personel bilgi sistemi getirilmiştir

advertisement
Kamu Personel Yönetimine
İlişkin Sorunlar
• Kamu kurumlarının sahip olduğu insan
kaynağı ve bu insan kaynağının nicelik
ve niteliği özelde kurumsal kapasitenin
genelde ise devletin idari kapasitesinin
en önemli bileşenlerindendir.
• 1998 rakamlarına göre toplam istihdam
içindeki kamu payı OECD ülkeleri
arasında en alt sıralarda %9.1 olarak
yer almaktadır.
• Devlet ile kamu çalışanları arasındaki
hukuki ilişkiye göre 4 grup kamu
çalışanı mevcuttur.
• Bunlar;
–
–
–
–
Memurlar (4/a)
Sözleşmeli personel (4/b)
Geçici personel (4/c)
İşçiler (4/d)
• Ayrıca memurlar 10 farklı kategoride
sınıflandırılmıştır. Bunların dışında
hakim ve savcıların, YÖK’e tabi öğretim
üye ve yardımcılarının, KİTlerde
çalışanların ve TSK personelinin kendi
içinde ayrı ayrı sınıflandırıldıkları
görülmektedir.
• Bu farklı düzenlemelerin bir sonucu
olarak her bir kamu personeli, farklı hak
ve yükümlülüklere sahiptir. Kamu
personel yönetimi açısından en önemli
sorunlardan birisi budur.
• Kamu personelinin hizmete alımında
farklı farklı usullerin uygulanması
(KPSSye rağmen) seçim ve nitelikli
personelin alımı açısından öznelliğin
egemen olduğu bir personel seçim
sistemi meydana getirmiştir.
• Kamu örgütleri arasında dengeli bir
personel politikası izlenememesi, bazı
kamu örgütlerinde yığılmalara neden
olurken bazılarında personele ilişkin
zaafiyetler yaratmaktadır.
• Kamuda henüz performans yönetimine
geçilememiş olması, performans-ücret
dengesizliğinin ortaya çıkmasına neden
olmaktadır.
• Performans-nitelik-ücret arasındaki
dengesizlik, yer yer ücret adaletsizliği
tartışmalarına (eleştirilerine) yol
açmaktadır.
• Sicil sistemi kaldırılmış (personel bilgi
sistemi getirilmiştir) olmasına rağmen,
henüz etkin performans yönetim
sistemlerinin kurulamamış olması, kamu
kesiminde personel değerlendirmesinde
önemli sorunların ortaya çıkmasına
neden olmaktadır.
• Kamuda her ne kadar liyakat ve kıdeme
dayalı terfi yasal olarak düzenlenmiş
olsa da üst düzey görevlendirmeler
başta olmak üzere yükselmelerde politik
tercihlerin yapıldığı görülmektedir.
• Kamu personel yönetimi açısından en
önemli sorunlardan birisi de hizmet içi
eğitimlerdir. Personelin yetiştirilmesi ve
tamlaşmasına dönük olarak düşünülen
hizmetiçi eğitim çalışmalarının
etkinlikten uzak ve amaca uygun
olmadığı ifade edilebilir.
• Bunlarla birlikte kamu personelinde
yoğun olarak motivasyon eksikliğine
ilişkin gözlemlerin yapıldığı ileri
sürülebilir. Motivasyon eksikliği,
performans ve verimlilik düşüklüğüne
neden olmaktadır.
• Kariyer ve liyakat ilkelerinin terk edilmiş
olması, çok kere idare aleyhine idari
yargı makamlarına başvurulmasına ve
nihayet bu durum da iş gücü, zaman ve
enerji kaybına neden olmaktadır.
Böylece hizmetlerin sunumunda
gecikmelerle karşılaşılmaktadır.
• Kamuda sağlam karakterli iş
güvencesinin olması, bunu suiistimal
eden personele karşı yönetimsel
zaafiyet doğurmaktadır.
• Mevcut yapıda personel sistemi,
dağılımı, ücretlendirme gibi konularda
şeffaflığın olmaması, kamuoyunun bu
hususları takibini zorlaştırmaktadır.
• Kamu personelinin ağırlıklı kısmının
(%75) merkezi idare emrinde istihdam
edilmesi, merkezi idarenin hiyerarşisi
dışında kalan diğer kamu hizmeti sunan
birimlerde (Örn: belediyeler) personel
açısından zaafiyet yaratmaktadır.
• Kamu personeli açısından önemli bir
koruma mekanizması da yönetsel
güvencedir. Yönetsel güvence arkasına
sığınan bazı personelin, kamu
hizmetlerine ve hizmet talep edenlere
gereken özeni göstermedikleri
izlenmektedir.
• Kamu kesiminde siyasi müdahalenin
fazla olması, yer yer ast-üst ilişkilerinin
bozulmasına neden olmakta, bu durum
da olağan işleyişi bozmaktadır.
• Son dönemlerde ortaya çıkan kanun
yoluyla kadro tahsisleri, personel
rejiminin sağlıklı bir yapıya oturmasına
engel olmaktadır.
• Personel seçiminde gerçekleştirilen
merkezi sınavlar, sadece teknik bilgiyi
ölçmekte, ancak çeşitli becerileri
ölçememektedir.Örneğin yaratıcı
yeteneği ölçemediğinden, bu beceriye
sahip nitelikli çalışanların kamu
kesimine kazandırılmasında katkı
sağlayamamaktadır.
• Kamu kesimindeki iş-ücret dengesizliği,
nitelikli çalışanların kamu yerine özel sektörü
tercih etmesine neden olmaktadır. Böylece
kamu kesimi üstün becerililerin değil de
güvenceli iş arayışında olan düşük kapasiteli
adayların daha çok tercihi olmaktadır.
• Hiyerarşik denetimin esas olduğu kamuda,
buna rağmen bazı personelin sıklıkla iş
savsaklayabildiği, bazılarının ise işin
yapılmasında kanun dışı yollara
başvurabildiği gözlenmektedir. Ast-üst
ilişkilerinin karakteristiğinin zamanla
bozulmasının neden olduğu bu durum,
özellikle sivil denetim mekanizmalarının daha
çok devreye sokulmasını gerektirmektedir.
• Kamu kesiminde siyasi kaygılarla
kadrolaşma eğilimleri, hizmet üretim ve
sunumunda zamanla disiplinsizliğin ve
ciddiyetsizliğin ortaya çıkmasına neden
olmaktadır.
• Adaylık ve oryantasyon eğitimlerinin
ciddiyetle yapılmıyor olması, yeni
yetişen personelin yazılı kurallardan
daha çok teamülleri esas alarak hizmet
üretmeye yönelmesine neden
olmaktadır.
• Devlet memurları kanununun
maddelerinin hemen hemen 3/4ünün
değiştirilmiş olması, kanunun amaca
hizmet eder halden çıkmasına neden
olmuştur. Dolayısıyla yeni bir personel
kanunun hazırlanması gerekliliği vardır.
• Profesyonel bir yönetici sistemi
kurulamamış olması ve yönetim
geleneğinin oluşmamış olması, kamu
kesiminde personel açısından
yönetimsel sorunların ortaya çıkmasına
neden olmaktadır.
• Çatışma ve yönetimi açısından etkin
olmayan yöntemler, yönetim enerjisinin
daha çok bu alana aktarılmasına; bu
durum da zaman ve iş gücü kayıplarına
nihayet verimsizliğe neden olmaktadır.
• Kamuda toplam 3.215.000 personel
çalışmaktadır.
• Bunun 2.528.000 i kadrolu personel
olarak görev yapmaktadır (her 30
kişiden biri memur).
• Belediyelerde 19.856, KİTlerde ise
70.000 civarında sözleşmeli personel
çalışmaktadır.
• Toplam 414.000 işçi kamu sektöründe
çalışırken bunların 385.000 i sürekli işçi
statüsündedir.
Download