İş güvencesi yok ediliyor - İnşaat Mühendisleri Odası

advertisement
sayı 141 / 1 ekim 2004
• “Konya Zümrüt Apartmanı
Yıkılma Nedeni Üzerine
Bir Görüş” adlı makaleye
Zorunlu Bir Yanıt
3’te
• 3. Yapı İşletmesi Kongresi 6’da
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN ORGANIDIR
• Deprem Şurası Sonuç
Bildirgesi
7’de
Kamu çalışanlarına tasfiye hazırlığı...
İş güvencesi yok
ediliyor
• Kamu Yönetimi’nde önemli değişiklikler
içeren kanunlar peşpeşe gündeme
getiriliyor.
• Kamu Yönetimi Temel Kanunu’nun
tamamlayıcısı olarak algılanan Kamu
Personel Kanunu taslağı yayımlandı.
• Yeni personel rejiminde “devlet
memuru” tanımı değiştirilirken, kamu
çalışanlarının iş güvencesi ortadan
kaldırılıyor.
• Kamuda çalışanların kazanılmış hakları
elinden alınıyor.
• Kamuda çalışan mühendisler sözleşmeli personel sayılıyor.
Merhaba,
Teknik Güç’ün yeni sayısıyla karşınızdayız.
Sanıyorum ki ülkemizde en zor işlerden birisi, süreli yayın
organı çıkartmaktır. Gündemin bu hızla değiştiği bir başka
ülke olabilir mi? Köklü değişikliklerin, konunun önemiyle
ters orantılı bir tarzda uygulamaya alınması hem insanın
başını döndürüyor hem de ihtiyaç duyduğumuz demokratik
işleyişin hayata geçirilmesinin önünde engel teşkil ediyor.
Teknik Güç’ün çatısıyla ilgili alınan her karar, memleketin ana
gündemine, yakıcı konularının değişkenliğine çarpıp dağılıyor.
Süreli yayınların gündemi yakalaması açıkçası biraz da şansa
kalıyor.
Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen ama değişikliğe
uğramadan TBMM’ye getirileceği bilinen Kamu Yönetimi Temel Kanunu’nun önemli sacayağını oluşturan, yeni
personel rejiminin yarattığı tartışmalar gündemdeki yerini
koruyor. Kamusal alanın tasfiyesini, kamu çalışanlarının iş
güvencesinin ortadan kaldırılmasını ve kamusal hizmetlerin
ticarileştirilmesini hedef alan yeni kanun tasarısı, başta kamu
çalışanları sendikaları olmak üzere, devletin sosyal yönünün
geliştirilmesini savunanların tepkisini çekti. Kanun taslağı aralarında mühendisler de olmak üzere hemen hemen tüm kamu
çalışanlarını “devlet memuru” olmaktan çıkartarak, sözleşmeli
personel statüsüne alacak hükümler içermektedir ki, taslağa tepkinin özü de burada yatmaktadır. Süreli sözleşmeyle
çalışacak personelin ücretleri performanslarına bağlı olarak
belirlenecektir. Bu yeni durumun işyerlerinde çalışma barışını
bozacak, partizanca uygulamalara yol açacak, kayırma ve
kollamalara neden olacak, eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirecek sonuçlar doğuracağı açıktır. Meslek odalarının kanun
tasarısına tepki göstermesi, insani ve mesleki onur açısından
nasıl kaçınılmazsa, sosyal devlet uygulamalarının terk edilmesine dönük girişimlere karşı direnmek de, başka bir yaşam
istemenin gereği olarak anlaşılmalıdır.
Teknik Güç yayına hazırlanırken hükümetle kamu kesiminde
örgütlü sendikalar arasında toplu görüşme süreci devam ediyordu. Dördüncü oturum tamamlanmış ancak çalışanları ikna
edecek bir sonuca ulaşılmamıştı. Nasıl ulaşılsın ki, Türkiye’de
siyasi iktidarlar tercihini ne zaman çalışanlardan, emekçilerden yana kullandı ki? Açlık sınırının 500 milyona, yoksulluk
sınırının 1.5 milyara dayandığı bir ülkede, kamu çalışanlarının
talep ettiği ücretin hükümet tarafından karşılanmaması tamamen politik bir tercih sorunudur. Türkiye’de hükümetler her
zaman hortumculara ve silaha para bulmuş ama çalışanların
ihtiyaçlarını yok saymıştır.
Hükümet kanadından yapılan, ‘istenen zammın bütçede
karşılığı olmadığı’ şeklindeki açıklama doğru olabilir. Ancak,
‘bütçeyi yapanlar kim?’ sorusunu sormadan edemiyor insan.
Siz, çalışanların taleplerini görmezden gelen, sosyal devlet
uygulamalarını yok sayan bir bütçe yapıyor, bütçenin yarısını borçların faiz ödemelerine ayırıyorsunuz, sonra da çıkıp
zammın karşılığı yok diyorsunuz. İnşaat mühendisleri size
inanmıyor.
Kamu kesiminde çalışan inşaat mühendisleri açlık ile yoksulluk sınırı arasında bir ücret alıyor. Bu ayıp sanıyorum ki,
KESK çatısı altında hak arayan mühendis arkadaşların değil,
onlar sefalet ücretiyle yaşamaya mahkum edenlerindir. KESK
Genel Başkanı Sami Evren, toplu görüşmeler kilitlenince “Biz
de milletvekillerinin, bakanların maaşlarını görüşme masasına
getiririz” dedi. Çalışanlarını yoksulluk sınırında bir hayata
mahkum edenler, kendileri için milyarca maaş biçenler bu
sözden etkilenirler mi, hiç sanmıyorum!
Teknik Güç’ün bu sayısında, Kamu Personel Kanunu taslağıyla beraber, Konya Zümrüt apartmanının yıkılması üzerine
bir süredir devam eden tartışmaya yer veriyoruz. Bu yazıların
mühendisliğin farklı alanları arasında, deprem, nedenleri ve
önlemleri konusunda teorik düzeyde devam eden tartışmalara
derinlik katacağına inanıyoruz.
Eylül neden hüznü çağrıştırıyor? Söz konusu olan romantik
yağmurlar mı, yoksa Eylül ayında kaybettiğimiz dostlarımızın
özlemi mi? Ruhi Su’yu, Musa Anter’i, Dursun Akçam’ı ve nicelerini saygıyla anıyoruz.
Ahmet Göksoy
AKP hükümetinin tüm kamusal alanın
yeniden yapılandırılması amacıyla başlattığı sürecin önemli sacayağı olarak
görülen yeni personel rejimi için start
verildi. Kamu Personel Kanunu taslağının yayımlanmasıyla birlikte bu konuda
devam eden tartışmalar alevlendi.
Kamusal alanın tasfiye edilmesinin,
personel boyutuyla ilgili tamamlayıcı
özellikler taşıyan kanun taslağı kamuda
örgütlü işçi ve memur sendikalarının ve
kamuda çalışan mühendislerin örgütü
olan TMMOB’un tepkisini çekti. Çünkü
kamusal alanın daraltılmasının bir
parçası olarak gündeme getirilen kanun
taslağı, kamu çalışanlarını tasfiye eden,
iş güvencesini ortadan kaldıran, ücretlendirmede eşitsizliğe ve adaletsizliğe
yol açan, sendikaları işlevsizleştiren
özellikler taşıyor.
IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret
Örgütü gibi uluslararası sermaye
kuruluşlarının talimatları doğrultusunda,
1980’li yıllarda tohumları atılan ve AKP
hükümetinin TBMM’deki ‘mutlak üstünlüğü’ ile pervasızca gündeme getirilen
kamusal alanın tasfiyesi, “kamu çok
hantal, küçültülüp vatandaşın işi kolaylaştırılacak”, “vatandaşın işi yerelde
çözülecek”, “yetkiler yerele devredilerek, merkez küçültülecek”, gibi popüler
söylemle toplum nezdinde meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Kamusal hizmetlerin
de tasfiyesi anlamına gelecek girişimler,
gerçeklerin çarpıtılması, değişikliklere
direnen kesimlerin görüşlerinin manipüle edilmesiyle kendisine toplumsal
destek arama çabasına devam ediyor.
4’te
Download