Elma Karaleke Hastalığı Elma karaleke hastalığı, bütün dünyada ekonomik öneme sahip bir hastalıktır. Çok yağış alan ve yüksek hava nemine sahip bölgelerde hastalık büyük zararlara neden olur. Hastalığın fazla görüldüğü yerlerde, hastalık büyük maddi kayıplara neden olur. Bunun sonucunda ağaçlar yaz ortasında yapraklarının büyük çoğunluğunu dökerler. Sonucunda gelecek yıl oluşacak sürgün ve çiçek gözleri zarar görür. Hastalığa şiddetli maruz kalmış meyvelerdeki lekeler ve çatlamalar nedeniyle pazar değerlerini kaybederler. Daha az hastalıklı meyvelerin Pazar değeri yanında kaliteleri de azalmıştır. Yarı hasarlı bu meyvelerin depolanması da zordur. Çünkü hastalık sonucunda oluşan yaralardan diğer çürüklük etmenleri meyvelere girerek zararın artmasına neden olur. Elma üretiminin yapıldığı birçok bölgede, karlılık tamamen hastalıkla yapılacak mücadeleye bağlıdır. Gün geçtikçe gelişen teknoloji sayesinde, yetiştiriciliğin riskli olduğu bölgelerde dahi başarılı sonuçlar alınabilir olmuştur. Ancak hastalıktan zarar gören üreticilerin sayısı da azımsanmayacak kadar fazladır. Hastalıkla savaşta etmenin biyolojisini bilmek ve doğada bunu izlemek ön koşuldur. Bu nedenle biz tarımcılara düşen görev, elde mevcut preparatları, etmenin biyolojisini inceleyerek ve hava koşullarını göz önünde tutarak kullanmak ve yetiştiriciye kesin bir mücadele takvimi çıkarmaktır. Genellikle geç olmasına karşın ilk belirtiler çiçeklenme sonrasında görülür. Yaprakların alt ve üst yüzeylerinde, yuvarlak, zeytin yeşili kadife şeklinde lekeler oluşur. Tek tek lekeler birleşerek büyük lekeleri oluştururlar. Şiddetli hastalık dönemlerinde yapraklarda zamansız dökülmeler görülebilir. Çiçek enfeksiyonlarında, hastalık lekeleri ancak erken enfeksiyonlarda ve az sayıda meydana gelir. Meyve üzerindeki hastalıklı bölgeler, meyve ile birlikte büyüyemeyeceğinden, çukurlu ve yarık bölgeler meydana gelir. Hastalık kışı, bir yıl önce dökülmüş hasta yapraklar arasında geçirir. Sonbaharda, eşeysel birleşme sonucunda, eşeysel organların gelişimi başlar ve oluşum ilkbaharda tamamlanır. Bu dönem çıplak gözle dahi görülür. Bu organlar ışığa yönelmiş olup, yaprağın toprak üstü kısmında bulunurlar. İlkbaharda elma tomurcuklarının açılması uygun olduğunda hastalık organları da olgunlaşır ve doğaya dağılarak elmalara doğru ilerler. Hastalık taze yapraklar üzerinde çimlenerek yaprak içine köklerini salar. Kök oluşturan bu yapı, birkaç gün içinde büyür gelişir ve diğer yaprak ve meyvelere yayılır. Yaprak dökümünden sonraki havaların gidişatı da hastalığın kış hazırlığında etkilidir. Yaprak dökümünden sonra serin havalar, karlı bir kış ve nemli bir ilkbahar fungus için önemlidir. Kış sonunda sıcaklık durumu hastalık oluşumunda ve hızında etkilidir. Uzun süre devam eden kuraklık periyotları gelişimi ve yayılmayı olumsuz etkiler. Hasta yapraklar ne kadar erken dökülürse, ilkbaharda hastalık yayılması da o kadar erken olur. En fazla spor uçuşu gündüzleri meydana gelir. Spor uçuşu genellikle çiçekten kısa süre sonra sona erer. Her spor uçuşunun bir hastalığa neden olmayacağı bilinmesi bu hastalıkla savaşta önemlidir. Hastalık için sıcaklık ve nem büyük öneme sahiptir. Ayrıca bitki kısımlarının yeterli süre ıslak kalması gerekir. İstenen yaprak ıslaklığının süresinin sıcaklık ile yakından ilgilidir. Örneğin 13 ⁰C de yapraklar 15 saat ıslak kaldığı takdirde orta kuvvette bir enfeksiyon beklemek gerekir. Aynı sıcaklıkta yapraklar 7 saat ıslak kalacak olursa veya düşük sıcaklık olursa enfeksiyon meydana gelmez. Hastalık etmeni yaprağa yerleştikten sonra ilk belirtilerin görülmesi, 2 ⁰C de 8 gün, 10 ⁰C de 6 gündür. Kuru havalarda hastalık oldukça stabildir. Ancak kuvvetli rüzgarlarla hastalık taşıyıcıları bulundukları yerlerden kopabilirler. Yaz sporları kış sporları kadar dayanıklı olmadıklarından kuru havalarda kısa sürede çimlenme yeteneklerini kaybetmektedirler. Sporlar yağmur damlaları ve çiğ ile mekanik olarak koparlar ve damlalar ile beraber tacın içinde, rüzgar ile koşullara göre 1200 metreden daha uzaklara yayılırlar. Karaleke hastalığında, ağaçların sık olması, tacın az ışık alması ve toprağın yabancı otlarla kaplı olması enfeksiyon riskini arttırır. Diğer yandan nem yaprak, meyve ve dalların büyümesini hızlandırır. Sık yağan yağmurlar, hastalığa karşı atılan preparatların yıkanmasına neden olurlar. Yapılan çalışmalarda Kuzey Almanya’da sporların uçuşu tomurcuk patlamasından önce olmaktadır. Bu yüzden bir genelleme yapıldığında kara leke ile mücadelede il başlangıç farekulağı devresi olarak alınır. Çiçeklenme başlangıcı çiçeklenme sonu ve bundan sonra da hava durumuna göre Haziran 15 ya da sonuna kadar mücadeleye devam edilir.