7.Ders Gelişen ve değişen ekonomik koşullar işletmeleri büyümeye zorlamaktadır. Bu durumun temel nedeni, küçük işletmelerin, devamlı olarak büyüyen ve hızlı teknolojik değişimlerin yaşandığı bir ekonomik ortamda varlıklarını sürdürebilmelerinin mümkün olmamasıdır. İşletmelerin büyüklükleri, büyüme hızları, öz sermaye miktarı, satış hacmi, üretim değeri, çalıştırılan işçi sayısı, aktif varlıklarının tutarı ve sağladıkları kar gibi çeşitli göstergelerle ölçülmektedir. İşletmenin büyüklüğü ve büyüme hızı, iş hacmi ve yatırım tutarının hesaplanması ile ölçülebilir. İşletmelerin büyümesi ile en yüksek düzeyde üretim yapılmasını sağlayarak, bir yandan istenilen kalitede ürün çıktısının sağlanmasını, diğer yandan da üretim maliyetlerinin düşürülmesini sağlamak mümkün olabilecektir. Son yıllarda sporun artan ekonomik ve ticari önemi gerçek bir değişim ve dönüşüme neden olmuş ve spor endüstrisi hızla büyüyen sektör olmuştur. Ancak spor endüstrisi ile ilgili olduğu endüstriler arasında önemli işbirlikleri gerçekleştirilmesine rağmen, spor endüstrisinin esas aktörleri olan spor kulüpleri örgütlenme, şirketleşme ve profesyonel yönetim alanlarında henüz yeterli seviyelere ulaşamamıştır. Spor işletmeleri, mevcut yapılarını ekonominin güncel kurallarına göre planlamak zorunda kalmaktadır. Spor işletmelerinin ekonomik kuralları kabullenmeleri ve bu alanda yapısal değişikliklere gitmeleri ile beraber spor ekonomisinin odaklandığı konulardan birisi de büyüme olmuştur Büyüme, finansman olanaklarının genişletilmesi ve bazı finansal tekniklerin uygulanması ile gerçekleştirilebilmektedir. İşletmeleri büyümeye iten nedenler aşağıdaki gibi sıralanabilir: Ham madde teminindeki kolaylıklar en önemli nedenlerden biridir. Büyük işletmeler daha uygun koşullarda ham madde satın alabilmektedir. Büyük işletmelerde, üretilen ürün başına, toplam sabit giderler daha düşük maliyetlidir. Patent hakkı satın almak, piyasaların durumunu izlemek, yeni teknolojileri almak için büyük işletmelerin geniş finansal olanakları bulunmaktadır. Büyük işletmelerde birim başına düşen satış masrafları azdır. Satış miktarları fazla olduğundan az bir kârla yetinip koşulları lehlerine çevirmeleri mümkündür. Büyük işletmelerin resmî daireler ve yerel yönetimler karşısındaki durumları da güçlüdür. Büyük işletmeler medyayı harekete geçirerek merkezi hükümet ve yerel yönetimler ile kolaylıkla iletişim kurabilir. Hatta hükümetlerin ekonomi politikalarını etkileyebilir. İşletmelerin üretim miktarının büyük ölçeklere ulaşması maliyetlerin düşürülmesini ve kalitenin yükseltilmesini sağlamaktadır. Büyük işletmelerin birden fazla sektörde ya da birden fazla ülkede yatırım yapmaları mümkün olabilmektedir. İşletmelerin büyümesi ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin daha kapsamlı bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. Bu faaliyetlerde kalifiye elemanların çalıştırılması ve işletmede görev alacak üst yönetimin nitelikli elemanlardan oluşması, kararların daha sağlıklı ve rasyonel bir şekilde alınması üzerinde oldukça etkilidir. İşletmelerde büyüme iç ve dış büyüme olarak ikiye ayrılmaktadır. İç büyüme, işletmenin sermaye ve teknoloji yolu ile yaptığı işi genişletmesi şeklinde gerçekleşmektedir. İç büyüme, işletmelerin normal faaliyetleri sonucu oluşturdukları ya da dışarıdan sağladıkları kaynakları yeni yatırımlara yönelterek gerçekleştirdikleri büyümelerdir. Bu çeşit büyüme zamanla ve yavaş yavaş gerçekleştiğinden bunun planlaması ve işletmenin yeni duruma uyum sağlaması kolay olmaktadır. İç büyüme satışların artırılması, ürün ve hizmet yelpazesinin genişletilmesi ve benzer yollarla olabilmektedir. Ancak işletmelerde kaynakların yetersiz olduğu durumlarda iç büyüme yerine dış büyüme yöntemleri tercih edilecektir. Dış büyüme bir işletmenin başka bir işletmeyi satın alması veya işletmenin başka bir işletme ile birleşmesi şeklinde olan büyümedir. Bu durumda ani bir büyüme söz konusudur. Bir işletme yalnız kendi olanakları ile büyümeyi gerçekleştirmek yerine başka işletmeleri tamamen veya kısmen satın alarak veya yönetimlerini ele geçirerek de büyüyebilmektedir. Dış büyümenin iç büyümeye kıyasla bazı üstünlükleri bulunmaktadır. Bu üstünlükler büyümenin hızla gerçekleştirilmesi, maliyetin daha düşük olması, finansman kolaylığı, düşük risk ve rekabetin azaltılması olarak özetlenebilir. Büyümenin Hızla Gerçekleştirilmesi Birleşme ve satın alma yoluyla, yeni üretim araçlarını, yeni üretim teknolojisini, yeni ürünleri, üretim organizasyonunu çalışır durumda kısa sürede ve dengeli bir şekilde elde etmek olanağı vardır. Hız faktörü üretim kapasitesinin süratle büyütülmesinin gerekli olduğu dönemlerde ayrıca önem kazanır. Talebin ani artış gösterdiği dönemlerde üretim kapasitesi eş zamanlı olarak genişletilemezse piyasadaki elverişli durumun yitirilmesi ve rakiplerin pazar paylarını artırmaları tehlikesi vardır. Maliyetin Daha Düşük Olması Üretim kapasitesinin genişletilmesi, yeni üretim araçlarının eklenmesi, iç büyümeye kıyasla mevcut bir işletmenin satın alınması hâlinde daha ucuza sağlanabilir. Satın alınacak işletmenin piyasa değeri söz konusu işletmenin yeni kurulma maliyetinden daha düşük olabilir. Ancak birleşme ya da satın alma yoluyla büyümenin iç büyümeye kıyasla maliyet açısından daha avantajlı olup olmadığı satın alınacak veya birleşilecek işletmeye ödenecek bedelle yakından ilgilidir Finansman Kolaylığı Bir işletme satın alınırken bedelin nakden değil, satın alan işletmeye ait hisse senetleri verilerek ödenmesi hâlinde satın alma ek bir finansman gerektirmemektedir. Özellikle küçük bir işletmenin satın alınması halinde söz konusu işletmenin ortakları işletme üzerindeki haklarını alıcı işletmenin hisse senetleri karşılığında satmayı tercih edebilir. Bu durumda, satın alınan işletme sahipleri, birleşmenin sağlayabileceği yararlara ortak olmak imkânını da elde ederler. Düşük Risk Bir işletmenin tek başına yeni bir ürün geliştirdiği, yeni üretim teknolojisi uyguladığı, yeni örgütlenme şekilleri denediği durumlarda belirsizlik daha fazla ve dolayısıyla bu amaçla yapılan yatırımlarda zarar etme olasılığı daha yüksektir. Birleşme veya satın alma alternatifinde denenmiş, gelir sağlama kapasitesi saptanmış, üretim araçları, üretim teknolojisi edinileceğinden risk çok daha sınırlı olmaktadır. Rekabetin Azaltılması Aynı sektörde faaliyette bulunan işletmelerin birleşmeleri durumunda aralarındaki rekabet ortadan kalkacağı, koordineli fiyat ve üretim politikası izlenme olanağı elde edilebileceği gibi, bu işletmelerin piyasa üzerindeki denetimleri de iç büyümeye kıyasla daha hızlı fakat daha az riskli bir şekilde artabilir. Özellikle büyümenin ilk aşamasında bulunan işletmeler birleşerek elverişsiz koşullar altında rekabet yapmak zorunluluğundan kaçınabilirler. Spor alanındaki ekonomik gelişmelerin önemli ölçüde değer kazanması ile spor işletmelerinin de yatırımlarının büyümesi yapısal bir gereklilik kaçınılmaz bir sonuç olarak ortaya çıkarak; çeşitlendirme, sinerji, vergi yasalarından yararlanma, büyük ölçekte faaliyette bulunma, rekabetin azaltılması, finansman kolaylığı, iyi bir yönetime sahip olma, psikolojik etmenler ve değerli sınai haklara sahip olma gibi etkenlerle spor işletmelerinin büyümesi söz konusu olmuştur. Çeşitlendirme Bir işletmenin bir sektörde faaliyet göstermesi, yalnızca bir malı üretmesi, gelişen koşullara uyum sağlayamadığında işletmeyi olumsuz durumlar ile karşı karşıya getirir. Genel olarak bir işletmenin faaliyette bulunduğu sanayi dallarının sayısını arttırmak gelirlerindeki istikrarsızlığı ve dalgalanmaları giderme amacıyla tercih edilmektedir. Tüm işletmelerin dönemsel dalgalanmalara karşı aynı derecede hassas olmamaları işletmeleri çeşitlendirmeye yönlendirmektedir. Sinerji Bir birleşmede, işletmelerin değer ve karları, birleşme öncesindeki değerleri ve kârlarından daha fazlaysa, bu birleşme ekonomik açıdan anlamlıdır. Bu durum sinerji olarak adlandırılan olgudur. Bir başka ifadeyle bütünün ayrı ayrı parçaların toplamından fazla olmasını ifade etmektedir. İki işletmenin birleşmesi ile ortaya çıkan yeni işletmenin değeri onu oluşturan işletmelerin değerlerinin toplamından daha fazla olmaktadır. Vergi Yasalarından Yararlanma İşletmeleri birleşme yoluyla büyümeye iten nedenlerin en önemlilerinden biri de vergi yasalarından yararlanmaktır. Birleşme kararı veren işletmelerden biri zararlı diğeri kârlı olduğunda, birleşme sonucunda zararına çalışan işletmelerin zarar durumları finansal tablolarda yer alacağından vergi matrahının düşürülmesi ve birleşme sonucunda ödenecek verginin azaltılması söz konusu olmaktadır. Büyük Ölçekte Faaliyette Bulunmak İşletmeler faaliyetlerini sürdürürken üretim ve satış aşamalarında birçok sabit gidere katlanmak zorundadır. İşletmelerin birleşmeleri sonucunda her bir işletmenin katlanmış olduğu sabit giderler toplamının azalması söz konusudur. Büyük ölçekte faaliyette bulunmak, mevcut makine ve gereçlerin daha verimli kullanılmasına olanak verdiği gibi üretimin, pahalı olmakla birlikte verimi ve kapasitesi daha yüksek makinelerle gerçekleştirilmesini ekonomik açıdan haklı kılabilmektedir. Rekabetin Azaltılması Yatay birleşme yoluyla gerçekleştirilen büyüme ile teorik olarak rekabetin azaltılması mümkün olabilmekte ve işletmeler daha kolay bir şekilde büyüme gerçekleştirebilmektedir. Finansman Kolaylığı İşletmelerin büyümeleri ile finansman kolaylıkları ortaya çıkmaktadır. Bu durumda ihtiyaç duyulan fonlar daha düşük maliyetle karşılanabilmektedir. Büyüme finansal açıdan da daha büyük bir işletmenin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Büyük işletmelerin sermaye piyasasına girme kolaylıkları olduğundan bu piyasadan düşük maliyet ile fon sağlama imkânına kavuşmuş olacaklardır. Büyük işletmelerin düşük maliyetler ile kaynak sağlaması ortalama sermaye maliyetini düşürerek piyasa değerinin artmasını sağlamaktadır. İyi Bir Yönetime Sahip Olma Yetenekli bir yönetimden yoksun olan ve yüksek yetenekli yöneticileri istihdam etme olanakları sınırlı olan işletmeler birleşme yoluyla yönetim sorunlarına çözüm arayabilir. İyi bir yönetime sahip bir işletme ile birleşme yapıldığı takdirde soruna bir çözüm getirebilme şansı doğmaktadır. Birleşme yolu ile pazarlama, finans, uluslararası işlemler alanında gereksinim duyulan deneyimli, bilgili yöneticiler sağlanabilir. Psikolojik Etmenler Büyümede ekonomik etkenlerin ön planda olmasına karşın zaman zaman psikolojik etmenlerin de rol oynadığı görülmektedir. İşletme sahip ve/veya yöneticilerinin yönetim veya finans alanındaki yeteneklerini gösterme arzusu, daha büyük bir organizasyonu yönetme tutkusu, işletmenin devamını emniyet altına alma duygusu, demode olma kaygısı gibi kişisel güdülenmeler de büyüme kararlarında etkili olabilmektedir. Değerli Sınai Haklara Sahip Olma İşletmeler değerli sınai haklara sahip diğer işletmelerle birleşerek yeni buluş kapasitelerini genişletebilir, onlardan yararlanabilir ya da patent açısından gelecekte sorun yaratabilecek işletmeleri satın alarak patent durumlarını güçlendirebilir. Sınai haklar: Fikri ve kişisel bir çaba sonucu ortaya çıkan, çoğu zaman ince bir zekanın ürünü olan, yeniliği ve gelişmeyi hedefleyen buluşların ya da unsurların korunmasını amaçlayan haklardır. İşletme büyüme yönleri yatay büyüme, dikey büyüme, çapraz büyüme ve benzer alanlarda büyüme olarak sıralanmaktadır. Yatay Büyüme Bir işletmenin kendi faaliyet alanındaki bir veya birkaç rakip işletme ile birleşmesidir. Bu tür büyümede amaç, yönetim üstünlüğü, büyük miktarlardaki alım ve satımlardan sağlanacak tasarruflar yanında, işletmenin rekabet gücünü arttırmaktır. Dikey Büyüme Herhangi bir malın veya hizmetin üretiminden satışına kadar birbirini izleyen aşamaların, bir işletme bünyesinde toplanmasıdır. Dikey büyümede, işletme ya ileriye doğru bağlantı kurarak ürettiği malları satın alan işletmelerle ya da geriye doğru bağlantı kurarak kendisine hammadde arz edenlerle birleşmektedir. Genellikle bir malın üretimi için büyük yatırım harcamaları yapıldığında riski azaltmak için gerek satış gerekse tedarik yönünden yatırımı koruyucu dikey büyümeye gidilmesi zorunlu hâle gelebilmektedir. Çapraz Büyüme Çapraz büyüme bir işletmenin kendi esas faaliyeti dışındaki sektörlere de yatırım yapması veya başka iş kollarında faaliyette bulunan işletmeleri satın alması, yönetimleri ele geçirmesi ya da onlarla birleşmesidir. Bazı holdingler ya da yatırım holding şirketleri riski yaymak, dağıtmak isteyen işletmeler daha çok çapraz büyüme stratejisi izlemektedir. Benzer Alanlarda Büyüme Birbirleriyle ilişkili olmakla beraber aynı ürünü üretmeyen ya da aralarında dikey üretim ilişkisi olmayan işletmelerin birleşmesi yoluyla sağlanan büyüme benzer alanda büyüme olarak tanımlanabilir. Bir işletme birbiriyle ilişkili aynı türden ancak tümüyle aynı olmayan ve dikey bir tamlaşma oluşturmayan alanlara yatırım yaparak ürünler üreterek büyüyebilir. Öztürk, S.A. (Editör) (2012). Spor Pazarlaması. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları. Eskişehir. Ekenci, G., İmamoğlu, A.F. (2002). Spor İşletmeciliği. Nobel Yayın Dağıtım. Ankara. 27.04.2017