2- BESLENMENİN SÜT VERİMİNE ETKİSİ Süt ineklerinde kalıtımla belirlenen verimin alınması büyük ölçüde uygulanan besleme programına bağlıdır. Yetersiz ve dengesiz besleme programının uygulanması sığırlarda ekonomik olmayan bir üretim demektir. Nitekim yetersiz bir besleme programı uygulandığında inek buna ilk planda süt verimini azaltmak suretiyle tepki gösterir. Bu tepkinin derecesi kuşkusuz yetersiz beslemenin süre ve şiddetine bağlıdır. Uygulama sonucunda çeşitli beslenme ve döl verimi bozuklukları da ortaya çıkabilir ve ileride düzeltilmesi güç sonuçlarla karşılaşılabilir. Diğer yandan uygün olmayan bir besleme sonucunda inekler aşı programına gerekli tepkiyi göstermemekte enfeksiyonlara karşı daha duyarlı olmaktadırlar. Süt üretimi üzerinde etkili olan iki önemli faktör enerji ve proteindir. Süt inekleri rasyonlarında bu iki faktöre bağlı şu dengesizlikler söz konusu olabilir. a- Yetersiz enerji + Yeterli protein Bu durumda, inek negatif enerji dengesindedir. Süt inekleri vücut yağlarını çok kolay harekete geçirme yeteneğine sahiptirler. Bu nedenle hayvan düşük düzeydeki bir enerji yetmezliğine katlanabilir. Vücutta büyük bir enerji deposu mevcut ise verimdeki azalma gayet yavaş olur. Şiddetli yetmezlik olgularında süt veriminde azalma, beslenme ve döl verimi bozuklukları kaçınılmazdır. b-Yeterli enerji + Yetersiz protein Bu uygulamada negatif azot dengesi ortaya çıkar. Vücut yağlarını çok kolay harekete geçiren ineğin protein yetmezliği karşısında böyle bir şansı yoktur. Başlangıçta süt verimi bundan az da olsa etkilenir. Ancak protein yetmezliği çok belirgin ve yüksek düzeyde ise süt verimi önemli derecede azalır. İştah azalması da söz konusu olabilir. Bu durumda enerji ve diğer besin maddeleri yetmezliği tehlikesi de söz konusu olabilir. c-Yetersiz enerji + Yetersiz protein Bu durumda ise, inek hem negatif enerji hem de negatif azot (protein) dengesi ile karşı karşıyadır. Buna bağlı olarak süt verimi birdenbire önemli ölçüde düşer. Beslenme ve döl verimi sorunları kısa sürede ortaya çıkabilir. Toplam rasyon içindeki kaba yemin payının % 30'un altına düşürülmesi ile süt yağı % 2 veya daha aşağıya inmektedir. İneklerde her 100 kg canlı ağırlık için 1.5 kg kuru kaba yem verilmesi bu uygulamanın olumsuz etkisiniortadan kaldırmaktadır. Diğer yandan süt yağında meydana gelebilecek bir azalmanın önüne geçmek için toplam rasyonda selüloz miktarının % 15-18 oranında bulunması gerekir. Süt yağı üzerinde etkili olan bir diğer faktörde kaba yemin fiziksel şeklidir. Kaba yemin öğütülerek yada çok ince parçalanarak verilmesi süt yağını düşürür. Yüksek düzeyde su içeren mera otları ile yeşil yemlerin uzun süreli yedirilmesi de süt yağının azalmasının nedenleri arasındadır. Laktasyonun ilk 1-2 ayında iyi kondisyonda bulunan ineklerde süt yağı zayıf kondisyona sahip olanlara göre daha yüksektir. Yüksek verimli ineklerin çoğu bu dönemde ağırlık kaybederler. Bu nedenle hayvanlara, yem tüketiminde azalma meydana gelmeden, yeterli enerji verilmelidir. Vücut yağındaki kayıp çok hızlı olursa yağ asitlerinin ara ürünlerinde (metabolitler) olan keton cisimcikleri kanda birikir ve ketozis şekillenir