viral hastalıkların laboratuvar tanısı

advertisement
VİRAL HASTALIKLARIN
LABORATUVAR TANISI
Prof.Dr.Ömer POYRAZ
VİRAL HASTALIKLARIN
LABORATUVAR TANISI
• Viral hastalıkların çoğunda klinik bulgular birbirine
benzediği için, klinik olarak kesin tanı konulması
mümkün değildir.
• Bu yüzden bu tür hastalıkların ayırt edici tanısında
laboratuvar testleri oldukça önemlidir.
Laboratuvar yöntemleri 3 ana grup altında
toplanmaktadır.
1 - Virusun ya da viral antijenlerin araştırılması
2 - Virüsün üretilerek izole edilmesi ve tiplendirilmesi
3 - Virüse özgül antikorların araştırılması
VİRÜSÜN YA DA VİRAL
ANTİJENLERİN ARAŞTIRILMASI
• Bu temele dayanan yöntemler hem kısa
zamanda sonuç vermesi yönünden, hem de
invitro olarak üretilemeyen virüslerin
saptanması bakımından oldukça önemlidirler.
• Bu amaçla çeşitli yöntemler kullanılmaktadır
Elektron Mikroskobu ile İnceleme
• Virüsler çok küçük olduğu için ışık mikroskobu
ile görülemezler.
• Bu yüzden klinik örneklerden kesitler
hazırlanarak elektron mikroskobu ile
incelenirler.
• Bu yöntem rutin tanı için hem pratik değildir,
hem de aynı morfolojik görünüme sahip
virüsleri birbirinden ayırmak mümkün değildir.
• Bu yüzden bu yöntem yalnızca araştırmalarda
ve özellikle virüslerin ince yapılarının
gözlenmesinde kullanılır.
Elektron Mikroskopunun
Görünümü
İmmün Elektron Mikroskobu ile İnceleme
• Bu yöntemde klinik örneklerde bulunabilecek
virüsler saflaştırıldıktan sonra, araştırılan
virüse özgül antikorlar ile karıştırılarak
elektron mikroskobu ile incelenirler.
• Eğer saflaştırılan virüs, ilave edilen antikora
uygunsa, virüslerin biraraya toplanak küme
oluşturdukları gözlenir.
• Bu sayede virüsleri görmek hem kolaylaşır,
hem de aynı morfolojideki virüslerin
birbirinden ayrılması mümkün hale gelir.
Floresan Mikroskopu ile İnceleme
• Bu yöntemde virüs içeren inceleme örneği, lam
üzerinde floresan boya ile işaretli bilinen antikorlar
ile karşılaştırılır.
• Hazırlanan bu preparat floresan mikroskobunda
incelendiğinde, eğer preparatta bilinen antikora uygun
virüs varsa floresan renk vererek tanınır hale gelirler.
Floresan mikroskopisi iki şekilde yapılır.
A - Direkt Yöntem : Muayene maddesi lam üzerine yayılıp,
kurutularak tesbit edilir. Preparat üzerine floresan boya ile
işaretlenmiş bilinen antikor eklenir. Eğer virüs antikora uygunsa,
işaretli antikorla birleşerek floresan renk verirler. Uygun değilse
yıkama işlemi ile bağlanmamış olan işaretli antikorlar ortamdan
uzaklaştığı için floresan renk görülmez.
B - İndirekt Yöntem : Bu yöntemde inceleme örneği lam üzerine
yayılıp kurutulduktan sonra tesbit edilir. Preparat üzerine virüse
uygun bilinen antikor eklenir. Bir süre bekledikten sonra yıkanır.
Daha sonra floresan boya ile işaretlenmiş antiglobulin, yani
antikora uygun antikor eklenir. Bir süre beklenip yıkandıktan
sonra floresan mikroskop altında incelenir. Eğer antijene uygun
antikor varsa floresan renk vererek görünür hale gelirler.
Floresan Mikroskopisi Görüntüleri
ELISA Yöntemi ile İnceleme
• Enzimle işaretli antikorlar kullanılarak, klinik
örneklerde antijen olup olmadığı araştırılır.
• Antikorla kaplı mikroplak kuyucukları içerisine
antijen araştırılacak inceleme örneği konulup,
bir süre inkübe edildikten sonra yıkanır.
• Kaplı antikora uygun antijen bulunması
durumunda bu antijenler yıkama ile ortamdan
uzaklaştırılamaz.
• Daha sonra antijene uygun enzimle işaretli
antikorlar ilave edilerek bir süre inkübe edilir.
ELISA Yöntemi ile İnceleme
• İnkübasyon sonunda tekrar yıkandıktan sonra ortamda
antijen varsa, enzimle işaretli antikor da buna
bağalanacağı için yıkama ile ortamdan
uzaklaştırılamaz.
• Bu durumda ortamda bir miktar enzim tutulmuş olur.
Enzim aktivitesini ortaya koymak için ise, ortama
enzime uygun substrat eklenir .
• Ortamda enzim bulunması durumunda substratı
parçalayarak renkli görünüm oluşturur.
• Renk oluşumu pozitif sonucu gösterirken, renk
oluşmaması ortamda enzim olmadığını, yani sonucun
negatif olduğunu gösterir.
ELISA Cihazının ve Deneyinin
Görünümü
Radio İmmüno Assay ( RIA ) ile
İnceleme
• Bir radyoaktif madde ile işaretlenmiş
antikorlar kullanmak suretiyle, inceleme
örneğinde antijen arama temeline dayanır.
• Eğer antijen antikora uygunsa, ortamda
antijen antikor birleşmesine bağlı olarak
radyoaktif madde de tutulmakta, gama sayacı
ile incelendiği zaman radyoaktif madde olduğu
tesbit edilmekte ve dolaylı olarak antijen
olduğu gösterilmektedir.
Gama Sayacının Görünümü
İnklüzyon Cisimciği Araştırılması
• Virüslerin hücrelerde üremesi sonucu inklüzyon
cisimciği adı verilen, ışık mikroskobunda görülebilen
bir takım oluşumlar meydana gelir.
• Bu cisimcikler viral ürünlerin ya da virüslerin hücrede
toplandığı ve küme yaptığı oluşumlardır.
• İnklüzyon cisimcikleri sitoplazmada, nükleusta ve hem
nükleusta hem de sitoplazmada görülebilmektedir.
• İnklüzyon cisimciklerinin gerek yerleşim yerleri, gerek
boyanma özellikleri ve gerekse görünümleri virüslere
göre farklılıklar gösterir.
• Bu yüzden hastalık materyalinden yapılan histolojik
preparatlarda hücreler içinde ışık mikroskobu ile
inklüzyon cisimciklerinin gösterilmesi tanı yönünden
oldukça önemlidir.
İnklüzyon Cisimciklerinin
Görünümü
İmmün Blot (Western Blot) Yöntemi ile
İnceleme
• Bu yöntemde ilk önce inceleme örneğinin
antijenik proteinlerinin ekstraktı hazırlanır.
• Bu ekstrakt polyakrilamid jel elektroforezine
tabi tutulur. Bu sayede antijenik proteinler
molekül büyüklüklerine göre ayrılırlar.
• Bu protein ayrışımı özel yöntemlerle
elektroforez cihazından nitrosellüloz
filtresine aktarılır.
• Kurutulan filtre kağıtları şeritler halinde
kesilir.
• Bu nitrosellüloz şeritler, aranılan antijen
proteinine karşı spesifik antikorlar ile inkübe
edilerek inkübasyon sonunda yıkanır.
İmmün Blot (Western Blot) Yöntemi ile
İnceleme
• Kağıt şeritte aranılan mikroorganizmaya ait antijenik
proteinler varsa, antikorlar bu antijenlere yapışır ve
yıkamakla ortamdan uzaklaştırılamaz.
• Daha sonra bu filtre kağıdı üzerine radyoaktif madde,
ya da enzimle işaretlenmiş antiglobulin antikorları
eklenir.
• Eğer ortamda antikor var ise bu antiglobulinler de ona
yapışırlar.
• Dolayısıyla ortamda işaretli olan radyoaktif madde ya
da enzim tutulmuş olur.
• Radyoaktif madde özel gama sayacı ile okunarak
ortaya konulur.
• Enzim varlığı ise substrat eklenmesi sonucu,
substratın enzim tarafından parçalanarak renk
oluşturmasıyla ortaya konulur.
Western Blot Cihazının Görünümü
Protein Dot Blot Deneyi ile İnceleme
• Bu deneyin çalışılması için mikroorganizma
antijenlerine karşı özgül antikor taşıyan kurutulmuş
nitrosellüloz kağıtlarının elde hazır olarak bulunması
gerekir.
• İnceleme örneklerinden antijenik ekstraktlar
hazırlandıktan sonra, antikor içeren kurutulmuş
nitrosellüloz kağıtları üzerine damlatılır.
• Bir süre inkübasyondan sonra ekstrakta uygun antijen
varsa antikora yapışır.
• Antijen antikor birleşmesi olup olmadığını ortaya
çıkarmak için, filtre kağıdı üzerine hedef antijene
karşı hazırlanmış ve biotinle işaretlenmiş antikor ilave
edilir.
Protein Dot Blot Deneyi ile İnceleme
• Ortamda antijen bulunması durumunda biotinle
işaretlenmiş antikorlar bu antijene yapışarak
yıkama işlemi ile ortamdan uzaklaştırılamazlar.
• Daha sonra filtre üzerine peroksidaz ile
işaretlenmiş avidin eklenir. Bir süre
inkübasyondan sonra tekrar yıkanır.
• Son olarak üzerine enzime uygun substrat
eklenir.
• Enzim substratı parçalayarak renk oluşumuna
yol açar.
• Renk oluşumu ise pozitif sonucu gösterir.
Mikroorganizma Nükleik Asitlerinin
Ortaya Konulması ile Yapılan İnceleme
• İnceleme örneğinde etken mikroorganizmanın
nükleik asidini saptamak, o etkenin ortamda
bulunduğunun en iyi göstergesidir.
• Bu amaçla uygulanan çeşitli yöntemler
bulunmaktadır.
Southern Blot Hibridizasyon Yöntemi
• İlk önce hastalık örneklerinde bulunabilecek DNA' lar
özel yöntemlerle saf olarak elde edilir. Yani
ekstraksiyonu yapılır.
• Bu ekstraksiyon üzerine bir restriksiyon enzimi
(ECOR) konularak ortamdaki DNA'ların bu enzimin
etkisiyle bir çok segmente ayrılması sağlanır.
• Bu karışım agaroz jel elektroforezine tabi tutularak,
DNA segmentleri jel içerisinde birbirlerinden
ayrıştırılırlar.
• Jel üzerindeki bu ayrışım özel transfer yöntemleriyle
nitrosellüloz kağıtlarına aktarılır.
• Bu kağıtlar kurutulduktan sonra şeritler halinde
kesilir.
Southern Blot Hibridizasyon Yöntemi
• Kağıt şeritler 0,5 N NaOH ile muamele edilerek DNA' lar
denatüre edilir.
• Yani iki iplikcikten oluşan DNA' lar ayrışarak tek iplikcikli hale
dönüşür.
• Kağıt şeritler üzerine incelenecek DNA' nın karşıtı olan işaretli
DNA, yani komplemanter DNA eklenir.
• Bu işaretli DNA ya prob DNA adı verilir.
• Kağıt şerit üzerinde prob DNA' ya uygun karşıt DNA'lar varsa,
iki DNA birleşerek yıkama ile ortamdan uzaklaştırılamazlar.
• Bu olaya hibridizasyon olayı adı verilir.
• Prob DNA radyoaktif maddelerle işaretlenmişse, birleşme olup
olmadığı radyoaktif ışınlara duyarlı filimler kullanılarak, alınan
resimlerle anlaşılır.
• Prob DNA biotin ile işaretlenmişse, bağlanma olup olmadığı kağıt
filtre üzerine avidin peroksidaz ve buna uygun substrat
eklendikten sonra, renk oluşup oluşmamasına bakılarak anlaşılır.
Northern Blot Hibridizasyon Yöntemi
• Bu yöntemde inceleme örneğinde viral RNA
varlığı araştırılır.
• Deney Southern Blot yöntemine benzer
şekilde uygulanır.
Dot Blot Hibridizasyon Yöntemi
• Diğer hibridizasyon yöntemlerine göre daha basit
uygulanır.
• Burada inceleme örneği elektroforeze tabi tutulmaz.
• İlk önce viral nukleik asitler ekstrakte edilir.
• Bu extrakta ısı ya da NaOH uygulaması ile nukleik
asitler denatüre edilirler.
• Daha sonra bu materyal nitrosellüloz filtresine
aktarılır.
• Bu filtre üzerine işaretli prob DNA' lar eklenir.
• İnkübasyon ve yıkama işlemlerinden sonra işaretli
prob DNA' nın yapışıp yapışmadığı önceki yöntemlerle
araştırılır.
Polimeraz Zincir Reaksiyonu ( PCR )
• Kısaca PCR olarak da bilinen bu yöntem bir
tanı yöntemi değildir.
• Ortamda az miktarda bulunan nükleik asitlerin
çoğaltılmasına yönelik bir yöntemdir.
• Bu sayede nukleik asitlerin sayıca artmasıyla,
nukleik asit belirleme yöntemleriyle daha
kolay bir şekilde ortaya konulur.
• Bu yöntemin temeli DNA'nın ortamda DNA
polimeraz enzimi ve gerekli nukleotidlerin
bulunması durumunda, bol miktarda iplikcik
sentez edebilmesi temeline dayanır.
Polimeraz Zincir Reaksiyonu ( PCR )
• Bu amaçla ilk önce inceleme örneğinin ekstraksiyonu
hazırlanır.
• Bu ekstrakt bir tüpe alındıktan sonra üzerine 4 tür
deoksinukleotid trifosfat içeren karışım eklenir.
• Ayrıca ortama DNA primeri eklenir.
• Bu primer 20-30 nukleotidli bir DNA dizisi olup, in
vitro olarak çoğaltılması istenen DNA zincirine karşı
spesifik olarak sentezlenip hazırlanmıştır.
• Başka DNA iplikcikleri ile birleşmeyecek özelliktedir.
• Ayrıca ortama 70-72oC'de işlev gören DNA polimeraz
enzimi ilave edilir.
• Bu enzim termofil yani ısıya dayanıklı bakterilerden
elde edilmektedir.
• Bu amaçla genellikle Thermus aquaticus (Tag enzimi)
ya da Thermus thermophilus (Tth enzimi ) enzimleri
kullanılır.
PCR Deneyinin Basamakları
1 – Denatürasyon
2 – Hibridizasyon
3 – Primerlerin uzatılması ve amplifikasyonu
Denatürasyon
• Çift iplikcikli DNA'yı tek iplikcikli DNA' ya
dönüştüren işlemdir.
• Bu da genellikle virüs içeren ekstraktın 95-100oC' ye
kadar ısıtılmasıyla sağlanır.
• Bu işlem sırasında DNA iplikciklerini birbirine
bağlayan hidrojen bağlar ayrışarak, DNA tek iplikcikli
hale dönüşür.
• Eğer incelenecek örnek RNA virüsü ise, önce revers
transkriptaz enzimiyle RNA'nın DNA kopyası
oluşturulur.
• Daha sonra bu kopya primerin bağlanması için kalıp
vazifesi görür.
Hibridizasyon
• Annealing olarak da adlandırılan bu aşamada ısı
aniden 50oC'ye düşürülür.
• Bu ısı derecesinde ortamda bulunan primerler,
tek iplikçikli hale gelmiş bulunan DNA
üzerinde kendine uygun olan nukleotid dizisiyle
hibridize olurlar.
• Yani bu dizi ile birleşerek çift iplikcikli hale
gelirler.
• Primerler orijinal DNA ipliğinin
amplifikasyonunu, yani uzamasını ve
çoğalmasını başlatmak amacıyla kullanılır.
• Bu nedenle öncü anlamına gelen primer olarak
adlandırılırlar.
Primerin Uzatılması ve
Amplifikasyonu
• Bu dönemde ısı aniden 70-72oC'ye yükseltilir.
• Bu ısı derecesinde DNA polimeraz enzimi
faaliyete geçer.
• DNA polimeraz enzimi, ortamdaki
nükleotidleri primerlerin ucuna ekleyerek bu
yeni oluşan çift iplikcikli DNA dizisinin
uzamasını sağlar.
• Oluşan bu yeni DNA iplikleri, bir sonraki
siklusta primerler için kalıp vazifesi görürler.
PCR Deneyinin Uygulanması
•
•
•
•
•
PCR deneyindeki bu üç aşama bir siklus olarak kabul edilir.
Bir siklus 3-5 dakika içinde gerçekleşir.
Her bir siklusun sonunda DNA sayısı iki katına çıkar.
Bu sikluslar 20-40 kez tekrarlanır.
Yirmi siklusun tamamlanması yaklaşık 3 saat sürer ve bu sürenin
sonunda ortamda bulunan tek bir DNA, çoğalarak 1 milyon DNA
kopyası elde edilir.
• PCR deneyinde bu üç aşamalı ısıyı, aynı anda ve hızlı bir şekilde
sağlaması için özel cihazlar geliştirilmiştir.
• Bu cihazlara otomatik ısı düzenleyicisi anlamına gelen " Thermal
Cycler " adı verilir.
• PCR deneyi ile ortamda az miktarda, yani saptanamayacak
miktarda bulunan nukleik asitler çoğaltıldıktan sonra, daha önce
açıklanan hibridizasyon yöntemlerinden biri kullanılarak, ortamda
virüse ait DNA olup olmadığı araştırılır.
PCR Deneyinin Şematik Görünümü
PCR Deneyinin Şematik Görünümü
PCR Deneyinin Şematik Görünümü
VİRÜSLERİN İZOLE EDİLMESİ VE
TİPLENDİRİMİ
• Virüsler zorunlu hücre içi parazitleri olup, üremeleri için mutlaka
canlı hücrelere ihtiyaçları bulunur.
• Virüslerin izolasyonunda şu aşamalar bulunmaktadır.
1 - Usulüne uygun olarak inceleme örneği alınması
2 - İnceleme örneklerinin ekime hazır hale getirilmesi
3 - İnceleme örneğinin uygun canlı sisteme ekimi
4 - Canlı sistemde virüs üreme belirtilerine bakılarak ön tanı
5 - Canlı sistemden pasaj, titrasyon, nötralizasyon deneyleri
yapılarak kesin tanı
6 - Bilinen antikorlar kullanılarak serolojik deneylerle
tiplendirme
Hastadan İnceleme Örneği
Alınmasındaki Kurallar
1 - İnceleme örneği mümkün olduğunca hastalığın erken
döneminde alınmalıdır.
2 - Alınan örnek mümkünse bekletilmeden ekilmelidir.
3 - Hemen ekilemeyecek örnekler, + 4oC'de
buzdolabında saklanmalıdır. Kesinlikle
dondurulmamalıdır.
4 - Ekim yapılacak olan canlı sistemleri kontamine
etmemek için, inceleme örneğine uygun
antibiyotikler eklenmelidir.
İnceleme Örneğinin Ekim İçin
Hazırlanması
• İçinde bakteri bulunmayan kan, plazma, serum, BOS gibi steril
vücut sıvıları hiç bir işlem uygulanmadan direkt olarak canlı
sistemlere ekilir.
• Boğaz çalkantı suyu, dışkı gibi bakteri ihtiva eden inceleme
örneklerinin ise ekim yapılmadan önce bakterilerden
arındırılmaları gerekir.
• İnceleme örneklerinin bakterilerden arındırılması, antimikrobik
ilavesi, filtrelerden süzme ya da yüksek devirde santrifüj ile
mümkündür.
• Hastadan alınan katı haldeki inceleme örnekleri ise, havan içinde
tamponlu serum fizyolojik ve steril kum yardımıyla ezilerek
santrifüj edilir.
• Üst sıvı bir tüpe alınır.
• Daha sonra bakterilerden arındırılarak ekime hazır hale getirilir.
İnceleme Örneklerinin Uygun Canlı
Sisteme Ekimi
Virüslerin üretilmesinde 3 canlı
sistem kullanılır.
1 - Deney Hayvanları
2 - Embriyonlu Yumurta
3 - Hücre Kültürü
Deney Hayvanlarının Görünümü
Tavşan
Kobay
Keme (Rat)
Beyaz Fare
Embryonlu Yumurtanın Görünümü
Hücre Kültürünün Görünümü
Şematik Görünüm
Fibroblastik Hücre
Mikroskopik Görünüm
Epitel Hücresi
Günümüzde Kullanılan Yöntem
• Günümüzde genellikle hücre kültürleri
kullanılır.
• Genellikle de hücre kültürü olarak
maymun böbreği hücre kültürü, insan
akciğer fibroblast hücre kültürü, He-la
hücre kültürleri kullanılır.
• Hücre kültürüne ekimde, izole edilmesi
beklenen virüsün duyarlı olduğu hücre
kültürleri seçilmelidir.
Ekim Yapılan Canlı Sistemlerin Virüs
Üremesi Yönünden Gözlenmesi
• Ekim yapılan canlı sistemler hergün periyodik
olarak virüs üreme belirtileri yönünden
incelenmelidir.
• Kaydedilen virüs üreme belirtileri ışığı altında
ilk önce virüsün hangi virüs olduğu tahmin
edilir.
• Kesin tanı ve tiplendirme için çeşitli
immünolojik yöntemlerden faydalanılır.
Üretilen Virüsün Kesin Tanısı ve
Tiplendirilmesi
• Virüslerin kesin tanısında immünolojik
testlerden yararlanılır.
• Tanımlamada en sık kullanılan deney
nötralizasyon deneyidir.
• Buna ilaveten immün floresan,
hemaglütinasyon inhibisyon,
hemadsorbsiyon inhibisyon ve kompleman
birleşme deneyleri de kullanılabilir.
Nötralizasyon Deneyi
• Viral enfeksiyonlar sırasında virüsün enfektivitesini
nötrleyen antikorlar gelişir.
• Bu antikorlara nötralizasyon antikorları adı verilir.
• Bu amaçla bilinen nötralizan antikorlar içeren
antiserumlar kullanılarak virüslerin identifikasyonu
yapılır.
• İdentifikasyon testi için üreyen virüs üzerine bilinen
bağışık serumlar ilave edilir.
• Bu virüs ve antiserum karışımı belirli bir süre inkübe
edildikten sonra, uygun canlı sisteme ekimi yapılır.
• Eğer virüs bilinen nötralizasyon antikoruna uygunsa,
canlı sistemde virüs üremesi gözlenmez.
• Eğer uygun değilse virüs üremesi görülür.
• Bu yoldan hareket edilerek virüsün identifikasyonu
yapılır.
İmmün Floresan Yöntemi
• Çeşitli canlı sistemden alınan, virüs
ihtiva eden inceleme örneği, floresan
boya ile işaretli bilinen antikor ile lam
üzerinde karşılaştırılarak floresan
mikroskopta incelenir.
• Eğer preparatta floresan renk oluşursa
virüs bilinen antikora uygundur denilir.
Hemaglütinasyon İnhibisyon Deneyi
• Virüslerin kendilerine uygun hayvan
eritrositlerini hemaglütine etme özellikleri
vardır.
• Bu özelliklerine karşı organizmada antikor
gelişir.
• Bilinmeyen virüsler, bilinen hemaglütinin
önleyen antikorlar ile karıştırılarak bir süre
inkübasyondan sonra, üzerine uygun eritrosit
süspansiyonu konulduğunda hemaglütinasyon
özelliği kaybolur.
• Bu şekilde bilinen antikora uygun virüs olup
olmadığı araştırılarak, kesin tanı ve
tiplendirme yapılır.
Hemadsorbsiyon İnhibisyon Deneyi
• Hemaglutinasyonu önleyen antikorlar,
CPE yapmayan virüslerin identifikasyonu
için hücre kültürü içerisine ilave edilir.
• Bir süre bekledikten sonra yine kültür
içerisine duyarlı eritrosit süspansiyonu
eklenir.
• Eğer hemadsorbsiyon olayı olmazsa virüs
antikora uygundur denilir.
SEROLOJİK YÖNTEMLERLE VİRÜSE
ÖZGÜL ANTİKORLARIN ARAŞTIRILMASI
• Virüslerin izolasyonu ve identifikasyonu hem
zor, hem de pahalı olması nedeniyle her
laboratuvarda uygulanamamaktadır.
• Bu yüzden hem kolay olması, hem de daha ucuz
olması nedeniyle çoğu laboratuvarlarda
serolojik deneyler tercih edilmektedir.
• Bundan dolayı viral enfeksiyonların
laboratuvar tanısında serolojik deneylerin
önemi büyüktür.
Akut viral enfeksiyonlarda 4 dönem
bulunmaktadır.
1 – Prodromal Dönem
2 – Akut Dönem
3 – Defervesan Dönem
4 – Konvalesan Dönem
Prodromal Dönem
• Bu dönem inkübasyon dönemidir. Konakta
virüs saptanabilmektedir, fakat immun
yanıt gelişmediği için antikor saptanamamaktadır.
• Bu dönemde hastalığa özgül tipik klinik
bulgular henüz ortaya çıkmamıştır.
Akut Dönem
• Konaktaki virüs çoğalmasının maksimum
düzeyde olduğu, hastalığa özgül semptomların
ortaya çıktığı dönemdir.
• Bu dönemde kanda virüse özgül antikorlar
oluşmaya başlar ve bu antikorlar
saptanabilecek düzeye ulaşır.
• Virüsün izolasyon şansı oldukça yüksektir.
• Antikor araştırılması için ilk kan örneğinin
alındığı dönemdir.
Defervesan Dönem
• Akut dönem geçirildikten sonra hastalık
bulgularının gerilemeye başladığı
dönemdir.
• Bu devrede antikor yanıtı hızla
yükselmeye başlar.
• Buna karşılık virüs izolasyon şansı
gittikçe azalır.
Konvelesan Dönem
• Hastalığa özgül belirtilerin tamamen
kaybolduğu dönemdir.
• Virüs izolasyon şansı hiç bulunmaz.
• Antikor tayini amacıyla ikinci kan
örneğinin alındığı dönemdir.
• Antikor miktarı maksimum düzeye
ulaşmıştır.
Viral Enfeksiyon Dönemleri
Viral Enfeksiyonlar Sırasında
Oluşan Antikorlar
1 - Nötralizan antikorlar
2 - Komplemanı bağlayan antikorlar
3 - Hemaglutinasyonu önleyen antikorlar
4 - Spesifik Ig G ve Ig M antikorları
Viral Antikorların Saptanması
• Günümüzde geliştirilmiş olan hızlı tanı yöntemleri
sayesinde virüse özgül Ig G ve Ig M antikorları
kolaylıkla saptanabilmektedir.
• Bu amaçla en sık kullanılan deney ELISA deneyidir.
• IgG antikorları hastalığın iyileşme döneminde gittikçe
yükselen bir şekilde artarak, ömür boyu pozitiflik
devam eder.
• Tek başına IgG pozitifliği geçirilmiş enfeksiyonu
gösterir.
• IgM antikorları ise klinik bulguların başlangıcından
itibaren saptanabilir düzeye ulaşarak, pozitiflik
durumu 3-6 ay süreyle devam eder.
• Bu yüzden spesifik IgM' lerin pozitifliği akut
enfeksiyonu gösterir.
Viral Antikorların Saptanması
• Total antikor tayin eden yöntemlerde ise bazı noktaların göz
önünde tutulması gerekir.
• Bu tür testlerle akut enfeksiyon tanısı, akut dönemde alınan kan
örneği ile konvalesan dönemde alınan kan örneklerindeki antikor
titresinin belirlenmesi ile olur.
• Bu yüzden bu şekilde çift serumla yapılan serolojik testlerle akut
enfeksiyon tanısı koyabilmek için, iki önemli noktanın göz önünde
bulundurulması gerekir.
1 - Akut dönemde alınan birinci serum ile, konvalesan dönemde
alınan ikinci serum örneği arasında enaz 10-14 gün olmalıdır.
2 - Birinci serumda saptanan antikor titresi ile , ikinci serumda
saptanan antikor titresi arasında en az 4 misli titre artışı, ya
da iki basamak artış bulunmalıdır. Örnek : 1/16 - 1/64
Enfeksiyon Dönemlerine Göre Virus
İzolasyon ve Antikor Saptama Şansı
Viral Antikorların Araştırılmasında
Kullanılan Serolojik Deneyler
1 - Nötralizasyon Deneyi
A - Deney Hayvanlarında
B - Hücre Kültüründe
C - Embriyonlu Yumurtada
2 - Hemaglütinasyon İnhibisyon Deneyi
3 - Kompleman Birleşme Deneyi
4 - Floresan Antikor Deneyi
5 - İmmun Diffüzyon Deneyi
6 - ELISA Deneyi
7 - Paul - Bunnel Deneyi
8 - Lateks Aglütinasyon Deneyi
Download