Hantavirüs hakkında genel bilgiler:

advertisement
HANTA VİRÜSÜNDEN NASIL KORUNABİLİRİZ
HANTA VİRÜS İNFEKSİYONU NEDİR ?
Hantavirüsler, Bunyaviridae ailesinde yer alır, doğada çok sayıda tipi bulunmaktadır ve bunlardan bir
kısmı insanda hastalık oluşturmaktadır. İnsanlarda hastalık, virüsün tipine bağlı olarak “böbrek
yetmezliği ile seyreden kanamalı ateş” veya ‘’Hantavirüs kalp-akciğer sendromu” “şeklinde ortaya
çıkmaktadır. Bunlardan ikincisi daha ağır seyirlidir ve ölüm oranı yüksektir. Ülkemizde son aylarda
Zonguldak ve Bartın’da saptanan olguların hastalık bulguları, daha iyi seyirli olan “böbrek yetmezliği
ile seyreden kanamalı ateş” tablosu ile uyumludur.
NASIL BULAŞIR ?
Hantavirüslerin doğadaki başlıca rezervuarı fare gibi çeşitli kemiricilerdir. Virüs bu kemiricilerin idrar ve
dışkısıyla çevreye atılmaktadır. Gıdalara bulaşmış virüsün ağız yoluyla alınmasıyla, çevreye bulaşmış
virüsün toz halinde havaya saçılması ve bu tozların solunum yoluyla alınmasıyla veya virüsü taşıyan
bir kemiricinin insanı ısırması sonucu virüs insanlara bulaşabilir.
Bu nedenle farelerle temas olasılığı daha yüksek olan çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar, liman
işçileri,madenciler ve ormancılar gibi meslek grupları daha çok risk altındadır.
Hastalığın insandan insana direkt yolla bulaştığına dair bir veri bulunmamaktadır. Ancak hantavirüs ile
enfekte bir hastanın kan, idrar gibi çıkartılarının doğrudan dokulara teması ile hastalık bulaşabilir.
KLİNİK BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Bir insana Hantavirüs bulaştıktan sonra hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına kadar geçen süre, yani
kuluçka süresi 1-3 haftadır. Kuluçka süresinin sonunda ani başlayan yüksek ateş, üşüme-titreme,
halsizlik, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi şikayetler ortaya
çıkmaktadır. Hastalığın ileri aşamalarında ya solunum ve dolaşım sistemine ait belirtiler ya da şoka
kadar ilerleyebilen böbrek yetmezliği ortaya çıkmaktadır.
Hastalığın seyri sırasında burun kanaması veya sindirim sisteminde kanamalar ve pıhtılaşma
sisteminde meydana gelen bozukluk sonucu yaygın vücut kanamaları görülebilmektedir.
Hanta virüsünden ölüm oranı böbrek yetmezliği tipinde % 15, kalp-akciğer sendromu tipinde ise % 50
civarındadır.
NASIL TEŞHİS EDİLİR ?
Hastalığın tanısı genellikle hastaların kanında Hantavirüse karsı oluşan antikorların gösterilmesiyle ya
da hastanın idrar, kan gibi örneklerinde virüse ait genetik materyalin gösterilmesiyle doğrulanmaktadır.
KORUNMA YÖNTEMLERİ NELERDİR ?
Hastalığı önlemeye yönelik halen etkili bir aşı yoktur.
Korunmada en önemli unsur, insanların ev, işyeri gibi yaşam alanlarında fare ve diğer kemiricilerin
kontrolünün sağlanmasıdır. Bu amaçla konunun uzmanları tarafından önerilen mücadele yöntemleri
kullanılmalıdır.
ÖZELLİKLE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BAZI NOKTALAR




Kemirgenlerle ve bu hayvanların dışkı ,salgı ve idrar gibi çıkartılarıyla temastan
kaçınılmalıdır.
Kemiricinin ısırması veya tırmalaması yoluyla hastalık bulaşabildiği için kemiricileri
kesinlikle canlı olarak yakalamaya çalışmamalıdır.
Ölü bir kemiriciye çıplak elle temas etmek uygun değildir. Mutlaka eldiven giyilmeli veya
maşa gibi bir araç kullanmalıdır. Ölü kemiriciler ortalıkta bırakılmamalı, derince açılmış bir
çukura gömülmelidir. Bu işlemlerden sonra eller mutlaka su ve sabunla yıkanmalıdır.
Yiyecek ve içecekler mutlaka kemiricinin giremeyeceği kapalı dolaplarda saklanmalıdır.
Yiyecek - içecek kaplarının ağzı kapalı tutulmalıdır.
Bu “Bilgilendirme Notu”, T.C. Sağlık Bakanlığı, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ve CDC (Dünya Hastalık Kontrol Merkezi) internet
sayfalarından alınan bilgiler ile Dr.Ülkü KERİMOĞLU tarafından derlenmiştir. Yalnızca AXA SİGORTA çalışanları için bilgi
mahiyetinde hazırlanmıştır.
Çoklu Kanal Yönetimi ve İş Sürekliliği Departmanı



Kemiricinin idrar ve dışkısı ile kirlenmiş yüzeyler % 10’luk çamaşır suyu kullanılarak
silinmelidir. Solunum yoluyla bulasabildiği için fare idrar veya dışkısıyla kirlenmiş riskli
alanların temizliği yapılırken süpürge, elektrik süpürgesi gibi toz kaldıran temizlik
yöntemlerinden kaçınılmalıdır. Bu tür riski alanlar öncelikli olarak % 10’luk çamaşır suyu ile
nemlendirilmeli ve sonrasında silme / yıkama gibi yöntemler kullanılmalıdır.
Genel olarak el temizliğine dikkat edilmeli, riskli yerlere temas sonrasında eller su ve
sabunla yıkanmalıdır.
Hastalığın olduğu bölgelere giden ve kemirgenlerle temasa maruz kalabilecek, mesleği
gereği seyahat edenler, kamp yapanlar, gezginler kemirgenleri çadırlarından ve
konakladıkları yerlerden uzak tutacak önlemler almalı ve yiyeceklerini kemirgenlerden
kaynaklanabilecek herhangi bir bulaşma olmaması için kemirgenlere karşı korumalıdır.
NASIL TEDAVİ EDİLİR ?
Hastalığın tedavisinde kullanılacak kesin etkili bir yöntem veya ilaç bulunmamaktadır. Virüslere karşı
kullanılan bazı ilaçlar özellikle erken dönemde tanı konulmuş hastalarda hastalığın seyrini olumlu
olarak etkileyebilir.Bunun dışında esas olan solunum desteği,dolaşım desteği,diyaliz, sıvı–elektrolit
dengesinin korunmasına yönelik işlemler gibi destek tedavisidir.
Şirketimizin 08.01.Y.003 “Bulaşıcı Hastalıklar Yönergesi”ni lütfen okuyunuz.
Bu “Bilgilendirme Notu”, T.C. Sağlık Bakanlığı, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ve CDC (Dünya Hastalık Kontrol Merkezi) internet
sayfalarından alınan bilgiler ile Dr.Ülkü KERİMOĞLU tarafından derlenmiştir. Yalnızca AXA SİGORTA çalışanları için bilgi
mahiyetinde hazırlanmıştır.
Çoklu Kanal Yönetimi ve İş Sürekliliği Departmanı
Download