Slayt 1 - Hasan Kalyoncu Üniversitesi Etkinlik Arşivi

advertisement
SEVGİ CİNSELLİK VE
ÇOCUKLAR
Yrd. Doç.Dr. Sema Bengi GÜRKAN
Hasan Kalyoncu Üniversitesi
Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı
Yaşamsallık
Mutlu AB
Mutlu çocuk
Sağlıklı tartışma
çözüm
%10 vajinusmus, %30 erken boşalma, sertleşme
bilgi, eğitim
yanlış cinsel
Geçmişe yönelik araştırmalar gösteriyor ki 4 kız çocuktan biri ve 6 erkek
çocuktan biri 18 yaşından önce bir çeşit cinsel istismara maruz kalmaktadır .
Rapor edilen cinsel istismar vakalarında çocukların dörtte üçü aile üyeleri
tarafından ya da aile ve çocuk tarafından bilinen ve güvenilen insanlar
tarafından gerçekleştirilmiştir.
ÇOCUKLARIMIZA CİNSEL EĞİTİM İÇİN
ÖNCE:
Kendi cinsel inançlarımızı ve
standartlarımızı belirlemeli
Kendi cinsel geçmişimizi anlamalıyız.
Cinsel eğitim neden önemlidir?
Verilen eğitimin kalitesi ya da
kalitesizliği nelere yol açıyor?
 Bizler, vücudumuz hakkındaki bildiklerimizin
yaklaşık %80ini ilk 18 ayda öğreniyoruz.
Çocuğum kaç yaşına geldiğinde ona
sevgi ve cinsellikten söz etmeye
başlamalıyım? Sevgi ve cinsellikle
ilgili neler anlatmalıyım?
Anne-babalar, eğitimlerinin bir parçası
olarak çocuklarına her yaşta cinsellikle
ilgili belirli bazı bilgileri de vermelidirler.
 Bizimki gibi kapalı toplumlarda cinselliğin
sadece üremeyle ilgili olduğu sanılıyor.
Halbuki cinsellik pek çok konuyu kapsar ve
üreme sadece bunlardan biridir. Anne ve
babaların bu sorular karşısındaki paniği
gereksizdir. Bu sorular aynı zamanda
yetişkin olarak sizin de cinsellikle, cinsel
bilgi ve tutumlarınızla olan yüzleşmenizdir.
Rahat değilseniz rahat cevap da
veremezsiniz.
Çocuklar, hiç kuşkusuz, öğrenmeyi
severler. Her şeyi merak ederler ve
bilgilendirilmekten hoşlanırlar.
Yürümeye yeni başlayan bebeğinize
aktarabileceğiniz ilk cinsel bilgilerden
biri de ona bedeninin parçalarının
adlarını öğretmektir.
Gözlerini, kulaklarını, bacaklarını,
kollarını ayırt etmeye ve öğretmeye
başladığınız yaşta, bunlara meme
başlarını, penisi, testisleri, vajinayı,
anüsü de katabilirsiniz. Dikkat edin
teknik terimleri öneriyoruz.
Boyun ya da burun için başka adlar
kullanmayı düşünmüyorsanız, neden
meme başlarına başka bir ad
veresiniz? Bedeninin tüm parçaları
mükemmeldir. Çocuğunuz bunu
bilmenin keyfini yaşamalıdır.
Bedeninin her noktasıyla
gururlanmalı, onları akıllı ve özenli
kullanmalıdır. Bu konuda erkek
çocukların önemli bir avantajları var.
Penislerini ve testislerini
görebiliyorlar.
Kız çocukları görebilecekleri pek bir
şey olmadığı için vajinalarını
tanımakta daha zorlanıyorlar. Ama
en azından bacaklarının arasındaki
bölgenin bir adı olduğunu
öğreniyorlar.
İki yaş ve altındaki çocuklar adlarla tatmin
olurlar. Sözel kapasiteleri arttıkça,
organların ne işe yaradığını da öğrenmek
isterler. Nasıl gözlerin görmek için,
kulakların duymak için olduğunu
söylüyorsanız, penisin çiş yapmaya ve
bebek yapmaya yardımcı olmaya, meme
başlarının süt vermeye, anüsün
dışkılamaya yaradığını da söylemelisiniz.
Aşağı yukarı dört yaşındaki çocukların, bu
organları ve işlevlerini öğrenmiş olmaları
gerekir. Tüm anne-babaların bildiği gibi
küçük çocuklar tekrarlayarak öğrenirler. Bir
kez asla yeterli değildir. Bebeğinize
burnunu, gözlerini, kulaklarını
gösterebilmesi için nasıl tekrar yaptığınızı
anımsayın.
Cinsel organların yerlerini öğretmek
için de aynı şey geçerlidir. Banyo
saatleri bedenin parçalarına ilişkin
bellek geliştirme açısından doğal bir
ortamdır. “Büyüyor olman ne güzel”
diyebilirsiniz. “Kolların büyüyor –
göster bakayım kollarını.
Parmakların uzuyor- hani nerede
parmakların? Gözlerin büyümüyor
ama daha çok şey görüyor- hani
gözlerin? –Kulakların daha çok
işitiyor- hani kulakların? Saçın
uzuyor- saçını göster. Penisini göster.
Meme başlarını göster. Dirseğinden
ne haber? Yerinde duruyor mu?
Hani?” Başka bir deyişle cinsel
organlarını da içeren, bedenin
parçalarını bulma oyunu
geliştirebilirsiniz. Her şey doğallıkla ve
kolayca çözümlenecektir.
Üç yaşındaki bir çocuğun cinsel bilgi
birikimine bir göz atalım. Kız mı,
oğlan mı olduğunu bilir. Bazı anne
babalar çocuklarının herkesin önünde
cinsel organlarına dokunmalarından
rahatsızlık duyarlar.
Çocuklarınızı bir aile fotoğrafı için
güzelce giydirdiğiniz bir anda,
ufaklığı, gelecek nesillere bir eliyle
testislerini karıştırır vaziyette poz
vermek üzere yakalarsanız elbette
biraz paniğe kapılırsınız. Peki ne
yapmalısınız?
Telaşlanmayın, ilgisini başka bir olaya
yöneltin ya da bir alternatif sunun.
Tutması için sevdiği bir oyuncağını
verin. Blokları ile kule yapmasını
önerin. Bu tür önlemler almak, ilgi
odağını değiştirmek, alternatif
sunmak, bu dönemi daha rahat
geçirmenizi sağlayacaktır.
Sonraları çocuğunuza, bunun normal
ancak kendine özel bir davranış
olduğunu anlatmak isteyebilirsiniz.
Unutmayın sorun yetişkinlerin.
Çocukların bu konuda hiç dertleri yok.
Duygusal tepkilerimizden arınabilsek,
sakin olabilsek, çevremizdekiler de
rahat edeceklerdir. Üç yaş çocuğu çiş
yapma ve dışkılama sürecinden
büyülenir. Tuvalet eğitimini henüz
tamamlamıştır ve bundan büyük
gurur duyar.
Kız çocuklar çiş yaparken çömelmeleri
gerekirken erkek çocukların
çömelmediğini farkederler. Nedenini
merak ederler. Aslında yanıtı basittir:
Eğer ayakta çiş yapmaya kalkışırsa çiş
bacaklarından akacaktır.
Çocuklar dört yaşına geldiklerinde
bebeklerin nasıl yapıldığı sorusuyla
daha çok ilgilenmeye başlarlar.
“Babanın sperm denen özel bir
tohumu annenin özel bir yerine
ekmesi” onlar için şaşırtıcıdır.
“Annenin bir yumurtası vardır ve eğer
spermle yumurta buluşursa bebek
oluşur.” Yalnızca kızların bebeklerinin
olabileceğini ve yalnızca erkeklerin –
penisleri olduğu için- sperm
ekebileceklerini öğrenmeleri işleri
kolaylaştırmaya yetmez.
 Çocuğa öncelikle bir hamile kadın gösterilerek
bebeğin anne karnında büyüdüğü, annenin
karnında bebek için sıcacık bir yerin bulunduğu, bu
özel yerin bir cep gibi olduğu veya bebeğin anne
karnındaki özel torbada korunduğu anlatılmalıdır.
Bebeğin önceleri bir mercimek tanesi kadar küçük
olduğu, dokuz ay boyunca giderek büyüdüğü, o
büyüdükçe annenin karnının büyüdüğü, nihayet
belli bir boy ve ağırlığa geldikten sonra annenin
karnının alt tarafında bulunan bir delikten, doktor
veya ebe tarafında dışarı çıkarıldığı açıklanmalıdır.
Çocukların bir kısmı bebeğin, annenin göbek
deliğinden çıktığını düşünürken, bir kısmı da
annenin karnının yarıldığını,annesinin kesildiğini
zanneder, öncelikle annesini kesecekler
korkusundan çocuk kurtarılmalı, uygun açıklama ile
rahatlatılmalıdır.
Genellikle anne-babalarının bu işi
yapıp yapmadıklarını da bilmek
isterler. Sonraki soru olasılıkla
“izleyebilir miyim?” olacaktır. Bu işin
birbirini çok seven büyükler tarafından
yapıldığını anne ve babaların bunu
yalnızken yaptıklarını anlatabilmeniz
için bu soru iyi bir fırsattır.
Çocuklar arasındaki cinsel oyunlar bu
yaşlarda başlar. Bu doğaldır. Büyük
memelere sahip olabilmek için
bluzlarının içine yastıklar koyan
anaokulu öğrencileri gibi, çocuklar
duyduklarından bir anlam
çıkarabilmek için denemeler yaparlar.
Kendi kurallarını böyle oluştururlar,
deneyerek. Beş yaşındaki bir erkek
çocuğunu aynı yaştaki bir kızın
göğsünü kontrol ederken yakalamak
pek çok anne baba için rahatsız
edicidir. Çocuklar için doğaldır bu,
ama anne babalar için zordur.
En iyisi sakin olmaktır. İlgilerini başka bir
yöne çekmeye bir alternatif sunmaya
çalışın. Örneğin:
“Kim süt ve kurabiye istiyor?”
“Yeni bir öykü dinlemek isteyen var mı?”
“Haydi bakalım en yüksek kim
sıçrayabiliyor?”
 Cinsellik hayatın temel ve doğal bir
parçasıdır. Bu nedenle çocuğun soru
sorması da tekrar edelim ki normaldir.
Çocuğu “nerden duyuyorsun böyle
pis şeyleri”, “seni terbiyesiz
duyamayayım bir daha “ gibi
azarlasanız cinselliğin pis, kirli ve
kötü bir şey olduğuna inanacaktır.
 Türkiye’de hem kadınlarda hem erkeklerde
görülen cinsel fonksiyon bozuklukları fazladır ve
temelinde bu tür azarlanmalar, susturulmalar
vardır. Yani cinselliği pis ve kötü birşey gibi
algılayan çocuğun ileride cinsel yaşamı da
sorunlu olacaktır. Ülkemizde cinsel taciz ve
istismar da yaygın diğer bir konudur.
Çocuklarımızı bundan korunma yollarını
öğretmek için de ailede cinsel eğitim gereklidir.
 Evde kaliteli ve tatmin edici bir eğitim verdiğinizde
çocuk dışarıdaki kaynaklara meyletmez. Ama bilgi açığı
varsa, merakı doyurulmuyorsa, sağdan soldan,
arkadaşlardan, dergilerden, internetten bilgi
öğrenmeye çalışacak ve belki de pek çok yanlış bilgini
sahibi olacaktır. Bu nedenle evde doğru bilgiyi alırsa,
dışarıdan gelen yanlış bilgileri eleme şansı olur.
Cinsel eğitim içinde yaşanılan toplumun değer
yargılarını da öğretmeyi gerektirir. Toplumun
normlarından bahsetmek, gençlere istenmeyen gebelik,
aids,bekaret gibi konularda bilgi vermek gerekir.
Ergenlik öncesi dönemde
cinsel eğitim
 Ergenlik öncesi çocuğa mutlaka bilgi verilmelidir.
Zaten ruhsal değişimleriyle yeterince hırpalanan çocuk
bedensel değişimlerini de hazırlıksız olarak yaşarsa
çok daha fazla zarar görecektir. Ergenlik öncesinde
onu nelerin beklediğini, neler olacağını anlatmak
gerekir. Böylece yaşadıklarıyla daha kolay başa
çıkabilecektir.
 Ergenlik demişken bazı yörelerde adet gören genç
kıza tokat atılması gibi bir gelenek vardır. Bu çok
yanlıştır. Kızın ileride vajinismusa varan cinsel
sorunlar yaşamasına sebep olur. Adet kanamasına da
pek çok yerde kirlenmek denmektedir. Bunu
duyan kız çocuğu adet dönemlerinden nefret edecek
ve belki de çok daha kötü geçirecektir. Bunun yerine
kadın vücudunun adet dönemine neden ihtiyacı
olduğunu ve neden kan geldiğini anlatmak gerekir.
Yine genç erkeklere de ıslak rüyalar konusunda
bilgilendirmek ve bunun vücudun doğal bir
fonksiyonu olduğunu anlatmak gerekir.
 Bir başka yanlışta kadınların bir araya geldikleri ev
oturmalarında çocukların yanında cinsel şeyleri
konuşmalarıdır.Genellikle ilk geceler ve o ilk
gecenin ne kadar kötü ve korkutucu geçtiği
anlatılır. Bu bilgiler çocuk dinlemiyor görünse bile
kafasına yerleşir. Yine bir annenin çocuklarına
sürekli -ne kadar fedakar olduğunu ispatlama
çalışması olarak- nasıl acı çekerek doğum
yaptığını anlatması da doğru değildir. Bunun
yerine doğum yapmanın bir miktar can acıttığını
ama bebek kucağa alınınca tüm o acının geçtiği ve
buna değdiği anlatılmalıdır.
Bazı çocuklar cinsel soruları hiç
sormazlar, bu iyi midir?
 Bu genellikle ailelerinde memnuniyetle karşıladıkları
bir durumdur. Soru sormayan çocukla adeta gurur
duyarlar ve “o taraklarda bezi olmadığı” için mutlu
olurlar. Çocuğunuzun soru sormaması çok da normal
bir durum değildir. Dikkat dağınıklığı olabilir ya da
sizinle olan ilişkisi sorunlu olabilir. İlgi azlığı da soru
sormaması için yeterli bir nedendir. Cevap
alamayacağını ya da kendisine doğru düzgün yanıt
verilmeyeceğini biliyorsa sormaktan çekinebilir.
Sağlıklı olan çocuğun cinsel sorular sormasıdır. Bu
sorular çocuğun kendini ve dünyayı tanıma çabasıdır.
Çocuk Cinsel istismarı nedir?
 Çocuğun cinsel istismarı, bir çocukla
yetişkin (ya da diğer bir çocuk)
arasındaki çocuğun fail ya da
gözlemcinin seksüel dürtüyle
kullanıldığı her türlü etkileşimdir.
Cinsel istismar dokunma davranışları
içerebildiği gibi dokunma davranışları
içermeden de gerçekleştirilmiş
olabilir.
 Dokunma cinsel organlar, göğüs,
kalça, oral-jenital ya da cinsel temas
olabilir. Dokunmadan olanı çocuğun
çıplak bedenini seyretme, teşhir, ya
da çocuğu pornografiye maruz
bırakma (pornografik içerikli resim
film vs gösterme).
 İstismarcı çoğu zaman fiziksel güç
kullanmaz, ama oyun kullanabilir, hile
yapıp kandırabilir, korkutabilir, çocuğun
sessiz olması, kimseye söylememesi
için çeşitli tehdit yollarını kullanabilir.
İstismarcılar genellikle ustaca ikna
beceri ve taktikler kullanarak çocuğun
bağlanmasını sağlarlar. Bu taktikler
hediyeler alma ya da özel aktiviteler
ayarlama olabilir ki böylece kurbanın
kafası karışarak karşı koymasını
zorlaştırır.
Kimler cinsel istismar edilebilir?
 Her yaştan, her ırktan, her etnik gruptan
ve her ekonomik zeminden çocuklar
kolayca cinsel istismara maruz kalabilir.
Çocuk cinsel istismarına erkek ve kız
çocukların tamamı, her semtte, ve her
cemiyette ve her ülkelerde dünyanın her
yerinde maruz kalabilirler.
Bir çocuğun cinsel istismara maruz
kaldığını nasıl söyleyebilirsiniz?
 Cinsel istismara uğramış çocuklar bir dizi duygusal ve






davranışsal tepkiler gösterirler, bunların birçoğu diğer
çeşit travma geçiren çocukların karakteristiğidir. Bu
tepkilerden bazıları şunlardır:
Gece kabusların artması ve /veya diğer uyku güçlükleri
İçe kapanma
Öfke patlamaları
Anksiyete (kaygı)
Belli bireylerle yalnız kalmak istememesi (yalnız
kalmaya karşı direnme)
Yaşına göre uygun olmayan cinsel kelimeler kullanma
ya da davranışlarda bulunma
Çocuklar cinsel istismara
uğradıklarında neden
söylemezler?
 Birçok sebepten çocuklar cinsel istismara
maruz kaldıklarını açıklamak istemezler
şunlar dahil:
 Fiziksel zararla tehditler (çocuğun
kendisine ve(ya) çocuğun ailesine)
 Evden atılma korkusu
 Kendisine inanılmaması korkusu
 Utanma veya suçluluk
Çocuklar cinsel istismara
uğradıklarında neden
söylemezler?
 Çok küçük çocuklar istismara
uğradıklarını anlatabilecek kadar dil
becerisine sahip olmayabilir,
 ya da özellikle seksüel istismar oyun
içinde oluyorsa failin eyleminin
istismar olduğunu anlayamayabilir.
Çocuk cinsel istismarında yanlış
bilinenler ve gerçekler
Yanlış: Çocuk istismarı az rastlanan bir
durumdur.
 Gerçek: Çocuk istismarı az rastlanan bir
durum değildir. Geçmişe yönelik
araştırmalar gösteriyor ki 4 kız çocuktan
biri ve 6 erkek çocuktan biri 18 yaşından
önce bir çeşit cinsel istismara maruz
kalmaktadır. Her nasılsa , çocuk cinsel
istismarının çok sır olan doğası gereği,
cinsel istismar vakalarının birçoğu asla
rapor edilmiyor.

İstismarda yanlış bilinenler
ve gerçekler
 Yanlış: Çocuklar çoğunlukla yabancılar
tarafından cinsel istismara uğrar.
 Gerçek: Çocuklar çoğunlukla bildikleri ve
güvendikleri kişiler tarafından cinsel
istismara uğrar. Rapor edilen cinsel istismar
vakalarında çocukların dörtte üçü aile
üyeleri tarafından ya da aile ve çocuk
tarafından bilinen ve güvenilen insanlar
tarafından gerçekleştirilmiştir.
İstismarda yanlış bilinenler
ve gerçekler
 Yanlış: Anaokulu çocukları cinsel istismar
konusunu bilmeye ihtiyaçları yoktur, bu konuda
onları eğitmek onların korkmalarına sebep olur.
 Gerçek: Çocuklar için güvenli beden becerileri
ve ne tür temasların normal ve hangi tür
temaslara izin verilmeyeceğine dair bir çok
eğitim programı vardır. Bu programlar temel
güvene dayanan beceriler geliştirmelerine
yardım ettiği gibi korkmamalarını da sağlar.
İstismarda yanlış bilinenler
ve gerçekler
 Yanlış: Çocuklar daima yetişkinler tarafından
cinsel istismara uğrarlar.
 Gerçek: Rapor edilen cinsel istismarların %
23'ü 18 yaşın altındaki çocuklar tarafından
gerçekleştirilmiştir. Cinsel merak ve araştırma
amacıyla aynı yaştan çocuklar arasında, eğer
biri diğerini kendisi ile birlikte olmaya zorlarsa yetişkinlikteki seksüel aktiviteler gibi, bu
davranış istismardır ve sağlıksızdır. İstismarcı
ve kurban her ikisinin de terapiye tabi olması
gerekir.
Yanlış: Cinsel istismara maruz
kalmış çocuk asla bir daha normale
dönemez.
 Gerçek: Çocukların birçoğu
oldukça esnektir ve iyi bir terapi ve
ailenin ya da bakıcıların desteği ile
tekrar normale dönebilir.

Çocukları cinsel istismardan
korumaya yönelik tavsiyeler
 1- Çocuklarınıza vücudun özel bölgelerinin
doğru adlarını öğretin.
 2-Sadece yabancıların tehlikeli olduğuna
odaklanmayın. Unutmayın ki çocukların
çoğunluğu tanıdığı ve güvendiği kişiler
tarafından istismar edilmektedir.
 3- Çocuklarınıza fiziksel güvenlik ve hangi
dokunmanın normal hangisinin normal
olmadığını öğretin.
İstismardan korumaya
yönelik tavsiyeler
 4- Çocuklarınızı vücutları hakkında kararların kendilerine
ait olduğunu konusunda bilinçlendirin. Başkalarının
kendisine dokunmasını istemediğinde hayır demeye
yüreklendirin, istismar amaçlı olmasa bile ve başkalarına
dokunmamalarını söyleyin.
 5-Yetişkinler ve büyük çocukların asla vücutlarının
parçaları ile ilgili yardıma ihtiyaçlarının olmayacağını
bildiklerinden emin olunuz (banyoda ya da tuvalete
giderken).
 6-Çocuklarınıza kendi bedenlerinin bölgelerine
kendilerinin bakmalarını öğretin (Tuvalete, banyoya
giderken, tuvalet kağıdı kullanırken vs). Böylece diğer
yetişkin ve çocukların yardımına bağımlı olmazlar.
İstismardan korumaya
yönelik tavsiyeler
 7- Çocuklarınızı iyi sırlar (sürpriz partiler gibi-
bunun sakıncası yok çünkü uzun zaman sır
tutmak zorunda değiller) ve kötü sırlar (onlar
çocuğun sonsuza kadar tutmak zorunda
olduğu sırlardır, ki bu kabul edilemez)
arasındaki fark konusunda eğitin.
 8-İç güdünüze güvenin. Eğer çocuğunuzu
birine bırakmanın kolay olmadığını
düşünüyorsanız, bırakmayın. Cinsel istismar
konusunda kaygılanıyorsanız, sorular sorun.
Çocuklarınızı karşıya geçerlerken iki
tarafa bakmaları konusunda nasıl
serinkanlılıkla uyarıyorsanız, aynı
biçimde onları kendilerini korumaları
için de uyarmalısınız. Bu konuşmayı
yaparken hem annenin hem babanın
bulunması ancak birinin aktif olması
idealdir.
Üç noktanın üzerinde durun:
1Hiç kimsenin senin, özel
yerlerine dokunmaya hakkı yoktur.
2Hiç kimsenin seni kendi, özel
yerlerine dokundurtmaya hakkı
yoktur.
3- Birisinin senden özel yerlerine
dokunmasını istemesi ya da seninkilere
dokunması saklayacağın bir sır
değildir.Anlatmama sözü vermiş olsan bile,
anlatırsan başına çok kötü şeyler geleceği
söylenmiş olsa bile, böyle bir şey olursa
annene, babana söylemelisin. Mutlaka
söylemelisin. Sır saklaman gerektiği
doğrudur. Ama bu saklanmaması gereken
kötü bir sırdır.
Çocuk cinsel istismara uğradığını (ya da
bu eylemin süreklilik arz ettiğini) açığa
vurursa ne yapabilirsiniz?
 Eğer çocuk istismarı açıklarsa,
soğukkanlılığınızı korumanız son
derece önemlidir, onu dikkatli
dinleyin, ASLA çocuğu bundan dolayı
suçlamayın. Kendisine teşekkür edin
ve kendisine desteğinizin tam
olduğuna dair çocuğa güven verin.
Derhal yardım için psikologa
başvurunuz.
Download