ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI SUÇLARI : 20 Kasım günü Çocuk hakları günü olarak 1925 yılından beri Dünya çapında kutlanmakta olup 18 Kasım günü ise bu yıl itibarıyla Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Çocuğun Cinsel Sömürüsü ve cinsel istismarına son verme günü olarak ilan edildiğinden bu haftaki yazımı çocuğun cinsel istismarı suçlarına ayırmayı uygun görmüş bulunmaktayım. Uluslararası Çocuk Günü fikri, 1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı'ndan sonra doğmuştur. 54 ülke katılımıyla gerçekleşen Konferans’ta Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul edilmiştir. Dünya Çocuk Günü adıyla çocuklar arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesini amaçlar.Bildirge esas olarak yoksulluk, çocuk işçiliği, eğitim gibi dünya çocuklarının refahını ilgilendiren konulara odaklaşmaktadır. Konferanstan sonra pek çok ülke, çocukların sorunlarına ilişkin olarak kamuoyunun dikkatini çekmek, çocuklara mutluluk getirmek ve çocuk konusunda teşvik etmek üzere bir günü Çocuk günü olarak belirlemiştir. 1 Haziran tarihi, 21 ülkede olmak üzere, en yaygın Çocuk Günü’dür. Türkiye’de 23 Nisan da kutlanmakta 20 Kasım tarihinde ise Çocuk Hakları günü olarak kutlanmaktadır. Avrupa Konseyi, 12 Mayıs 2015’te Bakanlar Komitesi’nde aldığı kararla 18 Kasım’ı, ‘Avrupa Çocuğun Cinsel Sömürüsü ve Cinsel İstismarına Son Verme Günü’ ilan etti. 2007’de çocuk istismarını önlenmesi için Avrupa Konseyi öncülüğünde imzalanan ‘Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni (Lanzarote Sözleşmesi)’ Türkiye 2010’da imzaladı. Amaç, çocukların cinsel suiistimalini ve çocuğa yönelik cinsel istismarı önlemek ve bunlarla mücadele etmek; cinsel suiistimal ve cinsel istismar mağduru çocukların haklarını korumak; çocukların cinsel suiistimaline ve cinsel istismarına karşı ulusal ve uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmaktır. 18 Kasım da, bu sözleşmeye dikkat çekmek ve cinsel istismara karşı farkındalık yaratmak için ‘Avrupa Çocuğun Cinsel Sömürüsü ve Cinsel İstismarına Son Verme Günü’ ilan edildi. Avrupa Komisyonu’nun web sayfasında yer alan bilgilere göre; çocuk suçu işleyenlerin yüzde 70 ile 85’i istismara uğrayan çocuklar tarafından tanınıyor. Avrupa genelinde yaşanan ‘tacizler’in yüzde 90’ının polise ihbar edilmediği düşünülüyor. Türk Ceza Kanunumuzun 6/b maddesinde çocuk henüz 18 yaşını doldurmamış olan kişi olarak tanımlanmıştır. Çocuğun cinsel istismarı,cinsel tacizi ve çocukla cinsel ilişki kurulması suçları kanunun 103-104 ve 105. maddelerinde özel olarak düzenlenmiş ve bu suçların cezaları arttırılmıştır. Çocuk istismarıyla ilgili rakamlar Türkiye’deki çocuk istismarlarıyla ilgili Bilkent Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Uluslararası Çocuk Merkezi’nin (UÇM) verdiği bilgilere göre, 2014’te çocukların cinsel bütünlüğüne karşı en az 24 bin 825 suç davası kararı çıktı. Bunların 13 bin 968’i yani yüzde 60’a yakını mahkumiyet ile sonuçlandı. Her ay adli tıp kurumuna 650 çocuk cinsel istismar vakası gönderiliyor. Merkezin paylaştığı veriler şöyle: - 2014’te çocuğu fuhuşta kullanmaktan mahkum olanların sayısı 774. Cinsellik amaçlı çocuk ticareti nedeniyle açılmış davalardaki mahkûmiyet sayısı ise 93. - Geçen yıl, 17 yaş ve altı çocukların uğradığı cinsel saldırı suçu için 476, cinsel istismar için 4 bin 463, reşit olmayanla cinsel ilişki için 244, cinsel taciz için 723 olmak üzere 5 bin 906 dava açıldı. - Dünya Nüfusunun Durumu Raporu’na göre, dünyada her yıl 91 bin kız çocuğu anne oluyor ve tüm evliliklerin 3’te 1’ini 18 yaş altı kız çocukları oluşturuyor. - Çocuğa karşı cinsel sömürü (fuhuş, pornografi, internette sömürü, cinsel amaçlı çocuk ticareti, seks turizmi) konularında araştırmalar çok az. - Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen 17 yaş ve altında çocuklar, cinsel sömürü veya istismara uğradıklarında sırasıyla adli birimlere, aileye, okula, sağlık birimlerine, kurumlara, akrabalara teslim ediliyor. - Türkiye’deki araştırmalar çocuğa karşı cinsel istismar bağlamındaki farkındalık, teşhis ve bildirim konusunda temel betimleyici veriler sunarken yaygınlık, görünme sıklığı, önleme ve tedavi gibi başlıklar ele alınmıyor. İlimizde çocuğa karşı cinsel saldırı suçları bakımından güncel ve sağlıklı bir istatistik bilgiye erişilememiş olmakla beraber Malatya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü görevlileriyle yapılan görüşmelerde tahminen yıllık 100 civarında bu nitelikte suç işlendiği ve bu sayının önemli bir oranı kadar adliye/emniyete intikal etmeyip gizlenen cinsel taciz olayı yaşandığı düşünülmektedir. Devletin çocuk istismarı ile mücadelesi : Çocuklara karşı işlenen suçlar bakımından soruşturma kolluk aşamasında bu amaçla kurulan Çocuk Şube Müdürlüğünce yapılmakta olup bu bölümde görev yapan emniyet görevlileri özel kurslara alındıktan sonra göreve başlatılmaktadır. Avukatlık mesleğim gereği birlikte görev yaptığımız çocuk şube memur ve amirlerinin pedagoji ilkelerine uygun hareket ettiği,görevleri sırasında muhatap oldukları mağdur veya suça sürüklenen çocuklarla diyaloglarında kendi çocukları karşılarındaymış gibi şefkatle hareket ettikleri ve görevlerini büyük bir ciddiyet ile yerine getirdikleri gözlemlenmiştir. Bunun gibi çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla Malatya (Beydağı) Devlet Hastanesi bünyesinde Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) kurulmuştur. Malatya İli Kamu Hastaneleri Birliği’nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada da belirtildiği üzere, “Çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla, öncelikli olarak cinsel istismara uğramış çocukların ikincil örselenmesini asgariye indirmek, adli ve tıbbi işlemlerin bu alanda eğitimli kişilerden oluşan bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini temin etmek üzere, Malatya Devlet Hastanesi bünyesinde Çocuk İzlem Merkezi’nin (ÇİM) kurulması ve bu merkezin işleyişinin Sağlık Bakanlığınca koordine edilmesi gerekli görülmüştür. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın her türlü tehlikeden korunarak bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı, eğitimli ve topluma yararlı bireyler olarak sosyal hayatta yerlerini almaları, Bakanlığımızın temel hedefleri arasında bulunmaktadır. Bu hedef doğrultusunda, çocuklarımızı koruyup kollamaya yönelik mevzuat ve düzenlemeler yürürlüğe konulmuş olup, oluşturulan altyapı çerçevesinde Çocuk İzlem Merkezi kurulmuştur. Bu merkezde cinsel saldırıya maruz kaldığı ileri sürülen bir çocuğun adli işlemlerinin yapılması sırasında avukat olarak görev yapmam nedeniyle gözlemlerimi kısaca aktarmak istiyorum. Çocuk izlem merkezinde mağdur olan çocuğun beyanları uzman adli görüşmeci tarafından tespit edilmekte olup adli muayenesinin de aynı merkezde yapılması amaçlanmaktadır.Bu yönüyle mağdur çocuğun yaşadığı travmanın daha da büyümemesi için adli soruşturma işlemlerinin bir merkezde tek seferde yapılması çok olumlu bir durumdur. Bu merkezde görev yapan kişilerin gayretli ve istekli olarak çalıştıkları görülmüş olup merkezin yeni kurulması nedeniyle görüşme odasının yanındaki gözlem odasında ifadenin yazıya dökülmesi için gerekli bilgisayar ve yazıcı gibi ufak tefek donanımların henüz tamamlanmadığı görülmüştür. Merkezin henüz ikinci işlemi yaptığı gözetildiğinde bu küçük eksikliklerin Sağlık Müdürlüğünce kısa zamanda tamamlanacağı öngörülmektedir. Ayrıca suça sürüklenen çocuklar ve mağdur çocukların soruşturma ve yargılama aşamasında ücreti devlet tarafından karşılanan zorunlu müdafilerce temsil edilmesi imkanı devletimizce sağlanmıştır. Toplum ve ailelere düşen görevler Çocuklara yönelik cinsel istismar suçları her toplumda yaşanmakta olup bu durumun görmezden gelinmesi ve adeta inkar edilmesi yapılabilecek en büyük hatadır. Okulların ve ailelerin konuya ilişkin çocuklara uygun düşecek bir eğitimi vermesi,çocukların her türlü konuyu rahatlıkla ifade edebileceği diyalog ortamının sağlanması,çocukların okul ve sosyal hayatlarının aileler tarafından takip edilmesi ve özellikle sosyal medya araçlarının kullanımının da ailelerce kontrol edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Unutulmamalıdır ki bu konuları işleyerek toplumsal farkındalık oluşturma konusunda titizlikle çalışan değerli gazeteci tv.programcısı Müge Anlı’nın defaten söylediği üzere itimat kontrole tabidir. Tüm çocuklarımızın çocuk hakları gününü kutluyor,esenlikler diliyorum.