EĞİTİMİN POLİTİK TEMELLERİ GİRİŞ Eğitim bireye ilgi, ihtiyaç ve yetenekleri doğrultusunda bilgi, beceri, tutum, davranış ve alışkanlıklar kazandırarak onu önceden belirlenmiş amaçlar doğrultusunda değiştirme ve biçimlendirme sürecidir. Eğitimin amaçları bireye yönelik amaçlar ve topluma yönelik amaçlar olmak üzere ikiye ayrılır. Eğitimin bireye ve topluma yönelik amaçlarını gerçekleştirebilmesi için bir takım işlevleri yapması gerekir. Eğitimin İşlevleri: Toplumsallaştırma işlevi, Ekonomik İşlevi, Siyasal İşlevi ve Bireyselleştirme İşlevi. Toplumsallaştırma İşlevi: Eğitim toplumsallaştırma işlevi ile toplumun değerlerini, normlarını, kültürel birikimini yeni kuşaklara kazandırır. Ekonomik İşlevi: Eğitim ekonomik işlevi ile ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda, ihtiyaç duyduğu sayıda ve ihtiyaç duyduğu nitelikleri kazanmış insan gücü yetiştirir. Bireyselleştirme İşlevi: Eğitim bireyselleştirme işlevi ile, insanın kalıtım yolu ile getirdiği potansiyel güçlerini, ilgi ve yeteneklerini geliştirir, onu bir birey haline getirir. Siyasal İşlevi: Eğitim siyasal işlevi ile devletin siyasal rejimini ve siyasal ideolojisini benimsemiş, ona bağlı, devlete karşı görev ve sorumluluklarını bilen vatandaşlar yetiştirmeye çalışır. POLİTİKA EĞİTİM İLİŞKİSİ Toplum, sosyal gereksinmelerini karşılamak için etkileşen ve ortak bir kültürü paylaşan çok sayıdaki insanın oluşturduğu büyük bir topluluktur. Toplum; eğitim sistemi, politik sistem, hukuk sistemi, ekonomik sistem gibi alt sistemlerden meydana gelmiştir. Toplumsal sistemin bir alt sistemi olan eğitim sistemi hem toplumsal sistemleri hem de toplumun diğer alt sistemleri (politik sistem, ekonomik sistem, hukuk sistemi, ahlak sistemi vb.) ile etkileşim içerisindedir. Eğitim sistemi politik sistem ile ilişki ve etkileşim içerisinde bulunur. Hem politik sistemi etkiler hem de politik sistemden etkilenir. POLİTİKANIN EĞİTİM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Her toplum eğitim etkinliklerini kendi politik sisteminin özelliklerine göre düzenler. Politik sistem değiştiği zaman eğitim sistemi de bundan etkilenir. Eğitimin tarihsel gelişim sürecinde bu etki hep gözlenmiştir. Monarşilerde Politikanın Eğitim Üzerindeki Etkileri Politik egemenliğin bir kişide toplandığı yönetim biçimine monarşi denir. Monarşilerde iktidar babadan oğula geçer. Dolayısıyla geleceğin hükümdarı önceden bellidir. Veliahdın ilerde hükümdar olduğu zaman doğru karar verebilmesi ve halkını iyi yönetebilmesi için iyi bir eğitim süzgecinden geçmesi gerekmektedir. O nedenle öncelik hükümdar adaylarının eğitimine verilmiştir. Monarşilerde hükümdar adayları özel bir eğitimden geçirilmiştir. Genellikle bilim adamları, din adamları ve eğitimciler tarafından eğitilmişlerdir. Monarşilerde yöneticilerin eğitimine önem verilirken halkın eğitimine önem verilmemiştir. Oligarşilerde Politikanın Eğitim Üzerindeki Etkileri Politik egemenliğin seçkin bir grup tarafından kullanıldığı yönetim biçimine oligarşi denir. Oligarşilerde eğitim kontlar, dükler, baronlar gibi asiller ile büyük toprak sahiplerinden oluşan elit bir grubun tekelindedir. Oligarşilerde özellikle alt tabakaya mensup halkın eğitimi ihmal edilmiştir. Demokrasilerde Politikanın Eğitim Üzerindeki Etkileri Siyasal otoritenin halkın özgür iradesine dayandığı yönetim biçimine demokrasi denir. Demokrasinin dayandığı iki temel ilke vardır: Özgürlük ve eşitlik Demokratik bir rejimde derisinin rengi, etnik kökeni, dini inançları, siyasal ideolojisi ne olursa olsun bütün insanlar eşittir. Demokratik bir rejimde düşünce, inanç, ifade ve eylem özgürlüğü vardır. Toplum dili, dini, siyasal ideolojisi, etnik kökeni, hayat tarzı birbirinden farklı insanlardan meydana gelen heterojen bir bütündür. Demokratik bir rejimde, demokrasinin eşitlik ilkesinin bir gereği olarak, eğitim olanaklarından toplumun her kesimi eşit olarak yararlanır. Demokrasi, insanı temele aldığı ve ona değer verdiği için eğitimde önceliği insana verir. Onu ilgi ve yetenekleri doğrultusunda programlara ve okullara yönlendirerek, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yetiştirir. Demokratik eğitimin amacı demokrat insanlar yetiştirmektir. Bunun için demokrasinin eşitlik ve özgürlük ilkelerini benimsemiş, toplumda cinsel, dinsel, etnik köken, ideolojik ayrımcılık yapmayan, herkese eşit davranan, düşünce, inanç ve ifade özgürlüğüne inanan insanlar yetiştirmesi gerekir. EĞİTİMİN POLİTİKA ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Eğitim yetiştirdiği insan gücü yani yönetenler ve yönetilenler ile politik sistem üzerinde etkili olur. Her şeyden önce eğitim, mevcut politik sistemin ayakta kalmasını varlığını sürdürmesini sağlar. Bunu politik sistemi ve onun dayandığı ideolojiyi benimseyen, savunan, devlete karşı görev ve sorumluluklarını bilen, yasalara saygılı; vatanını, milletini, bayrağını seven insanlar yetiştirerek gerçekleştirir. Eğitimin bu tür insanlar yetiştirebilmesi için politik sistem, eğitim sistemini, sistemin gerektirdiği insan tipini yetiştirecek biçimde düzenler. CUMHURİYETTEN GÜNÜMÜZE POLİTİKA EĞİTİM İLİŞKİSİ Osmanlı imparatorluğu döneminde Cumhuriyetin ilanından sonra da politik iktidar eğitim kurumları üzerinde etkili olmuştur. Devlet bu dönemde Cumhuriyet rejiminin gerektirdiği insan tipini yetiştirmek için yeni bir eğitim sistemi oluşturmuştur. Her devlet gibi Türkiye Cumhuriyeti devleti de eğitim faaliyetlerini kendi politik rejiminin ideolojisi doğrultusunda düzenlemiştir. Cumhuriyetin niteliklerini, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimseyen, koruyan bireylerin yetiştirilmesi amaç edinilmiştir. 3 Mart 1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat yasası ile eğitim tek çatı altında toplanmıştır. Anayasanın 42. maddesi ile ilköğretim ayrım yapılmaksızın, bütün vatandaşlar için zorunlu hale getirilmiştir.