n türk dünyası`nın coğrafyası m

advertisement
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
İçindekiler Tablosu
I. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın Sebebi ve Savaşa Götüren Olaylar ................. 2
II. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı ........................................................................... 3
A. Savaşın Başlaması ve 1828 Yılı Harekatı.............................................................................. 3
B. Kars’ın Ruslar Tarafından Alınması ..................................................................................... 4
C. Ahılkelek’in Rusların Eline Geçmesi .................................................................................... 4
D. Rusların Ahıska Kuşatması ................................................................................................. 5
E. 1828 Yılında Yapılan Diğer Muharebeler ............................................................................. 6
F. Rusya’ya Karşı Osmanlı-İran İttifak Teşebbüsü .................................................................... 6
III. Osmanlı-Rus-Savaşı’nın 1829 Yılı Harekatı ......................................................... 7
A. Zivin ve Millidüz Muharebeleri ........................................................................................... 7
B. Rusların Erzurum Üzerine Gelmesi ve İşgali ........................................................................ 7
C. Rusların Erzurum’un Güney Taraflarındaki Harekatı ............................................................ 8
D. Rusların Bayburt Harekatı .................................................................................................. 8
1. Bayburt Harekatı .................................................................................................................................. 8
2. Bayburt Harekatı ................................................................................................................................10
E. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Ermeniler ................................................................... 10
IV. Edirne Andlaşması .......................................................................................... 11
Sonuç ................................................................................................................... 12
Dipnotlar ............................................................................................................. 12
Kaynaklar ............................................................................................................. 16
Yrd. Doç. Dr. İbrahim AYKUN
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Türkiye
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 1
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
İlk Osmanlı-Rus ilişkileri II. Bayezid zamanında başlamıştır. Sonraları Rusya güçlenince
yönünü güneye çevirmiş, dolayısıyla bu topraklar üzerinde bulunan Osmanlı Devleti ile
devamlı bir çatışma halinde bulunmuş, iki devlet tarihte pek çok kez savaşmışlardır.
Fransız ihtilalinden sonra gelişen milliyetçilik fikri bünyesinde çeşitli ulusları barındıran
imparatorluklar için ciddi bir tehlike oluşturmuştur. Nitekim bu fikir Osmanlı Devleti’nde de
etkisini göstermekte gecikmemiş, içten içe bir kaynaşma başlamıştır. Bağımsızlık için ilk
ayaklanan ulus Sırplar, bağımsızlıklarını ilk alan ulus da Grekler olmuştur. Rumların
isyanlarının uzun ve etkili olmasının nedeni, büyük devletlerin menfaatleri gereği
isyancıları desteklemesidir.
I. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın Sebebi ve Savaşa Götüren Olaylar
Rumların isyanları ve Navarin olayı Rusların savaş açmalarına bir bahane oldu. 1828-1829
Osmanlı-Rus savaşının asıl sebebi belki de en önemlisi, Çar I. Petro tarafından vasiyet
şeklinde belirlenen, Rusların Osmanlı Devleti üzerindeki tarihi emelleridir. Ruslar,
Karadeniz’e çıkmalı, İstanbul ve Hindistan’a mümkün olduğu kadar yaklaşmalı,
Karadeniz’e çıktıktan sonra tersaneler kurarak güneye sıcak denizlere inmeli, Basra
Körfezi’ne kadar inerek "Cihanın Ambarı” durumunda olan, Avrupalıların birçok sahil
kasabalarına yerleştiği Hindistan’a kadar gitmeli ve Türkler Rumeli’den atmalı idi. 1
1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın çıkmasında asıl sebep bu idi. Yunan isyanı ve gelişen
olaylarda savaşın çıkmasında kıvılcım oluşturmuştur.
1821’deki isyanda Rusya’nın rolü büyüktü. 1814’de Odesa’da kurulan ve Yunan isyanının
hazırlanmasında ve idare edilmesinde önemli rol oynayan "Etniki Eterya” cemiyetinin
yönetimini de, Çar’ın harp yaveri Alexandr İpsilanti yapmıştı. 2 İlk isyan Rusya’dan yardım
alabilmek için Eflak ve Boğdan’da çıkarılmış ise de, başarısızlıkla sonuçlanması üzerine,
ikinci isyan Mora’da başlatılmıştı.3 Bu arada İngiltere de kendi himayesinde bağımsız bir
Yunanistan kurulması için çalışıyordu. Böyle bir politika izlemesinin nedeni, isyanı
bastırmak için Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’dan yardım isteyen Osmanlı Devleti’nin, bu
yardıma karşılık, Mora ve Girid valiliklerini vermeyi vaad etmesiydi. Mora ve Girit
valiliklerinin Mehmed Ali Paşa’ya verilmesini, Doğu Akdeniz’deki menfaatlerine zararlı
görüyordu.4 İngiltere’nin asileri desteklediğini öğrenen Rusya da asilerden desteğini çekti. 5
1 Aralık 1825’te Rus Çarı I. Alexandr’ın ölümü üzerine yerine geçen ve Türk düşmanlığı ile
tanınan Çar I. Nikola zamanında Osmanlı-Rus ilişkileri yeniden gerginleşmişti. Çünkü Çar,
Osmanlıların Mora isyanını bastırmaları karşısında Rusya’nın seyirci kalmasını moral
bakımından bir yenilgi sayıyordu. Bunun üzerine bir nota göndererek Bükreş
Andlaşması’nın hükümlerinin yürütülmesine itiraz etmiş, Osmanlı Devleti de isyanı
bastırmak üzere iken, yeni bir mesele ile uğraşmak istemediğinden, Rusya’nın notada
belirttiği meseleleri görüşmüş ve 7 Ekim 1826’da Akkerman Andlaşması imzalanmıştı.6
Daha sonra İngiltere ve Rusya temsilcileri 4 Nisan 1826’da Petersburg’da bir araya gelerek
Yunan meselesini çözmeye karar verdiler ve yapılan görüşmelerde, Yunanistan’ın Osmanlı
Devleti’ne vergi ile bağlı özerk bir devlet haline getirilmesine karar alındı. Bu protokolde,
önerinin Osmanlılara kabul ettirilmesi de yer alıyordu. 7 Kendisine karşı kurulmuş olan
"Kutsal İttifakı” parçalamak düşüncesiyle Fransa da bu protokole katılacağını bildirmişti.
Bunun üzerine üç devlet 6 Temmuz 1827’de Londra Andlaşması’nı imzaladı. Bu
anlaşmaya göre Yunanistan bağımsız bir devlet haline getirilecek ve andlaşma Osmanlı
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 2
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
Devleti tarafından kabul edilmediği takdirde de güç kullanılarak kabul ettirilecekti. 8
Osmanlı Devleti müttefikler tarafından kendisine sunulan teklifi, hem iç işlerine müdahale
saydığından hem de Rumların bağımsızlığının imparatorluk içerisinde bulunan etnik olarak
farklı çok sayıdaki millete örnek teşkil edeceğini düşündüğünden kabul etmedi. 9 Bunun
üzerine müttefikler andlaşma metninde de yer aldığı gibi baskı yolunu tercih ettiler 10 ve
Navarin koyunda bulunan Osmanlı-Mısır donanmasını taciz etmeye başladılar.
Donanmanın limanda toplu halde bulunmasını sakıncalı bulan Türk Amiraller, donanmayı
limandan çıkarmak istedilerse de müttefik donanmasının engellemesiyle karşılaştılar. 11
İngiliz Amirali Sir Edward Codrington kumandasındaki müttefik donanması, küçük bir
bahane ile aniden Osmanlı donanması üzerine saldırdı. 3-4 saat süren bir bombardıman
sonunda Osmanlı donanması adeta yok edilirken, 4.000 Türk denizcisi yaralandı ve
Navarin koyunun suları 6.000 denizciye mezar oldu. 12 İngiltere çok önemli bir hata
yapmıştı. Bizzat bu olaya katılarak, Rusya’nın güneye sarkarak Doğu Akdeniz’de kendi
menfaatlerine tehdit oluşturmasına yardım etme gafletinde bulundu. 28 Ocak 1828’de
İngiltere Kralının Parlamentoyu açış konuşmasında Osmanlılardan "eski müttefik” ve
Navarin olayından da "uğursuz olay” diye bahsetmesi hiçbir şey ifade etmiyordu. 13
1826’da Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra yerine kurulan Asakir-i Mansure-i
Muhammediye daha yeni teşkilatlandırılıyordu. Üstelik şimdi de donanmasını kaybetmişti.
Bu da tabii Rusya’nın işine yarıyordu. Navarin olayından sonra gelişen olaylar yeni bir
Osmanlı-Rus savaşının çıkmasına sebep oldu.
II. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı
A. Savaşın Başlaması ve 1828 Yılı Harekatı
1 Nisan 1828’de Çar Nikola "Rus adının şerefini, Rus Devleti’nin haysiyetini, haklarının
dokunulmazlığını ve millî şerefi” korumak bahanesiyle Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti.14
Rusya’nın bu tavrı karşısında Bâb-ı Fetva’da Osmanlı üst düzey yetkililerinin katıldığı
toplantıda, Rusya’nın sınırı tecavüz ile savaşa başladığı vurgulanarak "mukâbele-i bi’lmisle riayetle kâffe-i millet-i Osmaniyenin muharebeye hazırlanması ve müdafaaya
devletçe teşebbüs olunması şer’an lazım geldiği Cânib-i Şer’-i Şerifden ifade olunmağla,
mucibince Devlet-i Aliyye’nin Rusya Devleti’ne asker ve leşker sevki icab eylediği”ne karar
verildi.15
Rusya ile Osmanlı Devleti hem Avrupa kıtasında hem de Asya kıtasında sınır komşusu
idiler. Dolayısıyla savaş Avrupa ve Asya kıtasında yapıldı. Savaşın ilanından sonra Ruslar
Kafkasya cephesinde de sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girdiler. Rus ordularının
komutanlığını Paskeviç yapıyordu. Osmanlı Ordusu komutanı ise Erzurum Valisi ve Şark
Seraskeri16 Galib Paşa idi.
Kars Muhafızı Emin Paşa, İstanbul’a gönderdiği yazıda, Rusların sınırı geçerek Tiknis
köyüne geldiklerini bildiriyordu.17 Rus Generali Paskeviç’de18 Emin Paşa’ya gönderdiği 14
Haziran 1828 tarihli mektubunda, Osmanlıların andlaşmalara uymadığını, Müslümanları
Rusya aleyhine kışkırttığını, Rusya’nın bu sebeplerden dolayı savaş ilan ettiğini belirttikten
sonra: "... saları olduğum asakir-i nusret-i müesser ile bu def’a Gümrü tarafından hudud-ı
İslamiyeye mürur eylediğimi...”19 şeklinde ifadelerle kendince savaşın sebeplerini de izah
ediyordu.
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 3
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
B. Kars’ın Ruslar Tarafından Alınması
Kafkasya-Azerbaycan ve İran’a giden yollar üzerinde bulunan, tarihte çok önemli
mücadelelere sahne olan, doğudaki serhad şehirlerimizden Kars, Paskeviç’in hedefindeki
ilk şehirdi. Kars’ı alarak Ahıska ile Anadolu’nun iç kısımlarından ve Trabzon’dan gelecek
destek kuvvetlerinin toplandığı, askeri malzemelerin biriktirildiği Erzurum ile irtibatı kesmeyi
amaçlıyordu.20
Paskeviç, Erzurum’dan Kars’a gelecek yardımlara mani olmak için ordusunu şehrin
güneyine yerleştirdi.21 Rus ordusunda 15 piyade taburu, 6 süvari bölüğü, 7 Kazak alayı, 85
top bulunuyordu. Rus ordusu toplam 14.000 kadar askerden, Osmanlı ordusu ise 11.000
asker ve 151 toptan oluşuyordu.22 Erzurum Valisi ve Şark Seraskeri Galib Paşa da
Erzurum’dan yardım göndermeye çalışıyordu. Ancak Galib Paşa’nın da imkanları çok
sınırlıydı. İstanbul’a gönderdiği şukkada "akçeden ve hususan topçu fikdanından çektiğimi
tarif edemem” diyerek sıkıntısını bildiriyordu. Doğuya gönderilen asitane topçularının
azlığı, Kars, Ahıska, Ardahan, Bayezid ve Erzurum olmak savunulacak yerin fazlalığı
nedeniyle bunların nasıl yeteceğinden yakınıyordu. 23 Rusların Kars kuşatması sırasında
Emin Paşa’nın 5.000 kişilik süvari kuvvetiyle yapmış olduğu huruç hareketi başarısız oldu
ve 5 Temmuz sabahı Ruslar istihkam siperlerinde bulunan 26 adet kuşatma topuyla kaleyi
döğmeye başladılar.24 Osmanlı Kuvvetleri Karsı savunmaya çalışıyor ve Rus saldırılarına
başarıyla karşı koyuyorlardı. Teğmen Labeentsef bir Ermeni varoşuna yaptığı saldırıda
güç durumda kalmış, yardıma gönderilen birlikler de başarılı olamamışlardı. Albay
Miklaşevsky, 39 ve 42 alaylardan aldığı bölüklerle şiddetli çarpışmaların olduğu mezarlığa
gitmiş ve mezarlığı almış ise de Türklerin karşı koyması üzerine geri çekilmişti. 25 Rusların
Türk savunması karşısında başarısız olmaları üzerine 39. ve 42. Alayların tümü yardıma
gönderildi.26 Güç durumda kalan Rus birlikleri bu yardımdan sonra Türk direnişini kırmayı
ve Kars çayının sol tarafındaki tepeleri ele geçirmeyi başardılar. Ruslar ele geçirdikleri
yerlere top yerleştirerek kaleyi ve şehri top ateşine tutmaya başladılar. Bu saldırılardan
sonra yalçın bir kaya üzerindeki iç kale ile tüm Kars Rusların eline geçti. Paskeviç’in teslim
olmaları teklifi üzerine Emin Paşa düşünmek için süre istediyse de kabul etmedi. Emin
Paşa askerler arasında itaatsizlik ve huzursuzluk çıkmasından korktuğu için, kalenin
anahtarını Ruslara teslim etti.27 Bu mücadeleler sırasında Türk kayıpları 1361 esir, 2000
şehit ve yaralı, Rus kayıpları ise ölü ve yaralı 400 kadardı.28
Ruslar Osmanlı ordusu hakkında bilgi edinmek amacıyla Kars’ın Müslüman ve
reayasından para karşılığı casuslar temin etmişlerdi. Ruslara bilgi verdikleri tespit edilen iki
zımmi ve Yusuf Bayraktar adında birisi yakalanmıştı.29
C. Ahılkelek’in Rusların Eline Geçmesi
Paskeviç Kars’ı ele geçirdikten sonra veba salgını yüzünden bir süre beklemek zorunda
kaldı. Veba salgınının atlatılmasından sonra30 Erzurum tarafına doğru sahte bir nümayiş
hareketi yaptıktan sonra Ahıska’ya giden iki yoldan biri olan ve Ahılkelek’ten geçen yola
saptı. Bu yolu kullanmasının sebebi yolun çevirme hareketlerine daha az açık ve
Rusya’dan istenilen takviye kuvvetlerinin izleyeceği yollara yakın olmasıydı.31
Paskeviç’in az önce değindiğimiz Erzurum üzerine yanıltmak için yaptığı yürüyüşü haber
alan, Kars’a yardım için gönderilen, ancak Karsın düştüğünü öğrendikten sonra Ardahan
yönüne çekilen, Köse Mehmed Paşa komutasındaki kuvvetler, Erzurum’un güvenliğini
temin için Kars-Erzurum arasındaki Soğanlı dağlarına çekilmişti.32 Rus ordusunun Ahıska
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 4
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
yönüne doğru hareket ettiğini öğrendikten sonra Ardahan’a, oradan da Yalnızçam Dağı ile
Dokuz-pınar arasındaki boyun üzerinden Posof Çayı yönüne doğru ilerlemişti.33
Ahılkelek kalesi, 1.000 kişilik bir kuvvet tarafından savunuluyordu. Kaleyi ölünceye kadar
savunmada kararlı olan Türkler, Paskeviç’in tesirli ateşi karşısında, diğer kuvvetlere
katılmak düşüncesiyle kalenin surlarından sarkıttıkları iplerle aşağıya inmişler ise de bunlar
şehit edilmişlerdir. Aşağıya sarkıtılan iplerden istifade eden rus askerleri surlardan içeri
girerek, kaleyi teslim almışlardır.34 Burada Rus ordusuna 2 topla 25.000 kişilik bir takviye
kuvveti katılmıştır.35
Ahılkelek’ten sonra Paskeviç, Ahıska yoluna hakim Hertvis kalesini de ele geçirmek için bir
kuvvet göndermiştir. 200 kişi ve 14 topla savunulan kale, 3000 süvari ve piyadeden oluşan
Rus kuvvetleri karşısında kale teslim edilmek zorunda kalınmıştır.36
D. Rusların Ahıska Kuşatması
Ruslar Ahılkelek’ten sonra Ahıska üzerine yürüdüler. Paskeviç, Köse Mehmed Paşa’nın
kendisinden önce Ahıska’nın yardımına gitmesine izin vermemek için, Çeki-Çiviler
dağından geçen 60 km’lik yolu tercih etti.37
Ahıska, Posof Çayı’nın Kür nehrine karıştığı yerden 6 km. kadar batıda, Kartalin tepelerinin
güney eteklerinde kurulmuş ve taştan yapılmış bir sur ile çevrilmişti.38
Ahıska 10.000 kişilik bir garnizon tarafından savunuluyordu. Köse Mehmed Paşa da
komutasındaki kuvvetlerle yardıma gelmişti.39 Gelen takviye kuvvetleri ile birlikte Rus
askeri sayısı 10.000’den fazlaydı. 20 Ağustos’ta Ruslar, savaşmak veya Burzon
geçidinden çekilerek geri dönmek şıklarından birini tercih için topladıkları harp meclisinde,
gece baskını teklifini kabul etmişlerdi.40
Ahıska’ya gelerek Taştepe’ye ordugahını kuran Köse Mehmed Paşa, savaşmak için
çadırların sökülerek ileriye götürülmesini istemiş, tam bu sırada "gavur basdı geliyor”
diyerek Erzurum ve Sivas sancaklarının nefir-i amm askeri Rusların yüzünü görmeksizin
ve top sesi bile işitmeksizin kaçmışlardı. Osmanlı tarafında bu karışıklığı gören Ruslar
saldırıya geçmişlerdi.41 Ahıska’da şehri ölünceye kadar savunmaya kararlı bir halk vardı ve
"kaleden dışarı çıkmamağa ve kal’a kapılarını kapamağa cümlesi ittifak ve akd-ü misak”
etmişlerdi.42
Paskeviç’i korkutan, Türklerin toplanıp Ahıska üzerine gelecekleri yolunda aldığı
istihbarattı. Bundan dolayı taarruz için acele ediyordu. Türkler, Kars ve Ahılkelek’in
sabahın erken saatlerinde yapılan saldırılar sonucunda alındığını, Ahıska’ya da aynı
şekilde sabah saatlerinde hücum edileceğini tahmin ediyorlardı. Ancak Paskeviç Türkleri
gafil avlamak için saldırıyı öğleden sonra yapmaya karar verdi.43
Paskeviç, 26 Ağustos 1828’de saldırı emrini verdi ve ilk saldırı için görevlendirilen Şirvan
Alayı, surlardan açılan gedikten içeri girdi. Bataryaların yerleştirilmesi için çalışmalar
devam ediyordu. Rusların ilk saldırısı başarısızlıkla neticelendi ise Zaykof tarafından
getirilen toplar sayesinde çarpışmaların şiddetli şekilde devam ettiği mezarlık tarafı
Rusların eline geçti. Çarpışmaların ikinci merkezi durumunda olan kilise tarafına Şirvan
alayının yaptığı saldırı başarısızlıkla neticelendi. Bu arada şehirde yangın çıktı, 44 Ahıska
alev alev yanıyordu.
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 5
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
Şehri savunan halk Rusların eline esir düşmektense, ölümü tercih etmiş ve bir camiye
toplanan 400 kişi yanarak şehit olmuş, kalanlar ise Rus katliamından nasiplerini alarak can
vermişlerdi.45
Bu savaşta şehri savunan muhafızlardan 5.000, Ahıska halkından ise 3.000 kişi şehit
olmuştu. Ruslar ise 2 general, 8 çeşitli rütbede subay, 118 kayıp vermişlerdi. 46
E. 1828 Yılında Yapılan Diğer Muharebeler
Paskeviç, Ahıska’dan sonra Ardahan üzerine, General Muraviyev komutasında bir kuvvet
gönderdi. Kars’tan ilerleyen Bergman komutasındaki diğer bir kuvvet Erzurum ve Kars
yollarının kavşak noktasında, Kür nehri kenarında bulunan Ardahan’ı muharebesiz teslim
aldı.47 Akçor da kendiliğinden Ruslara teslim oldu.48
Ruslar Anapa’yı da kuşatmışlardı. Ruslara karşı mücadele eden kabileler, ihtiyaçları olan
tuzun Ruslar tarafından temin edileceği teklifi üzerine savunmadan vazgeçmişlerdi.
Trabzon’dan deniz yoluyla yardım gelmemesi üzerine Anapa Ruslara teslim edildi. 49
General Çavçavadze de Bayezid üzerine yürümüş, burayı ele geçirdikten sonra Diyadin ve
Eleşkid taraflarını da almıştı.50
Kış geldiği için savaşa ara verilmiş, Rus ordusunun bir kısmı Kutais’e, bir kısmı
Gürcistan’a, bir kısmı da Bayezid’e yerleşmişlerdi. Osmanlılar ise Velibaba’da biraz öncü
kuvveti bırakmışlar, kalan ordu ise kışı geçirmek için Pasin sancağına gelmişlerdi.51
Bu arada Galib Paşa Erzurum valiliğinden azledildi. II. Mahmud’a göre "vikaye-i nüfuz ve
itibarına takviyet içün herbir tarafı gözetilmişken şimdiye dek hiç bir gûne faide ve
semeresi görülmeyüb” işler bu mertebeye gelmişti.52 Galip Paşa’nın azline sebep, Şark
cephesinde başarılı olmamasının yanında İstanbul’a gönderdiği kaimesinin kenarına
yazdığı "Rusyalunun bu gidişle tecavüzü müşkilat-ı mucib ve esbab-ı mukavemet mevkud
olduğundan vesait-i münasebe tedarikiyle musalehaya teşebbüsün lüzumunu ihtar ederim”
ifadesiydi.53 Yani Galip Paşa barış yapılması taraftarıydı. Ordunun durumunu daha
gerçekçi olarak değerlendirmişti. Onun bu düşüncesi padişahı kızdırmış ve azledilmişti.
Yerine Maden-i Hümayun Emini Salih Paşa tayin edildi.54
Salih Paşa, hemen gerekli hazırlıklara başladı. Asker toplanması için çalışmalara başladı
ve 80.000 kişilik bir ordu meydana getirildi.55
F. Rusya’ya Karşı Osmanlı-İran İttifak Teşebbüsü
İran, Rusya ile yaptığı ve 1828 yılı başlarında imzaladığı Türkmençayı andlaşmasıyla sona
eren savaşta büyük kayıplara uğramıştı. Osmanlı devleti bu durumdan istifade etmek istedi
ve ortak düşmana karşı bir ittifak Andlaşması imzalama teşebbüsünde bulundu. Bu iş için
Tezkere-i Sani Tayyibi Efendi görevlendirildi.56 Ona verilen talimatta57 İran görevini gizli
tutması, mühimmat nezareti göreviyle Erzurum’a gittiğini söylemesi, Erzurum’da Salih
Paşa ve Defterdar Nazif Efendi ile görüşmesinden sonra duruma göre İran’a gidip
gitmemeye karar vermesi yer alıyordu. Tayyibi Efendi Erzurum’a vardıktan sonra Salih
Paşa ve Nafiz Efendi ile görüşmüş ve sonra İran’a gitmekten vazgeçmişti. Buna sebep
savaş sırasında yakalanan esirler içerisinde İran askerinin bulunmasıydı. Osmanlı
ordusunun durumu da İranlı yetkililer tarafından bilindiğinden ittifak yapmayacakları ihtimali
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 6
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
büyüktü.58
III. Osmanlı-Rus-Savaşı’nın 1829 Yılı Harekatı
A. Zivin ve Millidüz Muharebeleri
Salih Paşa, Hakkı Paşa’yı 30.000 asker ve 12 topla birlikte ordusunu kurmak üzere
Millidüz’e gönderdi.59 Ayrıca casuslar temin ederek Ruslar hakkında bilgi toplanmıştı.
Bilgilere göre, Rusların Kars önündeki büyük bir ordusundan başka, Benliahmed ve
Kotanlu’da da ordusu bulunuyordu.60
Paskeviç önce Millidüz’de bulunan Osmanlı birlikleri üzerine hücum etmeyi planladıysa da,
asıl ordunun Zivin’de bulunduğunu, Hasankale ve Köprüköy’den takviye kuvvetlerin
geldiğini öğrenince Zivin üzerine saldırmaya karar vermişti. 30 Haziran’da Muraviyev’in
öncü kuvvetleri, Karaurgan’da Osmanlı kuvvetleri ile karşılaştılar. Rusların geldiği haberi
Salih Paşa’ya ulaştığı vakit, "tedariksiz tiz elden muharebeye şüru’ etmesünler” diye haber
göndermiş, kendisi de düşmanın bulunduğu tarafa gitmiş ve burada savaşmak zorunda
kalınmıştı.61
1 Temmuz’da Paskeviç Zivin’e doğru hareket etmişti,62 Muraviyev, Hançayı vadisini ana
yolun batısına doğru aşmış Zivin tepelerinin uygun yerlerinden gelerek Osmanlı ordusunun
sol kanadına dönerken, Paskeviç de vadiye inerek Zivin’i işgal etmişti. Aynı gün gece
yarısına doğru Zivin’deki Türk ordugahı, levazımatı ve hayli çok yük hayvanı da Rusların
eline geçmişti.63
Zivin’den sonra Paskeviç, Hakkı Paşa ordusunun bulunduğu Millidüz üzerine yürüdü.
Esasında Salih Paşa ordusunun bozulması, Hakkı Paşa ordusunda da büyük bir moral
çöküntüsü yarattı ve asker arasında firarlar yaşanmaya başlandı. Rus ordusunun Hakkı
Paşa ordusu üzerine saldırıya geçmesiyle birlikte, tabya ve metrislerde bulunan askerler
top ve tüfekle karşılık vermeye başladılarsa da zaten moral olarak çöküntü içerisinde
bulunan askerler dağılmaya başlamışlardı. Hakkı Paşa saldırılara metanetle karşı
koyduysa da esir olmaktan kurtulamadı. Hakkı Paşa ordusunda bulunan Behrampaşazâde
Hüseyin Paşa, yenilgiden sonra 30-40 kadar süvari ile birlikte Hasankale’ye Salih Paşa’nın
yanına gelebilmişti.64 Bundan sonra Salih Paşa Erzurum’a geldi. Prens Bekoviç
idaresindeki Rus kuvvetleri Hasankale’yi ele geçirerek Erzurum’a biraz daha yaklaşmış
oldular.65
B. Rusların Erzurum Üzerine Gelmesi ve İşgali
Ruslar Zivin ve Millidüz’de yaptıkları savaşlardan sonra, Osmanlı Devletinin önemli doğu
şehirlerinden Erzurum üzerine hareket ettiler. Salih Paşa Zivin’den Erzurum’a döndüğünde
halkın, arabalarını hazırlayarak göçe hazırlandıklarını görmüş, fetvalar çıkartarak buna
engel olmak istemişse de başarılı olamamıştı.66 Yine şehrin güvenliğini sağlamak için yeni
tabyalar yapmak ve hendekler kazmak gibi teşebbüslerde bulunmuştu. Ancak halkın
morali çok bozuktu. Buna sebep, çok sayıdaki ordunun daha düşmanla doğru dürüst
savaşmadan dağılması, askerlerin grup gurup kaçmalarıydı.
Erzurum’da büyük bir kargaşalık hüküm sürüyordu. Gerekli mühimmat ihtiyaç duyulan
yerlere nakledilmeye çalışılıyordu.67 Salih Paşa önemli eşyalarını Maden tarafına
göndermişti. Bunu duyan halk "sizler bu kadar askerle döğüşmeyüb firar ettiniz, şimdi de
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 7
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
burada sebat etmeyüb savuşub gidüb ırz ve malınızı göz göre göre gavura teslim
edeceksiniz” diyerek şehirde bulunan yabancılara da "yabancı makulesi kalkub gitsünler,
gitmezler ise zararımız dokunur” sözünü tellal aracılığıyla ilan ettirmişler ve askeri şehirden
çıkarmışlardı.68 Behrampaşazade Hüseyin Paşa şehirden çıkarılan askeri durdurup, tekrar
şehre sokmuş ise de halkın tüfek ve top ateşiyle karşılaşmıştı. Tekrar kaçmaya başlayan
askeri durdurduysa da Tokat Voyvodası Latif-zâde, Çorum Mütesellimi Hakkı Paşa’nın
Kethüdası Ahmet Bey askerin huzurunda "seraskeri katleylediler ve yerlüler her ne kadar
Osmanlı askeri var ise katlediyorlar "demeleri üzerine asker tekrar kaçmaya
başlamışlardı.69 Erzurum’da bir kargaşalık hüküm sürüyordu. Ruslar Hasankale’ye
geldiklerinde Soğanlı Dağı civarındaki savaşta esir düşen Erzurumlu Silahşör Memiş Ağa70
ve Bekir Ağa’yı şehrin teslimini teklif etmek düşüncesiyle Erzurum’a gönderdiler. 71 Bu
arada şehirde şehrin teslimi veya savaşmak şıklarından birisini tercih etmek için toplantı
yapılmıştı.72
7 Temmuz’da Seraskerin gönderdiği Erzurumlu delegelerle görüşmeler yapılmış 73 aynı
gün Rus ordusu Gümüşlü Kümbet tarafına gelip savaşmaksızın geri dönmüştü. 74
Ruslar kale ile irtibatı sağlayan Deveboynu’na geldiklerinde şehrin ileri gelenlerine hitaben
bir mektup göndermişlerdi. Bu mektup Osman Paşa’nın konağında okunduktan sonra
şehrin teslimine karar verilmişti.75
Salih Paşa, Hacı-Kadrizâde Osman Paşa, Defterdar Nazif Efendi, Ahmed Paşa ve
Abdullah Paşa esir olarak Gümüşlü Kümbet’te bulunan Rus ordusuna götürüldüler. 76
Sultan II. Mahmud, "Erzurum’un bu hale gireceği ahalisinin evvelki tavırlarından
anlaşılmıştı” demek suretiyle, Erzurum halkının bu husustaki gayretsizliğini belirtmiş ve
sitemde bulunmuştu.77
Salih Paşa’nın yerine Şark Seraskerliğine Osman Paşa tayin edildi.78 Erzurum’a General
Pankratiyev askeri idareci olarak görevlendirildi.79
C. Rusların Erzurum’un Güney Taraflarındaki Harekatı
Rusların Bayezid’de, 3 piyade taburu ile 400 Kazak ve 10 adet topları bulunuyordu. Salih
Paşa ile Rus kuvvetleri arasında Zivin’de mücadele devam ederken Van Valisi İshak Paşa
Bayezid kalesini kuşatmış ise de başarılı olamamıştı.80
Paskeviç, Erzurum’un alınmasından sonra Erzurum’un güney tarafında bulunan Hınıs
üzerine bir müfreze göndermiş ve burayı muharebesiz teslim almıştır.81 Hınıs’a gönderilen
kuvvetlere, ahaliye iyi davranılması konusunda bir talimat verilmişti. 13 Ağustos’ta Hınıs
yakınlarında Türk-Rus kuvvetleri arasında bir karşılaşma olmuş ve bu Rusların yenilgisiyle
neticelenmiştir. Bunun üzerine General Pankratiev veba salgınını bahane ederek Hınıs’taki
kuvvetlerin Hınıs-Erzurum arasında bulunan Güllü köyüne çekilmesini emretmiştir. 82
5 Ekim’de Muş işgal edilmiştir.83 Muş muhafızı Emin Paşa daha önce Ruslara müracaat
ederek, Muş valiliğinin tasdikini istemiştir.84
D. Rusların Bayburt Harekatı
1. Bayburt Harekatı
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 8
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
Ruslar Erzurum’u ele geçirdikten sonra Bayburt üzerine yürüme kararı aldılar. Paskeviç,
Bayburt ve Gümüşhane’den sonra Trabzon’u alarak, burasını Sivas’a ve İç Anadolu’ya
yapılacak harekat için üs olarak kullanmayı amaçlıyordu. Anadolu’nun iç kısımlarına
yapılacak askeri harekatın başarısı Karadeniz filosuyla yapılacak işbirliğine bağlıydı. 85
Rusların harekatı Bayburt tarafına kaydırmak düşüncesinde oldukları istihbaratından
sonra, çevre sancak ve kazalara yazılar gönderilerek eli silah tutan, savaşabilecek
durumda olan kimselerin Bayburt tarafına gönderilmesi istenmişti.86
Paskeviç, Bayburt harekatı için General Burtsov kumandasında 2 tabur piyade, 100
Kazak, 2 Müslüman süvari alayı bir kuvvet göndermişti. 6 adet de top bulunuyordu.87
Rusların Masadderesi civarına geldikleri sırada Bayburt halkının büyük kısmı Bayburt’u
terketmişti. Bayburt’un o zamanki durumunu en iyi şekilde Vamık Efendi’den öğreniyoruz:
"Bayburd ve havalisi üç bin nefer mikdarı delil ve hayta askeri mevcud ise de beynlerine
ihtilaf düşmüş ve nehb ve garete alışmış olduklarından, bunlar hasaret ve mazarrattan
ma’ada bir işe yaramazlar. Tuzcu-zâde ve Koçak-oğlunun askeri dahi altı yüz nefer olur
olmaz raddelerindedir ve el-haletü hazihi Bayburd’da Kethüda beyin getürdüğü iki kıt’a
topdan ma’ada cebehane ve mühimmat-ı saireden eser yokdur. El- yevm Bayburd’da
mevcud olan zahire cüz’i bir şeydir. Ahali-i bayburd dahi güya başlu başına kalarak küffar
ile mukabele etmek kelimatıyla evlad u iyal ve ahmal-i eskallerini çıkarub dağ köylerine
aşurdular. Bayburd boş kaldı. Lakin ahali-i merkumun mukabele edeceklerini kat’an akıl
kesmez.”88
Şark Seraskerliğine tayin edilen Hazinedar-zâde Osman Paşa, Rusların Bayburt üzerine
hareket ettikleri sırada, komutasındaki 10.000 askerle Balahor’da bulunuyordu. Bayburt da
ise 12.000 asker bulunuyordu.89 Bayburt’ta bulunan Tuzcu-zâde Aziz Ağa, Abanos-oğlu
Süleyman Ağa ve Kumbasar-oğlu Süleyman Ağa’nın komutasındaki askerler firar etmiş,
50 kişilik hizmetkarları ile kalmışlardı.90
Yukarıda Bayburt’un durumu izah edilmişti. Hal böyle olunca da Burtsov komutasındaki
Rus kuvvetleri fazla bir direnmeyle karşılaşmadan Bayburt’u ele geçirdiler. Osmanlı
kuvvetlerinin Bayburt’u geri almak için Gümüşhane’de hazırlık yaptıklarını öğrenen
Burtsov, buna fırsat vermemek üzere Bayburt’a iki bölük bırakmış, kalan kuvvetlerle Hart
yönüne doğru hareket etmişlerdi. Rus kuvvetleri Cuma günü ansızın Osmanlı ordusu
üzerine saldırdıysa da Osman Paşa’nın temin ettiği Sürmene, Of ve Rize taraflarından eli
silah tutan "bi’l-cümle ehl-i iman”ın yardıma yetişmesiyle Ruslar, yenilgiye uğratıldılar.91
Burtsov da öldürüldü.92
Ruslar ilk ciddi mukavemeti Hart ovasında aldılar. Bu yenilgi üzerine Erzurum’da bulunan
Paskeviç, Rusları tehdit eden kuvvetleri besleyen Trabzon’u ele geçirmek için Bayburt’a
geldi.93 Osmanlı kuvvetleri de Rusların Erzurum’dan yardım almasını önlemek için
Masadderesi ve Koşupınar civarını kontrol altına aldılar.94
20 Ağustos’ta Paskeviç Hart üzerine yürüdü ve Türk kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Osman
Paşa geri çekilmek zorunda kaldı. Osman Paşa bu yenilgiden sonra Sofiyan Dere geçidine
geldi. Bir öncü kuvveti Çep Hane köyüne, üç birlik de Vavuk dağlarının kuzey taraflarına
gönderildi.95
Paskeviç Gümüşhane üzerine Albay Simnoviç kumandasında bir kuvvet gönderdi.
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 9
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
Paskeviç de Karahisar’a kadar bir yürüyüş yapmış ise de, Trabzon’a giden yolların
aşılamayacağını düşündüğünden Erzurum’a dönmüştür.96
Gümüşhane’ye gönderilen kuvvetler, buradan dönerek, Kelkit ve Şiran taraflarında bir süre
dolaştıktan sonra tekrar Trabzon’a gitmek düşüncesiyle Tandırlık’a kadar yürüdülerse de,
bu civarda bulunan Osmanlı kuvvetlerinin karşı koyması üzerine, geri çekilmek zorunda
kaldılar.97
Bu sırada Erzurum’a dönme kararı veren Paskeviç, ayrılmadan önce, Bayburt ve
köylerinde bulunan hanelerin mal ve eşyalarını yağmalatmış, ekin tarlalarını da imha
ettirmiştir. Ayrıca kaleyi lağımla tahrip ile kalede bulunan cami ve evleri de yaktırmıştı.
Bayburt’u tahrip ettirdikten sonra Erzurum’a dönmüştür.98 Rusların Erzurum’a
çekilmesinden sonra Osmanlı kuvvetleri Bayburt’a gelmişlerdi. Bu sırada Trabzon’da
bulunan Şark Seraskeri Osman Paşa, bu mutlu haber üzerine Gümüşhane’ye gelmişti. 99
2. Bayburt Harekatı
Rusların Bayburt’tan Erzurum’a gelmelerinden sonra Şark Seraskeri Osman Paşa, Rusları
buradan da uzaklaştırmak için hazırlıklar yapıyordu. Yine Rusların Tercan ve Erzincan
üzerine yürümeleri ihtimali üzerine gerekli tedbirler alınmıştı. 100 Tercan civarlarında
birtakım çatışmalar meydana gelmişti. Ruslar, Tercan Voyvodası Mahmud Bey’in,
faaliyetlerine mani olmak için Sergeyev komutasında bir kuvvet göndermişlerdi. Mahmud
Bey, Rusların gelmesi üzerine Tercan’ı terketmişti. Ruslar Tercan ileri gelenlerinden
Erzurum’a zahire getirme sözü aldıktan sonra Erzurum’a dönmüşlerdi. Mahmud Bey’in,
halkı Ruslar aleyhine kışkırtması üzerine, Albay Muravyev komutasında gönderilen
kuvvetler Mahmud Bey’in evini ve bütün eşyasını imha etmişlerdi. 101
Osman Paşa’nın Rusları Erzurum’dan atmak için hazırlıklar yaptığını öğrenen Paskeviç,
Erzurum’da yeteri kadar kuvvet bıraktıktan sonra Bayburt’a doğru yola çıktı. 102 Paskeviç’in
ikinci defa Bayburt üzerine hareket etmesine bir sebep de, Hasan Paşa’nın Karahisar’dan
Van Mutasarrıfına yazdığı ve Paskeviç’in eline geçen mektupta: "Şiran’da Grafı bozdum,
kıra kıra Kelkid’e sürdüm ve ol mahalden Bayburd’a kaçtı. Andan dahi Erzurum’a firar
edüb gitdiler ve bu esnada elli-altmış bin ademle Erzurum üzerine varmak üzereyim”
ifadelerinin yer almasıydı.103
Paskeviç’in Bayburt üzerine hareket ettiği haberinin alınması üzerine, gerekli hazırlıklar
yapılmış, çeşitli bölgelerde bulunan kuvvetlerin toplanıp Bayburt’a gelmeleri istenmişti.
Kuvvetler Bayburt’a doğru hareket ederken yolda Ruslarla barış yapıldığı haberi gelmişti
ve sabahleyin barış haberinin Ruslara bildirilmesine karar verilmişti. Rusların sabahın
erken saatlerinde Bayburt’a girmeleri üzerine barış haberi ulaştırılamamış ve yapılan
muharebe, Osmanlı kuvvetlerinin yenilgisiyle sonuçlanmıştı. 104 Edirne Andlaşması’nın
imzalanmasından sonra barış haberini getiren Rus subayı Trabzon’da karaya
çıkartılmamış, bundan dolayı ikinci defa Bayburt Ruslar tarafından tahrip edilmiştir. 105 Yani
batı cephesinde savaş sona ermesine rağmen doğuda devam etmiştir.
Kars, Erzurum ve Bayburt savaşları, Karslı Muhammed Hamid Divançesindeki
Mersiyelerle, Natiki mahlasıyla tanınan Ahmed Dursun’un "Der Mersiyye-i Zabt-ı Erzurum
sane-Allahu ani’l-umum” ve Bayburtlu Zihni’nin "Hart Destanı” ile ebedileşmiştir. 106
E. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Ermeniler
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 10
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
Ermeniler savaş sırasında Ruslarla işbirliği yapmaktan çekinmediler. Kars ve Çıldır
yöresinde bulunan Ermeniler Ruslar’a bağlılıklarını bildirmişlerdi. Ruslar Kars’ı aldıktan
sonra ele geçirilen Türk silahları Ermenilere verilerek Rus ordusunda asker olarak
görevlendirilmişlerdi.107 Aynı şekilde Bayezid’de olan Ermeniler de Rus ordusuna asker
olarak yazılmışlardı.108 Ermeniler yıllarca birlikte yaşadıkları Türklere karşı eza ve cefa
etmekten çekinmemişlerdi. İstanbul’a Ermenilerin Ruslarla işbirliği yaparak Türklere karşı
yaptıkları zulümler rapor edilmekteydi.109
Çar I. Petro, Ermenilerin Rusya’ya göçürülerek, bunlar aracılığıyla doğu ticaretinden
faydalanmayı tasarlamıştı. Ermenilerin Rus topraklarına yerleşmeleri karşılığında her türlü
dini ve dünyevi ayrıcalıkların ve garantilerin verileceği de vaad edilmişti.110 Ruslar
Türkmençayı Andlaşması’yla sona eren Rus-İran savaşında Ermenileri Rusya’ya
göçürmeye çalışmışlardı. Göçmek isteyenler hakkında zorlama da yapılmıştı.
Ruslar zorla göç politikasını Doğu Anadolu’da da uyguladılar. Şark Seraskeri Osman
Paşa, Rusların Ermenileri göçe zorladığını, onların ise buna karşı çıktıklarını, yani göçe
zorlamanın bahis konusu edildiğini vurgulamıştır.111
Rusya’ya göçürülen Ermeniler Revan, Ahısta ve Ahılkelek’e yerleştirildiler. 112 Doğu
Anadolu’dan göçürülen aile sayısı 4230 idi. 454 aile evlerini satmış, diğerleri ise olduğu
gibi bırakmışlardı.113 Göçürülen toplam aile sayısı 20.000, kişi sayısı ise 100.000 idi. 114
IV. Edirne Andlaşması
Doğu Cephesinde Kars, Ahılkelek, Ahıska, Ardahan, Erzurum, Bayburt gibi önemli
merkezler, Rusların eline geçmişti. Batı cephesinde de durum doğu cephesinden farksızdı.
Ruslar Edirne’ye kadar gelmişlerdi. Aslında Ruslar da barış yapılması taraftarıydılar.
Çünkü ana kuvvetlerden çok uzaklaşmışlardı. Hastalıklar nedeniyle çok kayba
uğramışlardı. Adolphus Slade Rus subaylarına dayanarak eğer Türkler, manen ve
maddeten çökmüş olan Ruslara saldırmış olsalardı, son erlerine kadar bütün orduyu
kılıçtan geçirebilirlerdi ifadeleri de Rusların durumlarını anlatmaktadır.115
Her iki tarafın da barış istemesi üzerine yapılan görüşmelerden sonra 14 Eylül 1829’da
Edirne Andlaşması imzalandı ve 26 Eylül 1829’da tasdik edildi.116
Edirne Andlaşması’nın, IV. maddesi Anadolu’daki Osmanlı-Rus sınırıyla ilgiliydi. XIII.
maddesi ise savaşa karışmış veya desteklemiş olan teb’anın durumlarıyla ilgiliydi. Bu
madde ile Ruslar, Doğu Anadolu’da kendilerini destekleyen Ermenilere zarar gelmesini
engellemeye çalışmışlardı.
Edirne Andlaşması, gereğince doğu sınırının tespiti için görüşmeler yapılmış ve tarih kısmı
boş bırakılmasına rağmen Ekim 1829’da imzalandığı anlaşılan mukavele-nâmeye göre:117
I.
Ocak 1830’da, mümkünse daha önce İspir, Tortum ve Narman şehir ve kazalarının
hemen Osmanlı Devleti’ne teslimi,
II.
Edirne Andlaşması’nın tasdiknamelerinin mübadelesi haberinin gelmesi üzerine
Bayburt ve Muş’un Osmanlılara teslimi,
III.
Yukarıdaki şehirleri idare eden Rus memurlarına, adı geçen kazaların, Osmanlılara
teslimine kadar, kim olursa olsun müdahale edilmemesi ve teslime kadar görevlerini
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 11
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
sürdürmeleri,
IV.
Kış mevsiminin gelmesinden dolayı, gerekli tahliyenin yapılması zor olacağından,
bahara kadar Erzurum, Emre, Tercan, Hınıs, Aşağı ve Yukarı Pasin, Kars Bayezid
kale ve şehirlerinin Ruslarda kalması,
V.
Mayıs ayında iki taraftan oluşacak bir heyetin sınırı tespitine kadar Ahıska
eyaletinde, Rus askerlerinin Koylayan, Boçkof, Ardahan ve Göle’nin bir bölümünden
başka yerleri kışlamak için kullanmamaları. Bu yerlerin haricinde bulunan ve
hududun beri taraflarında yer alan Ahıska eyaleti kazalarının Osmanlılara teslimi,
VI.
Bahara kadar, Rus askerlerinin kışlayacakları yerlerin, Rusya tarafından tayin
edilecek görevlilerce idare edilmesi,
VII.
Anadolu cihetinde Rusya’nın işgalinde bulunan ve Edirne Andlaşmasına göre
Osmanlılara iade edilmesi gereken yerlerin, andlaşmanın tasdik ile nüshalarının
mübadelesinden sonra sekiz aylık bir süre içerisinde mutlaka teslim edilmesi.
Ruslar Andlaşma hükümlerince Erzurum ve çevresini tahliye etmişlerdir. Bu ilk Rus
işgalinde çok sayıda tarihi değere sahip mimari ve yazma eseri Rusya’ya götürdüler.118
Yine Paskeviç Erzurum kalesini biraz küçülttürerek yeniden inşa ettirmiştir.
Sonuç
1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı yenilgiyle sonuçlanmıştı. Bu savaş Asakir-i Mansure-i
Muhammediye ordusunun ilk sınavıydı. Yeni kurulduğu ve teşkilatlandırılması tam olarak
yapılamadığı için bu sınavda başarılı olamadı. 80.000 kişilik bir ordunun Zivin ve
Millidüz’de Rus ordusu ile doğru dürüst karşılaşmadan dağılması da Osmanlı yetkililerine
orduya önem verilmesi yolunda bir mesaj vermiştir. Yenilgiden daha çok "Millet-i Sadıka”
olarak adlandırılan Ermenilerin aynı yolu, aynı çeşmeyi paylaştıkları, ölümde hastalıkta
dertlerini paylaştıkları Türklere karşı düşmanca bir tutum içine girmeleri, Ruslar ile işbirliği
yapmaları ve Rusya’ya göçmeleriydi.
Erzurum’dan çok sayıda aile Anadolu’nun iç kısımlarına göç etmişlerdi. XIX. yüzyılın
başında nüfusu 100.000 olarak tahmin edilen Erzurum, bu nüfusa 1965’te erişebilmiştir.
Yrd. Doç. Dr. İbrahim AYKUN
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Türkiye
Alıntı Kaynağı: Türkler, Cilt: 12 Sayfa: 721-729
Dipnotlar :
1. B56 Paris Muahede-namesi ve Deli Petro’nun Vasiyet-namesi, s. 28-32
2. Yorga, N., Osmanlı Tarihi V (Çev. Bekir Sıtkı Baykal), Ank. 1948. s. 245.
3. Yorga, N., Osmanlı Tarihi V, s. 112.
4. Karal, E. Ziya, Osmanlı Tarihi V, Ank. 1983, s. 116.
5. Yorga, N., Osmanlı Tarihi V, s. S25.
6. Karal, E. Ziya, Osmanlı Tarihi V, s. 116.
7. Yorga, N., Osmanlı Tarihi V, s. SiS.
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 12
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
8. Şimşir, Bilal N., Ege Sorunu-Belgeler I (1912-1913), Ank. 1976, s. XXII.
9. Uçarol Rifat, Siyasi Tarih, İst. 1985, s. 110.
10. Karal, E. Ziya, Osmanlı Tarihi V, s. 117.
11. Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi III/, Ank. 1918, s. 544.
12. Şimşir, Bilal N., Ege Sorunu I, s. XXXIX.
13. Şimşir, Bilal N., Ege Sorunu I, s. XLI.
14. Yorga, N., Osmanlı Tarihi V, s. 340.
15. Ahmed Lütfi, Tarih-i Lütfi I, İst. 1290, s. 291.
16. Beylerbeyileri, sefer sırasında Erzurum’da bulunuyor ve Şark Serdarı unvanını taşıyorlardı. Sonraları
İran ve Rus harpleri nedeniyle "Aktarı Şarkiye” kullanılmaya başlanmıştı. XIX. yüzyıl başlarında ise
Ordu Şark Seraskeri denilen komutanlarca idare edilmişti. Bu komutanlığın adı "Şark Seraskerliği”
yani doğu ordusu baş komutanlığı idi.
17. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Hatt-ı Hümayun Tasnifi (HH), Numara (Nr), 43274-J.
18. İvan Fyodorovic Paskeviç, 19 Mayıs 1782’de doğdu. Çar I. Nikola’nın tahta çıkması sırada
Decembrist akım taraftarı olduğu gerekçesiyle yargılandı. 1806-1812 Osmanlı-Rus ve 1826-İran
savaşlarına katıldı. 1827’de Kafkasya Rus ordusu komutanlığına atanan Paskeviç’e, Revan’ı
almasından sonra Çar tarafından "Revan Kontu” unvanını verildi. Konukçu, Enver, Selçuklulardan
Cumhuriyete Erzurum, Ank. 1992, s. 477-478.
19. BOA. HH. Nr. 43274-K.
20. Allen, W. E. D. -Muratoff, Paul, 1828-1921 Türk-Kafkas Sınırındaki Harplerin Tarihi, Ank. 1966, s. 25.
21. Ahmed Muhtar, 1828-1829 Türkiye-Rusya Seferi ve Edirne Muahedesi I, İst. 1928, s. 214.
22. Ahmed Muhtar, Türkiye-Rusya Seferi, s. 214.
23. BOA, HH. Nr. 43274.
24. Baddeley, John F., Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Şeyh Şamil (Çev. Sedat Özden), İst. 1989, s. 193.
25. Ahmed Muhtar, 1828-1829 Türkiye-Rusya Seferi I, s. 216.
26. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 194.
27. Monteith, Kars and Erzeroum: with The Campaigns of Prince Paskiewitch in 1828-1829, London
1856, s. 165.
28. Chesney, R. A., The Russo-Turkish Campaigns of 1828 and 1829, Bombay, 1854, s. 178.
29. BOA, HH. Nr. 42442.
30. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 197.
31. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 197.
32. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 197.
33. Allen-Muratoff, Türk-Kafkas Sınırındaki Harpler, s. 28.
34. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 197-198.
35. Gökçe, Cemal, Kafkasya ve Osmanlı İmparatorluğunun Kafkasya Siyaseti, İst. 1979, s. 238-239.
36. Chesney, R. A., The Russo-Turkish Campaigns, s. 182.
37. Ahmed Muhtar, Türkiye-Rusya Seferi I, s. 221.
38. Çakın, Naci, Osmanlı-Rus Harbi (1828-1829), Ank. 1978, s. 160.
39. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 198.; Ahmed Muhtar, Türkiye-Rusya seferi I, s. 222.
40. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 199.
41. BOA. HH. Nr. 53851-B.
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 13
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
42. BOA. HH. Nr. 43851-B.
43. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 202.
44. Ahmed Muhtar, Türkiye-Rusya Seferi I, adlı eserinde Kropakin "Asker-i Tarih” isimli eserinden naklen
şu bilgiyi vermektedir "General paskeviç husule gelen yangından istifade etmek maksadiyle naire-i
hariki mümkün bulunduğu kadar etrafa sirayet ettirmeleri zımnında askere bir emr-i mahsus tebliği
eyledi”. s. 228.
45. Baddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası, s. 203.
46. Monteith, Kars and Erzeroum,
s. 210.
47. Monteith, Kars and Erzeroum,
s. 216.
48. Allen-Muratof, Türk-Kafkas Sınırındaki Harpler, s. 29.
49. Gökçe, Kafkasya, 232.
50. Çakın, Osmanlı-Rus Harbi, s. 169.
51. Averyanof, P., XIX. Asırda Rusya Türkiye-İran Muharebeleri (Çev. Mülazım Adil Efendi- Yüzbaşı
Mustafa Efendi), Ank. 1926, s. 32.
52. BOA. HH. Nr. 43349.
53. Ahmed Lütfi, Tarih-i Lütfi II, s. 76.
54. BOA. Cevdet Dahiliye (CD). Nr. 1061.
55. Chesney, The Russo-Turkish Campaigns, s. 251.; Konukçu, Selçuklulardan Cumhuriyete Erzurum, s.
476.
56. Ahmed Lütfi, Tarih-i Lütfi II, s. 20.
57. Talimatın tam matni için bkz. Akif Paşa, Muharrerat-ı
Husisiye-i Akif Paşa, İst. 1301, s. 39-42.
58. BOA. HH. Nr. 37341.
59. BOA. HH. Nr. 37241-L.
60. BOA. HH. Nr. 37241-H.
61. BOA. HH. Nr. 43203.
62. Allen-Muratof, Türk-Kafkas Sınırındaki Harpler, s. 37.
63. Allen-Muratof, Türk-Kafkas Sınırındaki Harpler, s. 37.
64. BOA. HH. Nr. 43203.; BOA. HH. Nr. 43203-A,; BOA. HH. Nr. 43203-F.
65. Konukçu, Selçuklulardan Cumhuriyete Erzurum, s. 484.
66. BOA. HH. Nr. 43203.
67. BOA. HH. Nr. 37241.
68. BOA. HH. Nr. 37241-H.
69. BOA. HH. Nr. 37241-K.
70. BOA. HH. Nr. 42716-E.
71. Ushakoff, Geschichte der Feldzüge in der Asiatischen Türkei wahrend Der Jahre 1828 und 1829 II,
Leipzig 1838. s. 124. 125.; Monteith, Kars and Erzeroum, s. 270-271.
72. Mehmed Arif, Rusya İle 1244 ve 1245 Senelerinde Vuku’bulan Harbe Dair Bir Vesika, Tarih-i Osmani
Encümeni Mecmuası, Sayı 14, s. 890.
73. Puşkin, A. Sergeyeviç, Erzurum Yolculuğu (Çev. A. Behramoğlu), İst. 1982, s. 46.
74. BOA. HH. Nr. 42716-E.
75. Mehmed Arif, Rusya İle 1244 ve 1245 Harbi, s. 890.
76. BOA. HH. Nr. 43202-G.
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 14
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
77. BOA. HH. Nr. 43175.
78. BOA. HH. Nr. 43175.; 36955-A.
79. Ushakoff, Geschichte der Feldzüge in der Asiatischen Türkei, s. 161.
80. Averyanof, P., Rusya-Türkiye İran, s. 40.
81. Erkin, Celal, 1828-1829 Türk-Rus Harbinde Kafkas Cephesi, İst. 1940, s. 75.
82. Averyanof, P., Rusya-Türkiye İran, s. 35-36.
83. Averyanof, P., Rusya-Türkiye İran, s. 41.
84. Ahmed Muhtar, Türkiye-Rusya Seferi II, s. 87.
85. Allen-Muratof, Türk-Kafkas Sınırındaki Harpler, s. 40.
86. BOA. HH. Nr. 43175.
87. Monteith, Kars and Erzeroum, s. 280.
88. BOA. HH. Nr. 42716-F.
89. Ahmed Muhtar, Türkiye-Rusya Seferi II, s. 88.
90. BOA. HH. Nr. 42716-G.
91. BOA. HH. Nr. 42716-L.
92. Ushakoff, Geschichte der Feldzüge in der Asiatischen Türkei, s. 218.
93. Erkin, 1828-1829 Türk-Rus Harbinde Kafkas Cephesi, s. 76.
94. BOA. HH. Nr. 42716-D.
95. Monteith, Kars and Erzeroum, s. 280.
96. Erkin, 1828-1829 Türk-Rus Harbinde Kafkas Cephesi, s. 76.
97. BOA. HH. Nr. 42894-B.
98. BOA. HH. Nr. 43188.; BOA. HH. Nr. 42864.
99. BOA. HH. Nr. 43188-H.; BOA. HH. Nr. 42864.
100. BOA. HH. Nr. 42864.
101. Averyanof, P., Rusya-Türkiye İran, s. 38-39.
102. Chesney, The Russo-Turkish Campaigns, s. 277.
103. Mehmed Arif, Rusya İle 1244 ve 1245 Harbi, s. 895.
104. BOA. HH. Nr. 42750-A.
105. Konukçu, Selçuklulardan Cumhuriyete Erzurum, s. 492-493.
106. Destan ve mersiyeler için bkz. Aykun, İbrahim, Erzurum ve çevresinde İlk Rus İşgali (1828-1829),
(Atatürk Üniversitesi Sosyal bil. Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi) Erz. 1991. S. 90-100.
107. Beydilli, Kemal, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Göçürülen
Ermeniler, Belgeler 17, 384 Bu çalışma, Doğu Anadolu’dan göçürülen Ermenilerin göçürülme amaç
ve şekli hakkında belgeleri ihtiva etmektedir.
108. BOA. HH. Nr. 42833-D.
109. BOA. HH. Nr. 42437.; BOA. HH. Nr. 42471-D.
110. Beydilli, Kemal, Rusya’ya Göçürülen Ermeniler, s. 368.
111. BOA. HH. Nr. 42863.
112. Allen-Muratof, Türk-Kafkas Sınırındaki Harpler, s. 42-43.
113. Ahmed Lütfi, Tarih-i Lütfi, s. 126.
114. Beydilli, Kemal, Rusya’ya Göçürülen Ermeniler, s. 410.
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 15
PASKEVİÇ VE ŞARK SERASKERLİĞİ İLE
İLİŞKİLERİ
115. Slade, Adolphus, Kapdan Paşa (Çev. Osman Öndeş), Ank. 1976, s. 256.
116. Yorga, Osmanlı Tarihi V, s. 354. Andlaşmanın tam metni için bkz. Muahedat Mecmuası IV, İst.
1298, s. 70-83.
117. Turan, Şerafettin, 1829 Edirne Andlaşması, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Dergisi IX/1-2 (Mart-Haziran) 1951, s. 141-142.
118. Aykun, İ., Erzurum’da İlk Rus İşgali, s. 83.
Kaynaklar :
 Başbakanlık Osmanlı Arşivi Hattı Hümayun ve Cevdet Dahiliye Tasnifleri.
 1856 Paris Muahede-namesi ve Deli Petro’nun Vasiyet-namesi, s. 28-32.
 Ahmed Lütfi, Tarih-i Lütfi II, İst. 1290.
 Ahmed Muhtar, 1828-1829 Türkiye-Rusya Seferi ve Edirne Muahedesi I-II, İst. 1928.
 Akif Paşa, Muharrerat-ı Hususiye-i Akif Paşa, İst. 1301.
 Allen. E. D. -Muratoff, Paul, 1828-1921 Türk-Kafkas Sınırındaki Harplerin Tarihi, Ank. 1966.
 Averyanof, P., XIX. Asırda Rusya Türkiye-İran Muharabeleri (Çev. Mülazım Adil Efendi-Yüzbaşı
Mustafa Efendi), Ank. 1926.
 Aykun, İbrahim, Erzurum ve Çevresinde İlk Rus İşgali (1828-1829), (Atatürk Üniversitesi Sosyal Bil.
Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi) Erz. 1991.
 Baddeley, John F., Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Şeyh Şamil (Çev. Sedat Özden), İst. 1989.
 Beydilli, Kemal, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Göçürülen
Ermeniler, Belgeler 17.
 Chesney, R. A., The Russo-Turkish Campaigns of 1828 and 1829, Bombay, 1854.
 Çakın, Naci, Osmanlı-Rus Harbi (1828-1829), Ank. 1978.
 Erkin, Celal, 1828-1829 Türk-Rus Harbinde Kafkas Cephesi, İst. 1940.
 Gökçe, Cemal, Kafkasya ve Osmanlı İmparatorluğunun Kafkasya Siyaseti, İst. 1979.
 Karal, E. Ziya, Osmanlı Tarihi V, Ank. 1983.
 Konukçu, Enver, Selçuklulardan Cumhuriyete Erzurum, Ank. 1992.
 Mehmed Arif, Rusya İle 1244 ve 1245 Senelerinde Vuku’bulan Harbe Dair Bir Vesika, Tarih-i Osmani
Encümeni Mecmuası, Sayı 14.
 Monteith, Kars and Erzeroum: with The Campaigns of Prince Paskiewitch in 1828-1829, London 1856.
 Puşkin, A. Sergeyeviç, Erzurum Yolculuğu (Çev. A. Behramoğlu), İst. 1982.
 Slade, Kapdan Paşa (Çev. Osman Öndeş), Ank. 1976.
 Şimşir, Bilal N., Ege Sorunu-Belgeler I (1912-1913), Ank. 1976.
 Turan, Şerafettin, 1829 Edirne Andlaşması, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Dergisi IX/1-2 (Mart-Haziran) 1951.
 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi III/, Ank. 1978.
 Uçarol Rifat, Siyasi Tarih, İst. 1985.
 Ushakoff, Geschichte der Feldzüge in der Asiatischen Türkei wahrend Der Jahre 1828 und 1829 II,
Leipzig 1838.
 Yorga, N., Osmanlı Tarihi V (Çev. Bekir Sıtkı Baykal), Ank. 1948.
Türkçülerin Kavşıt Yeri
http://www.Altayli.Net
Sayfa No: 16
Download