J4YGB8NxrLr4VrN33MkAkQIKw19E4Z8

advertisement
EMPERYALİZMİN YÜKSELİŞİ
VE SONUÇLARI
 Emperyalizmin ve Modern Dünya düzeninin ortaya




çıkmasına neden olan iki temel faktör Coğrafi Keşifler ve
Sanayi Devrimidir.
1765’te Buhar makinesini icat eden James Watt ve
lokomotifi icat eden George Stephenson Sanayi Devriminin
sembol isimleridir.
Kas gücü ile üretimden buhar gücü ile üretime geçiş
sonucu makineleşme ve fabrikalaşmanın artması ve üretim
patlamasının ortaya çıkmasına Sanayi Devrimi denir.
Sanayi Devrimi emperyalizmin hem sonucu hem de
emperyalizmin daha da şiddetlenmesinin nedenidir.
Artan fabrikalaşmanın işgücü ihtiyacı köylülerden
sağlandı. Bu da şehirlerin nüfusunu artmasına ve işçi
sınıfının ortaya çıkmasına neden oldu.
 Sanayi devrimi öncesi Coğrafi Keşiflerle keşfedilen
zenginlikleri (altın ve gümüşü) sömüren Avrupa,
Sanayi Devrimi sonrası artan ihtiyaç gereği hammadde
(kömür ve demir) sömürüsüne başlamıştır.
 Coğrafi Keşiflerle oluşan finans-kapital (mali
sermaye) ile sanayi devrimi ile oluşan endüstri-kapital
(sanayi sermayesi) birleşince büyük holdingler ve
monopoller ortaya çıktı.
 Özellikle 1870 sonrası artan üretim hem hammadde
temini hem de üretim fazlasına yeni pazarlar bulup
daha da zenginleşmek isteyen Avrupa ve ABD’nin
emperyalizmini şiddetlendirdi ve yayılmacılık
politikasını hızlandırdı.
 19. yüzyılda yaşam şartlarının iyileşmesi ve salgın hastalıkların
azalması ile artan nüfusa yeni yerleşim yerleri bulma ihtiyacı
Emperyalist devletlerin sömürgelerini sadece hammadde
kaynağı ve Pazar olarak görmeyip doğrudan topraklarına
katmaya çalışma politikalarına itti.
 Beyaz Adamın Siyah Adamı bir hayvan gibi kullanıp sömürmesi
demek olan Emperyalizm içte ve dışta meşruiyetini sağlamak
adına bunu gelişmemiş bölgelere ve toplumlara medeniyet ve
demokrasi getirme kılıfı altında sunmuştur. Bu politika halen
geçerlidir.
 Başlangıçta İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği Emperyalizm
yarışına zamanla Rusya, Almanya, İtalya ve ABD’nin de
katılmasıyla dünya savaşları kaçınılmaz hale gelmiştir.
 Kırım Savaşı (1853-1856) Avrupa Devletlerinin ve
Osmanlının yer aldığı küçük bir dünya savaşı
hükmündedir.
 Katoliklerin himayecisi Fransa ile Ortodoksların himayecisi
Rusya’nın kutsal yerler sorununu bahane ederek
başlattıkları savaştır.
 Gerçek nedeni ise Rus Çarı I. Nikola’nın “hasta adam”
olarak gördüğü Osmanlının topraklarını paylaşma
önerisinin İngiltere ve Fransa tarafından reddedilmesi
üzerine “sıcak denizlere inme” politikasını tekrar devreye
sokmasıdır.
 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi ile boğazların Osmanlı
denetiminde savaş gemilerine kapatılması Rusyanın
emperyalist planlarını engelliyordu.
 Osmanlı İmparatorluğu İngiltere ve Fransanın desteğini





alarak tüm Ortodoksların himayesini isteyen Rusya’ya
Ekim 1853’te savaş ilan etti.
İngiliz ve Fransız donanmaları Rus geçişini engellemek
için Boğazlara demir attı.
Bunun üzerine Rus donanması da Sinop’u bombalayıp
Osmanlı donanmasını yaktı.
Karadan da Eflak ve Boğdan’da Osmanlı ordusunu yenip
ilerledi, fakat Avusturya’nın ültimatomuyla geri çekildi.
İngiltere ve Fransa ise boğazlardan geçerek Rusların elinde
bulunan Kırım’a asker çıkardılar.
Avusturya karşısında İngiltere ve Fransa’nın desteğini alıp
İtalyan siyasi birliğini kurmak isteyen Piyemonte de savaşa
katıldı.
 Rusya’nın yenilmesiyle yapılan Paris Antlaşması (1856)




şu sonuçları getirmiştir:
Osmanlı Avrupa devleti sayılmış ve toprak bütünlüğü
garanti altına alınmıştır.
Antlaşmada bir koz olarak kullanmak üzere Osmanlı,
Islahat Fermanı’nı ilan ederek azınlıkların haklarını
genişletmiştir.
Boğazlar tüm savaş gemilerine kapatıldı ve Karadeniz
tarafsız bölge ilan edilip askersizleştirildi.
Sırbistan ve Romanya Rusların himayesinden çıkarıldı.
 Geçmişinde Roma İmparatorluğu bulunan İtalya’da
milliyetçiliğin gelişmesi kaçınılmazdı.
 Kuzey İtalya, Roma İmparatorluğunu dağılmasından
sonra Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu (962-1806)
ve ardından Avusturya’nın egemenliğine girmiş ve
1870’lere kadar siyasi birliğini kuramamıştır.
 Fransa’nın desteğiyle Avusturya’yı yenen
Piyemonte’nin önderliğinde ve Carbonari cemiyetinin
çalışmalarıyla Garibaldi önderliğinde 1870’te tüm
devletler ikna edilerek İtalya siyasi birliğini sağlamış
oldu.
 Fransız devrimi sonrası yükselen milliyetçiliğin bir
diğer etkisi de yüzyıllardır Orta Avrupa’da dağınık
olarak yaşayan Cermen topluluklarının siyasi
birliklerini sağlama gayretleri oldu.
 1806’da Kutsal Roma Cermen İmparatorluğunun
dağılmasıyla ortaya çıkan dağınık Alman
prensliklerinin en güçlüsü Prusya idi .
 1860’larda Prusya’nın şansölyesi olan Otto von
Bismarck diplomatik zekası ve uyguladığı reelpolitik
sayesinde 1871’de Almanya siyasi birliğini tamamladı.
 Temelde Almanya ile Fransa arasındaki Alsace –Loraine




bölgesi anlaşmazlığına dayanır.
1872 yılında Bismarck’ın gayretleriyle Almanya, AvusturyaMacaristan ve Rus Çarlığı siyasi işbirliği kararıyla Üç
İmparatorlar Birliği’ni kurdular.
Osmanlı’nın Balkan toprakları hususunda Avusturya ile
anlaşamayan Rusya 1878’de birlikten çekildi.
1882’de ise Akdeniz’de Fransa ile rekabet edemeyen
İtalya’nın teklifi ile Avus. Mac. ve Almanya Üçlü İttifak’ı
kurdular.
İrredantizm: Yabancı ülke topraklarındaki soydaşları
gerekçe ederek yayılma siyaseti.
 1890’da Bismarck’ın imparator II. Wilhelm’le




anlaşamayarak istifa etmesi Avrupa’da siyasi dengeleri
değiştirdi.
II. Wilhelm İngiltere’ye yakınlaşınca Fransa önlem olarak
Rusya ile anlaştı.
İngiltere bu ittifakın gücünü fark ederek Almanya yerine
Fransa-Rusya ikilisine yaklaştı.
Uzakdoğu’da emelleri olan ve Japonya ile 1905’te yaptığı
savaşı kaybeden Rusya da İngiltere’ye yaklaşmayı
menfaatlerine uygun gördü.
1907 itibarıyla Avrupa’da Almanya, Avusturya-Macaristan
ve İtalya Üçlü İttifak; İngiltere, Fransa ve Rusya ise Üçlü
İtilaf adı altında kutuplaşmıştı.
 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yaşadığı iki temel sorun,






milliyetçilik akımları ve Rus Emperyalizmidir.
Osmanlı topraklarının nasıl parçalanacağı sorunu “Şark
Meselesi” Osmanlı’yı bu dönemde politika belirleyen değil
Avrupa politikaları ile mücadele eden bir devlet konumuna
getirdi.
Rusya’nın önce 1870’lerde Balkanlarda uyguladığı Panslavizm
(Slav Birliği) politikaları neticesinde çıkan Balkan Bunalımı
Meşrutiyet’in ilanına rağmen durdurulamadı.
Rusya çözümsüzlüğü bahane ederek 1877’de Osmanlı’ya saldırdı
(93 Harbi) Doğuda Erzurum’a Batı’da Yeşilköy’e kadar ilerledi.
İngiltere ve Fransa’nın araya girmesi ile yapılan Berlin Antlaşması
sonucu Romanya, Sırbistan ve Karadağ bağımsız olurken BosnaHersek de Avusturya’ya verildi.
İngiltere Osmanlı’ya yardım etmesi karşılığında Kıbrıs’ı ve Mısır’ı
işgal etti.
Rusların Ermenileri de kışkırtması sonucu Ermeni Sorunu da bu
dönemde başladı.
 Kaliforniya’yı Meksika’dan Alaska’yı Rusya’dan satın alan
ABD 1898’de İspanya’yı yenerek Filipinler’i de aldı ve
1914’te Panama Kanalı’nı da açarak deniz gücü sayesinde
Pasifik Okyanusu’nda genişleme sürecine girdi.
 17. Yüzyıl’dan itibaren Hindistan’ı sömürgeleştiren
İngiltere 19. yüzyılda çıkan isyanları bastırıp Kraliçeyi
Hindistan İmparatoriçesi ilan ederek bölgedeki
egemenliğini pekiştirdi.
 19. Yüzyılda İngiliz tüccarlarının ülkeye afyon sokmalarını
engelleyen Çin’in önce İngiltere ve ardından diğer Avrupa
ülkeleri ile yaptığı Afyon Savaşları (1839-1842) Çin’in
mağlubiyeti ile sonuçlanmış ve Çin yaklaşık 100 yıl
boyunca bir yarı sömürge haline getirilmiştir.
 Japonya 1853’te ABD’nin baskısıyla kapalı ekonomisini dış
ticarete açtı. Bu tarihten sonra tarıma dayalı ekonomiden
ticarete ve sanayiye dayalı ekonomiye geçişin sonucu olarak
feodal düzen tasfiye edilip ülke Meiji döneminde (1868-1912)
modernleşme sürecine girdi.
 Bu modernleşme hamlesi askeri güce de yansıdı ve 1894’te Çin
1905’te de Rusya ile yapılan savaşları Japonya kazandı.
Japonya’nın giderek daha da güçlenmesi Pasifik Okyanusu’nda
ABD ile Japonya’yı rakip haline getirdi.
 Çin’de ise emperyalist devletlerin ülkedeki etkisine karşı çıkan
Boksör Ayaklanması (1899-1901) uluslar arası bir savaşa
dönüştü. Batılı sekiz devletle yapılan savaşa Çin halkı destek
vermeyince savaş kaybedildi. Bu tarihten sonra Batı’nın açık
pazarına (Açık Kapı) dönüşen Çin’de 1912’de milliyetçiler
imparatorluğu yıkarak cumhuriyeti ilan ettiler.
 19. yüzyılda Emperyalizm yarışının kızışması ile o zamana dek





sadece batı sahillerinin sömürgeleştirildiği Afrika kıtasının
diğer bölgeleri de Avrupalı devletlerin hedefi haline geldi.
Fransa Cezayir (1830) ve Tunus’u (1881), İngiltere Mısır’ı (1882)
ele geçirdi.
Avrupalı seyyahların kıta içine yaptıkları gezilerden
aktardıkları zenginlik sömürgeci devletlerin iştahını kabarttı.
Belçika 1880’lerde Kongo havzasını işgal etmek isteyince
1884’te Berlin’de bir konferans toplandı.
Kongrede “fiili işgal” ilkesi kabul edildi.
1899’da İngilizlerle Hollandalılar arasında Güney Afrika
altınları hakimiyeti için yapılan Boer Savaşı’nı İngilizler
kazandı.
Download