Galaksi - WordPress.com

advertisement
Galaksi
Galaksi veya gök ada, kütle çekimi kuvvetiyle birbirine
bağlı yıldızlar, yıldızlararası gaz, toz ve plazmanın meydana getirdiği yıldızlararası madde[1] ve şimdilik pek anlaşılamamış karanlık maddeden[2] oluşan sistemdir. Tipik
galaksiler 10 milyon (cüce galaksi)[3] ile bir trilyon (dev
galaksi)[4] arasındaki miktarlarda yıldız içerirler[5][6] ve
bir galaksinin içerdiği yıldızların hepsi o galaksinin kütle
merkezini eksen alan yörüngelerde döner. Galaksiler çeşitli çoklu yıldız sistemlerini, yıldız kümelerini ve çeşitli nebulaları da içerebilirler.[1][7] Çevresinde gezegenler
ve asteroitler gibi çeşitli kozmik cisimler dönen Güneş,
Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızlardan yalnızca biridir.
Tarihsel olarak galaksiler gözle görülen şekillerine göre
sınıflanmışlardır. Bu sınıflamada sık karşılaşılan biçimlerden biri, ışık profili elips şekilli olan eliptik galaksidir.[8] Sarmal galaksiler, tozlu ve kıvrımlı kolları olan disk
şekilli yapılardır.
Düzensiz ya da olağan dışı biçimli galaksiler ise "tuhaf
galaksiler" olarak bilinir ve tipik olarak, komşu galaksilerin kütle çekimine bağlı biçim bozulmasıyla oluşurlar. Birbirlerine yakın galaksilerin arasındaki bu tür etkileşimlerle söz konusu galaksiler birleşebileceği gibi,
yıldız oluşumu olaylarında “patlama” diye adlandırılabilecek ölçüde fazla artışların tetiklenmesiyle yıldız patlama galaksileri (İng., starburst galaxy) de gelişebilir.[not 1]
Ayrıca, düzenli bir yapıya sahip olmayan küçük galaksilerden de düzensiz galaksiler olarak bahsedilebilir.[9]
Bir sanatçı tarafından hazırlanan Samanyolu Galaksisi. İki ana
spiral kol çekirdekteki çubuk oluşumunun uçlarından çıkmaktadır. Güneş'imiz kollardan birinde yer almaktadır.
1 Köken bilimi
Galaksi adının kökeni eski Yunanca’daki, bizim galaksimizi belirtmek üzere kullanılan “sütlü, süt gibi, sütsü” anlamlarına gelen galaxias (γαλαξίας) sözcüğü ya
da “süt dairesi” anlamındaki kyklos galaktikos (κύκλος
γαλακτίκος) terimidir. Bu terim ve dolayısıyla Batı kültüründe Samanyolu için kullanılan Milky Way (“Süt Yolu”) terimi eski Yunan mitolojisindeki bir mitosdan kaynaklanır: Bir gece, Zeus ölümlü bir kadından yaptığı oğlu
Herakles'i, farkettirmeden uykuya dalmış olan Hera'nın
göğsüne koyar. Bebek Heracles, Hera'nın memelerinden
akan sütü içecek ve böylece ölümsüz olacaktır. Fakat Hera gece uyanıp tanımadığı bir bebeği emzirdiğini farkedince onu fırlatıp atar ve boşalan memesinden çıkan süt
de gece gökyüzüne fışkırıp akar. Hikayeye göre, işte geceleyin gökte sönük bir ışıkla pırıldar halde gördüğümüz
“Süt Yolu” (Türkçe’de Samanyolu) denilen kuşak böyle
oluşmuştur.
Gözlemlenebilir Kâinat'ta 100 milyardan (1011 ) fazla galaksi olduğu sanılmaktadır[10] . Galaksilerin çoğu 1.000
ile 100.000 parsek arasındaki bir yarıçapa sahip olup,
genellikle birbirlerinden milyonlarca parsek uzaklıklarda bulunurlar[11] . Galaksilerarası uzay ortalama yoğunluğu m3 başına bir atom bile düşmeyecek derecede az
olan bir gazla doludur. Galaksilerin çoğu, kütle çekimi etkisi sayesinde birbirlerine bağlı “kümeler” adı verilen topluluklar oluştururlar; onlar da yine kütle çekimi etkisi sayesinde birbirlerine bağlı süperkümeleri
oluştururlar.[12] Bu daha büyük yapılar da, Kâinat'ta büyük boşlukları çevreleyen tabakalar ve ipliksi yapılar olarak düzenlenmiştir.[13] .
Karanlık madde henüz çok iyi bir şekilde anlaşılamamış olmakla birlikte, öyle görünüyor ki, galaksilerin
çoğunun kütlesinin yaklaşık % 90’ını karanlık madde oluşturmaktadır[14][15] Gözlem verileri bazı galaksi
merkezlerinde dev kara deliklerin mevcut olabileceğini ortaya koymaktadır. Anlaşıldığına göre, Samanyolu
galaksimiz de çekirdek kısmında böyle bir kara delik
içermektedir.[16]
Astronomik literatürde galaksi sözcüğü, tek başınayken baş harfi büyük yazıldığında bizim galaksimiz olan
Samanyolu’nu ifade eder. Uranüs’ü keşfeden William
Herschel (1738-1822) astronominin bugünkü düzeyde
olmadığı yıllarda derin (uzak) gök cisimleri kataloğunu
hazırladığında M31 (Andromeda Galaksisi) gibi gök cisimlerini adlandırmak üzere “spiral nebula” adını kullan1
2
2
GÖZLEM TARİHÇESİ
mıştı. Bu gök cisimleri daha sonraki dönemlerde gerçek bizim de içinde bulunduğumuz bu disk, bizim gökyüzüuzaklıkları anlaşılmaya başlandığında “devasa yıldız yı- ne bakışımız açısından, bize gökyüzünde Süt Yolu olarak
ğınları" olarak tanımlandı ve bu kez “Ada Kâinat” ola- görünüyor olabilirdi.[26]
rak adlandırıldı. Zamanla yerini günümüzde kullandığımız “galaksi” terimine bıraktı.[17]
2
2.1
Gözlem tarihçesi
Samanyolu
Samanyolu'nun 360° fotoğrafik panoraması
Galaksimizin diğer galaksiler gibi dışarıdan görünüşü,
içinde bulunduğumuz için, elde edilememektedir. Gökyüzünde çıplak gözle gördüğümüz, Samanyolu adını verdiğimiz ışıklı bölge ise aslında yalnızca galaksimizin kollarından biridir.
1785’te William Herschel tarafından sayılan yıldızlardan yola
çıkılarak hazırlanan Samanyolu diyagramı. O dönemde Güneş
galaksi merkezine yakın olduğu zannedildiğinden Güneş galaksi
merkezine yakın olarak işaretlenmiştir.(Günümüzde yakın olmadığı bilinmektedir.)
Immanuel Kant 1755'deki bilimsel incelemesinde Thomas Wright'ın düşünce ve çalışmalarını biraz daha ayrıntılandırdı. Galaksimizin de Güneş Sistem’imize benzer biçimde, kütleçekim ile bir arada tutulan ve dönen
bir yıldız kümesi olduğunu ifade etti. Kant ayrıca o dönemde gözlemlenebilen birkaç bulutsunun[not 2] da ayrı
galaksiler olabilecekleri varsayımında bulundu. Samanyolu Galaksisi’nin biçimi ve Güneş’in galaksi içindeki konumu hakkındaki ilk girişim 1785’te gökyüzünün farklı bölgelerindeki yıldızları özenle sayan William Herschel’dan geldi. Herschel, Güneş Sistemi’ni merkeze yakın
bir yere koyarak galaksinin biçimini gösteren bir diyagram hazırladı.[27][28]
Antik çağda Grek filozofu Democritus (450–370 M.Ö.)
gece gökyüzünde görünen Süt Yolu denilen ışıklı bölgenin uzak yıldızlardan oluşuyor olabileceğine dikkat
çekmişti.[18] Aristo’nun (384-322 M.Ö.) düşüncesine göreyse, Süt Yolu büyük, birbirine bağlı çok sayıdaki yılJacobus Kapteyn, hassas bir yaklaşım sergileyerek,
dızın alevlenmesinden kaynaklanmaktaydı ve bu alevler
1920’deki çiziminde Güneş’in merkeze yakın bulunduğu
Dünya atmosferinin üst kısmında yer almaktaydı.
elips biçimli küçük bir galaksi tasarladı. Farklı bir yönArap astronom İbn-i Heysem (965-1037) Samanyo- tem uygulayan Harlow Shapley ise küresel kümeler katalu’nun ıraklık açısını gözlemleme ve ölçme girişiminde loğu çalışmasında kendinden öncekilerden tümüyle farkbulundu;[19] Süt Yolu’nun ıraklık açısı yoktu, bunun üze- lı olarak, galaksimizi Güneş’in merkezden uzak olduğu
rine “bu, Dünya’dan uzaktadır, atmosfere ait değildir” di- yaklaşık 70 kiloparsek yarıçapındaki yassı bir disk biyerek Aristo’nun görüşüne karşı çıktı.[20][21] İranlı ast- çiminde tasarladı.[26] Her iki hatalı çalışma da galaktik
ronom Birûnî (973-1048) Samanyolu Galaksisi’nin sa- düzlemde yıldızlararası toz vasıtasıyla ışığın soğurulmayısız bulutsu yıldızlar yığını olabileceği görüşünü ortaya sını hesaba katmamıştı. Bu ancak Robert Julius Trumpattı.[22] İbn Bacce ise Samanyolu’nun pek çok yıldızdan ler’ın 1930’da açık yıldız kümeleri üzerinde çalışırken bu
oluştuğunu ve gözümüze sürekli bu şekilde görünmesi- etkiyi ölçmesinden sonra hesaba katılmaya başlandı ve
nin Dünya atmosferindeki kırılımdan kaynaklanıyor ola- günümüzdeki galaksi görünümü kuramlarına ulaşıldı[29] .
bileceğini ileri sürdü.[23] İbn Kayyim El-Cevziyye (12921350) Samanyolu Galaksisi’nın sabit yıldızlar feleğinde
bir araya gelmiş çok sayıdaki küçük yıldızlardan oluştu- 2.2 Samanyolu Galaksisi'nin diğer bulutğunu ve bu yıldızların gezegenlerden daha büyük olduksulardan ayırt edilmesi
larını ileri sürdü.[24]
Samanyolu Galaksisi’nin birçok yıldızdan oluşmasının ilk 10. yy.’da İranlı astronom Abdurrahman el-Sûfî (El Sûfî
kanıtı Galileo Galilei’den geldi. 1610 yılında Samanyolu adıyla da tanınan Azophi) Andromeda Galaksisi’nın ilk
gözlemini yaptı ve onu “küçük bulut” olarak tarif
Galaksisi’ni bir teleskopla inceleyen Galileo Galilei bu- kayıtlı
[30]
etti.
El Sûfî aynı zamanda Yemen’den görünür olan
nun çok sayıdaki yıldızın bir araya gelmesinden oluştuve
Macellan’ın
16. yy.’daki yolculuğuna kadar Avrupalı[25]
1750’de İngiliz astronom ve matemağunu farketti.
Büyük Macellan Bulutu’nu da
lar
tarafından
görülmemiş
tikçi Thomas Wright “Kâinat'ın orijinal bir teorisi ya da
[31][32]
tanımladı.
Bunlar
Samanyolu
Galaksisi haricinde
yeni hipotezi” adlı eserinde galaksinin Güneş Sistemi’ne
yeryüzünden
gözlemlenen
ilk
galaksilerdi.
El Sûfî buluşbenzer tarzda, fakat daha büyük ölçekte, kütleçekim gülarını
964
yılında
“Sabit
Yıldızlar”
adlı
kitabında
duyurcüyle birbirlerine bağlı çok sayıdaki dönen yıldızlardan
du.
oluşmuş bir kitle olduğu görüşünü iddia etti (ve haklıydı).
Bu düşünceye göre, söz konusu yıldızların oluşturduğu ve 1054’te SN 1054 süpernovasının patlamasıyla Yengeç
2.3
Modern araştırma
3
gözlemledi, fotoğraf kayıtlarını araştırarak 11 nova
daha buldu. Ayrıca bu novaların ortalama olarak bizim
galaksimizdekilerden 10 kat daha soluk olduğunu saptadı. Buradan yola çıkarak da 150.000 parsek mesafede
olduğu tahmininde bulundu ve spiral bulutsuların bağımsız birer galaksi olduklarını varsayan “ada kâinatlar”
hipotezini destekledi.
“Büyük Andromeda Bulutsusu” adı verilen gök cisminin 1899’da
çekilen fotoğrafı. Cisim sonradan Andromeda Galaksisi olarak
tanımlanmıştır.
1920'de esas olarak Harlow Shapley ile Heber Curtis arasında geçen, Samanyolu ve spiral bulutsuların doğasının
yanı sıra Kâinat'ın boyutu hakkındaki "Büyük Tartışma"
o döneme damgasını bırakmıştı. Konu ancak yeni bir teleskop kullanan Edwin Hubble’ın 1920’lerin başlarındaki
çalışmaları sayesinde sonuca bağlandı. Bazı spiral bulutsuların dış kesimlerinde bireysel yıldız toplulukları olduğu ayrıntılarını gözlemlemeyi başaran Hubble, bazı sefe
değişkenlerini tanımlayabildi ki, bu da kendisine bulutsuların uzaklığını hesaplayabilme imkânı verdi. Böylece
bu bulutsuların Samanyolu'nun parçası olamayacak kadar uzak olduklarını ortaya çıkardı.[35] Hubble ayrıca,
1936’da, hâlâ kullanımda olan bir biçimsel galaksi sınıflandırma sistemini (Hubble düzeni) ortaya atmıştır.[36]
Hız
2.3 Modern araştırma
B
Girdap Galaksisi’nin 1845’te Lord Rosse tarafından yapılan
krokisi
A
Bulutsusu’nun oluşması Çin, Arap ve İranlı astronomlarca gözlemlendi. Bu bulutsu yüzyıllar sonra, Batı'da önce
John Bevis (1731) tarafından daha sonra Charles MessiMesafe
er (1758) ve ardından Lord Rosse (1840’lar) tarafından
gözlemlendi.[33]
Tipik bir sarmal galaksinin döngü (rotasyon) eğimi: (A) tah1750’de Thomas Wright “Orijinal bir Teori ya da Kâinat'ın Yeni Hipotezi” (An original theory or new hypothesis of the universe) adlı eserinde Samanyolu Galaksisi’nın yıldızlardan oluşan basık bir disk olduğunu ve gece
gökyüzünde görünen bazı bulutsuların Samanyolu Galaksisi’nden ayrı olabilecekleri düşüncesini ifade etti ki, bu
düşüncesinde haklı olduğu zamanla anlaşılacaktı.[26][34]
1755’te Immanuel Kant Samanyolu Galaksisi’ndan ayrı
olan bu bulutsular için “Ada Kâinat” terimini ortaya attı.
18.yy. sonuna doğru Charles Messier en parlak 109 bulutsuyu içeren bir katalog derledi. Bunu William Herschel
tarafından 5000 bulutsunun derlendiği geniş bir katalog
çalışması izledi[26] . 1845’te Lord Rosse eliptik bulutsular
ile spiral bulutsular arasında ayrım yapabilmesini sağlayan yeni bir teleskop yaptı.
min edilen ve (B) gözlemlenen. Uzaklık galaksinin çekirdeğinden
uzaklıktır.
Galaksilerin uzayda rastgele dağıldıklarını ileri süren teoriler, modern araçlarla yapılan gözlemler sonucunda
önemini kaybetmiş, hepsinin belli bir düzen içinde yer
aldıkları, gök cisimlerinin hepsinin belirli yasalar dahilinde hareket ettikleri anlaşılmıştır. 1944'de, Hendrik
van de Hulst'un dalgaboyunu 21 cm. olarak tahmin ettiği, 1954’te gözlemlenen, yıldızlararası hidrojen atomlarından kaynaklanan mikrodalga ışınımının[37][38] ortaya çıkarılması ile galaksi incelemeleri yeni bir boyut kazandı. Çünkü, bu ışınım tozların soğurmasından etkilenmiyordu ve Doppler etkisi galaksi içerisindeki gazların hareketlerini belirlemede kullanılabilecekti. Gelişmiş
radyoteleskoplarla hidrojen gazı diğer galaksilerde de belirlenebildi.
1917’de Heber Curtis Andromeda Galaksisi'ndeki
(Messier cisimlerinden M31) S Andromedae adlı novayı 1970'lere gelindiğinde Vera Rubin'in galaksilerdeki gaz-
4
3
ların dönüş hızı üzerine çalışmaları sonucunda şu husus
saptandı: Galaksilerdeki yıldız ve gazların görünen toplam kütlesi, galaksilerin bu denli yüksek dönüş hızı için
yeterli olamazdı; şu halde gözle görülmese de, ek kütlesiyle, hızın bu düzeyde olmasını sağlayıcı bir madde daha
var olmalıydı. Böylece bu eksik kütle, görülemeyen, fakat
büyük miktarlarda bulunan karanlık maddenin varlığı ile
açıklandı.[39]
TİPLERİ VE BİÇİMLERİ
3.1 Eliptik galaksiler
Eliptik galaksiler görüş açısından bağımsız olarak, gerçekten elips biçimine sahip galaksilerdir. Hubble düzenine göre eliptik galaksiler daire biçimine yakınlıktan aşırı
ovalliğe kadar uzanan bir yelpaze içinde kodlanır ya da
adlandırılırlar. Bu yelpaze içinde daire biçimine en yakın
eliptik galaksiler E0 olarak, en basık ya da en oval olanlar
ise E7 olarak adlandırılır. Genellikle küçük yapılı, nispe1990’ların başlarında Hubble Uzay Teleskobu daha ileten yıldızlararası maddesi fazla olmayan galaksilerdir.
ri düzeyde gözlemlerde bulunulmasını sağladı. Örneğin
galaksimizdeki görünmeyen karanlık maddenin yalnız- Bu galaksilerde yeni yıldız doğum oranı çok düşüktür,
ca soluk ve küçük yıldızlardaki karanlık maddeden iba- yani yıldız doğumlarının durduğu veya en aza indiği garet olamayacağı anlaşıldı.[40] Yine bu teleskopla öncele- laksiler olarak düşünülebilirler; dolayısıyla açık kümeleri nispeten boş olduğuna inanılan bir gökyüzü parçasının re çok az derecede sahiptirler. Bu galaksiler, ortak kütle(Hubble Derin Alan) incelenmesi sayesinde, o gökyüzü çekim merkezini esas alan, rastgele sayılabilecek yörünparçasının boş olmayıp galaksilerle dolu olduğu anlaşıldı gelerde dönen evrimleşmiş yaşlı yıldızların baskın (çove böylece Kâinat'ta 125 milyar (1.25x1011 ) galaksinin ğunlukta) olduğu galaksilerdir. Bu bakımdan çok daolması gerektiğine ilişkin kanıt bulunmuş oldu.[41] Öte ha küçük olan küresel yıldız kümeleri ile bazı benzeryandan gözle görülemeyen birçok tayfı gözlemleyebilen likler taşırlar.[44][45] Buna karşılık en büyük galaksiler
gözlem aygıtlarının (radyo teleskop, x-ışını teleskobu, kı- “dev eliptik galaksiler"dir. Dev eliptik galaksiler genelzılötesi kameralar vb.) geliştirilmesi Hubble tarafından likle büyük galaksi kümelerinin çekirdekleri yakınında
da saptanamamış birçok galaksinin keşfedilebilmesini bulunurlar.[46]
sağladı. Böylece sakınma bölgesi (İng. zone of avoidance)
denilen “Samanyolu kuşağı” yüzünden iyi görülemeyen
3.2 Sarmal galaksiler
gökyüzü bölgesindeki galaksiler de keşfedilebildi.[42]
3
Tipleri ve biçimleri
Sombrero Galaksisi, bir çubuksuz sarmal galaksi örneği
Hubble düzeni denilen biçimsel sınıflandırmaya göre galaksi tipleri ya da sınıfları. E, eliptik galaksiler; S, sarmal (spiral) galaksiler; SB ise çubuklu sarmal (spiral) galaksileri belirtir.
Galaksiler Hubble düzeni olarak adlandırılan yaygın bir
biçimsel sınıflandırmaya göre üç ana sınıfta sınıflandırılırlar: Eliptik, sarmal (spiral) ve düzensiz. Bu sınıflandırma tümüyle galaksilerin gözle görülen biçimlerine dayanır. Fakat bu sınıflandırma esas alındığında,etkin galaksilerdeki çekirdek etkinliği ya da starburst galaksilerinde
önem taşıyan “yıldız doğum oranı” gibi, galaksilerin bazı önemli karakteristikleri göz ardı edilmiş olur.[43] Bir
galaksinin en yoğun kısmı çekirdeğidir. Gaz miktarı ve
yıldız sayısı galaksinin merkezine doğru gittikçe artar.
Kâinat'taki galaksilerin büyük bir çoğunluğu sarmal galaksilerden oluşur. Nispeten yüksek düzeyde açısal hıza
sahiptirler. Sarmal galaksiler, dönen bir yıldızlar diskinden, yıldızlararası ortamdan ve genellikle daha yaşlı yıldızlardan meydana gelmiş bir şişkinlikten oluşur. Etrafı
teker adlı yıldızlar topluluğu tarafından sarılı bu karın ya
da çekirdek kısmından dışarı doğru nispeten parlak kollar uzanır. Hubble düzeninde sarmal galaksiler S harfiyle
kodlanır; bu S harfinin yanına galaksinin bazı özelliklerini belirtmek üzere küçük harfler (a, b, c) eklenir. Bu ek
harfler kolların sıkılık ya da dallanmadaki dağınıklık derecesini ve merkezî karın ya da çekirdeğin boyut durumunu gösterir. Örneğin Sa sınıfındaki galaksilerde çekirdek
büyüktür, kollar ise belirsizce yayılmıştır. Sc sınıfında ise
çekirdek küçüktür ve açılmış kollar ise belirgindir.[47]
Sarmal galaksiler adlarını yıldızların oluştuğu parlak kollarına borçuludurlar. Sarmal galaksilerde kollar, merkezden dışa doğru logaritmik spiral biçimine yakın bir spirallik göstererek açılırlar. Bu, yıldızlar kitlesinin tekbiçimli
3.4
Cüce galaksiler
5
dönüşüyle oluşan sapmalardan kaynaklanan bir çalkantının varlığını gösterir. Yıldızlar gibi kollar da merkez çevresinde dönmekle birlikte, kollar sabit açısal hızla dönerler. Bu şu anlama gelir: Yıldızlar hareketleri sırasında bu
kollara girip çıkarlar ve galaksi merkezine yakın yıldızlar
ile kollardaki yıldızların hızları aynı değildir.
NGC 1300, bir çubuklu sarmal galaksi örneği
Günümüzde galaksilerin sarmal kolları yoğunluk dalgası
teorisi'yle maddenin geçici olarak artması veya sıkışması
şeklinde yorumlanmaktadır. Yıldızlar bir kol vasıtasıyla
yer değiştirirlerken her yıldız sisteminin uzay hızı daha
yüksek yoğunluktaki maddelerin kütleçekim kuvvetiyle
değişikliğe uğratılır. İşte, yolda art arda giden otomobillerin yavaşlamasıyla oluşan harekete veya okyanustaki dalga hareketine benzetilen bu etki, galakside yoğunluk dalgalarını oluşturmaktadır.
Sarmal galaksilerin çoğunda, çekirdeği bir uçtan diğerine kateden, yıldızlardan oluşmuş çubuk biçiminde bir
oluşum bulunur.[48] Çubuklu sarmal galaksiler denilen
bu sınıftaki galaksiler Hubble düzeninde, ardından kolların durumunu belirten bir küçük harfin (a, b, c) geldiği SB kodlamasıyla gösterilir. Çekirdekteki çubuğun
çekirdekten dışarı doğru hareketlenen bir yoğunluk dalgası nedeniyle, bazen de bir başka galaksinin gelgit etkisi nedeniyle meydana gelen geçici bir oluşum olduğu
düşünülmektedir.[49] İçinde bulunduğumuz Samanyolu
Galaksisi de bir çubuklu sarmal galaksidir;[50] yaklaşık
30 kiloparsek yarıçapında ve bir kiloparsek kalınlıktadır. Yaklaşık 200 milyar yıldız içermekte olup kütlesi Güneş’inkinin yaklaşık 600 milyar mislidir.[51][52] Samanyolu Galaksisi 4 kısımda ele alınır: Karın, ince teker, kalın
teker, hale. Disk çapı yaklaşık olarak yüz bin ışık yılıdır. İçerdiği 200 milyar yıldızın büyük çoğunluğu, diskin
merkezinde toplanmıştır.
Hoag cismi, bir halkalı galaksi örneği
ğu düşünülmektedir.[53] Andromeda Galaksisi’nın başından da böyle bir olay geçmiş olması muhtemeldir; çünkü
kızılötesi ışın tekniği yardımıyla bu galaksinin çokhalkalı
bir yapılanma gösterdiği saptanmıştır.[54]
Bir “merceksi galaksi” (İng. lenticular galaxy) eliptik galaksi ile sarmal galaksi arasında kalan bir biçimde olup
her iki galaksi sınıfının özelliklerine de sahiptir. Bu sınıftakiler Hubble düzeninde S0 olarak kodlanırlar. Belirsiz spiral kolları olmasının yanı sıra yıldızlardan oluşan
eliptik bir halesi vardır.[55] Çubuklu merceksi galaksiler
ise Hubble düzeninde SB0 olarak kodlanır. Bütün bu sınıflardan başka, eliptik ve spiral bir biçim altında sınıflandırılması pek mümkün olmayan bazı galaksiler daha
bulunmaktadır ki, bunlar düzensiz galaksi olarak adlandırılır ve Irr I ya da Irr II olarak kodlandırılırlar. Bunlardan Irr I olarak kodlananlar düşük düzeyde bir yapılanma gösterirlerse de bu yapının biçimi biçimsel galaksi
sınıflarından herhangi birine uymaz. Irr II olarak kodlanan galaksiler ise biçimsel galaksi sınıflarını andıran hiçbir yapı izi göstermezler. Düzensiz galaksilerin geçmişte
birer sarmal veya eliptik galaksi oldukları, fakat sonraları kütleçekimsel kuvvetlerin etkisi altında düzensiz hale geldikleri düşünülmektedir. Düzensiz cüce galaksilerin
yakın örneklerine Macellan Bulutları'nda rastlanır.
3.4 Cüce galaksiler
3.3
Diğer biçimler
“Tuhaf galaksiler” diğer galaksilerle gelgit etkileşimlerinden kaynaklanan alışılmamış özellikler gösteren galaksilerdir. Çıplak bir çekirdek ile çekirdeği çevreleyen,
yıldızlardan oluşmuş bir halka ve yıldızlararası ortamdan oluşan “halkalı galaksi” buna bir örnek olarak gösterilebilir. Halkalı galaksinin bir sarmal galaksinin çekirdeğinden küçük bir galaksinin geçmesi hâlinde oluştu-
Geniş eliptik ve sarmal galaksilerin ününe karşılık Kâinat'taki galaksilerin çoğunun cüce galaksiler oldukları
görülmektedir. Bu mini galaksiler Samanyolu Galaksisi’nın % 1’i kadar olup yalnızca birkaç milyon yıldız içerirler. Kısa zaman önce yalnızca 100 parsek genişliğindeki “aşırı yoğun galaksi”ler keşfedilmiştir.[56] Cüce galaksilerin çoğu daha büyük bir galaksinin uydusu durumundadır. Samanyolu Galaksisi’nın bilinen böyle 12 kadar
“uydu galaksi”si olup, keşfedilmeyi bekleyen 300-500
6
4 OLAĞAN DIŞI DİNAMİK VE ETKİNLİKLER
“uydu galaksi”si daha olduğu tahmin edilmektedir.[57]
Cüce galaksiler eliptik, sarmal ya da düzensiz galaksi sınıflarında sınıflandırılabilirler. Fakat “eliptik cüce galaksiler” büyük eliptik galaksilere pek fazla benzemediklerinden “cüce küresel galaksiler” (İng. dwarf spheroidal
galaxy) olarak adlandırılırlar. Kısa zaman önce keşfedilen iki cüce galaksinin her birinin kütlesinin 10 milyon
güneş kütlesi kadar olduğunun saptanması galaksilerin
büyük kısmının karanlık maddeden oluştuğu varsayımını
desteklemektedir.
4
4.1
Olağan dışı dinamik ve etkinlikler
Etkileşim
İki galaksinin momentumu yeterince düşük olduğu takdirde, yani birbirlerinin içinden geçmelerini sağlayacak
derecede güçlü olmadığı takdirde, etkileşim birleşmeyle
sonuçlanır. Bu durumda iki galaksi daha büyük bir galaksiyi yaratacak şekilde kaynaşırlar. Bu kaynaşma etkinlikleri yeni galakside her iki galaksinin orijinal biçimlerine kıyasla farklı bir biçimsel yapıyı meydana getirici
değişiklikler yaratabilir. İki galaksiden birinin daha büyük kütleye sahip olması hâlinde, biri diğeri tarafından,
deyim yerindeyse, “yutulmuş” olur. Buna galaktik kanibalizm adı verilir. Bu tür denk olmayan kaynaşmalarda
küçük galaksi yırtılır veya tamamen parçalanırken büyük
galaksi pek fazla bozulmaya uğramaz. İşte galaksimiz Samanyolu hâlihazırda Sagittarius (Yay Takımyıldızı) cüce
eliptik galaksisini ve Canis Major (Büyük Köpek Takımyıldızı) cüce galaksisini yutmak üzere “galaktik kanibalizm” sürecinde bulunmaktadır.[58]
4.2 Aşırı yıldız üreten galaksiler
Antenler adlı iki galaksi kaynaşmayla sonuçlanacak bir çarpışma hâlindedir. İki galaksinin çekirdekleri büyük bir galaksi oluşturmak üzere yol almaktadır.[not 3]
Bir galaksi kümesinde bulunan galaksiler arasındaki etkileşimler nispeten sıklık göstermekte olup, evrimlerinde önemli bir rol oynarlar. Etkileşime geçmiş iki galaksi çarpışmasa da gelgit etkileşiminden dolayı hem birtakım eğrilip bükülme deformasyonlarına uğrar, hem de
aralarında bir miktar gaz ve toz alışverişi olur.[58] İki
galaksi arasında çarpışma, birbirlerinin tam üzerine geldikleri ve birleşmelerine imkân tanımayacak ölçüde bir
momentuma sahip oldukları zaman meydana gelir. Bu
denli etkileşime girmiş galaksilerdeki yıldızlar, birbirleriyle çarpışmadan, birbirlerinin arasından geçerler. Bununla birlikte gaz ve tozları etkileşime geçerler. Bu da,
yıldızlararası ortamın bozulup ve parçalanıp sıkışmış hale
gelmesiyle “yıldız doğumları"nın patlak vermesine neden
olur. Galaksilerin çarpışması birinde ya da her ikisinde
ciddi anlamda, çubuk, halka veya kuyruk benzeri eğilip
bükülme bozulmalarına yol açar.[58]
Starburst galaksilerine tipik bir örnek sayılan M82 (Messier 82).
Normal bir galaksinin on misli oranında yıldız doğumuna sahne
olmuştur.
Galaksilerdeki yıldızlar dev moleküler bulutlarda oluşan soğuk gaz rezervlerinden üretilirler. Yıldız doğumları
oranının istisnai derecede yüksek olduğu galaksiler “starburst galaksi”ler adıyla bilinir. Bu galaksiler aşırı miktarda yıldız üretmeye sürekli olarak devam etselerdi gaz rezervlerini tüketerek ömürlerini iyice azaltırlardı. Fakat bu
etkinlikleri genellikle yalnızca on milyon yıl kadar sürer
ki, bu süre bir galaksinin ömür süresine nazaran nispeten
kısa bir süredir. “Starburst galaksi"ler Kâinat tarihinin erken dönemlerinde daha yaygındılar.[59] Günümüzde bile
bu galaksilerin, yıldız doğumları toplamına katkıları tahminen % 15 civarındadır.[60]
Starburst galaksiler tozlu gaz yoğunlaşmalarıyla ve yeni
doğmuş yıldızların çokluğuyla nitelenirler ki, bu yıldızlardan bazıları çevredeki bulutları iyonize ederek içerisinde yıldız oluşumlarının gerçekleştiği H II bölgeleri yaratan büyük yıldızlardır.[61] Bu büyük yıldızlar süpernova
patlamaları da üretirler ve bu patlamalarda saçtıkları
7
maddeler çevredeki gazla çok güçlü bir etkileşime girerler. Bu patlamalar gaz bölgesinde yıldız oluşumunu sağlayan zincirleme reaksiyonları tetikler. Öyle ki bu etkinlik
ancak sözkonusu bölgedeki gaz tüketildiğinde ya da dağıldığında son bulur.[59]
Starburst tipi galaksiler, genellikle galaksilerin birleşmesiyle ya da etkileşime geçmesiyle açıklanır. Starburst galaksilerin bu tür bir etkileşimle oluşmasına, M82 galaksisi tipik bir örnek oluşturur. M 82 kendisinden daha büyük bir galaksi olan M 81 ile yüzyüze gelecek şekilde yakınlaşmış ve normal bir galaksinin on misli oranında yıldız üreten bir starburst galaksi hâline gelmiştir. Düzensiz galaksiler genellikle belirli aralarla starburst etkinliği
sergilerler.[62]
4.3
Etkin çekirdekli galaksiler
rın Dünya’ya doğru yönelmiş bir rölativistik akışı oldukları gözlemlenmiştir. Radyo galaksi denilen etkin galaksiler ise bu rölativistik akışlarından radyo frekansları yayılan galaksilerdir. Muhtemelen, bir galaksi çekirdeği türü
olan ve LINER (İng. Low-Ionization Nuclear Emissionline Regions) kısa adıyla tanınan çekirdekler de etkin çekirdeklerdir. LINER tipindeki galaksilerin yaydıklarında
düşük ölçüde iyonize öğeler baskındır. Bize yakın galaksilerin yaklaşık üçte biri LINER çekirdek türüne sahip
galaksiler olarak sınıflanırlar.[65][66][67]
5 Oluşma ve evrim
Galaksilerin ortaya çıkma ve evrimlerinin incelenmesi bir
bakıma galaksilerin nasıl meydana geldikleri ve Kâinat
tarihinde nasıl bir evrim yolu izledikleri sorularının yanıtlanması girişimleridir. Bu alandaki bazı teoriler geniş
ölçüde kabul görmekle birlikte, bu alan astrofizikte halen ilerlemeler bekleyen etkin (araştırmaların sürdüğü)
bir alandır.
5.1 Oluşma
Eliptik bir “radyo galaksi” olan M87'den yayılan parçacık akışı.
Gözlemleyebildiğimiz galaksilerin bir kısmı “etkin” olarak sınıflandırılır. Galaksiden çıkan toplam enerjinin
önemli bir kısmı yıldızlar, toz ve yıldızlararası ortamdan değil, bir başka kaynaktan yayılmaktadır. Etkin galaksi çekirdeği için standart örnek, çekirdek bölgesindeki bir dev karadeliğin (SMBH) çevresinde oluşan bir
katılım diskine dayanır. Bir etkin galaksi çekirdeğinin ışınımı maddenin diskten hareketle kara deliğe doğru düşmesi sırasındaki kütleçekimsel enerjiden kaynaklanır.[63]
Bu tür kozmik cisimlerin % 10’unda, yarıçapları bakımından birbirine zıt bir enerji akışı çifti, çekirdekten
ışık hızına yakın hızlarda parçacıklar fırlatır. Bu akışları üreten mekanizma, yani bu akışların işleyişi henüz
anlaşılamamıştır.[64]
Karanlık maddenin 520 milyon ışık yılı uzaklıktaki ve 100 milyon ışık yılı kalınlıktaki bir uzay dilimindeki dağılımı. Kümeler
rastgele değil, bir yapıdaki teller ya da ipliksiler gibi dizilmişlerdir. Bu koordinat sisteminde Coma (Saç), Virgo (Başak) ve
Perseus (Kahraman) kümeleri işaretlenmiştir.
Kâinat'ın hâlihazırdaki erken modelleri Big Bang kuramına dayanmaktadır. Big Bang olayının başlangıcından 300.000 yıl sonra hidrojen ve helyum atomları
rekombinasyon denilen bir olayla oluşmaya başladılar. Bu
X ışınları şeklinde yüksek enerji ışınımları yayan etkin dönemde hemen hemen tüm hidrojen nötrdü (iyonize olgalaksiler ışıklılıklarına bağlı olarak “Seyfert galaksileri” mamış), ışığı kolaylıkla soğurabilir haldeydi ve yıldızlar
ya da kuasar’lar olarak sınıflanırlar. Kuasar’lara benze- henüz oluşmamışlardı. Dolayısıyla bu döneme Karanlık
yen bir başka etkin galaksi türü de blazarlardır. Bunla- Çağlar adı verilir. Yoğunluk kararsızlıklarının (ya da
8
5
OLUŞMA VE EVRİM
anizotropik düzensizliklerinin) olduğu bu ilk maddede
büyük yapılar belirmeye başladılar. Baryonik madde kütleleri karanlık maddenin soğuk halelerinde yoğunlaşmaya başladılar.[68] Bu ilk yapılar sonradan, günümüzde gördüğümüz galaksiler hâline geleceklerdi.
Galaksilerin bu erken durumuna ilişkin kanıt 2006’da
IOK-1 galaksisinin keşfedilmesiyle elde edildi. Bu galaksi 6.96 gibi olağan-dışı yüksek bir kırmızıya kayma içerisindeydi ki, bu da Büyük Patlama başlangıcından 750
milyon yıl sonra meydana geldiğini gösteriyor ve şimdiye dek gözlemlenenler içinde en uzak ve en eski galaksi olduğunu ortaya koyuyordu.[69] Her ne kadar bazı bilim insanları Abell 1835 IR1916 gibi başka gök cisimlerinin IOK-1’den daha yüksek bir kırmızıya kayma içerisinde olduğunu ileri sürmüşlerse de, şimdilik genel kabul,
yaşı ve bileşimi bakımından IOK-1’e öncelik vermektedir. Böyle öngalaksilerin (protogalaksi) varlığı, bunların
Karanlık Çağlar denilen dönemde oluşmuş olabilecekleri
Yeni oluşmuş bir galaksi olduğu düşünülen I Zwicky 18 (aşağıda,
fikrini akla getirmektedir.[68]
solda)
Bu tür erken galaksi oluşumlarının ortaya çıkış süreci astronomide henüz tartışmaya açık temel meselelerden biri[74]
ni oluşturmaktadır. Bu konuya ilişkin teoriler iki katego- oynamışlardır. Bu erken dönemde galaksiler büyük ölçüde yıldız doğumları yaşamışlardır.[75]
ride ele alınabilir:
• “Yukarıdan aşağı teorileri”ne göre, öngalaksiler
yaklaşık yüz milyon yıl süren büyükölçekli ve eşzamanlı bir çökmeyle oluşmuşlardır. Bu teorilere
ilişkin modellerden biri kısa adıyla ELS (Eggen–
Lynden-Bell–Sandage) modeli olarak bilinir.[70]
• “Aşağıdan yukarı teorileri”ne göre, önce küresel
yıldız kümesi gibi küçük yapılar oluşmuş, bu
küçük yapılar da birleşerek galaksileri meydana
getirmişlerdir.[71] . Bu teorilere ilişkin modellerden
biri kısa adıyla SZ (Searle-Zinn) modeli olarak bilinir.
Bu teoriler artık büyük karanlık madde halelerinin muhtemel varlığını da hesaba katarak yeniden düzenlenmek
durumundadır. Öngalaksiler oluşmaya ve büzülmeye başladıktan sonra, bunlarda ilk hale yıldızları (Popülasyon
III yıldızları, III. kuşak yıldızlar) ortaya çıkmışlardır. Bu
yıldızlar tümüyle hidrojen ve helyumdan meydana gelmiş büyük yıldızlardı. Bu iri yıldızlar yakıt rezervlerini
hızla tüketip süpernovalar hâline geldiler ve yıldızlararası
ortama ağır elementler saldılar.[72] Bu “ilk kuşak yıldızları” çevredeki nötr hidrojeni iyonize ederek, uzayda ışığın
yolculuk etmesine olanak veren oluşumlar yarattılar.[73]
5.2
Sonraki iki milyar yıl sırasında, biriken madde galaktik
disk içine yerleşmiştir.[76] Bir galaksi, yaşamı boyunca,
kendine yüksek hız bulutları ve cüce galaksilerden çektiği
maddeleri katar.[77] Bu maddeler çoğunlukla hidrojen ve
helyumdur. Yıldızların doğum-ölüm çevrimi, yavaş yavaş ağır elementlerin salınmasını artırır ki, bu, sonradan
gezegenlerin oluşmasına imkân sağlayacaktır.[78]
Çarpışmalarının ve kütleçekimsel etkileşimlerinin galaksilerin evrimi üzerinde hatırı sayılır bir etkisi vardır. Erken dönemde galaksi birleşmeleri daha yaygındı ve galaksilerin çoğu, biçimleri bakımından “tuhaf galaksiler”
(İng. peculiar galaxy) sınıfındaydılar.[79] Yıldızlar arasındaki uzaklık yeterince büyük olduğundan, çarpışan galaksilerdeki yıldızlar bu çarpışmadan etkilenmezler, yani galaksilerin kendileri gibi değişikliğe uğramazlar. Bununla birlikte, spiral kolları oluşturan gaz ve tozun kütleçekim etkisiyle sıyrılması, “gelgit kuyruğu” denilen bir
yıldız zincirinin meydana gelmesine neden olur. Bu tür
oluşumların örnekleri NGC 4676[80] ve Antenler Galaksisi[81] adıyla bilinen çarpışan galaksilerde görülebilir.
Evrim
Bir galaksinin oluşmasını sağlayıcı anahtar yapılar, Big
Bang'ın başlangıcına kıyasla, bir milyar yıl içinde ortaya çıkmışlardır. Bunlar küresel yıldız kümeleri, dev kara NGC 4676, çarpışmak üzere olan iki galaksi (Fare Galaksileri).
delikler ve II. kuşak (yaşlı) yıldızlarından oluşan galak- Fotoğraf Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilmiştir.
tik “karın”dır. Öyle görünüyor ki, dev kara delikler, galaksilerin büyümelerinin düzenlenmesinde anahtar bir rol Bu tür bir etkileşimin bir örneği de Samanyolu Galaksisi
9
fırlatılacaklardır.[86][87]
6 Büyük ölçekli yapılar
Sarımsı galaksilerden oluşan Abell 1689 galaksi kümesi, Hubble
Uzay Teleskobu
ile komşusu Andromeda Galaksisi’dır. Her iki galaksi birbirlerine 130 km/s hızla yaklaşmaktadır ve hızlarını etkileyen yan hareketler göz ardı edilirse, yaklaşık 5-6 milyar
yıl sonra çarpışacaklardır.[82] . Samanyolu Galaksisi daha
önce hiç bu kadar büyük bir galaksi ile çarpışmamış olsa
da, daha önce cüce galaksiler ile çarpışmış olduğuna ilişkin kanıtlar artmaktadır. Böyle büyük ölçekli çarpışmalar
nadirdir ve zaman geçtikçe böyle iki denk galaksinin birleşmesi daha nadir hale gelmektedir.[82] Parlak galaksilerin çoğu ömürlerinin son milyar yıllarında böyle kökten
bir değişikliğe uğramazlar.[83]
5.2.1
Gelecek
İlkel yıldızın çökmesiyle meydana gelen yıldızlar, evrimleri boyunca kütlelerinin büyük bir kısmını yıldızlararası ortama atarak beyaz cüce, nötron yıldızı veya bir kara
delik olarak evrimlerine son verirler. Günümüzde yıldız
doğumlarının çoğu serin gazın pek tükenmemiş olduğu
küçük galaksilerde meydana gelmektedir.[79] Samanyolu
Galaksisi gibi sarmal galaksiler, spiral kollarındaki yıldızlararası yoğun hidrojen moleküler bulutlarına sahip oldukları sürece yalnızca yeni kuşak yıldızlar üretirler.[84]
Bu gazdan artık yoksun olduklarından eliptik galaksiler
ise yeni yıldızlar üretemezler.[85] Mevcut hidrojen rezervleri yıldızlarca tüketilip ağır elementlere dönüştürüldüğünde yeni yıldız doğumları meydana gelemez.[86] Yıldızları yaşlandıkça galaksinin parlaklığı da giderek azalır.
Seyfert Altılısı. 6 üyeli olduğu sanılan bir “yoğun galaksi grubu”
Kâinat'ta galaksiler tek biçimli bir şekilde dağılmadıkları gibi tümüyle düzensiz bir şekilde de dağılmamışlardır. Gökyüzüne ilişkin “derin alan” araştırmaları galaksilerin genellikle birbirlerine bağlı bir şekilde topluluklar
oluşturduğunu ortaya koymuştur. Milyarlarca yıl boyunca
bir başka galaksiyle etkileşime geçmemiş galaksiler çok
nadirdir. Şimdiye dek araştırılan galaksilerden yalıtılmış
halde oldukları gözlemlenenlerin oranı yalnızca % 5’tir.
Kaldı ki bunların geçmişlerinde bir başka galaksiyle etkileşime geçmiş olmaları, çarpışmış olmaları, hatta, halen küçük galaksilerden oluşmuş uydulara sahip olmaları mümkündür. Yalıtılmış durumda bulunan galaksilerde
yıldız doğumları, sahip oldukları gazlar diğer galaksilerdeki gibi etkileşimlerle sıyrılmamış olduklarından, yüksek bir oran gösterir.[88]
Büyük ölçekli skalada Kâinat sürekli bir genişleme hâlindedir ki, bu da bireysel galaksiler arasındaki ortalama
uzaklığın artmasına neden olmaktadır. Buna karşılık galaksi toplulukları karşılıklı kütleçekimsel etkileri sayesinde lokal anlamda bu genişlemeyi aşabilmektedirler. Bunlar Kâinat'ın erken döneminde karanlık maddenin sürüklemesi sayesinde kümelenmiş topluluklardır. Daha sonra
bunlardan birbirine yakın gruplar bir araya gelerek galaksi kümelerini meydana getirmişlerdir. Bu bir araya gelme
süreci bir kümedeki galaksilerarası gazın çok yüksek sıcaklıklara gelme derecesinde ısınmasına (30 milyon-100
milyon K) neden olur.[89] Bir kümedeki kütlenin yaklaşık % 70-80’i karanlık madde türündedir, %10-30’u bu
ısınmış gazdan oluşur ve geri kalan az kısım da galaksiler
olarak görünen maddedir.[90]
İçinde bulunduğumuz yıldız oluşum çağının yüz milyar
yıl süreceği tahmin edilmektedir. Kızıl cüceler gibi çok
daha küçük ve giderek soluklaşan yaşlı yıldızların olacağı sonraki yıldız çağının 10-100 trilyon yıl süreceği
düşünülmektedir. Bu “yıldız çağı”nın sonunda galaksiler
şu sıkışık cisimlerden ibaret olacaklardır: Kahverengi cüceler, beyaz cüceler (soğumuş kara cüceler), nötron yıldızları ve kara delikler. Ardından kütleçekimsel gevşemenin sonucu olarak tüm yıldızlar kara deliklere düşe- Kâinat'taki galaksilerin çoğu kütleçekimsel olarak birbircekler ya da çarpışmalar sonucunda galaksilerarası uzaya lerine bağlıdır; her galaksi, kütleçekimsel olarak, belir-
10
li bir sayıdaki diğer galaksilere bağlıdır. Böylece küçükten büyüğe doğru kümelenmeli bir yapı hiyerarşisi bulunur. Bunların en küçüğü galaksi gruplarıdır. (Galaksi sayısı 100’ün altında olduğu zaman bu topluluklara, gruplar
ve kümeler arasındaki sınırlar belirgin olmasa da, galaksi
grubu denir.) Kütleçekim kuvvetiyle bir arada tutulan bu
toplulukların en yaygın tipi galaksi kümeleri olup, Kâinat'taki galaksilerin çoğunu içerirler.[91]
7
ÇOKLU DALGABOYU GÖZLEMLERİ
Samanyolu Galaksisi Yerel Grup (İng. Local Group)
adı verilen 30 civarında galaksi içeren bir galaksi grubunun üyesidir. Bu, yarıçapı yaklaşık bir megaparsek olan bir gruptur. Bu grupta Samanyolu ve Andromeda en parlak iki galaksidir. Grubun diğer üyelerinin birçoğu bu iki galaksinin uyduları ya da yoldaşları olan cüce galaksilerdir.[96] Yerel Grup’un kendisi de
Başak Süperkümesi’nin içindeki bir bulutumsu yapının
bir parçasıdır.[97]
7 Çoklu dalgaboyu gözlemleri
Kızılötesiyle saptanan, Samanyolu’nun ötesindeki galaksi dağılımını gösteren panorama
Dünya’dan 1 milyar ışık yılı uzaklık içinde süperkümelerin dağılımını gösteren Kâinat atlası. Burada yaklaşık 63 milyon galaksi
gösterilmektedir.
Genellikle birkaç megaparseklik bir bölgede bir araya
gelmiş binlerce galaksiyi içeren yapılar “küme” olarak
adlandırılır. Galaksi kümesi ya da galaksi kümesi kütleçekimi sayesinde birbirlerine bağlı yüzden fazla galaksinin oluşturduğu kümedir. Galaksi kümeleri biçimleriyle
(özel, küresel, simetrik vs.), dağılımlarıyla veya galaksi
sayılarıyla (sayı birkaç bine çıkabilir) nitelenirler. Böyle bir grup ya da kümeye bağlı kalabilmek için her üyenin, yani her galaksinin hızının topluluktan kaçıp gidecek
derecede yüksek olmaması, bir başka deyişle bunu önleyecek derecede düşük bir hızı olması gerekir. Buna karşılık yetersiz bir kinetik enerji söz konusu olduğunda da,
topluluk galaksi birleşmelerinin olacağı bir evrim geçirir;
evrim sonucunda topluluğun dönüştüğü yeni hâli, daha az
sayıda galaksiden oluşuyor olacaktır.[92] Galaksi kümelerinde genellikle tek bir “dev eliptik galaksi” baskın olur.
“En parlak küme galaksisi” adı verilen bu dev, zamanla, uydu hâline getirdiği diğer galaksileri gelgit etkisiyle
tahrip eder ve yutup kendi kütlesine katar.[93]
Süperkümeler galaksi kümeleri, galaksi grupları ve bazen de bireysel galaksiler hâlinde onbinlerce galaksi içerirler. Bir milyar ışık yılı uzunlukta olabilen bu muazzam büyüklükteki yapılarda, aralarında büyük boşluklar olan galaksiler, rastgele değil, bir yapıdaki teller gibi dizilmişlerdir.[94] Süperküme skalasının daha üzerinde Kâinat'ın izotropik ve homojen olduğu düşünülür.[95]
Galaksilerin yaklaşık % 90’ı bir kümeye ya da bir süperkümeye dahildir.
Samanyolu Galaksisi’nin dışındaki galaksilerin varlığının
keşfedilmesinden sonra, bunların ilk gözlemleri genellikle, gözle görülür ışığın kullanıldığı gözlemlerdi. Yıldızların çoğu ışık yaydıklarından, galaksileri oluşturan yıldızların gözlemi optik astronominin temel etkinliklerinden biridir. Optik astronomiden iyonize H II bölgelerinin
ve tozlu kolların dağılımının incelenmesinde de yararlanılabilmektedir. Fakat yıldızlararası ortamda mevcut toz,
gözle görülür ışıkla gözlemlendiğinde soluk görülmektedir. Buna karşılık uzak-kızılötesi ışınlarla daha saydam
görülebilmektedir.
Günümüzde optik astronominin yetersiz kaldığı alanlarda artık çeşitli dalgaboylarından da yararlanılmakta ve bu
alanda çeşitli aygıtlar kullanılmaktadır. Modern yöntemlerden bazıları şunlardır:
• Kızılötesi: Uzak-kızılötesi ışınlar gerek dev
moleküler bulut bölgelerinin içinin, gerekse galaksi
çekirdeklerinin içinin ayrıntılı olarak gözlemlenebilmesinde kullanılabilmektedir.[98] Kızılötesi aynı
zamanda Kâinat tarihinin çok erken döneminde
ortaya çıkmış uzak, kırmızıya kaymadaki galaksilerin gözlemlenmesinde de kullanılabilmektedir. Su
buharı ve karbondioksit kızılötesi tayfın işe yarar
kısımlarının belirli bir miktarını soğurduklarından
kızılötesi astronomisinde artık yüksek irtifalardaki,
yani uzaydaki teleskoplar kullanılmaktadır.
• radyo frekansları: Galaksilerin gözle görülen ışık
dışındaki araçlar kullanılarak yapılan ilk incelemesi radyo frekansları kulllanılarak yapılmıştır.
11
Atmosfer 5 MHz ile 30 GHz. arası frekanslar
için geçirgendir (daha aşağı sinyaller iyonosferce
bloke edilmektedir)[99] Etkin çekirdeklerden yayılan akışlar büyük radyo interferometre aygıtlarıyla
saptanabilmektedir. Radyoteleskoplar ise nötr hidrojeni, erken dönemdeki, galaksileri oluşturmak
üzere sonradan çöken iyonize olmamış maddeyi
gözlemleyebilmektedir.[100]
• Morötesi ve X ışını: Morötesi ve X ışını teleskopları galaksilere ilişkin yüksek enerji etkinliklerini
gözlemleyebilmektedir.[101] Örneğin X ışınları sayesinde galaksi kümelerindeki sıcak gazın dağılım haritası çıkarılmıştır. Yine galaksilerin çekirdeklerinde dev kara deliklerin varlığı X ışını astronomisi sayesinde doğrulanmıştır.[102]
8
Notlar
[1] İngilizce'deki starbust galaxy terimi için bir kaynakta “yıldızlarla dolup taşan galaksi” ifadesi kullanılmışsa da Türkçede “patlama” sözcüğünün “birdenbire gelişme, çoğalma” şeklinde bir anlamının bulunmasından dolayı, bu
maddede İngilizce terimin doğrudan tercümesi olan “yıldız patlama galaksisi” ifadesi kullanılmıştır.
[2] Bu adın verilme nedeni dürbünle bakıldığında ışık veren
gaz bulutu gibi gözükmeleridir.
[3] 900 milyon yıl önce etkileşime başlamış bu iki sarmal galaksi olan Anten Galaksileri'nin çekirdekleri yaklaşık 400
milyon yıl sonra birleşerek tek çekirdek hâline gelecektir.
9
Kaynaklar
[1] “Galaxy” (İngilizce). Encyclopædia Britannica. 20
Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http:
//web.archive.org/web/20150420004729/http://www.
britannica.com:80/EBchecked/topic/223818/galaxy.
Erişim tarihi: 2010-01-25.
[2] Hupp, E.; Roy S., Watzke M. (2006-08-21).
“NASA Finds Direct Proof of Dark Matter”.
24 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20150524072736/http:
//www.nasa.gov:80/home/hqnews/2006/aug/HQ_
06297_CHANDRA_Dark_Matter.html. Erişim tarihi:
2010-01-12.
[3] “Unveiling the Secret of a Virgo Dwarf Galaxy”.
European Southern Observatory. 2000-05-03. 9
Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. http:
//web.archive.org/web/20090109032310/http://www.
eso.org/outreach/press-rel/pr-2000/pr-12-00.html.
Erişim tarihi: 2010-01-12.
[4] "Hubble’s Largest Galaxy Portrait Offers a New HighDefinition View". NASA. 2006-02-28. 2007-01-03 tarihinde erişildi.
[5] “Unveiling the Secret of a Virgo Dwarf Galaxy”. ESO.
2000-05-03. 2010-01-13 tarihinde erişilmiştir.
[6] “Hubble’s Largest Galaxy Portrait Offers a New HighDefinition View”. NASA. 2006-02-28.
[7] “Milky Way Galaxy” (İngilizce). Encyclopædia Britannica. 20 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20150420062816/http:
//www.britannica.com:80/EBchecked/topic/382567/
Milky-Way-Galaxy. Erişim tarihi: 2010-01-25.
[8] Hoover, Aaron (2003-06-16). "UF Astronomers: Universe Slightly Simpler Than Expected". Hubble News Desk.
2007-02-05 tarihinde erişildi.
[9] Jarrett, T.H. (2007-01-09). “Near-Infrared Galaxy
Morphology Atlas”. California Institute of Technology.
30 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20140630161112/http:
//www.ipac.caltech.edu/2mass/gallery/galmorph/.
Erişim tarihi: 2010-01-12..
[10] Mackie, Glen (2002-02-01). “To see the Universe in a Grain of Taranaki Sand”. 13 Ağustos
2015
tarihinde
kaynağından
arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20150813072428/http:
//astronomy.swin.edu.au/~{}gmackie/billions.html.
Erişim tarihi: 2010-01-12.
[11] Gilman, D. (2002-02-01). “The Galaxies: Islands of Stars”. NASA WMAP. 14 Nisan
2015
tarihinde
kaynağından
arşivlendi.
http:
//web.archive.org/web/20150414145227/http://www.
hq.nasa.gov/office/pao/History/EP-177/ch4-7.html.
Erişim tarihi: 2010-01-12.
[12] “Galaxy
Clusters
and
Large-Scale
Structure”. University of Cambridge. 2007-01-15. 27
Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20091027233322/http:
//www.damtp.cam.ac.uk:80/user/gr/public/gal_lss.html.
Erişim tarihi: 2010-01-12.
[13] M. J. Geller & J. P. Huchra, Science 246, 897 (1989) .,
2010-01-13 tarihinde erişilmiştir.
[14] Milky Way and Dark Matter,2010-01-13 tarihinde erişilmiştir.
[15] The Mysterious Dark Matter,2010-01-13 tarihinde erişilmiştir.
[16] Finley, D.; Aguilar, D. (2005-11-02). “Astronomers
Get Closest Look Yet At Milky Way’s Mysterious Core”. National Radio Astronomy Observatory.
20 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20151220192410/http:
//www.nrao.edu/pr/2005/sagastar/.
Erişim
tarihi:
2010-01-12.
[17] Rao, Joe (2 Eylül 2005). “Explore the Archer’s
Realm”. SPACE.com. 31 Ekim 2010 tarihinde
kaynağından
arşivlendi.
http://web.archive.
org/web/20101031092648/http://www.space.com:
Erişim
tarihi:
80/spacewatch/050902_teapot.html.
2010-01-25.
12
[18] Burns, Tom (31 Temmuz 2007). “Constellations reflect
heroes, beasts, star-crossed lovers” (İngilizce). The Dispatch. 20 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20100620213248/http:
//www.dispatch.com:80/live/content/now/stories/2007/
07/stars.html. Erişim tarihi: 2010-01-25.
[19] Mohamed, Mohaini (2000), Great Muslim Mathematicians, Penerbit UTM, pp. 49–50, ISBN 983-52-0157-9,
OCLC 48759017
[20] Masic, Izet (2008). “Ibn Al-Haitham – Father of Optics and Describer of Vision Theory” (İngilizce). Medical Archives 62: 183-188. http://www.avicenapublisher.
org/docs/MedArh/MedArh2008-3.pdf#page=55. Erişim
tarihi: 2010-01-25.
[21] In The Land of Cosmos, Sagan’s Turf , September 13,
2009
[22] O'Connor, John J.; Robertson, E.F. (Kasım 1999).
“Abu Arrayhan Muhammad ibn Ahmad al-Biruni”
(İngilizce). The MacTutor History of Mathematics
archive. 7 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150607215623/http:
//www-history.mcs.st-and.ac.uk:80/Biographies/
Al-Biruni.html. Erişim tarihi: 2010-01-25.
[23] Montada, Josep Puig (28 Eylül 200). “Ibn Bajja” (İngilizce). Stanford Encyclopedia of Philosophy. http://plato.
stanford.edu/entries/ibn-bajja/#Nat. Erişim tarihi: 201001-25.
[24] Livingston, John W. (1971), “Ibn Qayyim al-Jawziyyah:
A Fourteenth Century Defense against Astrological Divination and Alchemical Transmutation”, Journal of the
American Oriental Society 91 (1): 96–103 [99], doi:10.
2307/600445
[25] O'Connor, J. J.; Robertson, E. F. (November 2002).
"Galileo Galilei". University of St. Andrews. 2007-01-08
tarihinde erişildi.
[26] Evans, J. C. (1998-11-24). "Our Galaxy". George Mason
University. 2007-01-04 tarihinde erişildi.
[27] Marschall, Laurence A. (1999-10-21). “How did scientists determine our location within the Milky Way
galaxy--in other words, how do we know that our
solar system is in the arm of a spiral galaxy, far from
the galaxy’s center?" (İngilizce). Scientific American. 21 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20110921205351/http:
//www.scientificamerican.com/article.cfm?id=
how-did-scientists-determ. Erişim tarihi: 2010-0125.
[28] Kuhn, Karl F.; Koupelis, Theo (2004). In Quest of the
Universe. Jones and Bartlett Publishers. ISBN 0-76370810-0. OCLC 148117843.
[29] Trimble, V. (1999). "Robert Trumpler and the
(Non)transparency of Space". Bulletin of the American Astronomical Society (31): 1479. 2007-01-08
tarihinde erişildi.
9 KAYNAKLAR
[30] Kepple, George Robert; Glen W. Sanner (1998). The
Night Sky Observer’s Guide, Volume 1. Willmann-Bell,
Inc.. pp. 18. ISBN 0-943396-58-1.
[31] "Observatoire de Paris (Abd-al-Rahman Al Sûfî)". 201001-23 tarihinde erişildi.
[32] "Observatoire de Paris (LMC)". 2010-01-23 tarihinde
erişildi.
[33] K. Glyn Jones (1976), “The Search for the Nebulae”, Journal of the History of Astronomy 7: 67
[34] See text quoted from Wright’s An original theory or new
hypothesis of the universe by Freeman Dyson, Disturbing
the Universe, 1979, pg 245, ISBN 0-330-26324-2
[35] Hubble, E. P. (1929). "A spiral nebula as a stellar system, Messier 31". Astrophysical JournalEngl 69: 103–
158. doi:http://ucp.uchicago.edu/cgi-bin/resolve?id=doi:
10.1086/143167 10.1086/143167.
[36] Sandage, Allan (1989). "Edwin Hubble, 1889–1953". The
Journal of the Royal Astronomical Society of Canada 83
(6).2007-01-08 tarihinde erişildi.
[37] Tenn, Joe. "Hendrik Christoffel van de Hulst". Sonoma
State University. 2007-01-05 tarihinde erişildi.
[38] López-Corredoira, M.; Hammersley, P. L.; Garzón, F.;
Cabrera-Lavers, A.; Castro-Rodríguez, N.; Schultheis,
M.; Mahoney, T. J. (2001). "Searching for the inplane Galactic bar and ring in DENIS". Astronomy
and Astrophysics 373: 139–152. doi:10.1051/0004-6361:
20010560. 2007-01-08 tarihinde erişildi.
[39] “2002
Gruber
Cosmology
Prize”
(İngilizce). Peter Gruber Foundation. 2002. 15 Aralık
2010
tarihinde
kaynağından
arşivlendi.
http://web.archive.org/web/20101215201304/http:
//gruberprizes.org/GruberPrizes/Cosmology_
LaureateOverview.php?id=32&awardid=23.
Erişim
tarihi: 2010-01-23.
[40] "Hubble Rules Out a Leading Explanation for Dark Matter". Hubble News Desk. 1994-10-17. 2007-01-08 tarihinde erişildi.
[41] "How many galaxies are there?". NASA. 2002-1127.2007-01-08 tarihinde erişildi.
[42] Kraan-Korteweg, R. C.; Juraszek, S. (2000). "Mapping
the hidden universe: The galaxy distribution in the Zone
of Avoidance". Publications of the Astronomical Society
of Australia 17 (1): 6–12. 2008-11-01 tarihinde erişildi.
[43] Jarrett, T.H.. "Near-Infrared Galaxy Morphology Atlas".
California Institute of Technology. 2007-01-09 tarihinde
erişildi.
[44] Barstow, M. A. (2005). "Elliptical Galaxies”. Leicester
University Physics Department. 2006-06-08 tarihinde erişildi.
[45] "Galaxies". Cornell University. 2005-10-20. 2006-08-10
tarihinde erişildi.
[46] "Galaxies". Cornell University. 2005-10-20.2006-08-10
tarihinde erişildi
13
[47] Smith, Gene (2000-03-06). "Galaxies — The Spiral Nebulae". University of California, San Diego Center for
Astrophysics & Space Sciences. 2006-11-30 tarihinde erişildi.
[48] Eskridge, P. B.; Frogel, J. A. (1999). "What is the
True Fraction of Barred Spiral Galaxies?". Astrophysics and Space Science 269/270: 427–430.
doi:10.1023/A:1017025820201. .
[49] Bournaud, F.; Combes, F. (2002). "Gas accretion on
spiral galaxies: Bar formation and renewal". Astronomy and Astrophysics 392: 83–102. doi:10.1051/00046361:20020920.
[50] "Another bar in the Bulge". Astronomy and Astrophysics 379 (2): L44–L47. 2001. doi:10.1051/0004-6361:
20011487.
[62] Keel, Bill (September 2006). "Starburst Galaxies". University of Alabama. 2006-12-11 tarihinde erişildi.
[63] Keel, William C. (2000). "Introducing Active Galactic
Nuclei". The University of Alabama. 2006-12-06 tarihinde erişildi.
[64] Lochner, J.; Gibb, M.. "A Monster in the Middle". NASA.
2006-12-20 tarihinde erişildi.
[65] Keel, William C. (2000). "Introducing Active Galactic
Nuclei". The University of Alabama.2006-12-06 tarihinde erişildi.
[66] Heckman, T. M. (1980). "An optical and radio survey of
the nuclei of bright galaxies — Activity in normal galactic
nuclei". Astronomy and Astrophysics 87: 152–164.200811-01 tarihinde erişildi.
[51] Sanders, Robert (2006-01-09). "Milky Way galaxy is warped and vibrating like a drum". UCBerkeley News. .
2006-05-24 tarihinde erişildi.
[67] Ho, L. C.; Filippenko, A. V.; Sargent, W. L. W. (1997).
"A Search for “Dwarf” Seyfert Nuclei. V. Demographics
of Nuclear Activity in Nearby Galaxies". Astrophysical
Journal 487: 568–578. doi:10.1086/304638.
[52] Bell, G. R.; Levine, S. E. (1997). "Mass of the Milky Way
and Dwarf Spheroidal Stream Membership". Bulletin of
the American Astronomical Society 29 (2): 1384. 200811-01 tarihinde erişildi.
[68] "Search for Submillimeter Protogalaxies". HarvardSmithsonian Center for Astrophysics. 1999-11-18.200701-10 tarihinde erişildi.
[53] Gerber, R. A.; Lamb, S. A.; Balsara, D. S. (1994). "Ring
Galaxy Evolution as a Function of “Intruder” Mass". Bulletin of the American Astronomical Society 26: 911.
2008-11-01 tarihinde erişildi.
[54] Esa Science News (1998-10-14). ISO unveils the hidden
rings of Andromeda. Press release. 2006-05-24 tarihinde
erişildi.
[55] "Spitzer Reveals What Edwin Hubble Missed". HarvardSmithsonian Center for Astrophysics. 2004-05-31. 200612-06 tarihinde erişildi.
[56] Phillipps, S.; Drinkwater, M. J.; Gregg, M. D.; Jones, J.
B. (2001). "Ultracompact Dwarf Galaxies in the Fornax
Cluster". The Astrophysical Journal 560 (1): 201–206.
doi:10.1086/322517.
[57] Groshong, Kimm (2006-04-24). "Strange satellite galaxies revealed around Milky Way". NewScientist.2007-0110 tarihinde erişildi.
[58] "Interacting Galaxies". Swinburne University. 2006-1219 tarihinde erişildi.
[59] "Starburst Galaxies". Harvard-Smithsonian Center for
Astrophysics. 2006-08-29.2006-08-10 tarihinde erişildi.
[60] Kennicutt Jr., R. C.; Lee, J. C.; Funes, J. G.; Shoko,
S.; Akiyama, S. (September 6–10, 2004). "Demographics
and Host Galaxies of Starbursts". Starbursts: From 30 Doradus to Lyman Break Galaxies: 187-, Cambridge, UK:
Dordrecht: Springer. 2006-12-11 tarihinde erişildi.
[61] Smith, Gene (2006-07-13). "Starbursts & Colliding Galaxies”. University of California, San Diego Center for Astrophysics & Space Sciences. 2006-08-10 tarihinde erişildi.
[69] McMahon, R. (2006). “Journey to the birth of the Universe”. Nature 443: 151. doi:10.1038/443151a.
[70] Eggen, O. J.; Lynden-Bell, D.; Sandage, A. R. (1962).
"Evidence from the motions of old stars that the Galaxy collapsed". Reports on Progress in Physics 136: 748.
doi:10.1086/147433.2008-11-01 tarihinde erişildi.
[71] ^ Searle, L.; Zinn, R. (1978). "Compositions of halo clusters and the formation of the galactic halo". Astrophysical
Journal 225 (1): 357–379. doi:10.1086/156499.
[72] Heger, A.; Woosley, S. E. (2002). "The Nucleosynthetic
Signature of Population III". Astrophysical Journal 567
(1): 532–543. doi:10.1086/338487.
[73] Barkana, R.; Loeb, A. (1999). "In the beginning: the
first sources of light and the reionization of the universe". Physics Reports 349 (2): 125–238. doi:10.1016/
S0370-1573(01)00019-9.
[74] "Simulations Show How Growing Black Holes Regulate
Galaxy Formation". Carnegie Mellon University. 200502-09. 2007-01-07 tarihinde erişildi.
[75] Massey, Robert (2007-04-21). "Caught in the act; forming
galaxies captured in the young universe". Royal Astronomical Society. 2007-04-20 tarihinde erişildi.
[76] Noguchi, Masafumi (1999). "Early Evolution of Disk Galaxies: Formation of Bulges in Clumpy Young Galactic Disks". Astrophysical Journal 514 (1): 77–95. doi:
10.1086/306932. 2007-01-16 tarihinde erişildi.
[77] Baugh, C.; Frenk, C. (May 1999). " How are galaxies made?". Physics Web. 2007-01-16 tarihinde erişildi.
[78] Gonzalez, G. (1998). "The Stellar Metallicity — Planet
Connection". Proceedings of a workshop on brown dwarfs
and extrasolar planets: 431. 2007-01-16 tarihinde erişildi.
14
[79] Conselice, Christopher J. (February 2007). “The Universe’s Invisible Hand”. Scientific American 296 (2): 35–41.
[80] Ford, H. et al (2002-04-30). "Hubble’s New Camera Delivers Breathtaking Views of the Universe". Hubble News
Desk.2007-05-08 tarihinde erişildi.
[81] Struck, Curtis (1999). "Galaxy Collisions". Galaxy Collisions 321.
[82] Wong, Janet (14 Nisan 2000). “Astrophysicist maps out
our own galaxy’s end” (İngilizce). University of Toronto. 11 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20080411192639/http://
www.news.utoronto.ca/bin/000414b.asp. Erişim tarihi:
2010-01-25.
11
AYRICA BAKINIZ
[95] Mandolesi, N.; Calzolari, P.; Cortiglioni, S.; Delpino, F.;
Sironi, G. (1986). "Large-scale homogeneity of the Universe measured by the microwave background". Letters to
Nature 319: 751–753. doi:10.1038/319751a0.
[96] van den Bergh, Sidney (2000). "Updated Information on
the Local Group". The Publications of the Astronomical
Society of the Pacific 112 (770): 529–536. doi:10.1086/
316548.
[97] Tully, R. B. (1982). "The Local Supercluster". Astrophysical Journal 257: 389–422. doi:10.1086/159999.
[98] "Near, Mid & Far Infrared". IPAC/NASA. 2007-01-02
tarihinde erişildi.
[99] "The Effects of Earth’s Upper Atmosphere on Radio Signals". NASA. 2006-08-10 tarihinde erişildi.
[83] Panter, Ben; Jimenez, Raul; Heavens, Alan F.; Charlot,
Stephane (2007). " The star formation histories of ga- [100] "Giant Radio Telescope Imaging Could Make Dark Matlaxies in the Sloan Digital Sky Survey”. Monthly Notiter Visible". ScienceDaily. 2006-12-14. 2007-01-02 tarices of the Royal Astronomical Society 378 (4): 1550–
hinde erişildi.
1564. doi: 10.1111/j.1365-2966.2007.11909.x. http://
arxiv.org/abs/astro-ph/0608531. 22.01.2010 tarihinde [101] "NASA Telescope Sees Black Hole Munch on a Star".
NASA. 2006-12-05.2007-01-02 tarihinde erişildi.
erişildi.
[84] Kennicutt Jr., R. C.; Tamblyn, P.; Congdon, C. E. (1994). [102] Dunn, Robert. "An Introduction to X-ray Astronomy".
Institute of Astronomy X-Ray Group.2007-01-02 tarihin"Past and future star formation in disk galaxies". Astde erişildi
rophysical Journal 435 (1): 22–36. doi:10.1086/174790.
[85] Knapp, G. R. (1999). Star Formation in Early Type Galaxies. San Francisco, Calif.: Astronomical Society of the
Pacific. ISBN 1-886733-84-8. OCLC 41302839.
10 Literatür
[86] Adams, Fred; Laughlin, Greg (2006-07-13). "The
Great Cosmic Battle". Astronomical Society of the
Pacific.2007-01-16 tarihinde erişildi.
• Dickinson, Terence (2004). The Universe and Beyond (4th ed.). Firefly Books Ltd.. ISBN 1-55297901-6. OCLC 55596414.
[87] Pobojewski, Sally (1997-01-21). "Physics offers glimpse into the dark side of the universe". University of
Michigan.2007-01-13 tarihinde erişildi.
• James Binney, Michael Merrifield (1998). Galactic Astronomy. Princeton University Press. ISBN 0691-00402-1. OCLC 39108765.
[88] McKee, Maggie (2005-06-07). "Galactic loners produce
more stars". New Scientist. 2007-01-15 tarihinde erişildi.
• Sparke, L. S.; Gallagher III, J. S. (2000). Galaxies in
the Universe: An Introduction. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN 0-521-59704-4.
[89] "Groups & Clusters of Galaxies”. NASA Chandra.200701-15 tarihinde erişildi.
[90] Ricker, Paul. "When Galaxy Clusters Collide”. San Diego
Supercomputer Center.2008-08-27 tarihinde erişildi.
[91] Ponman, Trevor (2005-02-25). "Galaxy Systems: Groups". University of Birmingham Astrophysics and Space
Research Group.2007-01-15 tarihinde erişildi.
[92] Girardi, M.; Giuricin, G. (2000). "The Observational
Mass Function of Loose Galaxy Groups". The Astrophysical Journal 540 (1): 45–56. doi:10.1086/309314.
[93] Dubinski, John (1998). "The Origin of the Brightest Cluster Galaxies". Astrophysical Journal 502 (2): 141–149.
doi:10.1086/305901.
[94] Bahcall, Neta A. (1988). "Large-scale structure in the
universe indicated by galaxy clusters". Annual review of
astronomy and astrophysics 26: 631–686. doi:10.1146/
annurev.aa.26.090188.003215.
11 Ayrıca bakınız
• Ara sarmal galaksi
• Biçimsel Galaksi Sınıfları
• Çubuklu sarmal galaksi
• Çubuksuz sarmal galaksi
• Düzensiz galaksi
• Eliptik galaksi
• Galaksi halesi
• Galaksi kümeleri listesi
• Galaksi kümesi
15
• Galaksiler dizini
• Girdap galaksisi
• Messier Kataloğu
• NGC
• Samanyolu
• Sarmal galaksi
• Süperküme
• Teker (galaksi)
• Yerel Grup
12
Dış bağlantılar
• Astronomik Terimler Sözlüğü
• Kâinat'ın haritası
• Galaksiler, SEDS Messier sayfaları (İngilizce)
• Kâinat atlası (İngilizce)
• galaksiler- Genel bilgi ve amatör gözlemler (İngilizce)
• Keşfedilen en eski galaksi (İngilizce)
• Galaksiler-BBC Radio 4’ün bir programı (İngilizce)
• Galaksi sınıflandırma projesi (İngilizce)
• Messier cisimleri (İngilizce)
Messier Kataloğu
Bahar açısına göre önceki: M | Bahar açısına göre sonraki: M
Katalog sırasına göre önceki: M | Katalog sırasına göre
sonraki: M
Bakmak istediğiniz cisminin resmini seçiniz
16
13 METİN VE GÖRÜNTÜ KAYNAKLARI, YAZARLAR VE LİSANS
13
13.1
Metin ve görüntü kaynakları, yazarlar ve lisans
Metin
• Galaksi Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Galaksi?oldid=16859049 Katkıda bulunanlar: Citrat, Katpatuka, YurikBot, Noumenon, İncelemeelemani, FlaBot, Doruksal, Metal Militia, Ugur Basak Bot, Renegade~trwiki, Fcn, İnfoCan, Sae1962, Memty Bot, Kibele, Mskyrider, Cat, Thijs!bot, Krkzn, Vito Genovese, Makalp, BetBot~trwiki, Coriolis, CommonsDelinker, Tema, Mach, Düşünenadam, Mertceza,
VolkovBot, Rei-bot, TXiKiBoT, Dr. Ecco, SieBot, Vikiçizer, Loveless, AlleborgoBot, CRea80, Idioma-bot, Dsmurat, Bambi'nin annesi,
Tebes, DragonBot, Melihsen, Manco Capac, Umut.A, BodhisattvaBot, BOTarate, Umomumo, MelancholieBot, Azizkayihan, SilvonenBot,
Luckas-bot, Superyetkin, Kudelski, Nallimbot, Akhilleis, ArthurBot, Khutuck Bot, JackieBot, Xqbot, GhalyBot, SassoBot, RibotBOT,
SALGINHO, Rapsar, Ozozcan, Caner121212, TobeBot, Sigitolo, KamikazeBot, Ykargin, Burakatmar, EmausBot, YBot, GAWB, KumulBot, WikitanvirBot, Mjbmrbot, Qkhnnn, FoxBot, Cuneytewrares, Drgulcu, MerlIwBot, VikipediBilgini, AvocatoBot, Peykbot, Caglarctr,
Addbot, Beyazmavi, Ayrıntılı Bilgi, Okanfan, Meteboz2762, Rebuk, Martin Venüs, Murlocosman, Mucera ve Anonim: 36
13.2
Resimler
• Dosya:236084main_MilkyWay-full-annotated_tr.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/97/236084main_
MilkyWay-full-annotated_tr.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: http://commons.wikimedia.org/wiki/File:236084main_
MilkyWay-full-annotated.jpg Özgün yazarı: NASA/JPL-Caltech/R. Hurt
• Dosya:2MASS_LSS_chart-NEW_Nasa_tr.jpg
Kaynak:
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/ac/2MASS_LSS_
chart-NEW_Nasa_tr.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar:
• 2MASS_LSS_chart-NEW_Nasa.jpg Özgün yazarı: 2MASS_LSS_chart-NEW_Nasa.jpg: IPAC/Caltech, by Thomas Jarrett
• Dosya:Abell1689_HST_2003-01-a-1280_wallpaper.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/66/Abell1689_
HST_2003-01-a-1280_wallpaper.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: ? Özgün yazarı: ?
• Dosya:Antennae_galaxies_xl.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/f/f6/Antennae_galaxies_xl.jpg Lisans:
Public domain Katkıda bulunanlar:
• http://www.spacetelescope.org/images/html/heic0615a.html Özgün yazarı: NASA, ESA, and the Hubble Heritage Team (STScI/AURA)ESA/Hubble Collaboration
• Dosya:Commons-logo.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4a/Commons-logo.svg Lisans: Public domain
Katkıda bulunanlar: This version created by Pumbaa, using a proper partial circle and SVG geometry features. (Former versions used to be
slightly warped.) Özgün yazarı: SVG version was created by User:Grunt and cleaned up by 3247, based on the earlier PNG version, created
by Reidab.
• Dosya:Folder_Hexagonal_Icon.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/48/Folder_Hexagonal_Icon.svg Lisans: CC-BY-SA-3.0 Katkıda bulunanlar: Own work based on: Folder.gif. Özgün yazarı: Original: John Cross
Vektörizasyon: Shazz
• Dosya:GalacticRotation2_tr.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/44/GalacticRotation2_tr.svg Lisans: CCBY-SA-3.0 Katkıda bulunanlar:
• GalacticRotation2.svg Özgün yazarı: GalacticRotation2.svg: Original uploader was PhilHibbs
• Dosya:Herschel-Galaxy.png Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/b/ba/Herschel-Galaxy.png Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: “Section of our sidereal system.” Herschel, William. “On the Construction of the Heavens. By William Herschel,
Esq. FRS.” Philosophical Transactions of the Royal Society of London 75 (1785) Özgün yazarı: Caroline Herschel
• Dosya:Hoag’{}s_object.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/da/Hoag%27s_object.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar:
• http://hubblesite.org/gallery/album/galaxy/spiral/pr2002021a/ Özgün yazarı: NASA
• Dosya:Hubble2005-01-barred-spiral-galaxy-NGC1300.jpg
Kaynak:
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/5/52/
Hubble2005-01-barred-spiral-galaxy-NGC1300.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar:
• http://hubblesite.org/newscenter/archive/releases/2005/01/image/a Özgün yazarı: NASA, ESA, and The Hubble Heritage Team STScI/AURA)
• Dosya:Hubble_-_infant_galaxy.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/69/Hubble_-_infant_galaxy.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: HubbleSite: NewsCenter (direct link) Özgün yazarı: NASA, ESA, Y. Izotov (Main Astronomical
Observatory, Kyiv, UA) and T. Thuan (University of Virginia)
• Dosya:Hubble_sequence_photo.png Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/8/8a/Hubble_sequence_photo.png Lisans: CC-BY-SA-3.0 Katkıda bulunanlar: ? Özgün yazarı: ?
• Dosya:Local_galaxy_filaments_tr.png Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/08/Local_galaxy_filaments_tr.
png Lisans: CC BY-SA 2.5 Katkıda bulunanlar:
• Local_galaxy_filaments.gif Özgün yazarı: Local_galaxy_filaments.gif: Klaus Dolag
• Dosya:M104_ngc4594_sombrero_galaxy_hi-res.jpg
Kaynak:
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/5/5e/M104_
ngc4594_sombrero_galaxy_hi-res.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: http://www.spacetelescope.org/images/html/opo0328a.
html (direct link)
Özgün yazarı: NASA/ESA and The Hubble Heritage Team (STScI/AURA)
• Dosya:M51Sketch.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/6a/M51Sketch.jpg Lisans: Public domain Katkıda
bulunanlar: Bilinmiyor Özgün yazarı: William Parsons, 3rd Earl of Rosse (Lord Rosse)
13.3
İçerik lisans
17
• Dosya:M82_HST_ACS_2006-14-a-large_web.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/c/ce/M82_HST_ACS_
2006-14-a-large_web.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: http://www.spacetelescope.org/images/html/heic0604a.html (direct
link)
Özgün yazarı: NASA, ESA, and The Hubble Heritage Team (STScI/AURA)
• Dosya:M87_jet.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/39/M87_jet.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: HubbleSite: gallery, release. Özgün yazarı: NASA and The Hubble Heritage Team (STScI/AURA)
• Dosya:Milkyway_pan1.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/0a/Milkyway_pan1.jpg Lisans: CC BY-SA 2.5
Katkıda bulunanlar: http://www.digitalskyllc.com (The image was uploaded to en.wiki at 17:16, 21 September 2006 by Twtunes. Özgün
yazarı: Digital Sky LLC
• Dosya:NGC4676.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/db/NGC4676.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: APOD 2004-06-12 Özgün yazarı: NASA, H. Ford (JHU), G. Illingworth (UCSC/LO), M.Clampin (STScI), G. Hartig (STScI),
the ACS Science Team, and ESA
• Dosya:Pic_iroberts1.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/5/51/Pic_iroberts1.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: A Selection of Photographs of Stars, Star-clusters and Nebulae, Volume II, The Universal Press, London, 1899. Özgün
yazarı: Isaac Roberts (d. 1904)
• Dosya:Portal-puzzle.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/f/fd/Portal-puzzle.svg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: User:Eubulides. Created with Inkscape 0.47pre4 r22446 (Oct 14 2009). This image was created from scratch and is not a
derivative of any other work in the copyright sense, as it shares only nonprotectible ideas with other works. Its idea came from File:Portal
icon.svg by User:Michiel1972, which in turn was inspired by File:Portal.svg by User:Pepetps and User:Ed g2s, which in turn was inspired by
File:Portal.gif by User:Ausir, User:Kyle the hacker and User:HereToHelp, which was reportedly from he:File:Portal.gif (since superseded
or replaced?) by User:Naama m. It is not known where User:Naama m. got the idea from. Özgün yazarı: User:Eubulides
• Dosya:Seyfert_Sextet_full.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/20/Seyfert_Sextet_full.jpg Lisans: Public
domain Katkıda bulunanlar: http://www.hubblesite.org/newscenter/archive/2002/22/image/a Özgün yazarı: NASA
• Dosya:Superclusters_atlasoftheuniverse.gif
Kaynak:
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/46/Superclusters_
atlasoftheuniverse.gif Lisans: CC BY-SA 2.5 Katkıda bulunanlar: [1], specifically [2] Özgün yazarı: Richard Powell
13.3
İçerik lisans
• Creative Commons Attribution-Share Alike 3.0
Download