Slayt 1 - Sosyal Bilgiler

advertisement
KİŞİLER ARASI
İLETİŞİM SEMİNERİ
VAN BİLİM VE SANAT MERKEZİ
HAZIRLAYAN
BETÜL ÇINAR
PSİKOLOJİK DANIŞMAN
• Bilgi/sembol üretme
• Aktarma
• Anlamlandırma süreci
İletişim sadece
psikolojinin konusu mu?
Hayır…
Elektrik mühendisliği, biyoloji,
antropoloji, siyaset bilim gibi bir
çok alanda iletişim söz konusudur.
İlişki içinde var
olma isteği, kalıtsal
olarak insanın
doğasında
mevcuttur.Her
insan, annesinin
rahminde iken
evrenle ilişki
içindedir.Bebek
çevresiyle ilişki
kurma dürtüsünü
açıkça yaşar.Ben’ i
bilmez, çünkü
ilişkiden başka bir
var oluşu tanımaz.
Devam..
Yaşamın ilk aylarındaki iletişim araçları
da önemli ölçüde kalıtsaldır ve önceden
programlanmış bir şekilde doğumdan
itibaren kullanılır.Hangi ulustan olursa
olsun başlangıçta bütün bebekler aynı
sesleri çıkarır.Örneğin; ağlama,
cıvıldama gibi..
Bu durum dokuzuncu aydan sonra değişir
ve öğrenilmiş dil kullanılmaya başlanır.
İLETİŞİM KURABİLMEK İÇİN İKİ
SİSTEM GEREKLİDİR:
•
•
•
•
•
İki insan ( sosyal iletişim )
İki hayvan
İki makine
Bir insan ve bir makine
Bir insan ve bir hayvan gibi…
•
•
•
•
Kişi içi iletişim ve çatışma
Kişilerarası iletişim ve çatışma
Örgüt içi iletişim ve çatışma
Kitle iletişimi ve çatışma
1.Kişi içi iletişim ve çatışma
• Bir insanın düşünmesini,
duygulanmasını, kişisel ihtiyaçlarının
farkına varmasını, iç gözlem
yapmasını, rüya görerek kendi içinden
mesaj almasını ya da kendine sorular
sorarak bunlara cevaplar üretmesini
–iç iletişim- sayabiliriz.
• İnsanın çevresi ile kuracağı iletişim,
kendi içinde başlar.
• Kişi, aynı zamanda -iç çatışmalar- da
yaşar.
Devam…
Kişi içi çatışmaların önemli bir
bölümünü –bilişsel çelişkileroluşturur.Bu durumdaki bir kişi, üç çeşit
davranış sergileyebilir;
• O konudaki mevcut bilgisini değiştirir.
• Davranışını değiştirir.
• Psikolojik savunma mekanizmalarından
birini kullanarak çelişkinin yarattığı
rahatsızlıktan kurtulmaya çalışır.
2.Kişilerarası iletişim ve çatışma:
• Bir göndericiden alıcıya mesaj iletilmesi
olayına –iletişim- denir.Bu durumda tüm
algılamaları iletişim olarak kabul
edebiliriz.
• Eğer hem alıcı, hem gönderici birer
insan ise bu iletişim şekline –sosyal
iletişim- denir.Bu tür iletişimde
gönderici ve alıcı arasında zaman ve
mekan birliği bulunması şart değildir.
Devam…
• Gönderici ve alıcı arasında zaman ve
mekan birliğinin bulunması durumunda
ise –sosyal etkileşim- gerçekleşir.Diğer
adıyla –kişilerarası iletişim-…
• Kişilerarası iletişime katılanların yüz
yüze olması, karşılıklı mesaj
alışverişinde bulunması ve ve mesajların
niteliğinin hem sözlü, hem sözsüz olması
şarttır.
• Kişilerarası iletişimin, psikolojik kökenli
bir bilgi alışverişi olması gereği
vurgulanır.
KİŞİLERARASI
İLETİŞİM
SÖZLÜ
DİL
DİL ÖTESİ
SÖZSÜZ
YÜZ VE
BEDEN
BEDENSEL
TEMAS
MEKAN
KULLANIMI
ARAÇLAR
3.Örgüt-içi iletişim ve çatışma:
• Bir örgütte görev alan kişilerin önceden
tanımlanmış birtakım rollere girerek,
hiyerarşik bir düzen içinde bu rollerin
gereğini yerine getirmeye çalışmaları
anlamına gelir.
• Örgüt içi çatışmaların en sık karşılaşılan
türleri –rol çatışmaları- ve –ast/üstilişkisinden kaynaklanan çatışmalardır.
4.Kitle iletişimi ve çatışma:
• Basılı her türlü yayını kitle iletişim aracı
sayarsak bu durumda hemen her yayında
kişilerarası iletişim çatışmalarına özel ve
önemli bir yer ayrıldığını görebiliriz.
• Zaman zaman iki ayrı aracın da arasında
çatışma yaşanması olasıdır.
• Kitle iletişim araçları, zaman zaman kişiiçi çatışmalara sebep olabilirler veya
çatışmayı yatıştırabilirler.
• Kitle iletişim araçlarının varlığı, bazen
kişilerarası çatışmalara yol açabilir veya
kişilerarası çatışmaları etkileyebilir.
Aktif çatışma
Pasif çatışma
Var oluş çatışması
Tümden reddetme
Önyargılı çatışma
Yoğunluk çatışması
Kısmi algılama çatışması
Alıkoyma çatışması
Aktif çatışma
Karşı karşıya gelen kişilerin birbirlerinden
hoşlanmamaları, birbirlerine kızmaları
durumunda ortaya çıkar.
 Bu kişi ile ilgili olumsuz bir geçmiş yaşantımız
varsa,
 Kendimizde var olan ve hoşlanmadığımız bir
özelliğimizi karşımızdaki kişide görürsek,
 Bazen de görünür hiçbir sebep olmaksızın –iç
öfkemizden- beslenerek kişi veya kişilerle
çatışma yaşayabiliriz.
Geçmiş gitmiş gün üstüne ne söylesen boş
Bırak dünü, hoş et gönlünü, bak bugün ne hoş
Hayyam
Pasif çatışma
Bu tür çatışmada kişiler
birbirlerinden çekindikleri veya küs
oldukları için iletişim kurmazlar.
Küsler diyaloğu da diyebileceğimiz
bu çatışma türünde küsenler ve
küsülenler birlikte ağır bir yükü
paylaşmaktadırlar.Çoğunlukla öfke
içe atılarak ilişki devam ettirilir.
Çocukla iletişimde de küskünlük yerine ona
bağırıp çağırma daha az hasar verici
olduğu için tercih edilir.
Var oluş çatışması
Bir insan karşısındakinin sözlerini yanlış
anlarsa ya da onun sözleriyle ilgili yanlış mesaj verirse
var oluş
çatışması yaşanıyor demektir.Kişinin dikkati
karşısındakine değil kendisine yönelmiştir.
Yaklaşık 2-5 yaş arasındaki çocuklarda bu durum
gözlenir ancak gelişimsel bir süreç olarak..
Edebi alanda Don Kişot bu çatışma türünün bir
örneği kabul edilebilir.Tiyatroda ise –komedi- türü
söz konusu olduğunda var oluş çatışması çok sık
kullanılır.
- Oya:Kitap mı okuyorsun?
- Pınar:Hayır kitap okuyorum.
- Oya:Ben de kitap okuduğunu sanmıştım.
Tümden reddetme
Eğer bir kişi kendisine yöneltilen mesajı
tümüyle reddeder, tamamen aksi görüşü
savunursa tümden reddetme çatışması
sergilemiş olur.Ayrıntıya inmek, irdelemek
ve araştırmak, bu çatışma türüyle
bağdaşmaz.Daha çok karşıdaki kişinin
görüşlerini sorgusuz-sualsiz reddetme
eğilimi vardır.
Sıklıkla -Tek- ya da –En- diye söze
başlarlar.Çatışmaya inatlaşma eşlik eder ve
sonuç, çoğunlukla iç açıcı olmaz…
Önyargılı çatışma
Önyargılı çatışmada kişiler, belli bir konuda
tartışmaya başlamadan önce o konuda peşin
hüküm edinmişlerdir.Tartışma sırasında ısrarla
bu önyargılarını savunurlar; tartışma, onların
başlangıçta vermiş oldukları kararı pek
etkilemez.
Bu çatışma türü ile –tümden reddetme- çok
iyi anlaşırlar.
- Sendikalar: Öğretmen maaşları çok düşük, zam
istiyoruz.
- Hükümet (ler): Neyinize yetmiyor, vermiyoruz..
- Basın: Öğretmen maaşlarına yapılması istenen
zam, askıya alındı…
Yoğunluk çatışması
İki kişinin görüşleri arasında
kısmen uyuşma olması halinde de
zaman zaman çatışma
yaşanabilir.Aynı kitabı okuduktan
sonra kişilerden biri kitabı
diğerinden daha çok beğendiyse
yoğunluk çatışmasına girişebilirler.
Kısmi algılama çatışması
Eğer bir kişi karşısındaki
kaynaktan kendisine gönderilen
mesajlardan ancak bir kısmını
algılar, diğerlerini algılamazsa bu
durumda kısmi algılama ortaya
çıkar ve bu da çeşitli iletişim
çatışmalarına sebep olabilir.
Bektaşi gibi..
Alıkoyma çatışması
Şayet kişi karşısındaki kaynaktan kendisine
gelen mesajı tam olarak anlar, fakat üçüncü bir
kişiye doğru olarak iletemezse alıkoyma çatışması
yaşar.Bu çatışmayı yaşayan kişi şayet bu durumun
farkında olursa çatışma yoğunluğunun azalması
söz konusu olabilir.Aksi durumda alıkoyma
çatışmasına, var oluş çatışması da eşlik eder.
- Öğrenci: Ama ben çok çalıştım ve tüm soruları
cevaplandırdım, siz bana bir vermişsiniz.
- Öğretmen: Şunları eksik yazmışsın..
- Fakat ben onları sizin istemediğinizi düşünerek
cevaplamadım…
DİNLEME
KENDİNİ AÇMA
İFADE ETME
Dinlemek bir sorumluluk ve saygı
belirtisidir. Diğer kişilerin nasıl
hissettiğini ve dünyayı nasıl gördüğünü
anlama sorumluluğudur. Dinlediğiniz
kişiye şu mesajı verirsiniz: “Sana ne
olduğunu umursuyorum, hayatın ve
yaşantıların önemli.” Böylece dinlediğiniz
insanlar genellikle sizi sevgiyle ve değer
vererek karşılık verirler.
•
•
•
•
•
•
Öğüt Verme
Düşüncelere Dalma
Konu Değiştirme
Tekrarlama
Özdeşleştirme
Ağız Kavgası Yapma
• Etkin Dinleme (Açımlama ,
Açıklık getirme , Geribildirim )
• Açıklıkla Dinleme ( tarafsızca)
• Farkında olarak dinleme
• Empati kurarak dinleme
Niçin dinlemiyoruz?
• Dakikada 600 kelimelik konuşma
hızını algılayacak sinir sistemine
sahibiz.
• Konuşma hızımız ise sadece
100-140 kelime…
KENDİNİ AÇMA
Kendini açma kısaca karşıdaki
kişiye kendinizle ilgili bilgi
iletmektir. Çoğu kişi için kendini
açma korkutucu gelebilir. Çünkü
reddedileceğinizi ya da
onaylanmayacağınızı düşünürsünüz.
Oysaki kendini açma ilişkileri
heyecanlı hale getirir ve yakınlık
sağlar. Açıklık getirir ve
hareketlendirir.
ÖDÜLLERİ:
• Kendinizi daha iyi tanırsınız .
• Daha yakın kişisel ilişkiler
kurarsınız.
• İletişiminizi geliştirir .
• Daha hafif suçluluk duygusu
yaşarsınız.
• Daha az enerji harcamış
olursunuz.
Kendini Açmanın Önündeki
Engeller
– Toplumsal önyargı, toplum tarafından
hoş karşılanmaması
– Reddedilme korkusu
– Cezalandırılma korkusu
– Arkanızdan konuşulması korkusu
– Birilerinin sizi kullanacağı korkusu
– Kendinizi tanıma korkusu
İFADE ETME
Tam iletiler dört çeşit ifadenin
hepsini içerir: gördüklerimiz,
düşündüklerimiz, hissettiklerimiz
ve gereksinim duyduklarımız.
Yakın ilişkiler, tam iletiler
üzerine kurulur. Biz bütün
yaşadıklarınızı paylaşmadığınız
sürece insanlar bizi gerçekten
tanıyamaz.
Örnek:
Ben meslekte zorunlu ( bana
göre daha çok gönüllüydü) görevimi
memleketim olan Van’ da
yaptım.Orada çok değerli insanlarla
çalıştım.Şimdi onları çok özlüyorum
ve bir gün yine onlarla bir araya
gelmeyi ümit ediyorum.
B. ÇINAR / 2010
Etkili İfadenin Kuralları
•
•
•
•
•
İletiler
İletiler
İletiler
İletiler
İletiler
dolaysız olmalı
anında olmalı
açık olmalı
dürüst olmalı
destekleyici olmalı
Kimsenin işine yaramayan düşüncelerini dile
getirmektense, hiçbirini söylememen ve dilsiz olman
daha iyidir.
( İran Atasözü )
Bir ev hanımının yakınması:
Yemek, çamaşır, temizlik, dikiş,
alışveriş, çocuklar,…Bütün gün tek
başıma
koşturuyorum, yine de
yetişemiyorum.Kendime ayıracak beş
dakikam yok.Kendimi mutfakla ütü
odası arasında hapsolmuş
hissediyorum.
• Kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koyarak
olaylara onun bakış açısıyla bakmamız gerekir.,
( daha sonra kendi rolümüze geçebilmeliyiz, aksi
takdirde sempati duyar veya özdeşim kurarız ki bu
da empatiden farklı bir şeydir..)
• Karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini doğru
olarak anlamamız gerekir.
• Son öğe ise zihnimizde oluşan empatik anlayışın
karşımızdaki kişiye iletilmesi davranışıdır.
“Çevremizdekiler bize sempati duyduğunda bir gruba
ait olduğumuzu, empati kurduklarında ise bizi
anladıklarını hissederiz.”
Göğsü kınalı bir serçe varmış.Gök
gürlediği zamanlar tir tir titreyerek yere
yatar, gök yıkılmasın diye de ayaklarını
havaya kaldırırmış.
Bir yandan da “Korkumdan kırk kantar
yağım eriyor” dermiş.Bir gün birisi demiş
ki; “Sen kendin beş dirhem etmezsin; nasıl
oluyor da kırk kantar yağın eriyor?”Bunun
üzerine serçe şöyle cevap vermiş;
“Herkesin kendine göre dirhemi, kantarı
var.Siz ne anlarsınız.”
Aşamalı Empati Sınıflaması
Sen Basamağı
Sen ne düşünüyor ve
hissediyorsun
Ben Basamağı
Ben ne düşünüyor ve
hissediyorum
Onlar Basamağı
Senin sorunların karşısında
Onlar (Toplum) ne düşünüyor
ve
hissediyor
10. Derin duyguları anlama
9.Tekrarlama
8.Soruna eğilme
7. Destekleme
6. Benim duygularım
5. Bende de var
4. Teşhis
3. Akıl verme
2. Eleştiri
1. Senin sorunların karşısında
başkaları ne düşünür ve
ne hisseder
EMPATİYE İLİŞKİN BAZI
ARAŞTIRMA SONUÇLARI:
• Keman ve piyano çalan gençler
• Kedi, köpek gibi evcil hayvanların
beslendiği evlerde büyüyen
çocuklar
• Meraklı ve ilgili oldukları konulara
karşılık bulmuş ailelerin çocukları
• Kaygı, depresyon, çocukları ihmal
ve istismar etme, saldırganlık
• Suç işleme
 ÇATIŞMALI İLETİŞİM: Bilgi aktarımı
yok, yalnızlık var.
 ÇATIŞMASIZ İLETİŞİM: Bilgi
aktarımı var, yalnızlık var.
 EMPATİK İLETİŞİM: Bilgi aktarımı
var, yalnızlık yok.
İki şey ruhumuzu karartır; konuşacakken susmak,
susacakken konuşmak.
SADİ
• Problem davranış ile olduğu anda baş etme
• Onlar hakkında konuşmaktan ziyade doğrudan
öğrencilere konuşma
• Kibar bir şekilde konuşma
• Göz iletişimi kurma ve sözel olmayan
mesajların farkında olma
• ’Ben dili’ kullanma yoluyla ifadeler için
sorumluluğu alma ( öğrencinin davranışı,
öğretmen üzerindeki etkisi, öğretmenin
yaşadığı duygu )
• Soru sormadan ziyade değerlendirmeler
yapma
Tamam bitiyor! Birazdan çay
molası…
Kuzey İran’ da adamın biri bataklığa
düşmüş.Vücudunun bataklığa saplanmasına karşın
başı henüz batmamış.Bütün gücüyle bağırarak
yardım istiyormuş.Yalvarışlarını duyan birisi zavallı
adama yardım etmeye karar vermiş ve “Elini bana
uzat, seni bataklıktan kurtaracağım” diye
seslenmiş.Fakat çamura iyice saplanan adam için
yalvarmanın dışında kendisine yardım edilebilmesi
için hiçbir şey yapamıyormuş.Bu arada yardım
edecek adam birkaç defa daha “Elini bana uzat”
diye seslenmiş.Fakat her seferinde aldığı cevap ,
yardım için perişan bir seslenişmiş.Tam bu sırada
birisi ortaya çıkmış ve demiş ki:
KAYNAKÇA:
 Sanatta ve günlük yaşamda kişilerarası iletişim
ve empati – Prof. Dr. Üstün DÖKMEN
 Varoluşçuluk ve Psikiyatri – Prof. Dr. Engin
GEÇTAN
 Doğu Hikayeleriyle Psikoterapi – Nossrat
PESESCHKİAN
 Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı
 İlköğretim Çağı Çocuğu - Prof. Dr. Haluk
YAVUZER
 Çeşitli internet siteleri ( özellikle
www.vanbilsem.gov.tr / rehberlik sunuları )
Download