Dış Kulak

advertisement
İŞİTME FİZYOLOJİSİ
Fig. 15.23
Uzm.Dr.Mustafa SARIKAYA
• Dış Kulak
– Dış kulak yolu
• Orta Kulak
–
–
–
–
Malleus(çekiç)
İncus (örs)
Stapes (üzengi)
Östaki Borusu
Ses dalgalarının iç kulağa iletilmesi
• Ses dalgaları dış kulaktan orta kulağa ve
oradanda esas işitme organı olan iç kulağa
geçerler
• Ses dalgaları iç kulaktaki korti organına 3
yolla gelebilir
– Fizyolojik İleti
– Hava yoluyla ileti,
– Kemik yoluyla ileti
Fizyolojik ileti
• Meatus akusticus externus yolu ile
membrana timpaniye ulaşan ses dalgaları
zarı titreştirir
• Bu titreşimler orta kulaktaki kemikçikler
yolu ile fenestra ovalise ve iç kulağa
geçerler
Hava yoluyla ileti
• Kemikçikler yolu ile iletimin yapılamadığı
durumlarda membrana timpaninin
titreşimleri cavum timpanide bulunan
havayı titreşime uğratır
• Bu titreşim fenestra rotundum yolu ile iç
kulağa iletilir
Kemik yoluyla ileti
• Kafatası kemiklerinin ses dalgaları ile
titreşimi doğrudan doğruya iç kulağa geçer
• Normal koşullarda en önemli ileti yolu
fizyolojik ileti yoludur
• Ancak bazı hallerde diğer iletim yolları önem
kazanır
• Kendi sesimizi herkesten başka şekilde
işitmemizde kemik yolu ile ileti önemli rol
oynar
Sesin iletimi
Ses dalgası  Dış kulak  Meatus acusticus
externus  Timpan zarı Malleus  İncus 
Stapes  Fenestra ovalis  scala vestibuli ve
scala mediadaki sıvının titreşimi  membrana
basillarisin hareketi  scala timpanideki
sıvının hareketi  fenestra rotundanın dışa
hareketi  membrana basillaristeki tüy
hücrelerinin uyarılması
• Timpan zar = 55 mm2
• Fenestra ovalis = 3.2 mm2
• Timpan zarın titreşim hareketi malleustan stapese
1.3 oranında kuvvetlenmiş olarak geçer
• 55/3.2 mm2 = 17 katlık fark X 1.3 = 22 kez daha
büyük basınç sağlıyor
• Timpan zarına gelen ses dalgaları yaklaşık 22 kat
kuvvetlenerek fenestra ovalise ulaşır
İşitme kasları
• Orta kulakta timpan zarı ve kemikçiklerin
hareket amplitüdünü ayarlayan 2 kas vardır
• M.tensör timpani : Malleusa yapışır
gerginlik sağlar. N.trigeminusla innerve
olur.
• M.stapedius : stapese yapışır. N.facialisle
innerve olur. Felcinde hiperakuzi (seslere
karşı duyarlılığın artması) oluşur
Tuba Östaki (eustachi)
• Orta kulak ile farenks arasında bulunan tuba
östaki bir çeşit ventil görevi gördüğünden
koruyucu bir rol üstlenir
• Tuba östakinin farenkse açılan deliği normalde
kapalıdır. Esneme,yutma ve hapşırma ile
M.tensör veli palatinini kasılmasıyla veya hava
basıncı ile açılır
• Çok kuvvetli ses dalgaları dış kulaktan ve tuba
östakiden orta kulağa ulaşarak birbirlerinin
etkilerini azaltır (Topçular atış sırasında
ağızlarını açar)
İç kulak
• Labirent
– Kemik kısım
• Kohlea: İşitme
• Vestibül: Denge
• Semisirküler kanallar:
Denge
– Membranöz kısım
• İç kulak sıvıları
– Endolenf
• Membranöz labirent
içinde
– Perilenf
• Kemik ve membranöz
labirent arası boşlukta
Kohlea
• Kohlea, Yunanca’ da cochlos
sözcüğünün karşılığı olup salyangoz
anlamına gelmektedir
• İnsan kohleası çapları gittikçe küçülen 3
kıvrımdan meydan gelmiştir
• Üzeri ince bir laminer kemik tabakası ile
örtülü olan kohlea temporal kemik içine
yerleşmiş durumdadır
İç kulak (Kohlea)
• Kohleaya enine kesit yapıldığında en
üstte kalan bölüme skala vestibüli,
ortadaki bölüme skala media, en altta
kalan bölüme ise skala timpani adı
verilir.
İç kulak (Kohlea)
• Skala media (Kohlear kanal) diğer iki kompartmanı
kohlea boyunca ayırır, ancak helikotremada
(kohleanın ucu) skala vestibüli ve timpani birleşirler
• Skala media, skala vesibüliden Reissner membranı
ile ayrılır
• Skala vestibüli ve skala timpani perilenf, skala
media ise endolenf ile dolu olup bu iki sıvı birbiri ile
karışmaz
• Skala media ve timpani arasında bulunan basiler
membran yapıca kompleks bir yapı olup ses
dalgalarının iletiminde görevlidir
Baziler membran sesin sıklığını
algılayan bir mekanik analizördür
• Baziler membranın skala mediayı timpanik
skaladan ayıran fibröz bir membrandır.
• Baziler membranın önemli bir özelliği uniform
olmamasıdır.
• Bu liflerin uzunlukları kohleanın tabanından
tepesine doğru gidildikçe artarken çapları azalır.
• Sonuç olarak kohleanın oval penceresine yakın
sert ve kısa lifler yüksek frekanslarda en iyi
titreşimi gösterirken kohlenın tepesine yakın
uzun, esnek lifler düşük frekanslarda en iyi
şekilde titreşirler.
• Üzenginin ayağı oval pencereye karşı
içeri doğru hareket ettiğinde kohleanın
kemik duvarlar tarafından çepeçevre
sarılı olmasından ötürü yuvarlak (round)
pencere dışa doğru çıkıntı yapmak
zorundadır.
• Baziler lifler yuvarlak pencereye doğru
bükülürken oluşan esnek gerim baziler
membran üzerinde helikotremaya doğru
ilerleyen bir dalga başlatır
• Baziler membranın 33 mm’ lik uzunluğu
boyunca üniform olduğunu varsayarsak
bu durumda üzenginin timpan zarını
içeriye doğru hareketlendirmesi skala
vestibülideki basıncın artmasına ve
baziler membranın aşağıya doğru
hareketine yol açacaktır
• Baziler membranın mekanik özellikleri farklılık
gösterdiği için Stapezin taban parçasının
hareketleri skala vestibüli içindeki perilenfte
ilerleyen bir dalga serisi başlatır. Bu dalga önce
bir doruk noktaya ulaşır daha sonra hızla düşer.
• Doruk nokta ile stapez arasındaki uzaklık
dalgayı başlatan titreşimlerin frekansı ile değişir.
• Örneğin düşük frekanslı sesler (100Hz) baziler
membranın apeksinde, orta frekanlı sesler (1000
Hz) membranın ortalarında, yüksek frekanslı
sesler ise (10 000Hz) membranın bazal
bölümünde dalga oluşumuna yol açarlar.
EAR-SOUND FLASH
Korti Organı
• Korti organı, iç kulakta baziler
membranın üzerinde yerleşmiş olup
tüy hücreleri ve destek hücrelerinden
oluşan bir reseptör organdır
• Corti organında 2 tip tüy hücre vardır:
– Tek sıra halinde sıralanmış iç (internal) hücre
– 3 veya 4 sıra halinde sıralanmış dış
(eksternal) hücre
• Bir ses uyarısı geldiğinde baziler
membran ve Corti organı tektoriyel
membran ile birlikte yukarıya doğru
hareket eder
• Tüy demetleri de eksitasyonun yönüne
doğru yatarlar. Bu defleksiyon hareketi
stimulusun (ses uyarısının)
mekanoelektriksel transdüksiyonunu
sağlar.
• Titreşimin orta noktasında tüy hücreleri
tekrar eski dinlenim pozisyonuna
dönerler.
• Baziler membran aşağıya doğru
yöneldiğinde ise tüy demetleri
stimulusun geliş yönünün tersine
yatarlar.
• Baziler mebranın ve Corti organının
yukarıya hareketi depolarizasyona,
aşağıya doğru hareketi ise
hiperpolarizasyona yol açar.
KOHLEA
Kohlea ses dalgalarını kimyasal sinyallere
çevirerek aksiyon potansiyeli oluşturur
Tektorial membranın ses dalgalarına bağlı
olarak titreşimi tüy hücrelerinin sililerinin
hareketine ve tüy hücrelerinden
nörotransmitter salınımına neden olur
• Kohlear hücrelerden nöronlara bilgi aktarımı
kohlear ganliyon aracılığı ile olmaktadır.
• Gangliyon, kohlear spiralin çekirdeğinde
(modiolus) yer aldığı için spiral gangliyon
adını da almaktadır.
• İç kulağın her birinde ~30 000 gangliyon
hücresi tüy hücrelerini innerve etmektedir. Bu
iletimin kimyasal olduğu ve iletide rol alan
transmiterin glutamat olduğu gösterilmiştir.
• Afferent nöronların %90-95’i iç tüy
hücrelerini, %5-10’u dış tüy hücrelerini
inerve eder.
• İşitme siniri içindeki efferent liflerin çoğu dış
tüy hücrelerinde sonlanır.
• Tüy hücrelerini inerve eden nöronların
aksonları, vestibulokohlear akustik sinirin
kohlear dalını oluşturur ve medulla
oblangatadaki dorsal ve ventral kohlear
çekirdeklerde sonlanır.
Tüy hücreleri
• Her tüy hücresinin tepe kenarında 100 kadar
sterosilyum bulunur.
• Modiolusdan kenara doğru gidildikçe boyca
giderek daha fazla uzar. Daha kısa
sterosilyaların tepeleri ince bir lif ile kendine
komşu, daha uzun kinosilyuma bağlanır.
• Periferden
kinosilyuma
doğru
steresilyumların boyu giderek artar.
Tüy hücrelerinin uyarılması
• Baziller lifler,corti çubukları,retiküler
lamina hep beraber hareket eder.
• Baziler liflerin yukarı doğru hareketi,
retiküler laminayı yukarı ve modiolusa
doğru içe hareket, baziler liflerin aşağı
doğru hareketi, retiküler laminayı aşağı ve
dışa doğru hareket ettirir.
• Baziler liflerin yukarı doğru hareketi
sırasında, sterosilyalar kinosilyuma doğru
büküldüklerinde, tepe uçlarında bulunan
mekanosensitiv kanalların açık kalma süresi
artar, kinosilyumdan uzaklaştıklarında
kanalların açık kalma süresi azalır.
Kanallar açılınca, K+ iyonları sterosilyumların
tepelerinden
tüy hücrelerine girer.

Tüy hücre zarı depolarize olur.

Voltaj değişikliğine duyarlı kalsiyum kanalları açılır
Hücrede Ca+2 miktarı artar.

Kalsiyum, kalsiyuma duyarlı K+ geçiş yollarını
açar.

K+ hücreden dışarıya çıkar.

Hücre repolarize olur.
Voltaja duyarlı Ca+2 kanalları kapanır.
Kohleanın Elektrofizyolojisi
• Skala mediada endolenfa, skala vestibuli ve timpanide
perilenfa bulunmaktadır.
• Tüy hücreleri yukarıda endolenfaya uzanırken, aşağıda
perilenfada yüzmektedir.
• Endolenfa; skala mediada yer alan stria vaskülaris
tarafından salgılanan, yüksek yoğunlukta K+ ve düşük
yoğunlukta Na+ içeren bir sıvıdır.
• Endolenf ile perilenf arasında her zaman yaklaşık + 80
mV’luk bir elektriksel potansiyel fark bulunmaktadır.
Bu potansiyele endokohlear potansiyel denir.
Böylece skala medianın içi pozitif, dışı negatifdir
Kohlear mikrofonik
• Baziler
membranın
yukarı
doğru
hareketinde, bu potansiyel farkın azalması,
aksi yönde hareketinde ise potansiyel farkın
artmasıdır.
• Tüy hücresi içi istirahat potansiyeli: -60 mV
• Buna göre tüy hücre membranında
(reseptör membranında) total 140 mV’luk
elektromotif kuvvet var demektir.
• Sterosilyaların tepelerindeki bu yüksek potansiyel
hücreyi ileri derecede duyarlı hale getirir,
• Tüy hücre membran rezistansında değişme olur,
• Endolenfden perilenfe akım başlar,
• Bu akım tüy hücrelerinde reseptör potansiyeli
üretimine neden olur.
• Daha sonra bu potansiyel tüy hücrelerinin tabanları
ile sinaps yapan kohlear sinir uçlarını uyarır.
• Depolarizasyon sırasında , tüy hücreleri tarafından bir
nörotransmitter (glutamat) salınarak sinapslar
uyarılmaktadır.
Ses Frekansının Saptanması “Yer İlkesi”
• Kohleadan beyin korteksine kadar giden tüm işitme
yolu boyunca sinir liflerinin uzamsal bir
organizasyonu bulunmaktadır.
• Beyin korteksi ve beyin sapı işitme nöronlarında belli
ses frekanslarına karşılık, bu ses frekanslarına özgün
nöronlar aktive olmaktadır.
• Farklı ses frekanslarının belirlenmesi için, baziler zar
üzerinde en fazla uyarılan konumlar saptanır.
Ses Yüksekliğinin Saptanması
• Ses giderek yükseldikçe, baziler zar ve tüy
hücrelerinin titreşim genlikleri de arttığından,
tüy hücreleri sinir sonlanmalarını daha büyük
hızda uyarır.
• Titreşim genliği arttıkça, uyarılan tüy hücre
sayısı da gittikçe artacaktır.
• Dış tüy hücreleri, baziler zarın titreşimi yüksek
bir şiddete ulaşmadığı sürece önemli derecede
uyarılmayacaktır. Bu hücrelerin uyarılması ile
ses sinir sistemine yüksek olarak bildirilecektir.
Ses Şiddeti
• Ses şiddeti, sesin gerçek şiddetinin logaritması ile
ifade edilir.
• Ses enerjisinde 10 katlık bir artış 1 bel olarak ifade
edilir. 0.1 bel = 1 desibel (dB).
• 1db, ses enerjisindeki 1.26 katlık gerçek bir artışı
gösterir.
• Kulaklar, ses şiddetindeki 1 db’lik değişikliği ancak
ayırtedebilir.
• dB = 20 log (Pses / PSPL)
• Pses = uyaranın basıncı
• PSPL= İnsan işitme eşiğinde ses basıncı düzeyi
(sound pressure level)
• İnsanın ortalama duyma eşiği: Standart
referans ses 0 bel için 0.000204 din/cm2
• 140 dB (eşiğin 107 katı) üzerindeki ses
basınçları ağrılı ve işitme reseptörlerine
zararlıdır.
• Fısıltı şeklinde konuşma 0 - 40 dB arasında
iken,
• Normal konuşma 40 - 80 dB arasındadır.
İşitmenin frekans aralığı
• Ses frekansı Hertz (Hz) ile ölçülür.
• İnsanda işitme sınırları 20 - 20000 Hz
kadardır.
• Konuşma sırasında ortalama erkek sesinin
tizliği yaklaşık 120 Hz iken, ortalama kadın
sesinin tizliği yaklaşık 250 Hz’dir.
İşitme yolları
• Anteroventral kohlear nükleustan çıkan
aksonlar
süperior
oliver
nükleus
kompleksine uğrarlar.
• Süperior oliver nükleus kompleksi;
– mediyal superior çekirdek
– lateral superior çekirdek ve
– trapezoid cisim çekirdeğinden oluşur.
• Mediyal sup. oliver çekirdeğinin sesin
lokalizasyonunu saptama gibi spesifik bir
fonksiyonu vardır.
• Ses dalgaları önce sesin geldiği taraftaki kulağa
ulaşır, daha sonra öteki kulağa geçer. İki kulak
arasında yaşanan bu gecikme 700 s’ dir.
• Tam orta plandan gelen ses için bu gecikme
yaşanmaz, yani ses kulaklara eş zamanda gelir.
• Mediyal sup. Oliver çekirdekteki nöronlar, iki
kulak arasındaki zaman farkını belirleyecek
şekilde dizilmiştir.
• Kulağa gelen ses tüy hücrelerinin
uyarılmasına ve 8. Sinir liflerinin
ateşlenmesine yol açar.
• Bu potansiyeller kohlear nükleustan med.
Sup.oliver çekirdeğe projekte olur.
• Lateral sup. Oliver çekirdek de sesin
geldiği yönün tayininde önemlidir.
• Ancak bu çekirdek sesin şiddetindeki
farklılıktan faydalanarak sesin yönünü
belirlemeye çalışır. Ses yakın kulağa
daha yüksek tonda ulaşır.
• Lateral sup. Oliver her iki kohlear
nükleustan girdi alır. Ancak ipsilateral
projeksiyonlar direkt ulaşırlarken,
kontrlateral olanlar önce trapezoid cisme
uğrarlar.
• med. sup. oliver çekirdek düşük
frekanslı girdilere yanıt veren nöronlara
sahipken,
• lateral sup. oliver çekirdek ise yüksek
frekanslı girdilere yanıt veren nöronlara
sahiptir.
• Superior oliver kompleksten gelen
aksonlar lateral lemniskusun en önemli
komponentini yaparlar. Lateral lemniskus
aynı zamanda kontrlateral dorsal
nükleustan gelen aksonları da içerir.
• Ancak bu liflerin bir bölümü bu çekirdekte
sonlanırken, çoğu burayı atlayarak
inferior kollikulusa geçer
• Mediyal genikulat nükleus, işitme sisteminin
talamik durağını yapar.
• Kohlear nükleustan yukarıya doğru çıkan
işitsel yolaklar temporal lobun dorsal
yüzeyinde farklı alanlarda sonlanırlar. Ancak
mediyal genikulattan gelen aksonların birçoğu
primer işitme korteksine projekte olur. Buraya
A1 bölgesi denir (Broadman’ ın 41 ve 42.
Bölgesi)
İşitme korteksi
• Primer (birincil) işitme korteksi;
• Superior
temporal
girusun
supratemporal
düzlemindedir.(Medial genikulat cisimden gelen
yansımalarla uyarılır.)
• Sekonder (assosiasyon ) işitme alanları;
• Temporal lobun lateral kenarına
• İnsular korteksin büyük bölümüne
• Parietal
operkulumun
lateral
bölümüne
yayılmaktadır.(Primer işitme korteksinden ve medial
genikulat cisme komşu talamik assosiasyon
alanlarının yansımaları ile uyarılırlar.)
İşitme alanlarındaki tonotopik haritalar
•
•
•
Seslerin özgül niteliklerini çözümleme
Ses frekanslarının birbirinden ayırt edilmesi
Kişiye sesin tizliğine ait psikolojik duyguyu
sağlama
•
Sesin geldiği yönü saptama
•
Seslerin ani başlaması, gürültü, saf frekanslı
sesler gibi nitelikleri saptama
•
İşitme korteksinde her bireysel nöronun yanıt
verdiği frekans aralığı kohlea ve beyin sapındaki
ileti çekirdeklerine ait aralıktan çok daha dardır.
• İşitme korteksi tonal ve dizgisel ses kalıplarının ayırt
edilmesinde önemlidir
• Her iki primer işitme korteksi haraplanınca, kişinin
işitmeye olan duyarlılığı büyük ölçüde azalır.
• Primer işitme korteksinden biri haraplanınca, karşı
tarafdaki kulakta işitme hafifçe azalır.
• Sekonder işitme alanı haraplanmalarında, kişi işittiği
sesin anlamını yorumlayamaz (Wernicke alanı,
sekonder işitme alanının bir bölümü olan superior
temporal girusun arka bölümünde yerleşmiştir.)
Sağırlık Tipleri
Sinirsel sağırlık: Kohlea veya işitme siniri
bozukluğu
Yaşlılık
Çok şiddetli seslere uzun süre maruz kalma
Korti
organının
streptomisin,
kanamisin,
kloramfenikol gibi ilaçlara duyarlı olması
İletim tipi sağırlık: Sesi kohleaya ileten
mekanizmalarda bozukluk
Orta kulak enfeksiyonları
Otoskleroz (kalıtsal)
Download