ALZHEİMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ Açıklama: BELLEĞİN giderek güç kaybetmesi Alzheimer’ ın en önemli işaretidir. Kategori: Köşe Yazarlarımız Eklenme Tarihi: 26 Ekim 2015 Geçerli Tarih: 19 Temmuz 2017, 05:46 Site: Kazancı Beldesi URL: http://www.kazancihaber.com/yazar.asp?yaziID=2899 ALZHEİMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ Yaşlılık iyidir, hoştur, fakat, artan sorunlar, parasızlık, biraz yalnızlıkları, uykusuzlukları, ağrılar ve yorgunlukları, en çok da hastalıklarıyla korkutur insanları. Korkuların en başında da bellek kaybı (hafıza kaybı- bunama), özellikle de Alzheimer hastalığı gelir. Günümüzde büyük bir artış gösteren ve yaşlılar arasında paniğe neden olan bu hastalık hakkında özet bilgiler vermek istiyoruz. Bir müddet göremediğimiz tanıdıklarımızı tekrar gördüğümüzde, bu hastalığa yakalanmış veya belirtileriyle panik içinde olmaları konuyu daha da önemli hale getirmiştir. Sözü fazla uzatmadan “Alzheimer’ın erken işaretleri hangileri” sorusuna cevap arayalım... İLERLEYİCİ HAFIZA KAYBI BELLEĞİN giderek güç kaybetmesi Alzheimer’ın en önemli işaretidir. Ama şunu da unutmayalım yaşa bağlı bellek kaybı bir hastalık olmaktan çok doğal/normal değişikliklerin sonucudur. Ama bunların hiçbirisi mesleğinizi sürdürmenize, ev, aile, iş ve sosyal sorumluluklarınızı yerine getirmenize engel olacak kadar ciddi seviyelere varmamalı. Uzmanlara göre, beyin hücreleri, bir taraftan ölürken, diğer taraftan yenileri ilave olmaktadır. Gençlikte, ölen hücrelerin az, ilave olanların fazla olması nedeniyle hafızamız gittikçe güçlenir. İleri yaşlarda ise, ölen hücrelerin, üreyen hücrelerden çok olması nedeniyle, yaşlılığa bağlı ilerleyen bir hafıza zayıflığının normal karşılanması gerekmektedir. GÜNLÜK İŞLERDE ZORLUK ALZHEIMER hastalığına giden yolculuk çoğu zaman her zaman yaparken zorlanmadığımız, yaşamımızın doğal parçası olan olağan bazı işleri/aktiviteleri yapmada, bazı bilgileri hatırlamada zorlanmayla başlar. Örneğin iyi bilinen bir yemeğin nasıl hazırlanacağı, zaten her gün yapıla gelen ev işlerinin ya da rutin mesleki faaliyetlerin nasıl sürdürüleceğinde unutmalar görülür. SÖZCÜKLERİ UNUTMA BAZEN hepimiz -gençler bile- iyi bildiği bir sözcüğü hatırlamada güçlük çekebilir. Alzheimer hastaları için bundan biraz daha fazlası söz konusudur. Onlar hastalıklarının erken döneminde bile basit sözcükleri unuturlar, yerine ilgisiz, anlamsız sözcükler koyarlar. Bu nedenle söylediklerini –bazen de yazdıklarını- anlamak zorlaşabilir. Örnek mi? Size “diş fırçasının nerede olduğunu” sorarken, diş fırçası yerine “ağzım için kullandığım bir eşya” diyebilirler. ZAMANI, YERİ KARIŞTIRMA BİLİNCİN ve belleğin en önemli fonksiyonlarından biri “zaman ve yer oryantasyonu”dur. Burada da küçük bir ayrıntı var. Hepimiz zaman zaman “haftanın hangi gününde olduğumuzu” karıştırabilir, herhangi bir anda “nereye gittiğimizi” unutabiliriz. Ancak Alzheimer hastaları için durum biraz farklıdır. Onlar yaşadıkları sokağı, bulundukları yeri ve oraya nasıl geldiklerini tümüyle unutabilirler, eve nasıl ve hangi yoldan geri döneceklerini karıştırabilirler. YARGILAMA HATALARI YARGILAMA yanlışlığı da normalde hepimizin ortak sorunlarından biri, insan olmanın ayrılmaz bir parçası. “Yanlış yargılamalar” hepimizin başına gelebilecek bir problem. Bahsetmek istediğim bu değil, biraz farklı bir şey: Alzheimer hastaları sıcak bir günde çok kalın giysiler giyebilirler. Tersine çok soğuk bir havada sokakta kısa kollu bir gömlekle de dolaşabilirler. Alışveriş yaparken gereğinden fazla para ödemek ya da para ödemeye itiraz etmek gibi yargı hataları (siz buna karar vermede hatalar da diyebilirsiniz) Alzheimer’in erken işaretlerinden biridir. PASİF BİR HAYATA GEÇME YAŞLILIK normalde de biraz “geri çekilme”yi gerektirir, yaşlandıkça çalışma hayatından ve sosyal aktivitelerden biraz uzaklaşmak normaldir. Alzheimer’in başlangıç döneminde ise hastalar daha fazlasını gösterir, daha pasif bir tutum olabilirler. Örneğin televizyon karşısında hareketsiz saatlerce oturabilir, uzun süre uyuyabilir ya da günlük aktivitelerini bile yapmak istemeyebilirler. KİŞİLİKTE ANİ DEĞİŞİMLER BURADA da önemli ayrıntılar var. Yaşlılıkla birlikte herkeste bazı kişilik (huy) değişiklikleri olur. Yaşlandıkça kimi daha sakin, kimi daha sinirli olma eğilimine girer. Yaşlandıkça depresifleşen, tersine dışa dönük kişilik geliştirenler de olabilir. Bunların hepsi normaldir. Alzheimer hastalarında ise durum farklıdır. Onlar aile bireylerine karşı bile anlamsız şüpheler, kızgınlıklar ya da korkaklık ve çekingenlikler sergileyebilirler. EŞYALARI KAYBETME HEPİMİZ zaman zaman anahtar veya cüzdanımızı kaybedebiliyor, nereye koyduğumuzu unutuyoruz. Alzheimer hastaları içinse durum biraz farklı. Onlar eşyaları olmamaları gereken yerlere koyar ve orada tamamen unuturlar. Örneğin buzdolabına bir ütüyü koyabilirler. Saatlerini şeker kâsesinin içine de bırakabilirler. Hastalığın biraz daha ileri döneminde bu eşyaların ne işe yaradığını bile hatırlayamayabilirler. DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ YİNE hepimiz zaman zaman ruhsal dalgalanmalar yaşarız. Alzheimer hastalarında ise bu dalgaların büyüklüğü de, sıklığı da artar. Alzheimerlı biri hastalığının erken döneminde bile nedensiz ve aşırı öfke atakları yaşayabilir. HIZLI VE SERİ DÜŞÜNEMEME HERKES not tutar, tutmalıdır da. Çünkü sağlam bellek tutulan notlarda gizlidir. Sağlam bir beyin aldığı bu notları kullanarak basit ve hızlı çözümler bulur. Alzheimer hastaları ise not defterlerine baktıklarında yazdıkları numaraların, adreslerin ve diğer bilgilerin ne anlama geldiğini ve bunlarla ne yapacaklarını bilemezler. Özellikle ani ve beklenmedik durumlarda karar vermekte sorunlar yaşar, kararsız kalır ya da yanlış kararlar verirler. Egzersiz belleği nasıl güçlendiriyor ÖNCE şunu bilelim: Egzersizin beyne güç ve kuvvet verdiği çok eski bir bilgidir, bu konuda bir atasözümüz bile var: SAĞLAM KAFA SAĞLAM VÜCUTTA BULUNUR. İleri yaşlarına rağmen zihinleri hâlâ su gibi berrak kalan kişilerin en önemli ortak alışkanlıklarının ‘AKTİF HAYAT/DÜZENLİ EGZERSİZ’ olduğunu biliyoruz. Böyle olduğu için de her 2-3 yazımızda en az bir defa sizi “yürüyün!” diye uyarıyoruz. Bu uyarıyı lütfen ciddiye alın. O kadar ciddiye alın ki düzenli aktivite yapmanın, ısrarla aerobik egzersizlere odaklanmanın ve bilhassa yürümenin beyni besleyip takviye eden en önemli faktör olduğunu sakın unutmayın. Aktivitenin her türlüsünün daha düşük bir Alzheimer riski ve daha az bunama ihtimali anlamına geldiği defalarca kanıtlandı. Peki bu iş nasıl oluyor? Uzmanlara göre fiziksel egzersiz nöronların (sinir hücreleri) etrafında yerleşen ve onlara oksijen ve besin sağlayan kılcal damarların oluşumunu artırıyor. Egzersizin yararı sadece nöronları daha iyi beslemekle de sınırlı değil, nöronlar arası bağlantıların -haberleşme hatları- yoğunluğunu da artırıyor. Neticede egzersiz sayesinde beyninizdeki hücreler (nöronlarınız) hem daha fazla bilgi üretip depolayabiliyor, hem de bu bilgileri birbirlerine (ve size) daha kolay ve hızlı aktarıyor. Yeni şeyler öğrenin, müze gezin, okuyun Yeni şeyler öğrenip farklı hobiler edinin.İlginç yerlere geziler yapın.Kitap okuyun.Briç ve satranç öğrenin ve düzenli oynayın.Bulmaca çözün ve beyin alıştırmaları yapın.Tiyatro, sinema, müze gezileri ve sosyal aktivite gruplarına katılın.Gevşeme/rahatlama çalışmaları (dualar, meditasyon, yoga gibi) yapın.Doğru nefes almayı öğrenin.Sigarayı bırakıp alkolden uzak durun.Çok gerekmedikçe ilaç kullanmayın. Bellekle ilgili sorununuz varsa dikkat Tansiyonunuzu, şekerinizi, B12 ve D vitamini seviyenizi, demirinizi kontrol ettirin. Troid beziniz yavaş çalışıyor olabilir (hipotiroidi) baktırın.Kullandığınız ilaçlar (alerji ilaçları, sinir hapları, kolesterol tabletleri) belleğinize zarar veriyor olabilir, araştırın. Beyin, omurilik sisteminizde bir hastalık olabilir, muayene olunması, doktor ve psikolog desteği alınması uygun olur. Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle. DERLEYEN : Naci SÖZEN, 26 Ekim 2015 / ANKARA