Mısır danatında resim ve heykel Tülin Çoruhlu • Mısır Heykel ve Resim Sanatı • Mısır’da heykel ve resim sanatı mimariye bağlı olarak gelişmiştir. Çeşitli tapınakları, piramitleri, kaya mezarlarını süsleyen Mısır heykel ve resim sanatının örnekleri, Mısır’da binlerce yıl önce nasıl yaşanıldığına dair bilgi edinmemizi sağlayan eski çağlara ait en büyük arşiv ve belgeleri oluşturur. • Resim Sanatı • • • • • • • • • • Mısır resim sanatı da oldukça gelişmiştir. Mısırlı sanatçılar mezarların, tapınakların, sarayların ve diğer mimari yapıların duvarlarını süslemek amacıyla resim (fresko)ler yapmışlardır. Fresko, kireçli su içerisine toz boyalar karıştırılarak yaş sıva üzerine yapılan duvar resimlerine verilen addır. Karanlık ve derin dehlizlerde çalışan duvar ressamlarının çok zor koşullarda başarılı resimler yaptıkları, çeşitli örnekler görülünce daha iyi anlaşılabilmektedir. Mısır resim sanatının gelişmesinde de dinsel inanışların etkisi büyük olmuştur. Resimleri yapmaktaki amaç, bu resimlerin ölen kişiye öteki dünyada yardımcı olmasını sağlamaktı. Resimlerde cenaze törenleri, dinsel törenler, tarlada çalışanlar, firavunlara armağan sunanlar ve değişik güncel konular işlenmiştir. Mısır resminde renk oldukça önemlidir. Resimlerde parlak ve canlı renkler kullanılmıştır. Sarı ve kahverengi, doğal topraktan; beyaz, kireçten; mavi ve yeşil, cam hamurundan elde edilirdi. Siyah ise yağlı karadan çıkarılırdı. Resimleri yapmak için fırça olarak ucundan püsküller çıkana kadar çiğnenmiş kamışlar kullanılırdı. Mısır resminde de heykelde olduğu gibi bazı kurallar vardır. Örneğin, kadın gövdesi her zaman açık sarı ve pembe, erkek gövdesi ise kırmızı veya kahverengi olurdu. Fon her zaman beyazdı. Gövde çeşitli bakış açılarından çizilmiş gibiydi. Ön kısmı, omuzlardan kalçaya kadar karşıdan, bacaklar ise yine profildendi. Mısırlılar tapınakların ve mezar anıtlarının duvarlarını, sütunların ve payelerin gövdelerini kabartmalarla süslemişlerdir. Kabartmalarda konu olarak tanrılar, firavunlar, günlük yaşamla ilgili konular, kuşlar, çiçekler vb. işlenmiştir. Kabartmalarda tanrı ve kral figürleri diğer figürlerden daha büyük ölçülerde yapılmıştır. Resimde olduğu gibi baş, göğüs, karın, kol, bacak ve ayaklar profilden, gözler ve omuzlar cepheden gösterilmiştir. Kabartmalarda figürler, friz (hafif çıkıntılı şerit)lerle birbirinden ayrılmıştır. • Heykel Sanatı • • • • • • • • • • • • Elverişli taş ocaklarına sahip Mısırlılar heykel yapımına önem vermişlerdir. Büyük boyutlu heykeller taştan, küçük boyutlu heykeller ise ahşap, kireç, taş, fil dişi, kemik ve maden gibi malzemelerle yapılmıştır. Mısır’ın değişik yerlerinde yapılan kazı çalışmaları sonucunda tanrıların, firavunların, yüksek dereceli devlet memurlarının, sfenkslerin ve çeşitli hayvanların heykelleri bulunmuştur. Mısır’da Eski Krallık ve Orta Krallık dönemlerinde daha çok firavunların ve yüksek dereceli devlet memurlarının heykelleri yapılmıştır. Yeni Krallık Döneminde ise heykel yapımında realist (gerçekçi) sayılabilecek etkiler ortaya çıkmış, firavunların yanı sıra sıradan insanların da heykelleri yapılmaya başlanmıştır. Mısır’da heykel yapımında belirli kurallar vardı. Heykeller, genellikle bir kaide üzerinde, ayakta durur ya da oturur hâlde yapılırlardı. Ayakta duran heykellerde, heykel dik durmakta ve karşıya bakmaktadır. Kollar vücuda yapışık, eller sıkılmış gibidir. Genellikle sol ayak bir adım öne atılmıştır. Vücudun ağırlığı, iki bacağa eşit olarak dağıtılmıştır. Heykellerin alınlarının ortasından geçtiği sanılan dikey bir çizgi, onları şekil ve görünüş bakımından iki eşit kısma böler. Sanat tarihinde bu duruşa frontal duruş denir. Frontal duruşta figürler dik ve ön cepheden gösterilmiştir. Vücut kısımları simetrik yani birbirine eşittir. Oturan heykellerde, figür oturduğu blokla kaynaşmış gibidir. Ağırlık yine eşit paylaştırılmıştır. Baş dimdik durmakta ve öne bakmaktadır. Frontal duruş sürmektedir. Bağdaş kurup oturan, yere yatan ve hamur açan insan heykelleri ayakta duran heykel tiplerinden daha canlı ve daha hareketlidir. Mısır’da büst sanatı da oldukça gelişmişti. Bunun da nedeni Mısırlıların dinsel inanışlarıdır. Çünkü, Mısır’da inanış gereği ölen bir insanın heykeli yapılır ve bu heykel cesetle birlikte mezara konulurdu. Ancak ölünün ruhuna bir sığınak olacağı düşünülen bu heykelin sahibine benzemesi gerekliydi. Bu nedenle Mısır’da erken dönemlerden başlayarak bir portre sanatı ortaya çıktı. Büst, heykel sanatında baş, göğüs, kimi zaman da omuzları içine alan heykel türüdür. Bu tür eserlere baş heykeli de denir. MS 3. yüzyılda Hristiyanlık inancının yayılması ile birlikte Mısır heykelciliği ortadan kalkmıştır. • Kefren Piramidi’nin yanında büyük bir sfenks anıtı yer alır. Sfenks Anıtı, bulunduğu yerdeki bir kayaya yontularak yapılmıştır. Sanatçı burada kral Kefren’in başını aslan vücudu ile birleştirerek bir sanat yapıtı oluşturmuştur.