FTR 331 Ergonomi

advertisement
FTR 331 Ergonomi
Gürültü ve Titreşim
yrd. doç. dr. emin ulaş erdem
GİRİŞ
• İş yerindeki çevresel koşullar içinde gürültü, iş görenin iş yükünü
etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
• Kulağımıza gelen ses, müzik, konuşma, uyarı sinyali veya karmaşık
bir gürültü olabilir.
• Dünyamızdaki teknolojik gelişme, yaşamımızın pek çok alanında,
özellikle de iş yerlerinde üretim hatta yönetim birimlerinde
gürültünün artmasını beraberinde getirmiştir.
• Dünyada her gün milyonlarca insan, iş yerlerinde gürültüye ve
bunun doğurabileceği risklere maruz kalmaktadır.
• Bu neden, gürültünün ölçümü, gürültünün insana etkileri,
gürültüden insanı koruma yöntemleri Ergonomi ile ilgilenenlerin
bilmesi gereken önemli konulardır.
• İş yerlerinde ergonomiden sorumlu mühendisin yani ergonomistin
görevi, iş yaşamında olumsuz sonuçlar doğuracak gürültünün ortaya
çıkmasını baştan önlemeye çalışmaktır.
GÜRÜLTÜ
• Gürültü, rahatsızlık veren ya da huzuru bozan
ve ses dalgaları hâlinde yayılan bir enerji
şeklidir.
• Gürültü, insanların işitme sağlığını ve
algılamasını olumsuz yönde etkileyen,
fizyolojik ve psikolojik dengelerini bozabilen,
çalışma performansını azaltan, çevrenin
hoşluğunu ve sakinliğini yok etmek suretiyle
niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliğidir.
• Ses şiddeti (yeğinliği), sesi oluşturan titreşimlerin
atmosferdeki basıncıdır (birim yüzeye düşen ses gücü,
basıncı, yeğinliği) ve “Desibel” (dB) ölçü birimi ile ifade edilir
ve “Odyometre” veya “Desibelmetre” ile ölçülür.
• 0,0002 mikrobar (dyn/cm2) basınç yapan ses, “duyma
eşiği” (duyma sınırı) olarak nitelendirilir ve 0 dB olarak
kabul edilir.
• İnsan kulağının duyabileceği (hissedebileceği) maksimum
ses şiddeti 130 Db (2000 dyn/cm2) dir ki bu basınçtaki ses,
kulakta ağrı yapar ve “ağrı duyma eşiği” olarak kabul edilir.
• Bazı iş türleri için kabul edilebilir ortama gürültü değerleri
tespit edilmiştir.
• Bu değerler, zihinsel çalışma için 50 dB, normal büro
çalışması için 60 dB, daktilografi odası için 70 dB, fabrika
ortamı için 80 dB ve maksimum sınır 90 dB’dir
• Gürültü kaynaklarının bileşik etkileri de
bulunmaktadır.
• Örneğin, her biri kendi başına 90 dB gürültü
çıkaran iki tezgah, aynı yerde beraber
çalıştığında ortamın gürültüsü 93 dB’e
çıkacaktır.
• Eğer bir ses kaynağı 1 metre uzaklıkta 90 dB
şiddetinde ses çıkarıyorsa, ses düzeyi 2 metre
uzakta 84 dB, 4 metre uzakta ise 78 dB
olmaktadır.
•
•
•
•
•
Aynı ise, +3 dB eklenir,
Fark 2 ise, gürültülü olana +2 dB eklenir,
Fark 4 ise, gürültülü olana +1,5 dB eklenir,
Fark 5 ise, gürültülü olana +1 dB eklenir,
Fark 10 yada daha fazla ise, gürültülü olan
AYNI kalır.
TİTREŞİM
• Titreşim her yerde mevcut olan ve mühendislik
tasarımlarının yapısını etkileyen bir olgudur.
• Titreşim karakteristikleri mühendislik tasarımları için
belirleyici faktör olabilir.
• Titreşim bazen zararlı olabilir ve kaçınılmalıdır.
• Titreşimin nasıl analiz edileceği, ölçüleceği ve kontrol
edileceği mühendislik için önemli bir bilgidir.
• İnsan, hava basıncındaki bir titreşim olan sesi ancak kulağı
ile algılayabilirken, mekanik titreşimi algılayabilmek için özel
bir duyu organına gereksinim duymaz.
• Kaslarda ve deride mevcut çok sayıdaki çeki ve basıya
duyarlı organ sayesinde titreşim algılanır ve beyin
tarafından değerlendirilir.
TİTREŞİM
• Mekanik titreşimin etkisini anlayabilmek için
beş fiziksel büyüklüğün anlaşılması gerekir.
•
•
•
•
•
Titreşimin bedene etki noktası
Frekansı
İvmesi
Etki süresi
Etkilenen sistemin özgül frekansı ve rezonans
TİTREŞİM
• Titreşim Yönetmeliği’ne (23.12.2003 tarihli) göre,
• El – kol titreşimi: İnsanda el–kol sistemine aktarıldığında, işçilerin sağlık ve
güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de damar, kemik, eklem, sinir ve
kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşimi
• Bütün vücut titreşimi: Vücudun tümüne aktarıldığında, işçilerin sağlık ve
güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel bölgesinde rahatsızlık ve
omurgada travmaya yol açan mekanik titreşimi
• Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet etkin değerleri:
• El – kol titreşimi için;
– Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri 5 m/s2
– Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet etkin değeri 2,5 m/s2
• Bütün vücut titreşimi için;
– Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri 1,15 m/s2
– Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet etkin değeri 0,5 m/s2
olacaktır.
ÖNLEMLER
• Mekanik titreşime maruziyeti azaltan başka çalışma yöntemleri
• Yapılacak iş dikkate alınarak mümkün olan en az titreşim
oluşturacak uygun ergonomik tasarım ve uygun iş ekipmanı seçimi
• Titreşimin zarar verme riskini azaltmak için, bütün vücut titreşimini
etkili bir biçimde azaltan oturma yerleri ve el–kol sistemine aktarılan
titreşimi azaltan el tutma yerleri ve benzeri yardımcı donanım
sağlanması
• İş yeri, iş yeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım
programları,
• İş yerlerinin ve çalışma yerlerinin tasarımı ve düzeni
• İşçilere, mekanik titreşime maruz kalmayı en aza indirecek şekilde iş
ekipmanını doğru ve güvenli bir biçimde kullanmaları için uygun
bilgi, eğitim ve talimat verilmesi
• Maruziyet süresi ve şiddetinin sınırlanması
• Yeterli dinlenme sürelerini kapsayan uygun çalışma programı
• Maruz kalan işçiyi soğuktan ve nemden koruyacak giysi sağlanması
GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIĞA ETKİSİ
• Gürültü sesin arzu edilmeyen seviyesidir ki şiddetli, sürekli, işitme
organlarını tahriş edici durumlarda insanı rahatsız eder ve sağlığına
zarar verir.
• Ses etkilenim düzeyi, belli bir zaman aralığında ölçülen ses ile aynı
toplam enerjideki sabit seviyedeki sesin ses düzeyidir.
• Gürültünün kişisel maruziyet değerini ölçmek için dozimetre
kullanılır.
• Gürültünün şiddeti arttıkça etkisi de artar.
• Ses karmaşasının gürültü olarak algılanması, sadece sesin
yoğunluğuna değil, ses karmaşasındaki enformasyon içeriğine ve
algılayan kişinin ses olayına karşı takındığı tavra bağlıdır.
• İnsan için müsaade edilebilir ses seviyesi azami 80-85 dB oranıdır.
Zira, 85 dB üzerindeki ses şiddeti çalışanların işitme seviyesini
olumsuz etkilemeye başlayacaktır.
GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIĞA ETKİSİ
• Yapılan araştırmalar (100-10.000 Hz ve) sürekli olarak
85 dB'den sonraki sesin (gürültünün) insan sağlığında
önemli tahribatlara (işitme kaybı vb) neden olduğunu
göstermiştir.
• Gürültüye uzun süre maruz kalınması durumlarında
kulakta geri dönüsü mümkün olmayan değişiklikler
oluşur.
• Buna kalıcı eşik kayması denir (Permanent Threshold
Shift, PTS).
• Geçici sağırlık hâli fark edilmezse, zamanla kalıcı
sağırlığa dönüşür.
• Çok kuvvetli gürültülere, örneğin ağrı eşiğini asan (130
dB) bir gürültüye çok kısa süre bile maruz kalınsa, bazı
duyarlı kulaklarda sürekli sağırlık oluşabilmektedir.
GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIĞA ETKİSİ
• Kulak patlatıcı gürültü, yüksek darbeli gürültü ve çok yüksek
düzeydeki sabit gürültü hariç işitme organındaki kalıcı bozukluğun
oluşması zaman alır ve aylarca, yıllarca veya on yıllarca gürültüye
maruz kalındıktan sonra ilerler.
• Gürültünün işitme üzerindeki etkilerinde çoğunlukla inanılan
tehlikeli bir kanı, kişinin gürültüye alışabileceği veya bağışıklık
kazanabileceğidir.
• Bu düşünce tamamen yanlıştır.
• Gürültüye alışılmış gibi görünmesi, kişinin duyma kabiliyetinin bir
kısmının zarar görmeye başladığının kanıtıdır.
• Diğer bir tehlikeli kanı ise, gürültü düzeylerinin kulaklarda bir
çınlama oluşturmadıkları sürece tehlikesiz kabul edilmesidir.
• Yüksek gürültünün bu tip çınlamalar yapacağı doğrudur.
• Ancak, çınlama olmadığında gürültünün zararlı düzeyinin altında
olduğu düşüncesi doğru değildir.
GÜRÜLTÜNÜN İSTENMEYEN ETKİLERİ
• 1- İşitme kaybı: 90 dB’in üzerinde gürültünün olduğu bir
ortamda uzun süre bulunanlarda işitme kayıplarının olma riski
oldukça yüksektir.
• Gürültüye bağlı akut işitme kayıpları 120 dB’den sonra (A) başlar.
• Böyle bir işitme kaybı, genellikle gürültüye maruz kalan şahıs
tarafından kolay fark edilmez.
• Bunun temel nedeni, işitme kayıplarının çok uzun sürelerde
oluşmasıdır.
• İnsanların işitme kayıplarını kolay fark edememesinin bir diğer
nedeni de, bu kayıpların her frekans düzeyinde aynı olmamasıdır.
• İşitme kayıpları geçici veya kalıcı (sağırlık) olabilir. Sürekli işitme
kaybı, etkisi altında kalınan gürültünün düzeyi, frekansı ve etki
süresine bağlı olarak kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
GÜRÜLTÜNÜN İSTENMEYEN ETKİLERİ
• 2- Yorgunluk: Gürültü şiddetinin 50-60 dB olması hâlinde yorgunluk
başlar ve gürültü şiddeti arttıkça yorgunluk da fazlalaşır.
• 3- Psikolojik sağlık problemleri (stres): Gürültü aynı zamanda bir
stres kaynağıdır.
• Gürültünün şiddetine, frekansına, süresine ve devamlı olup
olmadığına göre psikomotor yetenekler etkilenir.
• Dolayısıyla, fiziksel ve zihinsel olarak iş görme yeteneği ve dikkati
azalır, reaksiyon zamanı uzar ve yapılan işlerde hatalar çoğalır.
• Sinirlilik, uykusuzluk ve karakter değişiklikleri gibi durumlar ortaya
çıkar.
• 4- Fiziksel sağlık problemleri: Gürültü düzeyinin daha da arttığı
durumlarda, dolaşım, solunum, sindirim ve sinir sistemleri tahribata
uğrayarak, kan damarlarının daralması, kanın bileşiminde
değişiklikler, göz bebeklerinin büyümesi gibi önemli sağlık sorunları
oluşturur.
GÜRÜLTÜNÜN İSTENMEYEN ETKİLERİ
• 5- Çalışma veriminin düşmesi: Gürültünün
çalışma performansı üzerinde önemli etkisi
vardır.
• Yapılan araştırmalar sonucu, gürültünün
azalması ile hesap işlerinde çalışanların yaptığı
hatalarda % 52 azalma olduğu görülmüştür.
• Ayrıca, gürültülü yerlerde çalışanların ilk 4
saatten sonra verimlerinde % 33 azalma
olduğu saptanmıştır.
TİTREŞİMİN SAĞLIĞA ETKİSİ
TİTREŞİMİN SAĞLIĞA ETKİSİ
• 4-6 Hz arasında ise bel üstü gövdede, omuzlarda ve
ensede rezonans meydana gelmektedir.
• Burada genlik artışı % 200 kadardır. 20-30 Hz arasında
omuzlar ve baş arasında çok şiddetli rezonans
görülmektedir
• Burada genlik artışı % 350’ye ulaşmaktadır.
• At, otomobil, uçak, gemi gibi araçlarla seyahat sırasında
merkezi sinir sistemi şikâyetleri meydana gelen çok
düşük frekanslı titreşimin etkileri (f < 2 Hz) Bulantı,
kusma, soğuk terleme olabilir.
• Seyahat bitince belirtiler
• belli bir süre sonra ortadan kalkar.
TİTREŞİMİN SAĞLIĞA ETKİSİ
• Düşük frekanslı titreşimin etkileri (2 Hz < f < 30 Hz) ise klinik
belirtiler genel olarak titreşimli el aleti kullanan işçilerde, elde
dolaşım bozuklukları, hipersentivite ve daha sonra uyuşukluk
şeklinde olur.
• Maruziyet sürerse omuz başlarında ağrı, yorgunluk soğuğa karşı
hassasiyet artması meydana gelebilir.
• Parmaklarda 8-10 °C ısıya kısa süre maruziyet ile beyazlaşma olur.
• Avuç içi de beyazlaşır.
• Ön kol ve omuz kaslarında ağrılar görülebilir.
• Bütün vücudu titreşime maruz kalan bazı işçilerde disk kayması
denilen bel ağrıları olabilir.
• Fonksiyon bozukluğu olarak zamanın uzamasında ise uyku
bozuklukları, baş ağrısı ve yorgunluk görülebilir.
GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİMİ ÖNLEME
• İşletmeler, verimi dolayısıyla da karı mümkün olduğunca en yüksek
seviyeye taşımak isterler.
• Bu nedenle çalışanlarının en iyi performansta çalışabilmeleri için
gerekli tedbirleri alıp, Ergonomik bir iş yeri ortamı oluşturmaya
çalışırlar.
• Bu amaçla işletmelerde gürültü denetiminin, kontrollerinin düzenli
yapılması, gerekli önlemlerin alınarak gürültüyle savaşılması
gerekmektedir.
• Ne kadar güvenli ve sağlıklı iş çevresi oluşturulursa, iş kazalarının,
performans düşüklüklerinin, devamsızlıktan oluşan masrafların
oluşma olasılığı o derecede azalır.
• Gürültü ile mücadele edilmelidir.
• Gerekli her türlü tedbir ile gürültü seviyesinin düşürülmesine
gidilebilir.
GÜRÜLTÜYÜ ÖNLEME
• Tasarımda: Gürültüden korunma önlemleri esas olarak
tasarım ve planlama devresinde dikkatle ele alınarak
gürültü kaynağında izole edilmelidir.
• Belli bir hacim içinde ses düzeyleri aynı olan çalışma
yerlerinin bulunmasına çaba gösterilmelidir.
• İmalatta: Gürültüden korunmayı gerçekleştirebilmek için
öncelikle, titiz bir gürültü analizinin yapılması
gerekmektedir.
• Gürültüyü kaynağında azaltma olanağının yetersiz olduğu
durumlarda, sesi yalıtmaya veya sönümlenmesini
sağlamaya çalışılmalıdır.
• Makinelerin çıkardığı gürültüyü önlemek için makinelerin
imalatında ve yerleştirilmesinde sentetik maddelerden
yapılmış titreşimi emici veya hafifletici materyallerden
faydalanılabilir.
GÜRÜLTÜYÜ ÖNLEME
• Kişisel Korunma: Gürültünün
ortaya çıkışı veya yayılması
önlenemiyorsa son çare,
çalışanları gürültünün
etkilerinden korumak için
(belirli aralarla işitme düzeyleri
odyogram ile ölçülerek) kişisel
koruma önlemleri alınır.
• Bunun için geliştirilmiş değişik
türde kulak tıkaçları ve başlıklar
vardır.
• İhtiyaca göre bunlardan
yararlanılmalıdır.
GÜRÜLTÜYÜ ÖNLEME
• Gürültüyü önlemede ilk yaklaşım “gürültüyü kaynaktan
kesmek”tir.
• Gürültü yapan makine ve sistemlere susturucu yaklaşımı,
gürültüye neden olan parçaların yenilenmesi, bakım ve
yağlama hizmetlerinin devamlı ve düzenli yapılması,
titreşim ve dolaylı olarak ses çıkaran makinelerin özel ve ses
emici döşeme üzerine montajı, gürültü yapan parçaların ses
kesiciler ile örtülmesi gibi önlemler gürültüyü kaynaktan
kesebilir ya da düzeyini düşürebilir.
• Bütün bu önlemlere rağmen, gürültü yine de zararlı
düzeyde kalırsa, gürültü yapan makineler ayrılarak özel
yerlere konulmalı ya da gürültülü makinenin önüne ses
kesici duvar ilave edilmelidir.
GÜRÜLTÜYÜ ÖNLEME
• Genellikle yumuşak ve kauçuktan yapılan ve dış kulak
kanalına yerleştirilen kulak tıkaçları 15-30 dB’lik bir ses
yalıtımı sağlayabilir. Ayrıca kulağı tamamen saran, 25-40
dB’e kadar ses yalıtımı sağlayan koruyucu kulaklıklar,
tıkaçlardan daha etkin bir koruma malzemesidir.
• Kulak kepçelerini içine alarak, baş üzerinden geçen bir
bantla birbirine tutturulmuş iki kısımdan oluşan maşonlar
da bu gereksinim için tercih edilirler.
• Maşonlar, en az 20 dB’lik bir gürültü azaltması
sağlamaktadır.
• Uygun kulak koruyucusunun seçimindeki en önemli
kriterler, istenilen ses azaltımının (yalıtımının) sağlanması ve
kullanım rahatlığıdır.
TİTREŞİMİ ÖNLEME
• Titreşimin etkisinden korunmak için teknik ve tıbbi önlemler ile
eğitime gereksinim vardır.
• Titreşimden korunmanın temel hedefi, titreşimi kaynağında
azaltmaya yönelik olmalıdır.
• Genellikle makine dizaynı sırasında titreşimi azaltacak zeminler
yapmak ve titreşimi az olan makineler satın almak. Kullanılan
makinelerin bakımlarını zamanında yapmak, vuran ve titreşen
kısımlara izolasyon uygulamak.
• Tıbbi korunmada ise, işe giriş muayenelerinde sinir sistemi kalp,
damar ve sindirim sistemleri sağlam olan genç işçilerin seçilmesine
dikkat edilmelidir.
• Periyodik muayenelerde titreşimin etkilerinin klinik muayeneler
uygulanarak aranması, el, bilek ve dirsek eklemlerinin dikkatle
muayene edilmesi gerekir.
• Röntgen filmlerinin çekilmesi faydalı olur.
TİTREŞİMİ ÖNLEME
• Titreşimden korunmanın bir yolu da eğitimdir. İş
yerinde titreşime maruz kalan kişiler ve
yöneticiler, titreşimin neden olduğu risklere ve
rahatsızlıklara karşı eğitilmelidir.
• Ayrıca, titreşimin olumsuz etkileri görülen işçilerin
değiştirilmesi yoluna gidilmelidir.
• Çalışma süresinde (etkilenme süresinde) kısıtlama
yapılması veya çalışma süresince daha sık
dinlenme araları verilmesi, titreşimden
etkilenmede uygun bir korunma yöntemi
olacaktır.
TİTREŞİMİ ÖNLEME
• Ergonomik düzenlenmiş sistemle daha az kol kuvveti
uygulanarak daha az yorulmanın yanı sıra titreşimin
uzun süre içinde oluşturacağı rahatsızlıktan da
korununmuş olunur.
• Titreşimden korunmak için uygulanan ikincil önlemler
ise pasif önlemlerdir.
• Yay, sönümleme elamanı gibi elemanlar kullanarak
titreşimin fazla rahatsız etmemesi yoluna gidilir.
• Titreşim kaynağını kendi temelinde yaylı bir
konstrüksiyonla izole etmek, yakınında çalışan kişiyi
titreşimden korumak için kişinin çalışma ortamını izole
etmekten daha yararlıdır.
Download