ORGANİK MOLEKÜLLER

advertisement
BİYOLOJİK ORGANİK MOLEKÜLLER
1.
2.
3.
4.
5.
6.
İki 6C’ lu monosakkaritin, birleşmesiyle oluşan çift
Karbonhidratlar
Yağlar
Proteinler
Nükleik asitler
Nükleotitler
Enzimler
şekerlerdir.
C6H12O6 + C6H12O6
Glikoz +
KARBONHİDRATLAR
Maltoz + H2O
Sakkaroz + H2O
Laktoz + H2O
Yukarıda verilen denklemlerden anlaşılacağı gibi bütün
disak-karitlerin yapısında glikoz bulunur. Verilen
denklemlerin hep-sinde bir molekül su açığa çıkmıştır. İşte
böyle su çıkararak meydana gelen olaylara dehidrasyon
denir.
Disakkarit ve polisakkaritlerin yapısında bulunan ve su çıkararak oluşan kovalent bağa glikozit bağı denir.
Dehidrasyonla oluşan tüm bağlar ancak hidrasyonla çözülebilirler. Bu olaya sindirim(=hidroliz) denir. Disakkaritler hücre
zarından geçemezler. Bu nedenle önce sindirilerek monomerlerine (yapı birimlerine) ayrılırlar.
Karbon sayıları 3 ilâ 8 arasında değişebilir. Biyolojide 3, 5 ve 6
karbonlular önemlidir.
NOT !!! : Tüm monosakkaritler sindirilmeden hücre zarından geçerler. Sindirilmezler.
1. TRİOZLAR (= 3C’ lu MONOSAKKARİTLER)
H2O
6C + 6C
6C
6C
Harun Alcı
Glikozit Bağı
AKADEMİ DERSHANESİ
a) Riboz :DNA nükleotitleri hariç, bütün nükleotitlerin yapısına
katılan şeker RİBOZ dur.(C5H10O5)
b) Deoksiriboz : Riboz molekülünden bir oksijen eksilirse adı
DeOksiRiboz olur. Deoksiriboz şekeri sadece DNA nükleotiterinde bulunur.(C5H10O4)
Nükleik asitler yapılarındaki şekere göre isimlendirilirler.
— Deoksiriboz Nükleik Asit (DNA)
— Riboz Nükleik Asit (RNA)
Glikoz
Glikoz + Galaktoz
A) MONOSAKKARİTLER
2. PENTOZLAR(= 5C’ LU MONOSAKKARİTLER)
C12H22O11 + H2O
Glikoz + Fruktoz
CnH2nOn kapalı formülü ile gösterilirler. Hücrelerde birinci derecede öncelikli enerji verici besin olarak kullanılan C — O — H
atomlarından yapılı organik moleküllerdir. 3 grupta incelenirler.
a) PGA(Fosfogliserik asit) : Oksijenli ve oksijensiz solunum reaksiyonlarının glikoliz devresinde, fotosentezin karanlık devre reaksiyonlarında ara basamaklarda oluşan basit şekerlerdir.
b) PGAL(Fosfogliser aldehit) : Oksijenli ve oksijensiz solunum reaksiyonlarında 6C’ lu şekerlerin parçalanmasıyla oluşan ilk bileşiktir. Fotosentezin karanlık devre reaksiyonlarında
2 tane PGAL birleşerek 6C’ lu şeker sentezlenir.
c) Pirüvat(Privükasit) : Sadece solunum olaylarında ara basamaklarda oluşur. Tüm canlılarda prüvik asit oluşumuna kadar
gerçekleşen reaksiyonlar ortaktır.
DİKKAT!!! : Prüvik asit fotosentez reaksiyonlarında oluşmaz!!
B) DİSAKKARİTLER
Lise 1
C) POLİSAKKARİTLER
Yapılarında sadece glikoz bulunur. En az 1500 glikoz molekülünün dehidrasyon senteziyle, aralarında glikozit bağı oluşturarak birleşmelerinden oluşan büyük moleküllerdir. Hücre zarından geçemezler. Vücutta yedek besin deposu olarak ya da
yapı maddesi olarak kullanılırlar.
Polisakkaritler oluşurken kullanılan glikoz sayısının bir eksiği
kadar su açığa çıkar ve su molekülü sayısına eşit sayıda glikozit bağı oluşur.
n(C6H12O6)
n-1(H2O) + (C6H10O5)n
Bitkisel Polisakkaritler :
Selüloz : Bitki hücrelerinde, zarın dışında ayrıca hücreye dayanıklılığı sağlayan selülozdan yapılı çeper bulunur. Selüloz
otla beslenen (herbivorlar) hayvanların bağırsağında yaşayan
selüloz sindirici bakteriler tarafından sindirilir. Bu nedenle selüloz otçulların temel besin kaynağını oluşturur.
Nişasta : Yeşil bitkiler fotosentezle ürettikleri glikoz’ u hücre
sitoplazmasında bulunan lökoplastlarda nişastaya çevirerek
depolarlar. Nişasta sadece bitki hücrelerinde bulunur. Hayvan
hücrelerinde bulunmaz.
DİKKAT: !!! Nişastayı sindiren enzimler hem bitki hem de
hayvan hücrelerinde bulunur.
Hayvansal Polisakkaritler :
Glikojen : Hayvansal nişasta adı da verilir. Kimyasal yapısı nişastaya benzer. Ancak bazı ilkel bitkiler hariç hayvanlarda bulunur. Bilhassa karaciğer ve çizgili kaslarda depolanır. Beyin
ve kaslar sadece glikojen kullanırlar. Sentezi karaciğerde yapılır.
Kitin : Karada yaşayan eklem bacaklıların böcekler grubunun
vücudunu örten dış iskelet kitinden yapılıdır.
Karbonhidratlar yağ ve proteinlerle birleşerek hücre zarının
yapısına da katılırlar. ÖRN: Glikolipid, glikoprotein gibi.
3. HEKSOZLAR(=6C’ LU MONOSAKKARİTLER)
Hepsi C6H12O6 kapalı formülü ile gösterilirler. Ancak açık formülleri farklıdır. Tüm canlılardaki solunum olaylarının ham
maddesidirler. Ayrıca diğer disakkarit ve polisakkaritlerin de
temel monomerleridirler. Glikoz ve Fruktozu sadece fotosentez veya kemosentez yapan canlılar üretebilir.
a) Glikoz : Orta taddadır. Bal üzüm, incir v.b.besinlerde bulunur. Disakkarit ve polisakkaritlerin hepsinin yapısına katılır.
Polisakkaritlerin yapısında sadece glikoz vardır.
b) Fruktoz : Çok tatlıdır. Bal, üzüm, incir v.b. bitkisel besinlerde bulunur. Disakkaritlerden sakkaroz’ un yapısında bulunur.
Polisakkaritlerin yapısına katılmaz.
c) Galaktoz : Memeli hayvanlar ve bazı bakteriler tarafından
sentezlenir. Sütte bulunur. Bitkisel besinlerde bulunmaz. Tadı
azdır.
9
Lise 1
YAĞLAR(=Lipidler)
Protein molekülünün oluşumu;
C, H ve O elementlerinden yapılı, enerji verici besinlerdir. Oksijen sayısı karbonhidratlardan azdır. 3 mol yağ asidi, 1 mol
gliserin(=gliserol) ile birleşerek 1 mol yağ oluştururlar. Bir mol
yağa karşılık 3 mol su açığa çıkar. Yağların yapısındaki bağa
ester bağı denir.
3 Yağ asidi + 1 Gliserin
Aminoasit
H
H
H
H
Doymamış yağ asitleri : Karbon atomlarından sadece 2 veya
3 tanesinin arasında çift bağ bulunur. Yeni hidrojen bağlarına
açıktır. Bu nedenle bu yağ asitlerine “doymamış” denir. Genellikle oda sıcaklığında sıvı halde bulunurlar. Bu yağlar suni
olarak hidrojene edilerek doyurulursa “margarin” elde edilir.
ÖRNEK : Oleik asit, linoleik asit, linolenik asit
Protein
N
R— C — C
Doymuş yağ asitleri : Karbon atomları arasında çift bağ bulunur. Genellikle oda sıcaklığında katı halde bulunurlar.
ÖRNEK: Stearik asit, Palmitik asit
OH
R— C — C
O
Peptit
Bağı
H
O
NÜKLEİK ASİTLER
C, H, O, N, P atomlarından yapılı dev moleküllerdir.
DNA ve RNA olmak üzere iki çeşidi vardır.
Nükleik asitler, protein sentezi ve genetik şifre
bölümünde detaylı olarak işlenecektir.
?!
Gliserin(=Gliserol) : 3C’ lu Alkol dür.
AKADEMİ DERSHANESİ
Harun Alcı
NÜKLEOTİTLER
Hücrede çok farklı görevler üstlenen ATP, NADP+, NAD+,
FAD+, A, G, S, T, U gibi moleküllerdir.
Bir nükleotitin yapısı üç kısımdan oluşur.
Nükleotit
Azotlu organik baz
5C’ lu şeker
Fosfat(H3PO4)
Bütün nükleotitlerde bu özellik ortaktır.Ancak azotlu baz çeşitleri farklı olabilir. Nükleotitler azotlu baza göre isimlendirilirler.
Tüm nükleotitlerde fosfat ortaktır. DNA dışında kalan tüm
nükleotitlerde riboz şekeri bulunur.
ATP(Adenozin Tri Phosfat) :
Bütün canlıların doğrudan kullanabileceği enerji kaynağıdır.
7300 cal
PROTEİNLER
Adenin
Gerçek görevleri onarıcı-yapıcı olmasına rağmen ihtiyaç halinde enerji verici, enzim ve hormonların yapısına katılarak düzenleyici görevler de üstlenen önemli organik maddelerdir.
Hücre, enzim, hormon kan vb. yapıların temeli proteindir.Yapılarında C, H, O, N, S gibi elementler bulunur. Aminoasit denilen temel birimlerden oluşurlar.
Büyük moleküllerdir sindirilmeden(aminoasitlere parçalanmadan) hücre zarından geçemezler. Proteinler genler kontrolünde ribozomlarda sentezlenir. Protein sentezi virüsler hariç
tüm canlılarda ortaktır.
Canlı yapısında 20 çeşit aminoasit vardır. Aminoasitler birbirlerine peptit bağı ile bağlanırlar. Her peptit bağına karşılık 1
molekül su açığa çıkar. Peptit bağı sayısı açığa çıkan su sayısına eşittir. Bu sayı toplam aminoasit sayısının bir eksiğidir.
n(aminoasit)
Polipeptit
OH
Yağ asitleri doymuş ve doymamış olmak üzere iki çeşittir.
Kış uykusuna yatan canlılar, uzun göç yolculuğuna çıkan kuşlar, çöl ikliminde yaşayan develer vücutlarında yağ depolayarak bu koşullara uyum sağlarlar. Çünkü yağlar metabolik parçalanma sonunda hem bol su, hem de yüksek enerji sağlarlar.
Diğer moleküllerle birleşerek yapıya katılırlar. Hücre zarının
yapısında yağ ve bileşikleri vardır.
STEROİDLER: Bazı vitamin ve hormonların yapısını oluşturan organik moleküllerdir. Yapıları yağlara benzer.
ÖRNEK : D vitamini, eşey hormonları, adrenal kortikal hormonlar, safra, kollesterol steroid yapıdadır.
H
H2O
N
Yağ + 3H 2O
YAĞLARIN ÖZELLİKLERİ
1. Vücutta ikinci derecede önemli enerji verici besin olarak
kullanılır.
2. Böbrekler gibi bazı iç organlara desteklik sağlarlar.
4. Metabolik parçalanma sonunda bol su açığa çıkar.
5. Soğuk iklimde yaşayan hayvanlarda deri altında birikerek,
ısı kaybını önler.
6. Yağda eriyen vitaminlerin(A, D, E, K) vücuda alınmasını
sağlar.
Pepton(dipeptit)
Riboz
P
7300 cal
P
P
Adenozin (Nükleozit)
Adenozin
Mono Phosfat = AMP
Adenozin Di Phosfat = ADP
Adenozin Tri Phosfat =ATP
ATP’ nin sentezlenmesi olayına fosforilasyon denir.
ATP nerelerde sentezlenir?
n-1(H2O) + Protein
10
Dünya üzerinde ATP sentezi sağlayan dört olay vardır.
1. Fotosentez (Foto fosforilasyon)
2. Kemosentez (Kemo fosforilasyon)
3. Oksijenli solunum ( Oksidatif fosforilasyon)
4. Oksijensiz solunum(Substrat düzeyinde fosforilasyon)
ATP ekzergonik tepkimelerle üretilir. Endergonik tepkimeler
sırasında harcanır.
Lise 1 tasyonda ETS görev almadığından NAD+ görev almasına rağmen bu (H+) taşıma olayından ATP sentezlenmez.
Oksijenli solunumda mitokondri görev aldığı için 1NAD+’ a karşılık 3ATP sentezlenir.
ATP nerelerde kazanılır?
FAD+: (Filavin Adenin Dinükleotit)
Dünya üzerinde ATP kazancı sağlayan iki olay vardır.
1. Oksijenli solunum
2. Oksijensiz solunum
Yapısında B grubu vitaminler bulunan, nükleotit yapıda koenzimlerdir. Görevi hidrojen iyonu (H+) taşımaktır. Yalnızca oksijenli solunum reaksiyonlarında görev alır. Mitokondri içinde
bulunur.
Anlaşılacağı gibi fotosentez ve kemosentez olaylarında ATP
sentezi vardır, ancak ATP kazancı yoktur.
1 Molekül FAD+, 2 Hidrojen iyonu taşırsa, ETS üzerinden
2ATP sentezlenir.
ATP nerelerde harcanır?
NADP+: (Nikotinamid Adenin Dinükleotit Phosfat)
Yapısında B grubu vitaminler bulunan, nükleotit yapıda koenzimlerdir. Görevi hidrojen iyonu (H+) taşımaktır. Fotosentezin
devirsel olmayan fotofosforilasyon evresinde, klorofil—a ‘dan
ayrılan yüksek enerjili elektronları ve sudan ayrılan hidrojen
iyonlarını yakalayarak karanlık devre reaksiyonlarına taşır.
DİKKAT !! : NADP+ sadece fotosentez de görev alır.
ENZİMLER ve VİTAMİNLER
Harun Alcı
Canlı yapısında meydana gelen biyokimyasal tepkimelerin hızına etki ederek reaksiyon hızını artıran, ancak kendisi değişikliğe uğramayan biyolojik katalizörlerdir.
AKADEMİ DERSHANESİ
ATP canlılık olaylarında harcanır.
• Biyosentez. Örnek: Protein sentezi, yağ sentezi, nişasta
sentezi v.b.
• Fiziksel hareketleri sağlayan olaylar. ÖRNEK: Kas kasılması
• Hücre bölünmeleri. ÖRNEK: Mitoz, Mayoz bölünme
• Sinirsel İletim.
• Aktif taşınma olayları. ÖRNEK: Fagositoz, pinositoz, aktif
taşıma
• Aktivasyon enerjisi gerektiren olaylarda. ÖRNEK: solunum
olayları
DİKKAT!!! : Canlılar ATP dışında başka bir molekülü enerji
amacıyla doğrudan kullanamazlar.
DİKKAT!!! : ATP hücrelerde depolanamaz.
DİKKAT!!! : ATP hücre zarından geçemez. Bu nedenle bir
hücreden diğerine geçemez, hazır olarak hücreye alınamaz.
DİKKAT!!! : Her hücre kendi ATP sini kendisi sentezlemek
zorundadır. Yani her hücre aralıksız solunum yapmak zorundadır. Bu kurala sadece virüsler uymaz.
NAD+: (Nikotinamid Adenin Dinükleotit)
Yapısında B grubu vitaminler bulunan, nükleotit yapıda koenzimlerdir. Görevi hidrojen iyonu (H+) taşımaktır. Oksijenli ve
oksijensiz solunumda görev alır. Oksijenli solunumun hidrojen
yolu tepkimelerinde Elektron Taşıma Sistemi (E.T.S) ile beraber, yüksek enerjili elektronları ve hidrojen iyonlarını oksijene taşır. Asıl görevi hidrojen iyonu(proton) taşımaktır. NAD+
oksijenli solunumda ETS içinde görev alır.
1 NAD+ , 2 Hidrojen iyonu taşırsa, ETS üzerinden 3ATP
sentezlenir.
Fermantasyon reaksiyonlarında fosfogliser aldehit(PGAL),
fosfogliserik aside(PGA) dönüşürken açığa çıkan Hidrojen
iyonlarını NAD+ son ürünlerin(etil alkol veya laktik asit) yapısına taşır
Yani görevi NADP’ de olduğu gibi (H+) taşımaktır.
Apoenzim
(Protein)
Koenzim
(Vitamin)
Zayıf Hidrojen bağları
— Aktif enzim (Haloenzim) —
Apoenzim : Proteinden yapılı olan ve etkilenecek substratı
belirleyen özgün kısımdır.
Koenzim : Apoenzimi aktive ederek enzimi aktifleştiren vitaminden yapılı kısımdır.
Kofaktör : Enzimi vitamin yerine metal iyonları aktive ederse
bu iyonlara kofaktör denir.
Dikkat !!!
— Sindirim enzimleri sadece proteinden yapılıdır.
— NAD, FAD, NADP koenzim yapıdadır. Yapılarında protein
yoktur.
Substrat : Enzimin etki ettiği maddeye substrat denir.
ENZİMLERİN ÖZELLİKLERİ
1. Biyolojik katalizörler olup reaksiyon sırasında
değişikliğe uğramazlar.
A + B + En
DİKKAT !!!!: ETS hücrelerde sadece 2 organelde bulunur.
Bunlar mitokondri ve kloroplasttır.
Anlaşılacağı gibi fermantasyonda ETS görev almaz Çünkü
fermantasyon hücrenin sitoplazmasında gerçekleşir. Ferman-
DİKKAT!!!!!!
• Enzimler özel proteinler olduğundan, proteinleri etkileyen
tüm koşullar enzimleri de etkiler.
Örneğin : pH değişiklikleri, sıcaklık değişiklikleri
• Reaksiyonlar sırasında enzimlerin, miktarları, özellikleri,
yapıları değişmez.
• Kolaylık açısından Enzim
= Özel Protein
Koenzim = Vitamin
Kofaktör = Tuz iyonu
Şeklinde düşünmek yararlı olabilir.
• Enzimler fiziksel değişmeler dışında canlılarda gerçekleşen tüm kimyasal değişme olaylarında görev alır
C + En
2. Genellikle çift yönlü(tersinir) reaksiyonları katalizlerler.
(Sindirim enzimleri hariç)
11
3. Tekrar tekrar kullanılabilirler.
Yavaş
Lise 1
4. Reaksiyonu hızlandırırlar.
Örnek: H2O2
12. Enzimler etkinliklerini(aktivitelerini) substrat yüzeyinden başlatırlar. Bu nedenle substrat miktarı veya
substrat yüzeyi büyüdükçe reaksiyon hızı artar.
H2O2
Fe+
iyonu
Katalaz
enzimi
H2O
½ O2
300 yılda
H2O ½ O2
1/1000 saniyede
Enzim
Kıyılmış et
Et zor sindirilir
Et hızlı sindirilir
13. İnhibitör(zehir) etkisi yapan ağır metal iyonları(Hg, Pb,
Cu, As v.b.) enzim aktivitesini durdurur.
Aktivasyon Enerjisi
Enzimsiz
14. Her enzim belli bir pH’ ta aktiftir.
ÖRNEĞİN:
Ağızda görev yapan enzimler nötr (pH=7)
Midede görev yapan enzimler asit
(pH=2)
Bağırsakta görev yapan enzimler bazik (pH=8,5)
Ortamda aktivite gösterebilirler.
6. Spesifik(özgün) olup, her enzim belli bir olaya etki edebilir.
Örneğin: Etteki proteine pepsin enzimi etki ederken, sütteki proteine renin(lap) enzimi etki eder.
Bu özellik kilitle anahtar modeline benzer.
7. Genler kontrolünde üretilirler ve genler kontrolünde
çalışırlar.
8. Hücre içinde veya dışında aktiftirler.
Örneğin bira mayası mantar hücreleri ezilerek özüt haline
getirilse bile, bu özüte glikoz katınca fermantasyon gerçekleşir. Hücre dışı sindirim yapan canlılar enzimlerini hücre
dışına salgılarlar.
AKADEMİ DERSHANESİ
Reaksiyon
Harun Alcı
Enzimli
9. Apoenzim(protein) ve koenzim(vitamin) ancak birlikte
aktiftir.(Bazı sindirim enzimleri ve koenzimler hariç)
10. Bir çeşit koenzim, farklı apoenzimleri aktive edebilir.
Ancak bir çeşit apoenzim farklı koenzimlerle çalışamaz
Dikkat edilirse çok sayıda ve çeşitte enzim olmasına rağmen 6 grup vitamin vardır.(A,B,C,D,E,K) Bu durum ancak
bir çeşit vitaminin farklı proteinleri aktive edebileceği gerçeğiyle açıklanabilir. Bir çeşit vitamin eksilirse diğer
vitaminler onun yerini dolduramamaktadır. Bu durum bir
çeşit proteinin farklı vitaminlerle çalışamayacağı gerçeği ile
açıklanabilir.
H2O2
2
7,4
İnce
Bağırsak
8,5
pH
15. Enzimler protein yapıda olduklarından sıcaklık değişimlerinden etkilenirler. 0ºC de geri dönüşlü, 55ºC nin
üzerindeki sıcaklıklarda geri dönüşsüz olarak görev
yapamazlar.
37
55
Sıcaklık(ºC)
16. Mitokondri enzimleri hariç, bütün enzimler suda çözünebilirler.
17. Enzimler ekzokrin(kanallı) bezler tarafından salgılanır.
Vücutta salgılandığı yerde görev yaparlar.
18. Enzimler substratın sonuna — az eki getirilerek isimlendirilir.
Başına pro— veya sonuna —ojen eki alan enzimler
inaktiftir.
Dövülmüş
Karaciğer
Reaksiyon
Mide Ağız-Kan
0
H2O2
Parça
Karaciğer
Hız
Reaksiyon hızı
11. Enzimler takımlar halinde çalışırlar. Bu nedenle enzim
miktarı arttıkça reaksiyonun hızı artar
Reaksiyon
Enzim
Kuşbaşı et
5. Aktivasyon enerjisini düşürürler.
Enerji
Hızlı
12
Örnek: Proteinaz, Peptidaz, Maltaz, Sükraz
Örnek: Protrombin
Lise 1 7. Biyokimyasal bir tepkimede(reaksiyonda) peptit bağı
Örnek: Pepsinojen, Tripsinojen
kurulurken aşağıdakilerden hangisi de oluşur? (1980)
Enzimi aktifleştiren maddelere aktivatör denir.
A) ATP
B) H2O
C) CO2
D) NH3
E) O2
Örneğin, Pepsinojen’ in aktivatörü HCl,
Tripsinojen’ in aktivatörü enterokinaz’ dır.
Enzimlerin çalışabilmesi için ortamda yeteri kadar su bu8. Bir günlük beslenmesi;
lunmalıdır. Su miktarı azaldıkça(yoğunluk arttıkça) enzim
Sabah : İki bardak şekerli çay, üç dilim ekmek, reçel
aktivitesi yavaşlar.
Öğle : Kuru fasulye, pilav, turşu, kadayıf
ÖRNEK: Kurutularak saklanan yiyecekler bozulmaz,
Akşam : Peynirli börek, kıymalı patates, revani
Bal, reçel, marmelat gibi yiyecekler bozulmaz.
Aynı yiyecekler sulandırılırsa çabuk bozulur.
Şeklinde olan bir kimsenin kanına hangi moleküllerin
en fazla geçmesi beklenir?
(1985 – ÖSS)
1. Çok miktarda laktozlu besinler yiyen normal bir insanA) Glikoz
B) Gliserol C) Mineral tuzları
da aşağıdaki maddelerden hangisinin ince bağırsak
tümürlerinden kana geçişi fazladır? 1981 – ÖYS)
D) Aminoasitler
E) Yağ asitleri
A) Fruktozun
B) Laktozun
D) Glikozun
C) Maltozun
9. ADP + P + Enerji
E) Sakkarozun
Solunumda ATP sentezlemek için kullanılan enerji çeşidi nedir?
(1974)
2. Aşağıdakilerden hangisi sindirim olayıdır?
(1982 – ÖSS)
A) Sakkaroz
B) Maltoz
D) Glikoz
C) Laktoz
E) Glikojen
4. İnsan vücudunda proteinler sindirilirken, ilk önce
aşağıdaki maddelerden hangisi oluşur? (1982 – ÖYS)
A) Üre
B) Ürikasit
D) Aminoasit
C) Pepton
Harun Alcı
3. Baygınlık geçiren bir insana, çabucak şeker verilmesi
gerekiyorsa aşağıdakilerden hangisinin kullanılması en
uygun olur?
(1983 – ÖYS)
A) Radyasyon enerjisi
B) Elektrik enerjisi
C) Kimyasal bağ enerjisi
D) Hareket enerjisi
E) Isı enerjisi
AKADEMİ DERSHANESİ
A) Glikozun yıkılması ile CO2 ve H2O oluşması.
B) Aminoasitlerden protein elde edilmesi.
C) Şekerin ağızda erimesi
D) Nişastanın glikoz moleküllerine dönüşmesi.
E) Karaciğerde depolanan glikozun kana geçmesi
ATP
10.Nişasta ile glikoz arasındaki ilişkiye benzer bir ilişki,
nükleik asitlerle aşağıdakilerin hangisi arasında
vardır?
A) Nükleotit
B) Pürin bazı
D) Deoksiriboz
C) Pirimidin bazı
E) Fosforik asit
11.Radyoaktif madde izleme yönteminden yararlanılarak,
bir bakteri içindeki bakteriyofajın doğrudan doğruya
DNA’ sını işaretleyip izlemek için aşağıdaki bileşiklerden hangisi işaretlenmiş olarak kullanılabilir?
(1990 – ÖSS)
A) Glikoz
B) Aminoasit
D) Riboz
E) Amonyak
C) Fosfat
E) Urasil
12. Enzim, koenzim ilişkileri için aşağıdakilerden hangisi
doğru değildir?
(1976)
5. Terliksi hayvan kültürüne, kongo kırmızısı ile boyanmış bira
mayası süspansiyonu konuyor. Terliksi hayvanların önce
kırmızı renge boyanan besin kofullarının bir iki dakika sonra mavileştiği gözleniyor.
A) Bazı özel koenzim moleküllerinin yapısında B grubu
vitaminler bulunur.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin meydana geldiğine bir kanıttır?
(1984 – ÖSS)
B) Koenzimler de enzimler gibi tekrar tekrar kullanılabilir.
A) Glikojenin glikoza yıkılmasına
B) Yağların sentezlenmesine
C) Sakkarozun parçalanmasına
D) Proteinlerin sindirimine
E) Selülozun basit birimlere ayrılmasına
D) Belirli bir enzim daima belirli bir koenzimle birlikte
çalışır.
C) Koenzimler proteinlerden daha küçük moleküllerdir.
(Kongo kırmızısı bazik ortamda kırmızı, asitli ortamda mavi renk verir.)
E) Belirli bir enzimle çalışan koenzim başka enzimlere
yardımcı olamaz.
13. Bitkilerde embriyonun gelişebilmesi sırasında tohumdaki besinin kullanılabilmesi için, aşağıdakilerden
hangisine kesin olarak gerek vardır? (1994 – ÖSS)
6. Kalıtsal molekülü DNA olan bir bakteriyofajın çoğalma evresinde, yapısına en fazla sayıda katılan molekül aşağıdakilerden hangisidir?
(1991 – ÖYS)
A) Urasil
B) Guanin
D)Timin
A) Klorofil
C) Yağ
D) Toprak
E) Deoksiriboz
13
B) Enzim
C) Güneş ışınları
E) Karbondioksit
Lise 1
14. Mısır bitkisinin kök ucundaki hücrelerinde solunum hızının
belirli sıcaklık derecelerine kadar arttığı, ancak daha yüksek sıcaklık derecelerine doğru giderek azaldığı belirlenmiştir.
C) Kalker birikmesi
D) Bir hücreli alglerin mukus salgısı çıkarması
E) Küçük yengeçlerin salgı çıkarması
19. İlkel bir hücreli(prokaryot) canlılarda, bazı sindirim enzimlerinin sentezlenmesinden sorumlu genler, gerek duyulduğunda aktif hale geçirilir.
Buna göre, hayatsal olayları için normal olarak glikoz
(monosakkarit) kullanan bir bakteri türü, glikoz ve
laktoz (disakkarit) içeren besi ortamına koyulduğunda, belirli bir süre içinde populasyonun birey sayısındaki değişme aşağıdaki grafiklerden hangisindeki
gibi olur?
(1999 – ÖSS>İptal)
Solunum hızındaki bu azalmanın temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
(1993 – ÖYS)
A) Karbondioksitin ortamda birikmesi
B) Enzimlerin etkinliklerinin değişmesi
C) Ortamdaki oksijen miktarının azalması
D) Suyun buharlaşması
E) Ortamdaki asit-baz dengesinin bozulması
A) Birey sayısı
15. “Enzimler etkinliklerini(aktivitelerini) etkinen maddenin dış
yüzeyinden başlatır.”
B) Birey sayısı
Zaman
Genellemesini, aşağıdaki deneysel sonuçlardan hangisi destekler?
(1980)
D) Birey sayısı
C) Birey sayısı
Zaman
Zaman
E) Birey sayısı
C) Kaynatılmış karaciğer parçalarının etkin(aktif) olmaması.
D) Parçalama ile hücrelerden daha fazla enzim çıkartılması.
E) Enzimlerin hücre dışında da etkili olabilmesi.
16. Enzimle etkinen madde arasındaki ilişkiyi, kilitle anahtar
arasındaki ilişkiye benzetebiliriz.
Enzimlere ait aşağıdaki özelliklerden hangisi bu
benzetmeyi yapmamıza yol açar?
(1977)
AKADEMİ DERSHANESİ
B) Dövülmüş karaciğerin, H2O2 yi daha hızlı katalizlemesi.
Harun Alcı
A) Kıyılmış etin, aynı miktar parça etten daha çabuk sindirilmesi.
A) Enzimler sıcaklık değişmelerinden etkilenirler.
B) Enzimler belirli koenzimlerle çalışırlar.
C) Etkinen madde miktarı reaksiyon hızını etkiler.
D) Her enzim belli bir pH derecesinde çalışır.
E) Her enzim belli bir etkinen maddeye özgüdür.
A) Yalnız I
C) Yalnız III
B) Yalnız II
D) I ve II
Bağıl miktar
(Kilogram)
12108642- I
0
0 1 2
III
II
3
4 5 6
Açlık süresi
7
8
Zaman
(Hafta)
21. Canlıların, hücrelerindeki biyokimyasal olayları ancak
belli sıcaklık sınırları arasında yapabilmeleri, aşağıdaki moleküllerden hangisinin tipik özelliğine bağlıdır?
(1987 – ÖYS)
A) Su
B) Protein
C) Madensel tuz
E) I ve III
18. Sürekli olarak, azotlu bileşiklerce zengin su bulunduran derelerdeki taşların çok kaygan olmasının en
önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
(1986 – ÖYS)
A) Su akıntısından dolayı taşların düzleşmesi
B) Bozulmuş organik maddelerin birikmesi
20. Aşağıdaki grafik, insanda uzun süreli açlıkta vücuttaki yağ,
protein ve karbonhidrat miktarlarının değişimini göstermektedir.
__Yağ__ __Protein__ __Karbonhidrat__
A) III
II
I
B) II
III
I
C) II
I
III
D) I
III
II
E) I
II
III
I. Enzim kullanabilme
II. Mitokondriye sahip olma
III. Nükleotitlere sahip olma
(1994 – ÖSS)
Zaman
Bu grafikte, yağ, protein ve karbonhidrat miktarlarının
değişimini gösteren eğrilerin numaraları aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?(1998 – ÖSS)
17. Canlıların tümünde,
özelliklerinden hangileri bulunur?
Zaman
D) Yağ
14
E) Karbonhidrat
Lise 1
22. Vitaminlerle ilgili bazı özellikler şunlardır;
26. Aşağıdaki grafik, enzim aracılığıyla gerçekleşen bir reaksiyonun hızındaki değişmeyi göstermektedir.
I. Bazılarının suda, bazılarının yağda çözünmesi
II. Bazılarının heterotrof canlıların vücudunda depolanamaması
III. Her vitaminin, yalnızca kendine özgü reaksiyonun gerçekleşmesinde rol alması.
IV. Heterotrof canlılar tarafından doğrudan sentezlenememesi
Reaksiyon
hızı
Bu özelliklerden hangileri, heterotrof canlılarda, bir
vitamin eksikliğiyle ortaya çıkan bozukluğun başka
bir vitaminle giderilememesinin nedenidir?
(1999 – ÖSS)
B) Yalnız III
I. Substrat (etkinen madde) miktarı > Enzim miktarı
Yandaki grafik bir kimyasal
olayın iki ayrı enerji düzeyinde
de gerçekleşebileceğini
göstermektedir.
Bir hücrede, bu olayın 2.
eğrideki gibi gerçekleşmesini ,
1
2
Zaman
I. Reaksiyona giren molekül sayısının azalması
II. Enzimlerin reaksiyona girmesi
III. Reaksiyona giren molekül sayısının artması
durumlarından hangileri sağlar?
(1996 – ÖSS)
A) Yalnız I
C) Yalnız III
B) Yalnız II
D) I ve II
E) II ve III
24. Miktar
A
II. Ortamda bulunan enerji miktarı < Gerekli aktivasyon
enerjisi miktarı
III. Substrat (etkinen madde) miktarı < Oluşan ürün miktarı
durumlarından hangileri olabilir?
Miktar
Zaman
B
Zaman
Yukarıdaki grafiklerden A grafiği, bir bitki hücresinde sakkaroz(sükroz) yapımını gösterirse, B grafiği bu olayla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisini gösterebilir?
A) Enzim miktarını B) Fruktoz miktarını
D) Su miktarını
A) Yalnız I
(2001 – ÖSS)
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
27. Aşağıdaki tabloda verilen a, b, c ayıraçlarından biri protein, biri yağ, biri de nişasta ayıracıdır. Bu ayıraçların bulunduğu tüplere, biri bitkisel kaynaklı, biri hayvansal kaynaklı
biri de bu ikisinin karışımı olan özütler eklenmiştir. Bu deneylerden tablodaki sonuçlar alınmıştır.
(+ işareti, ayıraç etkisiyle renk değişiminin gerçekleştiğini,
– işareti renk değişimin gerçekleşmediğini göstermektedir.)
a ayıracı b ayıracı c ayıracı
Birinci özüt
+
+
+
İkinci özüt
+
–
+
Birinci özüt
+
İkinci özüt
+
+
+
Buna göre,
I. Birinci özüt hayvansaldır; a, protein ayıracıdır.
II. İkinci özüt hayvansaldır; b, nişasta ayıracıdır.
III. Birinci özüt bitkiseldir; c, yağ ayıracıdır.
C) Glikoz miktarını
E) ATP miktarını
yargılarından hangileri kesinlikle doğrudur?
(2001 – ÖSS)
25. Aşağıdakilerden hangisi hücrede enzimlerin reaksiyon hızını doğrudan etkilemez?
(1998 – ÖYS)
A) pH düzeyi
B) Sıcaklık
C) Oksijen miktarı
D) Substrat konsantrasyonu
E) Kofaktör konsantrasyonu
Zaman
Bu değişmenin nedeni,
E) III ve IV
23.
Aktivasyon
Enerji düzeyi
C) I ve II
Harun Alcı
D) II ve IV
t1
Hücrede gerçekleşen bu reaksiyonun hızı, t 1 anında aniden sıfıra düşmaktedir.
AKADEMİ DERSHANESİ
A) Yalnız II
0
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
15
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise 1
28. Enzimlerin aktif oldukları pH aralıkları farklıdır.
İnsanda, midede salgılanan pepsin enzimi ile onikiparmakbağırsağına boşaltılan tripsin enziminin aktif
oldukları pH değerleri aşağıdaki grafiklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? (2001 – ÖSS)
A)
B)
Görevsel
Aktivite
Görevsel
Aktivite
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 pH
C)
:Pepsin
:Tripsin
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 pH
D)
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 pH
E)
Görevsel
Aktivite
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 pH
AKADEMİ DERSHANESİ
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 pH
Harun Alcı
Görevsel
Aktivite
Görevsel
Aktivite
Bu yayın Akademi Dershanesi
Biyoloji Öğretmeni Harun ALCI
Tarafından hazırlanmıştır.....
[email protected]
http://www.akademilinin.siteleri.com
http://akademidershanesi.mynet.com
http://www.kobiline.com/web/harunalci
Lise 1 Ders Notları
16
Download