28/12/2007

advertisement
İL: OSMANİYE
AY-YIL: ARALIK 2007
TARİH: 28.12.2007
ِِ
ِِ ِ
‫َُْلِ ُُاا ََْْ نَ ُُ َما‬
َ ‫َوإِن طَائ َفتَان م َن الْ ُم ْؤمن‬
ْ ََ ‫ني اقْ تَ تَ ُلُاا‬
ِ‫اُها عُلَى ْاْلُخرى َ ََقاُِِلُاا التِِ َِْبغ‬
ْ َ‫َِإن ََغ‬
َ َُ ‫ت إِ ْح َد‬
ْ
َْ
ِ‫ح تَّت َِِف ء إِ ََل أَم ِر ت‬
‫ُْلِ ُُاا‬
ْ َ ‫اَّلل َِإن‬
ْ ََ ْ‫اء‬
ْ
َ
َ
ِِ
ِ ‫َ ْ نَ ُما ِِبلْع ْد ِل وأَقْ ِِ ُاا إِ تن ت‬
‫ني‬
َ ِ‫اَّللَ ُِ لا الْ ُم َْق‬
َ َ َ ُ َْ
MÜSLÜMANIN MÜSLÜMANA
KARŞI GÖREVLERİ
Aziz Cemaat!
Mensubu olmakla şeref duyduğumuz
Yüce İslam Dini sosyal bir dindir. Allah’ın en
şerefli varlık olarak yarattığı insan da sosyal bir
varlıktır. İnsanoğlu bu dünyadaki hayatını
yaşarken sosyal yapı içerisinde yer alan diğer
insanlarla etkileşim halinde olmak zorundadır. İşte
bu durum insanların birbirlerine karşı vazife ve
sorumluluklarının doğmasına yol açar.
Değerli Mü’minler!
Allah Rasulü (SAV) bu konuda; “Müslümanın,
diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar
görmediği kimsedir. Mü’min de halkın, can ve
mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri
kimsedir.”(2) buyuruyor.
En önde gelen bir sorumluluk ise; mü’min
kardeşlerimizi sevmek, onlara şevkat ve merhamet
göstermektir. Hz. Muhammed (SAV) bir hadis-i
şeriflerinde; “Siz iman etmedikçe cennete
giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman
etmiş olamazsınız.”(3) diyor ve başka bir mübarek
sözlerinde bu sevginin gerçekleşme yolunu da
gösteriyor. “Size yaptığınız zaman birbirinizi
seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda
selamı yayınız.”(4)
Mü’minlerin oluşturduğu sosyal ve
içtimai yapı bir vücut gibidir. Vücudun azaları
nasıl birbirine bağlı ve de sorumlu ise
Müslümanlarda
birbirlerine
karşı
aynı
durumdadırlar; Huzurlu, mutlu ve şen günlerinde
onlarla birlikte olmak ve mutluluklarını
paylaşmak nasıl görevimizse, üzüntülü ve sıkıntılı
günlerinde de onlarla birlikte olup acılarını
paylaşmak görevimizdir.
İslam ahlakı iki ana temel üzerine oturur.
Biri Allah’a ta’zim, Allah’a ibadet etmek; diğeri
Allah’ın yarattıklarına şefkat ve merhamet
göstermektir.
Bu nedenle huzurlu bir toplum hayatı için
sorumlulukların karşılıklı olarak yerine getirilmesi
gerekir. Ne mutlu bu noktadaki sorumluluğun
bilincinde olan ve toplum huzuruna katkıda
bulunanlara.
Bir kul olarak elbette yaratılışımızın
sırrına mazhar olarak Allah’a karşı görevlerimizi
eskizsiz ve noksansız yapmanın gayreti içerisinde
olacağız. Ancak vazifemiz bitmiyor. Diğer
taraftan da ahlaki görevlerimizin gereğini yapmak
zorundayız.
HAZIRLAYININ ADI : Fırat KAHRAMAN
Olgun bir müslümanın, sadece kendisini
yaratan Rabbine karşı ibadetlerini yerine
getirmekle kalmaz, aynı zamanda bütün insanlara
ve özellikle de din kardeşine karşı daha iyi
davranışlar içinde bulunur; onlara elinden geldiği
kadar şefkat ve merhametle muamele eder, iyilik
yapar.
Değerli Mü’minler!
Müslümanın yekdiğerine karşı öncelikle
sorumluluğu ona emniyet ve güven vermesi,
zararsız olmasıdır.
UNVANI: İl Müftü Yardımcısı
OSMANİYE
1- Hücurat 9
2- Buhari, İman, 4,5
3- Buhari, edep, 27
4- Müslim, iman, 22
Download