İL : OSMANİYE AY-YIL : ARALIK 2010 TARİH : 24.12.2010 ن { َوَأ ﱠ39} ﺳﻌَﻰ َ ن إِﻟﱠﺎ ﻣَﺎ ِ ﺲ ِﻟ ْﻠﺈِﻧﺴَﺎ َ وَأَن ﱠﻟ ْﻴ {40} ف ُﻳﺮَى َ ﺳ ْﻮ َ ﺳ ْﻌ َﻴ ُﻪ َ Necm, 53/39–40 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENCESİ Aziz Müslümanlar! İnsan yaşamak için kazanmak, kazanmak içinde çalışmak zorundadır. Yaşamak için çalışmak zorunda olan insanoğlu çok değişik iş alanlarında istihdam edilmektedir. Bu iş alanlarının bir kısmı iş sağlığı ve güvencesi hususunda diğer bazı alanlardan ayrılmakta, bir takım riskleri de beraberinde getirmektedir. Günümüzde ilerleyen teknoloji ile birlikte bütün meslek alanlarında nitelikli işgücüne olan gereksinim ise giderek artmış, yeterli nitelikli elemanın olmayışı ve eğitimli işçinin göz ardı edilişi söz konusu riski giderek artırmıştır. Muhterem Müminler! Burada dikkat edilmesi gereken konu iş sağlığı ve güvenliğidir. Maalesef, ilimizde ve ülkemiz genelinde meydana gelen iş kazalarının boyutu endişe verici boyuttadır. Elimizdeki bilgilere göre son bir yılda ülkemiz genelinde her yüz çalışandan 3’ü iş kazası geçirmiş, 80.000 iş kazası meydana gelmiş, 1200 meslek hastalığı tespit edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu başkanlığı verilerine göre, çalışma koşullarından dolayı çeşitli hastalıklara yakalananların sayısı yüzde yüz on oranında artmıştır. Son on yılda iş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle, 8500 çalışan hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi de iş yapamaz hale gelmiştir. Aziz Cemaat! Yapılan araştırmalar, iş kazalarının yüzde doksan sekizinin eğitimle önlenebileceğini göstermektedir. Çünkü eğitim bir toplumun serpilmesi, gelişmesi ve uygarlaşmasında en önemli rolü oynayan faktördür. Bu nedenledir ki, her ne yolla olursa olsun kendini eğiten ve buna yatırım yapan toplumlar dünya genelinde en çok söze sahip olan toplumlardır. Bu bilinçle artık bugün dünyanın hemen her yerinde eğitime yapılan yatırım artmakta ve bu nedenle eğitim seviyesi giderek yükselmektedir. Bu noktada işveren ve işçilerin gerekli ve yeterli eğitimi almaları sağlanmalıdır. İşçilerin eğitimi yaşlarına, karşılaşmaları olası tehlikelere ve içinde bulundukları duruma göre tasarlanmalıdır. Kıymetli Kardeşlerim! Çalışma ortamındaki olumsuzlukları gidermek için alınacak tedbirler sadece kanuni zorunluluk değil, aynı zamanda dini bir görevdir. Evet, bazı işler ağır ve zordur. Buna rağmen, işin durumuna göre iyi ortamlar sağlama sorumluluğumuz vardır. Aksi takdirde yeterli önlem almadığımız için çalışanımızın hastalanması ya da kazaya maruz kalması, kul hakkına sebep olur. Bu ağır bir vebalin altına girmek demektir ki, kimse bunu istemez. ‘Alnımızda ne yazıyorsa o olur, Allah büyüktür, rahat ol bir şey olmaz’ gibi sözlerle tembelliğimizi ve ihmalkârlığımızı örtmeye çalışmak ayrı bir günahtır. Dinimiz böyle bir anlayışı kesinlikle reddetmektedir. Allahtan kazasız, belasız, hastalıksız bir yaşam dileği ile hutbemizi yukarıda okuduğum ayetin mealiyle noktalayalım. “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. Ve hiç şüphe yok ki çalışmasının karşılığı pek yakında görülecektir.”(1) HAZIRLAYANIN ADI: Y. Kenan ATILGAN ÜNVANI: Büyük Tüysüz Ky. Çiftlik C.İ.H. TOPRAKKALE/ OSMANİYE __________________________________ 1-Necm, 53 / 39,40