Urantia`n*n Kitab*

advertisement
Urantia’nın Kitabı
126. Makale
İki Çok Önemli Yıl
(1386.1) 126:0.1
İSA’nın dünyasal yaşam deneyimlerinin tamamı içinde, on dördüncü ve on
beşinci yaşlar en önemli olanlarıydı. Kutsallığın ve nihai sonun öz bilincine sahip olmaya
başlamasından sonra, ve ikamet eden Düzenleyicisi ile geniş çaplı bir iletişim
kazanmasından önce, bu iki yıl, Urantia üzerinde onun önemli anlara sahne olmuş
yaşamının en sınayıcı olanlarıydı. Bu, gerçek sınanış olarak büyük sınav biçiminde
adlandırılmak zorunda olan iki yıllık süreçti. Ergenlik döneminin öncül kafa
karışıklarından ve uyum sorunlarından geçmede bu döneme kadar hiçbir insan genci,
İsa’nın çocukluktan genç erkekliğe olan geçişi boyunca yaşamış olduğundan daha
önemli bir sınayışı deneyimlememişti.
(1386.2)
126:0.2
İsa’nın genç gelişiminde bu önemli süreç, Kudüs’ü ziyaretinin
tamamlanışıyla ve Nasıra’ya olan geri dönüşüyle başladı. İlk başta Meryem; görevlerine
sadık bir evlat olarak evine geri dönmüş olduğu için — kaldı ki o hiçbir zaman bundan
başkası değildi — ve gelecek yaşamı için kendi annesinin tasarımlarına bundan böyle
daha fazla karşılık verecek oluşu biçiminde, evinde oğluna tekrar sahip olduğu
düşüncesiyle mutluydu. Ancak, o uzun bir süre boyunca, annesel aldanışın ve içten içe
gerçekleşen ailesel gururun bu parıltısında uzunca bir süre gözleri görmez halde
kalmayacaktı; oldukça yakın bir zaman içinde o, daha bütüncül bir biçimde hayal
kırıklığına uğrayacaktı. Gittikçe artan bir biçimde, erkek çocuk, babasına eşlik
etmekteydi; gittikçe azalan bir biçimde sorunları için annesine gelmeye başlarken, artan
bir biçimde her iki ebeveyni de, bu dünyanın olayları ile Yaratıcısı’nın görevine olan
ilişkisi üzerine düşünme arasında gerçekleştirdiği sık sık gelip gidişi kavramada
başarısız olmuşlardı. Açıkça söylenmesi gerekirse, onlar İsa’yı anlamamaktaydılar,
ancak onu gerçekten derinden sevmekteydiler.
(1386.3) 126:0.3
Büyüdükçe, İsa’nın, Musevi insanlarına olan acıyışı ve derin sevgisi
derinleşti; ancak, geçen yıllarla birlikte, aklında, Yaratıcısı’nın mabedinde siyasi biçimde
atanmış din adamlarına karşı büyümekte olan haklı bir kızgınlık gelişti. İsa, içten
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
1
Ferisiler’e ve dürüst yazıcılara karşı büyük bir saygı duymaktaydı; ancak o, içten
pazarlıklı Ferisiler’i ve dürüst olmayan din-kuramcılarını karşı fazlasıyla küçük
görmekteydi; o, içten olmayan tüm bu dini önderlere küçümseyen gözlerle
bakmaktaydı. İsrail’in önderliğini incelediğinde, İsa zaman zaman, kendisinin, Musevi
beklentisi olan Mesih haline gelme olasılığına olumlar gözle bakmanın çekiciliği ile
karşılaştı; ancak, o hiçbir zaman kendisini, bu türden çekiciliğe kendisini bırakmadı.
(1386.4) 126:0.4
Kudüs’de mabedin bilge insanları arasında İsa’nın yapmış olduğu şeylere
dair hikâye, özellikle sinagog okulundaki eski öğretmenleri olmak üzere, tüm Nasıra’yı
tatmin etmekteydi. Bir süreliğine ona olan övgü herkesin dudaklarındaydı. Köyün hepsi,
onun çocuksu bilgeliğini ve takdire şayan davranışını anlatırken, onun büyük bir önder
haline gelme nihai sonuna sahip olduğunu tahmin etmekteydi; en azından, gerçekten
büyük bir öğretmen, Celile’de Nasıra’dan gelmek üzereydi. Ve, onların hepsi; İsa’nın,
Şabat günü sinagogda Yazıtlar’ı düzenli bir biçimde okumaya izin verilebileceği yaş olan
on beşine gelişini iple çekmekteydi.
1. On Dördüncü Yaş (M.S. 8. yıl)
(1387.1) 126:1.1
Bu onun, takvim yılına göre on dördüncü doğum günüydü. O öncesinden, iyi
bir boyunduruk yapıcısı haline gelmiş olup, hem branda hem de deri ile çok yetkin bir
biçimde çalışabilmekteydi. O aynı zamanda hızlı bir biçimde, uzman bir marangoza ve
ev mobilya yapıcısına doğru gelişmekteydi. Bu yaz o, dua etmek ve derince düşünmek
için Nasıra’nın kuzey batısına doğru tepenin başına sık ziyaretlerde bulunmaktaydı. O
kademeli olarak, dünya üzerindeki bahşedilişinin doğasına dair daha fazla öz bilince
sahip hale gelmekteydi.
(1387.2) 126:1.2
Bu tepe, bu dönemin yüz yıldan biraz daha fazla yıl öncesinde, “Baal’ın
ibadet doruğuydu,” ve şimdi ise, İsrail’in saygın bir kutsal insanı olan Şimon’un
mezarının yerleşkesiydi. Şimon’un bu tepesinin doruğundan, İsa, Nasıra ve onu
çevreleyen şehir üzerine doğru bakmaktaydı. O, Megido’ya bakışlarını çevirir, Asya’da
Mısır ordusunun ilk büyük zaferini kazanışının hikâyesini hatırlardı; ve, daha sonra, bu
türden başka bir ordunun Yahudiye kralı Yoşiyahu’yu nasıl yenilgiye uğrattığını
düşünürdü. Çok da fazla gözlerini çevirmeden, Deborah ve Barak’ın Sisera’yı yendiği yer
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
2
olan Tanah’ı görebilirdi. Uzakta, Yusuf’un kardeşlerinin kendisini Mısır kölesi olarak
sattığı haliyle öğretildiği Dothan’ın tepelerini görebilirdi. O bunun sonrasında
bakışlarını Ebal ve Gerizim’e yöneltip, İbrahim’e, Yakup’a ve Abimelek’e dair tarihi
anlatımları kendisine tekrar söyleyebilirdi. Ve, böylece, o, babası Yusuf’un insanlarına
dair tarihi ve geleneksel olayları hatırlar ve onlar üzerinde düşünürdü.
(1387.3) 126:1.3
O, sinagog öğretmenlerinin gözetimi altında gelişmiş okuma derslerini
almaya devam etti; ve, o aynı zamanda, elverişli yaşa gelmektelerken erkek kardeşleri
ve kız kardeşlerinin ev eğitimine devam etti.
(1387.4) 126:1.4
Bu yılın başında Yusuf; İsa’nın, on beş yaşına geleceği için ertesi yılın
Ağustos ayında Kudüs’e gitmesi tasarlanmış bir biçimde, Nasıra ve Kopernaum
mülkünden gelen geliri, onun Kudüs’de uzun süreli eğitimi için bir kenara koyan
biçimde düzenlemede bulunmuştu.
(1387.5) 126:1.5
Bu yılın başıyla birlikte, hem Yusuf hem de Meryem, en büyük oğullarının
nihai sonu hakkında sürekli yaşanan kuşkulara sahip oldular. O gerçekten de muhteşem
ve çok sevilesi bir çocuktu; ancak, o, kavranması çok zor bir biçimde, anlaşılması
oldukça güçtü; ve, tekrar edilmesi gerekirse, olağanüstü veya diğer bir değişle mucizevî
hiçbir şey hiçbir şey ortaya çıkmamıştı. Birçok kez, kendisinden gurur duyan annesi,
oğlunun, bir takım insan-ötesi veya diğer bir değişle mucizevî bir dışavuruma katılımını
görmeyi bekleyen bir biçimde, nefesini tutmuş bekler bir halde öyle durmuştu, ancak,
her seferinde onun ümitleri, acımasız hayal kırıklığıyla sona ermişti. Ve, tüm bunların
hepsi, heves kırar, hatta ümitlerini yok eder nitelikteydi. Bu dönemlerin dindar insanları
gerçekten de; peygamberlerin ve söz verilmiş insanların her zaman seçilmişliklerini
gösterdiklerine, ve, mucizelerde bulunarak ve mucizevî şeyleri yerine getirerek kutsal
kabullerini
sağladıklarına
inanmaktalardı.
Ancak,
İsa,
bu
şeylerin
hiçbirini
yapmamaktaydı; bu nedenlerden dolayı, ebeveynlerinin kafa karışıklığı, İsa’nın geleceği
hakkında düşündükçe sürekli olarak artmaktaydı.
(1387.6) 126:1.6
Nasıra ailesinin gelişmiş ekonomik durumu; ev yaşamında ve özellikle,
kömür ile yazımın gerçekleştiği biçimiyle yazım taş levhası olarak kullanılmış olan
yumuşak beyaz tahtaların artan sayısıyla dışa vurulmaktaydı. İsa’nın aynı zamanda
müzik derslerine devam etmesine izin verilmişti; o, arp çalmaktan çok hoşlanmaktaydı.
(1387.7) 126:1.7
Bu yıl boyunca, İsa’nın “insan ve Tanrı ile büyümüş” olduğu gerçek
anlamıyla söylenebilir. Ailenin imkânları iyi görünmekteydi; gelecek parlaktı.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
3
2. Yusuf’un Ölümü
(1388.1) 126:2.1
Her şey; Eylül’ün 25’inde dönüm noktası Salı günü bir ulağın, Yusuf’un,
valinin malikânesinde çalışırken inşaat iskelesinden düşmesi sonucu çok ciddi bir
biçimde yaralanışının acı haberlerini getirişine kadar oldukça iyi gitmekteydi.
Seforis’den gelen iletici öncesinden, İsa’yı babasının yaşadığı kaza hakkında
bilgilendiren bir biçimde, Yusuf’un evine olan yolu üzerinde atölyede durmuştu; ve,
onlar beraberce, Meryem’e üzücü haberleri bildirmek için eve gitmişlerdi. İsa doğrudan
bir biçimde babasına gitmeyi arzulamaktaydı; ancak, Meryem, eşinin yanına
yetişmekten başka bir şeyi dinler halde değildi. Meryem, on yaşındaki Yakup’un,
Seforis’e olan yolunda kendisine eşlik etmesini, bu arada da İsa’nın, Meryem Yusuf’un
ne kadar ciddi bir biçimde yaralandığını bilmediği için, kendisi geri dönene kadar küçük
kardeşleriyle beraber evde kalmasının emrini verdi. Ancak, Yusuf, Meryem’in
ulaşmasından önce yaraları nedeniyle yaşamını yitirmişti. Onlar Yusuf’u Nasıra’ya
getirmiş olup, ertesi gün atalarının yanına defnetmişlerdi.
(1388.2) 126:2.2
İmkânların iyi olduğu ve geleceğin parlak göründüğü tam da bu zamanda,
görünüşte acımasız bir el, bu Nasıra hanesinin başına gelmiş, bu evin günlük yaşantıları
sekteye uğramış, ve İsa ve gelecek eğitimi için her tasarlanmış şey ortadan kalmıştı. Bu
aşamada on dördüncü yaşını daha yeni geçmiş olan bu marangoz ufaklığı; sadece, dünya
üzerinde ve beden içerisinde kutsal doğayı açığa çıkarmak olan kendi cennetsel
Yaratıcısı’nın görevlendirmesini yerine getirmek zorunda olmayışını, aynı zamanda,
genç insan doğasının, dul kalmış annesine ek olarak yedi erkek ve kız kardeşine — ve
doğmak üzere olan bir diğerine — bakmanın sorumluluğunu üstlenmek zorunda
oluşunun farkındalığına uyandı. Nasıra’nın bu ufaklığı bu aşamada, çok aniden
gerçekleşmiş olan kaybı deneyimleyen bu ailenin tek destekçisi ve tesellisi olmuştu.
Nihai sonun bu genç bireyini oldukça öncül bir biçimde; bu dünya üzerinde bileceği tek
ev olarak babasının evinin koruyucusu halinde faaliyet gösteren, annesine destek olan
ve onu koruyan, kendi erkek ve kız kardeşleri için baba haline gelen bir biçimde, bir
insan ailesinin başı haline gelmenin yarattığı bu ağır ancak fazlasıyla eğitici ve düzene
sokucu sorumlulukları üstlenmesine zorlayan, Urantia üzerinde olağan bir biçimde
gerçekleşen olayların bu gelişmelerine böylelikle izin verilmişti.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
4
(1388.3) 126:2.3
İsa güler yüzle, oldukça aniden omuzlarına yüklenmiş olan sorumlulukları
kabul etti; ve, o onları sonuna kadar sadık bir biçimde yerine getirdi. En sonunda,
yaşamında bir büyük sorun ve öngörülen zorluk acı bir biçimde çözülmüştü — Kudüs’e
hahamlar altında eğitim görmek için gitmesi artık kendisinden beklenmeyecekti. İsa’nın,
“hiç kimsenin dizinin dibinde oturmamış olması” sonsuza kadar bir gerçek olarak
kalmıştır. O her zaman, küçük çocukların en mütevazı olanından bile bir şeyler
öğrenmeye gönüllüydü; ancak, o hiçbir zaman, gerçeği öğretmek için insan
kaynaklarından yetki almamıştı.
(1388.4) 126:2.4
Hala o, doğumundan önce Cebrail’in annesine yaptığı ziyarete dair hiçbir
şey bilmemekteydi; o yalnızca bunu, kamu hizmetine başladığı, vaftiz gününde
Yahta’dan öğrenmişti.
Yıllar ilerledikçe, Nasıra’nın bu genç marangozu artan bir biçimde; şu
(1388.5) 126:2.5
değişmez bir süzgeçten, toplumun her kurumunu ve dinin her âdetini geçirmişti: İnsan
ruhuna ne gibi hizmeti vardı? Tanrı’yı insana getirmekte miydi? İnsanı Tanrı’ya
getirmekte miydi? Bu delikanlı, yaşamın dinlencesel ve toplumsal yönlerini
umursamazken, giderek artan bir biçimde vaktini ve enerjisini yalnızca şu iki amaca
adamıştı: ailesine bakma ve dünya üzerinde Yaratacısı’nın cennetsel iradesini
gerçekleştirmeye hazırlanma.
(1389.1) 126:2.6
Bu yıl, komşularının; İsa’nın arp çalmasını dinlemek, hikâyelerini işitmek
(zira ufaklık çok yetkin bir meddahtı), ve Yunan yazıtlarını okuyuşunu duymak için kış
akşamları boyunca evlerine uğraması adet haline gelmişti.
(1389.2)
126:2.7
Ailenin ekonomik yaşantısı, Yusuf’un ölümü zamanında yüklü bir
miktardaki paranın elde bulunması nedeniyle, oldukça pürüzsüz bir biçimde devam
etmekteydi. İsa öncül bir biçimde, keskin işletme kararlarına ve finansal bilgeliğe sahip
olduğunu göstermişti. O eli boldu, ancak hesabını iyi bilmekteydi; o parasını biriktiren
türde biriydi, ancak aynı zamanda cömertti de. O, babasının sahip olduğu hanenin bilge
ve etkili bir idarecisi haline gelmişti.
(1389.3) 126:2.8
Ancak, İsa’nın ve Nasıra komşularının eve neşe getirmek için yapabildikleri
her şeye rağmen, Meryem, ve hatta çocuklar bile, üzüntüye boğulmuş haldeydi. Yusuf
artık yoktu. Yusuf, olağanın dışında bir eş ve babaydı; ve, onların hepsi kendisini
özlemekteydi. Ve onlara Yusuf’un, kendisiyle konuşamadan veya onun elveda dileklerini
duymadan ölmüş olduğunu düşünmek çok daha fazla acı bir durum olarak
görünmekteydi.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
5
3. On Beşinci Yıl (M.S. 9.yıl)
(1389.4) 126:3.1
Bu on beşinci yılın ortasında — ve, bizler yirminci yüzyıl takvimini temel
almaktayız, Musevi yılını değil — İsa, ailesinin idaresinde sözü geçer bir konuma
gelmişti. Bu yıl geçmeden önce, onların birikimleri yok olmak üzereydi; ve, onlar, Yusuf
ve komşusu Yakup’un ortak olarak sahip olduğu Nasıra evlerinden bir tanesini elden
çıkarmakla karşı karşıya gelmişlerdi.
M.S. 9.yılda Nisan’ın 17’sinde, Çarşamba akşamı ailenin bebeği Ruth
(1389.5) 126:3.2
dünyaya gelmişti; ve, İsa elinden gelen en iyi biçimde, bu sınayıcı ve görülmemiş
nitelikteki üzüntü verici bu zor deneyim boyunca, annesini teselli etmede ve ona hizmet
etmede babasını yerini almaya çabalamıştı. Neredeyse yirmi yıllık bir süreç boyunca
(kamu hizmetine başlayıncaya kadar), hiçbir baba kızını, İsa’nın bu küçük Ruth’a
gösterdiği şefkat dolu ve sadık ilgiden daha fazla derinden sevip, onu yetiştiremezdi. Ve,
o, ailesinin tüm diğer üyelerine eşit derecede iyi bir babaydı.
(1389.6) 126:3.3
Bu yıl boyunca, İsa ilk olarak; havarilerine daha sonra öğretmiş olduğu, ve
birçokları tarafından “Koruyucu’nun Duası” olarak bilir hale gelmiş, duayı ilk oluşturdu.
Bir bakımdan, o, aile sunağının bir evrimiydi; onlar, övgünün birçok çeşidine ve birkaç
resmi duaya sahiplerdi. Babasının ölümünden sonra, İsa, dua ile kendilerini bireysel
olarak ifade etmelerini daha büyük kardeşlerine öğretmeye çalıştı; bunu yapmaktan her
ne kadar büyük keyif alsa da — onlar, İsa’nın düşüncesini kavrayamamakta ve sürekli
olarak, ezberlemiş oldukları dua türlerine geri dönmekteydiler. Büyük erkek ve kız
kardeşlerini bireysel dualarda bulunmak için harekete geçirmenin bu çabasında İsa,
örnek ifade kalıplarını kullanarak onlara ön ayak olmaya çalışırdı; ve, yakın bir zaman
içinde, İsa’nın hiç de istemeden neden olduğu bir biçimde, hepsinin, büyük ölçüde daha
öncesinden öğretmiş olduğu bu örnek kalıpların üzerine inşa edilmiş olduğu bir dua
biçimini kullanışı gelişme gösterdi.
(1389.7)
126:3.4
En sonunda İsa, ailenin her üyesinin doğaçlama duada bulunması
düşüncesini bıraktı; ve, Ekim ayında bir akşam İsa, alçak taş masa üzerindeki abajur
lamba yanında oturup, yaklaşık olarak 45 santimetrekare büyüklüğünde yumuşak bir
sedir tahta parçası üzerine, bir kömür parçasıyla bu zamandan beri ortak aile ricası
haline gelmiş olan duayı etraflıca kaleme aldı.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
6
(1389.8) 126:3.5
Bu yıl, İsa, ikiye bölünmüş aklı tarafından fazlasıyla sıkıntı yaşamıştı. Aile
sorumluluğu, “Yaratıcısı’nın görevini yerine getirmek için” kendisini yönlendiren Kudüs
ziyaretine karşılık vermenin her türlü tasarımını doğrudan bir biçimde yerine
getirmenin her düşüncesini oldukça etkin bir biçimde ortadan kaldırmıştı. İsa doğru bir
biçimde; dünyasal babasının sahip olduğu ailenin gözetiminin, tüm sorumluluklarından
önce gelmesi gerektiğini düşündü; ailesinin desteklenmesi ilk sorumluluğu haline
gelmeliydi.
(1390.1) 126:3.6
Bu yıl içinde, İsa; Urantia üzerindeki bahşedilme görevi için bir adlandırma
biçimindeki, “İnsanın Oğlu” teriminin daha sonra gerçekleşecek kullanımı için kendisini
etkilemiş olan, tarafınızdan adlandırıldığı biçimiyle Hanok’un Kitabı içindeki bir metni
bulmuştu. O; Musevi Mesihi fikri üzerinde etraflıca bir biçimde düşünmüş olup, bu
Mesih haline gelmeyeceğine güçlü bir şekilde ikna oldu. O, babasının insanlarına yardım
etmeyi arzulamıştı; ancak o, Filistin’in yabancı egemenliğini ortadan kaldırmak için
Musevi ordularını yönetmeyi hiçbir zaman öngörmemişti. O, Kudüs’de Davut’un
tahtında hiçbir zaman oturmayacağını bilmekteydi. Ne de o, görevinin, yalnızca Musevi
insanları için bir ruhsal kurtarıcı veya diğer bir değişle ahlaki öğretmen olduğuna
inanmıştı. Hiçbir şekilde, onun yaşam görevi, böylelikle, İbrani yazıtlarına ait yoğun
arzuların ve varsayılan Mesihsel kehanetlerin yerine getirilişi olabilirdi; en azından,
Museviler’in anlamış olduğu gibi, peygamberlerin bu öngörülerini anlamamaktaydı.
Benzer bir biçimde o, Peygamber Daniel tarafından tasvir edilen bir biçimde İnsanın
Evladı olarak hiçbir zaman görünmeyeceğinden emindi.
(1390.2) 126:3.7
Ancak, bir dünya öğretmeni olarak ilerlemesi için vakit geldiğinde, kendisini
nasıl adlandırmalıydı? Görevi ile ilgili ne söylemeliydi? Öğretilerinin inanıcıları haline
gelecek insanlar tarafından hangi isimle çağrılmalıydı?
(1390.3)
126:3.8
Tüm bu sorunları aklında düşünüp taşınırken, Nasıra’da sinagog
kütüphanesinde, üzerinde çalışmakta olduğu kehanette bulunan kitaplar arasında,
“Hanok’un Kitabı” olarak adlandırılmakta olan bu el yazmasını buldu; ve, her ne kadar o,
bu el yazmasının eskinin Hanok’u tarafından yazılmamış olduğundan emin olsa da, ona
çok ilgi çekici gelmişti; ve, o, bu el yazmasını tekrar tekrar okumuştu. Orada, içinde bu
“İnsanın Evladı” teriminin geçtiği, kendisini özellikle etkileyen bir yer bulunmaktaydı.
Tarafınızdan adlandırıldığı şekliyle, bu Hanok’un Kitabı’nın yazarı; insanlığa kurtuluşu
getirmek için bu dünyaya inmeden önce her şeyin Yaratıcısı olarak kendi Yaratıcısı ile
cennetsel ihtişamın bahçeleri boyunca yürümüş olan, ve, kendisine ihtiyaç duyan
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
7
fanilere kurtuluşu duyurmak için yeryüzüne inerek bu yücelik ve ihtişama sırtını
çevirmiş olan, bu İnsanın Evladı’nın dünya üzerinde hangi görevde bulunacağını tarif
eden ve onun kim olduğunu açıklayan bir biçimde, bu İnsanın Evladı’na etraflıca bir
biçimde yer ayırmaktaydı. İsa bu metinleri okurken (bu öğretilerle karışmış hale gelmiş
Doğu gizemciliğinin büyük bir kısmının hatalı olduğunu çok iyi bir biçimde anlar halde),
kalbiyle karşılık vererek, ve aklında, İbrani yazıtların tüm Mesihsel tahminleri içinde ve
Musevi kurtarıcısı hakkındaki tüm kuramlar içinde hiçbirinin, yalnızca kısmi bir
biçimde Hanok’a ait olan bu kitap içinde saklanmış bu hikâye kadar gerçeğe
yakınlaşmadığının farkına varmıştı; ve, İsa bunun sonrasında ve orada, kendisini tanıtan
“İnsanın Evladı” unvanını almaya karar verdi. Ve, bu, kamu görevine daha sonra
başladığında yaptığı şey olmuştu. İsa gerçeğin farkına varmada hatada bulunmaz bir
yetkinliğe sahipti; ve, gerçekliği kabul etmede, görünüşte hangi kaynaktan kökenini
alırsa alsın, hiçbir zaman tereddüt etmemişti.
(1390.4) 126:3.9
Bu zaman zarfında, o oldukça bütüncül bir biçimde, yaklaşmakta olan görevi
için birçok şeyin temelini hazırladı; ancak, hala kararlı bir biçimde kendisinin Musevi
Mesihi olduğu düşüncesini savunmakta olan annesine bu hususlar hakkında hiçbir şey
söylememişti.
(1390.5) 126:3.10
İsa’nın genç dönemlerine ait büyük kafa karışıklığı bu aşamada ortaya
çıkmıştı. Yaratıcısı’nın sevgi dolu doğasını tüm insanlığa göstermek olarak —
“Yaratıcısı’nın görevini gerçekleştirme” halindeki dünya üzerindeki sorumluluğunun
doğasına dair belirli birtakım şeyi kesinleştirmiş olarak, o, bir Musevi öğretmeni veya
kralı olarak bir ulusal kurtarıcının gelişine atıfta bulunan Yazıtlardaki birçok ifade
üzerine yeni baştan düşünmeye başladı. Bu kehanetler hangi olaya atıfta
bulunmaktaydı? Kendisi bir Musevi değil miydi? Yoksa kendisi miydi? Kendisi, Davut’un
hanesine ait miydi yoksa değil miydi? Annesi, onun ait olduğunu güçlü bir biçimde
duyurmuştu; babası öncesinden, onun bu haneye ait oluşuna imkânın bulunmadığını
bildirmişti. O, ait olmadığına karar vermişti. Ancak, peygamberler, Mesih’in doğası ve
görevini karıştırmaktalar mıydı?
(1391.1) 126:3.11
Son kertede, annesinin haklı olabileceği mümkün olabilir miydi? Geçmişte
görüş farklılıkları doğduğu zamanlar olarak birçok olayda, annesi haklı çıkmıştı. Eğer
kendisi yeni bir öğretmen ise ve Mesih değilse, dünya üzerindeki görev zamanı boyunca
Kudüs’te Musevi Mesihi ortaya çıkacak olursa böyle bir kişiye nasıl davranacaktı; ve,
buna ek olarak, bu Musevi Mesihi ile olan ilişkisi nasıl olacaktı? Ve, yaşam görevi
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
8
deneyimine başladığında, ailesiyle ilişkisi nasıl olacaktı? Peki Musevi uluslar topluluğu
ve dini ile? Roma İmparatorluğu ile? Musevi-olmayanlar ve onların dinleri ile? Bu çok
önemli sorunların her birini bu genç Celileli aklında uzun uzun düşünüp, kendisinin,
annesinin ve sekiz diğer aç kursağın geçimini tırnaklarını kazıya kazıya kazanan bir
biçimde marangoz tezgâhında çalışmaya devam ederken, üzerinde ciddi bir biçimde
fikir yürüttü.
(1391.2) 126:3.12
Bu yıl sona ermeden önce, Meryem, aile kaynaklarının erimekte olduğunu
gördü. O, güvercinlerin satışını Yakup’a devretti. Yakın bir zamanda onlar, ikinci bir
ineği alıp, Miryam’ın yardımıyla Nasıra komşularına süt satışına başladılar.
İsa’nın yalnız bir biçimde derin derin düşünmekte olduğu dönemler, dua
(1391.3) 126:3.13
etmek için tepenin zirvesine sıklıkla gerçekleştirdiği yolculuklar ve İsa’nın zaman
zaman öne sürmüş olduğu birçok tuhaf düşünceler, annesini tamamiyle endişelenen
konuma getirmişti. Zaman zaman Meryem; ufaklığın kendinde olduğunu düşünüp,
bunun ardından, onun, son kertede, söz verilmiş bir çocuk olduğunu ve bir şekilde diğer
gençlerden farklı olduğunu hatırlayarak, korkularını dizginledi.
(1391.4) 126:3.14
Ancak, İsa, fikirlerinin hepsini dünyaya, hatta kendi annesine bile,
sunmayan bir biçimde, sahip olduğu düşüncelerin hepsinden bahsetmemeyi
öğrenmekteydi. Bu yıldan itibaren, aklında ne olup bittiğine dair İsa’nın açığa çıkardığı
şeyler düzenli bir biçimde azalma gösterdi; bu, ortalama bir insanın kavrayamayacağı
şeyler, ve, tuhaf veya olağan insanlardan farklı olarak görülmesine sebep olacak bu
şeyler hakkında daha az konuştuğu anlamına gelmekteydi. Bir yandan sorunlarını
anlayacak birini derinden arzulamış olsa da, dışarıdan olan tüm görünüşlerinde olağan
ve herkesi gibi hale gelmişti. O; güvenilir ve sır saklayan bir arkadaşı iple
çekmekteydiyse de, yaşadığı sorunlar insan birlikteliklerinin kavraması için haddinden
fazla karmaşık haldeydi. Bu olağandışı durumun benzersizliği kendisini, yüklerini kendi
başına taşımaya zorladı.
4. Sinagog’daki İlk Vaaz
(1391.5) 126:4.1
On beşinci yaşa gelişiyle birlikte, İsa resmi olarak, Şabat günü sinagog
kürsüsüne çıkabilmeye hak kazanmıştı. Daha önce birçok kez, konuşmacıların
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
9
yokluğunda, İsa’dan Yazıtları okunması istenmişti; ancak, bu aşamada, yasaya göre,
ayini yönetebileceği vakit olan gün gelmişti. Böylelikle, on beşinci doğum gününden
sonra, hazzan, İsa’nın sinagogun sabah ayinini yönetmesi için düzenlemede
bulunmuştu. Ve, Nasıra’da inançlı olanların hepsi bir araya geldiğinde, genç adam,
Yazıtlar’dan kendisinin seçmiş olduğu metinleri, ayağa kalkıp, okumaya başladı:
(1391.6) 126:4.2
“Koruyucu Tanrı’nın ruhaniyeti benim üzerimde, zira Koruyucu beni
kutsamıştır; o beni, acizlere iyi haberleri göndermek, kalbi kırılmışları tekrar bir araya
getirmek, esirlere özgürlüğü duyurmak ve ruhsal köleleri serbest bırakmak için
göndermiştir; aracılığı ile ihtişamının tanınabilmesi için, Koruyucu’nun tohumları
olarak, doğruluğun ağaçları biçiminde adlandırılabilsin diye, yas çekenlere teselli,
kayıpları için güzellik, kederleri yerine neşenin ferahlığını, kederin ruhaniyeti yerine
övgünün bir şarkısını vermek için.
“Yaşabilmeniz ve böylece meleklerin Tanrısı olan Koruyucu’nun sizler ile
(1392.1) 126:4.3
olabilmesi için iyiliğin arayışında olun, kötülüğün değil. Kötülükten nefret edin ve iyiliği
derinden sevin; kapıdayken kararınızı verin. Belki, Koruyucu Tanrı, Yusuf’dan arta
kalana bağışlayıcı olacak.
(1392.2) 126:4.4
“Temizlenin, kendinizi temiz hale getirin; yaptıklarınızın içinde olan
kötülüğü gözlerimin önünden çekin; kötülüğü yapmaya bir son verin ve iyiliği yapmayı
öğrenin; adaleti arzulayın, ezilmişi rahatlatın. Tüyü bitmemişi koruyun ve dula acıyın.
(1392.3) 126:4.5
“Böylelikle ben, Koruyucu’nun huzuruna çıkıp, yeryüzündeki her şeyin
Koruyucusu karşısında eğilmeli miyim? Yanmış adaklarla, bir yıllık butlarla mı karşısına
çıkmalıyım? Koruyucu, bin oğlakla, bin koyunla veya yağlardan oluşan nehirlerle mutlu
mu olacak? Kendi yanlışım için benden ilk doğanı kurban mı vermeliyim, ruhumun
günahı için bedenimin meyvesini? Hayır! Zira, Koruyucu, bizlere, ey insanlar, neyin iyi
olduğunu gösterdi. Ve, Koruyucu sizden, adil olmanızdan, bağışlamayı derinden
sevmenizden ve Tanrınız ile alçak gönüllü bir biçimde yürümenizden başka ne
istemektedir ki?
(1392.4) 126:4.6
“Bundan sonra, dünyanın dairesinde oturan Tanrı’yı kime benzeteceksiniz?
Gözlerinizi açın, ve, tüm bu dünyaları yaratmış, kendi hesabına göre onların sayısız ev
sahiplerini mevcut kılmış ve hepsini isimleri ile çağırana dikkatlice bakın. O tüm
bunların hepsini, kudretinin büyüklüğü ile yerine getirmektedir; ve, gücünde kuvvetli
olduğu için, bir kez bile başarısız olmamaktadır. O güçsüze güç vermekte, ve, bitap
düşmüşlerin kudretini arttırmaktadır. Korkmayın, zira ben sizinleyim; umutsuzluğa
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
10
düşmeyin, zira ben sizin Tanrınız’ım. Ben sizi güçlendireceğim ve ben size yardım
edeceğim; evet, ben sizi, doğruluğumun sağ eli ile koruyacağım, zira ben Koruyucu, sizin
Tanrınız’ım. Ve, ben, sizlerin sağ elinizi tutup, korkmayın, zira ben size yardım edeceğim
diyeceğim.
(1392.5) 126:4.7
“Ve, sizler benim şahidimsiniz, der Koruyucu; ve, her şeyi bilebilmesi ve
bana inanabilmesi ve Kendim’in Ebedi olduğunu anlayabilmesi için seçmiş olduğum,
bana hizmet edenlersiniz. Ben, tek başına ben, Koruyucuyum; ve, benden başka hiçbir
kurtarıcı yoktur.”
(1392.6) 126:4.8
Ve, İsa sözlerini böyle tamamladığında, oturdu, ve insanlar evlerine, onun
oldukça şükran dolu bir biçimde kendilerine okumuş oldukları sözler üzerinde derin
derin düşünerek, gitti. Daha önce hiçbir zaman, kendi kasaba insanları onu, bu kadar
muhteşem bir biçimde ulvi görmemişti; daha önce hiçbir zaman onlar, İsa’nın onun
sesini bu kadar ciddi ve bu kadar içten duymamışlardı; onlar daha önce hiçbir zaman
onu, kendi gücünden bu kadar emin bir biçimde, bu kadar erişkin ve kararlı
görmemişlerdi.
(1392.7) 126:4.9
Bu Şabat öğleden sonrası, İsa, Nasıra tepesine Yakup ile çıktı; ve, onlar, eve
geri döndüklerinde, iki yumuşak tahtaya On emri Yunan dilinde yazdı. Daha sonra Marta
bu tahtaları boyadı ve onları süsledi; ve, uzunca bir süre boyunca bu tahtalar, Yakup’un
küçük çalışma tezgâhı üzerinde duvarda asılı durdu.
5. Ekonomik Mücadele
(1392.8) 126:5.1
Kademeli bir biçimde İsa ve ailesi, öncül yıllarının sade yaşamına gerdi
döndü. Kıyafetleri ve hatta yiyecekleri bile sadeleşti. Onlar fazlasıyla süte, tereyağına ve
peynire sahiplerdi. Mevsimi denk geldiğinde, bahçelerinin ürünlerini memnuniyetle
deneyimlemeydiler; ancak, her geçen ay, kaynaklar üzerinde yapılması gereken daha
büyük bir denetimi gerektirmekteydi. Onların kahvaltıları oldukça sadeydi; onlar, en iyi
yiyeceklerini akşam yemeği için saklamaktaydılar. Buna rağmen, bu Museviler arasında,
refahın azlığı toplumsal alt düzeylilik anlamına gelmemekteydi.
(1392.9) 126:5.2
Hâlihazırda, bu delikanlı, insanların kendi içinde bulunduğu dönemde nasıl
yaşamakta olduğuna dair kavrayışa neredeyse tamamiyle sahip olmuştu. Ve, insan
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
11
deneyiminin tüm fazlarıyla olan içten ilişkisini çok bütüncül bir biçimde ortaya seren
ilerdeki öğretileri tarafından sergilendiği şekliyle, ev, toplum ve iş yaşamını ne de iyi
anlamıştı.
(1392.10) 126:5.3
Nasıra hazzanı; İsa’nın, muhtemelen Kudüs’deki meşhur Gamliel’in varisi
olarak, büyük bir öğretmen haline gelecek oluşuna dair inanca sımsıkı bir biçimde
sarılmaya devam etmişti.
(1393.1) 126:5.4
İsa’nın kendisine ait bir sürece dair tasarımlarının tümü engellenmiş
görünmekteydi. Gelecek, şimdi yaşanan gelişmeler karşısında parlak görülmemekteydi.
O, gün be gün, mevcut görevini oldukça iyi bir biçimde yaparak ve yaşamdaki
konumunun getirdiği birincil elden yükümlülükleri sadık bir şekilde yerine getirerek,
yaşamına devam etti. İsa’nın yaşamı, hayal kırıklığına uğramış tüm idealistler için her
zaman geçerliliğini koruyacak bir umuttur.
(1393.2) 126:5.5
Marangozun ortalama bir gündeliği yavaşça azalmaktaydı. Bu yılın sonunda,
İsa; erkenden çalışmaya başlayıp geç saatlerde işini bırakarak, günde yalnızca yirmi
sente denk gelen tutarı kazanmaktaydı. Ertesi yılın sonunda, vatandaşlık vergilerini
ödemede zorluk yaşadı, ki daha da buna sinagog ölçüleri ve bir buçuk şekel olan mabet
vergisi dâhil değil. Bu yıl boyunca, vergi toplayıcısı, İsa’dan daha fazla gelir elde etmeye,
hatta arpını almakla tehdit etmeye bile, çalıştı.
(1393.3)
126:5.6
Yunan
yazıtları
nüshasının
vergi
toplayıcıları
tarafından
keşfedilebileceğinden ve ona el konulabileceğinden korkarak, İsa onu, on beşinci doğum
gününde, Koruyucu’ya olan ergenlik adağı olarak Nasıra sinagog kütüphanesine sundu.
(1393.4) 126:5.7
On beşinci yaşının şaşkınlık yaratan büyük olayı, İsa’nın, kazara gerçekleşen
ölümü zamanında Yusuf’un alacaklı olduğu miktara dair anlaşmazlığın çözümlenmesi
için kendisine yapılan itiraz üzerine, Hirodes’in kararını öğrenmek için Seforis’e
gidişinde gerçekleşti. İsa ve Meryem; Seforis’deki haznedar bir el harçlığı kadar miktarı
sunmadan önce, önemli ölçekteki bir miktarı almayı ümit etmekteydiler. Yusuf’un
kardeşleri Hirodes’in kendisine kadar giderek bir itirazda bulunmuşlardı; ve, bu
aşamada, İsa sarayda, Hirodes’in, babasının ölüm zamanında hiçbir alacağı olmadığına
emredişini duymaktaydı. Ve, böyle bir adil olmayan kadar yüzünden, İsa, Hirodes
Antipa’ya bir daha hiçbir zaman güvenmedi. Onun bir seferinde Hirodes’den “o tilki”
şeklinde bahsedişi şaşırtıcı değildir.
(1393.5) 126:5.8
Bu ve ilerleyen yıllardaki marangoz tezgâhında bu aralıksız çalışma, İsa’yı,
kervan yolcuları ile kaynaşma olasılığından mahrum bıraktı. Ailenin ekmek teknesi olan
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
12
atölye çoktan amcası tarafından devralınmış olup, İsa tamamen, ailesi için Meryem’e
yardım etmek amacıyla yakında olabildiği ev atölyesinde çalışmaktaydı. Yaklaşık olarak
bu zaman zarfında o, Yakup’u, dünyada olup bitenler hakkında bilgi toplaması için
kervan durağına kadar göndermeye başlamış olup, böylece, dönemin haberleri ile
haberdar olmayı arzulamıştı.
(1393.6) 126:5.9
Erişkinliğe doğru büyürken, o, önceki ve sonraki yaşlarda bulunan ortalama
genç bireylerin deneyimledikleri tüm bu çatışmalardan ve kafa karışıklıklarından
geçmişti. Ve, ailesini desteklemenin zorlayıcı deneyimi, hiçbir şey gerçekleştirmeden
düşünmek veya gizemci eğilimlerin cazibesine katılmak için haddinden fazla zamana
sahip olmasına karşı kesin bir engelleyici olmuştu.
(1393.7) 126:5.10
Bu sene, İsa’nın; bir aile bahçesi arazisi olarak ayrılmış olan, evlerinin tam
kuzeyinde dikkate değer bir büyüklükte arazisi kiralamış olduğu yıldı. Büyük çocukların
her biri bireysel bir bahçeye sahipti; ve, onlar, tarımsal çabalarında çetin bir rekabete
girmişlerdi. Onların en büyük kardeşi, sebze hasadı dönemi boyunca her gün bahçede
onlarla birlikte belirli bir zaman harcamaktaydı. İsa bahçede küçük erkek ve kız
kardeşleriyle çalışırken, o birçok kez tüm ailenin, hiçbir şeyin etkilemediği bir yaşamın
getirdiği bağımsızlık ve özgürlüğü keyifle yaşayabilecekleri yer olan, şehir dışında bir
çiftlikte konumlanışını iç çekerek hayal etti. Ancak, onlar kendilerini, şehir dışında
büyür halde bulmamışlardı; ve, İsa, tamamiyle günün şartlarına göre hareket edebilen
ancak hem de bir idealist genç olarak, sorunla karşılaşır karşılaşmaz onunla ussal ve
tüm gücüyle mücadeleye girişti; ve, o, içinde bulundukları durumun gerçekliklerine
kendisini ve ailesini uyumlaştırmak ve koşullarını bireysel ve bütüncül arzularının olası
en yüksek düzeyde yerine getirilişine doğru dönüştürmek için elinden gelen her şeyi
yaptı.
(1393.8) 126:5.11
Bir seferinde İsa az da olsa; Hirodes’in sarayındaki işçiliği için babasının
alacağı olan ciddi ölçekteki parayı toplayabilirlerse, küçük bir çiftliği alma girişiminde
bulunmak için yeterli kaynağı bir araya getirebilecek oluşunu ümit etmişti. O öncesinde,
ailesinin dışına taşımanın bu tasarımını ciddi bir biçimde düşünmüştü. Ancak, Hirodes
Yusuf’un alacağına dair her türlü miktarı ödemeyi reddettiğinde, şehir dışında bir eve
sahip olma arzusundan vazgeçmişlerdi. Böyle olmuş olmasına rağmen, onlar;
güvercinlere ilaveten şimdi üç ineğe, dört koyuna, bir tavuk sürüsüne, bir eşeğe ve bir
köpeğe sahip olarak, ellerinden geldiğince yaratmış oldukları çiftlik yaşamının
deneyiminden büyük keyif almaktaydılar. Küçük çocuklar bile; bu Nasıra ailesinin ev
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
13
yaşamını nitelemekte olan, etraflıca düzenlenmiş idare oluşum içinde yerine getirmek
için olağan sorumluluklara sahipti.
(1394.1) 126:5.12
Bu on beşinci yaşın sona ermesiyle birlikte, İsa; çocukluğun daha olmasa-
da-olur yılları, ve, bir soylu karakterin gelişimi içinde ileri deneyimi elde etmek için
artan sorumlulukları ve imkânları ile yaklaşmakta olan erişkinlik bilinci arasındaki geçiş
dönemi olarak, insan mevcudiyetinde tehlikeli ve zorlu dönemi katedişi tamamlamış
bulunmaktaydı. Akıl ve beden için büyüme dönemi artık sona ermiş olup, şimdi,
Nasıra’nın bu genç erkeğinin gerçek süreci başlamıştı.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
14
Download