Felsefeyle Tanışma Felsefe kavramı, Yunanca philosophia

advertisement
Felsefeyle Tanışma
Felsefe kavramı, Yunanca philosophia kelimesinden gelir. Yunanca; "seviyorum", "arıyorum" anlamına
gelen "phileo" ile "bilgi", "bilgelik" veya "hikmet" anlamına gelen "sophia" sözcüklerinin birleşiminden
oluşan felsefenin sözcük anlamı: "bilgelik sevgisi" ya da "bilgi sevgisi"dir. Buna göre philosophia,
bilgeliği sevme, bilgeliğe ulaşma çabası demektir.
Felsefeyle uğraşan her türden araştırmacıya filozof adı verilmiştir. "Ben filozofum" diyen ilk kişinin
filozof Pythagoras olduğu söylenmektedir. Gerçek anlamda felsefe MÖ 6 yy da Thales'le başlamıştır.
Felsefe terimi, gerçek anlamını Platon ve Aristoteles felsefesinde bulur. Aristo, felsefeyi "Varolanların
ilk temellerini ve ilkelerini araştıran bir bilgidir." şeklinde tanımlar. Filozoflar felsefeyi farklı biçimlerde
tanımlamıştır. Bu tanımlardan bazıları şöyle sıralayabiliriz:
"Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir." SOKRATES
"Doğruyu bulma yolunda, düşünsel (İdealist) bir çalışmadır." PLATON
"İlkeler ya da ilk nedenler bilimidir felsefe." ARİSTOTELES
"Mutlu bir yaşam sağlamak için, tutarlı eylemsel bir sistemdir." EPİKUROS
"Felsefe tanrıyı bilmektir ve gerçek felsefeyle, gerçek din özdeştir." AUGUSTİNUS
"İnanılanı anlamaya çalışmaktır." ANSELMUS
"Eleştiridir." CAMPENELLA
"Deney ve gözleme dayanan bilimsel veriler üzerinde düşünmektir." F. BACON
"Felsefe yapmak doğru düşünmektir." T. HOBBES
"Felsefe yapmak ölmeyi öğrenmektir." Karl JASPERS
Felsefenin gerekliliği ve İşlevi
Genel olarak bakıldığında felsefenin ne tür bir uğraş olduğu ve gerekliliği konusunda insanlar üzerinde
farklı duygular ve düşünceler uyandırdığı ileri sürülebilir. İnsanoğlu düşünme etkinliğinden ve bilme
arzusundan vazgeçemeyeceğine göre tıpkı yeme içme gibi yaşamın her alanında felsefeye gereksinim
duyarız.
Pek çok insanın aklına gelebilecek sorulardan biri de felsefenin yararının-değerinin- ne olduğudur? Bir
mühendisin ya da doktorun ürettikleri insanlığa somut birtakım katkıları söz konusudur. Ancak
irdeleyen, düşünen ve fikir üreten bir filozoftan bu türden bir katkı beklenmemelidir. Bertrand Russell
bu durumu "felsefenin işlevi doğrudan değil, dolaylı olmaktadır." Şeklinde ifade etmiştir.
Felsefenin değerine ilişkin fikirlerini beyan eden düşünürlerden biri de İngiliz filozof Mill'dir. Ona göre,
‘düşünen ve sorgulayan insan diğerinin bildiği tüm hazlara aşinadır, ancak yalnız doğal hazlarla
yaşayan insan felsefi bir dünyası olanın deneyimlediği mutluluğu bilemez.' Belki de felsefenin değeri
insana merak etme, sorgulama ve eleştirme alışkanlığı edindirdiği için, belki de Russell'in ifade ettiği
gibi felsefe, insanı adetlerin ve alışkanlıkların tiranlığından kurtardığı için yararlıdır ve değerlidir.
Kısaca özetlersek felsefenin işlevlerini kısaca şöyle sıralayabiliriz:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
Kişiyi önyargılardan uzak tutar.
Aklın önemini kavratır.
İnsanları bilinçli yapar.
Hayatla ilgili farklı görüşler ortaya koyarak farklı bakış açıları kazandırır.
Gerçekleri öğrenme ve anlama ihtiyacımızı karşılar.
Sağlıklı düşünme yollarını öğretir.
Bilimlere yol gösterir.
İnsanlarda merak ve kuşku uyandırır.
Bireyin yaşamını anlamlı ve değerli kılar.
Demokrasinin yerleşmesine, gelişmesine ve işleyişine katkıda bulur.
İnsanlara bağnaz olmamayı ve önyargısız olmayı öğretir.
12. İnsanlara düşündüğü gibi yaşama olanğı sunar.
Felsefi düşüncenin nitelikleri
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
Felsefe bir düşünce etkinlidir. Soru sorabilme yeteneğine dayanır.
Felsefe sürekli soru sorma faaliyetidir. Sorular cevaplardan daha önemlidir. Herhangi bir konu
hakkında sürekli soru sorar. Sorular genelde hep aynı kalmakta ancak cevaplar filozoflara ve
dönemlere göre değişir.
Eleştirici ve sorgulayıcı bir düşüncedir. Kendisine konu ettiği herşeyi eleştiri süzgecinden geçirir.
Akla dayanan bir düşüncedir. Felsefi düşünce aklın ürünü önermelerden oluşur. Bu önermeleri
doğrulama ve yanlışlama olanağı yoktur.
Refleksif bir düşüncedir. Bu düşünce her yönüyle sorgulananı, sorgulamanın kendisini veya
sorgulananın sonucunu da sorgular. Bu çift yönlü düşünme tavrı felsefi bir yöntemdir. Düşüncenin
kendi üzerine tekrar yönelmesi durumuna refleksif düşünme denir.
Felsefi düşünce özneldir. Her felsefi sistem o düşünceyi ortaya atan filozofun kişisel yaratıcılığına
dayanır ve kişisel bir karakter taşır.
Evrensel bir düşüncedir. felsefenin öznel olması onun evrensel bir niteliğe sahip olmadığı
anlamına gelmez. Çünkü insan ve insan yaşantışıyla ilgili her şey felsefenin inceleme konusu
olabilir. Ele aldığı konular itibarıyla evrensel bir nitelik taşır.
Felsefe, temellendirmeye dayalı bir düşüncedir. Temellendirme, ortaya atılan bir görüş ya da
ileri sürülen sav için bir dayanak göstermek anlamına gelir. Felsefi düşüncenin temellendirilmesi
ortaya atılan düşüncenin akla ve mantığa uygun gerekçelere dayandırılmasıdır.
Felsefe hem olanı hemde olması gerkeni inceler.
Felsefenin Diğer Alanlarla İlişkisi
a. Bilim ve Felsefe:
Felsefe ve bilim var olduklarından bu yana hep iç içe yaşamışlardır. Felsefe, bilimsel araştırmalar
doğrultu-sunda zenginleşerek yeni sorunlarla uğraşmıştır. Bilim ise felsefi görüşlerle bir amaç ve yön
kazanmıştır. Ayrıca, felsefenin eleştirisiyle ve sınıflandırmasıyla disiplinler arası bağ kurar. Bununla
beraber, ikisi arasındaki farklılık-ları ve benzerlikleri de bilmek gerekir.
Benzer Yönleri:
- Anlama ve bilme merakından doğmuşlardır,
- Mantığa ve akla dayanırlar, sistemli ve düzenlidirler,
- Doğru olma iddiasındadırlar,
- Eleştirel bir tutum ortaya koyarlar,
- Evrenseldirler.
Farklı Yönleri:
- Bilim test edilebilir, gözlenebilir tek tek olgu ve olayları ele alır, felsefe ise genel olgularla uğraşır.
- Bilimde ölçme olduğu için bir teknoloji kurulabilir, ancak felsefenin teknolojisi yoktur.
- Bilimin sonuçları belli bir kesinlik ifade edebilir, felsefenin ise kesinliği yoktur.
- Bilimde genellikle objektiflik (nesnellik) söz konusudur, felsefede ise sübjektiflik (öznellik).
- Bilim sebep-sonuç ilişkisiyle uğraşır ve "nasıl ?" sorusunu sorar, felsefe ise konusu olan şeylerin ne olduklarını (mahiyetlerini) ve anlamlarını inceler.
- Bilim dış olaylara yönelirken, felsefe olaylarda içe (zihne) yönelir.
- Bilimler parçacı bir yaklaşıma sahiptir (özelleştiricidir), felsefe ise bütünleştiricidir.
- Bilimsel bilgi genel-geçer bir bilgidir, felsefi bilgi ise genel-geçer değildir.
b. Din ve Felsefe:
Birbirleriyle yakın ilişki içinde olan iki disiplindir. Felsefe antik Yunan'da dini inançların eleştirilmesiyle
başlamıştır. Dini eleştirerek kendini var eden felsefe orta çağda din ile iç içe girmiş, dinsel inançları
temellendirmek için kullanılmıştır. Günümüzde bu iki disiplinin yakın ilişkisinden dinin temel kavramlarını
ele
alıp inceleyen, dinsel ilkeleri temellendirmeye çalışılan din felsefesi adlı bir disiplin ortaya çıkmıştır.
Benzer Yönleri: Felsefenin konusu içine giren bazı sorunlar dinin de konuları arasında yer alır. Felsefe;
evreni ve insanı tanımaya çalışırken "Evren nasıl oluşmuştur?" ve "insanın varlık amacı nedir?" vb. soruları
sorar. bu soruları ilahi dinler de sorup ve cevaplar.
Felsefe ile din arasında, yöneldikleri amaç bakımından bir benzerlik vardır. Her ikisi de varlık ve değer
bakımından en temel olanı bulmaya çalışır. Evreni ve insanı anlama ve açıklama çabası içindedirler.
Farklı Yönleri:Felsefe ile din arasında kaynakları ve yöntemleri bakımından farklılıklar vardır.
Dinde ortaya konan bilgiler vahiy yoluyla Tanrı elçileri vasıtasıyla iletilir. Felsefede ise doğrulara akıl ve
akıl yürütme yoluyla ulaşılır. Din kaynağı bakımından ilahi, felsefe ise insan ürünüdür. Yine din değişmeye
kapalıdır. Kuşkuya yer yoktur. Temel kural ve emirlere iman gerekir. Felsefe ise akıl yürütmeye dayalıdır.
Soru sorar, şüphe eder, eleştiriye açıktır. bu sayede sürekli yeni bilgiler ortaya koyar ve değişir.
c. Sanat ve Felsefe:
Benzer Yönleri: Felsefe ve sanatın amaç ve yönelileri bakımından benzerlikleri vardır. Her ikisi de doğayı
ve insanı konu edinir. ınsanı anlamaya, yorumlamaya çalışır.
Hem felsefe hem de sanat yöneldikleri varlığı yansıtır ve onu yorumlarlar. Bu yüzden her ikisinde de
yaratıcılık söz konusudur. Her ikisi de özneldir.
Farklı Yönleri: Felsefe, hakikate ulaşmayı ister. Sanatın ulaşmak istediği amaç "güzel"dir. Felsefe daha
çok insanın eleştirel tavrını, düşünme yöntemlerini geliştirir. Oysa sanat insandaki güzellik ve beğeni
duygusunu geliştirir.
Felsefe akla ve akıl yürütme gücüne dayanırken sanat sezgiye, duyguya ve hayal gücüne dayanır.
Felsefe ve Yaşam ilişkisi
Felsefe bir düşünme faaliyetidir. insana özgü olan düşünmenin yaşamımıza katkısı oldukça büyüktür.
Felsefi tavır hayatı ve hayata dair herşeyi sorgulamayı, eleştirmeyi ve hakikatı aramayı gerektirmektedir.
bu tavır filozofları diğer insanlardan farklı kılar. Sokrates'in de ifade ettiği gibi sorgulanmayan hayat
yaşamaya değmez. insanın merakını giderme, insanın evreni ve yaşamın anlamını sorgulamaya ihtiyaç
duyar.
Sağlıklı her insan hiç düşünmeden yaşaya bilir mi?
"Bütün insanlar doğaları gereği bilmek ister" Aristoteles
Felsefede tutarlılığın önemi
Filozofların oluşturdukları felsefi sistemlerin günümüze kadar önemini yitirmemesi ve varlığını sürdürmesinin en
önemli nedeni şüphesiz kendi içinde tutarlı olmasına bağlanabilir. Bir filozofun oluşturduğu felsefi sistemin diğer
filozofların felsefi sistemlerinden daha doğru ya da yanlış olduğu söylenemez. Çünkü felsefi sistemlerin sonuçları
bilimde olduğu gibi deneylenemez ve olgusal olarak test edilmesi mümkün değildir. Örneğin Platon’un idealar
öğretisi, kant’ın bilgi anlayışı vb. doğrulukları ya da yanlışlıkları söz konusu edilmeden tutarlılığına dikkat edilir.
Tutarlılık ile doğruluğu birbiriyle karıştırmamak gerekir. Tutarlılık, düşüncelerin ortak ilkeleriyle birbirine
bağlanması, bütünü oluşturan parçaların öğeleri arasında bağlantı ve uyumun olması durumuna denir. Doğruluk
ise bir düşüncenin, önermenin ya da iddianın, gerçeklikle uyuşmasıdır. Buna göre bir önermenin işaret etiği,
kendisine karşılık gelen şey, var olduğu takdirde doğrudur. Örneğin “limon sarıdır” cümlesi limonun sarı olduğu
gözlemlenmişse ve sarf edilen yargı ile çakışma varsa doğrudur.
Bilgi Felsefesi
Bu ünitede bilgi türleri, bilgiye felsefi açıdan bakış, doğruluk-gerçeklik arasındaki fark, doğrulukyanlışlık arasındaki fark, tutarlılık-tutarsızlık, doğru bilginin mümkün olup olmadığı, bilginin doğruluk
ölçütleri, bilginin insan yaşamındaki önemi değerlendirilmiştir.
Bilgi, suje ile obje arasındaki ilişkiden doğan ürüne denir. Burada suje= özne, bilen yani insandır.
Obje= nesne ise bilinen yani varlıktır. Buna göre insanın, varlığı tanıma, anlama ve bilme çabası
sonucu ortaya çıkan ürüne bilgi denir.
Bilgi elde etme insana özgüdür. İnsan dış varlığa yönelir, onlardan gelen algıyı düşünme yoluyla bilgiye
dönüştürür. Düşünme insanın zihin analında, objelerin bırakmış olduğu izler üzerinde sürdürdüğü bir
etkinliktir.
İnsan zihninde bilginin oluşmasını sağlayan obje ile suje arasındaki ilişkiyi kuran bağlara "bilgi akt"ları
denir. Başlıca bilgi aktlerı: Algılama aktı, düşünme aktı, anlama aktı ve açıklama aktı.
Bilgi Türleri:
Bilgi, araştıranın tutumuna, kullandığı yönteme, konunun niteliğine göre değişik adlar alır. Bunlar:
"Gündelik bilgi, dini bilgi, teknik bilgi, Sanat bilgisi, bilimsel bilgi ve felsefi bilgi.
a) Gündelik Bilgi (Empirik bilgi)
İnsanın, günlük yaşamında karşılaştığı problemin çözümüne ilişkin denemelerden, problemin
çözümüne ilişkin birkaç denemeden genellemelere ulaşması şeklinde ortaya çıkan bilgidir.
Örneğin, kekik suyunun mide ağrısına iyi geldiği, papatya suyunun öksürüğe iyi geldiği şeklindeki
bilgiler.
Özellikleri:
-Özeldir. Kişinin kendi deneyimleri olduğu için, diğer insanlar için geçerli olmayabilir.
- Genel geçerliği yoktur. Bir durum için geçerli olan, benzer durumlar için geçerli olmayabilir.
- Düzensizdir. Belli bir yöntem izlenmeden ulaşılan bilgilerdir.
b) Dini Bilgi:
Tanrının, insanlara peygamberler aracılığıyla ve vahiy yoluyla bazı emir ve yasaklar bildirmesi sonucu
ortaya çıkan bilgidir. Dini bilgi, kutsal olanla bunun karşısındaki insanın ve evrenin konumunu,
durumunu ve görevini belirleyen bir bilgidir.
Dini bilgide Tanrının bildirdiklerine kesin bir iman ile inanılır. Dini bilgi kaynağı bakımından İlahidir. Dini
bilgi eleştirilemez ve değiştirilemezdir.
c) Teknik Bilgi:
İnsanın günlük yaşamı kolaylaştırmak için bazı araç, gereçler yapması ile ilgili bilgidir. Teknik bilgide
temel amaç yarar sağlamaktır. İki türlü teknik bilgiden söz edilebilir.
1) Gündelik bilgiye dayalı teknik bilgi: İnsanın, pratik olarak işleri kolaylaştırmak amacıyla gündelik
deneyimlerine dayalı olarak ortaya konan teknik bilgidir. Örneğin, tulumba yapılması, el arabası yapımı
gibi.
2) Bilimsel bilgiye dayalı teknik bilgi: Bilimsel buluşlar, yasalar ya da ilkelerden yararlanılarak araç
gereç yapılmasıdır. Örneğin, uçak yapımı, otomobil yapımı, röntgen cihazı yapımı vb.
d) Sanat Bilgisi:
Sanatçının çevresindeki olaylar ya da varlık karşısındaki heyecanlarını, duygulanımlarını sanat
alanlarından birinde ifade etmesi sonucu ortaya çıkan bilgidir.
Sanat bilgisi, özne nesne ilişkisinde, özneye sıkı sıkıya bağlıdır. Sanatçı, bilgiyi sadece "kendine özgü"
olarak ortaya koyar. Örneğin, yeşil buğday tarlaları içindeki kırmızı lalelerin resmini yapan iki ressamın
yorumlamaları, algıları birbirinden farklı olacaktır.
e) Bilimsel Bilgi:
Bilimsel yöntem ve akıl yürütme yoluyla varlıklar hakkında edinilen bilgidir. Belli bir alanda yoğunlaşan
düzenli ve sistemli hale getirilmiş bu bilgiler, çeşitli bilim dallarını oluştururlar.
Bilimsel bilgiler, ele aldıkları konularına, kullandıkları yöntemlerine ve amaçlarına göre üç gruba ayrılır:
Formel bilimler, doğa bilimleri, insan bilimleri.
1) Formel Bilimler
Konusu duyularla kavranamayan, ancak zihinsel olarak varolduğu kabul edilen ilke ve sembollerin
oluşturduğu bilimlerdir. Bunlar mantık ve matematiktir.
Formel bilimler, genel olarak tümdengelim (dedüksiyon) yöntemini kullanır.
2) Doğa Bilimleri
Doğayı ve doğada yer alan varlıkları, doğada gerçekleşen olayları inceleyen bilimlerdir. Örneğin, fizik,
kimya, astronomi ve biyoloji gibi bilimlerdir.
Doğa bilimleri de genel olarak tümevarım yöntemini kullanırlar.
3) İnsan Bilimleri
İnsanla ilgili olayları, insanın değişik yönlerinin ve insanların bir arada yaşamalarından meydana gelen
olayları inceleyen bilimlerdir. Örneğin, psikoloji, sosyoloji, antropoloji, tarih, hukuk vb.
Bilimsel Bilginin Özellikleri:
a) Nesnellik: Bilimsel bilgi bireyden bireye değişmeyip herkes için aynı olan bilgidir.
b) Evrensellik: Bilim, herhangi bir milletin, ırkın, dinin malı değildir. Her milletten insanlar bilimsel
çalışma yapabilir. Örneğin, Amerikalı bir bilim adamının fizik alanındaki bir çalışmasını Japon bir bilim
adamı devam ettirebilir.
c) Akla dayalı olması: Bilimsel bilgi insan aklının bir ürünüdür. Akıl ve mantık ilkelerine uygundur.
d) Merak ve hayret: Bilim, insanın çevresindeki olayları veya varlıkları merak etmesi ve bunlar
karşısında duyduğu hayret sonucu ortaya çıkmıştır.
e) Birikimli olarak ilerleme: İlk bilimsel çalışmalardan günümüze kadar bilimsel bilgiler birikerek
gelmiştir. Ancak her defasında biraz daha ileriye götürülerek ilerlemiştir.
Örneğin, ilk astronomi gök sistemi olan Batlamyus sisteminde yer merkezde, güneş, ay ve diğer
gezegenler onun etrafında dairesel olarak hareket ederler. Daha sonra Kopernik yerin merkezde
olamayacağını, ancak güneşin merkezde olabileceğini, yaptığı çalışmalarla ortaya koymuştur. Kepler de
yörüngenin dairesel olamayacağını; gezeğenlerin, odaklarından birinde güneş bulunan elips yörünge
çizdiklerini ortaya koymuştur. Bu şekilde astronomi sistemleri ile ilgili bilgilerde ilerleme olmuştur.
Burada ilerleme, olaylar hakkında elde edilen bilginin nesnel gerçekliğine en uygun hale gelmesidir.
f) Olgusallık: Bilimsel bilgi, yargıları doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilir olayları dile getirir.
Ayrıca bilim olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkilerini inceleyerek yasalara ulaşmaya çalışır.
f- Felsefe Bilgisi:
Felsefi düşünce yoluyla gelen geçer ve kesinlikten uzak, ama önyargısız, iyi temellendirilmiş güvenli ve
tutarlı bilgilerden oluşan bilgiye felsefe bilgisi denir.
Felsefe Bilgisinin Özellikleri
Felsefenin ve dolayısıyla felsefe bilgisinin ne olduğunu daha iyi anlamak için şu özelliklerin bilinmesi
uygun olacaktır.
a) Felsefe sürekli soru sorma faaliyetidir. Felsefe ele aldığı konular üzerine sorular sorar. Sürekli
araştırmaya dayanan eleştirili bir tutumun sonucu olarak ortaya çıkar. Felsefe problemleri bir defa
çözüldüler mi felsefe olmaktan çıkar. Bunlar bilimin konusu haline gelir. bir filozofun dediği gibi:
"Felsefe çözülmemiş problemlerin disiplinidir."
b) Felsefe bilgi üstüne bilgi faaliyetidir. Buna göre felsefe, kendi dışındaki bilgi dallarının ortaya
koyduğu verileri de sorgular, eleştirir, yorumlar. Örneğin bilime dayanarak yapılan bilim felsefesi ya da
sanat verilerine dayanarak yapılan sanat felsefesi gibi.
c) Felsefi bir sistemin doğruluğu ya da yanlışlığı araştırma konusu yapılamaz. Ancak kendi içinde tutarlı
olup olmadığına, çelişkili yargılarda bulunup bulunmadığına bakılır.
d) Felsefe bilgisi insan, varlık, bilgi ve değer hakkında oluşturulan sistemli ve düzenli bir bilgidir.
Filozof, ele aldığı konuları mantık ilkelerine son derece uygun, düzenli olarak inceler.
e) Felsefe bilgisi yığılan, birikimsel bir bilgidir. Buna göre filozofların akıl yürütme ile ulaştığı sonuçlar
üst üste birikerek bir bütün oluşturur.
f) Felsefe bilgisi aklı temel alan bir soruşturma ve genel araştırmanın sonucu olan bir bilgidir.
g) Felsefe bilgisi birleştirici ve bütünleştiricidir. O varlığı ve yaşamı bir bütün olarak ele alır.
h) Felsefe diğer bilimlerde olduğu gibi ilerleme özelliğine sahip değildir. Felsefe tarihinde, sonra gelen
filozof, önce gelen düşünürleri aşmış, onların çözemediği problemleri çözüme kavuşturmuş değildir.
ı) Felsefe bilgisi, doğruluğu açıkça saptanabilen bir bilgi değildir. Felsefe, bir konu hakkında filozofun
düşüncelerini içeren bilgiler şeklindedir. Dolayısıyla doğruluğunu ispatlamak gibi bir durum söz konusu
değildir.
i) Felsefe bilgisi, filozofun kişiliğini yansıtan bilgiler ortaya koyar. Felsefede bilimlerde olduğu gibi
objeye bağlı kalan bir objektiflik yoktur.
j) Filozofun içinde yaşadığı toplumsal koşullar onun felsefesini etkiler. Filozof da sosyalleşmiş bir varlık
olarak toplumun özelliklerinden etkilenir.
k) Ayrıca filozof içinde yaşadığı toplumu da etkiler. Filozoflar düşünceleriyle toplumsal koşulların
değişmesinde de önemli rol oynayabilir.
l) Felsefe bilgisi evrenseldir, çünkü insan yaşantısına giren her şey felsefe konusu olabilir.
Bilgi felsefesi (Epistemoloji)
Bilgi felsefesi bilgiyi genel olarak ele alan bilgi ile ilgili problemleri araştıran felsefe disiplinidir. Konusu
bilginin ne olduğu, kaynağı, değeri, olanakları ve sınırlarıdır. Kısacası bilgiyi analiz eden ve eleştiren
felsefe dalıdır. İlkçağda bilgi problemini ele alan Parmenides'tir. Bilgi kuramı Ortaçağda da değişik
biçimlerde tartışılmıştır.Ancak Bilgi kuramı ilk kez Yeniçağda ayrı bir disiplin haline gelmiştir.
Bilgi Kuramının Temel Kavramları:
Gerçeklik: İnsanın zihninden (bilincinden) bağımsız olarak belirli bir zaman ve mekânda var olan her
şeydir. En genel anlamı içinde dış dünyada nesnel bir var oluşa sahip olan varlıklardır. Var olanların
tümüdür.
Doğruluk(hakikat):bilgisi edinilen objeyle tam çakışmasıdır. Doğruluk bir önermenin (yargının)
gerçeklikteki nesne ve duruma tam uygunluğudur. Gerçeği yansıtan önerme doğru, yansıtmayan ise
yanlıştır.
Temellendirme: Sorulan bir soru ya da öne sürülen bir sav için dayanak, gerekçe, temel bulma işidir.
Örnek sorular
Etkinlik -1
1.
Felsefe kavramı, Yunanca ............................. kelimesinden gelir.
2.
Felsefede cevaplardan çok ….....................……önemlidir.
3.
Felsefeyle uğraşan her türden araştırmacıya .................................. adı verilmiştir.
4.
Gerçek anlamda felsefe MÖ 6 yy da ..............................'le başlamıştır.
5.
"Felsefe yapmak doğru düşünmektir." ........................................
6.
Bertrand Russell göre "felsefenin işlevi doğrudan değil, ............. olmaktadır." Şeklinde ifade etmiştir.
7.
Düşüncenin kendi üzerine tekrar yönelmesi durumuna ........................... düşünme denir.
8.
Felsefe, ..............................bir düşüncedir.
9.
Felsefe, ..............................................dayalı bir düşüncedir
10. Felsefe ........................................ bir düşüncedir
11. Felsefe .......................ve ................................ düşüncedir
12. Felsefe bir ...................................... etkinlidir.
13. Filozoflar bulunduğu ...................................... etkilenir hem de o ...................... etkiler.
14. Bilgiyi ve bilgeliği seven, ona ulaşmaya çalışan ve çaba gösteren kişi ................tur
15. Felsefi düşüncenin ortaya çıkması için .......................................... ortamı gereklidir.
Etkinlik -2
Parantez içine doğru ise ( D ), yanlış ise ( Y) yazınız.
1.
( ) Felsefe duygulara, sanat akla dayanır.
2.
( ) felsefenin sonuçları kesin, bilimin sonuçları varsayımlıdır.
3.
( ) Felsefe olaylara bakarken objektif bir gözle bakar.
4.
( ) Bilim ile felsefenin amacı aynıdır.
5.
( )felsefe bütüncül, bilim ise parçacıdır.
6.
( ) Felsefe ve dinin ortak bir problemi yoktur.
7.
( ) Felsefe, insanı insan yapan ve onu bir hiç olmaktan kurtaran anlamlandırma ve yorumlama çabasıdır.
8.
( ) Felsefe, bir bilim değil ancak tüm bilimler felsefeden doğmuştur.
Etkinlik -1 (Cevaplar)
1.
Philosophia
2.
Sorular
3.
Filozof
4.
Thales
5.
T. HOBBES
6.
Dolaylı
7.
Refleksif
8.
Evrensel
9.
Temellendirmeye
10.
Akla dayanan
11.
Eleştirici – sorgulayıcı
12.
Düşünce
13.
Çağdan – çağı
14.
Filozof
15.
Özgür düşünce
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
Felsefe nedir?
“Felsefe” sözcüğünün oluşumu ve anlamını kısaca açıklayınız?
Felsefi düşüncenin özelliklerini kısaca yazınız.
Felsefi soruların özellikleri nelerdir?
Felsefe neyi konu edinir? Kısaca açıklayınız?
Temellendirilmiş bir felsefi düşüncenin ne gibi özellikleri vardır?
Tutarsızlık türlerini yazarak kısaca açıklayınız?
Akıl yürütme kusurlarını yazınız.
İyi bir felsefe öğrencisi olmak için uymamız gereken en önemli ölçütler nelerdir?
“Dil düşüncenin aynasıdır.” Sözünü felsefe ve dil açısından kısaca açıklayınız.
Temel felsefe disiplinlerini yazınız.
Download