türk dış politikası v

advertisement
TÜRK DIŞ
POLİTİKASI V
Dönemin Dış Politikası
 Dönemin dış politikasında üç temel öğe
etkili oldu:
 Uluslar arası ortam (Küreselleşme)
 12 Eylül
 Özal
 Küreselleşme bütün ülkeleri uluslar arası
kapitalizmin kurallarına göre oynamaya
ve ona eklemlenmeye iterken ABD’nin
gücünü de artırıyordu.
 Türkiye bu dönemde ABD’nin “yeşil
kuşak “projesinden etkilendi.
 12 Eylülcülerin Türk-İslam Tezi ve Ilımlı
İslam Projesini sınıfta anlat ve tartış.
 SSCB’nin Afganistan’ı işgali Türkiye’nin
stratejik önemini artırmıştı.
 Balkanlarda sorunlu bir devlet daha
eklenmişti Yunanistan yanına:
Bulgaristan
 Ermeni milliyetçi örgütü ASALA’nın terör
eylemleri meydana geldi.
 Kürt Milliyetçi Örgütü PKK terör
eylemleri.
 12 Eylül döneminde artan baskılar, insan
hakları ihlalleri, demokratik ortamdan
uzaklaşılması Türkiye’yi Avrupa’dan da
uzaklaştırdı.
 Bu durum Türkiye’nin ABD’ye gittikçe
yanaşmasına neden oldu.
 Peki ABD bu insan hakları ihlallerini
sorgulamıyor mu? Açıkcası ABD demokrasidiktatörlük demeden kendi ulusal çıkarlarına ne
uyuyorsa onu destekliyor.
 Özal, Türkiye ekonomisini hiçbir önlem
almadan dışarıya açarak bağımlı kıldı ve
bu yüzden dış politikayı da zayıflattı.
 Özal bir ülkeyle ticari ilişki kurulursa o
ülkeyle dış politika sorunlarının da
çözüleceğini düşündü (ama Yunanistan
ve Ortadoğu gibi kemikleşmiş sorunların
bu yolla çözülemeyeceğini gördü)
 Özal kimi zaman Dışişleri Bakanlarını devre dışı
bıraktı.
 Kimi zaman TDP’nın 75 yıldır denenmiş
çizgisinden saparak, kimi zamanda ciddi potlar
kırarak dış politikayı güç durumda bıraktı.
 Körfez Savaşı sırasındaki politikasını tartış.
Özal, Ortadoğu pastasından pay almak için
savaşa girilmesi gerektiğini savundu ve böylece
TDP’nın iki temel prensibinden biri olan
“statükoculuğa” ciddi darbe vurdu.
 Cumhurbaşkanı olduktan sonra da
(Akbulut) hükümeti döneminde dış
politikaya müdahalelerini sürdürdü.
 Dönemin önemli özelliği bir önceki
dönemin tersine yeniden ABD’ye teslim
bir tutum sergilendi. Halbuki bir önceki
dönemde ABD’ye direnme vardı, ilişkiler
sorgulanmaya başlanmıştı.
 Bu durum dış politikasında görülen diğer
bir unsur ilişkilerin “çeşitlendirilmesi”
oldu.
 Türkiye bu dönemde İslam ülkeleriyle de
ilişkilerini geliştirdi. Ticaret pazarını
çeşitlendirdi. Fakat bu durum,
Türkiye’nin özerk dış politikasından
değil, mecburiyetten doğdu.
 1970’lerin ortasından itibaren petrol fiyatlarının
sürekli tırmanması ve dış kaynak bulmada artan
zorluklar, Türkiye’yi petrol üreten ülkelerle ikili
ticaretiş geliştirmeye sevk etti.
 Ayrıca 1974 Kıbrıs çıkartması sonrası ABD’nin
silah ambargosu uygulaması nedeniyle
Türkiye’nin savunma araç ve gereçlerini başka
ülkelerden temin yoluna gitmesi de bu dönemde
İslam ülkeleriyle ilişkilerin gelişmesinin diğer bir
nedeni.
 Ayrıca yeni pazara ihtiyaç duyulması da İslam
ülkeleriyle ilişkilerin gelişmesine neden olan
etkenler. (24 Ocak kararlarından bahset, bu
kararlar neticesinde TL’nin değerinin
düşürülmesi ve ihracatın özendirilmesi, yeni
Pazar ihtiyacı)
 12 Eylül’ün getirdiği yalnızlık ve Türk-İslam
sentezi de bu ülkelerle ilişki kurulmasının diğer
bir nedeni olarak gösterilebilir.
 Bu dönemin önemli gelişmelerinden biri
de Ermeni sorununda silah bırakılması
onun yerine çok daha etkili olacak olan
Ermeni tasarısı.
 Kürt Sorunu ise tam tersine daha çok
silaha başvurdu.
Dönemin genel değerlendirmesi
be çıkarılacak dersler:
 Rejim içeride kendi insanını tahripo edince




dışarıda da saygınlık yitirir.
Türk-İslam Sentezi Türkiye-Avrupa ilişkilerini
zedeler.
Dışişleri Bakanlığı devreden çıkarılarak ve
sadece ticareti artırarak tüm sorunlar
çözülemez.
TDP’nın geleneksel dış politikasından sapmak
bazen zarara getirir.
Dış Politikada ABD’ye bu kadar bağımlı hale
gelmek yine olumsuz sonuçlar doğurur.
 Sonuç olarak, 1980-90 dönemindeki dış
politka 1950-60 Menderes dönemine
benzer biçimde çok aktif, fakat çok riskli
ve ABD’ye ciddi ölçüde bağımlı olarak
gerçekleşti.
12 Eylül Darbesi ve Dış
Politika Anlayışı:
 1980-83 yılları arasına 12 ERylül dönemi
diyoruz.
 1961 Anayasası ve mevcut demokratik
kurum ve kurallar bir tarafa bırakıldı.
 Dış Politikayla ilgili tüm kararlar MGK
tarafından alındı. (yani Genelkurmay
Başkanı tarafından )
 12 Eylül döneminin dış politikası için
şunlar söylenebilir:
 Süreklilik (açıkla)
 Sonraki dönemleri etkileyecek önemli
kararlar alınmıştır (Rogers Planı gibi)
 1983-1990 (Özal’ın 7 yıllık başbakanlık
dönemi)
 1990-93 (Ölümüne kadar
Cumhurbaşkanlığı)
 ANAP’ın 7 yıllık iktidarı döneminde sekiz
dışişleri bakanı değişti. Bunların altısı
istifa etti. )Bunun üzerinde konuş)
 Özal’ın dışişlerini dışlayan tavrına örnek olarak
Yunansitan’la vizelerin kaldırılması olayı.
(Dışişleri Müsteşar yardımcısı Ercüment
Yavuzalp ile görüşmesini anlat)
 Dış politikada kırdığı potlara örnek olarak
Azerbaycan Şii mezhebinden bizimle ilgisi yok
demesi.
 Ayrıca Yunanlılarla o dönemde yaşanan
gerginliğin giderilmesi için dışişleri yerine iş
adamı Şarık Tara’nın aracılığıyla Yunan
Başbakanı Papandreu ile Davos
görüşmesinden bahset.
1980-90 Döneminde ABD ile
İlişkiler
 1980’li yıllarda ABD’nini iç politikasından
bahset:
 Reagan iktidari.
 Ekonomik sıkıntı.
 1979 zorlu yıl ABD için (Afganistan işgali,
İran İslam Cumhuriyeti)
 Bu ortamda Türkiye Ortadoğu bölgesine
komşuluğu kadar güçlü askeri kapasitesi
ile de dikkatleri üzerine çekti.
 Ilımlı İslam Projesi-Türk İslam Sentezi
 24 Ocak kararları tüm bunlar ABD politikalarıyla uyumlu.
 12 Eylül darbesinde gizli Amerikan eli var mı?
 Bu çok tartışılmıştır. ABD’nin 12 Eylül’ü dorudan
planladığı söylenemez ama dolaylı etkileri olduğu, en
azından darbeyi hazrılayan koşulların oluşmasını
sağladığı söylenebilir.
 ABD önceki iktidarla uzlaşamadı, istediklerini yaptıramadı
ilişkiler gerginleşti Johnson mektubu, haşhaş sorunu vs.)
şimdi istediklerini yapacak/yaptırabileceği bir iktidari
başta görmek istiyordu.
 Başkan Carter’a haber operadayken iletildi:
“Your boys have done it!”
 Rogers Planı: Türkiye’nin 1974 Kıbrıs
harekatına başlamasıyla birlikte NATO’nun
bunu önleyemediğini öne süren Yunanistan
ittifakın askeri kanadından çekilmişti ama
üyeliği devam ediyordu. Kenan Evren Rogers
Planı ile Yunanistan’ın NATO’nuun askeri
kanadına dönüşünü karşılıksız ve ödün
almadan onay verdi.
 Çevik Kuvvet: SSCB’yi çevreleme
politikasının askeri ayağı Çevik Kuvvet.
1980’de Florida’da 200.000 kişilik bir
Çevik Kuvvet üssü oluşturuldu. Ortadoğu
ve Kafkasya’ya yakın bölgelerde de yeni
üsler arayışındaydı. Ayrıca teçhizat
depolama ve lojistik destek sağlama
amaçlı tesisler kurulmasını
mevcutlarında modernize edilmesini
talep ediyordu.
 Demirel daha önce olumsuz bakmıştı.
Şimdi Kenan Evren’in de çekinceleri var.
İçerideki sol kesimin tepkisinden
çekiniyor, ayrıca Çevik Kuvvetin ne tür
misyonlar üstleneceğini bilmiyor ve
Ortadoğu’yla gerçekleştirilen ekonomik
yakınlaşmanın bozulacağından
endişeleniyor.
 Ancak sonuçta onaylıyor.
 1982 Mutabakat Muhtırası
 Bu çerçevede Türkiye’de 10 havaalanının
modernize edilmesi ve Muş ve Batman’da 2
yeni havalananının inşa edilmesini
öngörüyordu.
 Uzun menzilli bombardıman uçaklarıyla kargo
uçaklarının iniş kalkışına olanak sağlayacak
şekilde hazırlanan bu havaalanları ABD’nin
Basra Körfezine ulaşmasını çok
kolaylaştıracaktı ve SSCB’ye karşı büyük
avantaj elde edecekti.
 Özal döneminde Türkiye-ABD
ilişkilerinde “altın yıllar”.
1980-90 arası AT’yle ilişkiler
 12 Eylül darbesinin Avrupadaki yansımaları ilk
başta olumsuz olmadı. En nihayetinde ABD,
NATO olumsuz bir tutum göstermemişti.
 Darbeyi yapan Silahlı Kuvvetler için Batı’nın
tanıması önemliydi.Çünkü darbenin uluslar
arası alanda tanınması için Batı tarafından
desteklenmesi gerekiyordu. Ayrıca darbe
hükümetinin de ekonomik olarak Batı’dan
gelecek yardımlara ihtiyacı vardı.
 Zaten darbenin hemen ertesinde yapılan
açıklamada Avrupa ile ilişkiler aynen devam
edeceği, yapılan anlaşmalara sadık kalınacağı
vurgulanıyordu.
 Silahlı Kuvvetleri Batı konusunda bu kadar
hassas kılan diğer bir etkende Yunanistan’dı.
 Yunanistan’da Albaylar cuntası sona erdikten
sonrta hızla demokratikleşme çabaları başlamı
ve Yunanistan 1979’da imzaladığı katılım
anlaşması ile Türkiye’nin önüne geçmişti.
 Bu dönemde AT içinde Türkiye’ye yönelik iki
farklı görüş hakimdi:
 1. grup: Fransa, Hollanda, Danimarka vs. Darbe
nedeniyle Türkiye ile ilişkilerin askıya alınması
gerektiğini savunuyorlardı.
 2. grup: Almanya, İngiltere vs. Askerin darbe
yapma nedeni zaten demokratik kurumların
işleyemez hale gelmesindendir. Dolayısıyla
ilişkilerin devam etmesi gerekir görüşündelerdi.
 Sonuçta 2. grubun görüşü hakim oldu. AT
Türkiye’yi izledi.
 1 Ocak 1981’de Yunanistan AT’ye tam
üye oldu.
 Bu Türkiye’yi nasıl etkiledi?
 Psikolojik olarak geri kalmış hissetti.
,
 Şimdi yapılacak iki şey vardı:
Download