4 mevsim terleten sorun!

advertisement
BASIN BÜLTENİ
16 HAZİRAN 2015
El sıkışmak, yazı yazmak kabusunuz olmasın
4 MEVSİM TERLETEN SORUN!
Terleme hepimizin vücudundaki ısıyı belli bir ayarda tutmak için meydana gelen fizyolojik bir
olay. Ancak bazı kişiler bu son derece doğal durumu o kadar kötü yaşıyor ki, sosyal hayatta
ne yapacağını şaşırıyor. Toplantıda insanlarla el sıkışmaya çekiniyor, kız arkadaşının elini
tutamıyor, öğrenciyse sınavda ellerinin terlemesinden yazı yazamıyor. Toplumda her 100
kişiden birinde ortaya çıkan “Aşırı Terleme” sorununun yılda 4 mevsim görüldüğünü belirten
Acıbadem Atakent Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Ahmet Demirkaya,
terlemenin derecesinin kişiden kişiye değiştiğini, eli hafif nemli olanların yanı sıra, elinden ter
damlayanların da olduğunu söylüyor.
Sosyal hayatta ciddi sorunlara yol açan aşırı terlemenin iş hayatında büyük zorluklar
yarattığına değinen Dr. Ahmet Demirkaya, “Bankacısınız karşınızda müşteriniz var, elini
sıkamıyorsunuz, kışın eldivenle, yazın elinizde mendille dolaşmak zorunda kalıyorsunuz. Eğer
o gün ekstra stresli bir durumunuz varsa terlemeniz daha da artıyor. Öğrencisiniz sınava
gireceksiniz, ellerinizde ter damladığı için sınav kağıdınız ıslanıyor. Vücuttaki sempatik sinirler
aktif hale geldiğinden aşırı terlemeyle gün boyu sorun yaşıyorsunuz” diyor. Aşırı terleme
sorununun sadece yaz mevsimiyle ilgili olmadığını, yılın 4 mevsiminde aynı şekilde soruna yol
açtığını ifade eden Dr. Ahmet Demirkaya, bu kişilerin elleri ve terleri kurusa da, vücudun
yeniden terlediğini, kısır döngünün müdahale edilmediği takdirde hayat boyu devam ettiğini
söylüyor.
Ameliyatla vücuttaki terleme duruyor
Aşırı terleme yaşayan kişilerin günlük hayat konforlarını bozduğu için bu sorundan kurtulmaya
çalıştıklarını, bu amaçla da çeşitli tedavilerle ilgili araştırma yaptıklarını anlatan Dr. Ahmet
Demirkaya, günümüzde aşırı terlemenin tedavisinde aşırı terlemeye yönelik kremler,
iyontoforez, bazı solüsyonlar, botoks tedavisi gibi yöntemlerin bulunduğunu, ancak bunların
geçici sonuçlar verdiğini söylüyor. Aşırı terlemenin tedavisinde kalıcı bir çözüm için cerrahi
yöntemin uygulanması gerektiğini belirten Dr. Ahmet Demirkaya, cerrahi tedavinin nasıl
uygulandığı hakkında şu bilgileri veriyor:
“Vücutta hangi bölge terliyorsa, o bölgede bulunan sempatik sinirler buna yol açıyor. Aşırı
terleyen kişinin omurgasıyla kaburgaların birleştiği yerde ve kaburga kemiklerinin altında sağlı
sollu yer alan küçük sinirler, terleme sırasında aktive oluyor. Biz kapalı yöntemle koltuk
altındaki kıl çizgisinden içeri girerek, sempatik sinirlerden ter bezlerine sinyal gitmemesi için
onları bloke ediyoruz. Genel anestezi uyguluyoruz, hasta oturur pozisyonda ve kollari iki
yanına açık oluyor, koltuk altından yaklaşık 1,5-2 cm'lik port ve kamerayla içeri giriyoruz.
Sempatik sinirleri kesiyoruz. Ameliyat yaklaşık 10 dakika sürüyor, hasta ayın gün evine
gidebiliyor.”
Aşırı terlemenin tedavisinde botoksun da kullanıldığını, ancak botoksun etkisinin 6-8 ay
sürdüğünü, bu süre geçtikten sonra yeniden yapılmasının gerekli olduğunu vurgulayan Dr.
Ahmet Demirkaya, tekrar gerektirdiğinden dolayı bu yöntemin geçici bir çözüm sağladığını,
ameliyatı tercih etmeyen hastalar için söz konusu olabildiğini belirtiyor. Aşırı terleme
sorununun daha çok 20-25'li yaşlarda daha fazla görüldüğünü, bunda günlük hayatta
yaşanan streslerin de etkili olduğunu anlatan Dr. Demirkaya, 40 yaş civarında aşırı terleme
nedeniyle daha az sorun yaşandığını ifade ediyor. İnsanların yaşları ilerledikçe streslerini
daha kolay kontrol edebildiklerine değinen Dr. Ahmet Demirkaya, günlük stresin kontrolüyle
birlikte şikayetlerin de azaldığını söylüyor.
Aşırı terleme menopozdaki terlemeyle karışıyor mu?
Menopoz döneminde yaşanan terleme sorununa nasıl yaklaştıklarını anlatan Dr. Ahmet
Demirkaya şu bilgileri veriyor: “Menopozdan sonra aşırı terleme sorunu geçiyor mu geçmiyor
mu ona bakılıyor. Yaşam kalitesini bozduğunu düşünüyorsa ona göre tedavi veriliyor. Aşırı
terleme yaşayanların zor bir hayatları oluyor, yanlarında hep yedek çamaşır, tişört taşımak
zorunda kalıyor, terleme nedeniyle vücutta ter kokusu da oluşuyor. Parfüm ya da deodorant
kullanmak da fayda etmiyor. Aşırı terleme menopozla ilgili tedavilerin verilmesiyle birlikte
kesiliyorsa sorun kalmıyor. Ancak bu tedavilere rağmen devam ediyorsa hastaya uygun bir
tedavi seçeneği sunuluyor. Uygulanan cerrahi tedavi sonucunda hastaların, adeta çeşmenin
kapatılmasına benzer şekilde terlemelerinin yoğunluğunun azaldığını anlattıklarını
söyleyebiliriz. Bazı hastalarda ise refleks terleme dediğimiz, sırt, bel ve göbekte terleme
artabiliyor. Ancak hastalar, el, yüz ve koltuk altı terlemesinden kurtulduklarından dolayı bu
sorunu önemsemediklerini ifade ediyor.”
Basın İletişimi İçin:
Funda ÇATAR / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 29 60 / 0533 256 03 04 / [email protected]
Aslı TEKÖZ KAHRAMAN / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 501 11 45 / [email protected]
Duygu YILMAZ / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 773 67 11 / [email protected]
Sezen MUTLU / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 96 93 / 0539 584 86 54 / [email protected]
Download