Kişilik Bozuklukları

advertisement
Kişilik Bozuklukları
Kişilik(karakter);bir insanın kendine özgü olan genel
psikolojik özellikleri,onun genel yaşam biçimini
oluşturan ve huy haline getirmiş olduğu,bilinçli ya da
bilinçdışı bütün düşünce ve davranış kalıplarıdır.
Olumlu ya da olumsuz bir insanın kişilik özellikleri
onun benliğinin bir parçası sayılır.
Genel özellikleri

Sürekli olması gerekir,

Kişilik bozukluğunda görülen özellikler, hastanın içinde
yaşadığı kültürün beklentilerinden belirgin biçimde farklıdır,
hastada sıkıntı yaratır, sosyal. mesleki ya da diğer işlev
alanlarında bozulmaya yol açarlar.

Patolojik karakter hatları esneklik göstermez,

Bu özellikler belirli bir sınır ya da durumla sınırlı olmamalıdır,

Uyumsuz kişilik özellikleri genellikle bir ömür boyu fazla
değişmeden varlığını devam ettirir.

Patolojik olarak nitelendirdiğimiz kişilik özellikleri hasta
tarafından genellikle normal olarak algılanır, ego-sintonik yani
benliğe uyumludur. Diğer ruhsal bozukluklarda bu semptomlar
ego- distoniktir.

Hasta kişilik
başaramaz.

Patolojik karakter özellikleri genelde alloplastiktir. Yani
çatışmalarını başka insanları etkileyen eylemlerle dile getirirler.
Çevreyi kendilerine uydurmaya çalışırlar. Diğer ruhsal
bozukluklarda otoplastiktir, çatışmalarını kendilerini rahatsız
eden semptomlarla dile getirirler.
özelliklerini
beğenmese
de
değiştirmeyi
A Kümesi Kişilik Bozuklukları



Paranoid KB
Şizoid KB
Şizotipal KB
B Kümesi Kişilik Bozukluğu




Antisosyal KB
Sınırda KB
Histirionik KB
Narsistik KB
C Kümesi Kişilik Bozuklukları



Çekingen KB
Bağımlı KB
Obsesif- Kompulsif KB
Başka Bir Sağlık Durumuna Bağlı Kişilik
Değişikliği
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Her şeyden kuşkulanan aslı
yokken
başkalarının kendinden
yararlanacağı, kendisini kullanacağı
ve kötülük edeceği beklentisi içinde
olan insandır.




Alıngandır,
masum
hareketlerin,
gelişigüzel
söylenmiş sözlerin ardında kendisine yönelik bir ima,
alay ya da tehdit sezer,
Kötülük beklentisi yüzünden sürekli tetiktedir,
Referans fikirleri vardır,
Güvensizliği yüzünden genelde kendi yakınlarına
karşı suçlayıcı ve saldırgan olabilir,
Kıskanç, aşırı gururlu ve kincidir,
 Eleştiriye
gelemez, Kusurlu olduklarında bunları
kabullenmezler. Daima objektif ve mantıklı olmakla
övünürler. Aslında mantıksızdırlar ve rasyonalizasyonu
sık kullanırlar.
 Duygusal bakımdan soğuk, katıdırlar, şaka kaldırmaz ve
yapmazlar.
**Ağır
stres
karşısında
kısa
psikotik
dönemler
yaşayabilirler.

Nedenleri :
Psikodinamik görüşe göre kuşkucu tutum ve düşünce,
hastanın iç dünyasının açığa çıkması korkusundan ve
incinme korkusundan kaynaklandığı şeklindedir.
Tedavi: Terapötik yaklaşımda hastaya açık ve dürüst
yaklaşılarak güveni kazanılmaya çalışılmalıdır. Düşük
doz nöroleptik tedavisi de denenmektedir.
Şizoid Kişilik Bozukluğu







İnsanlarla ilişkiye girmekten kaçınan ve yalnızlığı seven
insanlardır.
İnsanlara karşı soğuk ve uzaktırlar. Övgü ve eleştirilere
kayıtsızdırlar.
Duygusal küntlük önemli bir özelliktir. Dışardan amaçları
belirsiz, davranışlarında kararsız,
dalgın ve kendi
hallerinde insanlar olarak görülür.
Cinsel ilişkiye girmekte isteksizdirler.
Evlendiklerinde eş ve çocuklarına beklenen duygusal
yakınlığı gösteremezler.
Zamanının önemli bir bölümünü hayal kurarak
geçirebilirler. Yalnız yapılan işleri seçmeye çalışırlar.
Ağır stres karşısında
psikotik kısa dönemler
yaşayabilirler.
Nedenleri:
Genetik geçiş eğilimi vardır. Psikodinamik açıdan
erken dönemlerde anne yokluğu ya da yetersizliği
sonucu,
obje
ilişkilerinin
normal
gelişim
basamaklarına erişememesinin, şizoid kişiliğe yol
açtığı ileri sürülmüştür.
Tedavi:
Düşük dozda nöroleptikler kısa bir süre denenir.
Destekleyici
tutumlar
ve
topluma
girmeyi
ödüllendiren davranışçı teknikler önerilebilir.
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Bilişsel ve algısal çarpıklıklar, sosyal ve kişilerarası
ilişkilerde yetersizlikler ve davranış gariplikleri ile belirli
bir bozukluktur. Düşünce gariplikleri arasında, referans
fikirler, tamamen hastaya özgü acayip batıl inançlar,
telapati ya da altıncı hisse sahip olduğunu düşünme
vb. olabilir.
Olağandışı düşünceler arsında kuşkuculuk,
güvensizlik ve alınganlık görülebilir. Garip yandan akıl
yürütme sık görülür.
Kilo vermek isteyen hasta bir kolu havada tv.
seyrediyordu. Alışılmadık algısal yaşantıları vardır.
İnsanlar sanki odundan yapılmışlar gibi. Bazıları
gerçek olmayan güç ve insanların varlığını hisseder.
Fakat bunlar sanrı boyutunda değildir.
Konuşması garip ne dediği anlaşılmaya aşırı soyut
ve dolaylı bir konuşma biçimi vardır. Pasaklılık,
özensizlik, uygunsuz giyim ve makyaj sık görülür.
Kendi kendine konuşma ve manyerizmler vardır. Aşırı
bir sosyal anksiyete de görülür.
Nedenleri:
Kalıtım önemli bir etkendir. Şizofrenide görülen bazı
biyolojik ve psikolojik bulgular ŞTKB’da da sıktır.
Tedavi :
Psikotik dönemler, anksiyeteya da disforik duygudurum
ortaya çıktığında hekime başvururlar. Psikoza benzeyen
özellikler görüldüğünde nöroleptiklerden yaralanırlar.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
15 yaşından önce başlayan yaygın bir antisosyal
davranış ve başka insanların haklarını çiğneme ile
belirli bir bozukluktur.
Bir toplumda ayıp, günah, suç, ya da ahlak dışı
sayılan davranışları tekrarlamaya eğilimlidir. Hasta bu
suçları aklına estiği gibi
ya da sonuçlarına
aldırmıyormuş gibi tekrar tekrar (dürtüsellik) işler.
Verilen cezalardan ders almaz.
Başkalarına karşı sorumluluk, sadakat ve dürüstlük
duygusu yoktur. Verdiği sözleri tutmaz durmadan yalan
söyler. Başkalarının iyi niyetinden yararlanır. Parasal
yükümlülüklerini yerine getirmez. Çalışmaz kolayca aldatır.
Aklına estiği gibi gezer.
Kendisinin ve başka insanların güvenliğini
düşünmez. Saldırganlık ve kolay öfkelenme gibi
özellikleri vardır. En çok ailesi ve çocukları zarar görür.
Ebeveynlik görevlerin yerine getirmez.
Yaptıkları yüzünden asla pişmanlık ve suçluluk
duymaz. Süperego yokluğu gibi düşünülmüştür. Ders
almaz, ceza vermenin etkisi olmaz. Alkol ya da
madde bağımlılığı sık gelişir.
Parafililer sık görülür. Kaza, intihar veya başkası
tarafında öldürülme olasılığı yüksektir. Yaş
ilerledikçe tablo da bir miktar sönme görülür.
Nedenleri:
Anne babasız büyümüş çocuklarda, sokakta yetiştirme
yurtlarında büyümüş ya da tutarlı bir ebeveyn eğitimi
görmemiş çocuklarda olasılık yüksektir. Baba da
alkolizm olması ailesel yüklülük belirgin etkenlerdir.
Tedavi:
Tedavi umudu en az olan kişilik bozukluğudur.
Borderline Kişilik Bozukluğu:
-Kimlik karmaşası, sonuçta tutarsız kendilik doyumu,
-Kişilerarası ilişkilerde güçlük ,sallantılı ancak yoğun
ilişkiler biçiminde
olması,
-Gelip geçici psikotik atakların görülmesi,
-Kendini boşlukta hissetme ya da yoğun duyguların
varlığı,
-Başkalarına kronik öfke duyma ve bazen bunu kendine
çevirme ve kendine kıyım davranışı, dürtüsellik.
-Yalnız kalmaya dayanamama, kompülsif sosyalizasyon
ve
bunun
sonucunda
diğerlerinden
dönemsel
uzaklaşma,
-Cinsel yaşamda kaos,
-Diğerleri tarafından terkedilmeye aşırı duyarlılık ve
bundan rahatsızlıkduyma.
Bu kişiler cinsel, mesleksel ve toplumsal kimliklerinde
derin güvensizlik ve dengesizlik gösterirler. Çabuk düş
kırıklığına uğrar, bunaltı, depresyon, antisosyal atak
davranışlar, psikoaktif maddelere yönelme eğilimi, hızlı
yaşam çabaları, belirgindir.
Çoğu hastada ağır narsistik eğilimler gösterir. Asıl
sorun kişinin özbenlik (self) duygusunda ve nesne
ilişkileri kurma biçimindedir. Bir yandan çabuk kırılan,
incinen bir zayıflık, bir yandan tüm güçlü (omnipotant)
özellikler bulunur. Nesne ilişkilerinde hem yüceltme
hem de değersizleştirme eğilimleri ile ilişkilerinde
dengesiz, tutarsızdırlar.
Çocukluk çağında iyi ve kötü olarak bölünen
(splitting) ve içe atılan (nesne tasarımları yetişkin
yaşamdaki ilişkilere de yansır. İyiler sevilir, kötüler
değersizleştirilir. İçe atma (introjeksiyon), bölünme
(splitting) yansıtma ve yansıtmalı özdeşim (projektive
identification) kulanılan savunma mekanizmalarıdır.
Nedenleri:
İlk çocukluk döneminde yetersiz destek, ilgi ve disiplinin
olması ya da aşırı denetimler nedeniyle bireyleşmenin,
temel güven ve özerklik duygusunun engellenmesi,
özerklik (self) sınırlarının yeterince belirlenememesi,
kalıtımsal etkenler
ve çocukluk çağında örseleyici
olaylar sayılabilir.
Tedavi:
Psikoterapiden yararlanılır.
Histriyonik Kişilik Bozukluğu
Çok değişik koşullar altında ortaya çıkan, aşırı bir
duygusallık ve dikkati çekme isteği ile belirli bir
bozukluktur.
Sürekli
çevresindekilerin
yaptıkların
onaylamasını, kendisini, övmesini, güzel bulmasını,
beğenmesini ister. Tüm davranışları övgü almak ve
beğeni toplamaya yöneliktir.
Histriyoniklerin jest, mimik ve konuşmaları canlı,
dramatik ve abartılıdır (tetralizm). İlgi çekmek için
söylediklerini abartır ya da uydurma hikayeler anlatır.
Herkesin duyabileceği şekilde yüksek sesle konuşur. İlgi
odağı olmadığı durumlarda rahatsız olur.
Kadın hastalarda uygunsuz bir erotik görünüm ya da
davranış görülebilir. Koyu makyaj, açık giyim ve erotik
tavırlarla bakışları üstünde toplamaya çalışabilir. Ama bu
yüzeyeldir.
Hastanın istediği cinsellikten çok ilgi görmektir.
Cinsel açıdan bir kısmı soğuk, bir kısmı normaldir. Bir kısmı
da borderline hastalar gibi gelişi güzel cinsel ilişkiler kurar.
Güzelliğe ve dış görünümüne aşırı önem verir.
Çok güçlü duygusal tepkiler verir. Küçük bir
nedenle herkesin içinde ağlama, aşırı neşe gösterileri,
az tanıdığı insanlara bile hararetle sarılma gibi
davranışlar gösterirler. Duygusal tepkileri hızla değişir.
Küçük bir duygusal olay karşısında kontrolsüz sinir
krizleri, dissosiyatif bayılmalar görülebilir.
Jestleri ilgileri, konuşma biçim ve içeriği de yaşının
gerektirdiği olgunlukta değildir. İstediklerinin mantıksızca
gerçekleşmesini ister beklemeye dayanamaz.
Bencildir, olgun ilişkiler kuramaz. Hayal gücü
geniştir, ayakları yere basmaz. Telkine yatkındırlar.
Bedensel yakınmalar çok görülür. İntihar girişimleri sık
görülür, genellikle ciddi yöntemleri kullanmazlar.
Nedenleri:
Birinci derecede akrabalarında normalden fazla
görülmesi ailesel yatkınlığı düşündürür.
Tedavi: Motive ve telkine yatkın olduklarından
psikoterapi için uygun vakalardır. Dinamik yönelimli
bireysel terapiden yararlanırlar.
Narsistik kişilik bozukluğu:
Yaygın bir üstünlük duygusu, beğenilme
gereksinimi empati yapmama ile belirli bir
bozukluktur. Bu davranış kalıbı genç
erişkinlik döneminde başlar.
Başkalarından farklı özel bir insan olduğu özel
muamele
görmesi
gerektiği
inancındadır.
Başkalarının da kendisine önem vermesini bekler
herşeye hakkı olduğunu düşünür. Kurallar onun için
değil sıradan insanlar için konmuştur. Bu grandiyöz
inancı nedeniyle, meslek yaşamında okulda ya da
yarışmalarda büyük başarılar elde etme peşindedir.
Sırf başarılı olma uğruna dürüst olmayan yollara
sapabilir.
Kişilerarası ilişkilerinde istismarcıdır.
İnsanlara tepeden
bakar, küçümser.
Sorunlarını biricik olduğunu ancak özel
insanlar
tarafından
anlaşılabileceğine
inanırlar.
Eleştiriye çok duyarlıdırlar. İnsanlar
beklediği gibi davranmazsa büyük hayal
kırıklığına
uğrarlar.
Öfke
ile
tepki
gösterebilirler. Depresyon geliştirebilirler.
Beklentilerinin gerçek hayatta bulamazsa
hayal kurarlar.
**Histriyoniklerden farkı bunu elde etmek için oyun
oynamaz, hakkı olduğunu düşünürler. Empati
yokluğu önemli bir özelliktir. Zor durumdakilere
acımaz, başkalarının gördüğü ilgiyi kıskanır. Aşk
ilişkilerinde sevgiliyi nesne gibi görür, karşılık
vermeyi düşünmez.
Nedenleri:
Psikodinamik görüşe göre; çocukluk çağında yaşanan korku
başarısızlık ya da bağımlılık gereksinimlerinin,ebeveynin yokluğu ya da
patolojisi sonucu ihmal, alay yada eleştiri ile karşılık görmesi patolojik
narsisizmin gelişmesine yol açabilir.
Tedavi :
Psikanalitik psikoterapidir.
Çekingen kişilik bozukluğu
Yaygın yetersizlik duyguları, sosyal inhibisyon ve
eleştirilmeye karşı aşırı duyarlılıkla belirli bir bozukluktur.
Aşırı utangaç ve çekingen insanlardır.
Başkalarının kendisini beğenmeyeceğini ya da
istemeyeceğini düşündüğü için insanların arasına
karışmaz. Bu davranış kalıbı genç erişkinlik döneminde
başlar. İnsan içinde iken huzursuz ve sıkılgandır.
İnsanlarla ilişki gerektiren sosyal ya da mesleki
etkinliklerden kaçınırlar.
Ailesi ve yakın çevresi ile rahattırlar. İstendiğine
kesinlikle emin olmadıkça insan içine karışmaz. Toplum
içinde iken uygunsuz bir şey söylememe korkusu ile pek
konuşmaz. Toplulukta kendini unutturabilir. Kendine
güveni azdır. Başkalarının da böyle düşündüğü
kanısındadır.
Eleştiriye çok duyarlıdır. Küçük bir söz ya da
davranıştan çok incinebilir. Sıradan işler dışındaki işler
ona zor görünür. Rutini dışında iş yapmak gözünde büyür.
Güç durumda kalacağından korkar. Bu hastalar
depresyon, sosyal fobi ve diğer anksiyete bozukluklarını
geçirmeye yatkındırlar.
Nedenleri:
Agorafobi ve depresyonla ÇKB arasında genetik bir bağ
olduğu ileri sürülmüştür. Çevresel etkenler de önemli rol
oynar. Fobik evhamlı ebeveyn, çocukluk döneminde
cinsel sömürü ile ya da şiddet ile karşılaşmış olma
etkenler arasında yer alabilir.
Tedavi:
Diğer kişilik bozukluklarının aksine hasta durumundan
şikayetçidir. Bu nedenle psikoterapiden (dinamik
yönelimli ) yararlanırlar.
Bağımlı kişilik bozukluğu:
Aşırı bir korunma ve bakılma gereksinimi ile belirli bir
bozukluktur. Kendi başlarına karar veremeyen,
insiyatiften yoksun başka insanlara bağımlı ve
ilişkilerinde boyun eğici insanlardır. Bu davranış kalıbı
genç erişkinlik döneminde başlar.
Hasta yanında kendisine destek olacak biri
olmadıkça tek başına bir işe başlayıp sürdüremez.
Başka insanlardan öğüt ve güvence almadıkça sıradan
kararları vermekte bile zorlanır. Genelde yakınlarına
bağımlı hale gelmişlerdir. Bu yakını eşi ya da annesidir.
Bu kişi hastayı küçük bir çocuğu yönetir gibi yönetebilir.
Kendisi ile ilgili bütün konularda başkalarının
girişimde bulunmasını ve karar vermesini bekler.
Güvensizdir, kendisinin çok beceriksiz ve aptal bir kişi
olduğunu söyleyebilir. Sorumluluk gerektiren işlerden
kaçınır. Yalnızken kendini aciz hisseder. Çabuk incinir.
Kendini başkalarına muhtaç hissettiğinden aynı
düşünmese bile başkalarının fikrine karşı çıkmaz.
Dışlanacağından korkar. Kendini kabul ettirebilmek için
başkalarının angaryalarını üstlenmeye razı olabilir.
Nedenleri:
Çevresel etkenlerin kalıtımsal nedenlerden daha
fazla rol oynadığı kabul edilir. Aşırı koruyucu
mükemmelliyetçi ve baskıcı ebeveynlerin çocuğun,
özgüvenli bir insan haline gelmesini engellediği ileri
sürülmüştür. Çocukluk çağındaki kronik fiziksel hastalık
ayrılma anksiyetesi, oral dönemde doyumsuzluk
yaşamış olmanın bağımlılık gereksinimini arttırdığı öne
sürülmüştür.
Tedavi:
Psikoterapiden yararlanabilir. Girişkenlik eğitiminin
yararlı olduğu öne sürülmüştür(davranışçı teknik).
Psikodinamik yönelimli bireysel ya da grup psikoterapisi
de yararlıdır.
Obsessif- kompülsif kişilik bozukluğu
Genç erişkinlik döneminde ortaya çıkan aşırı
mükemmelliyetçilik, düzenlilik, kendini ve başaklarını
denetleme isteğidir. Bu hastanın esnek, verimli ve açık
olmasını engeller ince eler sık dokur. Yaptığı işi
defalarca bozup yeniden başlayabilir. Ayrıntılar
üzerinde fazla durur. Bu nedenle işleri zamanında
bitiremez. Düzene ve sıraya önem verir.
Ailelerine dinlenmeye ve eğlenmeye zaman
ayıramaz. Başka insanları sözünü geçirebildiklerini buna
uymaya zorlarlar. Ahlak kurallarına aşırı bağlıdırlar.
Güçlü bir sorumluluk duygusu içindedirler.
Kolay karar veremez. İnsanlarla ilişkilerinde katı ve
inatçıdırlar. Duygularını ifade etmekte zorlanırlar.
Genelde ciddidirler. Cimridirler. Çekingen, paranoid, ya
da pasif agresif kişilik özellikleri ile birlikte bulunabilir.
Nedenleri:
Psikanalitik kurama göre katı tuvalet eğitimi gibi anal
dönemde saplanmaya yol açan etkenler, titizlik,
inatçılık ve düzenlilik gibi karakter hatlarının
gelişmesine neden olabilir.
Tedavi:
Eşlik eden depresif bulgular varsa antidepresanlar
denenebilir. Psikoterapiden yaralanabilir fakat zor ve
zaman alıcıdır.
Başka Bir Sağlık Durumuna Bağlı Kişilik Değişikliği
Kişiye özgü eski kişilik örüntüsünde bir değişiklikle
giden sürekli bir kişilik bozukluğudur.
Öykü, fizik muayene ya da laboratuvar bulgularında,
bu bozukluğun başka bir sağlık durumunun doğrudan
patofizyolojiyle ilgili bir sonucu olduğuna ilişkin kanıtlar
vardır.
Bu bozukluk başka bir ruhsal bozuklukla
açıklanamaz.
Bu bozukluk, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya
da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer
işlevsellik alanlarında işlevsellikten düşmeye neden olur.
Hemşirelik Bakımı:
Kendine ve başaklarına zarar verme potansiyeli,
Manipülatif davranış göstermesi,
Rol performansında etkisizlik,
Günlük gereksinimlerini bağımsız olarak gidermede
güçlük çekmesi,
Kişilerarası ilişkilerde bozulma olması,
İçgörü eksikliği,
Günlük yaşam, yaşam değişiklikleri ve krizle başa
çıkamama,
Gerçek dışı fiziksel şikayetlerin olması,
Düşünce sürecinde bozulma,
Etkisiz baş etme,
Sosyal etkileşimde bozulma,
Baştan çıkarıcı davranış göstermesi.
Download