KROŞELER

advertisement
KROŞELER
1. Çevresel Kroşeler
2. Bar Kroşeler
ÇEVRESEL KROŞELER
• Çevresel kroşeler, tutuculuk ve stabilizasyon
kabiliyetlerinden dolayı en çok kullanılan kroşe
tipidir.
Çevresel kroşelerin aşağıdaki dezavantajları mevcuttur:
• Dişe okluzalden yaklaştığından dolayı bar
kroşelere göre daha geniş diş yüzeyi kaplanır.
• Bar tipi ile karşılaştırıldığında, alt çenede, daha
fazla metal gerekebilir ve estetik sakınca
doğurur.
• Yarım yuvarlak formu tutuculuğunu artırmak
ya da azaltmak için yapılan uyumlamayı
engeller.
C tipi veya Akers kroşe
• Çevresel kroşenin temel formu
esas yapıdan uzanan bukkal ve
lingual koldan oluşur.
• Doğru bir çevresel kroşede
1.
2.
TUTUCU KOL
RESPİROKAL KOL
• Bu kroşelerde en sık rastlanan
hatalar
– Her iki tarafında tutucu kol
olmasıdır.
– Uygun olmayan diş
konturlarının düzeltilmemesi ve
tutucu kroşe kolunun doğru
olmayan lokalizasyonudur.
HALKA KROŞE
•
•
Halka kroşe, orijinini aldığı yerden
itibaren hemen hemen tüm diş
yüzeyini sarar.
Bu kroşe tipi özellikle proksimaldeki
andırkata başka bir şekilde
ulaşılamadığı durumlarda kullanılır.
Örneğin: alt molar dişte mesiolingual
andırkat varlığında, okluzal tırnak
bölgesine yakınlığından dolayı akers
kroşe andırkat bölgesine direk olarak
gelememektedir. Ayrıca andırkatın
dişin lingual eğiminde olmasından
dolayı bar tipi kroşede kullanılamaz.
Bu durumda halka kroşe okluzal
orijininden itibaren dişin distalinden
andırkat bölgesine yaklaşır
• Bu kroşe tipi genellikle alt molar dişlerde mesiolingual, üst molar
dişlerde de mesiobukkalde proksimale yakın andırkat bölgeleri için
kullanılır.
• Her zaman halka kroşe tutucu olmayan bölgede destekleyici kısım
ile birlikte kullanılmalıdır.
• Karşı marjinal sırtta da yardımcı bir okluzal tırnak kullanılması da
düşünülebilir.
• Halka kroşe ön bölgede de dişsiz bölgeye komşu olan destek
dişlerde yine proksimal bölgeye yakın olan bir andırkatın varlığında
ters olarak kullanılabilir.
• Halka kroşe çok geniş bir diş yüzeyini kapladığından sağlam ve hatta
iyi korunan dişlerde kullanılmalıdır.
• Etkili bir kroşe olmasına rağmen estetik olarak tatmin edici değildir.
GERİ DÖNEN KROŞE
• Halka kroşenin bir
modifikasyonudur.
• Halka kroşeyle aynı
dezavantajlara sahiptir.
• Bu kroşenin kullanımını
onaylamak ta güçtür. Çünkü rijid
küçük bağlayıcısı olmayan bir
okluzal tırnakla kullanılır.Bu tırnak
sadece kroşe koluyla
desteklenmektedir. Bu da tırnağın
doğru bir şekilde fonksiyon
görmesini sağlayamamaktadır.
• Ancak mekanik ve biyolojik olarak
doğru olmamasına rağmen bu
kroşe tipi hala kullanılmaktadır.
EMBRAJUR KROŞE
• Modifikasyonu olmayan Sınıf II
ve Sınıf III tipi ağızlarda arkın
karşı tarafında kroşenin
yerleştirilebilleceği uygun bir
alan olmadığında, karşı
tarafdaki dişler sağlıklıysa ve
de tutucu bölgeler mevcutsa
bu bölgede embrajur kroşe
kullanılabilir.
• Embrajur kroşenin
uygulanabilmesi için
uygulanacağı yerdeki destek
dişlerin okluzal üçlüsünde
embrajur kroşenin esas
yapısına yer olmalıdır. Bunun
için ilgili bölgede dişlerin
arasında konturlama işlemi
yapılır.
•
•
•
•
•
Embrajur kroşe her zaman çift okluzal
tırnakla birlikte kullanılmalıdır.
Tırnak yuvaları hem bukkale hem de
linguale doğru tutucu ve respirokal
kollara yer sağlamak için
genişletilmelidir.
Proksimal bölgede de küçük bağlayıcı
için uygun yer sağlanmalıdır. Bu,
protezin interproksimal yönde
kaymasını ve dişleri ayıracak bir
kuvvet uygulamasını önler. Ayrıca
gıda artıklarının da bölgede
toplanmasını önler.
Okluzaldeki çift okluzal tırnak da
vertikal destekleme yanında gıdaların
temas bölgesinden geçmesini
sağlayarak gıda birikimini önler.
Embrajur kroşe iki tutucu ve iki de
resprokal kol içermelidir. İki tutucu ve
iki karşılayıcı kol bilateral ya da
diagonal olarak, simetrik veya
asimetrik yerleştirilebilir
MULTIPLE KROŞE
• Multiple kroşe iki respirokal kolun
terminal sonunda birleşen
karşılıklı iki çevresel kroşeden
oluşur.
• Diş destekli bölümlü protezlerde
ilave tutuculuk istenildiğinde
düşünülebilir.
• Dental arkın tüm yarısını kaplayan
protezlerde dişli olan kısımda
multiple kroşeleme retansiyona
büyük katkıda bulunur.
• Bu kroşe tipi özellikle iki komşu
dişteki andırkat bölgeleri birbirine
bakan komşu kısımlar şeklinde
olduğunda embrajur kroşeye
tercih edilebilir (Şekil 6-21).
HALF AND HALF KROŞE
• Bir taraftan gelen çevresel
tutucu kroşe kolu ve diğer
taraftan gelen resiprokal
koldan oluşur.
• Resiprokal kolun çıktığı
küçük bağlayıcı yardımcı
okluzal tırnaklı olabilir de
olmayabilir de.
• Bu tasarım çift tutuculuk
sağlamak için sadece
unilateral bölümlü protez
tasarımında nadiren
kullanılabilir .
REVERSE ACTION (SAÇ TOKASI) KROŞE
• Bu tip kroşe proksimal
andırkata doğrudan okluzalden
yaklaşmak amacıyla kullanılır.
• Bu tip kroşe gingival doku
andırkatları, eğik dişler, sığ
vestibül nedeniyle bar tipi
kroşe kolunun kullanılamadığı
durumlarda kullanılabilir.
• Aynı bölgedeki andırkatı
kullanmak halka kroşe ile de
mümkün olabilir. Ancak bu
kroşedeki lingual andırkat
halka kroşedeki destekleyici
kolun konumlandırılmasını
engelleyebilir.
Bu saç tokası kroşenin kullanılması düşünülüyorsa birtakım
dezavantajlarını göze almak gerekir:
• Çok fazla diş yüzeyi kaplar ve gıda tutuculuğunu için uygun
bir bölge oluşturur.
• Okluzal orijinli olması o bölgede fazlaca fonksiyonel yükün
dişe gelmesine neden olur.
• Hemen proksimalindeki andırkata uzandığı için fleksibilitesi
yeterli olmayabilir.
• Posteriorda değil ama anteriorda çok fazla metal
görünmesi nedeniyle estetik problemi vardır.
• Kroşenin andırkat bölgesine dönüş yaptığı yerin üstünde
kalan kısım küçük bağlayıcı gibi düşünülmeli ve bu nedenle
dönüşten sonraki andırkat bölgesindeki kısım fleksibıl
olmalıdır. Dönüş yani üst ve alt kısmı birleştiren bölüm stres
birikimini ve kırılmayı önlemek için yuvarlatılmalıdır
BAR KROŞELER
• Bar kroşe genellikle daha az
tanımlayıcı olan Roach kroşe kolu
teriminin yerine kullanılır. Bu tip
kroşeler protezin metal
kaidesinden çıkar ve andırkat
bölgesine gingivalden yaklaşır.
• Bar kroşe kolları tutucu ucun
şekline göre adlandırılırlar. T,
modifiye T, I ya da Y kroşe gibi .
• Hepsinin genel olarak
karakteristiği aynıdır:
1.
2.
Protezin metal kaidesinden çıkıp
gingival yönden andırkat
bölgesine ulaşırlar.
Mekanik ve fonksiyonel olarak
etkili ve de az diş yüzeyini
sarması, çok az metal görülmesi
en önemli özellikleridir.
• T ve Y kroşe kolları çok sıklıkla hatalı
kullanılırlar. Çünkü kroşe tutuculuğunda
kroşenin diş yüzeyi ile temasının artarak
sürtünme direncinin artırılması kroşe
tutuculuğunu için katkı değildir. Sadece
andırkat bölgesindeki kroşe teması,
tutuculuğunu sağlayan bölgelerdir. Yani tutucu
bölgeye uygulanan kolun deformasyona
direnci ile sağlanır.
RPI Sistemi
• mesiookluzal tırnak (R),
proksimal plak (P), I bar (I)
•
sistem mesiolingual embrajüre yerleşen
küçük bağlayıcıya bağlı olan mesiookluzal
tırnaktan oluşur. Distal rehber düzlem, destek
dişin marjinal sırtından orta ve gingival
üçlünün birleşim yerine uzanır. Bu kısım
proksimal plak için hazırlanır. Rehber
düzlemin bukkolingual genişliği dişin
proksimal konturu tarafından belirlenir.
Tırnağı destekleyen küçük bağlayıcı ile
bağlantılı olan proksimal plak, kroşe
sisteminin stabilizasyon ve respirokal
işlevini sağlar. I bar ise gingival üçlüdeki
andırkat bölgesine yerleşir. I barın tüm kolu
uca doğru incelmelidir. Ayrıca dişe yaklaşan
kol gingival marjinden en az 4mm veya
mümkünse daha uzakta olmalıdır
• Eğer destek diş bar tipi
kroşe için bir
kontrendikasyon
oluşturuyorsa RPA I bar
yerine akers kroşe
kullanımı) modifikasyonu
kullanılabilir.
• I barın kullanımını önleyen
kontrendikasyonlar;
– ciddi doku andırkatları,
– bukkal ya da linguale aşırı
eğimli dişler,
– sığ bukkal vestibül bulunması
•
•
RPI sistemindeki temel modifikasyon
okluzal tırnağın distalden kaldırılıp
mesiale yerleştirilmesidir. Bu şekilde
destek diş 2. Sınıf bir kaldıraç
prensibindeki gibi yüklenir. Serbest
sonlanan plak okluzal yükler altında
dokuya doğru hareket ederken tutucu
kol ileri veya aşağı doğru hareket
eder. Tırnak distaldeyken 2. sınıf
kaldıraç oluşarak okluzal yükler
altında tutucu kol desteğin önünde
kaldığından tersine yukarı hareketle
destek dişe çarparak zararlı kuvvetler
yaratabilir.
Klinik gözlemler RPI sisteminin
destek dişe diğer sistemlerden daha
az kuvvet ilettiğini göstermektedir
• Bar kroşe kolu yarım yuvarlak formunun
etkisinden ve birkaç düzlemde ilerlemesinden
dolayı çevresel kroşeden daha az fleksibıldır.
Destek dişte tork ve eğilme olasılığı bulunduğu
durumlarda fleksibıl kroşe kullanımı iyi bir
seçimdir. Bu nedenle bu tip dişlerde
kombinasyon kroşe sistemi kullanılabilir.
• Bar kroşe kolunun spesifik kullanım alanları:
– Çok küçük derecede bir andırkat dişin servikal
üçlüsünde yer alıyorsa ve bu bölgeye de
gingivalden yaklaşma şansı olduğunda.
– Diş destekli bölümlü protezlerde veya diş destekli
modifikasyon alanlı destek dişlerde.
KOMBİNASYON KROŞE
• Kombinasyon kroşe bükme tel tutucu kol ile döküm
respirokal koldan oluşur. Tutucu kol hemen hemen her
zaman çevresel olmaktadır fakat bar şeklinde de
olabilir.
• Kombinasyon kroşenin temel avantajları; fleksibilitesi,
uyumlanabilirliği, estetikliği (daha az görünür),
kırılma riski düşük.
• ENDİKASYONLARI
– Maksimum fleksibilite arzulandığında
– Distal uzantılı protezlerde dişsiz alana komşu destek
dişlerde ya da zayıf destek dişlerin varlığında
– Bar tipi kroşe kontrendike olduğunda düşünülebilir.
• Kombinasyon kroşenin bir takım dezavantajları vardır:
-Yapımı ekstra bir aşama gerektirir. Özellikle de yüksek
erime ısısına sahip krom alaşımları kullanıldığında bu
sıkıntı oluşturur.
-Hastanın dikkatsiz kullanımı sonucunda distorsiyona
uğrayabilir.
-Adaptasyonu çok iyi olmayabilir ve dolayısı ile ekvator
üstü bölgedeki stabilize edici etkisi azdır.
• Dezavantajlarına rağmen uygun materyal seçimi ve doğru
laboratuvar prosedürleri ile bu kroşe sistemi oldukça etkili bir klinik
kullanıma sahip olmuştur.
• Kroşenin distorsiyonunun önlenmesi için hastaya protezi nasıl
takıp çıkaracağı gösterilmeli, her zaman parmak uçları, kroşenin
proteze bağlı olduğu rijid başlangıç noktasına konularak
çıkartılmalıdır. Fleksibıl uç kısmından tutularak çıkartılmamalıdır. Bu
sıkıntıyı önlemek için tutuculuk linguale resiprokasyon bukkale
kaydırılabilir. Bu sayede hasta protezi takıp çıkarırken direkt olarak
tel kısma dokunmaz ve de resiprokal kısım vasıtası ile protezini takıp
çıkarabilir. Bu tipte tasarlandığında döküm kroşeden daha estetik
olma avantajı yakalanmış olur. Ancak tercihte estetikten ziyade
fonksiyonun ön planda olması gerektiği unutulmamalıdır.
• Hangi tip kroşenin uygun olduğuna karar vermek için hastanın diğer
klinik durumlarının da değerlendirilmesi yapılmalıdır.
• Klinik olarak dikkat edilmesi gereken şey dişe gelebilecek bu
kuvvetlerin minimalize edilmesini sağlamaktır. Distal dişsiz sonlu
ağızlar için maksimum doku desteği bu amaç için faydalı olabilir.
Ayrıca protez kaidesinin doku uyumunun değerlendirilmesi ve
hastanın kontrolleri sırasında gerekiyorsa relining işlemlerinin
yapılması faydalı olabilir.
• Destek dişin hareketi ile ilgili olarak sadece kroşelerin değil
iskeletinde uyumsuzluğunun da destek diş hareketlerine neden
olduğu bilinmektedir. Destek diş hareketine, hareketli bölümlü
protezin uyumunun etkisi oldukça önemli olduğundan iskelet
yapının uyumlanması çok önemlidir. Hareketli bölümlü protez
iskeletinin uyumlamasında kloroform ve allık ya da farklı gösterici
mumların kullanılması fazla temasın olduğu yerlerin
belirlenmesinde yardımcı olacaktır.
Download