Kişilik ve örgütsel davranış

advertisement
Kişilik ve örgütsel
davranış
 Örgütsel davranış, insan davranışlarını içinde
yaşadığı çalışma ortamında incelemekte ve
bir ölçüde de bireyin örgütten ne şekilde
etkilenerek davranış değiştirdiğini
araştırmaktadır İş yaşamının insan ve kişiliği
üzerinde etkili olduğu gerçeği; gerek
kuramsal çalışmalarla, gerekse konuyla
doğrudan bağlantılı olmayan bazı ikili
ilişkileri inceleyerek ortaya çıkarılmış
bulunmaktadır. Gerçekten de çalışma yaşamı
boyunca edinilen deneyimler, bireyin değer,
tutum ve davranışlarında belirleyici bir rol
oynayabilmekte, kişiliğini etkileyebilmekte,
diğer yandan bireyin kişiliği, örgütsel
davranışı şekillendirebilmektedir.
KİŞİLİK KAVRAMI
 İnsanları birbirinden ayıran veya onları
diğerlerinden farklı kılan en önemli
faktör kişiliktir.
 kişilik, bireyin belirgin, değişmeyen ve
tutarlı olan özelliklerinin tümünü ifade
eder.
 Normal bir insanın kişiliği zamanla pek değişmez.
İnsan, çeşitli durumlarda kişilik yapısına uygun
davranır. Sakin biri, işinde, sokakta, herhangi bir
olay karşısında son derece sakindir. Çocukluğunda,
yetişkinlikte, olgunlukta hep sakin davranışlarıyla
dikkat çeker. Kimi insan hayalcidir, gerçeklerden
kaçar. Kimisi ise gerçekçi olup, içinde bulunduğu
durumu tüm olumlu ve olumsuz özellikleriyle
kabullenir. Bazıları içe dönük olup, sakin, sessiz,
fazla konuşmayan, kendileriyle ilgilenen, fazla
arkadaşı olmayan, çevreleriyle pek ilişki kurmayan,
ürkek kimselerdir. Bazıları ise dışa dönük olup,
hareketli, sosyal, konuşkan, girişken, rahatlarına
düşkün, arkadaş canlısı, yeri geldiğinde saldırgan,
korkusuz insanlardır. Bütün bunlar insanların
birbirinden farklı olmasının göstergeleridir.
****Bazı davranışlar, kişiliğin yerleşmiş şekli olarak
görülmesine karşılık insan, yeni istekler, duygular,
düşünce ve davranışlar sergileyerek kişiliğinde
bazı değişmeler meydana getirebilir. Örneğin
insanlarla diyalog kurmakta zorlanan, fazla
konuşmayan birinin, üstlendiği görevi insanlarla
diyalogu gerektiriyorsa, bu şahıs diğer insanlarla
bir arada olmak zorunda kaldığından zaman içinde
girişken bir özelliğe sahip olabilecektir. Bu nedenle
de insanın kişilik özelliklerinin bir boyutunun
zaman içinde değişebileceği söylenebilir. Ancak
yine de bireyin kişiliği, zamandan zamana aynı
kalan özellikleridir.
KİŞİLİK VE ÇALIŞMA HAYATI
ARASINDAKİ İLİŞKİ
 Her şeyden önce çalışmak, sadece bir
gelir elde etmenin ötesinde, statü
oluşturmak, kimlik duygusu geliştirmek ve
saygınlık öğesi olarak insan yaşamı
içinde önemli bir yere sahiptir. Çalışan
insanlar, yaşamlarının büyük bir
bölümünü işyerlerinde geçirmektedirler.
 Kişiliğin, bireyin çalıştığı işi ve çevresini
algılamasında ve değerlendirmesinde önemli bir
etkisi vardır.
 Bireyin davranışları, onun içinde yaşadığı ortam
ve çevresindeki bireyler arasındaki sürekli
etkileşim sonucu oluşması nedeniyle bireyin
kişiliği iş çevresinden etkilendiği gibi aynı
zamanda da birey kişiliği ile iş çevresini etkiler.
örneğin uyumsuz kişiliğe sahip bir birey, örgüt
ortamını ve çalışma barışını olumsuz etkiler.
Aile ve iş çevresi dışında kişinin arzuları,
eğilimleri, biyolojik ihtiyaçları, hatta geldiği ırklar
veya coğrafi bölgeler yanında dış dünyanın
alışkanlıkları, ekonomik düzeyi, hukuksal ve
ahlaksal kurallar, yasa ve ilkeler de kişilik
üzerinde etkide bulunur.
Kişilikle Yapılan İş
Arasındaki Uyumun Faydaları
Bireyin kişiliği ile iş yaşamı arasında uyum olduğu
takdirde söz konusu olabilecek sonuçları bazı
başlıklar altında toplamak mümkündür.
 Bireyin içinde yer aldığı örgüt üyeleri ile
bütünleşmesi, örgüte bağlılığını arttıracak ve kişinin
davranışları ile örgüt üyelerinin davranışları benzer
amaçlı olmaya başlayacaktır. Böylece işletmenin
amaçları doğrultusunda etkinlik sağlanacak, bireyin
zihinsel ve bedensel özelliklerinden en iyi şekilde
yararlanma olanağı elde edilmiş olacaktır.
 Bireyin içinde yer aldığı sosyal yapı ile kişiliği
arasında bir bağ kurulacak olursa birey, grup
normlarına uymada güçlük çekmeyecek ve
davranışları ile grup üyeleriyle ilişkileri arasında
yönetsel etkinliği artıracak bir ilişki kurulacaktır.
 Grup normlarının bireylerin davranışlarını
belirleme açısından önemli etkisi olduğu
bilinmektedir. Beklenen kurallara uyma, bireyin
kişiliğine göre değişebilir. Grup üyeleri
tarafından dışlanmak istemeyen bir kişi grubun
baskısına uygun davranacak, ilişkilerini uyumlu
bir biçimde yürütecektir. Aksi halde kişilik faktörü
ortaya çıkacaktır.
 Kişinin beklentisi ile örgütün amaçları arasında istenen
bağın kurulması örgütün devamlılığı açısından da son
derece önemlidir. Bu da büyük ölçüde çalışanların
kişiliğine bağlıdır.
 İşyerindeki tüm grup üyeleri ile kurulacak olan olumlu
etkileşim, örgüt iklimini oluşturacak böylece örgüt üyeleri
arasında sıkı bir bağ oluşacaktır.
 Bireyin kişiliği liderlik davranışının ortaya çıkmasında da
son derece önemlidir. Gerçekten de bir liderin ortaya
çıkışı, bulunduğu grubun özelliğine bağlı olduğu kadar,
liderin kendisine ve kendisine bağlı olan bireylerin kişilik
özelliklerine de bağlıdır.
 Liderin kişilik özellikleri, bazen gruplarına da
yansımaktadır. Özellikle hırslı, yıkıcı veya kırıcı tutumları
grup üyelerince benimsenirse, grubun olumsuz etkileri
ortaya çıkacaktır.
Kişilik ve İş
Seçimi Arasındaki İlişki
 Kişilik, iş yerinde kişiye verilen görevle de ilgili olduğuna
göre, kişiye bu sosyal rolü ile kazandırılan unsurlar, onun
bilincini etkiler. Her insanda kişiliğinin gereği olarak
hırsların, arzuların ve ihtiyaçlarının şiddeti farklıdır.
Kimisi fazla sorumluluk almaktan korkarlar, hırslı
değillerdir. Belli bir mevkiye terfi etmeleri kendileri için
yeterli olacaktır. Kimisi ise terfi ile tatmin olmaz, devamlı
yükselmek, sorumluluk almak, ödüllendirilmek ve en iyi
sosyo-ekonomik çıkarlar elde etmek için çalışır. Bütün bu
davranışlar insanın kişiliği ile ilgilidir. Nitekim yönetim
tarafından bireyin kişilik yapısına uygun işlerin bu kişilere
yaptırılması, işin kısa sürede yerine getirilmesine ve iş
başarısına etkide bulunacaktır.
 Holland’a göre yapılan iş ile kişilik arasında
doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Bireysel
olarak geleceğin planlanmasındaki ilk adım,
kişinin ilgileri, değerleri, tutumları ve becerileri
hakkında öğrendikleridir. Doğal olarak insanlar
ilgilendikleri işlere yönelmek isterler. Meslek
veya iş seçiminde en yaygın kullanılan
yaklaşım Jonh Holland’ın mesleki tercih
modelidir. Holland’a göre; bireyin değerleri,
ihtiyaçları ve motivasyonunu içeren kişiliği, iş
seçiminde önemli bir etmendir.
Holland’ın meslek tercih
teorisi üç temel özellik
içermektedir.
 İnsanlar farklı mesleki tercihlerde
bulunmaktadırlar.
 Kişilikleriyle uygun işlerde çalışanlar,
uygun olmayan işlerde çalışanlara göre
daha başarılı ve daha mutludurlar.
 İnsanlar arasında doğuştan gelen kişilik
farklılıkları mesleki ilgilerini
belirlemektedir.
 Holland, her insanın kişilik yapılarının farklı
olması doğrultusunda, ilgi, istek, amaç,
tutum ve yeteneklerindeki farklılık
ölçüsünde iş seçimlerini yapmaları
gerektiğini belirtmektedir.
 Holland altı temel kişilik tipi ve mesleki
eğilimden söz etmekte ve her kişilik
türünün hangi mesleğe veya işe eğilimli
olduğunu göstermektedir.
 Hollanda’a göre kişilik ve yaptığı iş
uyumlu olduğunda iş tatmini yüksek, iş
gören devir hızı düşüktür. Bu nedenle
birey kendini değerlendirme süreci içinde
ilgilerini, değerlerini, yeteneğini, bir diğer
ifadeyle kişiliğini tanıdığı
nispette,seçeceği mesleğe veya
yapacağı işe yönelik kararını da sağlıklı
vermiş olacaktır.
ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ VE
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
 Örgütsel davranış bilimcileri davranışları
etkileyen bazı temel kişilik özellikleri
üzerinde durmaktadırlar. Bunlar kendilik
kontrolü, başarıya yönelim, otoriter kişilik,
makyavenalizm, kendine güven, kendini
yansıtma ve risk alma eğilimidir. Her
birinin iş hayatında önemli rolleri
bulunmaktadır.
Kendilik kontrolü (Locus of
control)
 Kendilik kontrolü, bireyin herhangi bir
davranışının ortaya çıkmasında veya
sonuçlarında kendisinin belirli bir katkısının
olduğuna inanması şeklinde tanımlanır. Örneğin
çok çalışırsa ödüllendirilip yükseltileceğine,
çalışmazsa işten atılacağına inanması gibi. Bu
insanlar içsel acıdan kendini kontrol edebilen
insanlardır.
 Bazılarında ise dışsal kendilik kontrolü
bulunmaktadır. Bunlar her işi kendi dışındaki
faktörlere bağlarlar. Örneğin işte
yükselememelerinin nedenini kendilerinden değil
şans ve kaderin etkisiyle açıklarlar
Otoriter Kişilik
(Authoritarian Personality)
 Otoriter kişiliğe sahip olan insanlar, örgüt içinde
çalışan insanlar arasında statü ve güç
farklılığının olması gerektiğine inanırlar. Bu tip
kişiler katı kuralları olan, insanları yargılayan
ve herkese tepeden bakan, altındakileri ezen,
güvenilir olmayan, gücünü otoritesinden alan
bireylerdir. Çalışanların iş kurallarına aşırı
uyumlu davranmalarını gerektiren hiyerarşik
bir yapıya sahip örgütlerde otoriter kişilik tipi
başarılı olabilir.
Makyavellenizm
(Machiavellianizm)
 Bu özelliğe sahip bireyler, diğer
insanlarla arasına mesafe koyar ve
sonuçlarına göre hareket ederler.
Başkalarını kullanmasını severler, içinde
bulundukları duruma göre hareket
ederler. Pazarlık durumunda son derece
başarıdırlar.
Kendini Yansıtma (SelfMonitoring)
Birey, başkalarının davranışlarını gözleyerek
onlara benzer davranış gösterir. Kendini
yansıtma gücü yüksek olan kişiler,
davranışlarını çevresine göre düzenleyebilirler.
Bu insanların uyum gücü yüksektir,
başkalarının davranışlarına yakın ilgi
gösterirler. Farklı konumlarda farklı şekilde
davranabildikleri için yöneticilik görevini
başarıyla yürütebilirler.
Kendine Güven (Self-Esteem)
Kendine güveni olan kişiler başkalarını
memnun etmek isteyen, başarı için
yeteneklerinin varlığına inanan, yaptıkları
işten tatmin olan insanlardır. Risk almayı
severler. Güveni düşük olanlar ise
etrafına karşı şüpheci, başkalarına bağımlı
olan tatmin düzeyi son derece düşük
insanlardır
Risk Alma (Risk Taking)
Riske girme eğilimi yüksek olan kişiler bazı
mesleklerde son derece başarılı
olabilirler. Örneğin yöneticilik, borsacılık
mesleği bu kişilere uygun olup bazı
avantajlar sağlayabilir. Ani kararlar
verilmesi gereken bazı
durumlarda yöneticilere ve işletmeye
önemli faydalar sağlanabilir.
SONUÇ OLARAK
Çalışma hayatı, örgüt üyelerinin kişiliğinden
etkilenmekte, aynı zamanda da bu çevre
bireylerin kişiliğini etkilemekte ve örgütsel
davranışı şekillendirmektedir. Sonuçta çalışma
hayatının kalitesi bütün bu oluşumlardan
etkilenmektedir. Bu nedenle, personel seçim ve
yerleştirme sürecinde işletmelerin eleman
seçiminde kişilik değerlendirmeleri yaparak
uygun olan elemanları işe seçmeleri ve uygun
işlere yönlendirmeleri önem kazanmaktadır.
Download