BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ve İNSAN HAKLARI

advertisement
ULUSLARARASI ÖRGÜTLER
ve
İNSAN HAKLARI*
Bkz: www.2.tbmm.gov.tr/d22/1/1-0434.pdf
www.2.tbmm.gov.tr/d22/1/1-0589.pdf
1
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ve İNSAN HAKLARI
Birleşmiş Milletler Şartı ile kurulan Örgüt’ün 4 temel amacından biri; temel insan haklarına,
kişinin onur ve değerine ve kadın ile erkeğin eşit haklarına inancı yeniden ortaya
çıkartmaktır. Şart metni, 6 maddesinde ve Giriş kısmında insan haklarına atıfta bulunarak,
devletlerin ve Birleşmiş Milletler üyelerinin bu alandaki görev ve yükümlülüklerini ilke
olarak belirtir. Ancak Birleşmiş Milletler’in insan hakları alanındaki faaliyetleri, asıl olarak 6
temel organdan biri olan Ekonomik ve Sosyal Konsey ve bu Konsey’in Şart’ın 68.
maddesinin verdiği yetkiye dayanarak kurduğu İnsan Hakları Komisyonu tarafından
yürütülür.
İnsan Hakları Komisyonu, 1947 yılında Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’ni hazırlamak
için kurulmuştur. Bunun ardından insan haklarına ilişkin iki temel sözleşme hazırlamaya
girişmiştir. 1966 yılında tamamlanan sözleşmeler, ancak 1976 yılında yürürlüğe girmiştir.
İnsan Hakları Komisyonu, görevlerini yerine getirirken, İnsan Hakları Alt-Komisyonu ile 13
çalışma grubunun desteğinden de yararlanır (örneğin; hukuk-dışı, yargısız ve keyfi infazlar
çalışma grubu, işkence çalışma grubu, dinsel hoşgörüsüzlük çalışma grubu gibi) . Bu çalışma
gruplarının sayısı, ihtiyaca göre artabilmektedir.
İnsan Hakları Komisyonu, her yıl Mart-Nisan aylarında 6 haftalık bir süre için Cenevre’de
yıllık toplantılar yapar.
İnsan Hakları Komisyonu dışında, ülke ve konu sınırı olmaksızın insan haklarının korunması
ve geliştirilmesini sağlamakla görevli bir başka Birleşmiş Milletler yapısı, 1993 yılında
kurulan İnsan Hakları Komiserliği’dir. Devletleri ve dünya kamu oyunu insan hakları
ihlalleri konusunda uyarmakla görevli olan Komiserlik, ülkelerindeki insan hakları durumunu
iyileştirmek isteyen devletlere, destek de vermektedir.
2
Birleşmiş Milletler’in evrensel bir örgüt olarak insan hakları alanındaki en temel işlevleri,
insan haklarının etkili şekilde korunmasını sağlayacak sözleşmeler hazırlanmasını ve bu
sözleşmelerin izlenmesi için mekanizmalar kurulmasını sağlamak olmuştur. Sözleşmelerin
herbiri bir izleme komitesi kurmamaktadır. Bu sözleşmelere uyulup uyulmadığının izlemesi,
Birleşmiş Milletlerin izleme için oluşturduğu diğer mekanizmalar aracılığıyla yapılmaktadır.
Birleşmiş Milletler çerçevesinde hazırlanan Sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine
getirilip getirilmediğini izleyecek bazı komiteler kurulmuştur.

Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nde düzenlenen haklara saygı
gösterilip gösterilmediğini izlemek üzere, İnsan Hakları Komitesi;

Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültrel Haklar Sözleşmesi’nde düzenlenen
haklara saygı gösterilip gösterilmediğini izlemek üzere, Ekonomik, Sosyal ve
Kültürel Haklar Komitesi;

İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Aşağılayıcı Ceza ve Muameleye
Karşı Sözleşme’de düzenlenen haklara saygı gösterilip gösterilmediğini izlemek üzere,
İşkencenin Önlenmesi Komitesi;

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde düzenlenen haklara saygı gösterilip gösterilmediğini
izlemek üzere, Çocuk Hakları Komitesi;

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi ile
düzenlenen haklara saygı gösterilip gösterilmediğini izlemek üzere, Kadınlara Karşı
Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi; ve

Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi ile düzenlenen haklara
saygı gösterilip gösterilmediğini izlemek üzere, Irk Ayrımcılığının Ortadan
Kaldırılması Komitesi.
Bunlar dışında, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), UNICEF, UNESCO gibi, Birleşmiş
Milletlerin alt organı olmayan ama Birleşmiş Milletler ile özel bir bağı bulunan örgütlerin
faalyetlerini de eklemek gerekir.
3
AVRUPA KONSEYİ ve İNSAN HAKLARI
Avrupa Konseyi 1949 yılında kurulmuştur. Türkiye’nin 1949 yılında üye olduğu Konsey’in
şu anda 45 üyesi bulunmaktadır. Merkezi Strasbourg’dadır.
Avrupa Konseyi’nin temel amaçları :
1 – İnsan haklarının, parlamenter demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün savunulması,
2 – üye devletlerin sosyal ve hukuki pratiklerinin uyumlaştırılması,
3 –ortak değerler ve farklı kültürler üzerine kurulu Avrupalı kimliğine ilişkin farkındalığın
arttırılmasıdır.
Avrupa Konseyi’nin 2 temel organı vardır :
1 – Bakanlar Komitesi : Tüm üye devletlerin Dışişleri Bakanlarından oluşur.
2 – Parlamenterler Meclisi : Tüm üye devletlerin parlamentolarından gelen temsilcilerden
oluşur.
Yukarıda belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere faaliyet gösteren bu 2 temel organa
yardımcı olmak üzere, bir de Genel Sekreterlik kurulmuştur.
Avrupa Konseyi’nin, insan hakları alanındaki en büyük başarısı, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’dir. 1953’te yürürlüğe giren bu Sözleşme’ye Türkiye 1954 yılında taraf olmuştur.
Sözleşme’nin esin kaynağı, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’dir. Ancak asıl önemli
özelliği, uluslararası nitelikte yargısal bir denetim mekanizması kurması ve bireylere
sağlanan güvenceleri yaptırıma bağlamasıdır.
Sözleşme ile kişisel ve siyasi haklar güvence altına alınmış, ancak daha sonra çıkarılan 13 Ek
Protokol ile, Sözleşme kapsamı genişletilmiştir. Bunlardan 10 ve 12.Ek Protokoller, henüz
hiçbir üye devlet için yürürlüğe girmemiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve bu Sözleşme’ye Ek Protokoller dışında, Avrupa Konseyi
çerçevesinde hazırlanan insan hakları sözleşmeleri arasında;
4

Avrupa Sosyal Şartı (1961) (Türkiye Sözleşme’ye 1984 yılında taraf olmuştur),

Avrupa İşkence, İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Muamele ve Cezanın Önlenmesi
Sözleşmesi (1987) (Türkiye Sözleşme’ye 1988 yılında taraf olmuştur),,

Bölgesel ve Azınlık Dilleri için Avrupa Şartı (1991) (Türkiye Sözleşme’ye taraf
değildir),

Ulusal Azınlıkların Korunmasına Dair Çerçeve Sözleşme (1995) (Türkiye
Sözleşme’ye taraf değildir),

Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı (1996) (Türkiye Sözleşme’ye taraf değildir),
sayılabilir.
Herbir Sözleşme’de korunması amaçlanan hakların izlenmesi için kurulan mekanizmalar
dışında, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 1999 tarihli bir kararı ile, İnsan Hakları
Komiserliği oluşturulmuştur. İnsan hakları bilgi ve bilincinin artırılması ile bu alandaki
ihlallerin azaltılması ile görevli olan Komiser’in, bireysel başvurular kabul etme imkanı
yoktur.
5
AVRUPA GÜVENLİK VE İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (AGİT)
ve
İNSAN HAKLARI1
1975 yılında Helsinki’de toplanan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’nda kabul
edilen ve Helsinki Nihai Senedi olarak anılan belge, insan haklarına ilişkin önemli hükümler
içerir. Kasım 1990’a kadar, Konferans’a katılan devletlerin insan hakları alanındaki
yükümlülüklerini denetleme ve izlemeyle görevli bir örgüt yapısı bulunmamaktaydı. Kasım
1990’da Konferans’a katılan devletlerin kabul ettiği “Yeni bir Avrupa için Paris Şartı”,
yeni yapı ve kurumlar oluşturulmasını öngörmekteydi. Konferans, 1992 yılında bir
uluslararası örgüt haline gelmiştir.
Avrupa, Orta Asya ve Kuzey Amerika’dan toplam 55 katılımcı devlet AGİT içerisinde yer
alır. En geniş bölgesel güvenlik örgütü olan AGİT’in, “önleyici diplomasi” alanındaki
araçları; erken uyarı, çatışma önleme, kriz yönetimi ve çatışma sonrası iyileştirmedir.
AGİT çerçevesinde insan hakları kendisi bir amaç olarak değil, güvenliğin vazgeçilmez bir
parçası olarak algılanır. Diğer uluslararası mekanizmalardan farklı olarak, AGİT’te ihlallerin
önlenmesi öncelik taşır. Ancak belirtilmelidir ki, güvenlik tehdidi oluşturmayan insan hakları
ihlalleri, AGİT’in ilgi alanı dışında kalabilmektedir.
11 Eylül’deki terörist saldırıları takiben, AGİT, terörizm, örgütlü suç, silah, uyuşturucu ve
insan kaçakçılığı gibi güvenlikle bağlantılı diğer tehditlerle mücadeleyi de içerecek şekilde
faaliyet sahasını genişletmiştir.
Bu metnin hazırlanmasında, Yard. Do. Dr. Gökçen Alpkaya’nın İnsan Hakları, YKY (cogito) İSTANBUL,
Aralık 2000 referanslı ortak yapıtta yer alan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (s.437) makalesinden
yararlanılmıştır.
1
6
Tüm faaliyetleri güvenlik, barış, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını
gerçekleştirmeye yönelmiş olan AGİT’de, özel olarak insan hakları alanında faaliyet
göstermek üzere kurulmuş 2 kurum bulunmaktadır :

Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu
AGİT’in insani boyutunun2 başlıca organıdır.
Görevleri :
a) İnsani boyuta ilişkin bilgi ve aygıtların yönetimi
b) Demokratik kurumların hayata geçirilmesine destek
c) Serbest ve adil seçimlerin geliştirlmesi
d) Kriz ve çatışma yönetimine katkı

Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliği
1992 Helsinki Belgesi ile, “mümkün olan en erken aşamada çatışma önleme
enstrümanı” olarak oluşturulmuştur. Görevi, ulusal azınlıkları içeren gerilimlere
mümkün olan en erken aşamada erken uyarı ve erken eylem sağlamaktır. Faaliyetlerini
işbirliği anlayışıyla ve görevi gereği diplomatik yollarla, gizlilik içinde yürütür. Her
türlü kaynaktan bilgi toplama ve ilgili ülkeleri ziyaret ederek taraflarla görüşme
yetkisine sahiptir. Yüksek Komiser’in yetkisine 2 sınırlama getirilmiştir :
a) Örgütlü terörizmle bağlantılı azınlık sorunlarını,
b) Bireysel insan hakları ihlallerini inceleyemez.
Koruma Mekanizmaları :
AGİT çerçevesindeki koruma mekanizmaları, bireysel olaral işletilemediği gibi, AGİT
kurumları tarafından da devreye sokulamaz.
1 – Viyana Mekanizması
1989 tarihli Viyana Belgesi ile kabul edilen bu mekanizma, diplomatik bir mekanizmadır.
İnsani boyut üstlenimlerinin ihlal ettiği düşünülen bir devlete karşı diğer bir katılan devlet
tarafından işletilebilecek bu mekanizma dört aşamdan oluşur:
2
AGİT çerçevesinde, insan hakları ve bağlantılı üstlenimler, “insani boyut” olarak adlandırılmaktadır.
7
a) Bilgi değişimi : kendisinden bilgi istenen devlet, en geç on gün içerisinde buna yazılı
olarak yanıt vermelidir.
b) İkili Görüşme : Katılan devletler, ikili görüşme talep eden devletlerin bu talebini kabul
etmeyi yükümlenmişlerdir.
c) Diğer katılan devletleri bilgilendirme :
d) Sorunu AGİT toplantılarına götürme :
2 – Moskova Mekanizması
1991 Moskova Belgesi ile düzenlenen bu mekanizma, uzman ve raportör misyonlarından
oluşur.
a) Uzman misyonları : amacı, insani boyuta ilişkin belirli bir soru ya da sorunun
çözümünü kolaylaştırmaktır. Misyon, görevi için gerekli bilgileri toplayabilir, taraflar
arasında diyalog ve işbirliğini geliştirmek için dostça girşim ve arabuluculuk hizmeti
sunabilir.
b) Raportör misyonları : amacı, belirli bir soruna ilişkin olguları saptamak ve raporla
bildirmektir.
Türkiye, Konferans’ın toplanmaya başladığı 1975 yılından beri AGİT’in üyesidir.
*Not: Bu belge “İnsanca Yaşam Projesi” Temel insan Hakları Eğitimleri kapsamında Işıl
Gül tarafından hazırlanmıştır.
8
Download