Abduh Ekolü`nün Reformist Fikirleri

advertisement
Abduh Ekolü'nün Reformist Fikirleri
Açıklama: Muhammed Abduh'un bazı reformist fikirlerine bakış..
Kategori: ABDUH
Eklenme Tarihi: 24 Mart 2016
Geçerli Tarih: 19 Temmuz 2017, 02:20
Site: Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine site
URL: http://www.reddiyeler.com/detay.asp?haberID=387
Dün; İslam âleminde büyük ilgi gören, İslamiyette reform yaparak, kendi aklına göre İslam
adı altında bir inanç sistemi kurmaya yönelik Abduh Ekolü’nden bahsetmiştik. Bugün ilahiyat
camiasının büyük ekseriyeti maalesef bu ekolün fikirlerini savunur. Peki bu fikirlerin esası nedir?
Bunu şöyle özetliyebiliriz: Vahyi, peygamberi dışlayarak iman ve ibadette aklı, felsefeyi
esas almak ve Hıristiyan ve Yahudileri temize çıkartarak onların da Cennete gideceğini
savunmak. Abduh'a göre; akıl, nassın, peygamberin yardımı olmaksızın iyiyi kötüden ayırabilir.
Efgani ve Abduh Ekolü, İbn-i Sina ve Farabi gibi felsefenin küfründe boğulmuş filozofların
düşüncelerini esas alarak İslamiyeti yeniden yorumlamaya çalışır. İslamı, Batı’nın değerleri ile
yorumlayarak, İslamı ilahi din olmaktan çıkartıp Hıristiyanlıkta yaptıkları gibi beşeri bir din haline
getirmek ister.
Abduh’un asırlardır Ehli stünnet âlimlerinin bildirdiklerini bir kenara bırakarak dini kendi kısa
akılı ile yaptığı yorumlara birkaç örnek verecek olursak:
Fil suresinde bildirilen Ebabil kuşlarına "sivrisinek", attıkları taşlara "mikrop" der. Musa
aleyhisselamın asası ile denizi yarma mucizesini med ve cezir hadisesidir diye tevil eder. Ayet-i
kerime ile göke çıkarıldığı bildirilen hazret-i İsa'nın öldüğünü ve ruhunun göke çıkarıldığını iddia
eder. Menâr mecmuasında, “Kur'ân, Adem’in hali hazırdaki bütün insanların babası
olmadığına ve ilk topraktan yaratılanın da o olmadığına işaret eder... Darwin’in görüşleri,
Kur'ân tefsirinde kolayca uygulanabilir.” der.
Abduh ve Reşid Rıza’nın çıkarttıkları “Menâr” dergisi Sünnet münkirlerinin yazılarıyla
doludur. Bu dergide yayınlanan,"İslâm yalnız Kur'ân'dır” (el-İslâmü hüve'l-Kur'ân vahdehu) isimli
bir makale yayınlanarak İslâm'ın sadece Kur'an'dan ibaret olduğu, hadîslere hiç gerek kalmadığı
savunulmuştur.
Abduh Ekolü’nün, Batı hayranlığı, Hıristiyanlığı ve Yahudiliği sevdirme, onları hoş gösterme
fikirleri de dikkati çekecek kadar öndedir: Örneğin, Zilzal suresindeki "Zerre ağırlığında hayır
yapan, karşılığına kavuşur." mealindeki ayet-i kerimeyi tefsir ederken; "Müslüman olsun, kafir
olsun, salih (iyi) amel işleyen herkes Cennet'e girecektir." diyerek Ehl-i sünnet alimlerinden ayrıldı.
“İslâmiyet ve nasrâniyye” kitabında, “Bütün dinler birdir. Dış görünüşleri
değişiktir” diyerek nesh edilmiş Yahudi ve Hıristiyanlığı son din olan İslam dini ile aynı konuma
getirmiştir. Londrada, bir papaza yazdığı mektûbda, “İslâmiyet ve hıristiyanlık gibi iki büyük
dînin el ele vererek kucaklaşmasını beklerim. O zaman, Tevrât ve İncîl ve Kur'an birbirlerini
destekleyen kitaplar olarak her yerde okunur ve her milletce saygı görür” demiştir.
Müslümanların Tevrât ve İncîl okuyacakları zamanı beklemekte olduğunu ifâde etmiştir.
Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi de, Abduh ile ilgili şunları söyler: “Abduh'un tuttuğu
bozuk yolun hülasası şudur: Ehl-i sünnet itikadı üzere tedrisat yapmasıyla tanınmış olan
Ezher Üniversitesini karıştırıp Ezherlilerin çoğunu adım adım dinsizlere yaklaştırmış, ama
dinsizleri bir adım bile dine, yaklaştırmamıştır. Hocası Cemaleddin Efgani vasıtasıyla
Ezher'e masonluğu sokan odur. Nitekim bir takım yanlış işlerin revaç bulması hususunda
Kasım Emin'i teşvik eden de odur...” (Mevkıfu’l-Akl ve’l-ilm ve’l-Alem)
Müslümanları Hıristiyanlara yaklaştırma çalışmaları ile öne çıkan R. Arnaldez, Ehli sünnet
bir Müslümana diyaloğu kabul ettirmenin pratikte imkansız olduğunu, bu inancın tahrip edilmesi
gerektiğini söyledikten sonra, İslami esasları, nakil ile değil, akıl ile anlamayı bir metod haline
dönüştürmüş Vehhabi, Selefi anlayışının temsilcisi olan “Abduh ekolü”nün hakim kılınması
halinde, dinlerarası diyaloğun oldukça kolaylaşacağını ifade etmektedir.( R. Arnaldez: Contidions
dun avee İslam)
O dönemin İngiliz Mısır sömürge valisi Lord Cromer’in şu sözleri de manidar: İslâmî
reformist hareketin geleceği Şeyh Muhammed Abduh’un çizdiği yolda ümit vaat ediyor. Ve o yolun
yolcuları Avrupa’nın her türlü yardım ve teşviklerine lâyıktırlar.”
24 Mart 2010 Çarşamba
Mehmet Oruç
Download