ÇOCUKLARDA AĞIZDA AFT VE TEDAVİSİ Açıklama: Aftlar, ağız içi yaralar, uçuklar toplumun %18-20 lik kısmında sürekli olarak tekrar eden bir biçimde görülür. Çoğu zaman tek bir noktada oluşsa da bazen ağzın belirli bölgelerinde birden çok alanda çıkabilir. Ağız içi yaralar gündelik yaşamı olumsuz bir biçimde etkiler. Kategori: Köşe Yazıları Eklenme Tarihi: 26 Haziran 2012 Geçerli Tarih: 19 Temmuz 2017, 02:16 Site: Dr. Savan Günay - Resmi Web Sitesi URL: http://www.savangunay.com/haber_detay.asp?haberID=80 Aftlar, ağız içi yaralar, uçuklar toplumun %18-20 lik kısmında sürekli olarak tekrar eden bir biçimde görülür. Çoğu zaman tek bir noktada oluşsa da bazen ağzın belirli bölgelerinde birden çok alanda çıkabilir. Ağız içi yaralar gündelik yaşamı olumsuz bir biçimde etkiler. Aft Nedir? Aft ağız içerisinde oluşan dil yüzeyi, iç yanak kısımları ve diş etleri üzerinde görülen ağrılı genellikle solgun beyaz, gri renklerde, çevresinde yoğun kızarıklar olan ağrılı oluşumlardır. Aftlar, ağız içi yaralar, uçuklar toplumun %18-20 lik kısmında sürekli olarak tekrar eden bir biçimde görülür. Çoğu zaman tek bir noktada oluşsa da bazen ağzın belirli bölgelerinde birden çok alanda çıkabilir. Ağız içi yaralar gündelik yaşamı olumsuz bir biçimde etkiler. Aft ve ağız içi yaralarının oluşum nedenlerini belirlemek için bir çok çalışma yapılmıştır. Ağız içi oluşumları hızlandıran olumsuz bir çok faktör belirlenmiş olsa da aftın asıl oluşum nedeni tam olarak saptanamamaktadır. Aft Oluşumunu etkileyen Olumsuz Faktörler Nelerdir? Aşırı Tuzlu ve Baharatlı Yiyecekler Bu tarz yiyecekler ağız içerisinde aft oluşumunu hızlandıran en önemli nedenlerdendir. Ağız içerisinde bulunan mukoza dokusunu tahriş ederek aft ve ağız içi yaraları için uygun bir zemin hazırlarlar. Stres Stres bir çok hastalığın ana nedeni olarak belirlenmiş olmasına karşın, küçük gibi görülen bir çok propleminde ana kaynağıdır. Adet öncesi dönemler, duygusal sorunlar, aşırı stresli ve gergin çalışma koşulları aft oluşumlarını hızlandırabilir. Diş ve Çene Yapısında Bozukluklar Dişlerin kapanma konumlarının ve çene yapısıyla olan durumlarının çarpık ve düzensiz olması sonucu ağız ve yana içerisinde sürtünme ve ısırmalar meydana gelmektedir. Dişler doğru bir biçimde fırçalanamadığında ve ağız içerisinde yeterli hijyen sağlanmadığı durumlarda, tahrip olan ağız içi dokusu aft oluşumuna açık olacaktır. Diş Macunu Diş macunlarının içeriğinde bulunan bazı kimyasallar ağız içi dokusunun mukoza yapısıyla uyumsuzdur. Diş macunlarının temizleme etkisini arttırkmak için kullanılan köpük yapıcı kimyasallar, ağız içerisinde bulunan hücre duvarını tahrip ederek bakterilere ve aftlara uygun bir ortam oluşturmaktadır. Bu nedenle diş macunu seçimlerinde "sodyum lauryl sulhate" SLS adı verilen bir maddenin oranının en düşük olmasına dikkat eden markalar kullanılmalıdır. Dermatolojik Hastalıklar Bir çok dermatolojik ve bulaşıcı hastalığa neden olan bir bakteri aft oluşumunuzu hızlandırıyor olabilir. Bu durumda genital siğiller, cinsel yolla bulaşan cilt hastalıkları, döküntü, iyileşmeyen yaralar ve kuruluk oluşumlarında detaylı olarak dermatolojik muayenelerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin. Vitamin Eksikliği Bazı vitaminlerin eksikliğinde vücudumuz bizim çoğu zaman fark etmediğimiz tepkiler vermektedir. Aft oluşumunu hızlandıran önemli bir neden olan faktörlerden birisi de B12 Vitamini ve demir eksikliğidir. Bu vitaminlerin noksanlığında ağız içi yaralarının iyileşme sürelerinin geciktiği tespit edilmiştir. Aft Tedavisi Nasıldır? Aftlar herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadan 7 ila 10 gün arasında kendiliğinden iyileşmektedirler. Aft sorunu yaşayan insanların ağrıyı hafifletmek için başvurdukları bir çok yöntem bulunmaktadır Bunlar; Aft ağrılarını en aza indirgemek için sıcak ve aşırı baharatlı acı ve ekşi yiyeceklerden kaçının. Steril edilmiş su ile sulandırılmış alkol pamuk ile ağız içerisinde bulunan ağrılı bölgeye uygulanabilir. Su ve karbonat karışımı ile ağız çalkalanabilir. Yarım bardak suya 2 tatlı kaşığı tuz ilave edilerek 2 saatte bir gargara yapılabilir. Ağrının çok rahatsız edici olduğu durumlarda eczanelerde satılan solüsyon ve ağız içi gargaraları kullanılabilir. Ağız içerisinde oluşun aft ların kesin tedavisinin bir doktor tarafından belirlenebileceğini unutmayın. Kesinlikle doktorunuza danışmadan ilaç kullanmayın! Aft ve Uçuk Arasındaki Fark Nedir? Aft ve uçuk ağız içerisinde ki oluşumları nedeniyle aynı belirtileri gösterebilirler. Bu yüzden aft ve uçuk sorunları sürekli olarak birbiriyle karıştırılabilir. Aft ve uçuk arasındaki temel farklılıklar şunlardır; Aft Yalnızca ağız içerisinde oluşmaktadır. Bulaşı ve yayılıcı değildir. Aft oluşumuna neden olan belirlenmiş bir virüs yoktur. Uçuk Ağız içerisinde küçük, beyaz ve içi sıvı dolu kabarcıklar halinde meydana gelir. Nadiren ağız içerisinde görülür. Genellikle dudak ve yanak çevresinde oluşan kaşıntılı ve akıntılı oluşumlardır. Bulaşıcıdır. Virüs tarafından oluşur. Uçuk Belirtileri Nelerdir? Uçuk çıkmadan önce oluşacağı bölgeyi uyarır. Bu bölgede kaşıntı ve yanma hissi görülür. Bu sürecin ardından içerisinde su dolu kabarcıklar olan noktacıklar oluşur. Bu dönem çok hassasdır. Bu kabarcıkların kaşınması, koparılması yayılmaya neden olur. Geç iyileşen bu oluşumlar iyileşme döneminde yaraya dönüşür. Uçuk Nasıl Bulaşır? Uçuk her şeyden önce açık bir yara olarak değerlendirilmelidir. Uçuk sorunu yaşayan kişilerin temasda bulundukları bütün özel eşyalar, başka kişilerin kullanımından ayrılmalıdır. (Havlu, bardak, yastık kılıfı, kaşık, tabak) Uçuğun başlangıç evresinde fark edilmeyen küçük kızarıklıklar uçuğun en bulaşıcı olduğu dönemdir. Uçuğa neden olan Herpes Simpleks adlı virüs insan vücuduna çok küçük yaşlarda yerleşir. Hassas ve aşırı reaksiyonlar gösteren kişilerde iyileşme süreci oldukça ağrılı ve uzun olabilir. Uçuklar gerekli hijyen koşullarında tedavi edilmezse diş etleri, yanaklar ve dudaklar enfeksiyona açık hale gelir. Uçuk Sorunu Yaşayan Kişilerin Dikkat Etmesi Gereken Kurallar; Uçuğa hiçbir biçimde elle temas edilmemelidir. Bayanlar kullandıkları kozmetiklerin hijyenine çok dikkat etmelilerdir. Kesinlikle göz makyajında kullanılan kozmetiğin ellerle veya uçuklu bölgeyle temas etmiş olmaması çok önemlidir. Çocuk ve bebeklere dokunurken dikkatli olunmalıdır. Asla öpülmemelidir. Yemek yerken yenilen malzemelerin tamamı kişiye özel kullanılmalıdır. Uçuk üzerinde oluşan kabuk ve yaraların elle koparılmaması ve yüzün başka bölgelerine dokunulmaması gerekmektedir.