DANIŞTAY BAŞKANLIĞI'NA "Yürütmenin Durdurulması Taleplidir" DAVACI _______________ : Türk Eğitim Sen (Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası) VEKİLİ ________________:Av. Hatice AYTEKİN-Av. Emrah AYTEKİN Av. Hilal Kezban DÜZGÜN KILIÇ-Av. Dilek ZENGİN ATAK DAVALI _______________ : Yükseköğretim Kurulu (Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı) ANKARA D. KONUSU _______________ : Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından açıklanan ve 2010 yılından itibaren uygulanacak olan Doçentlik Başvuruları için geçerli olacak Asgari Ölçütlerden Mühendislik Temel Alanındaki Koşul No 93 hakkında öncelikle yürütmenin durdurulması ve Koşul No 93'ün iptali talebimizden ibarettir. T.TARİHİ ______________ : 10.03.2010 AÇIKLAMALAR ________ ^Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından belirlenen yeni Doçentlik Başvuruları için geçerli olacak Asgari Ölçütler Yükseköğretim Kurulu resmi internet sitesinde 10.03.2010 tarihinde yayınlanmıştır. Yayınlanan Asgari Ölçütlerden Mühendislik Temel Alanındaki Koşul No 93 hukukun temel ilkelerine, Anayasaya, normlar hiyerarşisine, kamu yararı ilkesine aykırı olduğu gibi maksat yönünden de hukuka aykırı olarak belirlenmiştir. Bu yönüyle davalı tarafından duyurulan Ekim 2010 döneminden itibaren geçerli olacak Asgari Ölçütlerden Mühendislik Temel Alanındaki Koşul No 93 hakkında öncelikle yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle iş bu davanın açılma zorunluluğu hasıl olmuştur. 2010 döneminden itibaren geçerli olacak Asgari Ölçütler adı altında Doçentlik Başvurusu için 12 Temel Alan belirlenmiştir (EK-1). Bunlar; • • • • • • • • • • • • Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Temel Alanı Fen Bilimleri ve Matematik Temel Alanı Filoloji Temel Alanı Güzel Sanatlar Temel Alanı Hukuk Temel Alanı İlahiyat Temel Alanı Mesleki ve Teknik Eğitim Temel Alanı Mimarlık Temel Alanı Mühendislik Temel Alanı Sağlık Bilimleri Temel Alanı Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı Ziraat ve Ormancılık Temel Alanı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı yukarıdaki temel alanlardan sadece Mühendislik Temel Alanı içerisindeki 23 Adet Mühendislik Bilim Alanından yalnızca 6 Bölüm için en az 6 ay olmak koşuluyla yurtdışında kendi alanı ile ilgili araştırma yapmış olmak koşulunu getirmiştir. Bu bölümler; Gemi Mühendisliği, înşaat Mühendisliği, Nükleer Mühendisliği, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği, Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği ve Mühendislik Bilimleridir. Geriye kalan 17 adet Mühendislik Bilim Alanı içinse yurtdışında araştırma yapmış olmak koşulu getirilmemiştir. Söz konusu düzenleme hukuka açıkça aykırıdır. Anayasanın 10. maddesinde eşitlik ilkesi Genel Esaslar bölümü altında düzenlenmiştir. Eşitlik ilkesi; Anayasa sistematiği göz önünde bulundurulduğunda düzenlenmiş olduğu bölüm gereğince Anayasal sistemin temel yapısını belirleyen bir ilkedir. Bu yönüyle devlet yönetimine egemen bir ilke olduğu için hem kanun koyucuya hem de uygulayıcı konumundaki idari makamlara yönelik bir düzenleme ihtiva etmektedir. 10. Maddenin son fıkrasında "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar" denilmiş olması ve Genel Esaslar bölümünde yer alması sebebiyle yasal düzenleme yapan yetkili makamları bağlayıcı bir ilke olduğu tartışmasızdır. Şüphesiz ki bu ilkeyle mutlak bir eşitlik gözetilmemekte, benzer hukuki durumda olanlara uygulanacak kural ve düzenlenecek yasalara ilişkin ayrımcılığın önüne geçilmek istenmektedir. Davalı idare tarafından belirlenmiş olan ve Ekim 2010 döneminden itibaren geçerli olacak Asgari Ölçütlerden Mühendislik Temel Alanındaki Koşul No 93 öncelikle Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olarak düzenlenmiştir. Yeni düzenlenen Doçentlik Başvuru Kriterlerine göre, yukarıda saymış olduğumuz 6 mühendislik bilim alanı dışında akademik kariyer yapanlar hangi branşta olursa olsunlar Doçent olabilmek için yurtdışında 6 ay araştırma yapmak zorunda bırakılmamıştır. Hangi gerekçeye dayanılarak diğer 17 mühendislikte veya mühendislik dışı temel bilim alanlarında yurtdışı araştırmasının aranmadığı tarafımızca anlaşılamamıştır. Mühendislik Temel Alanı diğer 11 Temel Alandan, Mühendislik Temel Alanı içerisindeki 6 bölüm diğer 17 farklı bölümden haksız ve hukuka aykırı olarak ayrı düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu durumda aynı ve benzer hukuki durumda olanlara uygulanacak farklı düzenleme nedeniyle eşitlik ilkesi ihlal edilmektedir. Bu yönüyle düzenlemenin iptal edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bir başka açıdan bakıldığında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Temel Alanı 101 Koşul No, Filoloji Temel Alanı Koşul No 31, Hukuk Temel Alanı 51, Mimarlık Koşul No 81, Sağlık Temel Alanı Koşul No 101 Mesleki Teknik Eğitim Alanı Koşul No 71 şeklindedir. Takdir edileceği üzere sayılan temel alanlar pek çok alt bölüme ayrıldığı halde doçentlik başvurusu için tek koşul aranmaktadır. Bu açıdan da mühendislik temel alanında ayrıma gidilmiş olmasında objektif bir ayrıma dayanılmadığı düşüncesindeyiz. 2547 Sayılı Yükseköğrenim Kanunu 3. maddesinde doçentlik sınavını başarmış akademik unvana sahip kişi doçent olarak tanımlanmaktadır. 11. maddede Üniversitelerarası Kurul'un görevleri arasında "Doçentlik sınavlarını düzenlemek ve ilgili yönetmelik gereğince doçent adaylarının yayın ve araştırmalarının değerlendirilmesi ve doçentlik sınavı ile ilgili esasları tespit etmek ve jürileri seçmek" belirtilmektedir. Aynı kanunun 24. maddesinde ise Doçentlik Sınavı düzenlenmiştir. Buna göre ; "Doçentlik sınavı: Madde 24 - (Değişik: 18/6/2008-5772/4 md.) a) Doçentlik sınavı, Üniversitelerarası Kurulca yılda iki kere yapılır. Aşağıdaki şartları haiz adaylar, Üniversitelerarası Kurulun tespit edeceği tarihe kadar, Üniversitelerarası Kurula gerekli belge ve yayınlar ile birlikte başlıca bilim dalı ile uzmanlık ve araştırma konularını da bildirerek başvururlar, b) Doçentlik sınavına başvurabilmek için aşağıdaki şartlar aranır: 1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak. 2) Üniversitelerarası Kurulun her bir bilim disiplininin özelliklerini dikkate alarak belirteceği görüş çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen şartları taşıyan özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak. 3) Yükseköğretim Kurulunun belirlediği kıstaslar çerçevesinde yapılan merkezi yabancı dil sınavında başarılı olmak. Bu sınavın, adayın bilim dalı ile ilgili olması şartı aranmaz. Bilim alanı bir yabancı dille ilgili olanlar bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek zorundadırlar. c) Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir. Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın akademik çalışmalarının her birini değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler. Asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınır. Değerlendirmeye esas alınan bu raporların birer örneği, eser incelemesi sonucuna ilişkin bildirim yazısı ile birlikte adaya gönderilir. Eser incelemesinde başarılı bulunan aday, doçentlik sınav jürisi tarafından, sözlü sınava tabi tutulur. Jüri üyeleri, yapılan sözlü sınavın denetlenebilirliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Sözlü sınavda başarılı olması halinde, adaya ilgili bilim dalında doçentlik unvanı verilir. Doçentlik sınavına ilişkin esas ve usuller, Üniversitelerarası Kurulun görüşü alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmü yer almaktadır. 2547 Sayılı Yükseköğrenim Kanunun 24. maddesi gereğince hazırlanmış olan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 1. maddesi yönetmeliğin amacının doçentlik sınavına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi olduğunu belirtmektedir. Doçentlik Sınav Yönetmeliğinin 4. maddesi başvuru zamanı ve şartlarını düzenlemektedir. Buna göre; " Başvuru zamanı ve şartları MADDE 4 - (1) Doçentlik başvurusu, Nisan veya Ekim ayları içinde, Üniversitelerarası Kurulun belirleyeceği bir tarihe kadar yapılır. Üniversitelerarası Kurulca bir tarih belirlenmemesi halinde, başvurular, Nisan veya Ekim ayının onbeşinci günü başlayıp, en geç ilgili ayın son çalışma günü mesai saati bitimine kadar devam eder. (2) Doçentlik başvurusu için; a) Bir anabilim veya bilim dalında Türkiye'de doktora, sanatta yeterlik veya tıpta uzmanlık yapılmış ya da yurt dışında yapılmış olan doktora, sanatta yeterlik veya tıpta uzmanlık öğreniminin ilgisine göre Üniversitelerarası Kurul veya Sağlık Bakanlığı tarafından bir anabilim veya bilim dalı ile ilişkilendirilerek denkliğinin kabul edilmiş olması, b) Merkezi yabancı dil sınavında başarılı olunması, c) Doktora, tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik unvanı iktisap edildikten sonra, doçentlik başvurusunda bulunulacak olan anabilim dalında özgün bilimsel yayın ve çalışmaların yapılmış olması, şarttır. (3) Doçentlik unvanının iktisabı için aranan özgün bilimsel çalışmalara ilişkin asgari ölçütler, Üniversitelerarası Kurul tarafından, her bir alan göz önünde bulundurulmak suretiyle belirlenir ve her yıl Ocak ayında güncellenmiş olarak Yükseköğretim Kurulunun internet sitesinde yayımlanır. Bu ölçütler, en erken yayımı tarihini izleyen ikinci dönemde yapılacak olan doçentlik başvurularında dikkate alınır. (4) Doçentlik başvurusunda bulunabilmek için adayın, Türkiye'de yükseköğretim kurumlarında dört yıllık lisans programında yabancı dil olarak öğretilen, kendi alanında akademik bakımdan ilerlemesini sağlayan ve uluslararası geçerliliği bulunan dillerden birini bildiğini, ÖSYM tarafından yapılan merkezi yabancı dil seviye belirleme sınavından en az altmışbeş puan alarak, belgelemesi gerekir. Anabilim veya bilim dalı belli bir dille ilgili olanlar, bu sınavı başka bir yabancı dilde vermekle yükümlüdürler. (5) Uluslararası düzeyde yapılan yabancı dil seviye tespit sınavlarındaki başarı notunun doçentlik başvurusu için aranan merkezi yabancı dil sınavındaki başarı şartını karşılayıp karşılamadığına Yükseköğretim Yürütme Kurulu tarafından karar verilir. (6) Doçentlik başvuruları, Üniversitelerarası Kurula yapılır. Başvuruların eksiksiz olup olmadığı ve bu Yönetmelikte aranan şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı kontrol edilir. Dosyasının eksiksiz olduğu ve gerekli şekil şartlarını taşıdığı tespit edilen adayın jürisi en kısa zamanda Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturularak, aday ile jürinin asıl ve yedek üyelerine mensubu bulundukları üniversite rektörlüğü aracılığı ile bildirilir. Bu bildirim yazısı üzerine eserler aday tarafından jüri üyelerinin her birine posta yolu ile gönderilir. Aday, eserlerin jüri üyelerine ulaştığına ilişkin belgelerinin birer örneğini Üniversitelerarası Kurula teslim eder. (7) Doçentlik başvurusu ile ilgili posta masrafları aday tarafından karşılan»;." Yukarıda verilmiş olan maddeler birlikte değerlendirildiğinde takdir edileceği üzere Üniversitelerarası Kurul yetki alanı yasalarla belirlenmiş, sınırları çizilmiş olduğu halde hukuka açıkça aykırı olarak, yetkisini aşmak suretiyle Temel Bilim Alanları arasında hukuka aykırı olarak farklı düzenleme tesis etmiştir. Getirilmiş olan yurtdışı araştırma koşulu yasal dayanaktan yoksundur. Bir hukuk kuralının kendisinden bir üstte yer alan kurala aykırı olmaması ve tüm bu kuralların da en üst iç hukuk kuralından bir başka deyişle Anayasadan aykırı olmaması normlar hiyerarşisinin bir gereğidir. Dava konusu işlem yönetmeliğin de altında adsız düzenleyici işlem kategorisindedir. Bu nedenle Doçentlik Sınav Yönetmeliği'ne, 2547 Sayılı Yükseköğrenim Kanunu'na ve Anayasaya aykırı olmaması gerektiği halde normlar hiyerarşisi piramidine tümüyle aykırıdır. Bir anabilim veya bilim dalında Türkiye'de doktora yapmış olmak yeterli sayılmaktayken yetkisi olmadığı halde yurtdışı araştırma koşulu getirilmiş olması hukuka aykırıdır. Zira bu yönde ek koşul getirme yetkisi kanun tarafından davalı idareye tanınmamıştır. Bu yönüyle de dava konusu işlemin iptali gerekmektedir. 2000 yılından bu yana tüm mühendislik bölümleri, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın belirlediği Koşul No 91'e tabiydi(EK-2). Dava konusu düzenlemede ise Mühendislik Temel Alanları arasında haksız suretle ayrım yapılarak Koşul No 91'e ek olarak 92, 93 ve 94 getirilmiştir. 6 adet mühendislik alanı dışında diğer mühendislik alanlarında veya diğer tüm Temel Bilim Alanlarında yurtdışı araştırması koşulunun aranmıyor olması uygulamanın objektiflikten uzak tesis edilmiş olduğunun bir göstergesidir. Yurtdışına gidebilmek idarenin keyfiyetine tabidir. 6 aylık yurtdışı masrafının hangi kurum tarafından karşılanacağı veya çalışma imkanını hangi kurumun sağlayacağı soruları cevapsız kalmıştır. Bu konuda herhangi bir düzenlemeye gidilmemiştir. Öğretim elemanının kendi parasıyla yurtdışında örneğin İngiltere'de araştırma yapabilmesi için yaklaşık her ay için 700 Sterline ihtiyacı olacaktır. Gideceği üniversitenin imkanlarından faydalanabilmesi için çalışacağı üniversiteye de aynı parayı harç olarak ödemek zorundadır. Mevcut durum karşısında yalnızca imkanı olan adayların yurtdışına çıkabileceği kuşkusuzdur. Gelirler arası fark nedeniyle doçentlik unvanına sahip olamayacak çok sayıda kişinin olacağı tartışmasızdır. Sosyal devlet ilkesi ihlal edilmekte, fırsat eşitliği ortadan kaldırılmakta ve adeta maddi durumu iyi olana daha iyi olanaklar sağlanmaktadır. Kaldı ki yurtdışında nerede, nasıl ve hangi şartlarda araştırma yapılmış olması gerektiği açıkça belirtilmemiştir. Türkiye'de yapılabilecek bir çalışmanın yurtdışında yapılmasında ne gibi bir amaç güdüldüğü de tarafımızca anlaşılamamıştır. TÜBİTAK ancak yurtiçinde yapılamayacak bir çalışma için yurtdışına burs vermektedir. Bu durum da yurt dışında yapılması lazım gelen araştırmanın ne düzeyde olması gerektiğine bir işarettir. Örneğin, bilim alanında ülkemizden inşaat mühendisliği alanında daha düşük seviyede olan bir başka ülkede ve o ülkenin en kötü üniversitesine araştırma için gidildiğinde o kişiye hiçbir katkısı olamayacağı açıkça ortadadır. Yurtdışında kendi alanı ile ilgili olmasının dışında 6 ay araştırma yapmanın ne anlama geldiği açık değildir. Objektif ve ölçülebilir kıstasları bulunmadığı için düzenlemenin bilimsel alanda faydası olmayacak uygulamalara gebe olabileceği kanaatindeyiz. Yönetmeliğe göre yardımcı doçent veya öğretim görevlisinin en az 10 ve 12 saat derse girme zorunluluğu bulunmaktadır. 6 aylığına yurt dışına gidildiğinde o derslere girebilecek nitelikte başka öğretim elemanının bulunmaması durumunda eğitim-öğretim aksayacaktır. Bunu göz önüne alacak olan Bölüm Başkanı, Fakülte Yönetim Kurulu ve Rektörlük belki de öğretim görevlisine izin vermeyecektir. İzin verme konusunda bu husus dışında keyfi uygulamalar da ortaya çıkabilecektir. Bu yönüyle de düzenleme eksik kalmıştır. İnşaat Mühendisliğinin; makine, elektrik-elektronik, bilgisayar, çe^re, tekstil, endüstri, maden, jeoloji, harita, kimya mühendisliklerinden 6 ay yurtdışında araştırma yapmayı gerektirecek ne gibi bir farkı olduğu tarafımızca anlaşılamamıştır. Bu uygulamanın bilimsel bir açıklaması bulunmamaktadır. Mühendisliklerin tümü bu ülkede bilime ve bilimsel araştırmaya konu edilmekte olduğundan birlikte gelişme ve ilerleme göstermektedir. Diğer mühendisliklerde veya mühendislik harici diğer branşlarda daha ileri seviyede olunduğu için mi sadece inşaat mühendisliği alanında yurtdışı koşulu arandığı sorusu akıllara gelmektedir. Bu yönüyle de hangi kriterlere dayanıldığı muallakta kalmaktadır. Yurtdışında 6 ay araştırma yapabilmek için, başvuru yapan öğretim elemanı için kabul mektubu gerekmektedir. Bir öğretim elemanı bu kabul mektubunu alamadığı zaman geri kalan akademik kariyeri boyunca doçent olamayacak demektir. Bu yönüyle de Koşul No 93 ağır sonuçlara neden olabilecektir. Koşul no 91, 92, 94'e tabi mühendisliklerde master ve doktoradan üretilmiş olan SCI kapsamındaki yayınlar kabul ediliyor. İnşaat Mühendisliğinde ise Koşul no 93 gereğince master ve doktoradan üretilecek makaleler kabul edilmiyor. Bu durumun da master ve doktorların bilimsellikten uzaklaşmasına, göstermelik yapılmasına neden olacağı kanaatindeyiz. Master ve doktoranın orijinal olması ve bilime katkıda bulunması gerekmektedir. Bunun göstergesi de SCI kapsamındaki bir dergide yayın yapmış olmaktadır. SCI kapsamında; dünyaca kabul görmüş önemli bilim adamlarından oluşan kurullar makalenin yayınlanmasına karar vermektedir. Orijinal bir şey üretilmediği takdirde makale yayınlanmamaktadır. Master ve doktorada yayın yapmak için en az 2 yıl master, en az 4 yıl doktora çalışması olmak üzere toplam 6 yıllık bir birikimle yayın yapılabiliyor. Master ve doktora haricinde bir konuda yayın yapabilmek için bir 6 yıla daha ve yeniden bir master ve doktora konusuna ihtiyaç var. Bilim son derece geniş ve sürekli ilerleyen bir alan, master doktora sayısız konudan birisinde yapılan bir çalışmadır. Genel olarak bilimsel çalışma yapan kişiler seçtiği konuda kendisini ilerletme yönünde çalışır. Örneğin inşaat mühendisliğinde birçok dal bulunmaktadır ve her dalda çalışma yapmak mümkün değildir. 91, 92 ve 94 nolu koşullarda bu şekilde bir şart olmaması da bunu doğrulamaktadır. Makale için doktora veya masterdan üretilmemiş olma şartı izah etmiş olduğumuz sebeplerle hukuka uygun değildir. Koşul No 93'ün bu yönden de iptali gerektiği düşüncesindeyiz. Yine sadece 93 numaralı koşulda uluslararası bir konferansa bildirili katılmış olma şartı bulunduğu halde diğerlerinde böyle bir şart aranmamaktadır. Bu durum da hukuka uygun değildir. Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın Koşul No 93'ü getirmek için gerekleri tedbirleri alması gerekirdi. Örneğin; - Yurtdışındaki üniversitelerle anlaşma imzalanarak buradan gidecek Öğretim Elemanlarının araştırma yapma koşulu garanti altına alınabilirdi. Yurtdışındaki üniversiteye ödenecek harç parası ve öğretim elemanının orada 6 ay boyunca yaşayabilmesi için gerekli olan paranın kaynağı ve hangi kurumca ödeneceği garanti altına alınabilirdi. Öğretim elemanına 6 ay boyunca ilgili Bölüm Başkanlığının, Fakülte Dekanlığının ve Rektörlüğün izin vermek olduğu kanunlaştırılarak, kişiler arasında ayrım yapılabilme olasılığı kaldırılabilirdi. Yurtdışı ülkeler listelenmeli ve bu ülkelerdeki ilgili Üniversitelerle anlaşma yapılabilirdi. Örneğin gemi mühendisliği için yurtdışında araştırma yapmaya zorlanan bir öğretim elemanı bizim ülkemizden bu alanda çok daha geri olan bir ülkeye gidip araştırma yaptığında bunun bizim ülkemize ve bilime ne faydasının olacağı sorgulanabilirdi. İTÜ İnşaat veya ODTÜ İnşaat Mühendisliği gibi dünyada söz sahibi bölümlerde kadrolu bir öğretim elemanının 6 ay boyunca Kenya'da bir üniversitede araştırma yapmasının bilimsel değil olsa olsa sosyolojik ve kültürel bir araştırma olabileceği düşünülebilirdi. Yurtdışında araştırma yapılacak üniversitelerin bizim ülkemizde olmayan imkanlara sahip olan yurtdışı üniversiteler tespit edilebilir ve öğretim elemanlarının bu üniversitelere gönderilme şartı konulabilirdi. Eşitlik ilkesine bağlı olarak 6 ay yurtdışında araştırma yapma kuralı bütün disiplinler için geçerli olabilirdi. Tesis edilmiş olan düzenlemede herhangi bir kamu yararı güdülmemiştir. Akademik gelişmeyi, bilimsel alanda çıtayı yükseltmeyi sağlayacak bir amacı bulunmamaktadır. İdari işlemlerin kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, nesnel, adil ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle, idarenin yasalarla kendisine tanınan takdir yetkisini adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekmektedir. Dava konusu idari işlem kamu yararı ilkesi göz ardı edilmek suretiyle tesis edilmiş olduğu gibi amaç yönünden de hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Anılan sebeplerle dava konusu düzenlemenin hukuka açıkça aykırılığı ortadadır. İlk kez Ekim 2010'da uygulanacak olan ölçütlerden Mühendislik Temel Alanındaki Koşul No 93'ün uygulanması halinde birçok öğretim üyesi haksız yere mağdur olacaktır. Telafisi güç veya imkansız zararlar doğacaktır. Bu nedenlerle dava konusu düzenlemenin öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz. Yukarıda izah etmiş olduğumuz hususlar birlikte değerlendirildiğinde takdir edileceği üzere dava konusu düzenleme; objektiflikten uzak, sınırları belirlenmemiş ibareler içeren, normlar hiyerarşisine aykırı, yetki aşımı suretiyle tesis edilmiş olan, amaç yönünden hukuka aykırı, kamu yararı ilkesi göz ardı edilerek, eşitlik ilkesinin ihlal edilmiş olduğu ve fırsat eşitliğinin kaldırıldığı bir düzenlemedir. Tüm bu nedenlerle davamızın kabulü ile Ekim 2010 döneminden itibaren geçerli olacak Asgari Ölçütlerden Mühendislik Temel Alanındaki Koşul No 93 adlı düzenlemenin iptaline karar verilmesini talep etmekteyiz. HUKUKİ SEBEPLER : TC Anayasası," 2547 Sayılı Yükseköğrenim Kanunu, Doçentlik Sınav Yönetmeliği ve sair mevzuat. DELİLLER _________ : Ekim 2010 tarihinden itibaren uygulanacak Asgari Ölçütler, Geçen sene uygulanan Mühendislik Temel Alanına yönelik Asgari Ölçütler, mevzuat ve her türlü yasal delil. NETİCE ve TALEP ____ : Yukarıda izah etmiş olduğumuz ve resen nazara alınacak diğer sebeplerle Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından açıklanan ve 2010 yılından itibaren uygulanacak olan Doçentlik Başvuruları için geçerli olacak Asgari Ölçütlerden Mühendislik Temel Alanındaki Koşul No 93 hakkında öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA ve 2010 yılından itibaren uygulanacak olan Doçentlik Başvuruları için geçerli olacak Asgari Ölçütlerden Mühendislik Temel Alanındaki Koşul No 93'ün İPTALİNE, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar .verilmesini yüksek mahkemenizden saygılarımızla arz ve talep ederiz. DAVACI VEKİLİ Av. Hatice AYTEKİN Ek : 1) Ekim 2010 tarihinden itibaren uygulanacak Asgari Ölçütler 2) Geçen sene uygulanan Mühendislik Temel Alanına yönelik Asgari Ölçütler