Küresel Ekonomik Krizin Bölgesel Karakteristiği

advertisement
KÜRESEL EKONOMİK KRİZİN BÖLGESEL KARAKTERİSTİĞİ:
TÜRKİYE DENEYİMİ
Prof. Dr. Metin Berber
Karadeniz Teknik Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü
[email protected]
Arş. Gör. Ezgi Baday Yıldız
Karadeniz Teknik Üniversitesi, SBE, İktisat Bölümü
[email protected]
Öğr. Gör. Dilek Tandoğan
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Vakfıkebir MYO
[email protected]
ÖZET
Küresel krizlerin ülkeler üzerindeki genel etkilerinin yanı sıra bölgesel etkileri de söz konusudur. Krizlerin
her bölgeyi etkilediği bir gerçektir. Ancak etkinin boyutu, derinliği ve yönü bölgeler itibarıyla farklı
olabilmektedir. Bu farklılığın nedeni ve belirleyicisi bölgesel karakteristiklerdir. Bu çalışmanın temel amacı,
son yaşanan küresel krizin Türkiye’de bölgeler üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır. Zira etkinin bu
boyutunun bilinmesi politika yapıcılar açısından son derece önemlidir. Küresel krizin etkileri analiz edilirken
İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırmasına (İBBS) göre birinci düzey on iki bölge ayırımı dikkate
alınacaktır. Ayrıca etki değerlendirmesinde küresel krizin ekonomik etkilerinin yanı sıra sosyal refah
etkilerini de ortaya koyabilmek için sosyo-ekonomik gösterge grupları ayırımı yapılacaktır. Çalışmada sosyoekonomik gelişmeyi yansıtan ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı ulaşılabilen en son veriler
kullanılacaktır. Küresel ekonomik krizin Türkiye’deki genel etkilerine değinildikten sonra bölgesel
karakteristiklerin kriz etkilerini belirlemedeki rolü tartışılacaktır. Bir başka değişle kriz dönemi boyunca
bölgesel karşılaştırmalara yer verilerek küresel ekonomik krizin Türkiye’deki bölgesel karakteristiği
irdelenecektir. Küresel ekonomik krizin Bölgesel karakteristiğini belirlemek için yapılan incelemelerin
sonuçlarına göre gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerle gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgeler arasında
krizden etkilenme derecesi ve etkilenme zamanı farklılık göstermektedir. Gelişmişlik düzeyi yüksek olan
bölgeler krizden daha önce ve daha ağır etkilenmiştir. Gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerde 2008 yılı
krizin başlangıç yılı olarak belirlenmesine karşın, gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerde ise 2009 yılı kriz
yılını işaret etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Küresel Kriz, Sosyo-Ekonomik Gelişme Farklılıkları, Krizin Bölgesel Etkileri.
Jel Sınıflandırması: G01, R11.
REGIONAL CHARACTERISTIC OF THE GLOBAL ECONOMIC CRISIS:
TURKISH EXPERIENCE
ABSTRACT
The global crisis has affected the countries as well as the regions at each country. Crisis is a reality that
affects every region. However, the scale, the depth and the direction of the effects vary across the regions due
to different regional characteristics at each country. The main purpose of this study is to investigate the
regional effects of the Global Economic Crisis in Turkey. Knowing the impact of this dimension of the crisis
is very important for policy makers. Investigation will be based on the twelve regions classified by the
Statistical Classification of Regional Units. The State Statistical Institute’s the latest data which exhibit the
socio-economic level will be used in this study. In doing so, first, the general effects of the crisis in the entire
country will be disclosed. Then, the role of regional characteristics on the effects of the crisis will be
discussed. In other words, the regional comparisons will be given during the crisis period and regional
characteristics of the global economic crisis in Turkey will be discussed. The results of investigations to
determine the regional characteristics of the global economic crisis on highly developed regions and low
1
developed regions have shown that the time and the degree of the impact of the crisis are different. Regions
with high levels of development were affected by the crisis earlier and more severely. Although the year
2008 is determined to be start of crisis for highly developed regions, the year of crisis for low developed
regions is identified as 2009.
Keywords: Global Crises, Differences in socio-economic development, Regional Impacts of Crisis
JEL Classification : G01, R11.
1.GİRİŞ
Küresel Kriz, 2007 yılında ABD’nin konut sektöründe başlayıp daha sonra bütün
dünyayı etkisi altına almıştır. ABD’den Avrupa’ya, Avrupa kanalı ile de Türkiye’ye ulaşan
küresel krizin Türkiye üzerindeki genel etkilerinin yanı sıra bölgesel etkileri de söz
konusudur. Küresel krizin Türkiye’de her bölgeyi etkilediği bir gerçektir. Ancak etkinin
zamanı, boyutu, derinliği ve yönü bölgeler itibarıyla farklı olabilmektedir. Küresel krizin
bölgesel etkilerindeki farklılığı ortaya koymak bu çalışmanın temel amacıdır.
Küresel krizin etkileri analiz edilirken değişken seçiminde krizlerin yayılma
mekanizmaları esas alınmıştır. Krizlerin yayılma mekanizmalarına bakıldığında birçok
kanalın etkili olduğu görülmekle birlikte genel olarak 3 kanal söz konusudur; i)reel kanal,
ii)finansal kanal ve iii) panik. Bunlardan reel kanal, uluslar arası ticaret ve doğrudan
yabancı yatırımlar ile açıklanmaktadır(Schmukler vd.,2008:11). Farklı yayılma kanalları
göz önüne alındığında en önemli kanalın ticaret kanalı olduğu konusunda birçok çalışma
mevcuttur. Eichengreen, Rose, and Wyplosz (1996) mevcut krizleri inceledikleri
çalışmalarında tek kanalın ticaret kanalı olmamakla birlikte en önemli kanalın ticaret
kanalı olduğunu belirtmişler ve Meksika pezosunun düşmesini takiben Meksika’nın ticaret
ortağı olan ülkelerde baskının arttığını tespit etmişlerdir. Kaminsky and Reinhart (1996)
Asya, Avrupa ve Latin Amerika’da 20 ülkeyi inceledikleri çalışmalarında ihracat
sektörünün zayıflamasıyla kriz olma eğiliminin oluştuğunu ortaya koymuşlardır. Gregorio
ve Valdes (2003) dünyada yaşanan küresel krizlerin tek bir ülkeden kaynaklanıp
başlayarak pek çok ülkeye yayılma kanallarını analiz ettikleri çalışmalarında aynı yönde
bulgulara rastlamışlar ve krizi yaymada en önemli kanalların ticaret bağlantıları, makro
ekonomik benzerlikler ve finansal bağlantılar olduğunu belirlemişlerdir. Hijman(2009)
çalışmasında ise küresel krizin özellikle işgücü piyasasını vurduğunu belirtmiştir. Avrupa
Birliği ülkelerin tümünde istihdam seviyesinin düşerek işsizlik oranlarının yükseldiğini
ortaya koymuştur.
Bu nedenle ABD’de ekonomisinde başlayarak 2008 yılının ikinci çeyreğinden
itibaren Türkiye’de hissedilen küresel krizin etkilerini analiz edebilmek için dış ticaret
değişkenleri ile büyüme ve işsizlik oranı gibi makro ekonomik değişkenler tercih
edilmiştir. Büyüme ve işsizlik oranı değişkenleri Türkiye İstatistik Kurumu’ndan, Dış
ticaret değişkenleri ise Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi
verilerinden derlenmiştir.
Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde küresel krizin Türkiye geneli
üzerindeki etkileri genel hatlarıyla ele alınmıştır. Büyüme verisi olarak reel GSYIH
oranındaki yüzde değişim, dış ticaret değişkenleri olarak ihracat ve ithalattaki yüzde
değişim ve işsizlik oranları değişkenleri kullanılmıştır. İkinci bölümde krizin bölgesel
etkileri üzerinde durulmuş ve İBBS’ye göre 12 bölge için ayrı ayrı ticaret ve istihdam
verileri incelenmiştir. Krizin etkilerini en açık görebileceğimiz değişken büyüme hızı
değişkenidir. Fakat bu verinin 2001 yılından sonra bölgesel bazda hesaplanmaması kısıtı
2
nedeniyle krizin sonuçları işsizlik oranı değişkeni ile irdelenmiştir. Dış ticaret değişkeni
olarak ise ihracattaki yüzde değişim seçilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise krizin
bölgesel karakteristiği ortaya konulmuştur. Bir başka değişle krizin bölgeler itibarıyla
farklı etkileri belirlenmiştir. Bölgeler arasında karşılaştırmalar yapıldıktan sonra
gelişmişlik seviyesi düşük olan bölgeler ile gelişmişlik seviyesi yüksek olan bölgeler
arasında da genel bir karşılaştırma yapılmıştır.
2.KÜRESEL KRİZİN TÜRKİYE GENELİNDEKİ ETKİLERİ
2.1.Büyüme
Küresel krizin ortaya çıkardığı olumsuz hava piyasalarda güven eksikliğine ve
tüketim kararlarının ertelenmesine sebep olmuştur. Küresel krizin Türkiye üzerindeki bu
olumsuz etkisi reel sektörü ve yatırımları etkisi altına alarak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
(GSYİH) büyüme hızını 2008 yılının ikinci çeyreğinden itibaren düşüşe geçirmiştir.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, son 10 yıllık süreçte Türkiye
ekonomisi en yüksek büyümeyi, yüzde 9,4 ile 2004 yılında göstermiştir. 2005 yılında
yüzde 8,4, 2006'da yüzde 6,9, 2007'de yüzde 4,7 büyüme gerçekleşirken, küresel krizin
etkilerinin hissedilmeye başlandığı 2008 yılının ikinci çeyreğinden itibaren bozulma
işaretleri gözlenmiş ve yıl toplamında büyüme yüzde 0,7'de kalmıştır. 2009 yılında
ekonomideki toplam daralma ise yüzde 4,7 olmuştur. 2007 yılı GSYİH değerindeki
değişim 2006 yılı GSYİH değeri ile kıyaslandığında yüzde 6,9’dan yüzde 4,7’ye azalma
göstermiştir. Bu azalma sebebinin ülkenin kendi iç dinamiklerinden kaynaklandığı
(seçimler, siyasi belirsizlik ortamı, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, mevsim normallerinin
üzerindeki sıcaklığa bağlı olarak yaşanan kuraklıklar) ve küresel krizin etkilerinin 2008
yılının ikinci yarısından itibaren hissedilmeye başlandığı konusunda bir görüş birliği söz
konusudur. Yapılan hesaplamalar 2008 yılının son çeyreğinde harcamalar cinsinden
GSYIH değerini -%7 olduğunu göstermiştir. 2009 yılının ilk çeyreğinde GSYİH büyüme
hızı daha da azalarak harcamalar cinsinden -%14,5 oranına ulaşmıştır. 2009’un ikinci
çeyreğinde ekonomide bir toparlanma olmuş ve büyüme hızı -% 7,7 üçüncü dönemde %2,9 ve son çeyrekte %6 olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılında ekonomi toplamda %4,7
oranında küçülmüştür.
2.2.İşsizlik
Global krizle birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en önemli sorun
krizin istihdam üzerindeki etkileri olmuştur. Türkiye ekonomisi krizin etkisiyle istihdamda
daralma ve işsizlik oranında artma ile yüz yüze gelmiştir. 2007 yılında yıllık %10,3 olan
işsizlik oranı 2008 yılında %11, 2009 yılında %14 olarak hesaplanmıştır. 2010 Şubat
ayında işsizlik oranı yüzde 14,4 olarak belirlenmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) Hane halkı İşgücü Araştırması 2010 Şubat Dönemi sonuçlarına (Ocak, Şubat, Mart
2010) göre, Türkiye genelinde işsiz sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre 238 bin kişi
azalarak, 3 milyon 564 bin kişiye gerilemiştir. 2009 Şubat ayında işsizlik oranı yüzde 16,1
olarak hesaplanmıştır. Aynı araştırmaya göre işsizlik oranı Mart 2010’da %13,7’ye
gerilemiştir. Bu oran bir önceki yılın aynı ayına göre %2,1 azalmıştır. Yine işsizlik oranı
Mart ayında bir önceki aya göre %0,7 oranında azalma kaydetmiştir. Bu azalışın sebebi
olarak tarım ve turizm alanlarında yaşanan hareketlilik gösterilmektedir.
2.3.Dış ticaret
TÜİK’in açıkladığı 2008 yılı dış ticaret istatistiklerinde 2007 yılı ihracat rakamı
105 milyar 925 milyon dolar iken 2008 yılı verilerine göre bu rakam 127 milyar 498
3
milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılı ihracatı 102 milyar 165 milyon dolar
düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu rakamlara göre ihracat bir önceki yıla göre %22,6 oranında
azalmıştır. Aynı tarihlerdeki ithalat verileri ise 2007 yılında 169 milyar dolar iken 2008
yılında 201 milyar 964 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılı ithalatı ise 140
milyar 775 milyon dolar olmuştur. Bu verilere göre 2009 yılı ithalatı bir önceki yıla göre
yüzde 30,3 oranında azalmıştır.
Bu rakamlar krizin ihracat üzerindeki olumsuz etkisini açıkça yansıtmaktadır.
Türkiye’nin 2010 Ocak-Mayıs ayı toplam ihracatı ise 55 milyar 153 milyon dolar olarak
gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın Ocak-Mayıs ayı ihracat verileri 35 milyar 775 milyon
dolar olarak gerçekleşmişti. Buna göre 2010 yılında Ocak Mayıs ayında ihracatta % 23’lük
bir artış gözlenmiştir.
3.KÜRESEL KRİZİN BÖLGESEL KARAKTERİSTİĞİ
Küresel krizin bölgesel etkileri analiz edilirken İstatistik Bölge Birimleri
Sınıflandırmasına (İBBS) göre Düzey 1 bölge ayırımı esas alınmıştır. Düzey 1 bölge
ayırımında 12 bölge yer almaktadır. Tablo-1’de İBBS’ye göre bölge ayırımlarını ve Düzey
1 bölgelerin hangi alt bölgeleri ve illeri kapsadığı görülmektedir.
Tablo-1: İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması (İİBS)
1. DÜZEY
TR1
2. DÜZEY
TR10
TR21
TR2
TR22
TR31
TR32
TR3
TR33
TR41
TR4
TR42
TR51
TR5
TR52
TR61
TR6
TR62
TR63
TR71
TR7
TR72
3. DÜZEY
TR100
İSTANBUL
TR211
TEKİRDAĞ
TR212
EDİRNE
TR213
KIRKLARELİ
TR221
BALIKESİR
TR222
ÇANAKKALE
TR310
İZMİR
TR321
AYDIN
TR322
DENİZLİ
TR323
MUĞLA
TR331
MANİSA
TR332
AFYONKARAHİSAR
TR333
KÜTAHYA
TR334
UŞAK
TR411
BURSA
TR412
ESKİŞEHİR
TR413
BİLECİK
TR421
KOCAELİ
TR422
SAKARYA
TR423
DÜZCE
TR424
BOLU
TR425
YALOVA
TR510
ANKARA
TR521
KONYA
TR522
KARAMAN
TR611
ANTALYA
TR612
ISPARTA
TR613
BURDUR
TR621
ADANA
TR622
MERSİN
TR631
HATAY
TR632
KAHRAMANMARAŞ
TR633
OSMANİYE
TR711
KIRIKKALE
TR712
AKSARAY
TR713
NİĞDE
TR714
NEVŞEHİR
TR715
KIRŞEHİR
TR721
KAYSERİ
TR722
SİVAS
TR723
1. DÜZEY
2. DÜZEY
TR81
TR8
TR82
TR83
TR9
TR90
TRA1
TRA
TRA2
TRB1
TRB
TRB2
TRC1
TRC2
TRC
TRC3
3. DÜZEY
TR811
ZONGULDAK
TR812
KARABÜK
TR813
BARTIN
TR821
KASTAMONU
TR822
ÇANKIRI
TR823
SİNOP
TR831
SAMSUN
TR832
TOKAT
TR833
ÇORUM
TR834
AMASYA
TR901
TRABZON
TR902
ORDU
TR903
GİRESUN
TR904
RİZE
TR905
ARTVİN
TR906
GÜMÜŞHANE
TRA11
ERZURUM
TRA12
ERZİNCAN
TRA13
BAYBURT
TRA21
AĞRI
TRA22
KARS
TRA23
IĞDIR
TRA24
ARDAHAN
TRB11
MALATYA
TRB12
ELAZIĞ
TRB13
BİNGÖL
TRB14
TUNCELİ
TRB21
VAN
TRB22
MUŞ
TRB23
BİTLİS
TRB24
HAKKARİ
TRC11
GAZİANTEP
TRC12
ADIYAMAN
TRC13
KİLİS
TRC21
ŞANLIURFA
TRC22
DİYARBAKIR
TRC31
MARDİN
TRC32
BATMAN
TRC33
ŞIRNAK
TRC34
YOZGAT
Kaynak: TÜİK
4
SİİRT
3.1.TR1 İstanbul Bölgesi
İBBS’ye göre 1. düzey bölgeler arasında bölgesel gelişmişlik düzeyine göre en
yüksek gelişmişliğe sahip olan bölge İstanbul bölgesidir. Küresel krizin ilk etkilerinin
hissedildiği bölge olan İstanbul bölgesi aynı zamanda krizin en ağır seyrettiği bölgedir.
Şekil-1: İstanbul Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranlarındaki % De ğişim
İşsizlik Oranları
18
0,4
16
0,35
14
0,3
12
0,25
10
0,2
8
0,15
0,1
6
0,05
4
0
2
2005
-0,05
0
2004
2005
2006
2007
TR1
2008
2009
2006
2007
2008
2009
-0,1
TC
Türkiye
TR1
Kaynak: TÜİK
Şekil-2: İstanbul Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,4
0,2
0
-0,2
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,4
-0,6
-0,8
-1
TC
TR1
Kaynak: DTM-TİM
İstanbul Bölgesinde 2007 yılı ortalarına kadar işsizlik oranları Türkiye
ortalamasının üzerinde seyretmesine rağmen işsizlik oranlarındaki artış hızı 2006 ve 2008
yılları arasında yavaşlamış ve 2007 yılında İstanbul Bölgesindeki İşsizlik oranı Türkiye
ortalamasına eşit hale gelmiştir (Şekil-1). 2007 yılında %10,4 olan işsizlik oranı 2008
yılına gelindiğinde %11,2 oranına yükselmiştir. Bir başka değişle işsizlik oranında bir
önceki yıla göre %7 oranında bir artış gözlenmiştir. İşsizlik oranındaki bu artış Küresel
krizin bu bölgeyi 2008 yılından itibaren etkilediğinin bir göstergesidir. 2009 yılına
gelindiğinde ise İşsizlik Oranı %11,2 den %16,8’e çıkarak %33,3’lük bir artış göstermiş ve
tekrar Türkiye genelinin üzerine çıkmıştır. Bu dönemde Türkiye genelindeki işsizlik oranı
5
artış hızı ise %27’dir. İstanbul Bölgesinde kriz döneminde işsizlik oranı artış hızının
Türkiye genelinin üzerinde olmasının nedeni krizin nispeten daha çok etkilediği
sektörlerdeki istihdamın bu bölgede yoğun olmasıdır. Bu sebeple İstanbul Bölgesi istihdam
yönüyle krizden en ağır etkilenen bölgedir.
TUİK’in açıkladığı 2008 verilerine göre İstanbul ili Türkiye genelinde %45’lik
ihracat payıyla ilk sırada yer almaktadır. Dış ticaret verileri incelendiğinde ABD’de 2007
yılı sonlarında başlayan krizin 2008 yılının başlarından itibaren bu bölgede kendini
hissettirdiği görülmektedir (Şekil-2). İstanbul Bölgesi’nde ihracat 2007 yılında %26
artarken 2008 yılında bu artış %23 olmuştur. Bir başka değişle 2008 yılında İstanbul
bölgesi ihracat artış hızı yüzde 13’lük bir azalış göstermiştir. 2009 yılında ise ihracat %74
azalma kaydetmiştir. Küresel kriz etkisini 2008 yılında ihracat artış hızındaki azalış ile
gösterirken, 2009 yılında ihracatın mutlak anlamda gerilemesine sebep olmuştur. İstanbul
Bölgesi dış ticaret verilerinde 2009 yılında gözlemlenen azalış yüzdeleri Türkiye
ortalamasının çok üzerinde olmuştur. 2009 yılı Türkiye ihracatta %22,6’lık bir azalma
kaydederken İstanbul Bölgesi’nde bu oran %74 olarak gerçekleşmiştir.
3.2 TR2 Batı Marmara Bölgesi
Şekil-3: Batı Marmara Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranları
İşsiz lik O ranlarındaki % De ğişim
16
0,35
14
0,3
12
0,25
10
0,2
8
0,15
0,1
6
0,05
4
0
2
2005
2006
2007
2008
-0,05
0
2004
2005
2006
TR2
2007
2008
2009
-0,1
Türkiye
TC
TR2
Kaynak: TÜİK
Şekil-4: Batı Marmara Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,4
0,2
0
-0,2
2003
2004
2005
2006
2007
-0,4
-0,6
-0,8
TC
Kaynak: DTM-TİM
6
TR2
2008
2009
2009
İncelenen dönem boyunca Batı Marmara Bölgesinde işsizlik oranlarının sürekli
olarak Türkiye genelinin altında olduğu görülmekle birlikte işsizlik oranlarındaki yüzde
değişime bakıldığında 2007 yılından itibaren işsizlik oranlarındaki artış hızının Türkiye
genelinin üzerinde olduğu, sırasıyla 2008 yılında %29 ve 2009 yılında %12 olarak
gerçekleştiği görülmektedir (Şekil-3). Buradan hareketle krizin en ağır seyrettiği bölgenin
İstanbul bölgesi olmasına karşın krizin etkilerinin ilk hissedildiği bölgenin Batı Marmara
Bölgesi olduğu söylenebilir.
Şekil-4’de Türkiye genelinde ve Batı Marmara Bölgesi’ndeki ihracat değişimleri
görülmektedir. Bölge ihracatındaki artış oranı 2007 yılında %26 iken 2008 yılında ancak
%16 olabilmiştir. Yani ihracat bir önceki yıla göre %38 oranında azalmıştır. 2009 yılında
ise ihracat %73 azalma kaydetmiştir. İstanbul Bölgesinde olduğu gibi Batı Marmara
Bölgesinde de küresel kriz etkisini 2008 yılında ihracat artış hızındaki azalış ile gösterirken
2009 yılında ihracatın gerilemesine sebep olmuştur.
3.3. TR3 Ege Bölgesi
Şekil-5: Ege Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranlarındaki % De ğişim
İşsiz lik O ranları
16
0,3
14
0,25
0,2
12
0,15
10
0,1
8
0,05
6
0
4
-0,05
2
2005
2006
2007
2008
-0,1
0
2004
2005
2006
TR3
2007
2008
2009
-0,15
TC
Türkiye
TR3
Kaynak: TÜİK
Şekil-6: Ege Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,4
0,2
0
-0,2
2003
-0,4
2004
2005
2006
b
2007
-0,6
-0,8
-1
TC
Kaynak: DTM-TİM
7
TR3
2008
2009
2009
Ege bölgesinde 2008 yılına kadar işsizlik oranları Türkiye ortalamasının altında
seyretmesine karşın işsizlik oranlarındaki artış hızı 2007 yılından itibaren Türkiye
ortalamasının üzerinde seyretmiş ve 2009 yılına gelindiğinde Ege Bölgesindeki işsizlik
oranı Türkiye ortalamasına eşit hale gelmiştir (Şekil-5). 2007 yılında %9,4 olan işsizlik
oranı 2008 yılına gelindiğinde %10,5 oranına yükselmiştir. Bir başka deyişle işsizlik
oranında bir önceki yıla göre %10’luk bir artış gözlenmiştir. İşsizlik oranındaki bu artış
küresel krizin bu bölgeyi 2008 yılından itibaren etkilediğinin bir göstergesidir. 2009 yılına
gelindiğinde ise İşsizlik Oranı %10,5’den %14,1’e çıkarak %25’lik bir artış göstermiştir.
Bu veriler incelendiğinde işsizlik oranı 2008 yılı Türkiye ortalamasının 0,5 puan altında
iken 2009 yılında Türkiye ortalamasıyla aynı orandadır. Bu bağlamda Ege Bölge’sinin de
krizden 2008 yılında etkilenen bölgelerden biri olduğu söylenebilir.
Ege bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde; 2007 yılında %21 artan ihracat
2008 yılında %18 oranında artmıştır. Bir başka deyişle ihracat artış hızı bir önceki yıla
göre %11 oranında azalmıştır (Şekil-6). Bu nedenle Ege Bölgesinde krizin ilk etkilerinin
2008 yılında hissedildiği söylenebilir. Bu yıl Ege bölgesi içinde yer alan İzmir, Manisa,
Denizli illerinin toplam ihracat içindeki payları sırasıyla %7,6, %3, %1,5’dir ve toplamda
%12,1 ile Türkiye genelinde üçüncü sırada yer almaktadır. 2009 yılı verileri incelendiğinde
ise Ege Bölgesi ihracat değerindeki gözlemlenen azalış yüzdeleri Türkiye genelinin çok
üzerinde gerçekleşmiştir. 2009 yılı Türkiye ihracatta %22,6 azalış kaydederken Ege
Bölgesi %77’lik bir azalış göstermiştir. Bu nedenle Ege Bölgesi de İstanbul ve Batı
Marmara Bölgeleri gibi Küresel Krizden Türkiye ortalamasının üzerinde etkilenmiştir.
Küresel krizin bu bölgedeki karakteristiği bu yönüyle İstanbul ve Batı Marmara Bölgesine
benzerdir.
3.4. TR4 Doğu Marmara Bölgesi
Şekil-7: Doğu Marmara Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranları
İşsizlik Oranlarındaki % Değişim
16
0.3
14
0.25
12
0.2
10
0.15
0.1
8
0.05
6
0
4
-0.05
2
2005
2006
2007
2008
2009
-0.1
0
2004
2005
2006
TR4
2007
2008
-0.15
2009
TC
Türkiye
TR4
Kaynak: TÜİK
Doğu Marmara Bölgesinde 2008 yılına kadar işsizlik oranları Türkiye
ortalamasının altında seyretmesine karşın işsizlik oranlarındaki artış hızı 2007-2008 yıları
arasında Türkiye ortalamasının üzerinde seyretmiş ve 2008 yılına gelindiğinde Doğu
Marmara Bölgesindeki İşsizlik oranı Türkiye ortalamasına eşit hale gelmiş, 2009 yılında
ise Türkiye genelinin üzerine çıkmıştır (Şekil-7). 2007 yılında %9,7 olan işsizlik oranı
Türkiye’de küresel krizin etkilerinin daha çok hissedildiği 2008 yılında %10,5’e
yükselerek %7’lik nispeten küçük bir artış göstermiştir. 2008 yılı verileri Türkiye
8
ortalamasının 0,5 puan altında kalmıştır. 2009 yılına gelindiğinde ise 14,4 ile bir önceki
yıla göre %27’lik bir artış göstermiştir. Bu yönüyle Doğu Marmara Bölgesi’nde krizin
seyri diğer gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerle aynı karakteristiği taşımaktadır.
Doğu Marmara bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında %21
oranında artan ihracat 2008 yılına gelindiğinde yine %21 oranında artış göstermiştir. Bir
başka değişle ihracat artış hızı bir önceki yıla göre değişmemiştir (Şekil-8). Doğu Marmara
Bölgesi, İstanbul, Batı Marmara ve Ege Bölgelerinin aksine 2008 yılında küresel krizin
etkilerini henüz hissetmeye başlamamıştır. 2009 yılına gelindiğinde ise ihracat %81 azalma
kaydetmiştir.
Şekil-8: Doğu Marmara Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,6
0,4
0,2
0
-0,2
-0,4
-0,6
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,8
-1
TC
TR4
Kaynak: DTM-TİM
Doğu Marmara Bölgesi dış ticaret verilerinde 2009 yılında gözlemlenen azalış
yüzdeleri Türkiye ortalamasının çok üzerinde olmuştur. 2009 yılı Türkiye ihracatta
%22,6’lık azalma kaydederken Doğu Marmara Bölgesi için bu oran %81’dir. Bunun
nedeni olarak 2008 yılında Doğu Marmara bölgesi içinde yer alan Bursa, Kocaeli ve
Sakarya illerinin toplam ihracat içindeki paylarının sırasıyla %10, %6,5, %1,5 ve toplamda
%18,3’lük yüksek bir oranla ikinci sırada yer alması gelmektedir. Bu bölgedeki küresel
krizin karakteristiği diğer gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerdekine benzerdir.
3.5. TR5 Batı Anadolu Bölgesi
2008 yılına kadar İstanbul Bölgesinde olduğu gibi Batı Anadolu Bölgesinde de
işsizlik oranları Türkiye genelinin üstünde seyretmesine karşın işsizlik oranlarındaki artış
hızı 2005 yılından itibaren Türkiye genelinin altında seyretmiş ve 2008 yılında bölgenin
işsizlik oranı Türkiye geneline eşit duruma gelmiştir (Şekil-9). 2009 yılında ise Türkiye
genelinin altına düşmüştür. Kriz döneminde işsizlik oranının Türkiye genelinin altına
düşmesi nedeniyle Batı Anadolu Bölgesi diğer gelişmiş bölgelerden farklı bir kriz
karakteristiği sergiler. Bunun nedeni bu bölgede yer alan Ankara ilinin istihdam yapısının
hizmet sektörü ağırlıklı olması ve bölgede yer alan diğer illerinde istihdam yapısının tarım
ağırlıklı olmasıdır. Bilindiği gibi Tarım ve hizmet sektörleri krizin etkilerinin
hissedilmediği sektörlerdir. Batı Anadolu Bölgesinin işsizlik oranıyla ilgili verileri
incelendiğinde 2007 yılında %11,2 olan işsizlik oranı 2008 yılına gelindiğinde yine aynı
oranda yani %11,2 olarak tespit edilmiştir. Bir başka değişle işsizlik oranında bir önceki
yıla göre bir değişim gözlenmemiştir. Küresel krizin etkilerinin daha çok hissedildiği 2009
yılına gelindiğinde ise bu bölgedeki İşsizlik Oranı %11,2 den %12,4’e çıkarak Türkiye
9
genelinde %14 olan işsizlik oranının da altında kalarak sadece %9’luk bir artış
göstermiştir.
Batı Anadolu bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında %21 artan
ihracat 2008 yılına gelindiğinde %26 oranında artış göstermiştir (Şekil-10). Diğer bir
ifadeyle ihracat bir önceki yıla göre %24 artmıştır. Bu bilgi 2008 yılında Batı Anadolu
Bölgesinde henüz krizin etkilerinin görülmediğine işaret eder. 2009 yılında ise ihracat %73
azalma kaydetmiştir. Küresel krizin etkisi bu bölge de 2009 yılında hissedilmiştir. Batı
Anadolu Bölgesi dış ticaret verilerinde 2009 yılında gözlemlenen azalış yüzdeleri Türkiye
ortalamasının üzerinde olmuştur. 2009 yılı Türkiye ihracatta %22,6’lık azalış kaydederken
Batı Anadolu Bölgesi’nde bu oran %73 olarak gerçekleşmiştir. Bu bölgede ihracat azalış
oranının Türkiye genelinin üzerinde olmasının nedeni ise bölge içinde yer alan Ankara
ilinin toplam ihracat içindeki payının yüksek olmasıdır. Ankara ili %4,6’lık ihracat payı ile
Türkiye genelinde dördüncü sırada yer almaktadır.
Şekil-9: Batı Anadolu Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranları
İşsiz lik O ranları % De ğişimle ri
16
0,3
14
0,25
12
0,2
10
0,15
0,1
8
0,05
6
0
4
-0,05
2
2005
2006
2007
2008
2009
-0,1
0
2004
2005
2006
TR5
2007
2008
2009
-0,15
Türkiye
TC
TR5
Kaynak: TÜİK
Şekil-10: Batı Anadolu Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,4
0,2
0
-0,2
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,4
-0,6
-0,8
TC
TR5
Kaynak: DTM-TİM
3.6. TR6 Akdeniz Bölgesi
Akdeniz Bölgesi’nde işsizlik oranının incelenen dönem boyunca sürekli olarak
Türkiye genelinin üstünde seyrettiği görülmektedir (Şekil-11). Fakat bölgede krizin
10
hissedildiği 2008 yılında işsizlik oranı artış hızı Türkiye genelinin üzerine çıkmıştır.
Buradan hareketle bu bölgede krizin 2008 yılında kendini gösterdiği söylenebilir. Diğer
gelişmiş bölgelerle eşanlı olarak krizin 2008 yılında hissedilmesine rağmen etkisinin daha
düşük seviyede olduğu gözlemlenmiştir. Nitekim Akdeniz Bölgesinin işsizlik oranıyla
ilgili veriler incelendiğinde 2007 yılında %12 olan işsizlik oranı 2008 yılına gelindiğinde
%13,9 olarak tespit edilmiştir. Buna göre işsizlik oranında bir önceki yıla %13’lük bir artış
göstermiştir. Küresel krizin etkilerinin daha çok hissedildiği 2009 yılına gelindiğinde ise
bu bölgedeki İşsizlik Oranı %13,9’dan %17,5’e çıkarak %20’lik bir artış göstermiştir.
Bunun nedeni olarak bu bölgedeki sektörel istihdam dağılımının birbirine yakın oluşu
gösterilebilir. Akdeniz bölgesi krizden etkilenmekle birlikte diğer gelişmiş bölgelere
kıyasla buradaki etki daha düşük seviyededir. Bunun sebebi krizden etkilenen sektörlerdeki
istihdam azalışını krizden etkilenmeyen sektörlerdeki istihdam artışının dengelemesi
olabilir.
Şekil-11: Akdeniz Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsizlik Oranları
İşsizlik Oranlarındaki % Değişim
20
0,3
15
0,2
10
0,1
5
0
0
-0,1
2004
2005
2006
TR6
2007
2008
2009
2005
2006
2007
2008
2009
-0,2
Türkiye
TC
TR6
Kaynak: TÜİK
Şekil-12: Akdeniz Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,6
0,4
0,2
0
-0,2
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,4
-0,6
-0,8
TC
TR6
Kaynak: DTM-TİM
Akdeniz bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında %25 oranında
artan ihracat 2008 yılına gelindiğinde yine aynı oranda yani %25’lik bir artış göstermiştir.
Yani ihracat artış hızı bir önceki yıla göre değişmemiş sabit kalmıştır. 2009 yılında ise
ihracat %69 oranında bir azalma kaydetmiştir. Bu bilgi Akdeniz bölgesinin diğer gelişmiş
11
bölgelere göre daha geç etkilendiğini işaret etmektedir. Bu bölgede de 2009 yılında küresel
krizin etkileri daha belirgindir.
Akdeniz Bölgesi dış ticaret verilerinde 2009 yılında gözlemlenen azalış yüzdeleri
diğer gelişmiş bölgelerde olduğu gibi bu bölgede de Türkiye genelinin üzerinde olmakla
birlikte daha düşük seviyededir. 2009 yılı Türkiye ihracatta %22,6’lık bir azalış
kaydederken Akdeniz Bölgesi’nde bu oran %69 olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılı verilerine
göre Akdeniz bölgesi içinde yer alan Hatay, Mersin ve Adana illerinin toplam ihracat
içindeki payı sırasıyla %1,5, 1,2 ve 1,3 ve toplamda %4 ile beşinci sırada gelmektedir. Bu
sebeple Akdeniz Bölgesi’nde diğer gelişmiş bölgelere kıyasla krizin etkileri daha geç ve
daha düşük seviyede hissedilmiştir.
3.7. TR7 Orta Anadolu Bölgesi
Şekil-13: Orta Anadolu Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsizlik Oranlarındaki % Değişim
İşsizlik Oranları
0,3
0,25
0,2
0,15
0,1
0,05
0
-0,05
-0,1
15
10
5
0
2004
2005
2006
TR7
2007
2008
2009
2005
2006
2007
TC
Türkiye
2008
2009
TR7
Kaynak: TÜİK
Şekil-14: Orta Anadolu Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,6
0,4
0,2
0
-0,2
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,4
-0,6
-0,8
TC
TR7
Kaynak: DTM-TİM
İncelenen dönem boyunca Orta Anadolu Bölgesi’nde işsizlik oranının sürekli
olarak Türkiye geneline yakın seyrettiği gözlemlenmiştir (Şekil-13). Diğer bölgelerin
aksine krizin hissedildiği 2009 yılında da aynı durum söz konusudur. Orta Anadolu
bölgesinin işsizlik oranıyla ilgili verileri incelendiğinde 2007 yılında %10,8 olan işsizlik
oranı 2008 yılına gelindiğinde %10,9 olarak tespit edilmiştir. Buna göre işsizlik oranı bir
önceki yıla göre çok küçük bir artış göstermiştir. Orta Anadolu Bölgesi’nin 2008 yılı
işsizlik oranı 2008 yılı Türkiye işsizlik oranına çok yakın çıkmıştır. Bu bilgi Orta Anadolu
12
bölgesinde de 2008 yılında krizin etkilerinin çok hissedilmediğini işaret etmektedir. Bunun
nedeni Batı Anadolu bölgesine benzer olarak bu bölgedeki istihdam yapısının tarım ve
hizmet sektörü ağırlıklı olmasıdır. Bilindiği gibi Tarım ve hizmet sektörleri krizin
etkilerinin hissedilmediği sektörlerdir.
Orta Anadolu bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında %34 artan
ihracat 2008 yılına gelindiğinde %16 oranında artış göstermiştir (Şekil-14). Yani ihracat
bir önceki yıla göre %52 azalmıştır. İstihdam verilerinin aksine dış ticaret verilerinde
krizin etkileri 2008 yılında gözlemlenmiştir. 2009 yılında ise %74 azalma kaydetmiştir.
Orta Anadolu Bölgesi dış ticaret verilerinde 2009 yılında gözlemlenen azalış yüzdeleri
Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşmiştir. 2009 yılı Türkiye ihracatta %22,6’lık bir
azalış kaydederken Orta Anadolu Bölgesi’nde bu oran %74’dür.
3.8.TR8 Batı Karadeniz Bölgesi
Şekil-15: Batı Karadeniz Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsizlik Oranları
İşsizlik Oranlarındaki % Değişim
15
0,3
0,2
10
0,1
5
0
0
-0,1
2004
2005
2006
TR8
2007
2008
2009
2005
2006
2007
2008
2009
-0,2
Türkiye
TC
TR8
Kaynak: TÜİK
Şekil-16: Batı Karadeniz Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
1,5
1
0,5
0
-0,5
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-1
TC
TR8
Kaynak: DTM-TİM
Batı Karadeniz Bölgesinde, işsizlik oranlarındaki yüzde değişime bakıldığında
2007 yılından itibaren işsizlik oranlarındaki artış hızının bu bölgede Türkiye genelinin
altında olduğu belirlenmiştir (Şekil-15). 2007 yılında %7,9 olan işsizlik oranı 2008 yılında
%7,2’e düşerek %9 oranında azalmıştır. 2009 yılında ise %2’lik küçük bir artışla % 7,4’e
yükselmiştir. 2008 yılında bu bölgede var olan illerin tarımsal istihdam ki payları %50,
2009 yılında ise %60 civarındadır. Türkiye genelinde 2008 yılında tarım sektörünün %3,5
13
oranında büyüme kaydetmesi bölgede tarımsal istihdam artışına neden olmuş ve küresel
krizin bu bölgede hissedilmemesini sağlamıştır.
Batı Karadeniz bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında %44 artan
ihracat 2008 yılına gelindiğinde %98 oranında artış göstermiştir (Şekil-16). Yani ihracat
bir önceki yıla göre %119 oranında artmıştır. Dolayısı ile bu bölge hem gelişmiş hem de
azgelişmiş bölgelerden farklılık arz etmektedir. Diğer bölgelerde 2008 yılında ihracat ya
durağan ya da azalma yönünde değişim gösterirken bu bölgede artış yönünde değişim söz
konusudur. 2009 yılındaki %75’lik azalma ise krizin bölgeyi 2009 yılında etkilediğini
göstermektedir. Her ne kadar krizin etkileri 2009 yılında ihracatın gerilemesine neden olsa
da işsizlik oranlarını etkilememesi bu bölgede krizin etkilerinin ağır seyretmediğini
göstermektedir.
3.9. TR9 Doğu Karadeniz Bölgesi
Şekil-17: Doğu Karadeniz Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranları
İşsiz l O ranındaki % De ğişim
16
0,3
14
0,2
12
0,1
10
8
0
2005
6
2006
2007
2008
2009
-0,1
4
2
-0,2
0
2004
2005
2006
T R9
2007
2008
2009
-0,3
T ürkiye
TC
T R9
Kaynak: TÜİK
Şekil-18: Doğu Karadeniz Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
1
0,5
0
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,5
-1
TC
TR9
Kaynak: DTM-TİM
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde işsizlik oranlarındaki yüzde değişimi 2008 yılından
itibaren artış kaydetse de işsizlik oranları sürekli Türkiye genelinin altındadır (Şekil-17).
2007 yılında %6,6 olan işsizlik oranı 2008 yılında %5,8’e düşerek %13 oranında
azalmıştır. 2008 yılında bu bölgede yer alan illerin tarımsal istihdam ki payları %51 gibi
yüksek bir orandır. Türkiye genelinde 2008 yılında tarım sektörünün %3,5 oranında
büyüme kaydetmesi bölgede tarımsal istihdam artışına neden olmuş ve küresel krizin bu
14
bölgede hissedilmemesini sağlamıştır. Bu yönüyle Doğu Karadeniz Bölgesinde Krizin
karakteristiği Batı Karadeniz Bölgesi ile özdeştir. 2009 yılında ise işsizlik oranı %3’lük bir
artışla % 6’ya yükselmiştir. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 2009 yılında krizin etkileri
gözlemlenmiş fakat etkinin Türkiye genelinin çok altında olduğu belirlenmiştir.
Doğu Karadeniz bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında %21
artan ihracat 2008 yılına gelindiğinde ancak %3 oranında artış gösterebilmiştir (Şekil-18).
Yani ihracat artış hızında bir önceki yıla göre %81 oranında azalış olmuştur. 2009 yılında
ise %78 azalma kaydetmiştir. Batı Karadeniz Bölgesi dış ticaret verilerinde 2009 yılında
gözlemlenen azalış yüzdeleri Türkiye ortalamasının üzerinde olmuştur. Batı Karadeniz
bölgesinde olduğu gibi Doğu Karadeniz Bölgesinde de küresel krizin etkilerinin 2009
yılında görülmesi ihracatın gerilemesine neden olurken işsizlik oranlarını etkilememesi
bölgede krizin etkilerinin ağır seyretmediğini göstermektedir.
3.10. TRA Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi
Şekil-19: Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranları
İşsiz lik O ranlarındaki % De ğişim
16
0,35
14
0,3
12
0,25
10
0,2
8
0,15
0,1
6
0,05
4
0
2
2005
2006
2007
2008
2009
-0,05
0
2004
2005
2006
T RA
2007
2008
2009
-0,1
T ürkiye
TC
T RA
Kaynak: TÜİK
Şekil-20: Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
1
0,5
0
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,5
-1
TC
TRA
Kaynak: DTM-TİM
Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde 2007 yılı ortalarına kadar işsizlik oranları Türkiye
ortalamasının altında seyretmektedir (Şekil-19). Fakat Kriz yıllarında işsizlik oranlarındaki
artış hızı Türkiye genelinin üzerine çıkarak bölgenin işsizlik oranını Türkiye geneline
yakın bir seviyeye çekmiştir. 2007 yılında %5,8 olan işsizlik oranı 2008 yılında %5,9’a
15
çıkarak küçük bir artış göstermiştir. 2009 yılında ise %30’luk bir artışla %8,5’a
yükselmiştir. Buradan hareketle krizin etkilerinin 2009 yılında hissedildiği tespit edilmiştir.
Diğer az gelişmiş bölgelere kıyasla Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nin krizden bu derece
ağır etkilenmesi ekstrem bir örnektir. Diğer az gelişmiş bölgelerde krizin etkilerini
hafifleten unsur tarımdaki üretim değerinin artış göstermesidir. Kuzeydoğu Anadolu
Bölgesinde ise tarımdaki İstihdamın payının yüksek olmasına rağmen bu bölgedeki
tarımsal üretim değerinin çok küçük bir artış göstermesi krizin etkilerini hafifletmemiştir.
Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında
%75 artan ihracat 2008 yılına gelindiğinde %2,5 oranında azalma göstermiştir (Şekil-20).
Yani ihracat artış hızında bir önceki yıla göre %103 oranında azalış olmuştur. 2009 yılında
ise %72,9 azalarak bir önceki yıla göre %26’lık bir azalış göstermiştir. Kuzeydoğu
Anadolu Bölgesi dış ticaret verilerinde 2008 yılından itibaren gözlemlenen azalış yüzdeleri
Türkiye ortalamasının üzerinde olmuştur. Diğer gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerden
farklı olarak bu bölge ticaret kanalı ile gelen krizin etkilerini 2008 yılından itibaren
hissetmiştir. Bölgenin ihracatındaki bu değişim 2008 yılında istihdam göstergelerine
yansımazken 2009 işsizlik oranlarında %30’luk bir artışla etkisini göstermiştir.
3.11. TRB Ortadoğu Anadolu Bölgesi
Şekil-21: Ortadoğu Anadolu Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranları
İşsiz lik O ranlarındaki % De ğişim
18
0,3
16
0,2
14
12
0,1
10
0
8
2005
2006
2007
2008
2009
6
-0,1
4
2
-0,2
0
2004
2005
2006
2007
T RB
2008
2009
-0,3
T ürkiye
TC
T RB
Kaynak: TÜİK
Şekil-22: Ortadoğu Anadolu Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,6
0,4
0,2
0
-0,2
2003
2004
2005
2006
2007
-0,4
-0,6
-0,8
TC
Kaynak: DTM-TİM
16
TRB
2008
2009
İncelenen dönem boyunca işsizlik oranının sürekli olarak Türkiye genelinin üstünde
seyrettiği Ortadoğu Anadolu Bölgesi’nde 2008 yılında işsizlik oranı 12,9’dan 14,4’e
çıkarak %10’luk bir artış kaydetmiştir (Şekil-21). 2009 yılında ise işsizlik oranı %14,4’den
%16,6’ya çıkarak %13’lük bir artış göstermiştir. Fakat bölgede krizin hissedildiği 2009
yılında işsizlik oranı artış hızı Türkiye genelinin altında kalmıştır. Diğer gelişmişlik düzeyi
düşük olan bölgelerdeki gibi bu bölgede de tarımsal istihdam düzeyinin yüksek olması ve
2008 yılında tarım sektörünün büyüme kaydetmesi işsizlik artış hızını yavaşlatan
etkenlerden biridir.
Ortadoğu Anadolu bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında %42
artan ihracat 2008 yılına gelindiğinde %19 oranında azalış göstermiştir (Şekil-22). Yani
ihracat bir önceki yıla göre %55 azalmıştır. 2009 yılında ise %71 azalma kaydetmiştir.
Orta Doğu Anadolu Bölgesi dış ticaret verilerinde 2009 yılında gözlemlenen azalış
yüzdeleri Türkiye ortalamasının üzerinde olmuştur. 2009 yılı Türkiye ihracatta %22,6’lık
azalma kaydederken bölgede bu oran %71 olarak gerçekleşmiştir. Batı Karadeniz ve Doğu
Karadeniz Bölgelerinde olduğu gibi küresel krizin etkilerinin 2009 yılında görülmesi
ihracatta yüksek bir gerilemeye neden olurken işsizlik oranlarını aynı derecede
etkilememesi bölgede krizin etkilerinin ağır seyretmediğini göstermektedir.
3.12.TRC Güneydoğu Anadolu Bölgesi
Şekil-23: Güneydoğu Anadolu Bölgesi İşsizlik Durumu
İşsiz lik O ranlarındaki % De ğişim
İşsiz lik O ranları
0,3
20
18
0,25
16
0,2
14
0,15
12
10
0,1
8
0,05
6
4
0
2005
2
2006
2007
2008
2009
-0,05
0
2004
2005
2006
T RC
2007
2008
2009
-0,1
TC
T ürkiye
T RC
Kaynak: TÜİK
Güneydoğu Anadolu bölgesinde 2008 yılında işsizlik oranı 19,9’dan 15,8’e
gerileyerek %6’lık bir azalma kaydetmiştir. 2009 yılında ise İşsizlik oranı %15,8’den
%17,4’e çıkarak %9’luk bir artış göstermesine karşın işsizlik oranı artış hızı Türkiye
genelinin altında kalmıştır (Şekil-23). Bu nedenle bölgenin 2008 yılında krizden hiç
etkilenmediği ve hatta büyüme kaydettiği, 2009 yılında ise Türkiye genelinden çok daha az
etkilendiği söylenebilir. Bölgede krizden etkilenmeyen ve hatta kriz döneminde büyüme
kaydeden tarım ve hizmet sektörleri istihdam payının yüksek olması işsizlik oranlarının
azalmasına neden olmuştur. Diğer gelişmişlik seviyesi düşük olan bölgelerden farklı olarak
2008 yılında bu bölgenin ihracat değişiminin de durağan olması bu yılda İşsizlik
oranlarındaki azalışın bir diğer nedeni olarak gösterilebilir.
Güneydoğu Anadolu bölgesinin dış ticaret verileri incelendiğinde 2007 yılında %35
artan ihracat 2008 yılına gelindiğinde %33 oranında artış göstermiştir (Şekil-24). Bir başka
değişle ihracat bir önceki yıla göre sadece %0,5 azalmıştır. 2009 yılında ise %67 azalma
kaydetmiştir. İhracattaki bu azalışın sebebi olarak Bölgede yer alan Gaziantep ilinin ihracat
17
içindeki payının yüksek oluşu gösterilebilir. Diğer gelişmişlik seviyesi düşük olan
bölgelerle karşılaştırıldığında 2008 yılında bölgenin krizden etkilenmediği 2009 yılında ise
nispeten daha az etkilendiği görülmektedir.
Şekil-24: Güneydoğu Anadolu Bölgesi İhracat Durumu
İhracat % Değişim
0,8
0,6
0,4
0,2
0
-0,2
-0,4
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,6
-0,8
TC
TRC
Kaynak: DTM-TİM
4.SONUÇ YERİNE: BÖLGESEL KARŞILAŞTIRMA
4.1.İşsizlik Yönüyle Karşılaştırma
Gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerin tamamında 2008 yılından itibaren
işsizlik oranlarının artış gösterdiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte işsizlik oranları artış
hızları bölgeler itibariyle farklılık göstermektedir. 2009 yılında %29’luk işsizlik oranı artış
hızıyla Küresel krizin en belirgin etkisi Batı Marmara Bölgesi’nde görülmektedir. Bu
bölgenin istihdam yapısının sanayi sektörü ağırlıklı olması ve sanayi sektörünün krizden en
çok etkilenen sektörler içinde yer alması Batı Marmara Bölge’sindeki işsizlik oranı artış
hızının bu denli yüksek olmasını açıklayabilmektedir. 2009 yılında %33 işsizlik oranı artış
hızıyla en ağır etki İstanbul Bölgesi’nde görülmektedir. Bununla birlikte gelişmişlik düzeyi
yüksek olan bölgelerin tamamında işsizlik oranı artış hızı Türkiye ortalamasının üzerinde
gerçekleşmiştir.
Tablo-2: İşsizlik Oranları Artış Hızları
Bölge Kodu
TR1
TR2
TR3
TR4
TR5
TR6
TR7
TR8
TR9
TRA
TRB
TRC
Bölge Adı
İstanbul
Batı Marmara
Ege
Doğu Marmara
Batı Anadolu
Akdeniz
Orta Anadolu
Batı Karadeniz
Doğu Karadeniz
Kuzeydoğu Anadolu
Ortadoğu Anadolu
Güneydoğu Anadolu
2008
0,07
0,29
0,10
0,07
0,01
0,13
0
-0,10
-0,10
0
0,10
-0,10
2009
0,33
0,12
0,25
0,27
0,09
0,20
0,21
0,02
0,03
0,30
0,13
0,09
Gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerde İşsizlik oranları değişimi farklılık
göstermektedir. 2008 yılında işsizlik oranları artış hızı Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinde negatif iken Orta Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu
bölgelerinde durağan bir yapı sergilemiştir. 2009 yılına gelindiğinde ise işsizlik oranı artış
18
hızı bu bölgelerin tamamı için pozitif olmakla beraber Türkiye ortalamasının altında
seyretmiştir. Yapılan bu analizler ışığında gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerin
küresel ekonomik krizden etkilenme yılı 2008, gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerin ise
2009 yılı olarak tespit edilmiştir. Ayrıca gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerde işsizlik
oranı artış hızlarının Türkiye ortalamasının üzerinde olması küresel krizin etkilerinin bu
bölgelerde daha ağır olduğunu göstermiştir.
Şekil-25: İşsizlik Oranları
Gelişmişlik Düzeyi Yüksek Olan Bölgeler
Gelişmişlik Düzeyi Düşük Olan Bölgeler
20
20
18
18
16
TR7
14
12
TR8
16
TR1
14
TR2
TR9
12
TR3
10
TRA
10
TR4
8
TRB
8
TR5
6
TRC
TC
4
2
TR6
6
TC
4
2
0
0
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Kaynak: TÜİK
Gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerde işsizlik oranlarındaki bu hızlı artışın
temel nedenlerinden biri toplam istihdamda sanayi sektörü istihdamı payının yüksek,
tarımsal istihdam payının düşük olmasıdır. Çünkü kriz yılı olarak belirlenen 2008 yılında
sanayi sektöründe küçülme kaydedilirken, tarım ve hizmet sektörlerinde büyüme
gözlenmiştir. Bu nedenle gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerde zaten az olan sanayi
istihdamındaki azalmayı tarımsal istihdamdaki artış dengelemiştir. Gelişmişlik düzeyi
düşük olmasına rağmen Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nde işsizlik oranı artış hızı %30
olmasından dolayı farklılık göstermektedir. Bunun nedeni ise bu bölgede kriz döneminde
tarımsal üretim değerinin düşmesi ve tarımsal istihdamın olumlu etkisini kaybetmesidir.
4.2.İhracat Yönüyle Karşılaştırma
İhracat % değişimi incelendiğinde gelişmiş olan bölgelerin tamamında 2007-2008
yılları arasında durağan ve Türkiye geneline yakın bir değişim söz konusudur. 2008-2009
yılları arasında ortalama %75’lik bir azalma gözlenmiş olup bu oran Türkiye genelinin çok
üzerindedir. 2008 yılında ihracat artış oranlarındaki azalma ile ilk etkilerini gösteren
küresel kriz 2009 yılında derinleşerek devam etmiştir.
İhracattaki payı yüksek olan gelişmiş bölgelerde, kriz yıllarındaki ihracat düşüşleri
işsizlik oranlarına da yansımıştır. Bu nedenle gelişmiş olan bölgelerde krizin etkisi çok
daha ağır hissedilmiştir. Ayrıca gelişmiş olan bölgelerde kriz her bölgeyi aynı zamanda,
aynı yönde benzer şiddetle etkilemiştir. Gelişmiş olan bölgelerde krizden en çok etkilenme
dönemi 2008 yılı olarak öne çıkmaktadır.
Gelişmekte olan bölgelerde ise küresel krizin karakteristiği her bölgede farklıdır.
Orta Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde 2007-2008 yılları
arasında Türkiye geneline daha yakın ve nispeten daha durağan bir ihracat değişimi söz
konusu iken Batı Karadeniz Bölgesi’nde artış yönünde Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nde
ise azalış yönünde bir değişim söz konusudur. Gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerdeki
bu farklılık, bölgelerin ihracat yapılarının tarım ve maden ağırlıklı olmasına bağlanabilir.
19
Nitekim bahsi geçen yıllarda Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde tarımsal üretim değeri azalış
kaydederken, Batı Karadeniz bölgesinde tarımsal üretim artış yönündedir.
Şekil-26: İhracat % Değişim
Gelişmişlik Düzeyi Yüksek Olan Bölgeler
Gelişmişlik Düzeyi Düşük Olan Bölgeler
0,6
1,2
1
0,4
TC
0,2
TR1
0
-0,2
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
TR2
TR3
TR4
-0,4
TR5
-0,6
TR6
0,8
TR7
0,6
TR8
0,4
TR9
0,2
TRA
0
-0,2
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
-0,4
-0,6
-0,8
-0,8
-1
-1
Kaynak: DTM-TİM
2008-2009 yılları arasında ise gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerde de gelişmiş
olan bölgelerde olduğu gibi ihracat oranlarında azalış meydana gelmiştir. Bu bölgelerin
ihracat payları düşük olduğundan ihracattaki azalış istihdam verilerine çok fazla
yansımamıştır. Bu nedenle gelişmekte olan bölgelerde gelişmiş bölgelere nazaran krizin
etkileri daha az hissedilmiştir.
Son olarak, gelişmiş olan bölgelerin tamamında 2008 yılı kriz yılı olarak
belirlenmesine karşın, gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgeler için böyle bir ortak zaman
belirtmek olanaksızdır. Yinede gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerdeki ihracat
azalışlarının 2009 yılında daha belirgin olması gelişmekte olan bölgelerde 2009 yılını kriz
yılı olarak işaret etmektedir.
KAYNAKÇA
Eichengreen, Barry, Andrew Rose and Charles Wyplosz (1996), “Contagious Currency Crises”,
Scandinavian Journal of Economics, Vol.98, N.4, 463-484.
Gregorio, Jose De and Rodrigo O. Valdes(2001), “Crisis Transmission: Evidence from the Dept
Tequila and Asian Flu Crises”, The World Bank Economic Review, Vol.15, No.2, 289-314.
Hijman, Remko (2009), “The impact of the crisis on employment”, Eurostat Statistics in Focus
Population and Social Conditions, 79, http://epp.eurostat.ec.europa.eu/cache/ITY_OFFPUB/KS-SF-09079/EN/KS-SF-09-079-EN.PDF, [Erişim Tarihi: 01.06.2010]
Kaminsky, Graciela and Carmen Reinhart (1996), “The Twin crises: The Causes of Banking and
Balance-of-Payments Problems,", American Economic Review, Vol.89, 473-500.
Schmukler, Sergio L., Pablo Zoido and Marina Halac (2006), “Financial Globalization, Crises, and
Contagion”, International Macroeconomics:Recent Developments, Amalia Morales, Nova Science
Publishers, pp. 207-225.
Türkiye İstatistik Kurumu, Karşılaştırmalı Bölgesel İstatistikler http://www.tuik.gov.tr
Dış Ticaret Müsteşarlığı, Dış Ticaret Görünümü ve İstatistikler http://www.dtm.gov.tr
Türkiye İhracatçılar Meclisi, İhracat Rakamları http://www.tim.ogr.tr
20
TRB
TRC
TC
Download