Uluslararası Hukuk Çerçevesinde ve Avrupa

advertisement
Üçüncü yuvarlak masa
Avrupa standartlarına uygun çevre koruması
Uluslar arası hukuk çerçevesinde Avrupa hukukuna
göre çevrenin korunması
Ankara, 9-11 Haziran 2010
Prof. Dr. Lorenzo CUOCOLO
Bocconi Üniversitesi, Milano, İtalya
1
Seminerlerin Ana Hatları
Sunum 1
Uluslar arası hukuk çerçevesinde Avrupa hukukuna göre
çevrenin korunması.
Sunum 2
AB Üye Ülkelerinin ulusal anayasalarında çevre
Koruması. Avrupa çevre politikasının ilkeleri ve Avrupa
çevre yasasının uygulanması.
Sunum 3
Müstakil Avrupa çevre yasası: sektör bazlı mevzuatın
bir analizi.
2
Çevre nizamnamesi
Çevreye ilişkin sorunlar
sınırlarda bitmez :
eylemin ulusal seviyede
tutulması yeterli değildir
AB çevre hukuku: çevrenin
korunması, devamlılığının
sağlanması ve geliştirilmesine ilişkin
konular
Çevre tehlikelerinden
kaçınma ve bir dizi
engelleyici ve ihtiyati
önlemin alınması
konusundaki ihtiyaç
Çevre ve teknoloji
arasındaki ilişki
Kuşaklar arası nitelik ve
kuşaklar arası hakların
tanınması
Filipinler Yüksek Mahkemesi, Minors Oposa - Factoran 30/7/93
“Anayasa tarafından, dengeli ve sağlıklı bir ekolojiye ve sağlığa ilişkin haklar bir devlet
politikası olarak verilmediği sürece, yalnızca mevcut nesil için değil, gelecek nesil için de kalan
her şeyin kaybolacağı günler çok uzak olmayacaktır. Dengeli ve sağlıklı bir ekoloji hakkı,
çevreye zarar vermekten kaçınma şeklindeki karşılıklı ödevi de beraberinde getirir.”
3
Çevre nizamnamesi
Çevre teriminin anlamı:
Yaygın kabul gören bir
tanımı yoktur
Kısıtlayıcı anlayış : hukuk
muhakemesinde oldukça yaygın
biçimde, insanların doğal ortamı
olarak çevre
Daha geniş anlayış, insan
yaşamının doğal temellerini
içerir. Çevre, bir kimsenin
çevresinin tamamını eşitler, bu
da çoğunlukla biyosferle denktir.
sağlık hizmeti
Ekonomik etken
suçla savaş
tarihsel, kültürel ve
peyzajla ilgili
Çevre terimi geniş bir dizi çeşniyi
ortaya koyabilir
4
Uluslar arası çevre kanunu
1972
1992
İnsan Çevresi ve
Birleşmiş Milletler
Çevre Programının
(UNEP)
Oluşturulmasına
ilişkin BM Konferansı
Rio de Janerio’daki
Çevre ve
Kalkınmaya ilişkin
BM Konferansı
1987
Çevre ve
Kalkınmaya ilişkin
Dünya Komisyonu
Raporu
(Brundtland
Raporu)
İklim Değişikliğine
Framework ilişkin
Çerçeve
Sözleşmesi ve
Kyoto Protokolü
1997
2009
Sürdürülebilir
kalkınma
Kopenhag BM
İklim Değişikliği
Konferansı
Ancak, temel kaynak uluslar arası pakt yasasında
bulunur (yaklaşık 1000 adet ikili veya çok taraflı anlaşma)
5
ECHR ve çevre
Yorumlama yoluyla yine
de tatmin edici sonuçlara
ulaşmak mümkündür
Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi çevre
yasasına doğrudan
değinmemektedir
Avrupa Birliği ile formel bir ilişki
yürütülmemektedir. Avrupa
hukuku ile ECHR arasında bir
bağlantı, madde 6 TEU ile
sağlanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Mangouras –İspanya (Prestij davası)
8/1/09
“Mahkeme, gerek Avrupa gerekse uluslar arası düzeyde, çevreye karşı yapılan
saldırılara ilişkin büyüyen ve geçerli endişeleri göz ardı edemez.”
6
ECHR ve çevre
Madde 2 ECHR
Yaşama hakkı
“Herkesin yaşam hakkı kanun
tarafından korunacaktır. Kanun
tarafından, bir suça ilişkin verilmiş bir
cezai yaptırımdan kaynaklanmadığı
sürece, hiç kimsenin yaşam hakkı
kasıtlı olarak elinden alınamaz.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Öneryldiz – Türkiye 18/6/02
“Mahkeme öncelikle belirtmelidir ki, yaşam hakkının ihlali çevreye ilişkin
meselelerle ilgili olarak da değerlendirilebilir … tekrar edilmelidir ki, Avrupa
standartlarının bu anlamda son dönemdeki gelişmesi ulusal kamu kurumlarına
çevre konusunda, özellikle de ev atıklarının depolaması için yapılan kurulumlara
ve bunların işletiminde ortaya çıkan risklere ilişkin olarak düşen görevlerle ilgili
artan bir farkındalığı teyit etmektedir.”
7
ECHR ve çevre
Madde 8 ECHR
barınma ve özel
hayatın gizliliği
hakkı
“Herkesin özel ve aile
yaşamına, evine ve
muhaberatına saygı
gösterilmesine ilişkin
hakkı bulunmaktadır”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, López Ostra – İspanya 9/12/94
“İleri derecedeki çevre kirliliği bireylerin refahını etkileyebilir ve onların ev yaşantısını
sürdürmelerini, kendi özel ve aile yaşantılarına olumsuz etkiler yapacak şekilde
engelleyebilir ancak, ciddi bir biçimde sağlıklarını tehlikeye atmayabilir. Bu soru, ister
Devlet üzerindeki pozitif görev ister “bir kamu kurumuna müdahale” olarak ele alınsın,
geçerli ilkeler büyük ölçüde birbirine benzer. Her iki bağlamda da, bireyin ve toplumun
çatışan çıkarları arasında kurulmak zorunda olan adil denge dikkate alınmış olmalıdır.
Mahkeme, Devletin, kasabanın ekonomik refahı –atık işleme tesisine sahip olmak
bakımından- ile başvuru sahibinin kendi evi ve özel ve aile yaşamını devam ettirme
hakkı arasında adil bir denge kuramamış olduğunu kabul etmektedir.”
8
Avrupa Çevre Hukuku
Orijinal sürümünde, çevre
korumaya ilişkin özel
hükümler bulunmamaktadır
1986 Avrupa Tek Senedi
70’li yıllardan itibaren,
AB, bir Avrupa çevre
politikasının
geliştirilmesi için özel
bir ihtimam göstermeye
başlamıştır
1992 Maastricht Sözleşmesi
1997 Amsterdam Sözleşmesi
2000 Avrupa Birliği Temel Haklar
Şartı
ECJ, Procureur de la République v Association de défense des brûleurs d'huiles
usagées C-240/83
“Direktif, toplumun esas amaçlarından biri olan çevre koruma perspektifine göre
değerlendirilmelidir… Direktif, Üye Ülkelerin çevreye zararlı olan her türlü atık yağ tasfiyesi
biçimini engellemesini gerektirir.”
9
Avrupa temel hukuku
Avrupa çevre
politikalarının somut
şartları genel olarak
madde 174 ECT’de (191
TFEU), belirtilmiştir;
bunun temel kararları
şunlardır
Çevre kalitesinin muhafaza edilmesi,
korunması ve iyileştirilmesi
İnsan sağlığının korunması
Ulusal kaynakların akıllı ve mantıklı bir
biçimde kullanılması
Bölgesel ve dünya çapındaki çevre
sorunlarını ele almak üzere uluslar arası
seviyede destek önlemleri
Çevre korumayla ilgili hükümlerin
uygulanması esnasında dikkate alınacak
ilkesel yönler bakımından
ECJ,
Deponiezweckverband
Eiterköpfe - Land Rheinland-Pfalz,
C-6/03
“Çevre
- mevcut bilimsel ve teknik veriler
- potansiyel fayda ve maliyetler
- ekonomik ve sosyal gelişme
hakkında
toplum
politikası,
Topluluğun farklı bölgelerindeki durum
çeşitliliği
göz
önünde
bulundurulmak
suretiyle, yüksek seviyede bir koruma
amaçlamaktır.”
10
İkincil çevre mevzuatının yasalaşması için yeterlilikler
Bu yetki, yorumlama yoluyla yasalardan
alınabilir, madde 5 ECT (madde 3ter LT ve
madde 5 TEU)
Avrupa’daki
kuruluşların , ikincil
çevre mevzuatının
yasalaşması için
yetkisini hangi
temellerden alacaktır?
Bu yetki ayrıca doğrudan madde 175
ECT’den (madde 192 TFEU) alabilir, bu
madde Avrupa kuruluşlarını madde madde
174 ECT’de (191 TFEU) belirtilen eylemleri
gerçekleştirmek üzere yetkilendirme
sağlamaktadır.
Yeterlilik dolaylı olarak madde 95 ECT’den
(madde 94 LT ve madde 114 TFEU) gelebilir;
burada Konseye iç pazarın gelişmesi ve
işleyişi için konan yasal hükümlere
yakınlaşma için önlemler alma yetkisi
verilmiştir.
11
Avrupa ikincil hukuku
Temel Avrupa hukuku temelinde madde 249 ECT’ye göre
(madde 249 LT ve madde 288 ff. TFEU) Avrupa kuruluşları
tarafından yasalaştırılmış tüm yasal eylemleri kapsar.
1. düzenleme, genel bir
uygulamaya sahip olacak ve
tümüyle bağlayıcı nitelikte ve tüm
üye Ülkelerde doğrudan geçerli
olacaktır. Niteliği itibariyle genel
ve soyuttur.
2. direktif, yalnızca alınacak sonuçlara
göre, ilgili olduğu her üye Ülke için
bağlayıcı olacak ve biçim ve
yöntemlerin seçimini ulusal mercilere ait
olacaktır. Böyle bir esneklikten ötürü,
çevre konularına dikkat çekilen temel
yasal belge budur.
4. tavsiye
3. karar
5. görüş
ECJ, Francovich – İtalya Cumhuriyeti C6/90 ve 9/90
“Bir devletin mümkün olan birkaç yoldan birini
seçme hakkı, bireyler bakımından, yalnızca
direktifin hükümlerine göre yeterli bir biçimde
içerikleri belirlenebilecek olan hakların ulusal
mahkemelerde
uygulanması
ihtimalini
engellemez…
Bireylerin,
hakları
Topluluk
yasasının ihlali nedeniyle, bir Üye Ülkenin bunun
sorumlu olabileceği bir durumda, çiğnendiğinde
bunları tazmin edememesi halinde, Topluluk
kurallarının tam etkinliği zarar görür ve verdikleri
hakların korunması da zayıflamış olur.”
12
Avrupa ikincil hukukunun egemenliği ve geçerliliği
AB çevre hukuku büyük ölçüde
ulusal yasalardan önce gelir.
Çatışma durumunda, AB çevre
hukuku ulusal yasaları geçersiz
kılmaz, ancak onlardan öncelikli
olarak değerlendirilir.
AB hukuku bireylere haklar
verebilir ve böylece de onların
yasal sahası üzerinde doğrudan
etkiye sahiptir (herhangi başka
bir isteğe bağlı uygulamaya
dayanmayan açık ve şartsız
yükümlülükler durumunda)
Tutarlı yorum doktrini
ECJ, Simmenthal, C-106/77
“Topluluk yasasının hükümlerini uygulamak üzere
başvurulan bir ulusal Mahkeme, söz konusu
hükümlerin tam anlamıyla uygulanması, gerekli
olması halinde, daha sonra benimsenmiş olmaları
durumunda, ulusal mevzuatın bununla çelişen
herhangi bir hükmünü uygulamak için kendi
verdiği emri de reddetme görevini taşır.”
ECJ, Van Gend & Loos, C-26/62
“Topluluk, yararı için Devletlerin kendi egemen
haklarını kısıtladığı yeni bir yasal düzen
oluşturmaktadır ve bunun konuları da yalnızca
Üye Ülkelerden değil, onların vatandaşlarından da
oluşmaktadır… Topluluk yasası bu nedenler kendi
yasal miraslarının bir parçası olan hakları da
onlara vermek amacını gütmektedir.”
AB hukukunun yorumlanması konusunda bir
şüphenin ortaya çıkması halinde: ECJ’ye
ilişkin bir ön karar referansı, madde 234 ECT
(madde 234 LT ve madde 267 TFEU)
13
(devamı)
Her ne kadar ulusal yasa koyucular bir
uygulama görevinden dolayı, çelişen
ulusal yasaları kabul etme konusunda
engellese de, bireyler ancak, kanuna
aktarma için verilen süre dolduğunda
doğrudan etkin hükümlere
güvenebilmektedirler
Çevreye zararlı ürünlerin uyması
gereken tam ve detaylı şartları
ortaya koyan çevre direktifleri
normal durumda doğrudan etkin
olacaktır
ECJ, Inter-Environment Wallonie, C129/96
“[Topluluk yasası] söz konusu direktifin,
uygulaması için belirtilen süre boyunca,
yöneltildiği
Üye
Devletlerin,
öngörülen
sonuçlara ciddi biçimde taviz verme eğiliminde
olan
önlemler
almaktan
kaçınmasını
gerektirir.”
ECJ, Ratti, C-148/78
“Bir direktifin hükümlerine uyan bir kimse
tarafından, temerrüde düşmüş bir Üye Ülkenin
dahili hukuki emrine dahil olmayan bir direktife
uygun olmayan bir ulusal hükmü ödememesi
istenen bir ulusal mahkeme, söz konusu
talebi, söz konusu yükümlülük şartsız ve
yeterli bir biçimde doğru ise bu talebi
desteklemelidir”
Çevre standartlarının altına düşmeye neden olacak dahili bir yetkinin varlığı
da Avrupa hukukunun kendisi tarafından belirlenecektir
14
AB çevre hukukunda uyum
AB çevre hukukunun, ulusal hukuka
üstünlüğü “koruma kapsamını
genişletme fıkrasıyla”
güçlendirilmiştir.
Üye Devletler AB yasasının
gerekliliklerinin ötesine geçen
koruyucu önlemler benimseme
konusunda yetkilendirilmiştir
Madde 176 (193 TFEU),
koruyucu önlemler, Üye
Ülkelerin daha kesin
koruyucu önlemleri devam
ettirme veya ortaya
koymaktan
alıkoymayacaktır.
Her üye ülkedeki koruma ne kadar güçlü
olursa, uyum da o denli zayıf olacak ve
bu da AB mevzuatının kendisinin
amaçlarına kısmen zarar verecek olması
gerçeğinde bir tehlike kastedilmektedir.
15
Download