Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu`nda “Ayrımcılık

advertisement
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nda “Ayrımcılık Yasağı”
ve
İstihdama Olacak Etkileri ile Yaptırımlar
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından 6 Nisan 2016 tarihinde kabul edilmek
suretiyle yasalaşan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu, insan haklarını koruma
mekanizması ana hedefi doğrultusunda “ayrımcılık yasağı ve eşit muamele ile ilgili temel yasal
çerçevenin ve kurumsal yapının düzenlenmesini” amaçlamaktadır.
I-
Genel Kapsam ve Amaç
Düzenlemede ayrımcılığın konusu, ‘hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma’
olarak belirlenmiştir.
Ayrımcılığın temelleri de; ‘cinsiyet, renk, dil, din, inanç, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken,
servet, doğum, medeni hal, sağlık durumu, engellilik, yaş’ şeklinde sayılmıştır. Bu suretle; hak
ve hürriyetlerden yararlanmayı, sayılan temellere dayalı bir davranış ve uygulama ile
hukuka aykırı şekilde engellemenin ayrımcılık oluşturacağı hükme bağlanmaktadır.
Ayrımcılık yasağının üç ana kategorisi;
- İstihdam
- Mal ve Hizmetlere Erişim
- Sosyal Hizmetlere Erişimdir.
İstihdam piyasasına ilişkin ayrımcılık hususları ayrı bir maddeyle düzenlenerek işe alma,
çalışma ve işe son verme süreçlerinin tümü bu yasağın kapsamına dâhil edilmiştir.
Düzenlemede detaylı olarak anlatılan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (kısaca “Kurum”)
ise toplumu bu konuda eğitme görevinin yanı sıra olası bir ihlali araştırma, raporlama ve sona
erdirme görevini üstelenmektedir. Kurumun ayrımcılık yasağını başvuru üzerine veya resen,
insan haklarının ihlali halinde ise resen inceleme yetkisi olacaktır.
Yasanın esası ve kurumsallaşma çabalarının nedenleri arasında Anayasa md. 10’ da yer alan
ayrımcılık yasağının hem etkin biçimde uygulanması hem de uygulamaların Avrupa Birliği
mevzuatına uygun hale getirilmesi gösterilmiştir.
1
II-
(Ayrımcılıkla İlgili) Önemli Tanımlar:
Ayrı tutma: Kişilerin bu kanunda sayılan temellerden biri veya birden fazlası nedeniyle, bir
eylem veya eylemsizliğin sonucu olarak diğerlerinden ayrı tutulması durumunu,
Ayrımcılık talimatı: Bir kişinin kendi nam veya hesabına eylem ve işlemlerde bulunmaya yetkili
kıldığı kişilere verdiği ayrımcılık yapılmasına yönelik talimatı,
Çoklu ayrımcılık: Ayrımcı uygulamanın birden fazla ayrımcılık temeli ile ilişkili olması
durumunu,
Doğrudan ayrımcılık: Bir gerçek veya tüzel kişinin, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden
karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasını engelleyen veya zorlaştıran
her türlü muameleyi,
Dolaylı Ayrımcılık: Bir gerçek veya tüzel kişinin, görünüşte ayrımcı olmayan her türlü eylem,
işlem ve uygulamalar sonucunda bu kanunda sayılan ayrımcılık temelleriyle bağlantılı olarak,
hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma bakımından nesnel olarak gerekçesi
olmayan dezavantajlı bir konuma sokulmasını,
İşyerinde yıldırma: Bu kanunda sayılan ayrımcılık temellerine dayanılarak kişiyi işinden
soğutmak, dışlamak, bıktırmak amacıyla yapılan kasıtlı eylemleri,
Taciz: Psikolojik ve cinsel türleri de dâhil olmak üzere bu kanunda sayılan temellerden birisine
dayanılarak, insan onurunun çiğnenmesi amacını taşıyan veya böyle bir sonucu doğuran,
yıldırıcı, onur kırıcı, aşağılayıcı veya utandırıcı her türlü davranışı,
Varsayılan temele dayalı ayrımcılık: Bir gerçek veya tüzel kişinin, bu kanunda sayılan ayrımcılık
temellerinden birisiyle gerçekte ilgisi olmamasına rağmen, bu temellerden birisini taşıdığı
sanılarak hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma bakımından ayrımcı muameleye
maruz kalmasını ifade eder.
Makul düzenleme yapmama kavramı tanımlarda yoktur ancak yasanın hükümlerine
bakıldığında ayrımcılık kapsamına girmektedir.
Aynı şekilde ayrımcılığın engellenmesi ve sona erdirilmesi için adli veya idari yollara başvuran
veya bu yollara dâhil olan kişiler ile bunların temsilcilerinin, bu nedenle maruz kaldıkları
olumsuz tutumlar da ayrımcılık olarak belirtilmiştir.
III-
İstihdam ve Serbest Meslekte Ayrımcılığa İlişkin Hükümler (madde-6)
Açık bir düzenleme ile işveren veya işveren tarafından yetkilendirilmiş kişi; işverenin çalışanı
veya bu amaçla başvuran kişi, uygulamalı iş deneyimi edinmek üzere bir iş yerinde bulunan
veya bu amaçla başvuran kişi ve herhangi bir sıfatla çalışmak ya da uygulamalı iş deneyimi
edinmek üzere işyeri veya iş ile ilgili olarak bilgi edinmek isteyen kişi aleyhine, bilgilenme,
2
başvuru, seçim kriterleri, işe alım şartları, çalışma ve çalışmanın sona ermesi süreçleri dâhil
olmak üzere, işle ilgili süreçlerin hiçbirinde ayrımcılık yapamaz, denmiştir.
Ayrımcılık yasağı, iş ilanı, iş yeri çalışma şartları, işyeri, mesleki eğitim ve yeniden eğitim,
mesleki rehberliğin tüm düzeylerine erişim, hizmet içi eğitim, sosyal menfaatler ve benzeri
hususları da kapsayacaktır.
İşveren veya işverence yetkilendirilmiş kişinin istihdam başvurusunu, hamilelik, annelik, çocuk
bakımı nedenleriyle reddedemeyeceği düzenlenmiştir.
22.05.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına girmese bile, her türlü iş ve iş görme
sözleşmeleri yasa kapsamına alınmıştır.
Ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği haller ve istisnalar ise m.7 hükmünde sayılmıştır,
buna göre;
-
IV-
Zorunlu mesleki gerekliliklerin varlığı hali,
Sadece belli bir cinsiyetin istihdamını zorunlu kılan durumlar,
Yaş kısıtlamaları ve yaşa göre muamele,
Eşitsizlikleri ortadan kaldırma amacına yönelik uygulamalar ve
Vatandaş olmayanların ülkeye giriş ve ikametgâh şartlarından ve hukuki statülerinden
kaynaklanan farklı muamelelerdir.
İdari Yaptırımlar:
Olası hukuksal ve ilgili kanunların kapsamına girmesi halinde cezai yaptırımlarının yanı sıra,
ayrımcılık yasağının ihlali halinde, bu ihlalin etki ve sonuçlarının ağırlığı, failin ekonomik
durumu ve çoklu ayrımcılığın ağırlaştırıcı etkisi dikkate alınarak ihlalden sorumlu olan kişiler
hakkında 1.000.-Türk Lirası’ndan 15.000.-Türk Lirası’na kadar idari para cezası uygulanacağı
düzenlenmiştir.
Kurul’un verdiği idari para cezasını bir defaya mahsus olmak üzere uyarı cezasına
dönüştürebileceği ayrıca hakkında ayrımcılık cezası verilen kişi veya kurumun ayrımcı fiilinin
tekrarı halinde alacağı cezanın üst sınır olan 15.000 TL altında kalacak şekilde yüzde elli
oranında arttırılabileceği de belirtilmiştir.
Saygılarımızla,
Av. Ömrüncegül İçöz Koyuncuoğlu
*Bültenimizde yer verilen açıklamalar, ilgili resmi mercilerin kamuya yaptığı bilgilendirmeler
esas alınarak hazırlanmış olup, tereddütlü hususlarda nihai işlemler gerçekleştirilmeden evvel
tarafımızdan görüş ve destek alınmasını tavsiye ederiz. Aksi takdirde, yapılacak işlemler
sonucunda doğacak zararlardan Hukuk Büromuz sorumlu tutulamaz.
3
Download