Rize Müftülüğü | Alo Fetva Hattına Ramazanla İlgili Sıkça Sorulan

advertisement
Alo Fetva Hattına Ramazanla İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Açıklama: Rize'de Alo Fetva Hattına Ramazanla İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Kategori: Ramazan 2014
Eklenme Tarihi: 10 Temmuz 2014
Geçerli Tarih: 19 Temmuz 2017, 00:41
Site: Rize Müftülüğü
URL: http://www.rizemuftulugu.gov.tr/haber_detay.asp?haberID=1596
1-
Zekât ve sadaka-i fıtır kimlere verilir?
Zekâtın verileceği kimseler Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir. Bunlar; fakirler, miskinler, zekât
toplamakla görevlendirilen memurlar, müellefe-i kulub adı verilen kalpleri İslam’a ısındırılmak
istenen kimseler, esaretten kurtulacaklar, borçlu düşenler, Allah yolunda cihada koyulanlar ve yolda
kalmış olanlardır (Tevbe, 9/60). Fakir ve miskin, temel ihtiyaçları dışında herhangi bir maldan nisab
miktarına sahip olmayan kimsedir. Ancak temel ihtiyaçları dışında, ister artıcı (nami) vasıfta olsun
ister artıcı vasıfta olmasın, herhangi bir maldan nisap miktarına sahip olan kimse fakir veya miskin
kapsamında olmadığından ona zekât verilmez. Borçlu, kul hakkı olarak borcu olan ve borcunu
ödeyeceği maldan başka nisab miktarı malı bulunmayan kimsedir. Yolda kalmış kimse, sürekli
yaşadığı yerde malı bulunsa bile, çıktığı yolculukta parasız kalıp parasına ulaşma imkânı bulamayan,
başka bir deyişle, parasızlıktan yolda kalmış ve memleketine dönemeyen kimsedir. Bu kimseye,
malının bulunduğu yere dönmesine ve dönünceye kadarki ihtiyaçlarını gidermesine yetecek kadar
zekât verilebilir
2-
Fakir kardeşe zekât/fitre verilebilir mi?
Fakir olan kardeşe zekât verilebilir. Kardeş çocuğu, amca, dayı, hala ve bunların çocukları da böyledir.
Hatta zekât verirken usul ve füru dışındaki yoksul akrabalara öncelik verilmesi daha sevaptır. Çünkü
bunda hem zekât borcunu ödeme, hem de sıla-i rahim vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) “Sadakasını
hısımına veren için iki ecir vardır: Hısımlık ecri, sadaka ecri ” buyurarak bunu teşvik etmiştir
3-
Zekât vaktinden önce verilebilir mi?
Oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi zekât konusunda da kameri ay hesabı uygulanır. Zekâtın farz
olması için nisap miktarı malın üzerinden bir kameri yılın geçmesi gerekir. Buna rağmen mal sahibi
dilerse vakti gelmeden önce de zekâtını verebilir.
4-
Aşı olmak veya iğne yaptırmak orucu bozar mı?
Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamına giren şeylerle bozulur. Bu sebeple, besin
değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz.
Dinimiz, tedavi sürecinde olan hastaların oruç tutmamalarına ruhsat vermektedir. Bu nedenle, tedavisi
devam eden hastalar, sağlıklarına kavuşup, tedavileri sona erinceye kadar oruçlarını erteleyebilirler.
Bununla birlikte, Ramazan ayında herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu ediyor ve oruç
tutmalarına da başka bir engel yoksa iğnelerini iftardan sonra yaptırmaları yerinde olur. Bu imkâna
sahip olmayanlar, tedavi ve aşı amaçlı iğne yaptırabilirler. Ancak, oruçlu iken gıda ve vitamin iğneleri
yaptırmak, damardan serum ve kan verdirmek orucu bozar. Daha sonra bu oruç kaza edilir.
5-
Oruçluyken diş çektirmek orucu bozar mı?
Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dişlerini tedavi ettirmesi veya çektirmesi orucu
bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin
yutulması ise, orucu bozar.
6-
Kusmakla oruç bozulur mu?
Miktarı ne olursa olsun kendiliğinden kusmakla oruç bozulmaz. Aynı şekilde mideden ansızın ağza
yükselip tekrar mideye dönen şeyler de oruca zarar vermez. Kişinin kendi isteği ile ağız dolusu
kusması halinde ise oruç bozulur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.); “oruçlu kimse kendisine hâkim
olamayarak kusarsa ona kaza gerekmez. Her kim de kendi isteği ile kusarsa orucunu kaza etsin.”
buyurmuştur.
7-
Hemodiyaliz ve diyaliz uygulamalarında oruç bozulur mu?
Böbrek yetmezliği hastalarına uygulanan diyaliz; periton diyaliz, hemodiyaliz olmak üzere iki çeşittir.
Periton diyalizi, karın boşluğuna verilen özel bir solüsyon aracılığı ile hastanın kendi karın zarı
kullanılarak kanın zararlı maddelerden arındırılması ve sıvı dengesinin sağlanması işlemidir.
Hemodiyaliz ise, kanın vücut dışında bir makina yardımı ile temizlenip vücuda geri verilmesi
işlemidir. Kan bir iğne aracılığı ile hastanın kolundan alınır. Hemodiyaliz makinası, diyalizör denen
bir filtreden kanı sürekli geçirerek zararlı maddeleri ve fazla suyu filtre eder. Filtre edilen temiz kan
ikinci bir iğne ile hastanın damarına geri verilir. Bu işlem yapılırken bazen, gıda içerikli sıvı verilmesi
gerekmektedir.
Buna göre hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden gerçekleştirilen
hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diğer diyaliz çeşitlerinde ise, vücuda gıda içerikli sıvı verildiği için
oruç bozulur.
8-
Göz damlası orucu bozar mı?
Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç miktar olarak çok az (1
mililitrenin 1/20’si olan 50 mikrolitre) olup bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya atılmakta,
bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile
emilerek vücuda alınmaktadır. Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının, sindirim
kanalına ulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler, değerlendirildiğinde, göz damlası orucu bozmaz.
9-
Kulak damlası ve kulağın yıkattırılması orucu bozar mı?
Kulak ile boğaz arasında bir kanal bulunmaktadır. Ancak kulak zarı bu kanalı tıkadığından, su veya
ilaç boğaza ulaşmaz. Bu nedenle kulağa damlatılan ilaç veya kulağın yıkattırılması orucu bozmaz.
Kulak zarında delik bulunsa bile, kulağa damlatılan ilaç, kulak içerisinde emileceği için, ilaç ya hiç
mideye ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Daha önce de belirtildiği gibi, bu miktar oruçta
affedilmiştir. Ancak kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye
ulaşması mümkündür. Bu itibarla, orucu bozacak kadar suyun mideye ulaşması halinde oruç bozulur.
10-
Oruçlu kimse hata ile yer içerse oruç bozulur mu?
Orucun bozulması konusunda hata; orucu bozan fiilin orucu bozma kastına dayalı olmayarak meydana
gelmesidir. Orucu bozan fiilin hataen yapılması bir kısım müçtehitlere göre orucu bozar ve yalnızca
kazayı gerektirir. Bir kısım müçtehitlere göre ise; orucu bozan bir işi gerek hataen, gerek unutarak
yapmakla oruç bozulmaz. Hataen erken okunan ezandan dolayı mükelleflerin orucu bozmaları bu
bağlamda değerlendirilebilir. Ancak hata anlaşıldığında hemen yemeye içmeye son verilmelidir.
Download