Factoring`in tarihi gelişimi

advertisement
FACTORING
1.1. Factoring’in Tarihi Gelişimi
Çağdaş factoring; bundan 200 yıl öncesine dayanan, Kuzey Amerika tekstil
pazarından kaynaklanan bir kredi yöntemi, finansal tekniktir. İlk factorlar, bir ücret
kaşılığında, Amerikalı alıcıların ödemelerini garanti altına alan İngiliz yünlü kumaş
fabrikalarının Amerka’daki satış temsilcileri idi.
Factoring sistemi günümüze kadar üç evrim geçirmiştir.
a)
1.Dönem: Koloni Türü Factoring
Factorun malın pazarlanmasını ve tahsilatını yaparak üreticiye ödemesini kapsayan
ticari faaliyeti içeriyordu.
b)
2.Dönem: Eski Tür Factoring
Üreticinin alacaklarının gayrı kabili rucu temlikine dayanan türde işlevlerdi.
c)
3.Dönem: Modern Factoring
Finansal işlevin uluslararası bazda uygulandığı teknik finanslama yöntemlerini
içermektedir.
1.2. Factoring’in Kapsamı
Factoring’in amacı, firmalara satışlarının ve karlarının artması konusunda yardımcı
olmaktır.
Kapsam olarak factoring; bir mali kuruluş (factor) ile ticari borçlular (müşteriler)
ve mal satan veya hizmet arz eden bir ticari işletme arasında (satıcı) üç taraflı bir sözleşme
olup, genelde rücu hakkı olmaksızın alıcının borçlularının hesap hasılalarını factor satın
alır ve bu suretle müşterilere tanınan kredileri kontrol altında tuttuğu kadar, muhasebe ve
tahsilatını da yürütür. Çeşitli mamulleri üreten veya dağıtan müşterilere kredi ve mali
hizmetler götürmekten ibarettir. İşlemin en önemli fonksiyonları: kredinin onaylanması,
kredinin garantisi, alacaklı hesapları yönetimi ve finansman olarak belirtilebilir.
1.3. Factoring’de Taraflar
Factoring işleminde dört taraf vardır:
-
Dışsatımcı: Kredili mal satışı yapan ihracatçı taraf
Dışalımcı: Kredili mal alışı yapan ithalatçı taraf
Kredili satışa garanti veren (aval) banka – muhabir banka
Alacak hakkını satın alan banka (factor)
1.4. Factoring’in Özellikleri
Factoring özellikle küçük ve orta boydaki işletmelere uygun bir finansman
yöntemidir. Çünkü iyi organize olmuş büyük kuruluşlar finansman sorunlarını
çözümlemektedirler. Factoring, orta ve küçük işletmelere kısa vadeli (90 – 180 gün)
finansman sağlayan bir yöntemdir. Her türlü ihracat işleminde uygulanır. Genellikle belirli
bir dönemde yapılacak tüm taleplerin transferini kapsayan bir çerçeve anlaşması
1
niteliğindedir. Minumum miktarsız toplam işlemler için uygulanmaktadır. Özellikle
tüketim malına yöneliktir. Rücu hakkı yoktur.
1.5. Factoring Çeşitleri
Factoring’in en önemli çeşitlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
a)
Tam Servis Factoring: Günümüzde factoring’in hizmet verdiği
sektörler içinde tekstil sektörü % 40-50 ağırlığa sahiptir. Factoring’in gelişmesinde,
üretilen yeni tür servisler ve rekabet önemli unsurlardır.
b)
Rücu Hakkı Saklı Factoring: (Kabilirücu factoring) Factor kuruluş
alıcının borcunu ödememesi halinde ortaya çıkacak riski üstlenmemekte ve bu
hallerde yapılan peşinat ödemesi için satıcıya yönelebilmektedir. Factor kuruluşun
temel görevi, tahsilata aracılık yapmak şeklinde ortaya çıkmaktadır.
c)
Gayri Kabili Rücu Factoring: Borçlunun borcunu ödememesi riskinin
factor kuruluşu tarafından üstlendiği hallerde olur. Factor kuruluşu, alıcının borcunu
vadesinde ödemediği hallerde, satıcıya ödediği peşinat ile ilgili olarak satıcı firmaya
yönelememektedir.
d)
Ödeme Vadesinde Factoring: Finansman desteğinin verilmediği, sadece
vadede tahsil yapılmasının müşteriye garanti edildiği türdür.
e)
Fatura İskonto Yöntemi: Borcun ödenmesi riskinin ve tahsil işleminin
tamamen satıcı firmaya bırakıldığı, sadece finansman desteğinin verildiği factoring
türüdür.
f)
Tahsilat Yöntemi: Finansman desteği verilmeksizin bir firmanın
alacaklarının tahsil edilmesi hizmetinin factor tarafından sağlanmasıdır.
g)
İhracat factoring’i: Alacak riskinin borçlunun ülkesindeki muhabir
factor tarafından üstlenildiği ve ihracatçıya finansman desteğinin sağlandığı türdür.
h)
İthalat factoring’i: İthalatçının bulunduğu ülkedeki factorun yurt
dışındaki muhabiri aracılığı ile, yurt dışındaki ihracatçı firmaya ödemenin yapılma
garantisinin verildiği ve yurt içindeki ithalatçı firmanın akreditif açmaksızın ithalat
yapabilmesini sağlayan factoring türüdür.
i)
Örtülü Factoring: Belli bir yüzde için ödenmeme riskini karşılar. Kısmi
sigortanın getirdiği bir finansman masrafı söz konusudur.
j)
Acenta Factoring’i: İki ayrı uygulama geçerlidir. Birincisi özel
finansmanın ödenmeme riski sigortası ile birlikte uygulandığı ancak alacak yönetimi
fonksiyonunun yerine getirilmesinin satıcının isteğine bağlı olduğu sistemdir. İkinci
uygulama, müşteri hesabı yönetiminin satıcı tarafından yerine getirilmesi ve factorun
finanslama işlevini ve ödenmeme riskine karşı sigortayı üstlenmesi olarak
özetlenebilir.
Factoring servisinden yararlanmak isteyen
politikalarına göre bu çeşitlerden birini seçerler.
şirketler,
amaçlarına
ve
2
1.6. Factoring Hizmetleri
Factoring: ihracatçının elde edeceği herbiri çok değerli olan ve birleştiklerinde
de ihracatın arttırılmasında önemli bir destek olan üç servisin toplamıdır.
Bunlar:
a) Alacakların tahsil edilmesi ve yönetilmesi,
b) Yüzdeyüz tahsilat garantisi,
c) Vadeden önce peşin ödemedir.
Elde edilecek avantajlar; yönetimin zamanından tasarruf, tahsilatın
maliyetinden tasarruf, artan pazar imkanları, yabancı müşterilerle iş görmede kolaylık
sağlanması, tahsili gecikmiş alacakların minimize edilmesi olarak sıralanabilir.
Factoring hizmetlerini üç bölümde inceleyebiliriz.
1- Kredi Riskini Karşılama
Factorlerin hizmetlerinden en önemlisi kredi riskinin tamamen karşılanmasıdır.
İmalatçıya gelen tüm talepler, firmanın anlaşmalı olduğu factor’e iletilir. Factoring
firması ise kredi açısından uygun bulduğu satışları müşterisine bildirmektedir. Firma,
müşterisinin iflas nedeni ile ilgili kayıp riskini tüm olarak kabul etmektedir. Malın
kusurlu olması ile ilgili risk kabul edilmez.
2- Tahsilat ve Muhasebe
Factoring anlaşmasında, faturalar imalatçı tarafından kendi adına verilmekle
beraber bunların ödenmesi imalatçıya değil factora olur.
3- Fonlardan Avans
Standart factoring anlaşması altında, mallar alıcıya gönderilmek üzere yüklenir
yüklenmez factor alacak hesabını tahsil etmeye hazırlanır. Burada temel, yükleme
karşılığı ödemeye dayanmaktadır.
1.7. Factoring Sisteminin İşleyişi
Factoring; kredili satış yapan firmaların bu satışlardan doğan alacak haklarını
bankalara veya bu konuda uzmanlaşmış diğer finansman kuruluşlarına satmalarıdır.
Bunun için factoring şirketi, satıcı firma ile bir sözleşme imzalamak ve bu anlaşmaya
göre firma, kredili olarak yapacağı tüm satışlar için factoring şirketinin onayını almak
zorundadır. Dolayısıyla firmanın factoring şirketine danışmadan yaptığı kredili
satışlardan doğan alacakları factoring şirketini bağlamaz.
Factoring şirketi sunduğu hizmetlerin karşılığında firmadan bir komisyon talep
eder. Factor ile müşteri arasındaki ilişkinin çekirdeği normal ticari mekanizma içinde
doğan şirketin borçlarının çoğunu satın almayı factorun taahhüt etmesidir. Aynı
zamanda factor, şirketin satış hesaplarıyla ilgili tüm idari sorumluluğu da üstlenir.
Factor fatura karşılığında derhal nakit ödemeyi taahhüt eder. Şirket yönetimini, geç
ödeyen alıcılarla uğraşmaktan kurtarır ve müşterinin kötü niyetine karşı alacağın
korunmasını sağlar. İşlem basittir. Mallar teslim edilir edilmez şirket müşterisine
3
faturayı yollar ve bir kopyasını da factoring şirketine gönderir. Bundan sonra faturanın
finansal ve idare sorumluluğunu factor üstlenir ve şirket fatura miktarının %80’ini
nakit olarak çekme hakkını elde eder. Faturanın geri kalanını da müşteri nihai ödemeyi
yaptıktan sonra ya da önceden belirlenen günde yapar.
Factoring büyük miktarlarda kredili satışlar yapan firmaların, bu satışlardan
doğan alacak haklarını factor kuruluşuna satması esasına dayalı bir finansman tekniği
olduğundan; factoring anlaşması ile factor, satıcı firmaya kredili satışları ile ilgili
çeşitli hizmetler de sunar. Alacak hakkının devredilmesi sonucunda factor kuruluşu
borcun ödenmeme riskini üstlenmiş olur. Factoring senetleri kısa vadeli olup daha çok
tüketim mallarının satışından kaynaklanmaktadır.
Factoring sisteminin işleyiş mekanizması yurtiçi ve yurtdışı factoring olarak iki
bölüm halinde incelenebilir.
a-) Yurtiçi Factoring Sisteminin İşleyişi
Yurtiçi factoringde taraflar üç tanedir. Bunlar; satıcı firma, alıcı firma
(müşteri) ve aracı kuruluş (factor)’dur. Uygulamada yurtiçi factoring şu şekilde çalışır:
Yurtiçindeki bir firma bir factoring şirketi ile yurtiçinde factoring işlemi
yapacağını bildirerek factoring anlaşması imzalar. Satıcı firma, durumu müşterisi olan
alıcı firmaya haber verir. Factoring işlemini yapacak olan kuruluş muhabir bankası
aracılığı ile yurtiçindeki alıcı müşterisi hakkında bilgi toplar. Alıcı müşterinin moralite
ve kredibilitesi tespit edilir. Factoring gerçekleştirecek olan kuruluş, istihbaratı yeterli
olduğu takdirde satıcı firmaya kredi limiti verir ve factoring yapmaya hazır olduğunu
bildirir. Satıcı firma dahildeki müşterisine malı sevk eder ve düzenlemiş olduğu
faturanın aslını müşterisine yollar.
Factoring işlemlerinin yaygın olduğu ülkelerde iç ticari işlemler de
uygulanmaktadır. Türkiye’de iç piyasada ki alım satımlarda henüz factoring işlemi
uygulanmamaktadır.
b-) Uluslararası Factoring Sisteminin İşleyişi.
İhracatta factoring, standart factoringdeki prosedürün temelde aynen
uygulanmasıdır. Borçların yabancı ülkede bulunması durumunda sözkonusu olan bu
modelde alacaklarını satmak isteyen satıcı kendi ülkesindeki bir factoring şirketine,
satışların tutar ve yapısı ile ilgili bilgileri kapsayan bir form ile başvuru yapar. Bu
formda istenen factoring hizmeti yanında işletmenin son mali durum tabloları, düzenli
müşterilerinin ad ve adresleri ile ortalama fatura tutarları da belirtilir. Belgelerin
incelenmesinden sonra factoring şirketi belirli ülkeye yönelik alacaklarının tümünü
veya bir bölümünü ilk olarak satınalabileceğini bildirerek alacak devir belgesi ister.
Bu noktada yerel ve uluslararası factoring arasındaki farklılık ortaya çıkmaktadır.
Yerel factoringte belgeleri inceleyen factorun, borçluların ödeme güç ve
arzularına razı olması alacakların tümünü veya bir bölümünü satın almasına karşılık
uluslararası factoringte sonsözü söylecek olan dışalımcının ülkesindeki muhabir
factoring kuruluşu olmaktadır.
4
1.8. Factoring’in Avantajları ve Dezavantajları
Avantajları
İhracatı arttırır.
Müşteriye “açık kredi” şeklinde 90 güne kadar kredi imkanı sağlar,
akreditif açma zorunluluğunu kaldırır.
Senet tahsili, defter tutulması, ödemelerin takibi gibi bürokratik
işlerden müşteriler kurtulur ve factoring şirketinin sahip olduğu pazarlama
imkanlarından yararlanabilir.
Optimum kaynak kullanımı ve stok düzeyi sağlanabilir.
Büyüme dış kaynaklar yerine satışlarla finanse edilir.
Rekabet artar.
Satış yönetimi ve personeli doğrudan satış ve satış teknikleri üzerinde
yoğunlaştırabilir.
İşletme cari işlem düzeyi ile bağlantılı olarak finansman imkanı elde
eder. İşletmenin finansman dengesi bilanço oranlarında belirlenir.
Fatura temliki ile fon temin edebilme kolaylığı işletmeleri bankaların
kredilendirme sırasında talep ettiği birçok detay işlemden kurtarmaktadır.
Alacağını devreden işletmenin muhasebe kayıtları factor tarafından
tutulmaktadır.
Factorun verdiği ön ödeme işletmeye nakit girdisi sağladığı için diğer
işletmelere oranla rekabet etme gücü artar.
Alacaklar, borçlar, stoklar azalır ve bilanço likit hale gelir. İşletmenin
kredi değerliliği artar.
Factor, genel olarak müşterisinin tüm kredili satışlarını belli bir süreyi
kapsayacak şekilde anlaşma yapar. Bu her iki tarafında yararınadır. Factor satıcıyı ve
ihtiyaçlarını yakından öğrenmiş olur ve satışlarda artış olduğunda daha küçük
komisyon oranları uygulayabilir.
İhracatçı firma, malın bedelinin %80’ini peşin olarak alabilir ve bu
peşin parayı, hammadde veya diğer ihtiyaçlarını karşılamada ( yüksek faizli diğer
borçların ödenmesi gibi ) kullandığında maliyetlerini düşürebilir.
İhracatçı lehine akreditif açma zorunluluğunu ortadan kaldırarak
ithalatın maliyetini düşürür.
Satıcı firma ve factor arasında bir factoring sözleşmesi yapıldığında,
satıcı firma ve müşteri arasında devamlı olarak mal ve fon akışı olur.
Alacak veye müşteriye gönderilecek faturalar firmanın alacağı borç için
teminat oluşturur.
Factor, dış piyasalara ait bilgileri toplamaktadır. Dış satışlardaki ticari,
politik, transfer ve kur riskleri factor kuruluşa yüklendiğinden satıcı firmaya kolaylık
sağlanmaktadır.
Orta ve küçük çaplı dış ticaret firmalarının dış pazarlara girmesi
kolaylaşır.
Dezavantajları
Her bir müşteriye yapılan satışların değeri küçük ve fatura sayısı fazla
ise maliyet yüksek olabilir.
5
Factoring bazı firmalar tarafından tehlikeli bir finansman yöntemi
olarak görüldüğünde, bazı firmalar factoring’e başvurmuş firmalara vadeli mal
satmamaktadırlar.
Factoring kurumu riskleri üstlendiğinden faize ek olarak komisyon da
almaktadır. Bu nedenle firmaya maliyeti fazla olabilir.
1.9.Factoring’te Maliyetler
Factoring işleminde ihracatçıya belirli bazı hizmetler ve nakit sağlandığından iki
ayrı maliyet unsuru bulunmaktadır.
a-) Factoring Komisyonu
Factorun kredileri kontrolü, kredi riskini kabulu, alacak hesabının kabulü, tahsilat
ve muhasebe işleri ile ilgilili hizmet sonucunu aldığı ücrettir. Komisyon aylık olarak, ay
içinde factorlenen toplam satışlar üzerinden alınır. Oranı anlaşma ile belirlenir.genellikle
yıllık factorlenen satış miktarı baz alınır. Factor ticaretteki kredinin rizikosunu ve işlem
yapabileceği fatura sayısı ve kredi miktarını tesbit eder. Bunlar gözönünde tutularak
komisyon oranı satışların %0.75 ile %3 arasında değişir.
b-) Faiz
Ön ödeme yapıldığı durumlarda verilen meblağ üzerinden gün sayısına göre
iskonto faizi hesaplanır. Factoring faizi, alıcının faturayı ödemesinden önce verilen avansa
uyulanır. %2 ile %2.5 arasında değişir.
1.10 Factoring - Bankacılık İlişkileri
Genelde factor kuruluşlar bankalara bağlı kuruluşlar şeklinde örgütlenmektedirler.
Ticari bankalarla rekabet etmekten çok, onların verdikleri hizmetleri tamamlarlar.
Factorler kredi ihtiyaçları nedeni ile bankalara bağımlıdırlar ve daha çok bankalar
tarafından kurulmuş bağımsız kuruluşlar şeklinde örgütlenmektedirler. Factor ve banka,
işletme finansmanı açısından temelde ayrılırlar. Bir banka alacakları satın aldığında
ödenmeme riskini firmaya yansıtır. Ancak bu risk factoring’de factor üzerindedir. Banka
ödeme açısından ihracatçı ve kredi değerliliğini incelerken factor olaya ithalatcının ödeme
gücünü inceleyerek bakar. Factor finansal olarak yaşayabilmek için riski geniş bir alıcı ve
ürün yelpazesine dağıtır. Factor kredi limitini ithalatçının durumuna bakarak saptar.
Bunun içinde yabancı ithalatçılar üzerinde yeterli bilgi sağlaması gerekir. Factor
tarafından sağlanan hizmetler çok yönlü bir paket olmasına karşın, ticari bir bankanın ki
finansman sağlamak ve kredi ile ilgili bilgi toplamak dışına çıkmaz.
Bankalar ve factoring firmalarının finansman açısından konuya bakışları farklıdır.
Bankalar müşterilerine finansman sağlamak için taahhüt altına girerken rücu hakkını saklı
tutar, factor alacak hesabını satın alırken rücu hakkı yoktur. Yani asıl borçlu borcunu
ödemediği taktirde müşteriye başvuramaz. Özüne inildiğinde, factoring ile bankacılık
kavramlarının birbirlerinden ayrıldıkları görülmektedir. Bankaların, verdikleri bankacılık
hizmeti dışında factoring yapmaları yanlıştır. Banka kredi verdiği zaman risk taşır. O
riskte kredi verdiği kuruluşun vadesi geldiğinde ödeyememesi olasılığıdır. Bu olasılığı
ortadan kaldırmak için bankalar kendilerini teminatlandırırlar. Factor kuruluşun alacakları
satın alırken, sanatçıya dönük bir risk ilişkisine girmesi olayın doğmasına aykırıdır. Çünkü
6
factor’ün görevi satıcının riskini sıfırlamaktadır. Satın alınan alacaklar reasüre ettirilir.
Factrun, satıcıdan alacaklarını geri dönülemez bir biçimde satın almasının kredi kavramı
ile ilişkisi olmadığı böylece ortaya çıkar. Batı’daki uygulamalara bakıldığında factoring’in
bankaların ortak olduğu bağımsız şirketler tarafından yapıldığı görülmektedir.
Factoring’in bankacılık kapsamında yer almaması gereğinden yola çıkıldığında,
bankacılıkta uygulanan vergilerin factor kuruluşlara da uygulanması yanlış sonuçlar
doğurmaktadır ve bundan kullanıcılar, tüketiciler zarar görmektedir. Ayrıca factor
kuruluşlar mevduat kabul etme yetkisine sahip değillerdir.
1.11. Factoring’in Etkileri
a-) Nakit Akışına Etkileri
İşletmenin gelecekteki fon gereksinimini aynı tarihteki nakit ve alacaklardan
oluşan kaynaklardan karşılanarak nakit dengesinin sağlanması finans yöneticisinin temel
işlevlerinden bir tanesidir. Bu çerçevede geleceğe yönelik tahminlerin isabeti, vadede acil
nakit ihtiyacı doğmasını önleyecektir. Factoring’de alacaklar kaleminin ortalama vadede
nakte dönüşeceği nakit alım tablosuna kesin rakam olarak yazılmasına olanak
sağlamaktadır. Kabul edilmiş alacaklar factoring garantisine sahip olarak miktar (
ödenmeme riskinin karşılanması ) ve tarih ( likidite riskinin karşılanması ) yönünden
yapılacak projeksiyonlara az teşkil ederler. Bu sayede gerçekçi bir proforma nakit akışı
tablosu yapılması imkanı doğar. Alıcının borcunu ödeyememesi ihmal edilse bile geçici
güçlüklerle ödemelerin gecikmesi nakit akış dengesini bozar, likidite riskine neden olur.
Fatura tutarlarının factor tarafından ödenmesi ile işletmenin müşteri açık hesabı nakte
dönüşür, nakit akışı yönetimi risksiz hale gelir. Factoring’in yararı, borçluların borçlarını
vadesinde ödemeleridir. Piyasada itibarını kaybetmek kaygısıyla borçlu vadesinde ödeme
yapmaya çalışır. Factor faturanın kesilmesini takip eden süreç içerisinde kontrat gereği
kabul edilen faturaları, ortalama vadede satıcıya ödeyerek nakit problemini çözer.
b-) Krediye Etkileri
Factoring’in etkisiyle daha sağlıklı bir finansal yapıya kavuşan şirket müşteri açık
hesabından doğan kısa vadeli finansal riski gündeminden çıkarır. Şirketin finansal
politikası yönlendirilir. Factoring, sanayicinin piyasa itibarını ve pazardaki payını
etkilemektedir. Bu etkileşim zaman içinde iş hacminin artmasına yönelik bir gelişme
gösterecektir.
c-) Firma Yönetimine Etkisi
Factoring sistemine giren bir şirket kendi bünyesinde rahatlama duyar. Ödenmeme
riski ile likidite riskinin factor tarafından karşılanması olumlu etkiler oluşturur. Kısa
dönemde elde edilen garantiler ve uzun dönemde sağlanan iş huzuru ile projeksiyonların
isabeti, factoring sistemini uygulayan şirket müşterilerinin borçlarını ödememesinden
kaynaklanan riskleri minimuma indirir. Factoring’te rantabilitenin tesbitinde, statik açıdan
üretilen malın maliyeti factoring öncesi ve sonrası olarak karşılaştırılır. Dinamik açıdan
ise factoring, şirketin gelişmesine etkisi ile gelecekteki maliyetlerin düşüşüne katkısı ve
azalan masraflar gündeme gelir. Bu olguyu başabaş noktası analizi ile ölçerek, factoring
uygulamasının malın maliyetine etkisini saptayabiliriz. Başabaş noktası seviyesi açısından
konuya yaklaştığımızda belirtilen üç şartın yerine getirildiğini varsayalım:
7
İşletme avans ödeme talep etmez. ( sabit masraflar içinde factora
ödenen faiz kalemi yoktur. )
Factoring uygulaması ile sağlanan sabit masraf tasarrufları factora
ödenen komisyonları karşılamaktaadır.
İşletmenin tüm kredili satışları factordan geçmektedir.
Varsayımlar sonucu factoring net kar miktarını etkilememektedir. Sabit masraf
tasarruflarını factor komisyonlarını karşıladığından hareketle, grafik olarak başabaş
noktası şu şekilde hesaplandığında;
Sabit masraflar ile brüt kar marjı doğru orantılı olduğu görülmektedir. Bu nedenle
başabaş noktasının düşmesi için SM*100 ( pay )’ın brüt kar marjından daha hızlı düşmesi
gerektiği saptanmaktadır. Başabaş noktasının düşmesi için payın %x oranı kadar
düşerken, payda %y oranında düşecek ve x değeri y’den büyük bir değerde olacaktır.
Bunun sonucu hasılat ve net karın sabit olduğu durumda sabit masrafları değişken
masraflara yüklediğimizde başabaş noktası düşer ve bu düşüş net karın, brut kara oranının
yüksekliği oranından daha hızlı olur. Konjonkturel dalgalanmalara açık şirketlerde
başabaş noktası seviyesinin düşmesi piyasa rekabeti açısından temel öneme sahiptir.
d-) Organizasyona Etkisi
Factoring organizasyon, satış, faturalama ve muhasebe bölümlerinde değişmeye
yol açarken diğer fonksiyonları etkilemez. Elemanların asli görevlerine eğilerek daha
produktif olmalarını sağlar, faturalama işlemi düzene girer. Factorun işletmenin işleyişine
olumlu etkisi her kademede görülür. Factoring sistemi, işletmenin belirlenen satış ve
karlılık hedefine ulaşmasında etkili bir görev üstlenmektedir.
e-) Factoring’in Mali Analiz Açısından Değerlendirilmesi
Factoring’in firmanın bilançosuna olan etkisi diğer bütün finansman
yöntemlerinden farklıdır. Hem vade düzenlemelerinde hem de avans düzenlemelerinde
factorun müşterisi normal olarak factora bağlı değildir. Müşterinin hesap raporunda borcu
yoktur. Tam tersine alacaklarının tutarı kadar factor ona borçlu durumdadır. Bunun cari
oran üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Factoring, firmanın bilançosunu dolayısıyla
kredisini iyi yönde etkiler ve firmanın fon sağladığı bankalarla olan ilişkilerinde de
olumlu rol oynar. Ayrıca dışsatımcıya ön ödeme sağlaması yönünden işletme sermayesi
ihtiyacını azaltarak, dışsatımcının likidite problemini azaltır.
1.12. Gelişmekte Olan Ülkelerde Factoring
Factoring gelişmekte olan ülkelerde çok az bilinmektedir. Gelişmekte olan
ülkelerde küçük firmalar, yeterli sermayenin eksikliği, ihracat pazarı ile ilgili bilgi
yetersizliği gibi problemlerle karşı karşıyadırlar. Tekstil, tüketici ürünleri gibi factoring
firmalarının uzmanlaştığı mallar gelişmekte olan ülkelerde olan mallardır. Gelişmekte
olan ülkeler için bir diğer önemli avantaj ise, factoring düzenlemeleri ile ihracatçı ülkenin
döviz sıkıntısının ithalatçı ülkeye kaymasıdır.
İhracat factoring’i kullanmak isteyen gelişmekte olan ülkenin bunu
gerçekleştirmek için iki yolu vardır:
ihracatçılarını yabancı ülkelerde faaliyette bulunan factoring firmaları
ile ilişki kurmaya teşvik etmek
8
-
ülkede bir çeşit ihracat factoring organizasyonu kurmak.
1.13. Factoring Muhasebesi ( Genel Kabul Görmüş Muhasebe Prensipleri
Açısından )
Prensip olarak factoring firmanın alacaklarının temlik yoluyla devredilmesi yani
bir nevi satışıdır. Bu yolla alacakların erken tahsili ve şüpheli alacaklarında factor’e
transferi imkanı doğmaktadır. Geri dönülemez factoring’te alacaklar firmanın
bilançosundan çıkarılır. İade edilen mallar prensip olarak satıcı firmanın
sorumluluğundadır. Daha sonra satıcı, factor ile gerekli düzenlemeyi yapar. İadeler
alacakların miktarını düşürdüğünden, factor alacaklarını satan firmaya %100 ödeme
yapmaz. Genelde bu peşin ödeme oranı %70-%90 arasındadır. Peşin ödemelerden
factoring ücreti, faiz ve komisyonları çıkarttıktan sonra kalan net miktar ödenmektedir.
İadelerde, factorde kalan bakiye alacaktan düşülmek suretiyle kayıt edilirler.
1.14. Türkiye’de Factoring
Türkiye’de 1980’den itibaren uygulanmakta olan, ekonominin dışa açılmasına ve
dış fon girişlerinin hızlandırılmasına yönelik politikanın gereği olarak, bankalar ortaya
çıkan ihtiyaçlar çerçevesinde şirketlere yeni finansal hizmetler sunmak amacıyla
girişimlerde bulunmaya başlamışlardır. Bu koşullar Türkiye’de factoring için uygun bir
ortam oluşmasını sağlamıştır.
Türkiye’de factoring ilk kez 1988 yılında gerçekleştirilmiştir. Uygulama: tekstil,
gıda, elektronik eşya, metal ürünler, mobilya, ilaç, oyuncak, kırtasiye, kimyasal ürünler,
hammaddeler gibi ürünler için gerçekleşmektedir.
Bugün için Türkiye’de 4 adet factoring firması vardır. Bunlar,
-
Facto Finans
Aktif Finans
Devir Factoring
Heller Factoring
Türkiye’de factoring işlem hacmi: 1988 yılında 3 milyon dolar, 1989 yılında 15
milyon dolar, 1990’ da 62 milyon dolar, 1991’de 183 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
1.15.Vergi Vevzuatı Açısından Factoring İşlemi
Factoring’e ilişkin doğrudan bir yasal düzenleme bulunmadığı için, uygulamada
vergiye ilişkin sorunlarda da tereddütler doğmaktadır. Aceba factoringle ilgili faiz,
komisyon ve harçlar ne tür bir vergiye tabi tutulacaktır?
6802 sayılı gider vergisi kanunun 28. maddesine göre, banka ve sigorta
şirketlerinin finansal kiralama kanununa göre yaptığı işlemler hariç olmak üzere, her ne
şekilde olursa olsun nakten veya hesaben almış oldukları paraların Banka ve Sigorta
Muameleleri Vergisine (BSMV) tabi olması gerekir. Yine 3065 sayılı KDV Kanunu
(m.17/4e), BSMV kapsamına giren işlemleri KDV’den istisna etmiştir.
Maliye ve Gümrük Bakanlığı bu hükümlere dayanarak, factoring kapsamında
müşteriden istenecek faiz, komisyon ve harçların BSMV’ne tabi olması gerektiğine dair
görüş bildirmiştir. (bakanlığın 29.05.1991 tarihli görüşü) görüldüğü gibi uygulamada
9
gerçek factoring/ gerçek olmayan factoring ayrımı yapılmaksızın ve factoring’in Bankalar
Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği araştırılmaksızın factoring
işlemi bir kredi işlemi olarak kabul edilip faiz, komisyon ve harçlar bakımından BSMV
uygulanmaktadır.
Ayrıca factoring işlemleri damga vergisine tabi olmaktadır. Damga vergisinin nasıl
uygulanacağı konusunda Maliye Bakanlığı’nın görüşüne başvurulmuştur. Damga Vergisi
Kanunu’na göre sözleşmedeki meblağ üzerinden %0.5 oranında nisbi vergi alınması
gerekir.
1.16.Türkiye’de Factoring İşlemlerinin Gelişmesi ve Ülke Ekonomisine
Katkılarının Değerlendirilmesi
Factoring uygulamaları ülke ekonomisine, ülke ihracat hacmine, dış pazardaki
rekabet gücünü arttırarak katkı sağlar. Ayrıca, ülke dövizinin kayıpsız ödenmesini sağlar.
Bunun yanında ön ödeme ihracat bedelinin yurt ekonomisine erken kazandırılmasını
sağlarken ihracat pazarındaki finansmanın bankacılık sistemi dışında limitinin
belirlenmesine yardımcı olur. Factoring uygulamalarından yararlanan kuruluşlar; üretim,
kalite gibi konulara konsantre olarak daha verimli çalışabilecekler ve ekonomiye katkıları
artacaktır. Factoring ile sağlanan vadeli satış imkanı ile ticaretin canlandırılması, üretim
ve istihdam olanağı yaratır. İç piyasada, disiplin ortamı oluşarak tahsilat kolaylaşır.
Factoring’in ülke ekonomisi açısından katkılarını incelemek istediğimizde bunları
iki ana başlık altında toplayabiliriz:
a-) Uluslararası Factoring’in Ülke Ekonomisine Katkıları
Factoring sayesinde, Türk ihracatçıları yeni pazar ve yeni müşterilere
güvenli bir şekilde ulaşarak ülke ihracatının artışına katkıda bulunacaklardır.
Avrupa Topluluğu’nun içinde açık hesap satışların yaygınlaşması
nedeniyle, factoring sisteminin getirdiği açık hesap ve vadeli satış imkanı,
ihracatçılarımızın AT ülkeleri ile rekabet şansını arttıracaktır.
Yurtdışı alıcılarının ödeme güçlüğüne düşmesi halinde, ihracat
bedelleri muhabir factoring şirketleri tarafından ülkemizdeki factoring şirketlerine
ödenecektir. Böylece ihracat bedelinin %100 tahsili sonucu ülkenin bir döviz kaybı
söz konusu olmayacaktır.
Alıcının ülkesinde bulunan factoring şirketi tarafından yapılacak ön
ödeme, ihracatçılara vadeyi beklemeden nakit girişi sağlayacak ve ihracat dövizlerini
ülke ekonomisine daha erken kazandıracaktır.
İthalat factoring’i açısından bakıldığında, Türk ithalatçılarının akreditif
açarak yapacakları ithalatlar muhabir bankalar nezdindeki ülke limitlerini doldururken,
bankacılık sisteminin dışında aynı imkanları yaratan factoring sayesinde bu banka
limitleri orta ve uzun vadeli proje finansmanları için kullanılabilecektir.
b-) Yurtiçi Factoring’in Ülke Ekonomisine Katkıları
Factoring, alacakların ödenmeme riskini ve tahsilat problemlerini
firmaların sırtından alarak, yöneticilerin üretim, kalite arttırma, pazarlama ve
organizasyon gibi asıl amaçlara yönelmelerini sağlayacaktır.
Vadeli işlemlerde uygulanan vade farkı, fiyat artışlarına yol açmakta ve
enflasyonu körüklemektedir. Factoring işlemlerin maliyeti vade farkı maliyetlerinden
10
daha az olduğundan, factoring’in yaygın uygulanış maliyetleri, dolayısıyle nihai
fiyatları düşürücü bir etki yaratacaktır.
Factoring’in diğer bir katkısı ise, satıcılara peşin satış, alıcılara vadeli
alış yapabilme imkanının yaratılmasıdır. Bu yolla canlanan ticari hayatta daha çok
üretim yapılarak daha fazla istihdam yaratılacaktır.
Sonuç olarak: Finans piyasalarında yeni tanınmaya başlayan factoring, mal ve hizmet
alışverişinden doğan borç/alacak ilişkilerini satıcı alıcı açısından kolaylaştırmakla kalmayıp,
yeni pazar ve yeni müşteri sayısını arttırarak, iç ve dış ticaret hacminin gelişmesine neden
olacaktır. Türkiye’de factoring işlemlerinin, yaygınlaşmasının katkıları ekonomi açısından
büyük faydalar sağlayacaktır.
11
12
LEASING
2.1.Leasing’in Tanımı
Leasing kelimesi genel olarak kiralama anlamına gelmektedir. Kiralama ise, herhangi
bir şeyin belli bir bedel karşılığında, belli bir süre için sahibi tarafından başkasına
verilmesidir. Yatırımcılar ihtiyaç duydukları sabit kıymetleri satın almak yerine kiralama yolu
ile de elde edebilirler. Bu tür kiralamalarda kiralama süresi genellikle kiralanan varlığın
ekonomik ömrünün önemli bir bölümünü kapsamaktadır. Hatta bu tür kiralamalarda uzun
vadede kiralanan varlığın mülkiyeti kiracıya devredilebilmektedir. Leasing genellikle finansal
kiralama anlamında tanımlanmaktadır. Bir çok tanımı yapılan finansal kiralamanın en açık
olan tanımı Avrupa Leasing Birliği ( European Leasing Association ) tarafından yapılmıştır.
Bu tanıma göre; “ Finansal kiralama, belirli bir süre için kiralayan (lessor) ve kiracı (lessee)
arasında imzalanan ve üreticiden kiracı tarafından seçilip, kiralayan tarafından satın alınan bir
malın, mülkiyetini kiralayanda, kullanımını ise kiracıda bırakan bir sözleşme olup malın
kullanımı belirli bir kira ödemesi karşılığında kiracıya bırakılmaktadır.”
Amerika Birleşik Devletleri’nde Federal Accounting Standart Borard tarafından
yayımlanan Federal Accounting Standart no 13’e göre bir kira sözleşmesinin finansal
kiralama olabilmesi için aşağıda belirtilen 5 kriterden en az birinin bulunması gerekir.
1-) Kiralama sözleşmesinin, kiralanan malın mülkiyetinin sözleşmenin bitiş tarihinde
kendiliğinden kiracıya geçeceğini ön görmesi.
2-) Kiralama sözleşmesinin, kiracıya kiralanan malı sembolik bir bedelle satın alma
hakkını vermesi.
3-) Kira süresinin, kiralanan malın ekonomik ömrünün en az %75’ine eşit olması.
4-) Kiralama süresi boyunca kiracının ödeyeceği kiraların iskonto edilmiş bugünkü
değerleri toplamı kiralanan malın piyasa değerinin en az %90’ına eşit olması.
5-) Kiralama sözleşmesinin konusu olan gayrimenkul malın kiracının belirlediği özel
gerekler için satın alınmış veya inşa edilmiş ve kiracıdan ve başkaları tarafından kullanım
olasılığı düşük olması.
Bu şartlardan biri mevcut ise kira sözleşmesi finansal kiralama olarak kabul
edilmektedir.
2.2 Leasing Konusu Mallar
Her türlü taşınır veya taşınmaz mallar leasing konusu olabilmektedir. Bu malların
genel özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
Bir yıldan fazla kullanılabilmeleri
Kiralama süresinin sonunda temel özelliklerinin bozulmaması
Bağımsız olarak kullanım olanaklarının bulunması
Tüketim malzemesi niteliğinde bulunmaması.
2.3 Leasing’de Taraflar
Leasing Şirketi ( kiralayan, lessor )
Leasing şirketi kiracı tarafından seçilen malı üretici firmadan satın alarak leasing
sözleşmesi çerçevesinde kiracıya kiralayan şirkettir. 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’na
13
göre leasing işlemlerine Finansal Kiralama Şirketleri, Özel Finans Kurumları, Yatırım ve
Kalkınma Bankaları yapabilmektedir.
Satıcı ( imalatçı, supplier )
Leasing sözleşmesi çerçevesinde leasing şirketi tarafından leasinge konu olan malın
satın alındığı kişi veya kuruluştur. Satıcılar yurtiçinde veya yurtdışında bulunabilirler. Ayrıca
satıcılar sattıkları malın üreticisi olabilecekleri gibi sadece ticaretini yapıyor da olabilirler.
Kiracı (lessee)
Leasing sözleşmesi çerçevesinde leasing şirketinden malı kiralayan kişi veya
kuruluştur. Hukuki işlem yapabilme yeteneğine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler
kiracı olabilirler.
2.4. Leasing Çeşitleri
1-) Faaliyet Leasing’i
Faaliyet leasingi kısa süreli bir leasing çeşidi olup, kira süresi leasing konusu malların
ekonomik ömürlerinden daha az olmaktadır. Bu nedenle leasing sözleşmesinin gerektirdiği
kira ödemelerinin toplamı, kiralanan malların maliyet bedelinin tümünü karşılamamaktadır.
Bu tür leasingde kiralanan malların bakım yükümlülüğü leasing şirketinde olmaktadır ve
bakım onarım masrafları ya kira bedeline ilave edilmekte ya da bu masraflar için ayrı bir
sözleşme düzenlenmektedir. Faaliyet leasingi kiracıya sözleşmeyi iptal etme hakkı
tanımaktadır. Bu sayede kiracıya teknolojik bakımdan modası geçmiş malları geri verme
hakkı sağlanmış olmaktadır. Faaliyet leasingi gemi, uçak taşıt araçları, bilgisayar gibi
varlıklara uygulanmaktadır. Faaliyet leasingine operasyonel leasing, işletme leasingi veya kısa
süreli leasing de denmektedir.
2-) Finansal Leasing
Leasing konusu malın mülkiyet hakkının yasal olarak leasing şirketinde kalmasına
rağmen, ekonomik açıdan kiralanan mallar üzerindeki kontrolü kiracıya devreden ve kiracıyı
malların fiili sahibi haline getiren uzun süreli bir leasing türüdür.
3-) Dolaylı – Dolaysız Leasing
Dolaylı leasingde bir leasing şirketi imalatçı veya satıcıdan leasinge konu olan malı
satın alarak leasing sözleşmesi çerçevesinde kiracıya devretmektedir. Dolaysız leasingde ise
imalatçı veya satıcı araya leasing şirketini sokmadan işlemi bizzat kendisi gerçekleştirir.
4-) Taşınır – Taşınmaz Leasing
Taşınır leasing her türlü taşınır mallar için leasingi kapsamaktadır. Taşınmaz leasing
bir taşınmazın alımı veya kiralanması yanında arsa arazi gibi taşınmazlar üzerine bina inşa
edilmesi ve binanın mülkiyetinin leasing şirketinde kalmak üzere kiralanmasıdır.
14
5-) Brüt- Net Leasing
Brüt leasing, leasinge konu olan mallara ait bakım onarım masrafları, vergi, resim,
harçlar ve sigorta bedellerinin leasing şirketi tarafından karşılandığı yöntemdir. Net leasingde
ise leasinge konu mallara ait bakım onarım masrafları, vergi, resim, harçlar ve sigorta
bedelleri gibi tüm giderler kiracı tarafından karşılanmaktadır.
6-) Birinci El – İkinci El Leasing
Birinci el leasingde leasinge konu olan mallar önceden kullanılmamıştır. İkinci el
leaasingde ise leasinge konu olan mallar önceden kullanılmış olmaktadır.
7-) Yatırım Malları – Tüketim Malları Leasing’i
Yatırım malları leasingi üretime yönelik yatırım mallarını kapsar. Tüketim malları
leasingi ise dayanıklı tüketim mallarını konu alır.
8-) Özel Leasing
Özel leasingde leasing konusu mallar kiracının ihtiyacına göre özel olarak imal
edilmektedir. Bu tür leasing sözleşmelerinde süre sonunda leasing konusu malların
mülkiyetinin kiracıya geçmesi şartı bulunmaktadır.
9-) Kaldıraçlı Leasing
Büyük sermaye harcamaları gerektiren yatırımların kiralanmasında kullanılır. Leasing
şirketi, leasinge konu olan malların satın alınması için gerekli fonların büyük bir kısmını kredi
kurumlarından temin etmektedir. Malın mülkiyeti leasing şirketindedir. Bu yöntemde az
miktarda para riske atılarak maliyeti yüksek bir varlığın mülkiyeti elde edilir.
10-) Satış ve Geri Kiralama
Genellikle firmaların nakit sıkışıklığının ön planda olduğu dönemlerde uygulanan bir
yöntemdir. Arazi, bina, makine ve teçhizat sahibi olan firma, sahip olduğu varlığı bir finans
kurumuna satmakta ve aynı anda satın alan kuruluştan tekrar belirli bir süre için
kiralamaktadır. Böylece hem varlığın kullanım hakkını elde etmekte hem de ihtiyacı olan
nakde kavuşmaktadır. Bu işlem sonucunda firmanın bilançosunda sabit varlıklar azalmakta,
buna karşılık dönen varlıklarda artış olmaktadır.
11-) Satışa Yardımcı Leasing
Satıcı Firmalar, müşterilerine vadeli satış seçeneklerinin yanı sıra leasing seçeneğini
de sunmaktadır. Müşterinin leasing’i tercih etmesi durumunda işlemler normal leasing
işlemlerinden olduğu gibi devam eder.
12-) Vergi Leasing’i
Vergi leasing‘inde vergi kanunları ve firmaların vergi tasarruf olanakları dikkate
alınarak leasing sözleşmeleri hazırlanır.
15
13-) Kapalı ve Açık Uçlu Leasing
Kapalı uçlu leasing, sözleşme süresi sonunda leasing konusu malın mülkiyetinin
kiraya verene ait olduğu leaisng’dir. Bu tür leasing de kiracının yatırıma sahip olma olanağı
yoktur.
Açık uçlu leasing’de önceden belirlenen koşullar çerçevesinde leasing konusu malın
mülkiyeti sözleşme süresi sonunda kiracıya geçmektedir.
14-) Yüzde Leasing’i ( Percentage Leasing )
Yüzde leasing’de kiracı, kira tutarlarına ilave olarak bir önceki dönem gelirlerinin
belli bir yüzdesini kira olarak ödemektedir. Kiracının kar düzeyi önceden belirlenen minimum
miktarın üstüne çıktığı zaman kiracıdan ek ödeme talebinde bulunulur. Bu tür leasing
sözleşmelerinin yapılış nedeni leasing şirketlerinin kendilerini enflasyon riskine karşı koruma
çabalarıdır.
15-) Kısa Süreli – Uzun Süreli Leasing
Kısa süreli leasing, sözleşme süresi üç yıla kadar olan leasing’dir. Uzun süreli leasing
ise sözleşme süresi üç yıldan uzun olan leasing’dir.
16-) Döner – Devresel Leasing
Döner leasing’de leasing konusu malın teknolojik ömrünün sözleşme süresinden daha
kısa olması nedeniyle malın belirli bir süre sonra değiştirilmesi öngörülmektedir.
Devresel leasing’de ise böyle bir şey söz konusu değildir. Aynı mal sözleşme süresi
boyunca kiracı tarafından kullanılmaktadır.
17-) Trampa Leasing ( Swap Leasing )
Trampa leasing’de kiracının, leasing’e konu makine ve teçhizatın bakım ve onarım
masraflarından korunabilmesi ve bakım ve onarım ile ilgili zaman kaybına uğramaması için
söz konusu malları değiştirebilmesine olanak verilmektedir.
18-) İyileşen Leasing (Upgrade Leasing )
Trampa leasing’e benzemektedir. İyileşen leasing’de eski makine ve teçhizat tamir ve
bakım masraflarından dolayı değil, teknolojik gelişmeden dolayı yenisi ile değiştirilmektedir.
19-) Tesis Leasing’i (Plant Leasing)
Tesis leasing’nde belirli bir varlık değil, bir tesis veya işletme uzun süreli olarak
kiralanmaktadır.
20-) Geniş Kapsamlı Leasing (Blanket Leasing)
Geniş kapsamlı leasing’de belirli bir mala ilişkin leasing sözleşmesi yapılmamaktadır.
Burada leasing şirketi ile kiracı arasında bir çerçeve anlaşması yapılmaktadır. Bu anlaşma
16
çerçevesinde kiracıya belirli tutara kadar alternatifler sunulmaktadır. Bu yöntemde kiracı
leasing konusu olacak malı seçme konusunda daha esnek davranabilmektedir.
21-) Deneme Süresi Leasing’i (Trial Period Leasing)
Deneme süreli leasing’de yapılan leasing sözleşmesinde kiracıya 6 ay ile 1 yıl arasında
deneme süresi tanınır. Bu sayede kiracı leasing konusu malın seçiminde hata yapıp yapmadığı
konusunda değerlendirme yapma olanağına sahip olur ve sözleşmenin devam edip
etmeyeceğine karar verir.
22-) İş Ortaklığı ile Leasing (Joint Venture Leasing)
Bu yöntemde leasing konusu malın pahalı olması veya bir firmanın ihtiyacının üstünde
kapasiteye sahip olması durumunda, leasing konusu mal birden fazla kiracı tarafından
kiralanmaktadır.
23-) Yurtiçi Leasing
Yurtiçi leasing, leasing şirketi tarafından leasing’e konu olacak malların yurtiçinden
veya yurtdışından temin edilerek yurtiçindeki kiracıya kiralanması yöntemidir. Bu yöntemde
önemli olan sözleşmeye taraf olan kiracı ve leasing şirketinin yurtiçinde olmasıdır.
24-) Uluslararası Leasing
Uluslararası leasing’de sözleşmeye taraf olan kiracı ve leasing şirketi ayrı ülkelerde
bulunmaktadır.
2.5.Leasing Sisteminin İşleyişi
Leasing sürecinin işleyiş süreci şu şekildedir:
1Kiracı firma tarafından yatırım malı seçilerek satıcı firma ile fiyat ve
teslim koşullarını içeren bir ön anlaşma yapılır.
2Proje, finansman sağlanması aşamasına geldiğinde yatırımcı firma bir
leasing şirketine başvurur. Değerlendirme için gerekli bilgi ve belgeleri leasing
şirketine verir.
3Leasing şirketi gerekli mali analizleri yaparak yatırımcı firmaya bir
teklifte bulunur. Gerekli görürse yatırımcı firmadan teminat talep edebilir.
4Anlaşmaya varıldığı zaman leasing şirketi ile yatırımcı firma arasında
noter onaylı leasing sözleşmesi imzalanır. Yatırımların teşvikli olması durumunda
leasing sözleşmesi imzalandıktan sonra Hazine Müsteşarlığına başvurularak teşvik
belgesi leasing şirketine devredilir.
5Leasing şirketi mal bedelini satıcı firmaya öder.
6Leasing konusu mallar kiracıya teslim edilir.
7Kiracı, leasing sözleşmesinde belirlenen kiraları leasing şirketine öder
ve malları kullanır.
8Sözleşme süresinin sonunda ya mallar kiracı tarafından sözleşmede
daha önceden belirlenen düşük bir bedel ile satın alınır, ya leasing sözleşmesi daha
düşük bir kira tutarı ile uzatılır, ya da mallar kiracı tarafından leasing şirketine iade
edilir.
17
2.6. Leasing’in Yararları
2.6.1. Leasing’in Kiracı Açısından Yararları
a-) Az Formalite
Leasing işlemlerinde kredi süreci banka kredilerine oranla daha kolay ve daha hızlı
sonuçlandırılmaktadır. Bu sayede kiracı enflasyon, kur artışı, faiz değişimleri gibi olumsuz
faktörlerden korunmuş olmaktadır.
b-) Yatırımın %100 Finansmanı
Leasing yöntemi ile yatırımların %100’e yakını finanse edilebilmektedir. Kiracı
tarafından talep edilmesi durumunda malın nakliyesi, sigortası, montajı gibi masrafları da
kapsayacak şekilde finansman sağlanmaktadır.
c-) Az Teminat
Leasing işlemleri banka kredilerine oranla daha az bir teminat ile
gerçekleştirilebilmektedir. Bunun en büyük nedeni sözleşme süresi boyunca kiralanan malın
mülkiyetinin leasing şirketine ait olmasıdır.
d-) Malın Mülkiyetine Sahip Olabilme
Kiracı, kira döneminin sonunda leasing’e konu olan mala önceden sözleşmede
belirlenen sembolik bir bedel ile sahip olabilmektedir.
e-) Kredi Değerliliği
Leasing işlemi bir kredi olmadığı için bilançoda gözükmemektedir. Bu durumda firma
bilançolarının borç/özkaynak oranını etkilememekte ve firmaların kredi değerliliğine olumlu
etki yapmaktadır. Böylece firmaların diğer kredi olanakları saklı kalmaktadır.
f-) K.D.V. Avantajı
Genel KDV oranı %17 olmasına rağmen, leasing yolu ile yapılan işlemlerde bu oran
%1 olmaktadır. Bu da firmalara önemli bir maliyet avantajı sağlamaktadır.
g-) Likit Kaynakların Alternatif Kullanımı
Firmalar ihtiyaç duydukları malları leasing yolu ile temin etmeleri durumunda, satın
almada kullanacakları fonları işletme sermayesi olarak kullanmak veya getirileri yüksek
alternatif yatırım araçlarında değerlendirme şansı elde ederler.
18
h-) Ödemede Esneklik
Leasing işleminde kiracılar kendi nakit akışlarına göre esnek ödeme planları
seçebilmektedirler. Gelirleri mevsimsel olarak dalgalanma gösteren kiracılar, bu dönemlere
uygun olarak değişken ödeme planları tercih edebilirler.
i-) Düşük Maliyet
Leasing işlemlerinde ticari kredilerde olduğu gibi %5 Banka ve Sigorta Muameleleri
Vergisi ile %3 Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu bulunmamaktadır.
2.6.2. Leasing’in Kiralayan Açısından Yararları
a-) Karlılık Oranı Yüksektir
Finansal kiralama kiraya veren açısından satış seçeneğine göre daha yüksek bir karlılık
oranı sağlayabilmektedir. Kiracının sözleşme süresi sonucunda satınalma hakkını
kullanmaması durumunda, kiralayan, finansal kiralama konusu malı devralarak yeniden
değerlendirme olanağı elde edebilir.
b-) Risk Oranını Düşürür
Kiralayan, finansal kiralamaya konu malın mülkiyetini elinde bulundurduğundan riske
uğrama olasılığı daha düşüktür. Kiracının ödeme güçlüğü içine girmesi veya iflas etmesi
durumunda kiralayanın sözleşmeyi feshederek malın zilyetliğini her zaman geri alabilir.
c-) Teşviklerden Yararlanmaya Olanak Sağlar
Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki yatırımların tamamının veya bir kısmının
finansal kiralama yoluyla gerçekleştirilmesi durumunda kiralayan, kiracının yararlanacağı
teşviklerden Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenecek esaslar çerçevesinde yararlanır.
2.6.3. Leasing’in Ülke Ekonomisi Açısından Yararları
a-) Finansman Maliyetlerinin Düşmesini Sağlar
Leasing uygulaması yeni yatırımlar için gerekli olan finansman arzının artmasına ve
finansman maliyetlerinin düşmesine olanak tanımaktadır. Sermaye birikiminin yeterli
düzeyde olmadığı ülkelerde leasing, yatırıma yönelik finansman ihtiyacı için bir çözüm
olmaktadır. Leasing sayesinde özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların finansman ihtiyaçları
sağlanmaktadır.
b-) İşsizliğin Azalmasına Katkıda Bulunur
Leasing yoluyla gerçekleşen yatırımlar sonucunda yeni istihdam alanları doğmakta ve
böylece ülkedeki işsizlik azalmaktadır.
19
c-) Yabancı Sermayeden Yararlanılmasını Sağlar
Leasing yoluyla yurt dışından her türlü makine ve teçhizatın getirilmesi, risk faktörü
nedeniyle ülkeye gelmekten çekinen yabancı sermaye için daha güvenli bir seçenek
olabilmektedir.
2.7.Leasing’in Sakıncaları
a-) Kullanım Serbestliğinin Kısıtlanması
Leasing yönteminde leasing’e konu olan malın kullanım serbestliği satın alma
yöntemine göre daha sınırlıdır. Kiracı mal üzerinde yapmak istediği her türlü değişiklik için
önceden leasing şirketinden izin almak zorundadır.
Leasing yönteminde firmalar diğer borçlanmaları için leasing’e konu sabit varlığı
mülkiyetine sahip olmadıkları için ipotek ettirme şansına sahip olamamaktadırlar.
b-) Kur Riski
Leasing yönteminde taksitlerin yabancı para cinsinden belirlenmesi durumunda kiracı
açısından kur riski doğmaktadır.
c-) Hurda Değerinden Yararlanamama
Leasing yönteminde kiracı, kiraladığı malın hurda değerinden yoksun kalmaktadır.
Bundan dolayı hurda değeri yüksek olan malların satın alınması kiralanmasına oranla daha
avantajlı alabilmektedir.
d-) Yeniden Değerlemeden Yararlanamama
Yeniden değerleme imkanından yararlanma hakkı, amortismana tabi iktisadi kıymeti
aktifinde bulunduran firmada bulunmaktadır. Leasing işlemlerinde sabit kıymet leasing
şirketinin aktifinde bulunduğu için bu imkandan kiracı yerine leasing şirketi yararlanmaktadır.
20
Download