9. Sınıf Peygamber Efendimizin Hayatı Soru 1 - Peygamber efendimiz: Hangi yarımadada doğmuştur? Hangi yılda doğmuştur? Babasının ve annesinin adı nedir? Dedesinin adı nedir? Kendisini dedesinin vefatından sonra hangi amcası himaye etmiştir? Cevap 1 - a-Arabistan b-571 c-Abdullah-Amine d-Abdulmuttalib e-Ebu Talib Soru 2 - a- Peygamber efendimizin mensup olduğu kabile ve kabilenin kolu hangisidir? b- Mekke'deki insanların geçim vasıtası nedir? c- Mekkenin en önemli mimari yapısı hangisidir? d- Mekkelilerin mensup olduğu din hangisidir? Mekkelilerin uğraştığı kültürel uğraş hangisidir? Cevap 2 - a- Kureyş- Haşimoğulları b- Ticaret c- Kabe d- Müşrik (Puta tapıcılık, putperestlik) e- Şiir Soru 3 - Peygamber efendimiz: Amcası tarafından hangi iş hususunda yetiştirilmiştir? Hz. Hatice ile evlendiğinde kaç yaşındadır? Hangi teşkilata üye olmuştur? Hz. Hatice'den kaç çocuğu olmuştur? Peygamber efendimizin künyesi nedir? Cevap 3 - a- Ticaret b- 25 c- Hilful-Fudul d- 7 e- Ebul-Kasım Soru 4 - a- Peygamber efendimiz kaç yaşında peygamber olmuştur? b- Vahiy nedir? c- Hangi miladi yılda peygamberlikle görevlendirilmiştir? d- Kendisine ilk inanan 4 kişi kimdir? Cevap 4 – a- 40 b- Buyruk veya düşüncelerin Allah tarafından peygamberlere bildirilmesi eylemine veya bu bildirinin kendisine denir. c- 610 d- Hz. Hatice, Hz. Ebubekir, Hz. Ali, Hz. Zeyd Soru 5 - Peygamber efendimizin açıktan İslam'a davete başlaması ile Mekke'de nasıl bir değişim yaşanmıştır? Cevap 5 - Peygamber efendimizin İslam dinini açıktan yaymaya başlaması ile hem kendisi hem de Müslümanlar üzerinde Mekkeliler baskı yapmaya başlamışlardır. Fakir müslümanların gözünü korkutma ile başlayan bu yıldırma faaliyetleri en son tüm Müslümanların Mekkeliler tarafından boykot edilmesi ile sonuçlanmıştır. Müslümanlardan bir kısmı önce Habeşistan'a hicret ettiyse de bu girişim çok verimli olmadığından terk edilmiş, ancak daha sonra Peygamber efendimizin Medine'li bir grupla iki defa yaptığı biat ile Müslümanlar Medine'ye hicret etmişlerdir. Soru 6 - Peygamber efendimizin hicreti hangi miladi yılda gerçekleşmiştir? Hicretin nedenleri ve sonuçlarını yazınız? Cevap 6 - Peygamber efendimizin hicreti 622 miladi yılda Mekke'den o zamanki adı Yesrib olan Medine'ye yapılmıştır. Hicretin en önemli nedeni Mekke'de İslam'ın yayılmasının çok zor olması ve müslümanlara yapılan baskılardır. Peygamber efendimiz peygamberliğinin 10 ve 11. yılında Yesrib'den gelen bir heyet ile iki defa biat yapmış ve onlardan kendisini ve müslümanları koruyacaklarına ilişkin biat almıştır. Hicret gerçekleştikten sonra Müslümanlar daha özgür bir ortama kavuşmuşlar, yapılan mücadeleler sonunda da çıkarıldıkları yurtlarına kavuşmuşlar, kültürel, ekonomik ve sosyal büyük bir değişim gerçekleştirmişlerdir. Hicret dünya tarihine yön veren önemli bir olay olarak tarihteki yerini almıştır. Hicret gerçekleşmesi ile o zamanın iki büyük gücü olan İran ve Bizansı dengeleyen yeni bir güç doğmuş, hatta bu büyük güçleri de dize getirmiştir. Soru 7 - Peygamber efendimizin Veda Hutbesinde üzerinde durduğu ana konulardan 5 tanesini yazınız? Cevap 7 - 1) Malın,canın,namusun mukaddes olduğu ve korunduğu 2) Cahiliyye adetlerine geri dönülmemesi gerektiği ve hesap gününün olduğu 3) Emanetin teslim edilmesi gerektiği 4) Faizin kaldırılması 5) Kan davalarının kaldırılması 6) Şeytana karşı uyanık olunması ve ona uyulmaması gerektiği 7) Kadınların ve erkeklerin birbirleri üzerindeki hakları 8) Kur'an ve Sünnete sarılmanın önemi ve neticesi 9) Müslümanın müslümana kanının,malının helal olmadığı 10) Zinanın kötülüğü ve çocuğun sahipliğinin kimin olduğu 11) Kimsenin kimseye üstün olmadığını ve üstünlüğün takva ile olduğu 12) Allah'a hicbir seyi ortak kosmayacaksiniz. 13) Allah'in haram ve dokunulmaz kildigi cani, haksiz yere öldürmeyeceksiniz. 14) Zina etmeyeceksiniz 15) Hirsizlik yapmayacaksiniiz. 16) Efendimizin (sav) müslümanları Allah (cc) huzurunda şahit göstermesi Soru 8 - Hilfu'l-Füdul nedir? Kısaca yazınız. Cevap 8 - Hilfu'l-Füdul, peygamberimizin peygamberlikten önce içinde yer aldığı örgüte hilfü'l-Fudul adı verilir. Mekke'de haksızlığa uğrayan, malı gasp edilen ve kimsesi olmadığından ezilen insanlar eksik olmazdı. Bu haksızlıkları önlemek için bu topluluk kuruldu. Peygamberimiz de bu kuruma üye oldu. Peygamberlikten sonra bu topluluktan bahsederken Şimdi olsa yine katılırdım demişti. Soru 9 - Hicret'i sonuçları bakımından değerlendiriniz. Cevap 9 - Hicret: a-Büyük bir baskı altında bulunan Mekke'li müslümanların bu baskılardan kurtulmalarını sağlamıştır. b-Müslümanlık daha rahat gelişme imkanı bulmuştur. c-Müslümanlar siyasi güç haline geldiler. d-Dünyanın modern anlamdaki ilk anayasası -toplumsal sözleşme- Medine sözleşmesi yapıldı. Soru 10 - Hudeybiye anlaşmasını sonuçları açısından değerlendiriniz? Cevap 10 - Hudeybiye anlaşması a- Mekkeli müşrikler imzaladıkları bu antlaşma ile ilk defa Müslümanların varlığını tanımış oldular. b- Aradan çok geçmeden Mekkelilerden bazı kişiler Müslüman olup, Medine'ye geldiler. Gelenler anlaşma hükümlerine göre geri gönderilince, bu kişiler Mekke ve Medine arasında bir yerde kamp kurdular ve Mekkelilerin kervanlarına zarar vermeye başlayınca Mekkeliler anlaşmanın bu maddesinin iptalini istediler. c-Hudeybiye antlaşması ile Müslümanlarla müşrikler arasındaki gerginlik azaldı. Müşrikler tarafından gelebilecek tehlike ortadan kalkmış oldu. d-Müslümanlar huzura kavuştu, İslâm'ın sesi çevrede duyulmaya başladı. e-Mekke'deki önemli kişiler, Medine'ye gelip müslüman oldular. Bu antlaşma Müslümanların çoğalmasına ve kuvvetlenmesine sebep oldu. İslâm'ın her tarafta yayılmasını sağladı. Soru 11 - Mekke'nin fethi anında Peygamberimizin barışçı tutumunu özetleyiniz. Cevap 11 - Mekke'nin fethi sırasında Peygamber efendimizin barışçı tutumu şu şekilde özetlenebilir. a- Peygamber efendimiz Mekke'nin fethi sırasında savaşılmamasını emretti. b- Mekke'nin önde gelenlerini taltif etti. c- Ebu Süfyan'ın evine sığınanların emniyette olduğunu ilan etti. d- Mekkede daha önce İslam'a baskı uygulayanların tamamını affetti. Soru 12 - Peygamber efendimizin tertipli ve düzenli yaşamak ile ilgili tutumunu anlatınız. Cevap 12 - Peygamber efendimiz müslümanların tertipli ve düzenli hareket etmesini isterdi. Cemaat namazlarındaki saf düzeninden, onların yolculuğa çıkarkenki hareketlerine varıncaya değin düzenli olmalarını isterdi. Bir sahabi bu hususu şöyle açıklamaktadır: Peygamber (s.a.) bizi saflarda ok gibi düzene sokardı. Her konuda olduğu gibi saf düzeninde de ayrılığa düşmeyin ki kalpleriniz de birbirinize karşı değişmesin. Çarşı ve pazarlardaki kargaşadan da sakının” Peygamber Efendimiz, günlük hayatın gerektirdiği faaliyetleri yerine getirirken, belli bir tertip ve düzen içerisinde olunmasını arzu ederdi. Örneğin, yemeğe besmeleyle başlanılmasını, yemeğin sağ elle ve önünden yenilmesini emrederdi. Peygamberimiz yolculuğa çıkan ashaptan bir gruba rastladı ve onlara hitaben şöyle buyurdu: “Sizler kardeşlerinizin yanına varacaksınız; binek hayvanlarınızı düzene koyunuz, elbiselerinize çeki düzen veriniz! Çünkü Allah çirkin görünüşü ve kötü sözü sevmez.” Soru 13 - Hz. Muhammed’in (s.a.) güzel söz söylemeye verdiği önemi iki örnekle açıklayınız. Cevap 13 - Hz. Peygamber, söz ve davranışlarla insanları incitmemek gerektiğini belirtmiştir. Müslümana yakışan da budur. “Sizler tek hurmanın yarısı ile bunu da bulamazsa güzel bir sözle de olsa ateşten korununuz!” “Güzel söz söylemek sadakadır.” Soru 14 - “Hayâ, iffetlilik, az konuşma (dilini tutma),... iyi anlayış(fıkıh) imandandır. Bunlar ahirette (mükâfatı) artıran, ... şeylerdendir. Edebsiz konuşma, kaba davranma, cimrilik ise münafıklıktandır... (Darimi, Mukaddi-me, 43) Yukarıdaki hadiste anlatılmak istenen düşünce nedir? Cevap 14 - Peygamber efendimiz tarafından dile getirilen hadiste haya ve iffetliliğin önemine vurgu yapılmakta; haya, iffetlilik, az konuşma ve iyi anlayış sahibi olmanın imanla ilişkili olduğu belirtilmektedir. Edepsiz konuşma, kaba davranma ve cimriliğin ise nifak alameti olduğu belirtilerek yine konu hem iman, hem de müslümanın sahip olması gereken davranışlarla ilişkilendirilmektedir. Hadis-i şerif iman ile davranışlar arasında ilişki olduğunu belirtmek suretiyle, müslümanları uyarmaktadır. Soru 15 - Kur’an-ı Kerim’de: “Şüphe yok ki Müslüman erkeklerle Müslüman kadınlar, mümin erkeklerle mümin kadınlar, itaat eden erkeklerle itaat eden kadınlar, sadık erkeklerle sadık kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, mütevazı erkeklerle mütevazı kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkeklerle ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkeklerle Allah’ıçok zikreden kadınlar var ya, işte onlar için Allah bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” buyrulmaktadır. Ayeti Kerime'nin kast ettiği anlamı bir kaç cümle ile açıklayınız. Cevap 15 - Irzlarını koruyan erkek ve kadınlar için büyük bir mükâfatın vaad edilmiş olması iffet konusunun bir Müslüman için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Haya ve iffet denilen olgunun sadece kadına mahsus olması gereken bir huy olmadığı; hem erkek ve hem de kadınların bu ahlaki özelliklere sahip olmaları gerektiğini ifade etmektedir. İbadette ve ahlakta kadınlarla erkekler arasında bir fark olmadığı belirtilmektedir. Soru 16 - Hz. Peygamber bir hadisinde, “Veren el alan elden üstündür. Öncelikle geçimini sağlamakla yükümlü olduğunuz ailenizin ihtiyaçlarını karşılamalısınız. Sadakanın en iyisi (kişinin karnı tok, sırtı pek iken karşılıksız) verdiği sadakadır. Dilenmekten ve çirkin işlerden uzak durmak isteyeni Allah saygın ve onurlu kılar; Başkalarına muhtaç olmadan (kendi yağıyla kavrulmak isteyeni) Allah (kendi kendine yeter bir mali imkana) kavuşturur” (Buhari, Zekât, 18) buyurmuştur. Bu hadisi bir kaç cümle ile açıklayınız. Cevap 16 - O, insanın iffet ve onuruna yakışan davranışın, çok zorunlu olmadıkça başkalarından bir şey istememek olduğunu ifade etmiştir. Böyle davranan kimseyi Allah’ın başkalarına muhtaç etmeyeceğini, onun saygınlığına halel getirmeyeceğini belirtmiştir. Soru 17 - İhsan nedir? İhsan sahibi olanlar nasıl davranırlar? Bir iki cümle ile açıklayınız. Cevap 17 - Her an Allah'ın huzurunda olma duygusuy ile yaşamaya ihsan adı verilir. Böyle insanlar İslam'ın kendilerine emrettiği ahlaki özelliklere sahip olurlar. Takva ile yaşarlar. Allah'ın haramlarından her an sakınmaya özen gösterirler. İbadetlerini dikkatli bir biçimde yaparlar.