Napolyon Bonapart İntikam Saati Çaldı! Napolyon Bonapart, 1769 yılında Korsika’nın Ajaccio şehrinde dünyaya geldi. 1821’de öldü. Meşhur Fransız imparatoru.. Askerî ve siyasî dehâ… Zaferleriyle Fransızları göklere çıkaran, aldığı mağlûbiyetlerle de Fransızları mahveden dünyanın en büyük harp adamlarından.. 25 yaşında general, 28 yaşında başkumandan… Sonra, imparator oldu. Fransız ihtilâli’nden sonraki devrede zaman zaman zirveye çıkıp inen Napolyon, 27 yaşında İtalya’nın Milano şehrini zaptettiğinde askerlerine şu konuşmayı yapmıştır: “Askerler! Apennines dağlarının zirvesinden bir sağanak gibi aktınız; önünüze çıkan ne varsa, hepsini ezdiniz, dağıttınız. Avusturya’nın zulmünden kurtulan Piedmont, artık Fransa ile barış ve dostluk içinde yaşayacağının sevinci içinde. Milano şimdi sizindir. Cumhuriyet’imizin bayrağı şimdi bütün Lombardi eyaletinde dalgalanıyor. Parma ve Modena dükleri siyasî varlıklarını sadece sizin cömertliklerinize borçlular. Sizi gururla tehdit eden ordu, artık sizin cesaretiniz karşısında sizi durduracak bir engel bulamıyor. Ne Po, ne Ticino, ne de Adda sizi bir gün için dahi durdurabildi. İtalya’nın bu çok övülen engelleri size boşuna karşı koymaya çalıştılar; Apennines dağlarını geçtiğiniz hızla oralarını da zaptettiniz. Sizlerin bu büyük başarılarınız ülkenizin kalbini sevince garketti. Sizin temsilcileriniz sizin zaferinizi kutlamak ve anmak için Cumhuriyet’in her bölgesinde törenler yapılmasını emretti. Oralardaki babalarınız, analarınız, karılarınız, sevgilileriniz sizlerin başarıları ile sevinç ve sizlerin birer parçaları olmakla da gurur duyuyorlar. Evet, askerler, çok büyük işler başardınız, ama sizin artık yapacağınız hiç bir şey kalmadı mı? Bizim için, nasıl fethedileceğini bildiğimizi, ama zaferin nasıl kullanılacağını bilmediğimizi mi söyleyecekler? Görüyorum ki, bir an önce silâha sarılmakta acele ediyorsunuz. Tembelce bir istirahat sizi rahatsız ediyor; zafer kazanmaksızın geçen günleriniz sizin için kaybolmuş günler. O halde, pek âlâ, ilerleyelim! Önümüzde daha zorlu yürüyüşler, boyun eğdirilecek düşmanlar, kazanılacak şerefler, intikamları alınacak yaralar var. Fransa’daki dâhilî harbin hançerlerini bileyenler, vekillerimizi alçakçasına öldürenler ve Toulon’daki gemilerimizi yakanlar titresinler! İntikam saati çaldı! Ama bütün ülkelerin insanları endişeye kapılmasınlar; biz her yerdeki insanların ve kendimize örnek diye seçtiğimiz büyük insanların dostlarıyız. (Roma’daki) Jüpiter Mâbedi’ni restore etmek, ona şöhret kazandıran kahramanların heykellerini yerlerine yeniden koymak, nesiller ve nesiller boyunca köleliğin uyuşturduğu Roma halkını uyandırmak ve canlandırmak: zaferlerimizin meyveleri bunlar olacak. Zaferlerimiz gelecek nesiller için yeni bir çağ yaratacak; Avrupa’nın en iyi bir parçasının çehresini değiştirmiş olmanın ölümsüz şerefi size nâil olacak. Bütün dünyanın hürmet ettiği hür Fransız halkı, son altı yıldır katlandığı bütün fedakârlıkların tazminatını ödeyecek şaşaalı barışı Avrupa’ya verecek. O zaman, kalplerinizin bulunduğu evlerinize ve ülkenize döneceksiniz. Ve vatandaşlarınız sizleri işâret ederek diyecekler ki: “O, İtalya’yı fedheden orduda döğüştü.” (Nejat Muallimoğlu, Bütün Yönleri İle Hitabet, İstanbul 1991. s.503-504)