beden dili

advertisement
ETKİLİ İLETİŞİM VE BEDEN DİLİ
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ
ENSTİTÜSÜ
PSİKOLOJİK DANIŞMA VE
REHBERLİK BİRİMİ
İletişim Nedir?
İletişim; duygu, düşünce veya bilgilerin
akla gelebilecek her yolla başkalarına
aktarılmasıdır.
Bu sürecin amacı ; “anlaşılmaktır”.
Başka bir tanıma göre; Bizim
başkalarını başkalarının da bizi
anlaması süreci olarak
tanımlanmaktadır.
Doğan Cüceloğlu ise iletişimi; ‘ İki birim
arasında bir biriyle ilişkili mesaj
alışverişi ’ olarak açıklamıştır.
İletişim sadece insana özgü bir olay
değildir.
İNSANLARDA İLETİŞİM
İnsan, jest ve mimikleri kullanan gelişmiş refleks ve
içgüdülerinin yanı sıra dili de içine alan çok
karmaşık öğrenilmiş davranışlarla iletişim yapan
yegane varlıktır.
Davranışlar;
*doğuştan gelen
*gelip geçici
*öğrenilmiş
olarak üçe ayrılır. Öğrenilmiş davranışlar bireylerin
toplum içinde doğduktan sonra iç ve dış
çevrelerinden gelen uyarıcılarla etkileşim sonucu
edindikleri nisbeten kalıcı davranışlardır.
Bunlar ikiye ayrılır;
a) Toplumca arzu edilen davranışlar,
b) Toplumca arzu edilmeyen davranışlar.
Toplumca arzu edilen davranışlarda
da uyum gösterme isteği söz
konusudur.
İnsan etkileşim dinamiğini açıklamada beş
temel varsayım öne sürülmektedir:
 1) İletişim kuramamak imkansızdır. Hiçbir şey
yapmamak dahi anlamlı bir mesaj oluşturur ve iletişime
girer.
 2) İletişimin içerik ve ilişki düzeyleri vardır. İlişki düzeyi
içerik düzeyine anlam verir. Kişi öğretmeninden kalem
isterken farklı, arkadaşından isterken farklı cümleler
kuracaktır. İkisinde de anlam içerik aynıdır.
 3) Mesaj alışverişindeki dizinsel yapı anlamı oluşturur.
Kurulan cümlede yükleme en yakın kelime vurgulanmak
isteniyor demektir.
 4) Mesajlar sözlü ve sözsüz olarak iki tiptir. İçerik
iletişiminde sözlü mesajlar, ilişkiyle ilgili tutum ve
tercihlerdeki anlatımda ise sözsüz mesajlar etkili olurlar.
Mantıksal mesajlar sözlü, duygusal mesajlar sözsüz
olurlar.
 5) İletişimi kuran kişiler eşit veya eşit olmayan ilişki
içindedir
Doğru Bir Şekilde Anlaşılmak İsteniyorsa;
1. Başlangıç çok önemlidir.
2. İletişim bir bilgi alışverişi değildir.
3. İletişim kişiye değil kişilere yapılır.
4. İletişim, sözlü ve sözsüz iletişim
işaretleriyle bir bütündür.
İletişimde Amaca Ulaşmak İçin;
•Ne söylemek istiyorum?
•Ne zaman söylersem, karşımdaki
kişinin iletişim kaynakları açık olur?
•Nerede hangi ortamda iletişimi
başlatmam yerinde olur?
Soruları cevaplandırılmalıdır.
BEDEN DİLİ
Yukarıdaki özellikler iletişimin sözlü ve sözsüz
elemanlardan oluşan bir bütün olduğunu
göstermektedir.
Beden dili insanlık tarihi açısından en eski
iletişim aracımızdır.
Beden dili duygu ve düşüncelerimizin
yansımasıdır.
İnsan hayat boyunca çoğunlukla farkında
olmaksızın günlük beden dilini son derece
etkili olarak kullanır. Ancak bedenini,
kelimeleri kontrol ettiği gibi kontrol edemez.
Bedenimiz olaylara veya durumlara karşı
çok daha fazla kendiliğinden tepkiler verir.
Gerçek duygu ve düşüncelerimizi
kelimelerin arkasına gizlemek belki
mümkündür, ama beden dilimizi
gizlememiz çok kere mümkün değildir,
beden esastır.
Davranışımız iç dünyamızı etkiler
İnsanın merkezini kullanma biçimini ve temel
beden duruş özelliğini tanımanın sağladığı en
önemli yarar, yalnızca çevredeki kişileri doğru
değerlendirmek değildir. Bu özelliklerin farkında
olmak, kişinin kendi hayatında çok temel
değişikler yapar.
İnsanlar büyük çoğunlukla içlerinden geldiği gibi
davrandıklarını düşünürler. Oysa yakın zamanda
yapılan araştırmalar, İnsanlar hissettikleri gibi
davranmaktan çok, davrandıkları gibi
hissettiklerini ortaya koymuştur.
Canı sıkılan bir insanın kaşları çatık, yüzü
asık, omuzları düşük ve iletişime kapalıdır.
Hepimiz sık sık sebepsiz bir can sıkıntısı
yaşarız. Oysa çok kere kaşlarımızı
çattığımız, yüzümüzü astığımız ve
omuzlarımızı düşürüp, iletişimimizi
kapattığımız için canımızın sıkıldığını
düşünmeyiz. İnsan hangi duyguları
hissetmeye başlarsa, bir süre sonra beden
kimyasında meydana gelen değişikler
sebebiyle o yönde davranışlar sergilemeye
başlar.
İletişimde ilk dakika önemlidir
Karşı karşıya gelen iki kişi arasındaki ilk etkileşim,
iletişim sürecinin önemli bir belirleyicisidir. Bu
etkiyi yaratan faktörler, karşılaşan kişinin beden
dilinden kullandığı kelimelere ve kişinin taşıdığı
bütün aksesuarlardan içinde bulunduğu fizik
ortam nesnelerine kadar geniş bir dağılım
gösterir. İşte bütün bu faktörlerin bileşkesi
“algılayan kişinin” değerlerinde bir yer bulur ve o
çerçeve içerisinde yorumlanır. Algılayan kişisel
özellikleri ve toplumsal normları ile kalıplaşmış
olan yargılar, etkileşim verilerine bağlı olarak
iletişimin ilk anında bir “karar” verdirir ve insan
karşısındaki kişiye zihninde bir etiket yapıştırır.
Bu karar olumlu veya olumsuz olabilir
“Duruşundan hiç hoşlanmadım”, “Bakışını
sevmedim”, “Bir görüşte kanım ısındı”,
İlk gördüğümde vuruldum”, “Ben onu
gördüğüm an işe yaramaz olduğunu
anlamıştım” gibi değerlendirmeler o kişi
ile gelişecek iletişimin temelini oluşturur.
Yalnız bu kararlarımız her zaman
böylesine açık ve bilinçli olmayabilir. Kişi
bunlara bilinç düzeyine çıkartsa da,
çıkartmasa da, ilk algılarımızın
oluşturduğu yargının, iletişim biçimimizde
ve o kişiye atfettiğimiz değerde önemli bir
rol oynadığı bilinir.
Beden Dilinin İletişime Etkisi
Etkili iletişim becerilerinin insan yaşamındaki
yeri ve önemi, sağlıklı ve uzun süreli ilişkiler
söz konusu olduğunda tartışılamaz.
İletişimin etkinliğini sağlayan en önemli unsur
ise beden dilidir.
Beden dili sayesinde karşınızdakinin
davranışlarından düşüncelerini
anlayabileceğinizi biliyor muydunuz?
Davranış bilimcilerin vücut hareketlerinin
iletişimdeki etkinliğini fark etmeleri ve
beden dili üzerindeki ilk araştırmalar 1970’li
yıllara rastlar.
Henüz çok yeni diyebileceğimiz bu bilimsel
araştırmalar sonucu elde edilen bulgular
ise azımsanmayacak kadar çok ve bir o
kadar da önemli.
Neden mi?
ÇÜNKÜ;
Bilimsel araştırmalara göre bir mesajın
toplam etkisinin yaklaşık %7’sini sözel
(sadece sözcükler), %38’ini sesli (ses tonu,
sesin yükselip alçalması ve diğer sesler)
ve %55’ini de sözel olmayan öğeler
oluşturmaktadır.
Beden dilinin insan ilişkilerindeki öneminin
fark edilmesi üzerine bu konuda kişisel
gelişim seminerleri verilmeye, hatta bazı
okullarda ders olarak okutulmaya
başlanmıştır.
Bireyler arasındaki görüş ayrılıklarının temelinde
bilginin farklı algılanış, yorumlanış ve kullanış
biçimlerinin olduğu biliniyor. Beden dili ise bu
ayrılıkları en aza indirmenin yollarından
sadece biri ama en etkili olanı.
Tabii ki beden dili de kültürlere göre farklılık
gösterebiliyor, mesela kafayı iki yana sallayarak
yaptığımız hayır hareketi Bulgaristan’da evet
olarak algılanır.
Bir kültürün beden dilini bilmemenin bedeli de size
sorulacak soruya göre değişir, ama bunun için
uyulabilecek en güvenli kural; ‘ Roma’da
Romalılar gibi davranmaktır!’
İletişimde bir mesajı gönderen olduğu
gibi bir de alan kişi var.
İletişimin etkileşim halini alabilmesi için
mesajın gönderildiği kişinin de bilgiyi
verilmek istendiği haliyle algılamasını
sağlamak gerekiyor.
Bu da etkin dinlemeyi gerektiriyor.
Bir mesajı gönderirken olduğu kadar
alırken de beden dilimizle
karşımızdakine tepki veriyoruz. Birini
dinlerken başımızı onaylama
anlamında yukarı aşağı sallarsak
karşımızdakine onu anladığımızı,
anlattıklarıyla ilgilendiğimizi ve devam
etmesini istediğimizi söylemiş
oluyoruz.
Mimiklerin, jestlerin ve diğer vücut hareketlerinin en
etkili kullanımlarını bize sunan kişiler politikacılar
ve stand up gösteri yapanlardır.
Bir gösteriye gittiğinizde sizi en çok etkileyen nedir
düşündünüz mü? Tek kişilik tiyatroya gittiyseniz
özellikle de tarzı komedi ise, aynı esprileri bir
arkadaşınıza yapmayı denediniz mi? Sizin
kahkahalarla güldüğünüz bir espriye sadece bir
tebessümle karşılık verebilirler ya da
gülmeyebilirler.
Bunun sebebi sahnedeki profesyonelin aynı
zamanda beden dilini çok iyi kullanmasıdır.
Beden Dilinin Öğeleri
Beden Duruşu;
İlişkide olduğu kişiyi doğrudan
karşısına alan ve dik bir beden
duruşuna sahip bir kişi, mesajında
güvenli bir özellik katmış olacaktır.
Doğrudan Göz İlişkisi;
Gözlerin konuştuğu dil her yerde
aynıdır. (Herber)
Bir kişiye konuşurken dikkat
edilecek en önemli noktalardan
biri, nereye baktığınızdır.
Mesafe ve Bedensel Temas;
İletişimde en önemli olan şey doğru
ilişki kurmaktır.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken,
jestleri konuşmadaki eksik kelimeleri
tamamlayacak bir araç olarak
kullanmamak, yani yabancı dile hakim
olmayan birinin ifadesini elleriyle
tamamlaması gibi bir duruma
düşmemektir.
 Jestler ve Mimikler
Jestler ve mimikler diğer kişilere görsel sinyaller
gönderen hareketlerdir. Bizim bir jestten söz
edebilmemiz için yapılan hareketin bir başkası
tarafından görülmesi ve yaşadığımız duygu ve
düşünceyle ilgili bir bilginin karşımızdaki kişiye
iletilmesi gereklidir. Aslında her bir jest, düşünce
ve duygu ürünü olduğu için doğal olarak bu
özelliklerini barındırır.
 Yüz kaslarının anlatım amaçlı kullanımı mimikleri;
baş, el, kol, ayak, bacak ve bedenin kullanım da
jestleri oluşturur.
 Jest ve mimikler "esas" ve "ikincil" olarak
ayrılır. Esas jest ve mimikler, düşünce ve
duygularımızı destekleyen, onları somutlaştıran
hareketlerimizdir. Örneğin, sohbet sırasında
göz kırpma, baş sağlama, kolları açma gibi
işaret ve hareketler iletmek istediğimiz ve
programladığımız bir mesajı içeren jestlerdir.
 Öte yandan kendiliğinden gelen ve hiç
beklemediğimiz bir anda bizi yakalayan
esneme ve hapşırma gibi durumlarda bile jest
söz konusudur. Esas olarak anlatıma katkıda
bulunmayan ve kendiliğinden refleks olarak
ortaya çıkan bu hareketlere ikincil jest ve mimik
denir.
Bu iç tepkilerle ortaya çıkan ikincil jestler, ortamın
özelliklerine göre giydirilmeye ve
şekillendirilmeye başlarsa esas jestlere
dönüşmesi ortama, kişinin içinde bulunduğu ve
birlikte olduğu kişilere karşı takınmak istediği
tavra bağlıdır. Bu jestlerin bazılarını bastırmak,
bazılarını da en açık biçimde de ortaya koymak
eğilimi vardır. Eğer istemediği halde eşi camları
açmışsa ve bundan rahatsız oluyorsa,kişinin
hapşırması çok daha farklı olur. Açık, net ve
mümkün olduğunca şiddetli olan hapşırık artık
ikincil jest olmaktan çıkar.
Baş ile selam vermek veya el sallamak gibi
hareketlere esas jestler denir. Esas jestler
başlangıçtan bitişlerine kadar iletişimin bir
parçasıdırlar. Esas jestlerle ikincil jestleri ayırt
etmek için kendi kendimize şu soruyu
sorabiliriz;
“Eğer ben yalnız olsaydım bu hareketi yapacak
mıydım?”
Cevabımız “Hayır” ise bu hareketimiz esas
jesttir.
Cevabimiz “Evet” ise hareketimiz
kendiliğindendir ve ikincil jestler grubuna girer.
Ses Tonu, Şiddeti ve Konuşmanın
Akıcılığı
Ses tonunun kullanılma biçimi, sözlü ilişkinin
hayati bir parçasıdır. Tek heceli bir kelime,
örneğin "git" kelimesi, söyleniş biçimine
bağlı olarak pek çok anlama gelebilir. "Git"
vardır, "seni bir daha görmek istemiyorum"
anlamına gelen; "git" vardır, "kal, hiç
gitme” anlamına gelen.
 İnsanlar arası ilişkilerde yaşanan en küçük gerginlik,
kendini önce ses tonunda ortaya koyar. Büyük
çoğunlukla gündelik ilişkilerde canlı, neşeli, enerjik
bir ses tonu, insanlar üzerinde olumlu etki bırakır.
Ancak ortada bir gerginlik ve sorun varsa ses
tonunun yumuşak ve sakin olması çatışmayı önler
ve işbirliğini kolaylaştırır.
 Monoton, dinleyende bıkkınlık yaratan, kolayca
dikkatin dağılmasına sebep olan bir konuşma
üslubuyla kişi ortaya ne kadar orjinal fikirler koysa
da ikna edici olmakta güçlük çekecektir.
 Sert ve kesin konuşma biçimi, çoğunlukla
dinleyenlerde savunuculuğa sebep olur ve
rahatsızlık doğurur. Ayrıca sesine özür diler gibi bir
ton veren kişilerin, karşısındakiler tarafından
istekleri kolayca geri çevrilir veya söyledikleri
önemsiz olarak görülür.
Beden dilimizin en belirgin ve en keskin
anlamları yüzümüzde saklıdır.
İnsan düşüncesinin, duygu ve yüz
ifadesi arasındaki doğrudan bağlantıyı
engellediği ve yönlendirdiği söylenebilir.
Mutluluk, korku, öfke, hayret, üzüntü ve
tiksinti gibi duygusal ifadelerin
aktarılmasında bütün kültürlerde ortak
yüz ifadelerinin kullanıldığı
bilinmektedir.
İnsanın kendisini ifade etmesinde en
duyarlı ve etkili organı ellerdir.
Ellerin önemi; son derece duyarlı
hareket ve hissetme becerisine sahip
olmasından değil, aynı zamanda el ve
beyin arasındaki karşılıklı bağlantıların
zenginliğinden kaynaklanmaktadır.
Ellerin kullanılmasıyla, konuşma
esnasında kelimelerden çok onu sunuş
şeklinin, yani beden dilinin ne kadar
önemli olduğu ortaya konulur
İnsanların oturma şekilleri, o andaki duygu ve
düşüncelerini yansıtması açısından önemlidir.
Koltuğa ilişmiş kalkmaya hazır, endişeli ve
sıkıntılı oturma biçimi, tartışmaya dönük oturma
biçimi, ağırlığın koltuğa verildiği estetik oturma
biçimi, kendisine fazla güvenir şekilde yayılarak
oturma biçimi ve güvenli koltuğu kaplayarak
oturma biçimi gibi birçok oturma şekilleri vardır.
Oturma şekilleri yanında, farklı oturma düzenleri
de vardır. Karşı karşıya rekabeti ifade eden
oturma düzeni, doksan derecelik açı yapacak
şekilde masanın köşesinde birbirine yakın
oturma düzeni, masanın düz kenarında yan yana
samimi oturma düzeni ve karşılıklı en uç
köşelerde ilişkiyi en alt düzeye indiren oturma
düzenleri gibi oturma düzenleri vardır.
Kişiler ile aramızdaki ilişkilerde bedensel
temas önemlidir.
Sarılma, öpme, kucaklama gibi
davranışlar ailedeki bireyler arasında
karşılıklı sevgi ve güveni artırıcı
davranışlardır.
Bunun tam tersine, yabancı kişilerle
veya karşı cinsten olan kişilerle
mesafeli bulunmakta da yarar vardır.
Statü ve varlık göstergesi olan
davranışlardan da söz edebiliriz.
Eskiden statü; beyaz sakallar ve yaş ile
orantılı iken, şimdilerde ise başkalarına
aktaracak bilgi, değer, duygu ve
düşüncelere sahip olmak veya maddi
yönden güçlü olmakla orantılıdır. Bu
sebepledir ki; moda açısından in–out
uygulamaları varlıklı kesimler arasında
yaygındır.
Yalan söyleyen bir insan beden dilini
kontrol etmekte güçlük çekmektedir.
Yalan sırasında; ellerini silkelediği,
yüzüne – gözüne değdirdiği, gözlerini
sık sık karşıdakinden kaçırdığı ve bu
tip hareketlerinde bir artış gözlendiği
bilinmektedir.
İletişim Analizi
1. Çevrenizdeki insanların hangi
benliği kullandığını bulmayı
deneyin.
2. Paralel iletişimler kurmaya
çalışın, karşınızdaki kişi ile aynı
benlik düzeyinde konuşun.
Daha İyi Bir İletişim Kurmak İçin;
Çapraz iletişimlerinizin farkında olun. Zaman
zaman karşınızdaki kişi beklediğiniz tepkinin
dışında bir tepki verebilir ve iletişim benlik
düzeyleri farklılaşabilir.
Siz bunun farkında olursanız kendinizi
değişen duruma göre ayarlayabilirsiniz.
Örtülü iletişim ile veya aynı anda birden çok
benlik halini içeren bir mesaj ile
karşılaştığınızda uygun benlik düzeyini
kullanabilmek için karşınızdaki kişinin beden
dilinden yararlanabilirsiniz.
ETKİN İLETİŞİM VE DİNLEME
Sağlıklı ve etkin bir iletişimin iyi dinleyiciler
ile kendi duygularını samimi ve dürüst
ifade eden kişilere ihtiyacı vardır.
Etkin Dinleme
•Söylenenlere ilgi gösterir.
•Gerçek sorunun ne olduğunu duyana
kadar yargıda bulunmaz.
•Konuştuğu kişi ile göz teması kurar.
•Söylenenleri anlayıp anlamadığını kontrol
eder.
•Karşısındakinin beden dilini anlamaya
çalışır.
•Sırasını bekler, anladığını düşündüğü
şeyin hemen üstüne atlamaz.
Etkin Dinleyicinin Özellikleri
•Daha önemlisi, etkin dinleme
sonucu karşımızdaki kişinin
yaşayacağı rahatlık, onun bizim
vereceğimiz öneriye uyum gösterme
ihtimalini arttırır.
Bu nedenle sonucu artırmak için;
•Karşımızdaki şikayetlerini veya onu huzursuz eden
konuları söylerken onun yüzüne bakarak dinlemek,
•Uygun aralılarla başını sallamak, ve “anlıyorum”,
“evet” gibi ilgiyi gösteren kısa geri bildirimlerde
bulunmak.
•Daha uzun boşluklarla karşımızdaki kişinin
söylediğinin tekrarlamak.
SONUÇTA;
•Kişiler yargılanmadıkları için başlangıçta söylemeyi
düşündüklerinin daha fazlasını söyler,
•Kendileri ile ilgili temelde yatan esas sorunun
farkına varabilir,
•Kendi sorunlarına çözüm bulabilir,
•Yaşanmış ve bitmiş bir olay ile ilgili olarak
çözümsüzlüğü kabullenir,
Etkin Dinleme İle Kazanılan Özellikler
•Anlaşıldım” duygusunu yaşar,
karşısındaki kişiye olumlu duygular
besler,
•Amaçları aşan bir şey
söylediklerinde, bunu fark edip
kendilerini düzeltebilir,
•Karşısındaki kişiyi dinlemeye ve
anlamaya hazır duruma gelir.
Sonuç olarak,
insanlarla daha iyi ilişkiler kurabilmek
için; öncelikle beden dilini iyi kullanmak,
ayrıca; karşımızdakinin yansıttığı kişiliği
olduğu gibi kabul edip, ona seçim hakkı
tanıyarak, asla utandırmayarak, zaman
zaman övgü ve onay vererek, yardım
etmesine olanak sağlayarak ve onu iyi
dinleyerek bu ilişkiyi daha da
geliştirebileceğimiz açıktır
KAYNAKLAR
"Bedenin Dili" Zuhal ve Acar Baltaş
"İletişimde Beden Dili” Nikolay Sorokin
"The Body Language” Alan Pizze
“İletişim Çatışmaları Ve Empati “ Üstün
Dökmen
Download