Enfeksiyon Süreci Enfeksiyon Hastalıklarının Aşamaları Bulaşıcı Hastalık Etkenlerinin Genel Özellikleri Çocukların Enfeksiyon Hastalıklarına Yatkın Olma Nedenleri Organizmaya Karşı İmmün Yanıt Kızamık Kızamıkçık Kabakulak KKK aşısı Suçiçeği Suçiçeği Aşısı Eritema Enfeksiyozum(Beşinci hastalık) Human Herpes Virus 6 Enfeksiyonu (Altıncı hastalık) El, Ağız Hastalığı Çocukların enfeksiyonlara yatkın olma nedenlerini sıralayabilme Enfeksiyon sürecini ve bulaşma yollarını açıklayabilme Bulaşıcı hastalıklarda aşıların rolünü açıklayabilme Aşılarda dikkat edilmesi gereken konuları sıralayabilme Çocuklukta sık görülen bulaşıcı hastalıkları tanıyabilme Çocuklarda sık görülen bulaşıcı hastalıklarda hemşirelik bakımını tartışabilme Bir mikroorganizmanın duyarlı konakçı dokusuna girip üremesi, çoğalması ve koloniler oluşturmasına enfeksiyon, konakçıda hastalık belirtileri ya da doku travması şeklinde fizyolojik yanıt oluşmasına da enfeksiyon hastalığı denir. Hastalığa yol açma kapasitesi olan mikroorganizmalara patojen denir. 5 tip patojen mikroorganizma tanımlanabilir. 1.Virüsler 2.Bakteriler 3.Riketsiyalar 4.Protozoalar 5.Mantarlar Enfeksiyon hastalıklarının oluşmasında yer alan temel öğeler; 1.Kaynak 2.Bulaşma yolları 3.Konakçı a. İnkübasyon Dönemi: Hastalık etkeninin vücuda girmesinden hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına dek geçen dönemdir. Genel süre 7-10 gündür. Fakat daha uzun olabilir. Örneğin tetanoz için 2-21 gündür. b. Prodromal Dönem: İnkübasyon döneminin bitiminden klinik bulgular ortaya çıkana kadar geçen süredir. Birkaç saat ile birkaç gün arasında değişebilir. Bu dönemde letarji, subfebril ateş, iştahsızlık görülebilir. c. Klinik Bulgular Dönemi: Sistemlere ilişkin belirti ve bulguların görüldüğü dönemdir. d. İyileşme: Kronikleşme ya da ölümle de sonuçlanabilir. İnkübasyon sürecinin başından iyileşme sürecine kadar hastalık yayılabilir. Mikroplar uygun ısı, nem ve besin ortamı gibi koşulların varlığında çoğalarak sayıları hızla artar. Mikropların bir kısmı insanlarda, bir kısmı ise hem insan hem de hayvanlarda hastalık oluşturabilir. Bazı mikropların kendisi hastalık oluştururken (kolera, grip virüsü, amip vb.) bazıları da salgıladıkları zehirli maddeler ile hastalık (tetanos, botilinum vb.) oluşturabilir. Bazı mikroplar, giriş yerinde yerel (lokal) enfeksiyon oluştururken bazıları genel hastalık oluşturabilir. Bazı mikroplar, vücuda girdikten sonra bazı organ ve dokuları tercih ederek hastalık oluşturur (hepatit virüsleri, karaciğere; menenjit yapan mikroplar, beyin zarlarına yerleşirler). Mikropların bazıları insandan insana bulaşırken (hepatit virüsleri, grip virüsleri vb.) bazıları bulaşmaz (tetanos, brusella vb.). Bazı mikroplar, salgın oluşturabilirken (kolera, tifo, grip, bulaşıcı menenjit, hepatit A vb.) bazıları oluşturmaz (tetanos vb.). Çocukların kreş, anaokulu, okul gibi kalabalık ortamlarda bulunmaları Özellikle küçük çocukların, temel gereksinimlerinin karşılanmasında erişkinlerle yakın temasta olmaları Emekleme ile yüzeyde bulunan patojenlere maruz kalmaları Bilişsel yeteneklerinin gelişmemiş olması nedeniyle izolasyon gerekliliğini anlayamamaları Yaşa göre anatomik ve fonksiyonel özelliklerinin, onları bazı enfeksiyon hastalıklarına yatkın kılması İmmün yanıt; vücudun lenfositler aracılığıyla antijen olarak bilinen bütün yapılara verdiği karmaşık tepkidir. İmmün yanıt etkin halde olduğunda vücut bazı hastalıklara ve düzensizliklere karşı korunur. Etkin olmayan bir bağışıklık yanıtı hastalıkların gelişmesine neden olabilir. Eksikliği, yersiz çalışması ya da fazla olması bağışıklık sistemi bozukluklarına yol açar. Etkeni:Kızamık Virüsü İnkübasyon Süreci: 8-20 gün arasında değişip genellikle 14 gündür. Bulaşma Yolu: Solunum yolu ile (öksürük, aksırık) bulaşır. Özellikleri: Genellikle 5-10 yaşlarında görülür. Aşılanmanın iyi olmadığı bölgelerde yılda iki kez epidemi yapar. Hastalığı geçirme ömür boyu bağışıklık sağlar. Belirtileri: • Öksürük, gözlerde sulanma başta olmak üzere nezle belirtileri görülür. Yüksek ateşle seyreder. • Alın ve kulak arkasından başlayarak 24-48 saat içinde yüz, boyun ve gövdeye yayılan kırmızı döküntüler ortaya çıkar. • Aşısız çocuklarda, hastalık tablosu ağır geçirilir ve aşısız toplumda salgınlara neden olur. • Hastalık vücut direncini düşürdüğü için zatürree, ortakulak iltihabı gibi çeşitli hastalıklara zemin hazırlar. Akut hastalık, mutlaka hekim gözetiminde takip edilmelidir. • Aşı ile korunulabilir. Kızamık-KızamıkçıkKabakulak (KKK) karma aşısı biçiminde Sağlık Bakanlığı aşı takviminde yer almaktadır. • Kızamık aşısı yapılmayanların kızamık geçirmesi durumunda, beyinde hasar oluşturarak ölümcül olan Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) hastalığı ortaya çıkabilir. Tanı: Serolojik testte immünglobulin M kızamık antikor varlığına göre tanı konulabilir. Tedavi: Bulgulara yöneliktir. Destekleyici tedavi uygulanır. Ateş için antipiretikler, öksürüğü kontrol etmek için öksürük ilaçları verilebilir. Döküntülerden 5 gün sonraya kadar havayolu ile bulaşmayı önleyici önlemler alınır. Prodromal dönem boyunca çocuğun yatak istirahatinde olması sağlanır. Burun kanadında silmeye bağlı tahrişi önlemek için A, D ya da E vitaminli pomatlar önerilir. Fotofobi nedeniyle çocuğun parlak ışıklara bakması kısıtlanır. Loş ortam sağlanır. Korneada ülserayon belirtileri izlenir. Sekonder enfeksiyonların oluşumunu önlemek için cilt bakımı yapılır. Havayolunu temizlemek için soğuk buhar uygulanır. Ateş için aspirin içermeyen antipiretikler ve kaşıntı için antipirüritikler verilir. Sıvı gıdaların alımı desteklenir. Komplikasyon belirtileri izlenir. Etkeni: Rubella virüsüdür. Bulaşma yolu: Solunum yolu ile (öksürük ve aksırık) bulaşır. İnkübasyon süresi: 14-21 gün. Özellikleri: Bir kere geçirilirse ömür boyu doğal bağışıklık sağlar. Okul çağında ve adolesan dönemde, özellikle bahar aylarında görülür. Belirtileri: • Erişkinlerde, nezleye benzer belirtilerle başlar. • Baş ve yüzden başlayarak vücuda yayılan kırmızı seyrek deri döküntüleri ile seyreder. Önemi: • Çocukluk çağı hastalığı olmakla birlikte bu dönemde geçirilmemişse yetişkinlerde görülebilir. • Gebelikte geçirilmesi durumunda, ölü ve sakat doğumlara neden olabilir. • Aşı ile korunulabilir. Kızamık, Kızamıkçık ve Kabakulak (KKK) karma aşısı biçiminde Sağlık Bakanlığı aşı takviminde yer almaktadır. Ayrıca ilköğretim 8. sınıfta kızamıkçık aşısı şeklinde uygulanmaktadır. • Çocukluğunda kızamıkçık geçirmediği saptanan kadınlara gebe kalmadan önce kızamıkçık aşısı önerilebilir Tanı: Prodromal dönemin olmayışı, temas öyküsü, lenfadenopatilerin varlığı ve diğer klinik belirtiler tanıda yardımcıdır. Yüksek rubella antikor titresi, çocuğun yeni rubella geçirdiğini gösterir. Tedavi: Semptomlara yöneliktir. Ateşli dönemde antipiretikler verilir. Artrit oluştuysa, asetominofen ya da ibuprofen kullanılabilir. Kızamıkçığı olan çocuk genellikle evde tedavi edilir. Bulaştırıcılık sürecinde okula ya da kreşe gönderilmemeli ve gebe kadınlarla teması önlenmelidir. Yatak istirahati sağlanır, sıvı alımı artırılır. Hastalık hastanede ortaya çıkarsa standart önlemlerin dışında, lezyonların ortaya çıkmasından 7 gün sonrasına kadar hava yolu ile bulaşmayı önleyici önlemler alınır. Konjenital rubella ile doğan bebekte, nazofaringeal ve idrar kültüründe 3. ayından sonra tekrarı kan testlerinde sonuç negatif çıkmıyorsa, en az 1 yıl temas ile bulaşma önlemleri alınır. Etkeni: Virüs. Bulaşma Yolu: Solunum yolu ile (öksürük ve aksırık) bulaşır. İnkübasyon Süresi: 12-25 gündür. Özelliği: Hastalık geçirildiğinde yaşam boyu bağışıklık sağlar. En sık 12-15 aylar arasında görülür. Belirtileri: • Ateş, hâlsizlik, üşüme ve yemek yerken özellikle kulak arkasında ağrı gibi belirtilerle başlar. • Parotis denilen tükürük bezini tutar ve kulak arkasından boyuna doğru inen şişlik görülür. Şişlik 7 güne kadar devam eder. Önemi: • Salgın yapabilir. • Ergenlik ve sonrasında geçirilmesi halinde özellikle erkeklerde, nadir olarak da kadınlarda kısırlığa neden olabilir. • Aşısı vardır. Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak (KKK) karma aşısı biçiminde, Sağlık Bakanlığı aşı takviminde yer almaktadır. Tanı: Kabakulak tanısı klinik belirtiler ve fizik değerlendirme ile konulabilir. Kesin tanı virüsün kültürde üretilmesi ya da serolojik testlerle konur. Tedavi: Tedavisi destekleyicidir. Ağrı için analjezik ve ateş için antipiretikler verilir. Parotis bezinin şişmesinden 9 gün sonrasına kadar havayolu bulaşmasına karşı önlemler alınır. Şişlik azalana kadar yumuşak, ekşi olmayan ve sıvı yiyecekler verilir. Şişlik azalana kadar yatak istirahati sürdürülür. Boğaza sıcak ya da soğuk kompresler(hangisi iyi geliyorsa) uygulanabilir. Baş ağrısı, boyunda sertlik, kusma ve fotofobi meningeal inflamasyona bağlı gelişebileceği için komplikasyonlar yakından takip edilir. Testislerde şişlik olursa çocuk yatak istirahatine alınır ve skrotum desteklenir. Çocuğa yüzündeki şişliğin geçici olduğu bilgisi verilir. 12-15. aylar ve 4-7. yaşlar arasında, subkutan olarak, 0.5 ml yapılır. Tek dozdan sonra %95 koruyucudur. Canlı aşıdır. Diğer canlı virüs aşılarıyla aynı gün yapılabilir. Kızamık aşısı gebelikte yapılmaz, aşıdan sonra en az 28 gün gebe kalınmaması önerilir. Kızarıklık, ateş(5-12. günde başlayıp birkaç gün devam edebilir.), eklem yerlerinde ağrı Nadir ve ciddi yan etkiler arasında febril konvülsiyon, 5-10 gün sonra lenfadenopati, trombositopeni, anafilaksi,ensefalopati, aseptik menenjit ve artrit yer almaktadır. Etkeni:Varicella-zoster virüsüdür. İnkübasyon süresi: 12-16 gündür. Bulaşma yolu: Daha çok solunum yoluyla (öksürük, aksırık) bulaşır. Ancak döküntülere temas eden duyarlı sağlam kişilere de bulaşabilir. Özelliği: 2-8 yaşlar arasında sıktır. Ömür boyu bağışıklık sağlar. Belirtileri: • Nezleye benzer belirtilerle başlar. • Ateş ve deri döküntüleri görülür. • Deri döküntüleri; içi berrak su ile dolu, 1-2 mm büyüklüğünde kabarcık şeklinde sivilce görünümündedir. • Döküntülerin kaşıntılı olması önemli bir özelliktir. Önemi: • Çok bulaşıcıdır ve hızla yayılır. • Vücut direncini çok düşürür, suçiçeği geçiren çocuk mutlaka sağlık kuruluşuna götürülmelidir. • Birçok hastalığa yol açabilir, bu yüzden hastalığı geçirme sırasında veya daha sonra zatürree ve menenjit yol açtığı en önemli hastalıklardır. • Aşısı vardır. Ancak, Sağlık Bakanlığı aşı takviminde yer almamaktadır. Hekime danışarak aşı yaptırılabilir. • Çocuk, döküntüleri kaşıyarak gözüne ya da başka bir yerine bulaştırabilir. Bu nedenle tırnaklar kısa kesilmeli, eller temiz tutulmalıdır. • Vücutta iz bırakma olasılığını azaltmak için, kaşınmaya karşı önlem alınmalıdır. Hekim önerisi ile kaşıntı giderici ilaçlar kullanılabilir. • Suçiçeği geçiren çocuğa, ateş düşürücü olarak aspirin verilmemeli, diğer ateş düşürücüler verilebilir. Tanı:Vezikül sıvısından doku kültürü alınarak tanı desteklenebilir. Tedavi:Semptomatik tedavi uygulanır. Suçiçeği çok kaşıntılıdır. Kaşıntıyı önlemek için antihistaminik verilebilir, lokal kalamin solüsyonu kullanılabilir. Eğer kabuk kendiliğinden düşerse ve lezyonlar enfekte olmazsa iz kalmaz. Kabuklar erken soyulursa beyaz, yuvarlak skar dokusu kalabilir. Ateş için antipiretikler verilir. İmmün yetmezliği olan çocuklar gibi risk grubundakilere parenteral yolla asiklovir verilir. Bulaşmayı engelleyici havayolu önemleri alınır. Çocuğun yenidoğanlarla, gebelerle ve immünsüpresif kişilerle teması önlenir. Gerekirse izole edilir. Çocuklar genellikle evde tedavi edilebilirler. Çocuk okula kreşe gidiyorsa bulaştırcılık dönemine gönderilmez ve kurumlara bilgi verilir. Kaşıntılar sırasında deri bütünlüğünü bozmamak için çocuğun tırnakları kısa kesilir ve temiz olması sağlanır. Yatak çarşafları sık değiştirilir. Çarşaflar iyice yıkanmalı ve durulanmalıdır. Güneş yanığı döküntülerin daha şiddetli olmasına neden olabileceğinden çocuk güneşten korunur. Çocuğa lezyonların geçici olduğu ve iyileşeceği açıklanır. Komplikasyon belirtileri yakından izlenir. Oryantasyon bozukluğu ve huzursuzluk viral ensefalopati belirtisi olabilir. Asiklovir alan çocuklarda ilacın bulantı, diyare, abdominal ağrı,alerjik deri reaksiyonları ve baş ağrısı gibi yan etkileri izlenir. Canlı aşıdır. Bir yaşından sonra,subkutan olarak 0.5 ml yapılır. Çocuğun sağlık öyküsü bilinmiyorsa 11-12 yaşa kadar tek doz yapılır. 13 yaş ve üstüne bir ay ara ile 2 doz uygulanır. İmmünite yıllar içinde azalır ancak uzun süre devam eder. KKK aşısı ile aynı anda uygulanabilir. Etken: Human parvovirüs B-19 İnkübasyon süresi: 6-14 gündür. 21 güne kadar uzayabilir. Bulaşma Yolu: Solunum sekresyonları ve kan ile temas sonucu bulaşır. Özellikleri: Sonbahar ve kış aylarında daha sık görülür. Okula başlama çağlarında insidansı artar. Belirti ve Bulguları: Genellikle tipik bir prodromal dönem yoktur. İlk belirtiler soğuk algınlığına benzer(baş ağrısı, nezle, kusma, vücutta ağrı vb.) şeklindedir. Bu belirtiler 2-3 gün devam eder. Yanaklarda kırmızı renkli kızarıklıklar görülür. 1-4 gün içinde göğüste ve ekstremitelerde simetrik, eritematöz, makülopapüler kızarıklık ortaya çıkar, proksimalden distale doğru yayılır. Kızarıklıklar solar ancak güneş ışığına maruz kalındığında ya da deri irrite olduğunda tekrar oluşabilir. Tanı: Klinik belirtiler ve kanda Parvovirus B-19 özel Ig M ve Ig G antikorlarının belirlenmesi ile tanı konulur. Tedavi: Hastalığın özel bir tedavisi yoktur. Çocuk kendiliğinden iyileşir. Standart ve havayolu bulaşma önlemleri alınır. Çocuğun dinlenmesi sağlanır ve bol sıvı alması desteklenir. Güneş ışığına çıkarken koruyucu, hafif ve gevşek kıyafetler seçilmelidir. Etken: Human herpes virus 6'dır. İnkübasyon süresi: 5-15 gündür. Bulaşma yolu: Solunum yolu sekresyonları ile bulaşır. Özellikleri: Hastalık 6ay-3yaş arası çocuklarda daha sık görülür.Ömür boyu bağışıklık sağlar. Belirti ve bulgular: Çocukta 3-8 gün devam eden, birdenbire 40.5 dereceye kadar çıkabilen yükek ateş vardır. Ancak çocuğun iştahı ve davranışları normaldir. Ateşin arkasından göğüste pembe, basmakla solan, makülopopüler döküntü başlar. Yüz, boyun ve ekstremitelere yayılır. Döküntüler 24-48 saatte solar ve iz bırakmadan kaybolur. Kaşıntı yoktur. Tedavi: Semptomatik tedavi uygulanır. Standart bulaşma önlemleri alınır. Ateşi kontrol altına almak için Aspirin içermeyen antipiretikler verilir. Ateşin yüksek olduğu dönemlerde febril konvülsiyon yönünden izlenir. Çocuğun sıvı alımı desteklenir. Etken: enterovirüstür. İnkübasyon dönemi: 3-7 gündür. Bulaşma yolu: Mukus, salya ya da hasta bir kişinin dışkısı ile doğrudan temas yoluyla yayılır. Özellikleri: Hastalık genellikle bebek ve çocukları etkiler ve oldukça yaygındır. Tipik olarak, genellikle yaz ve sonbahar aylarında, anaokulu veya kreşlerde küçük salgınlara yol açar.Erişkinlerde daha az görülür, ancak immün yetmezlikli olanlar hastalığa karşı çok hassastırlar. Belirti ve bulgular: Ateş, baş ağrısı, kusma, halsizlik,kırıklık,kulak ağrısı,boğaz ağrısı, iştah kaybı, ishal Ağız burun veya yüzde ağrılı lezyonlar, ülserler, vezikül veya püstüller Vücut döküntüleri; avuç içi, ayak tabanı, ağız içi ve bazen dudaklarda görülen daha sonra deri ülseri ve püstüllere dönüşebilen kızarıklıklar. Döküntü çocuklar için nadiren kaşıntılıdır ancak yetişkinler için son derece kaşıntılı olabilir. Yaralar veya kabarcıklar küçük çocukların ve bebeklerin kalçalarında da mevcut olabilir. Tanı: Alınacak ayrıntılı bir hastalık öyküsü ve fizik muayene, ağızda, ellerde ve ayaklarda karakteristik döküntüler, genellikle hastalığın teşhisi için yeterlidir. Tedavi: Hastalığın özel bir tedavisi yoktur. Aşısı yoktur. Semptomları hafifletmek için bazı önlemler alınabilir. Ağrı ve ateş için ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılabilir. Ancak çocuklarda aspirin kullanılmamalıdır. Ağrılı ağız yaraları için gargara, ağız suları veya spreyler kullanılabilir. Anneye elleri özellikle tuvalet kullanımı sonrası veya bez değiştirdikten sonra, yemek hazırlamadan veya yemeden önce mutlaka su ve sabunla yıkaması önerilir. Oyuncaklarda dahil olmak üzere kullanılan tüm malzemelerin yüzey temziliğini ve dezenfeksiyonu doğru yapılmalıdır. Çocuğun başkalarıyla yakın temastan (öpüşme, sarılma gibi…) ve ortak tabak bardak kullanımından kaçınması önerilir. KAYNAKLAR: • Çocuk Sağlığı Temel Hemşirelik Yaklaşımları Yard. Doç. Dr. Ebru K. TÖRÜNER Prof. Dr. Lale BÜYÜKGÖNENÇ • Bulaşıcı Hastalıklar ve Korunma Modülleri Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü ANKARA,2008 • Hemşireler İçin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Öğrenim Rehberi Prof. Dr. Sevim Savaşer Prof. Dr. Suzan Yıldız