Banka - Türkiye Bankalar Birliği

advertisement
Banka -Sanayi İlişkileri
H.Ersin Özince
Türkiye Bankalar Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı
10 Aralık 2002, İstanbul
1
Banka-Sanayi İlişkisi
Mali tasarrufları toplayan ve kullanıcılara aktaran mali sektör
piyasa mekanizmasının beyni durumundadır.
Güçlü bir ekonominin varlığı büyüyen ve sağlıklı çalışan bir mali
sektör ile mümkündür.
Mali tasarrufların ekonomik açıdan en verimli biçimde
kullanılmasında mali sektörün etkin ve sağlıklı olarak çalışması
büyük önem arz etmektedir.
2
Mali sektörün önemi
Banka-Sanayi İlişkisi
Sermaye piyasası henüz gelişme aşamasında olan ülkemizde,
geleneksel olarak banka sistemi mali sektörün temelini
oluşturmaktadır.
Mali tasarrufların büyük bir bölümü banka sistemi tarafından
toplanmakta ve kullandırılmaktadır. Yurtdışından sağlanan
kaynakların da önemli bir bölümüne banka sistemi aracılık
etmektedir.
Banka sisteminin toplam kaynakları 1980 yılında 19 milyar
dolardan 1990 yılında 58 milyar dolara yükselmiş, 2001 yılı
sonunda ise 115 milyar dolar olmuştur. 1994 ve 2001 yılında
yaşanan krizlerde banka sisteminde çok ciddi küçülme
yaşanmıştır.
Mali sektör ve bankacılık
3
160
Toplam Aktifler
Milyar dolar
%
100
140
80
120
100
60
80
40
60
40
20
20
0
0
80
85
90
95
Toplam aktifler GSMH'nin yüzdesi
'00
4
Banka-Sanayi İlişkisi
Bankaların toplam kaynaklarının gayrisafi milli gelire oranı 2001
yılı sonu itibariyle % 93 olmuştur. Son 20 yılda önemli bir
büyümeyi ifade etmekle beraber bu oran AB ülkelerine göre
oldukça düşüktür.
5
Temel banka büyüklükleri: AB-Türkiye
Avrupa Ülkeleri-Türkiye
T.aktifler/Milli gelir (%) 1999
400
350
300
250
200
150
100
50
Hol
Fra.
Alm.
Ita.
Tur.
Yun.
Avu.
Isp.
Ing
6
Banka-Sanayi İlişkisi
Banka sisteminin küçük olmasının başlıca nedenleri; gelirin düşük
ve TL mali tasarruflara olan talebin düşük olmasıdır. Nitekim
Türkiye’de kişi başına milli gelir 2.200 dolar, kişi başına banka
aktifi de 1.800 dolardır. AB ülkelerinde en düşük olan ülkede gelir
12.000 dolar, kişi başına banka aktifi 9.000 dolardır.
Durum böyle olunca, kullandırılabilir kaynaklar da düşük
olmaktadır.
Nitekim, kredilerin GSYİH’ya oranı, 2001 yılında, Almanya’da %
96, Fransa’da % 65, İspanya’da % 61, İtalya’da % 53, Türkiye’de
ise yüzde 24’tür.
7
Temel banka büyüklükleri: AB-Türkiye
Avrupa Ülkeleri-Türkiye
Krediler/GSYİH (2000-2001, %)
140
120
100
80
60
40
20
0
Alm
Avu
Ing
Isp
Fra
Ita
Yun
Tur
8
Banka-Sanayi İlişkisi
Kredilerin toplam aktifler içindeki payı AB ülkelerinde % 35-50
arasındadır; Türkiye’de ise % 25’tir.
Oysa, büyüme ihtiyacı içinde olan ülkemizde kaynak arzı talebi
yeterince karşılayamamaktadır.
Bu durumda sanayicilerin banka sisteminden haklı olarak şu
talepleri gündemdeki yerini korumaktadır:
Daha fazla, daha uzun vadeli ve daha ucuz kaynak
Bu talep bankaların yarattığı kaynakların miktarı, vadesi ve
maliyeti ile ilişkilidir.
9
Kredi kullananların talebi
Kaynaklar (Milyar Dolar)
80
90
00
02 H
9
30
95
78
TL Kaynak
9
24
59
38
YP Kaynak
0
6
36
40
Yurtdışı Krediler
0
3
15
7
Öz kaynak
1
5
9
7
Toplam
10
38
119
92
Yurtiçinden
10
Banka-Sanayi İlişkisi
Bu kaynaklar nasıl kullanılmıştır:
Kullanılabilir kaynaklardan kamu kesimi giderek daha fazla
talepte bulunmuş, kredilerin payı hızla düşmüştür. Nitekim,
bankalar tarafından yurt içinde yaratılan kaynaklardan kamunun
aldığı pay 1990 yılında % 65 iken 2002 Ekim ayında % 103’e
yükselmiş; kredilerin aldığı pay ise % 80’den % 34’e gerilemiştir.
11
Kaynakların kullanımı
Kaynakların Kullanımı (%)
90
00
02 Ekim
Kre+Tga/M2RF
102
80
49
Kre+Tga/M2YRF
80
70
34
İç Borç St/M2RF
83
93
215
İç Borç St/M2YRF
65
57
103
M2RF : TL Mali Varlıklar
M2YRF : TL Mali Varlıklar + YP
12
Mevduat Bankaları Kredileri
(Milyar $)
80
90
00
01
Krediler (tga hariç)
9
24
46
25
TL
9
19
27
10
YP
5
19
15
Garanti ve Kefaletler
17
36
25
13
Banka-Sanayi İlişkisi
Krediler dışında özel sektörün Türk mali piyasasından kaynak
kullanımı son derece sınırlı kalmıştır.
Sermaye piyasasında özel sektöre ait tahvil ve bono
bulunmamaktadır. Bu durum son derece düşündürücü ve
üzücüdür.
14
Özel kesimin sermaye piyasasından yarattığı kaynak
M. Kıymetler Stoku (Milyar $)
80
90
00
02 Haziran
Kamu
5
6
21
55
Özel
2
4
4
4
Hisse Senedi
0
4
4
4
Tahvil+Bono
2
0
0
0
15
Banka-Sanayi İlişkisi
Buna karşılık, dikkati çeken önemli bir gelişme ise kamu kesimi
yanında özel sektörün de yurtdışı piyasalardan önemli miktarda
borçlanmasıdır.
16
Dış borçlanma
Dış Borç Stoku (Milyar dolar)
80
90
00
02 H
15
49
120
126
Kamu
12
39
64
80
Özel
3
10
56
46
0,5
5
24
13
3
5
31
33
Toplam
Finansal
Diğer
17
Banka-Sanayi İlişkisi
Gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından yabancı para ile
borçlanma nedeniyle kaynakların içinde yabancı paranın payı
önemli ölçüde artmıştır.
Ekonomik istikrarsızlıkların piyasalarda neden olduğu aşırı fiyat
dalgalanmaları nedeniyle TL’ye olan güvenin olumsuz yönde
etkilenmesi para ikamesini artırmıştır.
18
Kaynaklar içinde yabancı paranın artan payı
Banka-Sanayi İlişkisi
Bu durum TL cinsinden kullandırılabilir kaynakların
sınırlanmasına ya da kaynak yapısı veri iken bankaların
risklerinin yükselmesine neden olmuştur.
Kaldı ki düzenlemeler nedeniyle bankaların yabancı para
kaynaklar üzerinden TL yaratması zaten sınırlıdır.
Öte yandan, içerideki TL kaynakların neredeyse tamamının kamu
tarafından talep edilmesi nedeniyle özel sektör yurtdışından
borçlanmak zorunda kalmıştır.
Bu sürecin dikkatli bir analizi bir çok sorunun yanıtlanmasına
imkan verecektir.
19
Kaynaklar içinde yabancı paranın artan payı
Banka-Sanayi İlişkisi
Daha uzun vadeli kredi arzı:
Bankalar tarafından kullandırılan kredilerin vadelerinin kısa
olmasının nedeni hem yurtiçinden hem de yurtdışından sağlanan
kaynakların çok kısa vadeli olmasıdır.
2001 yılı verilerine göre bankaların kaynaklarının ve
kullanımlarının kalan vadeye göre süresi bir yıldan daha kısadır.
Kaynakların en önemli bölümünü oluşturan toplam mevduatın
ortalama vadesi, kırık vadeler dikkate alınmaksızın, 2002 Eylül
itibariyle, 75 günden kısadır.
Bankacılık ilkeleri ve Türkiye’deki riskler dikkate alındığında
kullanımların daha uzun vadeli olması sürdürülebilir değildir. Yeni
uluslararası düzenlemeler de vade uyumsuzluğuna yönelik olarak
sermaye yeterliliği konusunda çok daha katı kurallar
getirmektedir.
20
Uzun vadeli kaynaklar neden yaratılamıyor?
Mevduatın Vade Yapısı
5%
6%
19%
40%
30%
V a d e s iz
1 ay
3 ay
6 ay
12+
21
Banka-Sanayi İlişkisi
Kredi faizinin düşürülmesi:
Kaynak maliyetini etkileyen dört temel faktör vardır:
kaynak arzı ve talebine göre oluşan faiz oranı,
risk primi,
parasal ve mali yükler
yönetim giderleri ve kar marjı
22
Kredi faizini etkileyen faktörler
Kamu kağıtları faizi ve TL/dolar değişimi (%)
350
300
250
200
150
100
50
0
87
88
89
90
91
92
93
94
TL/dolar
95
96
97
Kamu kağıtları
98
99
'00 '01 '02
23
O/n faiz oranı (%)
150
130
110
90
70
50
30
10
-10
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
20
01
02
24
Banka-Sanayi İlişkisi
Tasarruf Mevduatı Sigorta Primi
•
•
Bankalar üçer aylık dönemler itibariyle Türk Lirası
cinsinden tasarruf mevduatı ile tasarruf mevduatı niteliğini
haiz altın depo ve döviz tevdiat hesapları toplamının on
binde 25’i oranında prim öderler.
Bankaların son üç yılda yatırdıkları Tasarruf Mevduatı
Sigorta Primi tutarları aşağıdaki gibidir. (Kaynak:TBB)
Milyar TL
1999
2000
2001
89.217
142.830
225.427
Bankacılık kesiminden tasarruf mevduatı sigorta
sistemine bu kapsamda son üç yılda 642 milyon USD
kaynak aktarılmıştır.
25
Kredi faizini etkileyen faktörler
Banka-Sanayi İlişkisi
Zorunlu Karşılıklar
Bankalar Türk Lirası ve yabancı para yükümlülükleri için
TCMB nezdinde açılan hesaplarda aşağıda belirtilen
oranlarda nakden zorunlu karşılık tesis ederler.
TL Yükümlülüklerde
%6
YP Yükümlülüklerde
% 11
26
Kredi faizini etkileyen faktörler
Banka-Sanayi İlişkisi
Umumi Disponibilite
Bankalar Türk Lirası ve yabancı para yükümlülükleri için
TCMB nezdinde açılan hesaplarda aşağıda belirtilen
oranlarda, disponibl değer olarak kabul edilen Devlet İçi
Borçlanma Senetleri bulundururlar.
TL Yükümlülüklerde
%4
YP Yükümlülüklerde
%1
27
Kredi faizini etkileyen faktörler
Banka-Sanayi İlişkisi
Genel Kredi Karşılıkları
Standart ve Yakın İzlemedeki Nakdi Kredi
Toplamı
Teminat Mektupları, Aval ve Kefaletleri ile
Diğer Gayri Nakdi Krediler Toplamı
Üzerinden
Binde 5
Binde 1
28
Kredi faizini etkileyen faktörler
Banka-Sanayi İlişkisi
• Mevduat üzerinden tutulması gereken yasal yükümlülükler
dikkate alındığında :
100 TL’lik mevduatın ancak 90 TL’lik bölümü;
100 $’lık mevduatın ise 88 $ ‘lık bölümü bankalarca
kullanılabilir niteliktedir.
• Türk Lirası ve Yabancı Para mevduatın plase edilebilir
maliyetleri, zorunlu karşılıklar ve TMSF’na ödenen primler
ile karşılıklar ve disponibl değerler üzerinden tahsil edilen
faizler dikkate alındığında aşağıdaki şekilde oluşmaktadır:
29
Kredi faizini etkileyen faktörler
55,00
50,51
50,00
48,00
45,00
40,00
TL Mevduatın Maliyeti (%)
Plase Edilebilir TL Mevduatın Maliyeti (%) *
* 1 yıl vadeli TL mevduat faiz oranı: 48,00%
TL Zorunlu karşılıklara verilen faiz oranı: 25,00 %
TL Disponibilite getirisi: 51,13 %
30
4,50
4,08
4,00
3,50
3,00
2,75
2,50
2,00
YP Mevduatın Maliyeti (%)
Plase Edilebilir YP Mevduatın Maliyeti (%) **
** 1 yıl vadeli $ mevduat faiz oranı: 2,75%
YP Zorunlu karşılıklara verilen faiz oranı: 0,55 %
YP Disponibilite getirisi: 9,66 %
31
Banka-Sanayi İlişkisi
Euro para birimini kabul eden AB ülkelerinde mevduat maliyetini
etkileyen unsurlar
• Avrupa Merkez Bankası tarafından belirlenen mevzuat munzam
karşılığı halen vadesiz ve iki yıla kadar vadeli mevduata % 2
üzerinden uygulanmaktadır. Bu tutar için verilen Merkez Bankası
vadesiz faiz oranı maliyet açısından bankaları önemli ölçüde
rahatlatmaktadır.
• Türkiye’deki gibi mevduat maliyetini doğrudan etkileyen
Umumi Disponibilite uygulaması olmayan Almanya’da vadeler
itibariyle aktifin pasiften fazla olması prensibi (Likidite Rasyoları)
ile likidite denetimi sağlanmakta; bu durum bankaların mevduat
maliyetlerini likidite yönetimlerinin başarısına göre değişen
oranda, dolaylı olarak etkilemektedir.
32
Kredi faizini etkileyen faktörler
Banka-Sanayi İlişkisi
Krizde bankaların davranışı:
Banka sistemi krizden çok olumsuz etkilenmiştir:
•
Özkaynakların önemli bir bölümü kaybedilmiştir.
•
Genelde tüm riskler, özelde ise kredi riski artmış, aktif
kalitesi bozulmuştur.
•
Kaynaklar daralmıştır.
•
Kurallar değişmiştir.
•
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na alınan bankaların
alacaklarının amme alacağı sayılması ve bu bankaların
piyasadan çekilmesi kredi arzını etkilemiştir.
•
Yeniden yapılanma sürecinde olan kamu bankalarının
davranışı kredi arzını sınırlandırmıştır.
33
Krizde bankaların davranışı
Banka-Sanayi İlişkisi
• Bankalar yeni riskler almakta çok dikkatli davranmışlardır.
• Krizden olumsuz etkilenen kredi kullanan müşteriler için
bankalar tek tek borç yeniden yapılandırma, banka sistemi ise
İstanbul Yaklaşımı olarak bilinen borç ve şirket yeniden
yapılandırma sürecini başlatmıştır.
• Bu arada, değişen kurallara uygun kredi talebi de sınırlı
kalmıştır.
34
Krizde bankaların davranışı
Banka-Sanayi İlişkisi
Düzenlemeler ve bankaların davranışına etkisi
• Banka sisteminin düzenlenmesi, denetimi ve denetim
kararlarının değerlendirmesi yaklaşımı değişmiştir;
bağımsız bir otorite oluşturulmuştur.
• Düzenlemelerde önemli ölçüde uluslararası
normlara yaklaşılmıştır.
• Haksız rekabete neden olan düzenlemeler önemli
ölçüde iyileştirilmiştir.
• Kamu bankalarına görev zararı uygulamasına son
verilmiştir, bu bankaların yeniden yapılandırılma
süreci başlatılmıştır.
35
Düzenlemeler ve bankaların davranışına etkisi
Banka-Sanayi İlişkisi
• Mali bünyesi bozulmuş olan bankalar Fona
alınmıştır.
• Özkaynak tanımı değiştirilmiştir, özkaynaklar ile
temel risk büyüklükleri arasındaki ilişkiler
sınırlandırılmıştır.
Kredi tanımı yeniden yapılmış; kapsamı
genişletilmiştir.
Dolaylı kredi (grup ilişkileri) özkaynak
ilişkisi sınırlandırılmıştır.
Mali iştirakler dışındaki iştiraklere sınırlama
getirilmiştir.
36
Düzenlemeler ve bankaların davranışına etkisi
Banka-Sanayi İlişkisi
• Risk yönetimi düzenlemesi uygulamaya
başlanmıştır: bankalar maruz kalacakları
risklerden kaynaklanan zararları hesaplayacaklar
ve zararlar için ilave sermaye tutacaklardır.
• Kurala dayalı denetimden piyasa denetimine
geçilmektedir.
• Açık pozisyona sınırlama getirilmiştir.
• Teminata dayalı kredilendirmeden nakit akımına
dayalı kredilendirmeye geçiş düzenlenmiştir.
• Karşılık yönetmeliği yeniden düzenlenmiş; karşılık
ayırmak zorunlu hale gelirken performansı
olmayan kredilerin sürdürülmesi güçleştirilmiştir.
37
Düzenlemeler ve bankaların davranışına etkisi
Banka-Sanayi İlişkisi
Bankacılık sisteminin beklentileri
• Uluslararası normlara önemli ölçüde yaklaşılmıştır.
• Ne var ki, ekonomide geçmişten gelen sorunlar düzenlemelerin
uygulanabilirliği etkilemektedir. Bu nedenle kuralları iyi
tanımlanmış, makul geçiş süreleri tanınmalıdır.
• Kurallara kısa sürede uyulması talebi kırılganlıklar yaratabilir.
• Sermayenin hemen artırılmadığı durumlarda risklerin
azaltılması gündeme gelebilir.
• Bankacılık sistemindeki düşük karlılık/zarar yapılandırma
sürecinde dikkate alınmamıştır, alınmalıdır.
38
Bankacılık sisteminin beklentileri
Banka-Sanayi İlişkisi
• Banka sistemi doğrudan veya dolaylı ağır bir vergi yükü altında
çalışmaya devam etmektedir.
• Enflasyon muhasebesi uygulamasında farklılık
yaratılmamalıdır.
• Temerrüt faizi uygulamasına yeni bir yaklaşım getirilmelidir;
TBB’nin önerisine bir değerlendirme alınamamıştır.
• Alacakların tahsilini hızlandıran yasal düzenlemeler
yapılmalıdır.
• Aracılık maliyetini artıran yükler kaldırılmalı/uluslararası
düzeye çekilmelidir.
• Bankaların ve müşterilerinin kar edebileceği sağlıklı bir
ekonomik ortam yaratılmalıdır.
39
Bankacılık sisteminin beklentileri
Banka-Sanayi İlişkisi
• TL talebini sınırlandıran düzenleme ve uygulamalardan
kaçınılmalıdır.
• Bankalar arasında haksız rekabet yaratılmamalıdır.
• Mali sistemdeki düzenleme ve denetime yeknesaklık
getirilmelidir.
• Banka sistemine yeni girişlere dikkat edilmelidir. Bankacılık
sisteminde konsantrasyonun makul bir düzeye yükselmesi
sağlanmalıdır.
• Banka sisteminin itibarının ve sisteme duyulan güvenin
artırılmasında herkese ciddi sorumluluk düşmektedir.
40
Bankacılık sisteminin beklentileri
Banka-Sanayi İlişkisi
Sonuç
• Güçlü bir ekonomi güçlü bir mali sistemin; güçlü bir mali
sistem güçlü mali kuruluşların varlığına bağlıdır.
• Mali sistemin büyümesini ve derinleşmesini engelleyen vergisel
ve parasal yükler kaldırılmalı, TL ve mali sisteme olan güveni
sarsacak uygulamalardan kaçınılmalıdır.
• Ülke gereksinimleri ve ülkeye özel koşullar da dikkate alınarak
otoritenin bankacılık sektörünün verimli ve etkin çalışması,
tasarrufların üretime ve sanayie yönlendirilerek ekonomik
büyümeye katkı sağlaması için zemin hazırlaması ekonomik
yapılanmanın temelini teşkil etmektedir.
41
Sonuç
Banka-Sanayi İlişkisi
Son dönemde yapılan ve bankaların faaliyetlerini
uluslararası kurallara bağlayan reformların, sistemin
tümünü, kamu kesimi ile reel sektör kurumlarını da
kapsaması ve gerekli reformların (vergi kayıplarının
önlenmesi, uluslararası muhasebe standartlarının ve
bağımsız denetim sisteminin getirilmesi) eşzamanlı
olarak yapılması halinde, sağlıklı işleyen bir piyasa
ekonomisi ve uluslararası rekabet gücüne sahip
kuruluşların yaratıldığı bir ekonomik yapılanma
gerçekleşebilecektir.
42
Sonuç
Banka-Sanayi İlişkisi
Teşekkür ederim.
İstanbul Sanayi Odası’nın 50. Kuruluş
Yıldönümünü en iyi dileklerimle kutlarım.
43
Download