[İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer FARABİ Ebu Nasr1 Muhammed bin Tarhan2 bin Uzluğ el Farabî et- Türkî (870-950) Batı’da ALFARABİUS olarak bilinir Türklüğü tartışılır. Türk mü Fârisî mi?= Hangi ırka bağlı olduğu “ortaya koyduğu fikirler ve görüşler” bakımından önemli değil, ancak antropolojik bakış açısından bunu tespit etmek önemlidir- görevimizdir. Nasıl Kindî FEYLOSOFU’L ARABise, Farabî’de FEYLOSOFU’T-TÜRK’dür! Cümleleri Gazzali gibi uzun değil, kısadır mesela- tipik türk usulü Ebu Bişr Metta Farabi’nin Mantık hocasıdır. Daha sonra Yahya b,n âdî’ye hocalık yapmıştır. Mantık ilmine katkısı unutulmaz ve Mantık’ta çığır açmıştır. Bundan dolayı lakabı: المعلم الثاني. Latince: MAGİSTER SECUNDUS (the second teacher) Batıda en çok mantık alanında etkide bulunmuştur Endeluste İBN MEYMUN üzerinde etkisi olmuştur. داللة الحاءرين Farabi hükümdarlarla içiçe olmak istememiştir, ayrı kalmak istemiştir Sûfî kıyafetlerle dolaştığı bilinir Güncel siyasete bulaşmaz aöa bu konu hakkında eser yazar. Ozamanlar hükmedenler el Hamedaniler, başıda Seyfu’d devle- artık Abbasıler güç kaybeder ve emirlikler başlar. (Hemdani, Suriye’deki emirliktir). Manevi iktidar Bağdatta, maddi değil. Seyfu’d devle sempozyum3 (ziyafet) düzenlerdi belirli aralarda. Şöyle bir olay anlatılır İbn Halleka’nın “vefayatü’l ayan” adlı eserinde: “Sefu’d-devle’nin meclisinde biraz farklı kıyafetli biri, milletin ensesine ve kıyafetine basarak yürür. Seyfuddevle ona: “layık olduğun yere otur” der. O da sultanın tahtına gider, sultanı iter ve yerine oturur. Sultan şifreli-farklı bir lisanla görevlilere seslenir. Bu şahis onun bu lisanını anlar ve ona cevap verir. Sultan şaşırır ve bu dili nereden bildiğini sorar. O zat: “ Ben 70 lisan bilirim” der. Daha sonra bu şahıs bir çalgı aleti çıkarırı. Herkesin güldüğü bir şarkı çalar. Daha sonra bir şarkı çalar ve herkes ağlar. Sonra yine bir şarkı çalar ve herkes uyur...” = Bu menkıbenin yorumu: Burada Farabi hakkında ne denilmek istenilmiş? Birikimli ve bilgili bir zat Musikiyle ilgilenir. İyi bir müzisyendir her ortama ayak uydurabilen ve söz sahibi olan bir yapıya sahip pervasız. Kendini sultandan da öte görür 70 dil bilmesi= çok dil bilirdi Sultanın tahtına oturması: Platon’un devlet sistemini savunduğunu gösterir. FİLOZOF KRAL. Bilgeler yönetmeli... 1 Künyesi: Batılı bazı araştımalarda Albunasar ismi kullanılıyor. O yüzden künyesini bilmek önemli ترخانtürk olduğuna delalet aslında 3 İlmî ve fikri ziyafet 2 www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 1 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Farabî’nin kabrı Şam’da Babu’s sağîr’dedir Farabî denildiğinde akla gelinmesi gereken 3 kavram: FARABİ SACAĞAYI MEDİNE (sosyo-politik hayat), El ULÛMU’L FELSEFİYYE (bilimler. Entellektüel hayat) ve MİLLE (dinî hayat- sadece vahye dayalı olan dinler değil) Medine Mille El Ulumul Felsefiyye ve milliyye ESERLERİ: 1. آرائ اهل املدينة الفاضلة 2 İdela State olarak Rıchard Walzer tarafından ingilizceye çevrilmiştir. Medine-i Fazıla ehlinin görüşleri. Dünya görüşüyle ilgili bilgi veriri. “WELTANSCHAUUNG”. Bu eserde السبب االولile başlar daha sonra Medine kavramına geçer ve çeşitlerini vs anlatır.آراء önemli burada. “erdemli toplmunun dünya görüşü” olarak tercüme edilebilir (İlhan Kutluer) Fazilet kavramı üstün değere sahip ve felsefesinde önemli yer iştiğal eder 2. السياسة املدنية (او) مباديئ املوجودات “political rejims”. آراءgibidir, fakat salt tekrar değil, farklı olarak Demokrasi hakkında bilgi içerir 3. فصول املدين فصولfasıl fasıl yazıldığı için bu ismi almıştır Batıda karşılığı AFORİZMA 4. حتصيل السعادة السعادةFarabî’nin en önemli kavramlarından. “Saadeti kazanmak”-“mutluluğun kazanılması” 5. التنبيه اىل سبيل السعلدة “et-Tenbîh” = bireyin mutluluğu. Mutluluk kılavuzu www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer 6. كتاب احلروف “Harfler Kitabı” – Ömer Türker tercüme etmiştir Burada Harf- Terim anlamındadır. Metafizik kavramları kitabı. Önemli fikirler içerir. El mille sacağayına ait önemli bilgiler ihtiva eder. 7. كتاب امللة Farabî’ye göre her medinenin bir millesi vardır 8. فلسفة ارسطو Etüd, çalışma tarzı. O dönmde Aristo hakkındaki görüşler nelerdi, onu aktarmıştır 9. فلسفة افالطون O dönemde Eflatun (Platon) hakkındaki görüşler nelerdi onu aktarmıştır 10. اجلمع بني رأييت احلكمتني Esalojya adlı eserin tarihi hatası üzerine yazılmış bir eser (aslında bir hatadır, çünkü Esolojya adlı eser Aristo’ya ait değildir) burada bu hata üzerine Farabi kendi eserini kaleme almıştır ve aslında birbirine zıt görüşlü olan Aristo ile Eflatunun görüşlerini bir araya getirmeye çalışmıştır. “Ya bu eser Aristo’Nun değil diyeceğiz, ya da şimdiki algılarımızla doğru anlayamıyoruz demek istenlenleri” demiştir Farabî (varsayım üretiyor, çaresizce iki zıt görüşü bir araya getirmeye çalışıyor) . Aslında buradan bir hata olduğunu anlamış gibiydi. 11. احصاء العلوم Zamanımıza ulaşmış bilimlerin sistemleştirilmiş ilk eser. Dev bir eserdir 12. Mantık Külliyatı Mantığın ne kadar kategorileri varsa, her birine dair ayrı ayrı eser kaleme almıştır Farabinin önemli kitapları türkçeye tercüme edilmiştir. Bununda en büyük sebebi eserlerin daha önce ingilizceye çevrilmiş olmasıdır! (aşağıdaki şemaya açıklama) Bilkuvve X bilfiil , kuvve halinde X fiilî, POTENCİAL X ACTUAL Kozmoloji = işler ve güçlerle uğraşır, Ontoloji = ne var ne yok ile uğraşır www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 3 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer مبادئ الموجودات İlkeler Ne cisim olan ne de cisimde bulunan ilkeler 1) İlk Neden السبب االول Bütün sebeplerin sebebi, kendinden önce başka bir sebep olmayan. VACİBU'L VUCUD metafiziği Buradan itibaren kozmik alem/alem başlar Cismanî Varlıklar cismanî olmayan fakat cisme bitişen SEMAVÎ CİSİMLER 4) Nefs HAYVÂNI NATIK Felsefede ruh'a nefs denir insan HAYVÂNI GAYRI NÂTIK 4 dışı akıl sahibi olmayan insan varlıklar semavî,insanî,hayvanî,nebatî 2) İkincil Nesneler الثواني 5)Sûret Semavi akıllar,ruhaniyyun ve melekler 6) Madde العقل الفعال3) (burada akıl Cevherin adıdır semavî akıllardan birisidir ancak özellikle zikretmiştir. CİBRİL... www.ti-entertainment.com aithera (esîr) Sûret ve Madde kendi başına değil birbiriyle ilişkili düşünülmesi lazım. Sûret madde ile birleşmeden cisim olmaz. İlk madde de (heyula) suretsiz cisim oluşturmaz. Madde cisim öncesi durumdur (mesela bir meyve ağacın tohumunda, elma çekirdeğinde elma ağacı olma potansiyeli vardır, iç,nde gizlidir.Madde birşeyin potansiyel olarak olabilirliğidir. Bilkuvve. hayatın her safhasında kuvveden fiile çıkış vardır (tohum-ağaç, sperm-insan...) | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… NEBÂT Botanık mertebe MAADİN madenler ANASÎR cismin en basit moleküler seviyedeki adı (hava, su, toprak ve ateş) Farabî’nin semavî cisimleri 5. Element tarzındadır [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer SUDÛR TEORİSİ الصدور Farabî’nin kozmoloji görüşü- klasik tabiriyle sudur teorisi (Mevcudâtın, evrenin sâdır oluşu) Sudur kelimesinin manaları bir takım yanlış anlaşılmara yol açabilir, onun için ele almak gerekir: “benden böyle bir söz sâdır olmadı”, bu fiil benden sâdır olmadı” deriz. Bundan yol açıkarak anlamı “türeme”dir Türeme: “alem tanrı’dan türemiştir” cümlesi sanki alem Tanrıdan çıkmıştır gibi olur (bu ise olmaz) Masdar ne demek?: “türeme” kendisinde türeyen şey. Fiiller türedikçe masdar’dan bir eksilme meydana gelmez, ondan parça almaz. (metaforik) İlhan Kutluer: “ Sudur kelimesinin kendisi bile bir metafordur, zira kelime anlamıyla kullanılırsa, sisteme karşıt ve imkansız şeyler zihinde oluşmuş olacaktır.” (Şemanın yatay halinden dikey haline getirilmesi) االول BİR: ehad anlamında. Onun gibi birşeyin olmaması anlamında Zorunlu(dur): 5 واجب الوجود Yokluğu düşünülemez. Düşünülürse akıl intihar etmiş olur, akıl kendi işlevini inkar eder Bölünmeyen: Allah tecezzi etmez Kısımlara ayrılabileceğine düşünmek muhaldir, cüzlerden oluşmaz AKIL-ÂKİL-MA’KÛL ÂLİM-HÂKİM-HAKK NUR (IŞIK) Nur suresi metaforuna atıftır Bu da bir metafordur ontolojik bir mana verilmektedir GÜZEL Cemal : yani güzelliğin tepesindedir ULU En büyük, ekber anlamında www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer CÖMERT Cuud : vermeyi istemek ve sevmek yani varlığı vermeyi istemek ve sevmek AKL- MAKUL- ÂKİL Felsefede akıl cevher tarzıdır, yani varoluş tarzıdır. Ne cismani ne de cisimle ilişkide bulunan, cismani olmayan gayr-ı cismani varlığa sahiptir. Tamamen GAYR-I CİSMANİ: ne cisimdir, ne cismanidir, ne de cisimle bitişir. İkinci cevher türü nefistir. Kendisi gayr-ı cismanidir ama bitişebilir. EL-MUKARANE : yani paralel mevcudiyete sahip olan (Mukarin x mufarak/mufarik) AŞK – MAŞUK – AŞIK 3 tür varlık vardır: Akıl, Nefs ve Cisim: i. ii. iii. Akıl: gayri cismanî, cismanî aleme bitişmiyor, müteal ve aşkındır Nefs: gayri cismanî ama herhangi bir cisim / bedenle bitişebiliyor (ya insan ya da gök cisimle) Cisim: İnsan: akıl, nefs ve cisim sahibidir. İnsan varlığı kozmik varlıkların en altında olmasına rağmen hepsinde mündemiç, kendisinde içeriyor. İşte farabi’nin demek istediği “insan küçük alemdir االنسان ( عامل صغريinsanın göklerle irtibata geçebilir= bunu nübüvvet bahsinde delillendirmek için kullanıyor) االولakıldır dersek, bu olmaz. Allah’a mekan vs izafe etmiş oluruz. Aklın birincil işlevi akletmektir, yani bilmektir. Allah’ın bilmesi zaman ötesi/ aşkındır. Normal aklın bilmesi gibi değildir. (İbn Sina bununla ilgili gayri zamaniyyündür der.. ) Allah için gayb yoktur ki zaten, gaybı bilir mi diye soruya cevap aransın Allah akleder derken zaman ötesi bir bilmekten bahsederiz. İlk bildiği şey kendisidir. Onun bilmesi kesintisizdir. Kendisini bildiği zaman, bu varlığın neyin gerektirdiğini bilir. Bu ilahî bilgi tecevhür eden bilgidir işte ( varlık kazanır). Allah’ın ilmi varlığı gerektirir Gazzali’nin İhya’sında zikrettiği ilk hadis: “Allah’ın ilk yarattığı şey akıldır” Alem Allah hariç herşeydir العالم ما سوى هللا االول العقل االول Alem www.ti-entertainment.com İlahî/aşkın/müteal الثواني | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 6 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Herhangi bir semavî akıl: 2 vechesi var a) El evveli bilir b) Kendini bilir Allah’ın aklı ve fikri mutlak anlamda bilmeği ifade eder, zaman ötesi, mütealdir. İlahî bilgi: tecevhür eden bilgi= varlık kazanan bilgidir. Allah’ın ilmi varlık gerektirir İkincil Akıl Birinci gök Üçüncül Akıl لكواكب الثابتة Dördüncü Akıl الزحلSatürn Beşinci Akıl المشتريJüpiter Altıncı Akıl المريخMars Yedinci Akıl الشمسGüneş Sekizinci Akıl الزهرةVenüs Dokuzuncu Akıl العطاردMerkür Onuncu Akıl Ayالقمر Onbirinci Akıl Cibril faal akıl 7 Sabit Yıldızlar Satürn Mars Şems Merkur Ay Arz www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Allah kendi zâtı hakkında bilgisinin tecevhür etmesidir Her ilke kendisinin el-evvel’den sâdır olduğunu bilir Her göğün bir aklı, cismi ve nefsi vardır 11.aklın merâtib-i vücüd bakımından yoktur FAAL AKIL, 9. Aklın el evveli bilmesinden oluşur. 10.akıldır – Cibril’dir/Ruhu’l Emin/Ruhu’l Kudus Faal aklın diğer adı ( واهب الصورDATOR FORMARUM) Onun melekî/ aklî fonksiyonlarına dair kavramlaştırma. Suret almamış madde olmaz, cisim olmaz. 3 tür suret var: واهب الصور Tabî Suretler İnsanî Sûretler Aklî Sûretler madde-sûret teorisi. bizim ruhumuz (insanı insan yapan) mâkul blgiler / kavramlar suret almamış madde olmaz,cisim (tohumda ağaç kuvvesi vardır النفس االنساني 8 Kur’an’da faal akla er-Ruh denir. Melaike’den daima ayrı tutulur. تنزيل املالئك و الروح Farabi insan aklıyla faal aklın ilişkisine ittisal der. arz İnsan en alt mertebededir, ancak üstlerle irtibata geçebilir. ittisaldir Farabî’nin Siyast Felsefesi Onun ahlak felsefesi ile içiçedir Medine Fazile Saade Medine: (sosyo politik hayat) www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer İnsanlar doğuştan medenîddir. Sosyal bir hayatı isterler. Sosyal hayat politik hayatı ilgilendirir. Şehir ölçeğinde sosyo politik anlarsak EL-ÜMME = ULUS – Farabî’de şehirlerden oluşmuş sosyo politik EL MAMURE- medeni usuların oluşturduğu kuşak. Uluslar topluluğu Her sosyo-politik varlığı ayrı ayrı temsil eder -Medine-Ümme-Mamure = Medenîlik المدن المدن Medeniyetin çoğulu المدينة الفاضلة Hakikat tektir مضادات المدينة الفاضلة zıtları, batıl çoktur Medine derken kastedilen manalar: 9 Medine’nin kurucusu: الرئيس االول Kurucu lider (Medine fazılanın) الحكيم\ االمام Her nebi hakîmdir Hakim vefat ederse onun esaslarına uygun olarak yönetilirse medine-i fazıla olur. Devam ederse yöneticiye ملك السنةdiye adlandırılır Bir dini gelenek ortaya koyar ve devam eder www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Fazile: (manevî üstünlük) 1. Aklî Erdemler (üniversite, okul) 2. Ahlakî erdemler (yiğit, cömert, iffetli…) Saadet: 1. Sahte 2. Hakiki (Bu saadet erdemlidir) = Asıl saadet diğer dünyada ruhun bedenden ayrılması iledir مضادات المدينة الفاضلة I. المدينة الجاهلية Tamamen faziletten yoksun a) المدينة الضرورية İhtiyaçların tamini oluyor. Zaruri bir şekilde karşılanmalı ama saadeti karşılamıyor. Farabi kabul etmez İhiyaç karşılanınca tamam b) المدينة الخسة القوط Üşkünlük. Maddi, bedeni hazların peşinde koşan topluluk. Mutluluğun bundan başka bir şey olmadığını söylerler. Ondan alabileceğimiz hazzı zirveye çıkarmalıyız derler. Mesela modern kapitalizm hiçbir ideali, manevi ufku olmayan, kendi tüketimini alır İhtiyaç karşılanınca tamam değil. Maddi hazlar sonunda acıya dönüşür c) المدينة البدالة Beddale= ticaret, karı en yükses, zirve olarak gören bunu saadet vesilesi kabul ediyorlar. Servet zirveye ulaşmalı Maddi şeyleri görmezden gelip birçok maddi bedeller harcayabilirler, zirveye ulaşmak için d) المدينة الكراهة Kerem, şeref, prestij sahibi olmak. En yüksek değer ŞERETİR. Nihai gaye olması eleştiriliyor. Yoksa Farabi şerefsiz olun demiyor… e) المدينة التغلب Tiralık (despotizm). Despot idaresi üstün değer fazilet en üstün despotluktur. Büyük balık küçüğünü yer Adalet Erdemi yanından bile geçemez f) المدينة الجماعية Platondaki emokrasi’dir. En yüksek değer, özgürlük ve eşitliktir. Özgürlük bu devlette herkes kendi hayat görüşüne uygun şekilde. Yaşayabilir. Bu hakkın kendisine verilmesi bakımından eşittir (1.İlke) 2.ilke: - demos: Halk - Kratos: yönetim Avamın, çoğunluğun rejimi. Bu medinede yöneticiler yönetilenlerin istekleri doğrultusunda yönetir. Yönetilenler kendini yönetir. İyi bir yönetici halkın isteğini karşılayandır. Yönetilen yöneticiyi iskat edebilir. Farabi= Medine-i Fazilaya dönüşme istibdadı olan en yüksek rejim budur. Neden? Kendiliğnden dönüşmedir bu www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 10 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Peki neden Cahili? Hakikat tek, fazilet tek ama burada her kabiliyet bir çoğulculuk ortaya çıkarır. Ne doğru ne yanlış kimsenin bir bilgisi yoktur. Farabi’nin toplumu bir ideoloji toplumudur. Bu sebeple fazıla ve cemaa çelişir En-Nevabit= bunlar Medine-i Fazıladaki erdemsiz insanlardır. Bunlar toplanmazsa çevresine zarar verir. Farabi Nevabit’e yaşama hakkı vermez. Eğitim ve ikna yoksa te’dib (ceza) gerekir. Yoksa sürgün Farabi’de Medine-i fazıla ve cemaa zıddı günümüzde el medinetül fazilatül cemaa…. II. المدينة الفاسقة Hakikati biliyor ama yaşamıyorlar. Teori var, pratik yok III. المدينة المبدلة Tahrif olmuş medinelerdir. Kuruluşta sağlam, sonra tahrif olmuştur IV. المدينة الضالة Her biri kendi yalancı peygamberinin propagandasını yapar. Tam bir deccal-i yönetim. El Mille 11 Farabi’nin din tarifi: anlaşılacak ki Farabi’ye göre EL-Mille hem dine uygun hemde bizim sapık diyebileceğimiz unsurlar içerir Tanımı Kitab’ul-Mille adlı eserinde geçmektedir. امللة هي أراء وافعال مقدرة و مقيدة ابلشرائط يرمسها للجمع رئيسهم االول يلتمس أن ينال ابستعماهلم هلا غرضا له فيهم أو هبم حمدودا – – – – – – – Medine’i fazılasında geçen = أراءgörüşler/dünya görüşleri Şartlara uyarlanmış =يرمسهاhat ve resim mantık kelimeleridir resim ise tarifdir, din kitabında geçen bir resim mantık kitabında geçen rasyonel bir tarife benzemez (uslub farkı) Resmeden kişi bunu içinde bulunduğu toplum için yapar Bunu kim yapar ‚ ’ رئيسهم االولyani ilk kurucu Bu kurucu belirli bir amaca ulaşmayı gözetir (amaç Farabi‘de = saadet ancak her medine’nin kendine göre saadet anlayışı vardır) O toplumdan o toplumun içinde ve o toplumla birlikte Demek ki bir din araa ve efalden oluşmaktadır Bu dini onların reisleri yapar ve toplumu belirli bir amamca yöneltir www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Medineyi anlatırken kullandığı terminolojiyi anlatırken ve milleyi anlatırken kulanndığı terminoloji aynı unsurlar içerir: Reisulevvel = Fıkıhta Şari yanı Allah ve Resulu her medinenin bir millesi vardır Geçen derste çizilen medine-i fazıla şeması aynı zamanda el mille ile örtüşür. Yani el milletül fazıla da vardır aslında. Medinetül-fasıka var ise el- millet’ül fasıka da vardır...vs. Medine’yi anlattıktan sonra ifadesi şudur: ötekilerini de buna kıyas et! Erdemli toplumun erdemli dini olur. Bunun terside mümkündür Milleyi İslam ulemasının verdiği bir tanım olarak yaklaşmak yanlış olur. Her din olarak görülenin tanımıdır. erdemsiz diye tanımladığı dinler islam ulemasının tanımladığı dinlerin olamayacağı diye bir sonuç çıkar araa ve efal adına inşa edilen herhangi bir doktrini değerlendirip tasnif etmek gerekir. Erdemli ve erdemsiz olarak Eleştiri?: tanımı gerçekten iyi bir tanım mıdır? Cvp: evet çok genel bir tanım yani parametreleri eğer tüm dinler için koyarsak... peki bir kaç örnek ile ele teyit edersek; = Örn.: Kabile dinleri bu tanıma dahilmidir? 12 Cvp: Medinetül darure ye girer. Ve bu tanım ilkel dinleri de alır. =Örn.: Ateizm girer mi? Cvp.: Bu dinin kitabının adı ‚das Kapital’’ dır bu tanım da girer Mille Farabi’nin mille tanımı Şeriatı da kapsar. www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Mille-(i fazıla) Araa Efal (teorik kısım) (pratik kısım) Hakkı benzetmeyle (metaforla) ميثال الحق Doğrudan Hak A priori (evveli gözlem ve deneyden önce zihnimizde oluşturduğumuz ilkeler. mesela kül, cüz'den daha büyüktür)) Fazıl reis araa ve efalı nasıl takdir eder AKLÎ BURHANLA İSPAT EDİLİR a) Hepsi vahiyle (Kur'an'da müteşabih ayetlere benzer) b) Vahye dayalı olarak kendi içtihadıyla c) Her ikisini birden (vahiy ve kendi içtihadı) ileklerle temellendirilir Farabi’ye göre; vahyi gayr-ı metluv yoktur. Yani beşeri ifadeleri vahiy değildir, ancak vahye dayanır! Medinetul fazıla kitabında ‚erdemli imamlar’a da yer vermektedir (yani Peygamberler) -> kıssaların pedagojik bir amaçları olduğunu anlamak gerekir. İnsanın safını belirlemesi içindir...hangi medeniyettensin? İbrahim mi? Nemrut mu? 13 „Araa“ ve „Efal“ olma bakımından temel önermeler: 1) - MILLE FELSEFEYE BENZER : a) Muhteva (içerik) bakımından benzer: Allah kitabında ne yazıyorsa tam teşekkül etmiş bir felsefe kitabında da bunlar olmalıdır b) Yöntem bakımından farklıdır: Onları ayıran şey ise , mille’nin dilinin ve uslubunun ve yönteminin farklı olmasıdır. Dinin amacı felsefe yapmak değildir, hakikatı söyler ve öyle bir uslubla söyler ki insanları kolayca kazanır = Farabi’de buna iknai metot denir. İknai yöntem: pedagojik bir yöntemdir, ne olursa olsun insanları oraya kazanmak ister. Örn.: cennet cehennem tasvirleri korkutucu /çekici olarak anlatılır . Filozoflar ahiret hayatı için , anlatılan şeyler misaldirler İbn sina’ya göre buradakilerin hakikatleri ordadırlar. Felsefenin yöntemi ispattır. c) Dil bakımından farklıdır: d) Uslub bakımından farklıdır: www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Mille kendi ilimlerini de ortaya koyar. Millenin ilimleri: A) Kelam- cedel Amacı: savunmadır, mücadele eder.(Nusret) Kelamcı bu amacı gerçekleştirmek için safsataya kadar gidebilir. Cedel hakikatı aramak için değildir. Farklı hakikatlerin çatışmasıdır. Kelam Medine’nin Millesini savunmak zorundadır. -> apolojetik B) Fıkıh- icithad amacı: hem itikad hemde amel doktrinin temelini inşa eder yani Farabi bu konuda İmam Ebu hanife gibi düşünür (el-fıkh’ulekber de itikad sonrasında ise furu hükümler inşa edilir) yani safsata ile başlar Platon dialektik tartışma uslubunda yazılmıştır burhani felsefe cedeli felsefe felsefenin başlangıç noktasıdır (iknai felsefe) sofestai felsefe 2) – İnsani kılındığında felsefe milleye tekaddüm ederevrelere bakıldığında daha iyi anlaşılır: Aristotelesburhani yani mantıkı kıyas artik analitiktir cedelle analiz konusunda başarılıdır Dinin felsefi açıklamasını burhan ile yaparlar. Eğer Mille burhan ile açıklanabilmişse ozaman o mille el fazıla olur. Diyelim ki cedeli yada sofestai bir topluma erdemli bir din gelir... İşte ozaman Farabi’ye göre: metafor ile hakikatı karışıtırı. Dinde yozlaşmaya götürür avamın kafası karışır -> bozulmuş bir medine ye yol açar eğer vahye dayalı din kötü yorumlanmışsa ve bu erdemli din burhani bir kente intikal ederse ne olur? -> din felsefe çatışması meydana gelir SON OLARAK: eğer bir milleyi fazıla felsefeni hiç olmadığı bir kente gelirse, (safsata cedel burhan hiçbiri) burada felsefe geleneğini başlatır. Burada felsefenin anahtar rol oynacağının farkına varır. Bizim medeniyetimizehangisi uyar? Cvp. Vahiy şiirsel bir düşünme yapısının bulunduğu bir medineye geldi. Burhani düşünme yok. Sonrasında felsefe başlatıldı. www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 14 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer İşte efal Fıkıh ve Kelamı ortaya çıkarır. Eğer fakihler ameli hikmetin ilkelerine itikatta da akli ilkelerine dayanırsa(felsefe-burhan) verirlerse bu fıkıh burhani temelleri olan bir din anlayışı geliştirir. Farabi’nin en özgün teorisi el- mille teorisidir! Dünya da Din Felsefesi başlatan kişi Farabi’dir ( İlhan Kutluer) EBU ALİ HÜSEYİN İBN SİNA (980-1037) HAYATI doğduğu ve yetiştiği yer Horasan (İran), Buhara’da Afşene diye bir kasabada yaşamıştır. Çok küçük yaşta zekasıyla meşhur bir kişilik. 17 yaşında tıpta meşhur olmuştur. Onun hakkında bir çok efsane dolaşır (psikosomatik hastalıklarla ilgili teşhisleri) Horasan emiri Nuh bin Mansur’un hasatlığında şifa vesilesi olur. Bunun üzerine kendisine sarayın Kütüphanelerine erişme imkanı açılır burada evailin(eskilerin) ilimleriyle/Kitaplarıyla uğraşır. dahi bir gençtir, ilime doyumsuz bunun ardından ilm-i mantıkta ve ilm-i tabii de uzmanlaşır İbn Ebi Usaybiya’nın „Uyunul enba fi tabakail etibba“ adlı felsefe tarihi eserinde yarısı kendi ağzindan yarısı da talebesi tarafından aktarılan bir metin rivayet edilmştir (!) orada bu iki ilimden sonra ilahiyyat ilmine başladığını rivayet eder „ağraz ul hakim ma badettabia“ adlı kitap eline geçer ancak almak istemez, sahafın ısrarıyla alır, ve sonuç olarak Hakim’in neden bu kitabı yazdığını anlar, aydınlanma geçirir ... Farabi’yle tanışır ve bu onun dönüm noktası olmuştur, Farabide hiçbir ana fikir yokturki İbn Sina onu ele almamış olsun İbn Sina ansiklopedik yazardır, muallim-i sani’nin sadık bir ızleyicisidir Talebesi Cüzcani : „kitabuş-şifa adlı eseri okuturken, çok yorulduklarını ve musikî çalınmasıyla rahatladıklarını aktarır. Sonrasında ‚şarap’ getirilmesini isterdik, içerdik ve kalkar yatsı namazını kılardık“ 4 mezarı Hemedan’dadır – büyük heykeli ve anıtı vardır muhtemelen alkol içerlerdi, belki de o kültürde sarhoş olmayacak kadar içilmesi hakir görülmüyordu. İbn Sina’nın hanefi olmasıyla alakalı olabilir (nebiz ile ilgili ruhsatlar...). Gazzali bunları sonrasında tehafutul felasifesinde ele alır ve eleştiri noktası alır. Bu tür rivayetleri kişinin tedeyyününe yormamak gerekir 4 www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 15 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer En çok öne çıkan özellliği: daima devlet adamlarıyla beraber, sürekli siyasetle başı derde girer. Farabi’nin hayatının tam tersi, teorik siyasete yer vermiş. Ancak İbn Sina teorik siyasetle ilgilenmediği halde güncel siyasetin tam ortasındadır ESERLERI: I. Kitab’uş-şifa (innefs) كتاب الشفاء-> külliyyat Bu Kitapta herşey var, ancak tıp yoktur. فن المنطق الطبيعيات كتاب الشفاء الرياضيات االلهيات 16 a) Mantık (Fennülmantık: bunların içinde el-Burhan en önemlisidir. Felsefe, bilim ilşkilerini belirler, bilimde ne yapmak istediğinin geniş bir temellendirilmesidir, Aristoteles’in II. Analitiklerine tekabul eder b) Et-tabiiyyat: Fizik bilimler, bunların içinde en öemlisi en-Nefs’tir c) Er-riyaziyyat: 4 bilim dalından oluşur, matematik, aritmetik, geometri, müzik d) El-ilahiyyat (metafizik) II. En-Necat Şifa’nın özeti, bir bakıma okuma kılavuzudur III. Uyunu’l Hikme عيون احلكمة Fahreddin Razi buna şerh yazmıştır : orjinalı 30 sayfa şerhi 300 sayfa hacmindedir. Razi der ki: „Ben bu Kitabı şerh etme luzumü duyuyorum ancak bilin ki ben hiç bir ana fikrine katılmıyorum“ = Çok kailteli bir çalışmadır! www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer IV. Mantık’ul-meşrikiyyin منطق املشرقني Aslında tamamı „el-hikmetul meşrikiyye“ ama günümüze ulaşmamıştır. İbn Tufeyl’in „Hayy bin Yaksan“ adlı kitabıyla bu eseri anlamaya çalışmak gerekir. „Hikmet’ul meşrikiyye“’nin esrarını soranlara cevap olarak yazılmıştır bu. Metaforik anlatımın arkasında ciddi bir felsefi doktrin yatar. (İbn Tufeyl : Endülüslü bürokrat ve felsefecidir ) Açığa kavuşturmaya çalıştığı doktrin: „Eğer insanın fıtri aklı sosyokültürel şartlanmaya maruz kalmış olmasaydı neleri bilebilirdi? -> Adasal roman Latincede: “Philosophus autodidactus” - Eduard Pococke’nin tercümesidir. Bu kitap Batı’da öyle bir şöhrete ulaşıyor ki , hikmet’ul meşrikiyye’yi anlamaya çalışırlar, bundan dolayı Batı düşüncesi Avicenna’yı göz ardı ederek okuma gerçekleştiremez! ->İbn Sina’nın aynı zamanda İşraki (mistik) felsefesi olduğu şeklinde yorumlanmaya başlanır -> Münakaşaların sonucu: İbn Sina’nın sistemi tamamıyla rasyoneldir ve fakat bu sistemin içerisinde tasavvufi düşünceler de açıklanmaktadır İslam coğrafayacılarında : meşriki = Horasan V. Mağribiler =Bağdat Hiristiyan felsefe okulu El-işarat ve’t-tenbihat االشارة و التنبيحات İbn Sina’nın görüşlerinin süzülmüş halidir İki Şarihi vardır: 1. Fahrediin er Razi : İbn Sina’ya eleştiridir. Bazen buna Cerh’te denir. Zira eleştiri üzerinden kendi tezlerini geliştirir 2. Tusi: Fahrediin er Razi’yi eleştirir. Onun İbn Sina’yı anlamadığını söyler Not: Osmanlı medreselerinin silsileleri Fahreddin er-Razi’ye dayanır ve böylelikle İbn Sina Osmanlıya taşınmıştır Şii dünyası ise Tusi’nin silsilesine dayanır. İbn Sina’nın sembolik anlatımları (hikayeleri): i. ii. iii. Hayy bin Yaksan = حي بن يقظانfaal akıl Salaman ve Absal سلمان و ابصال = akli yetenekler Risaletüttayr رسالة الطري Bunların her birinin ismi bir felsefi düşünceye tekabül eder. Sembolik anlatımlar Roman/öykü biçiminde anlatılır. Farsça yazdığı tek eser: ‚Danışnamei alai’دانشنامة عالئ Gazzali’nin „ مقاصد الفالسفةDanışnamei“ sinin serbest bir tercümesidir aslında. www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 17 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer İbn Sina Metafiziğinde Ontolojik Kavramlar Giriş Felsefe bilim ilişkisini iyi kavrayabilmek için Burhan teorisine ehemmiyet vermek gerekir Mantık, Cedel vs. Felsefe‘nin öğrettiği tartışma metotlarıdır, asıl metot Burhandır Metafizik denildiğinde çok konudan bahsedilir, ancak temel konusu varlıktır! Yani‚ Vücüd – Mevcut املوجود من Metafiziğin konsunu İbn Sina açısından belirlerken şöyle bir ifade kullanırız: حيث هو موجود yani ‚varlığın varlık olması bakımından varlığı’ Örn.: Astrolog = gök cisimlerin kendisini değil de alemin hareketini inceler, yani sadece bir cüz’ünü inceler Ahlak = İnsan davranışlarını inceler bu genel kavram ışığında mevcudu incelemek bakımından metafizik külli bir bilimdir Ana Fikir: (1) İbn Sina „Şifa“ adlı eserinde, giriş bölümünde metafiziğin konusunu tartışır: Bazıları derler ki mevzuu tanrının varlığıdır. Halbuki bu metafiziğin mevzuu değil matlubudur (ispat getirilen her konu bir tartışmanın matlubudur). (2) Bir bilim bir cihetten ve varlığın sadece bir parçasını incelediği için sadece cüz’i ilimdir. Peki varlık bakımından incelemek nedir?,sorusuna Filozof, bundan daha külli bir kavram tasavvur edemezsiniz,der. Ancak zıddını söyleyebilirsiniz: ‚Yokluk’ mesela: Tanrının varlığının ispatı metafizikçinin işidir, diğer bilimler bunda yetersiz kalır“ der İbn Sina (3) Bunun yanısıra bir alternatif daha sunar: Varlığı incelerken sonuç mudur sebep midir soruları açısından ele alır. (4) Daha ileri bir adam atar: sebep diyebileceğimiz varlılar varmıdır? Sonuç diye birşey var mıdır? Varlık zorunlu mudur? – Metafizik hikmeti İbn Sina’nın el-hikmetul mutlaka olarak adlandırdığı hikmettir METAFIZIĞI 1) 3 kavram takımı vardır: 1. MahiyetVucûd 2. Vâcib-MümkünMümteni Mahiyet Vucûd Vâcib Mümkün Mümtenî الماهية الوجود الواجب الممكن الممتنع Öz varlık Zorunlu Mümkin İmkansız Essence Existence Neccesary Possible İmpossible www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 3. İlletMal'ul İllet Ma'lul العلة المعلول Sebep Sonuç Neden Etki Cause Effect 18 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Mahiyet : Kavramsal gerçeklik (hakk ) -zihinde Vucud: Ontolojik gerçeklik (hakk) - dış dünyada 2 türlü hakikat tasavvuru vardır: biri zihnimizde (fil ezhan) biri dış düyada( fil ayan) Vacip: aksi düşünülemeyen, aksini düşünmem durumunda aklın bataklığa saplanıp iflas etmesi, imtinaya saplanmasıdır Mümkin: aksi düşünülebilen, bir mümteni’ye saplanılmaz İmtina: tıpkı zorunlu gibi, imkansızı varmış gibi düşünürsek akıl bizi absürede götürür mümkün varlik= varlığı ve yokluğu düşünüldüğünde tezata düşülmeyen Allah dışındaki tüm varlıklar mahiyet ve vucud açısında 2ye ayrılırlar: 1. mahiyeti açısından: annebaba evlenmeseydi ahmet olmazdı -> mümkinulvucud ممتنع الوجود zorunlu varlik = yokluğu düşünülemeyen ممكن الوجود واجب الوجود 2) Varlık terimini eklediğimizde şöyle bir resim ortaya çıkar: varlığı imkansız/ düşünülemeyen 2. vucud açısından: ahmetin varlığı vucudu açısından zorunludur, onun varlığını inkar edemeyız -> vacibulvucud Mümkinvucud’ a örnek: “ Soru: İlhan Kutluer’in vucudu nedir? Mahiyeti nedir? Cvp: Mümkinu’l - vucud olma vasfı mahiyetiyle alakalıdır. Olmaması da mümkün (Anne-baba evlenmiş olmasaydı). Vucudu bakımından ise zorunludur (onun varlığını inkar edemeyiz) yani Allah dışındaki tüm varlıklar mahiyeti ve vucudu açısından 2‘ye ayrılır yani bir varlık vardır (vucudu açısından) ancak mahiyeti açısından olmayadabilirdi 3) Bir adım daha ileriye gidilirse, illet –malul terimlerini açmak gerekir: Sebep-Sonuç ilişkisi : Bir mahiyetin varlığa gelmesi için Sebep gerekir! Varlığın sebebi = sebebin varlığı ; yokluğun sebebi =sebebin yokluğu Zaten bilimde tüm açıklamalar sebep sonuç ilişkisine dayanır ( yağmur yağıyor, ÇÜNKİ...) www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 19 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Sonuç olarak: Mümkin varlık sebepli varlıktır. Varlık kazanabilmesi için dıştan bir etkenin onun sebebi olması gerekir. Zorunlıu Varlık واجب الوجود بغيره واجب الوجود بذاته mahiyeti mümkündür , yani eğer sebebi olmasaydı var olmayacaktı! Varlığını nasıl başkasından alıyorsa, zorunluluğunu da başkasından alır mutlak manasıyla zorunlu varlık, ALLAH-u Teala onun varlığı kendi dışındaki bir sebepten ötürü değildir, eğer bunu söylersek onun da sebepli varlıklar zümresinden olduğuna tekabül eder. 4) Ontoloji-Teoloji farkı!!! 20 Teoloji ile başlamış olsaydık, Allah’ın sıfatlarıyla başlardık. Ancak başta Ontolojik açısından inceleyince Allah ile yaratılmış olan arasındaki ontolojik fark kendini kendiliğinden belli etmektedir felsefenin ontolojiyi teolojiye öncelemesinin anlamı burada yatmaktadır 5) Mahiyet vucud ayrımı Biri zihinde biri ayandadır, yağmur yağdını düşündüğümüzde yağmurun yağması zorunlu değildir 6) vacibul vucuddda mahiyet-vucud ayrımı var mıdır? Böyle bir ayrım yoktur. Ganiyyul anil alemin’dir.-> kendi dışında kimse ona etki edemez, tüm alem onun etkisinden ibarettir. Allah’ ganiyy’dir, alem ise ‚fakir’dir. İmkansız / Mümteniulvucud Varlık yoktur demek imkansızdır zira herhangi bir deney yapmadan bunu insan zihni bilir İbn Sina’nın sistemine göre Allah’ın olmaması mümtenidir. Sonuç : İbn Sina varlık teorisiyle, tanrıyı inkarın bir türlü delilik olduğunu ispat eder. Zira aklı selime aykırı birşey söylemiş olur. www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Ancak: Sisteminde boş bıraktığı bir yer vardır: İmaknsızlığın felsefesi yeterince yapılmamıştır. İslam düşünce geleneklerinde filozof eğer mahiyeti itibariyle birşeyin imkansız olduğunu ifade etmek isterse ’Deve iğne deliğinden geçmedikçe...’ mümkün değildir, der. Sufi benim bildiğim Allah o deveyi o iğne den geçirir. Kelamcı ‚deve mi büyük iğne deliği mi büyük ‚diye tarışmalara girer ve ciltlerce kitaplar yazar. İBN SİNA’DA BİLGİ TEORİSİ GIRIŞ Aristo öncesi bilgiye dair büyük tartışmalar mevcut: Bilgi var mıdır? Biz bilebilir miyiz Aristo: Eğer bilgi varsa ozaman bizde bilginin teorisini ortaya koyabiliriz, bunun üzerine II. Analitikleri yazar. Mantıkla ilgili en önemli eserdir, ve İslam dünyasında bağlılığı olan bir eserdir. İlk dönem İslam Felsefe’de Huneyn bin İshak tarafından Kitab’ul Burhan olarak tercüme edilmiştir Bu metin şuan elimizde bulunmaktadır İslam Felsefesine özgün diyebileceğimiz şekilde olan şerhler, Farabi ve özellikle İbn Sina tarafından yazılmıştır. İbn Sina satır aralarında ben bu felsefeyi özgünleştireceğim mesajlarını verir Bunun üzerine Farabi Kitab’ul-Burhan adlı eseri yazar Burhan = kanıtlama Kuran’da geçtiği gibi : gul haatu burhanekum in kuntum sadigin II. Analitikler’in karşılığı İslam dünyasında Burhan olmuştur İbn Sina El- Burhan adlı eseri yazmıştır (Kitabu’ş-şifa) İbn Rüşd: kendisi Felsefe dünyasında Aristoteles’in şarihi olarak bilinir hatta Batı’da ‚Grand Conventator’ olarak bilinmektedir Muhtasar( kısa metinler )telhisleri ve tefsirler yazmıştır (kısa,orta, uzun) II. Analitikler hakkında sadece orta şerhi yani telhisi elimize ulaşmıştır II. Analitikler iki makaleden oluşmaktadır,ancak İbn Rüşd’ün II. Analitiklerinin ikinci makalesi de yoktur. İslam FElsefesinin merkezinde Burhan durmaktadır. Bütün bilimlerin teorik çerçevesini sunan Burhan’dır. Bu Burhani midir? Değil midir?Yani kesin bilgi midir değil midir sorusu İBN SINA’NIN TEORISI Aristoteles’in metninde ilk cümle şudur: ‚Her zihinsel öğretim ve öğrenim (bilgi) önceki bilgiden hareketle başlar’ كل تعليم و تعلم ذهنية امنا يكون من علم متقدمة Bu cümle bilgi teorisinin özünü ifade etmektedir. burada zihinsel ifadesinin eklenmesinin nedeni ‚teoriya’ kavramına vurgudur Yani bilgiyi pratik sanatlardan ayırmak için bu kavramı kullanır. Dianoetike = zihinsel bilgi İslam filiziofları Yuna şarihlerinin yanlış anlamalarını düzeltmektedirler. Örn: themistius sadece zihinsel değil pratik bilgiyi de katar , bunu eleştirirler www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 21 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer İlmin mutekaddimetin’le kastedilen: İlkeler (ilk öncüller) (el mebadi,el mutekaddimatül evvel ) Örn: ‚üçgen iç açıları toplam 180 derecedir’ = El mutekaddimetül evvel ! Bundan hareketle yeni bir bilgiye ulaşılır: ‚ ikiz kenar üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir’ = el mebde’ Peki el mutekaddimatul evvel’i nerden bilebilirz? Bunun ilkesini nasıl tespit edebiliriz? Aristoteles II. Analtiklerde, ilk ilkelerin dionises ile bilinebileceğini ifade eder. 1. dionises = hiss = duyumlar insan duyumlarla insanları görür ve bu tekil algılar zihninde hafızasına iner ancak insan kavramına ulaşmış değildir 2. Hafiza, buradaki bilgiler pekiştikçe anı haline gelmektedir, 3. Zakire, burada (insan kavramına ulaşmamış olduğumuz halde )zihinde yerleşir 4. Mutehayyile,( imgelem ) şiirsel ifadeler imgelemin ürettiği anlamlardır Yani bir şeyin mahiyeti tam ortaya koyulmamıştır. Yani mesela İnsan kavramında, imgelemde kalmış olan zihin sadece betim yapabilir (description) 5. Müfekkire arazlardan soyutlamak suretiyle betim olarak mevcut olan şeyi kavram haline getirir,zati olan niteliklerini keşfeden bir prosestir. Mesela insan kavramında, canlıdır ve düşünen bir varlıktır diyerek belirler 6. Akıl son olarak kavramı ortaya koyar, ve tanım yapar Tasavvur = kavram bilgisi -> yani mesela insan, canlı, düşünen kavramları Burada henüz olumlama yada olumsuzlama yoktur Tasdik = dır bağıyla bağlamak, yani bu kavramları bir ilişkiye sokmak, Örn: Üçgen; Tasavvur aşamasında, iç açıları 180 derece olarak tespit edilmiştir Tasdik aşamasında ise yargı ortaya konmaktadır, <üçgenin iç açıları 180 derecedir> Tasdik haline geldikten sonra artık bu ilke haline gelmiş olur! Aristoteles’e bakılınca tüm bu süreçler akılda olup bitmektedir. AKıl en yüksek mercidir ANCAK İBN SİNA’NIN ÖZGÜNLÜĞÜ BURADA BAŞLAR: Akıl kavramı oluştururken potensiyel hale gelmesi(bilkuvveden bilfiiile geçmek için) için dışardan bir etkenin, bunu aydınlatması gerekir, der. ‚Bi işrakın feyziyyin ilahiyyin’ -> İşraki felsefe daha öncesine Farabi ‚Faal Akıl’demişti, yani Cebrail a.s www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 22 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer İttisal teorisi’de denmektedir. İşraki felsefe kavramı: İbn Sina’nın burada tasavvufsal,mistik bir tecrübeden mi bahsettiği yoksa tamamen rasyonel bir bakış açısını mı savunduğu tartışılmaktadır. yani İslam Filozofları Aristoteles’in salt akıla indirgediği zihinsel süreci bir nevi islami olarak yorumlamaktadırlar. Özgün tarafları ise buradadır. Varlık kanıtlanması (burhanul vucud) el mebadi Neden Kanıtlanması ( burhanu’s-sebeb) Nedensel Kanıtlama Örnek üzerinden gidilirse: ‚Güneş tutulması’ ‚Ay, Yerküre ile güneş arasına girdiği zaman tutulur’ bu yargı tecrübe ile elde edilmiiştir. Deney ile elde edilmiştir ancak bir kısım ilke deneyle değil zihinsel proseslerle elde edililr; üçgen örneğinde olduğu gibi. Yani , olgusal bir gerçeklikle karşı karşıya kaldığımda ,bunun nedensel ilkesine ulaştığım için, açıklayabiliyorum. Yani ‚Şu anda Güneş tutulmuştur’ denildiğinde ben ilkemden dolayı ‚ Ay, Yerküre ile güneş arasına girdiği zaman tutulur’ açıklayabilirim. = nedensel kanıtlama Varlıksal Kanıtlama ‚Şurdan duman Yükseliyor’ İlke: ‚her duman çıkan yerde yangın vardır.’ ‚O halde, orada yangın var’ burada sonuçtan hareketle bilgiye ulaşılıyor. Bu sadece kesin kanıtlamayı vermiyor. Bu ifadeleri tersine çevirirsek nedeninden başlamış oluruz. Yani Burhan’us-sebeb’e dönüşür. Bilimsel kanıtlama budur. (orada yangın var, duman çıkıyor, öyleyse her duman çıkan yerde yangın vardır) Yani bilimsel kanıtlama nedensel kanıtlamasıdır Bilimde ki kanı†lamalar bu şekilde oluşur;Önce olgu/varlığı sonra nedeni ortaya konur. Farabi ve İbn Sina’da ‚el ilmul yakin’ olan ilim/bilgi budur. www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 23 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer İBN SINA’DA NEFS TEORISI قوي النفس İlmunnefs teorisi kendisinden sonrakileri çok etkilemiştir. Örneğin kendisini tekfir eden Gazzali onun bu teorisini öylece almıştır. Metfizik açısından Nefs nedir? Nereye gider? Yani mebdei ve meadı açısından inceler. (1) (2) (3) (4) (5) (6) İbn Sina’ya göre Nefs bir cevherdir , araz değildir Nefs manevi / ruhani bir cevherdir İnsan nefsi faal akıldan sadır olur (mebdei Cibrildir) Bedenden önce bireysel bir nefsten söz edilemez. Nefs bireyselliğini bedendeki tecrübesiyle kazanır Bedeni terkeden (ölümle) bir daha o bedene ya da başka bir bedene dönmez. (Tenasuh batıldır) (7) Bireysel Nefs ölümsüzdür (8) Felsefe ruhani haşr ile uğraşı, cismanı haşra ait bilgiler din ile bildirilir. Maddelere ilşkin açıklamalar: o o o o o o İbnSina’nın bunu kabul etmesi, onu bir takım kelam fırkalarından ayırmaktadır. Kelamcılar genel olarak, ruh latif bir cisimdir derler ( kesiif değil). Bu onların atom nazariyesinden kaynaklanmaktadır. İbn Sina’ya göre: bunu cevher kabul eder. Kaynağı faal akıldır, hatırlanırsa zaten faal akıl ‘vahibussuver’dir. Faal akıl bunu maddeye vermediği sürece, canlı oluşmaz. İbn Sina kesinlikle bedenle birleşmedenönce bir ‘ben’liğe inanmaz. El-Mufaraka: ruhun bedenden ayırık hale gelmesi. Ölüm bir yokoluş , benliğin tamamen ortadan kalkması değildir. Hakiki yoluna dönüşünün başladığı yerdir. Mead: dinde ahiretin tabiridir. Ruhi hayat anlamında ölümden sonra benlik devam ediyor. İbn Sina’nın Allah’ın ölümden sonra oldukça merhametli olacağına dair bir telakkisi vardır. İbn Sina eserlerinin bir kaç yerinde. Ruhun iki türlü meadının var olduğunu, birinin cismanı ötekinin ise ruhi mead olduğunu söyler. Felsefe ancak ruhi meadı ıspat edebilir, aklı delil cismani meadı ıspata yetmez. Zira bunlar ancak peygamberlerin getirdikleri vahiy ile bilinebilir. (-> Gazzali yinede Felasifeyi tekfir etmektedir.) Ruhun ölümsüzlüğü ebedi hayatın temellendirlimesi açısında önemlidir. Peki cehennem sonsuz mudur? -> Cehennem bir nevi rehabilitisyon merkezi gibi birşeydir. İnsanın pisliklerinden arındığı yerdir. Nefs: el kemalulevvel bil cismittabiiyyil aali Örnek Balta: Baltayı balta yapan şey, balta formudur. Suri nedenidir/formel nedenidir. İşte bu form ilk yetkinliktir. Yani bir şeyi o şey kılan şey. İkinci kemali ise keskin olmasıdır. Keskin olmasa balta değildir diyebilirmiyiz? Evet, zira onu balta kılan şey formudur. www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 24 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Eğer bir bitki organizmansından bahsediyorsak, o organizmayı çalıştıran şey kemalı evveldr. Aşağıdaki taksim nefsin güçleri bakımından yapılmış bir taksımdır. 3 ayrı nefis değil ( bu Platon’da var), bir nefsin 3 kuvveti الكمال االول للجسم الطبيعي األيل:النفس şemaya Açıklama: ( Akıl/ İntellectus ) Şehvet: Haz ve yarar sağladığını düşündüğümüz şeye yönelten ilkedir Gadab: elem ve üzüntü getirecek şeylerden sakınmaya yönelten güçtür. 25 Hisii Müşterek: sensus communis Hissi idrak. 5 duygudan gelen verilerin bir havuzda tolandığı yerdir. ;bn Sina’ya göre 5 duyu müştereken algılanır, tek tek algılanmaz. Hayal/Musavvira gücü: suretleri muhafaza eden güçtür. Veri (el mu’ta –data) suret ve anlam olarak iki ye ayırılır. Sureti, Görülen şeyi hatırlamak, o imgenin kişide saklanmasıdır. Saklanılan yer ise Musavviradir. Hayali suretler orada saklanır.ikinci işlevi ise hayali idrakın orada gerçekleşmesidir. Verinin Anlamı ise hafızada korunur. Görülen şeyin ilişkilendirilmesi. Anlam ifade etmesi. Mütehayyile / Müfekkire: Hayal formlarının işlendiği yer. At gövdesini alıp üstüne kuş oturtturabilir mesela. Hanlam ve formları çekip alma ve işleme kabiliyeti. Şiir tabiatı olanların bu yönleri son derece gelişmiştir. Vehim: yargı gücüdür. İnsana hayavni derecede gerekli olan tabii bir melekedir. Hayvani seviyede tümel diye birşey yoktur. Hep tikeldir. burada bulunan tüm anlamlar tikeldirler. Kavram olamları için nefsulinsaniyyeye geçmeleri gerekir. Vehimle ilgili örnek: mezarlıktan geçen kişi, ortaya bir kazık çakması gerekir. Ancak ayağına birşey dolaşıyor ve kalp sektesinden o-ölüyor. Bir bakıyorlarki kendi pardesüsünü yere çakmış. Burda onu öldüren nedir??? mezarlık hakkındaki tüm imgeler ve anlatımlar onda bir vehime yol açıyor. Onu vehim gücü öldürür. Ancak kişi doğru vehimlerede ulaşabilir. Hayavni seviyede çok yararlı birlşeydir. Akıl Ameli akıl tüm davranişlarda devrededir. Teorik akıl hırzızlığın kötü olduğunu söyler. Ancak eğer bir kişi hastalıktan ölmek ğzereyken ilaç arayışını çıktıysanız, hırsızlığı göze alırsınız. Orada insan hayatı daha önemlidir. Ameli akıl’ın doğru çalışmasına FERASET denir. İsabetli kararlar verebilmek ameli akla bağlidir. www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer قوى النفس نفس النباتية نفس الحيوانية Beslenme Müdrike Gelişme Üreme نفس االنسانية Batın (iç) Hissi Müşterek Ortak duyu sensus communis Zâhir (dış) 5 duyu Bâise Motifler Şehvet haz Gadap Öfke gücü Hayal/Musavvıra Faile kas, sinir sistemi ve iskelet Pratik Akıl العقل العملي Bilkuvve akıl Bilmeleke akıl Bilfiil akıl bizzat çalıştığı an hayali suretlerin/formların saklandığı yer Müstefiz akıl aklın harekete geçtiği an hayali idrak burada gerçekleşir faal akılla ittisal ettiği an Mütehayyile/Müfekkire Kudsi akıl Farabi'de olmayan akıl. Peygamberlere özel hayal formların işlendiği yer Hayal/musavvıra ile Zakirede depolananları alma Vehim yargı gücü Hâfıza/Zakire tikel anlamları depolar www.ti-entertainment.com Teorik Akıl العقل النطري Muharrike | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 26 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer EBU HAMID MUHAMMED EL-GAZZALI (1058-1111) Gazzali çok yönlü entelektüeldir Babası ‘gazzal’ imiş bundan dolayı İstanbul’daki Ansiklopedi geleneğinde ismi çift ‘z’ ile yazılır. Ankara’daki gelenek ise Montgomery Watt’ın araştırmalarını esas alarak tek ‘z’ ile yazar Kendisi İran’daki Tus şehrinden gelir Fıkıhta Şafiidir, itikadda Eşari başlangıç noktasından başlayıp Eşariliği geçen yönlerini geliştirmiştir İbn Sina Çağdaşlarından sayılabilir, İbn Sina’dan çok etkilenmiştir. ‘İbn Sina ve talebeleri ‘ diye anımsanır, bu bütün İbn Sina’dan sonra gelen düşünürleri talebeleri saymaya eğilimli bir düşüncedir ki, her alimin arkasında ‘muhteşem Buharalı TÜrk’ vardır Hayatı (ilimle irtibatlı olarak) 1. öğrenciliği 2. medresede ders verdiği dönem 3. medreseden kaçtığı dönem ! Nizamiye Medresesine bağlı olarak ilim serüveni geçirmiştir. Nizamiye nin konjonktörüyle sıkı sıkıya bağlantılıdır. 1.Öğrenciliği Nişapur’daki Nizamiye medresesinde geçirmiştir. Hocası İmam’ul Haremeyn El-Cüveyni’dir. Gazzali’de hiçbir ana fikir yoktur ki, hocası tarafından dile getirilmiş olmasın. Cüveyni büyük bir kelamcı olarak zikredilmesine rağmen, Nizamiye’de Fıkıh dersleri vermiştir. Gazzali fıkıh derslerini ondan aldı , bağdattaki Nizamiye’de verdiği ders de, Fıkıh idi. Nizamiyye medreselerinin müfredatı Şafii Fıkhı ve Usulu’nden ibaretti. Zira bu mederese hukukçu yetiştirmek için vardı. www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 27 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Kelam bile okutulmuyordu. Bazıları, müderris olarak gazzali’nin fıkıh dışında kalan ilimleri de okuttuğu söylenir, ancak bu yanlıştır. Gazzali profesyonel Fıkıh Hocasıdır ancak diğer ilimlerle meşhur olmuştur. Nizamıye medreselerini kuran kişi, Melikşahın/Selçukluların veziri olan Nizamulmülk’tür. Sünni düşünceyi yaymak amacıyla. Aynı zamanda Mısır’da El-Ezher üniverstesi Şii_Fatimi düşüncesi için ilim adamları yetiştirmek için kurulmuştur. Nizamulmülk bu tehditin farkına varır, ve Sünni Kelamı inşa etmek için Nizamiye medreselerini kurar. -> ilmi politika Aynı zamanda Alamut Kalesinde Batıni bir tehdit ortaya çıkmıştır. İlmi ve silahlı propaganda başlamıştır. Özellikle gençleri kendi safhalarına çekmek için ihvanısafa risalelerini kullanmıştırlar. İsmaililikle ve Batınilik ile İhvanı safa birlikte zikredilir,halbuki bu yanlıştır. Alamut Kalesi denilen yer: Hasan Sabbah’ın dervişlerine haşhaş ve yalancı cenneti yaşatarak, onun için savaşmak üzere kandırır ve varacakları yerin o yalancı cennet olacağını söyler. Bunun üzerine suikastler düzenlerler. -> ‘Assasin’/’Assasination’ yani medreselerin açılmasının nedeni İsmailiyye’nin silahlı ve ilmi tehditlerini ilim kanalı üzerinden def etmektir Mutezili, Şii, düşüncesin ardında olan felsefe kültürünü yıkmak Ancak: Gazzali Felsefecileri tenkit ederken, İbn Sina ve felsefecilerin etkisinden kurtaramaz kendini. Kendisinin bu kadar entelektüel oluşu, Felsefeye borçlu olduğu birşeydir. Aynı zamanda Gazzali’yi Gazzali yapan Sufilikle olan alakasıdır. talebeliğinde göze batmış ve yükselmiş olmalı ki, Bağdat’a başmüderris olarak atanmıştır. Huccet’ul –İslam olarak anılır En verimli dönemi bağdatta ders vermeye başladığı dönemdir El Munkizu min eddalale adlı eserinden: www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 28 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer Bir süre ders verdikten sonra Gazzali birden fikri ve ilmi ve aynı zamanda vucudünu hasta eden bir buhran geçirir: ‘Şüphe krizi’ geçirir, adeta Sofestaiyye mezhebine girmiştim..’ der. Gazzali’nin şüphesi patolojiktir, hasta edici (bazıları Descartes’ın bilnçli şüpheciliğini Gazzali’nin şüphesine benzetir, ancak bu mukayese edilemez.) Ben ‘NUR’ sayesinde kurtuldum der. Buhranından çekip giderek kurtulma çabasına giriyor ve Şam’daki Dervişlerle olan tasavvufi birlikteliğiyle kurtuluyor. İlham ve aydınanlanma tecrübesiyle huzura kavuşuyor Gazzali daima Yakin’in yani kesinliğin peşinde idi bu buhrandan sonra kendine geliyor ve sosyal sorumlulukların farkına varıyor-> ihya-ı ulumiddin’i yazar, ilimlerin ihyası Gazzali’ye göre Tasavvuf ile olmaktadır, fıkıhtan bahsetse de özünde Tasavvufi bir eserdir hayatın sonlarına doğru, Munkizu min eddalale, ve son olarak Fıkıh’taki şah eserini el-Mustasfa’yı yazar Kelami eserleri: iktisad fi itikad fadailül batınıyye Miyarul ilm El kıstasul mustakill Gazzali Ve Tehafutu’l Felasifesi Tehafutun 2 anlamı vardır ve bu iki anlam birbiryle çelişkili değildir Mukaddimeleri 4 tanedir Bu mukaddimelerde ilimler hakkında bir kaç görüş arzeder: Musiki ve matematik birer ilimdiler. Öklit matematiğinin hayranıdır Gazzali’nin aradığı ‚Yakin’dir yani kesin bilgidir. Dolayısıyla felsefe –bilim ilimleri din ilimleri için son derece önemlidir, EL-Ulumul felsefiyye ve el ulumul akliyye bir bütündür, topyekün olarak felsefi ilimlerin düşmanı değildir bunu söylemek yanlış olur. Mantıkla alakalı hassasiyeti vardır ‚Mantık bilmeyenin ilmine fetvasına güvenilmez!’ Ebu Bekir ibn Arabi: Şeyhimiz Gazzali Felsefenin derinliklerine dalmak istedi ama bir dalınca tekrar çıkamadı...’ Meşşai filozofları eleştirir, Farabi ve İbn Sina şahsında. -> gayr-ı dini olabilen neticelere ulaşabilmişlerdir. Bu Filozofların hayatları da dini disiplin dışına çıkmıştır. Gazzali’nin iddia www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 29 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer ettiğine göre: Bunların hakiki niyetleri dini yıkmaktır. Etkili ve karizmatik oldukları için, hayranları da çoktur. Benim tehafut kitabımdaki amacım, yakin’i bulmak değil, bunların sistemini başlarına cökertmektir ve aynı zamanda Batıl kelami fırkaların da asıl kötün niyetlerini göstermektir Gazzali’nin Mantık hakkındaki görüşü : Filozofların ilmi değildir Mantık bizim İslam alimlerinin geliştirdikleri bir ilimdir. Cüveyni’nin mantık kitabı vadır ancak ısrarla mantık kelimesini kullanmaz: Kıyas ya da kıstas’ı kullanır, Gazzali de aynı kullanıma önem verir Gazzali’ye göre sorun Metafiziktedir: Filozofların burhanla ilgili temel tezleri metafizikte kesin kanıt vermemekte, ve böylelikle başka ilimlerde de işe yaramaz. Metafizik kulli bir ilimdir eğer burhan bunda kesin kantı vermekten acizise, diğer ilimlerde de bir kesin bilgiye götürmez. Açık bir şekilde felsefi görüşübenimser: Ruh gayrı cismani bir cevherdir. Ancak burhanla bunu kanıtlama yöntemi tutarsız ve yetersizdir! -> metodolojiye hucum eder Burhan yanlış itikatlere ve inançlara götürür. : 3 meselede tekfir eder, geri kalan 17 konudan dolayı tekfir etmez ancak eleştirir. Başka alimlelr de bu konu da buna benzer şeyler söylemişler. Ehl-i Kıble’den söylemiş olanlar varsa, tekfir etmekten kaçınır. Ancak bu 3 meselede şimdiye kadar ehl-i kıbleden kimse filozoflar gibi düşünmemiştir öyleyse bu düşüncelerinden dolayı filozoflar tekfir edilebilirler. Burhanı matematikte tatbik ett,kleri gibi metafizikte tatbik edememişler 3 mesele şudur: 1. Alemi kadim saymışlardır 2. Allah cüz’iyyatı bilmez demişlerdir 3. Cismanı haşrı kabul etmezler bu üç mesele onları tekfir etmek için yeterlidir bu tekfir’i herhangi bir konjonktürel bir eğilime bağlamak mümkün değildir, zira ömrünün sonuna kadarvazgeçmemiştir Ehl-i Hadis / Fıkıh tehafutun yazılışından sonra rahatlamışlardır, zira farabi ve İbnSina ile başedememişlerdir Gazzali’nin iddaları, Filozoflar der ki: 1.) ‚Alem kadimdir’ İbn Sina’nın eserlerine bakıldığında hiçbir yerde, Alem kadımdir demez. Allah kadimdir. İbn Sina açısından Kıdem: a) zaman bakımından kıdem: ‚babam benden önce.’ Tekaddum/Teahhur yani kronolojik kıdem b) Varlık bakımından (vucudi/zati kıdem) : ‚illet esere tekaddum eder’ burada alemin kıdeminden bahsedemeyiz, zira Allah aleme tekaddum eder Zaman aleme tekaduum eder mi? Yani Alem zaman bakımından kadım midir? Filozof bunukastettmiş olabilir mi? cvp: Hayır. Zira zaman denilen şey alem olduktan sonra vardır. Asıl nedir?: varlık bakımından illet eserden önce gelir, alem zamana tekaddum eder de diyemeyiz. -> öyleyse Gazzali neyi kastetti??? www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 30 [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer İbn Sina: Allah daima yaratma faaliyeti içerisindedir. Allah’ın varlık verme faaaliyetinden kesildiğini düşünemeyiz.Zira bu eksiklik olur. -> Amacı : Allah’ı noksanlıktan/Ta’til den beri kılmak. ( Kulle yevmin huve fi şe’n) Gazzali işte bu noktayı eleştirir. Filozofun niyeti kötü olduğu için netice kötü oluyor. Aslında İbn Sina Alem kadimdir demek istiyor ancak söyleyemiyor başka şekillerde bunu ifade ediyor! Bunu demekle Dehriyye’den farkı olmuyor, diyor. Gazzali açıkca Filozoflara kötü niyet atfediyor! -> İlhan Kutluer : ibn Sina’Ya şu denilebilirdi: niyetin iyi ama netice kötü. Herşeyi diyebilirsin ancak kötü niyetlisin diyemezsin!... 2) Allah cüzziyyatı bilmez Biz beşer olarak zamani kategorinin içinde biliriz. Cüzziyyatı böyle algılaraız. İbn İSna: Allah gayr-ı zamani bilir, transzendental biçimde bilir. Yani cüzziyyatı külli bir biçimde bilir. Açıkca herşeyi kuşatmıştır, der. Yanlış anlaşılmaktan korkarak , herhangi bir yaprağın düşüşünü bilir,der. Gazzali yine eleştirir. Bu kez yanlış anlamak ister! 31 3) Cismani haşr yoktur İbn Sina mead bahsinde bu konuyu ele alır: Ruh ölümsüzdür.-> burhan ile ispat edilir Biz bunu felsefi burhan ile ispat edebiliriz. Ancak cismani haşrı ispat etmek felsefeyle mümkün değildir, felsefe buna güç yetiremez. Ruhun ölümsüzlüğünü kanıtlarsak, ahireti kanıtlamış oluruz ancak onun mahiyetini bize din haber verir. Yani bunun ilmi akli değil nakli’dir!!! Vahzin bize getirdiği haber bizi bu konuda aydınlatır. Gazzali İbn Sina’nın gençliğinde yazdığı eseri alır oradan alıntılar vererek tüm filozoflara isnat eder. Ancak sonradan yazdığı kitaplara bakmaz bile. Hatta mizanu’l amel adlı eserinde ehli kıblenin haşr konusunda 3 gruba ayrdıldığını, sufiyye’Nin ekseriyetinin sadece ruhani olacağına inandıklarını söyler. -> öyleyse sadece felasifeyi değil, tüm sufiyye tekfir edilmelidir?? Üç mesele (Gazzali’nin filozoflara nisbet ettiği söz) ALEM KADİMDİR“ „ iddiası www.ti-entertainment.com İBN SİNA Yalnızca Allah kadimdir Allah sürekli varlık verir Alem „daimidir“ Ezelî olan GAZZALİ Eğer alem sürekliyse bu kadim manasına gelir Eğer kadimse, yaratılmamış demektir | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… İBN RÜŞD الخلق المستمر Sudur teorisi hatalıdır, çünkü Aristo’da yoktur [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer yaratmadır. MelikMülk (Kingdom-King ilişkisi)5 „ALLAH CÜZİYYATI BİLEMEZ“6 iddiası Allah’ın bilgisi mevcudâtın nedenidir Bilgi varlığı önceler على نخو على -Gazzali buradan yola çıkarak eleştirir onu.7 Külli tarzda bilir demek, cüziyyatı bilmez demek felsefe cismanî haşri cismanî haşri inkar ediyorlar. Bu Kur’an’a aykırıdır. Ruhanî haşr vardır Ruhanî haşır vardır Cismanî haiırda vardır Niteliğini bilmiyoruz (Gittiğimizde görürüz) İllî zorunluluk mucizeyi imkansız kılar Adetullah geeçerlidir (Habitus) Eğer illiyeti reddedersek, bilim yapmayız, hatta 32 Sofestaî oluruz „CİSMANÎ HAŞIR YOKTUR. HAŞIR RUHANİDİR“ kanıtlayamaz. Cismanî haşri peygamberle biliriz. Ancak cismanî haşir kelamcıların cisim kavramıyla da açıklanamaz. Bir semavi beden iddiası İLLET MESELESİ (17.MESELE) DETERMİNİZM Varlık zincirinin kozmolojik esası, illiyet zinciridir. İllet-Malul arasındaki ilişki zorunludur (Eğer ateş İbrahimi yakmıyorsa bununda bir sebebi vardır elbet. Allahın ilmi bizim bilgimizle kıyaslanamaz. Küllicüzi, bunlar bizlerle ilgili kavramlar, Allah’la ilgili değil. Bunlardan yola çıkarak Allah’ın ilmini değerlendiremeyiz Ne külli ne de cüz‘i İBN RÜŞD İbn Rüşd’ün görüşlerini tekrar açacak olursak: alem kadim olamaz zira, allah bir kere kün demeyi bırakırsa oluş da biter Kuran’a bakıldığında her iki alimi de destekler ayetler bulunabilir (İbn Sina – Gazzali ) İbn Rüşd çok güçlü bir Aristo’cudur, hayranlık derecesindedir. Aristo’ya ayrıca bir ilahi yüklem verir, Allah onu insanlığa kazanç olsun diye göndermiştir der. Ancak İbn Rüşd’ün bu derece olan hayranlığı sağlıksızdır. İbn Rüşd insanın tanrıyı daima antroprmorphik gördüğünü bunun ise yanlış olduğunu hatırlatır. Külli-cüzi kavramları insanın bilmesine atfen konulan kavramlardır. Bu ise Allah için yanlış olur. Allah’in bilgisinin ne olduğunu bilmeyeyizbu konuyu allah’a havale etmek gerekir. Ancak ne olmadığını bilebiliriz. Külli veya cüzi değildir. 5 İbn Sina’nın teorisi alemin kademliği değil, Allah’ın sürekli yaratmasıdır Allah cüziyyatı bizim bildiğimiz gibi bilemez’e ek sorun “ Külliyatı da bizim bildiğimiz gibi bilemez”© (İlhan Kutluer) 7 Hablbuki İbn Sina “külliyen ve aşkın” demiştir burada. Alemde her ne oluyorsa O’nun ilmi gereği vuku bulmakta. İbn Sina’da asıl sorun Allah cüziyyatı nasıl bilir? İnsanın bildiği gibi değil, gayri zamanî, aşkın bilir 6 www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… [İSLAM FELSEFE TARIHI 3.SINIF DERS NOTLARI FİNAL ] Prof.Dr. İlhan Kutluer İBN RÜŞD’ÜN ESERLERI فصل المقال فيما بين الحكمة و المشرقة من االتصال = Din ve Felsefe nin ilişksi üzerine bir açıklama aslında bir fetva kitabıdır Konuları temelde ikiye ayrılır: a) Felsefenin meşruiyyet ve gerekliliği: felsefe nedir? Neyle uğraşır? Din neden bahseder? Akletmeyi/araştırmayı emreder mi? Felsefe bu işlevi yerine getirir mi? Zann’a karşı olmak daima yakın’i aramak Kuranda emir midir? Emir ise, Felsefe bu arayışı karşılar mı? -> ÖyleyseFelsefe mendup olmayı bırakın vaciptir! -> belli ki Felsef e savunması yapmaya kendisini mecbur hissetmiştir b) Felsefi Tevil: ayetlerin bir kısmının zahir anlamı esastır. Bunların tevili haramdır. Batını anlamı esas olan ayetler de vardır. Bunlarda da tevil yapmak farzdır. Bu tevili ise kim yapacaktır? Kelamcıların cedel yöntemi tevil için yeterli değildir. Onlar zahiri olan ayetleri insanlara akli olarka açıklamalıdırlar. Batını tevili ancak Filozfolar yapabilir! ِِ ِ َم َ َّإِ َّن َرب َ َم ِِبَن ُ ض َّل َعن َسبيله َو ُه َو أَ ْعل ُ ك ُه َو أَ ْعل ِ ِابل ين َ ْم ْهتَد ُ ِ ِ ِ ك ِاب ْحلِكْم ِة والْمو ِعظَ ِة ا ْحل ِ ِع إِِىل َسب س ُن َ ِيل َرب ُ ا ْد ْ سنَة َو َجاد ْهلُم ِابلَِّيت ه َي أ َْ َ َ َ َح ََ „Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel güzel öğütle davet et ve onlarla en güzel şekilde mücadele yap! Çünkü Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir ve doğru yolda gidenleri en iyi bilen de ancak O'dur.“ NAHL 125 hikme = burhan , Filozoflar/ Mevize = Retorik,Hatabe, vaizler/ cadilhum = Kelamcılar aynı yorum Fahreddin er-Razi’nin tefsirinde de vardır. Daha önce İbn Sina Hatabe adlı eserinin hemen girişinde bu tefsiri yapmışıtr. الكشف عن منهاج االدلة = arguman geliştirme yöntemleri (metodoloji üzerine) Bu ikinci kitapta iki delilden bahseder: Kelamcıları hudus delilini sert bir şekilde eleştirir, ve onların bile buna inanmadıklarını söyler. Kuran’da iki delil vardır!: 1. İnayet – İhtira: İnayet delili şunu ifade eder: Evrendeki herşeyin insan için tasarlanmış olduğu -> günümüzde: tasarım delili. İhtira delili: varlığın ilk yaratılışının nasıl olduğunu bilmek için sadece embryo’Nun gelişimine bakmak gerekir. Bu yolla yaratılışın sırrına vakıf olursunuz. Kuran ayetlerinde sürekli incelemeye teşvik edilir. Bu ise felsefe yapmakla olur 2. Vahiy ve Nubuvvet: - Her dinin güçlü bir vahiy ve nübüvvet geleneği ve birikimi söz konusudur www.ti-entertainment.com | Müzmin felsefe talebesi’nin talebeleri… 33