Sporcularda-gorulen-beslenme

advertisement
1
İnsanlar, acıktıkları zaman gereksinim
duydukları kadar yerler. Genelde üç öğün veya
dört öğün yemek yenir ve kişinin yaptığı işlerle
doğru orantılı olan belli miktar kalori
gereksinimini karşılanır.
2
Yeme alışkanlıkları insandan insana
değişmektedir .
 Günlük
öğünlerde az yiyen ancak gün içinde
zaman zaman atıştıranlar,

Yemek, yaşamlarının en önemli olayı olanlar,
 Sorunlarının
üstesinden gelemediklerinde çok
fazla yemek yeme veya yemek yememe ile
kendilerini ifade edenler.
3
Araştırmalar; çocukluğunda güven
duygusundan yoksun kalan kişilerin, daha
sonraki evrelerde bu güven duygusunu, yeme
davranışını denetim altına alarak sağlamaya
çalıştığını göstermiştir.
Ayrıca, kalıtımsal yatkınlığın da inkar
edilmemesi gerektiği ve medyanın da önemli bir
kültür etkisi oluşturduğu ortaya konulmuştur.
Medya, oyuncak sanayi ve benzeri pek çok yolla,
çok küçük yaştaki çocuklara, ideal beden
imajları sunarak, topluma diyet yapmayı, sosyal
bir beklenti olarak zorla benimsetmeye
çalışmaktadır.
4
Sporcularda meydana gelen beslenme
bozuklukları onların yarışmalara
hazırlanmasını, başarılarını ve gelecekte ki
hayatlarını çok ciddi bir biçimde
etkilemektedir. Bu nedenle bu konuya
özellikle hassasiyet gösterilmelidir.
5
 ANOREXİA
 BULİMİA
NERVOSA
NERVOSA
 VEJETERYANLIK
6
Anoreksiya aşırı diyet yapma sonucu oluşan
önemli derecede kilo kaybıdır.
Anoreksikler kiloları ne olursa olsun
kendilerini şişman hissederler. Çoğu kez
anoreksikler normalden daha zayıf olduklarını
farketmezler ve 45 kg olsalar bile kendilerini
şişman kabul ederler.
Daha da zayıf olma çabaları içinde
anoreksikler, her koşulda yemek yemekten ve
kalori almaktan kaçınırlar. Bu hastalığın %10-20
oranı, oluşan çeşitli komplikasyonlar nedeniyle
ölümle sonuçlanır.
Videoyu izlemek için tıklayınız
7
Anoreksikler genelde mükemmeliğe ulaşmaya
çalışırlar. Oldukça yüksek hedefler belirlerler ve
kendilerini sürekli olarak ıspatlamak zorunda
hissederler.
Genelde başkalarının ihtiyaçlarını hep kendi
ihtiyaçlarının önünde tutarlar. Anoreksik bir hasta
yaşamda kontrol edebildikleri tek olayın yemek ve
kiloları olduğunu düşünürler. Her sabah tartı üzerindeki
sayı, zayıf olma hedeflerinde başarılı olup olmadıklarını
belirler. Kilo kaybetmeyi başardıklarında kendilerini
güçlü ve kontrolde hissederler.
Genelde kalorilerine ve kilolarına yoğunlaşmaları
istemedikleri duyguları bloke etmenin bir yoludur.
8
Anoreksikler için, problemlerle direk olarak baş
etmektense kilo vermek daha kolaydır. Genelde bu
kişilerin kendilerine güveni çok azdır ve bazen yemek
yemeyi hak etmediklerini düşünürler.
Çoğunlukla bir sorun olduğunu inkar ederler. Açlık
duygusunu sürekli olarak inkar ederler. Kendilerine
yardım edilmeye çalışıldığında şiddetle direnirler çünkü
terapi onlar için sadece yemek yemeye zorlanmak
demektir.
Problemleri olduğunu bir kere kabul ettikten sonra
ve yardım almayı kabul ettikten sonra tedavi
edilebilirler. Bunun için hem psikolojik, hem tıbbi hem
de beslenme açısından yaklaşılan kombine bir tedavi
yöntemi uygulanır.
9
Videoyu izlemek için tıklayınız
10
 Gözle
görülür kilo kaybı
 Gittikçe içe kapanma
 Aşırı derecede egzersiz yapma
 Kilo almaktan şiddetle korkmak
 Yorgunluk
 Sürekli üşümek
 Kaslarda güçsüzlük
11
Yemeklere, kaloriye ve yemek tariflerine obses
olmak
 Yemek yememek için sürekli bahane bulmak (ör:
daha önce yedim, kendimi iyi hissetmiyorum
gibi)
 Alışılmadık yemek yeme alışkanlıkları (ör:
Yemekleri minik parçalara bölmek)
 Yiyecek yanında fark edilebilen bir rahatsızlık
 Çok ince olmasına rağmen aşırı şişman
olduğundan yakınmak
 Başkaları için yemek pişirme ama kendisinin
yememesi

12
 Sadece
diyet yiyecekleri ile yemekleri
sınırlamak
 Yemek yediği için utanç yada suç hissetmek
 Depresyon, Depression, sinirlilik, ani duygu
değişimleri
 Kusarak, müshil ilacı yada diet hapı
kullanarak kilo kontrolü sağlama
 Düzensiz adet görmek
 Adetin durması
13
 Kilo
kaybını saklamak için bol kıyafetler
giymek
 Sürekli tartı üzerinde kilo kontrolü yapmak
 Baş dönmesi ve bayılma
 Topluluk arasında yemek yemekte zorlanma
 Yemek yeme düzeni konusunda oldukça
ketum
 Neredeyse beyaza kaçan solgun bir yüz
14
 Başağrıları
 Mükemmelliyetçi
yaklaşım
 Kişisel değerini ne yiyip yemediği ile
belirlemek
 Kilo kaybını açıklayabilecek hiç bir fiziksel
sorunun olmaması
15
 Yorgunluk
ve enerji eksikliği
 Adetin durması
 Cilt problemleri
 Saçların ve tırnakların zayıf olması ve kolay
kırılması
 Baş dönmesi ve baş ağrısı
16
 Aşırı
su kaybı
 Nefes darlığı
 Kalp atışında düzensizlik
 Ellerin ve ayakların soğuk olması
 Şişkinlik
 Kabızlık
17
 Saç
kaybı
 Mide krampları
 Metabolizmanın yavaşlaması
 Vücudun su toplaması (Ödem)
 Karaciğer ve böbrek yetmezliği
 Kemik kaybı (Osteoporoz)
 Uykusuzluk (İnsomniya)
18
 Kansızlık
(Anemi)
 Kısırlık
 Depresyon
 Potasyum
eksikliği
 Infertility
 Depression
 Kalp
krizi ve ölüm
19
Doktorlar tam olarak bu hastalığın neden
oluştuğunu bilmemektedir. Araştırmalar aile
yaklaşımı, kültürel etkenler ve genler gibi pek çok
etkinin hastalığın oluşmasına yol açtığını
göstermektedir.
Nedenlerden bir tanesi, modern ve ekonomik
olarak gelişmiş toplumlarda medyanın genç insanlara
özellikle kadınlara gönderdiği mesajlardır.
Bu mesajlarda ana tema aşırı inceliğin çekici
olduğudur. Modeller ve bazı ünlü kişiler gibi ince
olabilmek bazı insanların sağlıklı olmayan bir kiloya
inmelerini gerektirir. Bazı kişiler hem sağlıklı hem de
ince olabilir fakat sorun pek çok gencin sağlıklarını
yitirmeden o inceliğe ulaşmalarının mümkün
olmamasıdır.
20
Bazı genç insanlar medyanın incelik ile ilgili
mesajlarına bakarak yanlış fikirler
geliştirebilirler.
Örneğin, 14 yaşındaki bir genç kız, 1.60m
boya sahip birinin ideal kilosunun 40 kg. olması
gerektiğine inanabilir, oysa sağlıklı kilo 50kg.
olmalıdır.
Sonuç olarak yavaş yavaş öğünleri atlamaya
başlar ve sağlıklı olmak için ihtiyacı olan besini
almayı reddeder. Gittikçe zayıflar fakat kendini
yine de şişman hisseder. Sonunda öyle bir hale
gelir ki gıdasızlıktan dolayı hastaneye
kaldırılması gerekli olur.
21
Fakat yeme bozuklukları basitçe yemek ve
incelme ile açıklanamaz, sorun bundan çok daha
karmaşıktır.
Yeme Bozukluğu olan kişiler ümitsizce
başkaları tarafından onaylanmayı ve
kabullenilmeyi arzu ederler ve bazen bu
duyguları kısa vadede ince olmakta bulabilirler
ya da yemek yiyerek kendilerini rahatlatabilirler.
Yeme bozukluğu aslında temelde vücudun
açıklanmayan duygularını, kendisini ve
karşılanmayan ihtiyaçlarını ifade etme şeklidir.
22
Genel olarak kabul edilen bir gerçek
yeme bozukluklarının tedavisinde,
psikoterapist, doktor, yeme uzmanı ve
hemşire gibi farklı alandan çeşitli
klinisyenlerin tedaviye katılmasıdır
Çoğu hastada yeme bozukluğunun
yanısıra aynı zamanda tedavi edilmesi
gereken depresyon, kaygı bozukluğu ve diğer
psikiyatrik sorunlarda mevcuttur.
23
Yeme bozukluğu, hem fiziksel hem de ruhsal olarak
insanı tahrip eder, dolayısıyla bu tür rahatsızlığı olan
insanların hemen doktora başvurması gerekir. Erken
teşhis ve önlem almak kişinin daha çabuk iyileşmesini
önemli ölçüde etkiler. Erken zamanlarda teşhis
edilmeyen ve geç kalınan durumlarda yeme bozukluğu
kronik bir hale gelebilir ve hastanın yaşamını tehdit
edebilir.
En etkili tedavi yöntemi bir doktor ve yeme uzmanı
ile birlikte psikoterapi yada psikolojik danışmanlık
almaktır. Tedavi kişiye özel olarak belirlenmelidir,
çünkü tedavi hastalığın şiddetine ve hastanın özel
sorunlarına, ihtiyaçlarına hitap etmelidir.
24
Psikolojik terapi hastanın hem yeme
bozukluğuna hem de hastalığın altında yatan
kişisel ve kültürel psikolojik etkenlere
eğilmelidir.
Hastanın hem kendisiyle hem de
yiyeceklerle barış içinde ve sağlıklı bir
şekilde nasıl yaşayacağını öğrenmesi gerekir.
Makaleyi okumak için tıklayınız
25
Bulimia’nın karakteristik özelliği kişinin kendini
yemek ile doldurmasından sonra yediklerini kusarak
istenmeyen kalorilerden kurtulmaya çalışmasıdır.
Aşırı yemek yemek kişiden kişiye göre değişir.
Birisi için 1000-10000 kalori aşırı sayılırken, bir
başkası için bir kurabiye bile fazla olabilir.
Midenin temizlenmesi genelde kusma yada
laksatifler gibi müshil yapıcı ilaçların kullanımı ile
sağlanır. Kişi ayrıca aşırı egzersiz, oruç tutmak,
diyet hapları kullanmak, yada lavman yapmak gibi
yöntemlerde kullanabilir.
26
Bulimikler genelde kendilerini değersiz
hisseden kişiler arasında görülür. Başkalarının
onaylamasına ihtiyaç duyarlar. Başkalarını mutlu
edebilmek için ellerinden geleni yaparlar ve bu
arada kendi duygularını gizlerler.
Bu kişiler için yiyecek tek rahatlama alanı
haline gelir. Bulimia kişinin duygularını bloke
etmesini ve dışarı çıkmasını önlemesini sağlar.
Anoreksiklerden farklı olarak, Bulimikler bir
rahatsızlıkları olduğunun farkındadırlar ve
kendileri için yardım arama ihtimalleri daha
yüksektir.
27
 Aşırı
yemek
 Gizli yemek (öğünleri kaçırmak)
 Yemekten hemen sonra banyoya gitmek
 Kusmak
 Laksatif, diyet hapı yada vücuttaki fazla suyu
atmaya yarayan haplardan kullanmak
 Ani kilo değişimi
28
 Boğazların
şişmesi
 Damar çatlaması
 Aşırı egzersiz rejimleri
 Oruç tutma
 Duygularda ani değişimler
 Depresyon
29
 Aşırı
derecede kendini eleştirme
 Ağırlığa bakarak kendi değerini belirleme
 İsteyince yemeyi bırakamayacağından korkma
 Yedikten sonra kendini küçük ve aşağı görme
 Yorgunluk
 Kas Yorgunluğu
30
 Diş
çürümesi
 Kalp atışlarında düzensizlik
 Restorantlardan, planlı yemeklerden yada
sosyal toplantılardan kaçınma
 Boğazın ağrıması
 Başkalarının onayına ihtiyaç duyma
 Madde kullanımı
31
 Yorgunluk
ve enerji kaybı
 Adet görmemek yada görmekte düzensizlik
 Baş dönmesi
 Baş ağrıları
 Dehidrasyon (Su kaybı)
 Kabızlık ve ishal
32
 Nefes
darlığı
 Kalp atışlarında düzensizlik
 Depresyon
 Boğazda yırtılma
 Saç Kaybı
 Mide ağrısı ve şişme
33
 Diş
minesinde aşınma
 Kronik boğaz ağrısı
 Karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları
 Kulak altı tükürük bezlerinin büyümesi
 Ellerde ve ayaklarda şişme (ödem)
 Tansiyon düşüklüğü
34
 Göğüs
ağrıları
 Mide ülseri ve Pankreasta şişme
 Midede genişleme ve yırtılma
 Elin üstünde ve eklem yerlerinde yıpranma
 Kansızlık (Anemi)
 Kalp krizi ve ölüm
Makaleyi okumak için tıklayınız
35
Anoreksi Nervosa ile benzerdir.
36
Anoreksi Nervoza ile benzerdir
37
Videoyu izlemek
için tıklayınız
38
En etkili tedavi yöntemi bir doktor ve yeme
uzmanı ile birlikte psikoterapi yada psikolojik
danışmanlık almaktır. Tedavi kişiye özel olarak
belirlenmelidir, çünkü tedavi hastalığın şiddetine
ve hastanın özel sorunlarına, ihtiyaçlarına hitap
etmelidir.
Psikolojik terapi hastanın hem yeme
bozukluğuna hem de hastalığın altında yatan
kişisel ve kültürel psikolojik etkenlere
eğilmelidir.
Hastanın hem kendisiyle hem de
yiyeceklerle barış içinde ve sağlıklı bir şekilde
nasıl yaşayacağını öğrenmesi gerekir.
39
Kas dismorfisi veya obsessif-zorlayıcı
hastalık grubu için uygundur, özellikle vücut
dismorfik hastalıkların alt grubunda
kategorizedir, kişiler kendi vücutları ile
rahat değildirler.
Bigoreksiya , anoreksiyanın tersini
oluşturur, anoreksiya yeterince kilo
kaybettikleri halde kendini yeterli zayıflıkta
hissetmeyen genç kızlarda görülür iken,
bigoreksiya daha fazla kassal vücut isteyen
genç erkekleri etkiler.
40
Kassal yapıya sahip olmasına rağmen, kendini
aşırı zayıf algılama
 Vücutla aşırı ilgi (bigoreksikler için dünya kendi
vücutları etrafında döner ), saatler harcama
 Spor salonunda aşırı saat harcama
 Diğer alışkanlıklarını sıklıkla terketmek
 Katı diyetler ve madde tüketimi , anabolik
steroid kullanımı gibi
 Fiziksel aktiviteler ile ilgili zorlayıcı obsesif
alışkanlıklar
 Tekrarlayan rituel yaşam tarzı
 Başarısızlık duygusu

41

Birçok araştırmacı bayan sporcu triadlarına
odaklanmıştır ; amenore, osteoporoz ve yeme
hastalıklarının kombinasyonu. Prevalansları bilinmiyor,
tüm yarışma seviyelerinde tüm yaşlarda bir çok
sporcuları etkilediği gözlemlenmiştir (Sherman &
Thompson, 2003).

Torstveit ve Sundgot-Borgen (2005)’te yaptıkları
çalışmada, 669 elit atlet ve 607 atlet olmayanlarla
çalışmışlardır, bazı anlamlı sonuçlar bazı prevalansları
anlamakta yardımcı olur. Atlet olmayanların %69.2si,
atletlerin %60.4ü triadda riskli görünür.
42
Vejetaryen beslenme için fazlasıyla
sebep bulabilmek mümkün. Bu beslenme
tarzını seçenlerin nedenleri genellikle sağlık
(zayıflama, kolesterol vs.) veya etik temele
dayanıyor.
Vejetaryen demek, bu temellerden yola
çıkarak, hayvansal bir veya birden çok besin
maddesini yemek planından çıkarmak
demektir. Vejetaryenliğin de tek bir kuralı
yok, vejetaryen beslenmenin bugünkü
durumunu aşağıdaki şekilde sınıflandırmak
mümkün.
43
Bu tip vejetaryen belirli bir plana
dayanmadan tamamen kişisel düşünce ve
isteğiyle hayvansal gıdaları yemiyor.
Belirli katı kurallar yok, örneğin kırmızı
et çıkarılabiliyor, tavuk veya balık kalabiliyor,
yumurta vb. çıkıyor, süt kalıyor gibi.
Genel olarak dikkat edilen, beslenmenin
sebze meyve ekseninde olması ve hayvanî
gıdaların oranının mümkün olduğunca
minimumda tutulması.
44
Bu tip vejetaryenler, süt ürünleri (Lakto)
ve yumurta (Ovo) yiyor, kırmızı ve beyaz et
ve ürünlerini yemiyor. Kendi içinde de sadece
Lakto ya da sadece Ovo olarak ayrılabiliyor.
45
Bu sınıf en katı kurallara sahip sınıf.
Hayvanî hiçbir gıda yemiyor, yani sadece
kırmızı ve beyaz et mamulleri değil,
yumurta, süt vb. ürünler de yasak.
Bu durum zaman zaman bal yememeye
kadar gidebiliyor. Vejetaryen bir beslenmenin
sporcular için daha yararlı veya daha zararlı
olduğu ispatlanmış değil.
Vejetaryen yolu seçtilerse pek çok
noktaya dikkat edilmelidir. Ne de olsa
vejetaryen bir beslenme sadece et ve süt
yememek değildir
46
Beslenmenin vejetaryen olup olmaması
bir kenara, insan organizması sağlıklı ve
verimli çalışmak için normalde de belirli
besin maddelerine düzenli olarak ihtiyaç
duyuyor.
Yani et ve süt ürünlerinden vejetaryen
bir beslenme uğruna vazgeçenler bu şekilde
kaybedecekleri maddeleri yeterli miktarda
almaya devam etmek için başka besinlere
yönelmek durumundalar.
47
Bir sporcunun günlük protein ihtiyacı her
kilosu için ortalama 0,8-1,8g.dır. Yani 80kg
ağırlığında bir sporcu, bir günde harcadığı
efora göre değişmekle birlikte 64- 144g
proteine ihtiyaç duyar.
Gram cinsinden alınan proteinlerden
ziyade özellikle proteinin yapıtaşı olan amino
asitler hayati önem taşır.
48
Aşağıdaki grupları değiştirerek birbirleri ile
karıştırmak protein açısından faydalı:
 Tahıllar
 Süt
(mümkünse kabuklu/ gevrek olanlar)
ürünleri (yağsızlar)
 Sebze
(baklagiller)
 Fıstık-fındık
49
Vejetaryen beslenme sonucunda eksikliği
hissedilecek bir başka besin maddesi ise B12
vitaminidir.
Bu vitamin, bitkiler tarafından
oluşturulamıyor ve sadece hayvansal gıdalarda
yüksek miktarda (et veya süt) bulunuyor.
İleri seviyede bir eksiklik ise kemik iliğinde
hücre yapımını olumsuz etkiliyor ve kansızlığa
neden oluyor. Buna ek belirtiler: Eller ve
ayaklarda hissizlik, yorgunluk, genel olarak
halsizlik. B12 et dışında yumurtada, sütte,
peynirde ve balıkta bulunur.
50
Vejetaryen beslenmeyi seçenlerde demir
eksikliği çokça rastlanan bir problemdir.
Vücutta demir eksikliği, performansı
fazlasıyla olumsuz etkileyebiliyor.
Demirden zengin kaynaklar, ıspanak,
rezene, pazı, baklagiller ve gevrek, yani
işlenmemiş tahıllar (arpa, işlenmemiş un,
buğday).
Vejetaryenler vücutlarının demir alımını
arttırmak için yeterli derecede C vitamini
almaya da özellikle dikkat etmeliler.
51
Download