İktisadi sorun, seçim-alternatif maliyet, kıtlık, ihtiyaçlar, fayda, mal ve

advertisement
Öncelikle tüm sınavlarınızda başarılar dilerim. Aşağıda öncelikle sorumlu olduğunuz
konular bulunmaktadır. Ardından derste konular işlenilirken sunularda ortaya konan
şekil ve tablolar bulunmaktadır. Ayrıca derste çeşitli problemlerin çözümlerine yönelik
olarak kullanılan formüllere de yer verilmiştir. Ancak bir yanlış anlamaya yer
vermemek amacıyla şunu belirtmek isterim ki, sınavda derste anlatılan tüm bilgilerden
sorumlusunuz. Buradaki bilgilere, sadece derste çizemediğiniz ve yazamadığınız
tabloların eksikliklerini gidermek amacıyla yer verilmiştir. Ayrıca başarı olasılığınızın
artması için formüller de eklenmiştir.
İyi çalışmalar ve başarı dileklerimle
Yrd. Doç. Dr. Selim ŞANLISOY
Final Sınavında Sorumlu Olunan Konular
Makro İktisadın Temel Araştırma Alanları
- Makro İktisadın Gelişimi ve Kapsamı
- Ekonominin Ölçülmesi
- Genel Olarak Milli Gelir
- Milli Gelir ve Milli Servet
- Temel Milli Gelir Kavramları
- Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (Tanım ve kapsam, coğrafi sınır - belirli bir dönem nihai mal ve hizmet - piyasa fiyatları, Nominal GSYİH ve Reel GSYİH)
- Gayri Safi Milli Hasıla
- Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın Ölçülmesi
- Üretim Yönünden Hesaplama (Üretim Yöntemi)
- Paylaşım Yönünden Hesaplama (Gelir Yöntemi)
- Harcama Yönünden Hesaplama (Harcama Yöntemi)
- Temel Milli Gelir Büyüklükleri
- Safi Yurt İçi Hasıla
- Yurt İçi Hasıla (Yurt İçi Gelir)
- Safi Milli Hasıla (Milli Gelir)
- Kişisel Gelir
- Harcanabilir Gelir
- Kişi Başına Düşen Gelir (Tanımı, Kapsamı ve Ölçme Yöntemleri (Döviz Kuru
Yaklaşımı ve Satın Alma Gücü Paritesi Yaklaşımı))
- Gelir Dağılımı
- Sektörel Gelir Dağılımı
- Bölgesel Gelir Dağılımı
- Fonksiyonel Gelir Dağılımı
- Kişisel Gelir Dağılımı
- Kişisel Gelir Dağılımında Eşitsizliğin Ölçülmesi (Lorenz Eğrileri Yöntemi, GINI
Katsayısı Yöntemi)
- İktisadi Büyüme Sorunu
- İktisadi Büyümenin Ölçülmesi
- İktisadi (Konjonktürel) Dalgalanmalar
- Enflasyon ve Ölçülmesi
- Tanım ve Kapsam
- Endeksler Yöntemiyle Ölçülmesi
- Tüketici Fiyatları Endeksi
- Üretici Fiyatları Endeksi
- GSYİH Deflatörü
1
- Enflasyonun Ölçülmesinin Önemi
- Örnek: Maaş Hesaplanmasındaki Önemi
- Örnek: Nominal Faiz - Reel Faiz Hesaplanması
- İstihdam ve Ölçülmesi
- Tam İstihdam
- Eksik İstihdam
- Aşırı İstihdam
- İşsizlik ve İşsizlik Türleri
- Çalışma Çağındaki Nüfus, İşsizlik, İşsizlik Oranı ve İşsizliğin Sakıncaları
- İşsizlik Türleri (Açık, Gizli, İradi, Gayri İradi, Doğal (Friksiyonel, Yapısal),
Konjonktürel, Mevsimlik)
- İstihdam Teorileri
- Klasik İstihdam Teorisi
- Mahreçler Yasası
- Reel Faiz Teorisi
- Ücret Teorisi
- Modern İstihdam Teorisi
- Toplam Arz-Toplam Talep (Toplam Planlanan Harcama) Yöntemine Göre Denge
Milli Gelir Düzeyinin Belirlenmesi (Toplam arz, toplam talep (planlanan harcama),
efektif talep)
- Tasarruf Yatırım Eşitliği Yöntemine Göre Denge Milli Gelir Düzeyinin
Belirlenmesi
- Milli Geliri Belirleyen Faktörler I: Tüketim ve Tasarruf Fonksiyonları
- Tüketim Harcamaları ve Tüketim Fonksiyonu
- Tüketim Harcamalarını Etkileyen Faktörler
- Tüketim Fonksiyonu (Marjinal Tüketim Eğilimi, Ortalama Tüketim Eğilimi)
- Tasarruf ve Tasarruf Fonksiyonu
- Tasarruf Fonksiyonu (Marjinal Tasarruf Eğilimi, Ortalama Tasarruf Eğilimi)
- Marjinal Tüketim ve Tasarruf Eğilimi Arasındaki İlişki
- Ortalama Tüketim ve Tasarruf Eğilimi Arasındaki İlişki
- Milli Geliri Belirleyen Faktörler II: Yatırım Harcamaları ve Yatırım Fonksiyonu
- Yatırım Kararını Etkileyen Faktörler (Sermayenin Net Bugünkü Değeri,
Sermayenin Marjinal Etkinliği, Hızlandıran)
- Yatırım Talebi, Faiz ve Sermayenin Marjinal Etkinliği Arasındaki İlişki
- Yatırım Fonksiyonu (Marjinal Yatırım Eğilimi, Ortalama Yatırım Eğilimi)
- Modern İstihdam Teorisi Kapsamında Denge Milli Gelir Düzeyinin Belirlenmesi ve
Değişmesi
1. Devlet Faaliyeti Olmayan Kapalı (Basit) Ekonomide Denge Milli Geliri ve
Değişmesi (Çarpan Analizi)
- Çarpan
-. Basit Yatırım Çarpanı
- Süper Çarpan
- Hızlandıran
- Tasarruf Paradoksu
2. Devlet Faaliyetinin Olduğu Kapalı Bir Ekonomide Denge Milli Gelirinin
Belirlenmesi
- Kamu Harcamalarının, Transfer Harcamalarının ve Vergilerin Milli Gelir
Üzerindeki Etkisi
2
- Toplam Arz-Toplam Talep (Toplam Planlanan Harcama) Yöntemine Göre Denge
Milli Gelir Düzeyinin Belirlenmesi
- Tasarruf Yatırım Eşitliği Yöntemine Göre Denge Milli Gelir Düzeyinin
Belirlenmesi
- Devlet Faaliyetinin Olduğu Kapalı Bir Ekonomide Denge Milli Gelirinin
Değişmesi (Çarpan Analizi)
- Kamu Harcamaları Çarpanı
- Transfer Harcamaları Çarpanı
- Vergi Çarpanı
- Denk Bütçe Çarpanı
- Denge Geliri, Deflasyonist Ve Enflasyonist Açık ve Maliye Politikaları
3. Dışa Açık Ekonomi Şartlarında Denge Milli Gelir Düzeyinin Belirlenmesi
- Nominal Döviz Kuru ve Reel Döviz Kuru
- Döviz Kuru Sistemleri
- İhracat ve İhracatı Belirleyen Faktörler
- İthalat ve İthalatı Belirleyen Faktörler
- Net İhracat ve Net İhracatı Belirleyen Faktörler
- Toplam Planlanan Harcama Ve Dışa Açık Ekonomide Denge Milli Gelir
Düzeyinin Belirlenmesi
- Tasarruf Yatırım Eşitliği Yöntemine Göre Denge Milli Gelir Düzeyinin
Belirlenmesi
- Açık Ekonomi Şartlarında Denge Milli Gelir Düzeyinin Değişmesi (Çarpan
Analizi)
- Harcama Çarpanı
- Transfer Harcaması Çarpanı
- Vergi Çarpanı
- Para ve Banka
- Paranın Doğuşu, Tanımı, Fonksiyonları, Türleri
- Paranın Kısa Tarihi
- Uluslar arası Para Sorunları
- Para Arzının Tanımlanması
- Bankacılık Sistemi
- Bankacılık Sisteminde Kaydi Para
- Keynesyen Para Talebi (Likidite) Teorisi (İşlem, İhtiyat ve Spekülasyon Güdüsü)
- Para Talebi Fonksiyonu ve Faiz Oranı
- Para Miktarı İle Fiyatlar Arasındaki İlişkiler (Paranın Değeri Sorunu)
- Miktar Teorisi ve Fisher Denklemi
- Miktar Teorisi ve Cambridge Denklemi
- Paranın Değerini Açıklamada Keynes Teorisi
- Para Politikası ve Denge Geliri (Direkt Kanal ve Dolaylı Kanal)
- Merkez Bankası
-. Para Politikası Araçları
- Zorunlu Rezerv Oranları
- Reeskont Oranı
- Açık Piyasa İşlemleri
3
Şekil 1: Makro Ekonominin Bileşenleri
GSYİH:
GSYİH tanımındaki mallar teriminin birden fazla saymaya neden olan ara malları
kapsamaması gerekir. Dolayısıyla GSYİH katma değerlerin toplamına eşittir.
Üretim
Aşamaları
Ara Mallar
Buğday
Un
Ekmek/Fırın
Nihai Mal
Ekmek/Bakkal
Üretim Miktarı Piyasa
(Kg-Adet)
TL
Fiyatı Piyasa
TL
100
80
300
1
3
5
300
6
Değeri Katma
TL
Değer
100
240
1500
100
140
1260
1800
3640
3640-1800=1840=(3*100)+(2*140)+(1*1260)
300*6=1800=100+140+1260+300
300
1800
n
Nominal GSYİH= P1t Q1t  P2t Q2t  P3t Q3t  ...  PntQnt   PiiQit   Pt Qt
i 1
n
Reel GSYİH= P1bQ1t  P2bQ2t  P3bQ3t  ...  PnbQnt   PibQit   PbQt
i 1
4
2000
Fiyat
(Po)
1
4
Elma
Peynir
Elma
Peynir
Toplam
Yıl
2000
2001
2002
PoQo
1*300=300
4*20=80
380
2001
Miktar
(Qo)
300
20
Fiyat
(P1)
1,5
3
P1Q1
1,5*310=465
3*30=90
555
2002
Miktar
(Q1)
310
30
P2Q2
2*325=650
4*25=100
750
Nominal GSYİH
380
555
750
Fiyat
(P2)
2
4
PoQ1
1*310=310
4*30=120
430
Miktar
(Q2)
325
25
PoQ2
1,325=325
4*25=100
425
Reel GSYİH
380
430
425
Gayrı Safi yurt İçi Hasılanın Ölçülmesi
NGSYİH her şeyden önce üretilen malların piyasa değeri hesaplanarak doğrudan
ölçülebilir. Ayrıca bir ekonomide bir yılda üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeri
hem alıcıların bu mal ve hizmetleri satın almak için ödedikleri para miktarına yani toplam
harcamaya hem de üretim faktörlerinin elde ettikleri gelirlerin toplamına (toplam gelire)
eşittir. Dolayısıyla bir ekonomide bir yılda üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değerini
toplam harcamayı veya toplam geliri hesaplamak suretiyle dolaylı bir biçimde ölçmek
mümkündür. Söz konusu alternatif ölçme yöntemlerini sırasıyla toplam üretim yaklaşımı,
toplam harcama yaklaşımı ve toplam gelir yaklaşımı olarak belirtmek mümkündür.
Toplam Üretim Yaklaşımı
Bu yöntemde GSYİH’nın katma değerler toplamına eşit olduğu noktasından hareket
edilir ve GSYİH ekonomiyi oluşturan çeşitli faaliyet alanlarındaki tüm firmaların katma
değerleri hesaplanarak ölçülür. Toplam üretim yaklaşımı bir ekonomideki çeşitli üretim
dallarının GDP’ye katkılarını ve dolayısıyla da faaliyet alanları itibariyle üretim yapısını
gösterir.
5
Türkiye Ekonomisinin Toplam Üretim Yöntemiyle 2000 Yılı Nom. GSYİH (Trilyon TL)
Değer
Pay (%)
GSYİH
124.583
100
Tarım
17.540
14,1
Sanayi
29.027
23,3
Madencilik
1.422
1,1
İmalat Sanayi
23.888
19,2
Enerji
3.716
3,0
İnşaat
6.483
5,2
Ticaret
24.906
20,0
Ulaşım ve Haberleşme 17.645
14,2
Mali Kurumlar
4.698
3,8
Konut Sahipliği
5.772
4,6
Serbest Meslekler
4.430
3,6
Devlet Hizmetleri
12.633
10,1
Diğerleri
1.444
0.0
Toplam Harcama Yaklaşımı
Bir ülkede belirli bir yılda üretilen nihai mallar tüketiciler, firmalar, hükümet ve
yabancı ülkeler tarafından satın alınır. Ayrıca bir ülkede belirli bir yılda üretilen nihai
malların cari yıl fiyatları üzerinden piyasa değeri bu malları satın almak için o yıl yapılan
harcamaların toplamına eşittir. Toplam harcama yaklaşımında bu iki noktadan hareket
edilerek bir ülkede belirli bir yılda üretilen nihai malları satın almak iin o yıl yapılan
harcamalar; tüketim (C), brüt yatırım (I), Hükümet alımları (G) ve net ihracat (NX) toplamı
ile ölçülür.
Nominal GDP = C+I+G+XN
Tüketim: nihai malları almak için hanehalkı tarafından yapılan harcamaları ifade
eder. Hanehalkı tarafından yeni konutları satın almak için yapılan harcamalar tüketim olarak
değil yatırım olarak nitelendirilir.
Brüt Yatırım: İş alemi tarafından bina, makine-teçhizat ve stoklar için yapılan
harcamalar ile hanehalkı tarafından konut inşaatı için yapılan harcamalar toplamına brüt
yatırım denir. Brüt yatırım sabit yatırım (If) ve stok yatırımı (Is)olarak ikiye ayrılır.
Brüt Yatırım = Sabit Yatırım (If) + Stok Yatırımı (Is)
Stok yatırımı firmaların stoklarında bir yılda örneğin 1 Ocak 2009-31 Aralık 2009
döneminde meydana gelen değişimi ifade eder. Sabit yatırım ise işaleminin bina, makineteçhizat gibi uzun süre kullanılan araçları satın anlak için yaptığı harcamalar ile hane halkının
6
konut satın almak için yaptığı harcamaların toplamıdır. Söz konusu harcamalara sırasıyla
konut dışı yatırım ve konut sabit yatırımı denir.
Sabit Yatırım = Konutdışı Sabit Yatırım + Konut Sabit Yatırımı
Diğer taraftan bir ekonomideki tüketim, sabit yatırım hükümet alımları ve net ihracat
toplamı nihai satışlar olarak nitelendirilir.
Nihai Satışlar = C + If + G + XN
Bu açıdan bakıldığında bir ekonomideki stok yatırımı (Is) GSYİH ile nihai satışlar
arasındaki farka eşittir.
GSYİH = C + (If + Is) + G + XN
Is = GSYİH – (C + If + G + XN)
Bir ekonomide GSYİH ile nihai satışların birbirine eşit olması belli bir yılda üretilen
nihai malların tümünün o yıl satın alındığı anlamına gelir ve stok yatırımı sıfır olur.
GSYİH = Nihai Satışlar
GSYİH - Nihai Satışlar=Is=0
100 TL = 100 TL
100 TL – 100 TL = Is=0
Buna karşılık GSYİH’nın nihai satışlardan büyük olması belli bir yılda üretilen nihai
malların tümünün değil de bir kısmının o yıl satın alındığı anlamına gelir. Bu durumda
firmaların stoklarında GSYİH ile nihai satışlar arasındaki far kadar bir artış olur. Bir başka
ifade ile firmalar söz konusu fark kadar pozitif stok yatırımı yaparlar., firmalar stoklarda
meydana gelen artışı piyasa fiyatları üzerinden kendileri satın alırlar.
GSYİH > Nihai Satışlar
100 TL > 95 TL
GSYİH - Nihai Satışlar=Is>0
100 TL – 95 TL = Is=5
GSYİH’nın nihai satışlardan büyük olması ise ekonomide o yıl üretilenden daha fazla
nihai malın satın alındığını gösterir. Bu durumda firmalar aradaki farkı önceki yıldan
devreden stokları satarak karşılarlar ve dolayısıyla firmaların stoklarında nihai satışların
GSYİH’yı aşan kısmı kadar bir azalma meydana gelir. Bir başka ifadeyle firmalar söz konusu
fark kadar negatif stok yatırımı yaparlar.
GSYİH < Nihai Satışlar
GSYİH - Nihai Satışlar=Is<0
100 TL > 105 TL
100 TL – 105 TL = Is=-5
Yatırım kavramının sabit yatırım yanında bakiye bir büyüklük olan pozitif veya
negatif stok yatırımını kapsaması (I=If+Is), toplam harcamaların her zaman GSYİH’ya eşit
olmasını sağlar.
7
GSYİH = (C + If + G + XN) ± Is
GSYİH = (C + I + G + XN)
Hükümet Alımları (G): tüm kamu kurumlarının kamu hizmetlerini yerine
getirebilmek için yaptıkları harcamaların toplamını ifade eder. Bir başka ifade ile hükümet
alımları, tüm kamu kurumların kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için istihdam ettikleri
personele ödedikleri maaşlar-ücretler ile satın aldıkları mallar-hizmetler için yaptıkları
harcamalar toplamını ifade eder. Hükümet alımları hükümetin firmalara ve kişilere karşılıksız
olarak yaptığı ödemeleri (sübvansiyonları, emekli maaşlarını) ve hükümetin yaptığı faiz
ödemelerini kapsamaz.
Net İhracat: (XN): bir ülkede üretilen mal ve hizmetler sadece o ülke tarafından
değil, diğer ülkeler tarafından da satın alınır ve buna ihracat denir. Dolayısıyla GSYİH’yı
toplam harcamaları hesaplayarak ölçmek için yurtiçi harcamalar diye nitelendirilen tüketim,
brüt yatırım ve hükümet alımları toplamına ihracatı eklemek gerekir.
Diğer taraftan bir ülke satın alınan malların bir kısmı diğer ülkelerde üretilmiş olan
mallardır. Oysa GSYİH bir ülkenin sınırları içinde bir yılda üretilen nihai malların ve
hizmetlerin piyasa değerinin ifade eden bir kavramdır. Dolayısıyla GSYİH’yı harcamalar
toplamı ile ölçebilmek için diğer ülkelerde üretilmiş olan mallara yapılan harcamaları kısaca
ithalatı yurtiçi harcamalar ile ihracat toplamından çıkarmak gerekir.
GSYİH = C + I + G + X - M
Veya ihracat ile ithalat arasındaki fark kısaca net ihracat (XN) diye nitelendirilirse
GSYİH’yı harcamalar toplamı ile ölçmek için yurtiçi harcamalara net ihracat eklemek gerekir.
GSYİH = C + I + G + XN
Bir ülkede ithalat ihracattan büyük (M>X) ve dolayısıyla da net ihracat negatif ise
yurtiçi harcama GSYİH’den büyük olur. Ülke ürettiğinden daha fazla bir değeri tüketim,
yatırım ve hükümet alımları için kullanır.
M > X, XN < 0
GSYİH < (C + I + G)
Bir ülkede ihracat ithalattan büyük (X > M), dolayısıyla net ihracat pozitif ise GSYİH
yurtiçi harcamadan büyük olur; ülke ürettiğinden daha az bir değeri tüketim, yatırım ve
hükümet alımları amacıyla kullanır.
X > M, XN > 0
GSYİH > (C + I + G)
8
Toplam Harcama Yöntemiyle 2000 Yılı Türkiye Nom. GSYİH (TrilyonTL)
GSYİH-Toplam Harcama
Tüketim (C)
Yatırım (I)
Sabit Yatırım (If)
Stok Yatırımı (Is)
Hükümet Alımları (G)
Yurtiçi Harcamalar (C+I+G)
Net İhracat –Dış Ticaret Dengesi (XN=X-M)
İhracat (X)
İthalat (M)
Nihai Satışlar (C+If+G+XN)
İstatistiki Hata
GSYİH Toplam Üretim
Değer
Pay (%)
127.844
100
89.097
69,7
30.533
23,9
27.847
21,8
2.685
2,1
17.538
13,7
137.169
107,3
-9.325
-7,3
29.959
23,4
39.284
30,7
125.159
97,8
-3.261
-2,6
124.583
97,4
Toplam Gelir Yaklaşımı:
GSYİH kişilerin üretim sürecinde elde ettikleri gelir üzerinden hesaplanır. Bir
firmanın bir yılda ürettiği malların piyasa değeri ile firmanın o malları üretmek için yaptığı
ödemeler arasındaki fark firmanın muhasebe kayıtlarındaki brüt karına eşittir.
Firmanı Brüt muhasebe Karı = Üretimin Piyasa Değeri - Ödemeler
Bir firmanın ödemeleri ise diğer firmalardan satın alınan mallar için yapılan ödemeler,
üretim faktörlerine yapılan ödemeler ile üretilen her birim malın piyasa fiyatı üzerinden
hükümetin aldığı vergiler için yapılan ödemeler toplamından oluşur. Mal ve hizmetler
üzerinden alınan vergilerin dolaylı vergiler olarak nitelendirildiği dikkate alınırsa bir firmanın
muhasebe karı
Firmanın Muhasebe Karı = Üretimin Piyasa Değeri - Diğer Firmalara Ödemeler – (Ücret+Rant+Faiz) – Dolaylı Vergiler
Bir firmanın ürettiği malların piyasa değeri ile diğer firmalardan satın aldığı mallar
için yaptığı ödemeler arasındaki fark ise firmanın katma değerine eşittir.
Firmanın Muhasebe Karı = Katma Değer – (Ücret+Rant+Faiz) – Dolaylı Vergiler
Firma Düzeyinde Katma Değer = (Ücret ve Maaş+Rant+Faiz+Brüt Kar) + Dolaylı Vergiler
Firmanın sahip olduğu sermaye stoku üretimde kullanılma sonucu zaman içinde eskir.
Bu eskimeye yıpranma ya da amortisman denir. Bu durum dikkate alındığında bir firmanın
net karı brüt karı ile yıpranma arasındaki farka eşittir.
Net Kar = Brüt Kar – Yıpranma
9
Dolayısıyla firma düzeyinde katma değer şu şekilde ifade edilir.
Firma Düzeyinde Katma Değer = (Ücret ve Maaş+Rant+Faiz+Net Kar) + Dolaylı Vergiler+ Yıpranma
GSYİH tüm firmaların katma değerleri toplamı olduğundan
GSYİH=Katma Değerler Toplamı=(Ücret ve Maaş+Rant+Faiz+Net Kar) + Dolaylı Vergiler+ Yıpranma
GSYİH=Emek Gelirleri+Sermaye Gelirleri (Rant, Faiz, Net Kar) + Dolaylı
Vergiler+Yıpranma
Bu hesaplama yöntemi toplam harcama yaklaşımındaki gibi bir ülkede bir yılda
üretilen nihai mal ve hizmetlerin hangi amaçlarla kullanıldığını yani toplam harcamanın
bileşimini değil; üretim sürecine katılanların yani üretim faktörlerinin üretimden aldıkları
payların ne olduğunu kısaca fonksiyonel gelir dağılımını yansıtır.
Temel Milli Gelir Büyüklükleri
1. Safi (Net) Yurtiçi Hasıla
SYİH (piyasa Fiyatları ile)=GSYİH(piyasa Fiyatları ile) –Amortismanlar
SYİH = (C+I+G+XN) –Amortismanlar
GSYİH özdeşliğindeki brüt yatırım (I) ile amortismanlar arasındaki, fark net yatırım
olarak adlandırılır.
Net Yatırım (IN) = Brüt yatırım (I) – Amortismanlar
Bu durumda
SYİH = C+IN+G+XN
2. Yurt İçi Gelir: GSYİH = Emek Gelirleri+ Sermaye Gelirleri (Rant, Faiz ve net
Kar)+Dolaylı Vergiler+Amortismanlar
Emek Gelirleri + Sermaye Gelirleri = Yurtiçi Gelir=GSYİH-Amortismanlar-Dolaylı Vergiler
Yurtiçi Gelir=SYİH-Dolaylı Vergiler
3. Milli Gelir:
Milli gelir = yurt içi gelir + yerli üretim faktörlerinin yabancı ülkelerde elde ettikleri
faktör gelirleri – Yabancı üretim faktörlerinin ülkede elde ettikleri faktör gelirleri
Milli Gelir = Yurtiçi gelir+NDAFG
Milli gelir aynı zamanda Faktör fiyatlarıyla SMH olarak da adlandırılır. Çünkü;
Milli Gelir = GSYİH(Piyasa Fiyatlarıyla) – Amortismanlar – Dolaylı vergiler +
NDAFG
Milli Gelir = SYİH (Faktör Fiyatlarıyla) + NDAFG
Milli Gelir = SMH (Faktör fiyatlarıyla)
10
4. Kişisel Gelir:
Kişisel Gelir=Milli Gelir + Transfer ödemeleri +Sübvansiyonlar – (kurumlar
vergisi+şirketlerin dağıtılmayan karları+sosyal kesenekler)
5. Kullanılabilir (Harcanabilir) Milli Gelir:
Kullanılabilir Gelir= Kişisel Gelir –Direkt Vergiler
6. Kişi Başına Milli Gelir:
KBMG= MG/Nüfus.
7. GSMH
GSMH = GSYİH + Net Dış Alem Faktör Gelirleri
NDAFG >0  GSMH>GSYİH
NDAFG <0  GSMH<GSYİH
11
GELİR DAĞILIMI
1. Sektörel Gelir Dağılımı
Türkiye’de GSMH'
nın Sektörel Dağılımı
Yillar Tarım Sanayi
Hizmet
1923
43.1
10.6
46.3
1950
40.9
13.1
45.9
1960
37.5
15.7
46.8
1970
30.7
17.5
51.7
1980
24.2
20.5
55.4
1990
16.3
25.9
57.5
2000
13.1
27.8
59.0
2006
11.1
29.3
59.6
Türkiye’de İstihdamın Sektörel Dağılımı
Tarım
2008
2009
23.7
24.7
Sanayi(*)
2008
2009
26.8
25.3
Hizmetler
2008
2009
49.5
50.0
GSYİH’nın Sektörel Dağılımı Açısından Ülke Örnekleri
ÜLKELER
ETOPYA
SİERRA LEONE
HİNDİSTAN
KORE
YUNANİSTAN
AVUSTRALYA
İNGİLTERE
A.B.D.
FRANSA
ALMANYA
JAPONYA
TÜRKİYE
TARIM
55
44
25
6
21
3
2
2
2
1
2
11.1
SANAYİ
7
24
35
43
36
26
31
27
26
38
38
29.3
HİZMETLER
38
32
45
51
43
71
67
71
72
61
60
59.6
2. Bölgesel Gelir Dağılımı
BÖLGELER
1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998
11.96 11.87 12.43 12.37 11.89 11.93 12.10 12.24 12.22 11.95 12.12 12.03
Akdeniz
4.09
4.09
3.99
3.97
3.83
3.77
3.62
3.81
3.49
3.34
3.28
3.27
Doğu Anadolu
16.58 16.80 16.60 16.48 16.21 16.37 16.55 17.24 17.15 17.12 16.75 16.75
Ege
5.23
5.56
5.21
5.40
5.72
5.59
5.54
5.40
5.23
5.20
5.32
5.31
G.D. Anadolu
16.91 16.83 15.66 16.19 16.54 16.20 16.03 16.26 16.02 15.67 15.35 15.66
İç Anadolu
9.97
9.85 10.12
9.73
9.67
9.78
9.21
9.42
9.15
9.33
9.04
9.20
Karadeniz
35.26 35.00 35.98 35.86 36.13 36.35 36.94 35.63 36.74 37.38 38.14 37.78
Marmara
100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00 100.00
Türkiye
12
3. Kişisel Gelir Dağılımı
Lorenz eğrisi ise yüzdeler metodu ile elde edilmiş veri setinin diyagrama aktarılması
ile elde edilir.
MG %
D
100
80
60
B
40
K
L
20
O
20
40
60
80
C
100
Şekil 2: Lorenz Eğrisi%
Nüfus
Gini Katsayısı = A(OBD) / A(ODC)
Türkiye’de Kişisel Gelir Dağılımı
Nüfus Dilimleri
1. % 20
2. % 20
3. % 20
4. % 20
5. % 20
5.%20/1.%20
Gini Katsayısı
1987
5.24
9.61
14.06
21.05
49.95
9.53
0.43
1994
4.9
8.6
12.6
19.0
54.9
11.2
0.49
2006
5.1
9.9
14.8
21.9
48.4
9.5
0.43
2007
5.8
10.6
15.2.
21.5
46.9
8.1
0.41
13
Türkiye 2006-2007 yılları Lorenz Eğrileri
Lorenz eğrisi (Türkiye)
100
100
90
Birikimli gelir yüzdeleri
80
2006
2007
70
60
53,1
50
51,7
40
31,6
30
16,4
20
10
5,8
29,8
15,0
5,1
0
20
40
60
Birikimli fert yüzdesi
80
100
Ülkeler İtibari İle Kişisel Gelir Dağılımı
Ülkeler
Panama 1995
Brezilya 1995
G. Afrika 1994
Meksika 1995
Türkiye 1994
A.B.D. 1994
Uganda 1993
Etiyopya 1995
Nepal 1996
Fransa 1989
İtalya 1991
Hindistan 1994
Almanya 1989
İsveç 1992
1. %20 2. %20 3. %20 4. %20 5. %20 5.%20/ GİNİ
1.%20
2.3
6.2
11.3
19.8
60.4
26.3
0,55
2.5
5.7
9.9
17.7
64.2
25.7
0,55
2.9
5.5
9.2
17.7
64.8
22.3
0,58
3.6
7.2
11.8
19.2
58.2
16.2
0,48
4.9
8.6
12.6
19.0
54.9
11.2
0,41
4.8
10.5
16.0
23.5
45.2
9.4
0,48
6.6
10.9
15.2
21.3
46.1
7.0
7.1
10.9
14.5
19.8
47.7
6.7
7.6
11.5
15.1
21.0
44.8
5.9
7.2
12.7
17.1
22.8
40.1
5.6
7.6
12.9
17.3
23.2
38.9
5.1
0,36
9.2
13.0
16.8
21.7
39.3
4.3
0,37
9.0
13.5
17.5
22.9
37.1
4.1
0,28
9.6
14.5
18.1
23.2
34.5
3.6
0,25
4. Fonksiyonel Gelir Dağılımı
14
EKONOMİK BÜYÜME SORUNU
1. Ekonomik Büyüme
2. Ekonomik Büyümenin Ölçülmesi: Ekonomik büyüme ortalama büyüme hızı (g)
ile ölçülür. Uzun dönem büyüme hızı da denilen ortalama büyüme hızı reel GSYİH’da uzun
dönemde meydana gelen artışı yansıtır. Ortalama büyüme hızı aşağıdaki gibi hesaplanır
 DönemSonu Re elGSYH 
g

 DönemBaşöRe elGSYH 
1
n
Y 
g  n
 Y0 
1
1
n
1
n=dönemin son yılı ile ilk yılı arasındaki fark
Ekonomik büyüme oranını yüzde olarak belirtmek için bu formül ile bulunan oran 100
ile çarpılır.
Yn=Y0(1+g)n
Örnek: Y1980: 50296 Y2006=155732 iken söz konusu dönem için ortalama yıllık
büyüme hızı nedir? Söz konusu dönemde yıllık büyüme hızı %6 olsaydı 2006 yılında Y ne
olurdu?
Y 
g  n
 Y0 
1
n
1
Yn=Y0(1+g)n
155732 
g
 50296 
1
26
1
Y2006=Y1980(1+g)26
g=1,0444-1=0,044
%4,44
Y2006=50296(1+0,06)26
Y2006=228816
İktisadi büyüme oranı yıllık olarak da ölçülmektedir. Yıllık büyüme hızı t ve t-1
yıllarında reel GSYİH’da meydana gelen değişme ile t-1 yılındaki reel GSYİH arasındaki
oranın 100 ile çarpımına eşittir. T yılındaki büyüme oranı
gt 
Yt  Yt 1
*100
Yt 1
ya da
gt  (
Yt
 1) *100
Yt 1
Yıllık KB reel GSYİH büyüme hızı aşağıdaki formül yardımıyla hesaplanabilir.
gy  (
yt
 1) *100
yt 1
gy= KB reel GSYİH büyüme oranı
yt=t dönemindeki KB reel GSYİH
yt-1=t-1 dönemindeki KB reel GSYİH
15
KB reel GSYİH’nın her yıl için büyüme oranı reel GSYİH’nın ve nüfusun büyüme
oranlarının kullanılmasıyla da hesaplanabilir.
gy  (
1  gY
 1) *100
1 gN
gy= KB reel GSYİH büyüme oranı
gY= reel GSYİH büyüme oranı
gN=nüfus büyüme oranı
Örnek: 1980 yılında reel GSYİH 50296 nüfus 44438, 1981 yılında reel GSYİH 52739
nüfus 45540 ise 1981 yılında reel KB GSYİH büyüme oranı nedir?
gY  (
Yt
 1) *100
Yt 1
gN  (
gy  (
52739
 1) *100
50296
gY  0,0486 *100 gY =%4,86
45540
Nt
 1) *100
 1) *100 g N  (
44438
N t 1
g N  0,0248 *100 gN =%2,48
gY  (
1  gY
 1) *100
1 gN
1  0,0486
gy  (
 1) *100 g y  0,0232 *100 gy=%2,32
1  0,0248
II .Yol KBGSYİH 1980=(50296/44438)=1,1318
KBGSYİH 1981=(52739/45540)=1,1581
gy=((1,1581/1,1318)-1)*100= %2,32
Yıl
KBGSYİHTL
Cari
KBGSYİHTL
1998
Fiyatlarıyla
KBGSYİHSGP
KBGSYİHTL
Cari
KBGSYİHTL
1998
Fiyatlarıyla
KBGSYİH$
2000
2594
1,127
4130
2001
3688
1,049
2002
5310
2003
6801
2004
KBGSYİHSGP
GSYİH
Büyüme
1998
GSYİH
Büyüme
Cari
KBGSYİH$
6816
57.1
5.3
5.7
3020
6132
42.2
-7.0
-26.9
12.03
6.8
59.3
-10.0
-5.7
44.1
1,099
3492
8667
44.0
4.8
1,142
4559
8794
28.1
3.9
15.6
41.3
6.2
45.9
30.6
1.5
5.3
8253
1,233
5764
10169
21.3
29.8
8.0
26.4
15.6
9.4
22.9
2005
9462
1,320
7021
11391
2006
10925
1,394
7583
12692
14.6
7.1
21.8
12.0
8.4
16.1
15.5
5.6
8.0
11.4
6.9
2007
12002
1,441
9234
16.9
13669
9.9
3.4
21.8
7.7
4.7
11.2
2008
13367
1,440
10436
13598
11.4
-0.1
13.0
-0.5
0.9
12.7
3. İktisadi (konjonktürel) Dalgalanmalar
16
ENFLASYON VE ÖLÇÜLMESİ
Enflasyonun Ölçülmesi
FiyatEndeksi 
malsepetininCariYınCakiFiyatı
*100
malsepetininTemelYındakıakıFiy
Fiyat indeksleri ölçüme konu sepetin nasıl tanımlandığına bağlı olarak TÜFE, ÜFE ve
GSYİH Deflâtörü olmak üzere 3 farklı şekilde hesaplanır.
TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE)
 (
TÜFEt
 1) *100
TÜFEt 1
ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (ÜFE)
 (
ÜFEt
 1) *100
ÜFEt 1
GSYİH DEFLATÖRÜ
GSYİH Deflatörü=
 (
NomimalGSYİH
*100
Re elGSYİl
GSYİSYİHdetörü
 1) *100
GSYİS DEFLATÖRÜ t 1
ENFLASYONUN ÖLÇÜLMESİNİN ÖNEMİ
Enflasyon önemli bir makro ekonomik sorun olduğundan ölçülüp değerlendirilmesi
herkesi ilgilendirir. Ev halkı gelirindeki artışların yanı sıra fiyatlardaki artışlarla da ilgilenir.
Ev halkının geliri artabilir fakat fiyatlardaki artış gelirdeki artıştan daha fazla ise reel olarak
ev halkının geliri azalacaktır.
Örnek: MAAŞ Hesaplanmasındaki Önemi
Maaş ya da ücretlerdeki reel artışları aşağıdaki formül yardımıyla hesaplamak gerekir.
1  gYN
gYR  (
 1) *100
1 gP
gYR=reel gelir artış oranı
gYN=Nominal gelir artış oranı
gP= Enflasyon oranı
Örnek: Bir ülkede enflasyon oranının %60, memur maaşlarındaki artışın da %40
olması durumunda memurların reel maaşlarındaki değişim oranı nedir?
1  gYN
gYR  (
 1) *100
1 gP
1  0,40
gYR  (
 1) *100
1  0,60
gYR= - %12,5
17
Örnek: 2000 yılında bir işçinin aylık ücretinin 400 TL, 2001 yılında ise 500 TL
enflasyon oranının da %20 olduğunu varsayalım. Bu işçinin 2001 yılındaki reel aylık geliri
nedir ve yüzde kaç artmıştır?
İşçinin nominal geliri 400 TL den 500TL’ye çıktığına göre nominal gelirdeki artış,
gYN=(500/400)-1= 0,25 yani %25 olmuştur. Buna göre
1  gYN
gYR  (
 1) *100
1 gP
1  0,25
gYR  (
 1) *100 gYR  0,0417 *100 gYR= %4,17
1  0,20
İşçinin reel geliri de ;
YR1=YN0(1+gYR)=400(1+0,0417)=416,7
Bu durumda reel gelirde16,7 TL lik artış olmuştur.
II: Yol: YR1=YN1/(1+gp)
500/(1+0,2)=416,7
Reel Net maaşlar Fiyat endeksleri kullanılarak da takip edilebilir. TÜFE rakamlarının
kullanıldığı kabul edilirse;
Reel Net Maaş = (Nominal Net Maaş /TÜFE)*100
Ayrıca yıllar itibariyle reel ücretlerdeki değişimi takip etmek amacıyla reel maaş
endeksi de hesaplanabilir. Bunun için verilen reel net maaş rakamlarının baz yılın reel net
maaşına bölünüp 100 ile çarpılması gerekir. Böylece seçilen baz yıla göre reel net maaş
endeksi elde edilir.
Yıl
Net Maaş
TÜFE
Reel
1
1994=100
Maaş
Maaş Endeksi
2
3=1/2*100
4=3/6557*100 Oranı
Net Reel
Net Reel
Maaş
Net
Artış
1994
6557
100
6557
100
1995
12092
188
6432
98,1
-1,9
1996
23464
339
6922
105,6
7,6
1997
50759
630
8057
122,9
16,4
Söz konusu dönem için reel net maaştaki yıllık artış oranı:
gYR=(Y1997/Y1994)1/3-1=(8057/6557)1/3-1=(122,9/100)1/3-1=1,2291/3-1=1,071-1=0,071
%7,1 artış olmuş.
Enflasyonun ölçülmesi reel gelirin belirlenmesi yönünden önemli olduğu kadar reel
faiz oranının belirlenmesi açısından da önemlidir. Bankadaki mevduatımıza ödenen faize
nominal faiz, bu faizin mevduatımıza yani anaparaya olan oranına da nominal faiz oranı denir.
Reel faiz oranı ise enflasyondan arındırılmış faiz oranı olup aşağıdaki formül ile hesaplanır:
18
1  iN
iR  (
 1) *100
1  gP
İR= Reel Faiz Oranı
iN=Nominal faiz oranı
gP= Enflasyon oranı
Örnek: Bir bankaya 1 yıl vade ile 10bin TL para yatırdığımızı varsayalım. 1 yıl için
mevduatımıza verilecek faiz oranı %50 olsun. Bu bir yıl içinde enflasyon oranın da %60
olarak gerçekleştiğini varsayalı. Bu durumda 1 yıl sonunda alacağımız faiz, anapara ve faiz
toplamı, reel faiz oranı ve anapara ve faiz toplamının reel değeri ne olur.
Nominal faiz oranı %50 olduğuna göre 1 yıl sonunda alacağımız faiz:
10*0,50=5bin TL; anapara ve faiz toplamı 10+5=15 bin TL
Reel faiz Oranı:
1  iN
1  0,5
iR  (
 1) *100 iR  (
 1) *100 iR  0,0625 *100 =-%6,25
1 gP
1  0,6
Anapara ve faiz toplamının reel değeri de
15/(1+gP)=16/1,6=9375 TL’dir.
İSTİHDAM VE ÖLÇÜLMESİ
Q= f (N, R, K, T)
O= ulusal ekonominin üretim kapasitesi
N=Ekonominin sahip olduğu işgücü
R: ekonominin bilinen doğal kaynaklarını
K. ekonomi sahip olduğu sermaye stokunu
T: üretimde kullanılan teknoloji ve bilgi düzeyini gösterir.
Milli gelir (Y) ile gösterilirse;
Y= f (N, R, K, T)
Y= f (N,)
Reel
MG
Y2=f (N1, R2, K2, T2)
Y1=f (N1, R1, K1, T1)
Y4
Y3
N3
N4
İstihdam
4
19
İşsizliğin Ölçülmesi:
Kurumsal Olmayan Sivil Nüfus İçindeki Hareketler
İş Bulanlar
Çalışanlar
İşsizler
İşten Çıkanlar-İstifa Edenler
Yeni Girenler (Başarısız)
Yeni Girenler
Cesareti Kırılanlar
Emekli Olanlar
İşgücünde Olmayanlar
Çalışma Çağındaki Nüfus = İşgücü + İşgücüne Dahil Olmayanlar
İşgücü = İstihdam Edilenler + İşsizler
İşgücü Katılım Oranı = (İşgücü/ kurumsal olmayan sivil nüfus)*100
İşsizlik Oranı = (İşsizler/ İşgücü)*100
İstihdam Oranı (çalışma Oranı) kurumsal olmayan nüfusun ne kadarının çalıştığını
gösterir.
İstihdam Oranı = (Çalışanlar/ Kurumsal Olmayan Sivil Nüfus)*100
Tablo 1. İşgücü durumu (Yıllık) 2008
Kurumsal olmayan nüfus (000)
15 ve daha yukarı yaştaki nüfus (000)
İşgücü (000)
İstihdam (000)
İşsiz (000)
İşgücüne katılma oranı (%)
İstihdam oranı (%)
İşsizlik oranı (%)
Tarım dışı işsizlik oranı (%)
Genç nüfusta işsizlik oranı(1)(%)
Eksik istihdam oranı (%)
Genç nüfusta eksik istihdam oranı(1)(%)
İşgücüne dahil olmayanlar (000)
TÜRKİYE
2007
2008
68 901 69 724
49 994 50 772
23 114 23 805
20 738 21 194
2 376 2 611
46,2
46,9
41,5
41,7
10,3
11,0
12,6
13,6
20,0
20,5
3,0
3,3
3,0
3,6
26 879 26 967
KENT
KIR
2007
2008
2007
2008
47 944 48 349 20 957 21 375
35 275 35 697 14 719 15 075
15 635 16 063 7 479 7 742
13 764 14 010 6 973 7 184
1 871
2 053
506
558
44,3
45,0
50,8
51,4
39,0
39,2
47,4
47,7
12,0
12,8
6,8
7,2
12,3
13,1
14,3
15,4
21,8
22,6
15,6
15,5
2,7
2,9
3,7
4,0
2,6
3,0
4,1
5,0
19 640 19 634 7 240 7 332
Tablo 1. İşgücü durumu (Aralık) 2009
TÜRKİYE
2008(*)
2009
Kurumsal olmayan nüfus (000)
70 096 70 907
15 ve daha yukarı yaştaki nüfus (000) 51 211 52 079
İşgücü (000)
23 799 24 812
İstihdam (000)
20 466 21 451
İşsiz (000)
3 332 3 361
İşgücüne katılma oranı (%)
46,5
47,6
İstihdam oranı (%)
40,0
41,2
İşsizlik oranı (%)
14,0
13,5
Tarım dışı işsizlik oranı (%)
16,8
16,6
Genç nüfusta işsizlik oranı(1)(%)
26,0
24,1
İşgücüne dahil olmayanlar (000)
27 412 27 266
KENT
KIR
2008(*)
2009 2008(*)
2009
48 530 48 921 21 567 21 986
35 963 36 357 15 248 15 721
16 238 16 712 7 560 8 100
13 713 14 098 6 753 7 353
2 525
2 614
807
747
45,2
46,0
49,6
51,5
38,1
38,8
44,3
46,8
15,6
15,6
10,7
9,2
15,9
16,1
20,9
19,0
27,1
25,6
23,5
20,7
19 725 19 645 7 687 7 621
20
İşteki Durum Ve Ekonomik Faaliyete Göre İstihdam Edilenler, Türkiye (Bin Kişi, 15+ Yaş)
Toplam
Ücretli veya yevmiyeli
İşveren
Kendi hesabına
Ücretsiz aile işçisi
Ekonomik faaliyetler
Tarım
Sanayi
İnşaat
Hizmetler
Toplam
2008 Aralık (*)
Sayı
%
20.466
100,0
12.593
61,5
1.267
6,2
4.287
20,9
2.319
11,3
20.466
100,0
4.507
22,0
4.261
20,8
1.125
5,5
10.573
51,7
2009 Aralık
Sayı
%
21.451
100,0
13.124
61,2
1.170
5,5
4.452
20,8
2.706
12,6
21.451
100,0
5.144
24,0
4.362
20,3
1.213
5,7
10.731
50,0
İşgücüne Dahil Olmayanların Nedene Göre Dağılımı, Türkiye (Bin Kişi, 15+ Yaş)
Toplam
2008 Aralık (*)
2009 Aralık
Sayı
%
Sayı
%
27.412 100,0
27.266 100,0
2.226 8,1
2.067 7,6
791 2,9
736 2,7
1.435 5,2
1.331 4,9
362 1,3
95 0,3
12.130 44,3
12.355 45,3
3.879 14,2
4.132 15,2
3.532 12,9
3.592 13,2
3.429 12,5
3.361 12,3
1.854 6,8
1.665 6,1
İşgücüne dahil olmayan nüfus
İş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar
İş bulma ümidi olmayanlar
Diğer
Mevsimlik çalışanlar
Ev işleriyle meşgul
Eğitim/öğretim
Emekli
Çalışamaz halde
Diğer
Eğitim Durumuna Göre İşgücü Durumu, Türkiye (15+ Yaş)
Toplam
2008 Aralık (*)
İKO
(%)
46,5
16,2
44,3
56,7
77,9
Toplam
Okur-yazar olmayanlar
Lise altı eğitimliler
Lise ve dengi meslek
Yükseköğretim
İO
(%)
14,0
9,0
14,4
16,4
10,5
2009
Aralık
İKO
İO
(%) (%)
47,6 13,5
18,3 8,4
45,6 13,7
57,4 15,9
78,3 11,2
İSTİHDAM TEORİLERİ
1.Klasik İstihdam Teorisi
a. Mahreçler Yasası
b. Reel Faiz Teorisi
Sermaye Arz ve Talebi
i
S
İ1
i
D
A
M
B
S,
I
21
c. Reel Ücret Teorisi
Bireysel Emek Arzı
Çalışmanın Marjinal
Zahmeti ve Faydası
Marjinal Zahmet
P
Marjinal Fayda
0
Çalışma Süresi
S
Emek Arz ve Talebi
W/P
LS
(W/P)1
(W/P)0
LD
L1
L0
L2
Emek Arz ve Talebi
22
MODERN İSTİHDAM TEORİSİ
A - TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ YÖNTEMİ
a) Toplam Arz Fonksiyonu
TOPLAM ARZ ŞEDÜLÜ
İstihdam Milyon Kişi
Yıllık işçi Ücreti Bin
Dolar (*)
24
25
26
27
28
29
(*)Tablonun hazırlanışında
dikkate alınmamıştır.
Toplam Arz Fiyatı
Milyar Dolar
8
8
8
8
8
8
istihdam arttıkça işçi
192
200
208
216
224
232
ücretlerinin de yükselebileceği
Beklenen Satış
Hasılatı
216
208
200
192
İstihdam Milli Gelir
192
200
208
216
b- Toplam Talep Fonksiyonu
AE= C + I + G+ (X-M)
c- Denge Geliri ve İstihdam Düzeyi
AE
Toplam Arz (Y)
C
Toplam Talep (AE)
D
F
B
A
Y1
Y0
Y2
Milli Gelir
AE < Y, Y-AE= IU >0 , (I> IP) Y↓ (I=IU+ IP)
AE > Y, Y-AE= IU < 0 , (I< IP) Y↑
AE = Y, Y-AE= IU = 0 , Y Denge
23
B - Tasarruf Yatırım Eşitliği Yöntemine Göre Denge Milli Gelir Düzeyinin
Belirlenmesi
Y=C+I
Y= C + S
S=I
I, S
S
C
B
D
F
I
A
K
Y1
Y0
Y2
Y
AE < Y, Y-AE= IU >0 , (I> IP), S> IP Y↓ (I=IU+ IP)
AE > Y, Y-AE= IU < 0 , (I< IP), (S< IP) Y↑
AE = Y, Y-AE= IU = 0 , S= IP, Y Denge
Milli Geliri Belirleyen Faktörler I: Tüketim ve Tasarruf Fonksiyonları
Tüketim Harcamaları ve Tüketim Fonksiyonu
Tüketim Fonksiyonu
Tüketim ile kullanılabilir gelir arasındaki ilişkiyi gösteren fonksiyondur.
C=f(Y)
B - Ortalama Tüketim Eğilimi (APC )
APC=C/Y
Gelir
Tüketim
100
90
110
96
120
100
130
102
APC = Tan. a =DY0/ OY0
Ortalama Tük. Eğilimi (APC)
90/100=0,90
96/110=0,87
100/120=0,83
102/130=0,78
24
C - Marjinal Tüketim Eğilimi (MPC )
MPC=ΔC/ΔY
Gelir (Y)
Tüketim (C)
100
90
110
96
120
100
130
102
MPC=Tan. b=DB/FB=ΔC/ΔY
Gelirdeki
Değişme
(AY)
10
10
10
Tüketimdeki
Değişme
(AC)
6
4
2
MPC
-6/10 = 0.60
4/10 = 0.40
2/10 = 0.20
D - Tüketim Fonksiyonu Diyagramı
Doğrusal tüketim fonksiyonunu,
C = C0 + cY
eşitliği ile gösterebiliriz. Burada C tüketim harcamalarını, Co gelir sıfır iken yapılan tüketim
harcamalarını yani gelirden bağımsız olan otonom tüketim harcamalarını (fonksiyonun Y
eksenini kestiği yer), c marjinal tüketim eğilimini (MPC) ve Y de geliri göstermektedir.
Tüketim kullanılabilir gelirden bağımsız olan otonom tüketim ile kullanılabilir gelire bağlı
olarak değişen ve bu nedenle de uyarılmış tüketim denilen büyüklüğün toplamına eşittir.
Örnek: Y = 700 birim, Co = 150 birim ve c = 0.70 olan bir ekonomide tüketim
harcamaları,
C= 150+0.70 (700)
C= 150+490
C = 640 birim olacaktır.
25
E- Tüketim Fonksiyonu Ve Denge Geliri
II-TASARRUF
S = Y-C
A-Tasarruf Fonksiyonu
S=f (Y)
B- Ortalama Tasarruf Eğilimi (Aps )
APS=S/Y
Gelir (Y)
Tasarruf (S)
100
10
110
14
120
20
130
28
APS = S/Y = Tan. a =AY0/OY0
APS
10/100 = 0.10
14/110 = 0.13
20/120 = 0.17
28/130 = 0.22
C/Y+S/Y=(C+S)/Y
Y=C+S olduğundan
(C+S)/Y = Y/Y=1
C- Marjinal Tasarruf Eğilimi (MPS)
MPS=ΔS/ΔY
Gelir (Y)
Tasarruf
(S)
Gelirdeki Tasarrufta
Değişme Değişme
(AY)
(AS)
100
10
110
11
10
120
13
10
130
16
10
MPS= ΔS/ΔY=AY0/ KY0=Tan b
1
2
3
MPS
—
1/10 = 0.10
2/10 = 0.20
3/10 = 0.30
ye eşittir. Bir ekonomide marjinal tüketim eğilimi ile marjinal tasarruf eğiliminin toplamı
daima bire eşittir.
ΔC/ΔY+ΔS/ΔY=(ΔC+ΔS)/ΔY
26
ΔY=ΔC+ΔS olduğundan
(ΔC+ΔS)/ΔY = ΔY/ΔY=1
O halde MPC+MPS=1 olur.
D- Tasarruf Fonksiyonu Diyagramı
S = S0 + sY
C= Co + cY
olarak göstermiştik. Bu formülden hareket ederek, belli bir milli gelir düzeyinde tasarruf
miktarının ne kadar olacağını hesaplamak mümkün olacaktır. Bu eşitliği,
S = Y-C
eşitliğinde yerine koyarsak,
S = Y-( Co + cY)
S = Y-C0- cY
olacaktır, örneğin bir ekonomide gelir düzeyi 700 birim ise ( c= 0.70 ve Co= 150 kabul
edelim), bu durumda
S= 700-150-(0.70x700)
S = 60
olacaktır.
YATIRIM TEORİSİ
Sermayenin Marjinal Etkinliği (MEC)
K 
R
(1  i)t
K bugünkü değeri, R ilerde elde edilecek hâsılatı, i cari faiz oranını, t de dönemi
göstermektedir. Örnek olarak bir yıl sonraki 100 Milyar liranın bugünkü değerini, cari faiz
oranım % 10 kabul ederek hesaplarsak sonucu 90.90 buluruz.
K 
R
=
(1  i)1
100
 (1  10)
1
=90.90 Milyar TL
27
Keynes'in ortaya attığı sermayenin marjinal etkinliği kavramı da, bu iki büyüklüğü (
yani A ile R yi) birbirine eşitleyen ıskonto oranından başka bir şey değildir. Bir tanım verecek
olursak, sermayenin marjinal etkinliği, sermaye malından ömrü boyu getirmesi beklenen
hasılat dizisinin bugünkü değerini, söz konusu sermaye malının arz fiyatına eşitleyen ıskonto
oranıdır.
A
R1
R2
Rn

 ... 
1
2
(1  r ) (1  r )
(1  r ) n
Formülde r sermayenin marjinal etkinliği (MEC) katsayısını göstermektedir. Burada A
ve R 1er bilindiğine göre r kolayca hesap edilebilecektir. Hesaplama sonucunda R bir oran
olarak ( %10, %20 gibi) bulunur.
Bu hesaplamadan sonra girişimcinin yapacağı iş, r ile i yi (yani cari faiz oranını)
karşılaştırmaktır. Eğer,
r<i
ise
girişimci
hâsılat
dizisinin
olması
demektir.
yatırım
bugünkü
Diğer
bir
yapmayacaktır.
değerinin,
ifadeyle
Çünkü
sermayenin
yapılacak
bu,
arz
yatırımın
fiyatından
yatırımın
getirişi,
getireceği
küçük
bankanın
vereceği faiz miktarından daha azdır. Buna karşılık,
r>i
ise girişimci yatırım yapmaya karar verecektir. Çünkü yapacağı yatırımdan elde
edeceği hâsılat dizisinin bugünkü değeri, yatırımın arz fiyatından daha büyüktür. Diğer bir
ifadeyle yatırım getirişi, bankanın vereceği faiz miktarından daha fazladır.
Bu ikinci durumda r ile i arasındaki r lehine olan fark azaldıkça, yatırımın karlılığı da
azalacaktır. Girişimcinin bu fark sıfır ( r= i) olana kadar yatırım yapması beklenir. Ancak bu
noktadan sonra rasyonel hareket ettiğini kabul ettiğimiz girişimcinin yatırım yapması
beklenemez.
Burada unutulmaması gereken şey, bulunan bu sonuç ve buna dayanılarak verilen
kararın, yalnızca girişimcinin yatırım yapmak istediği üretim kesimi için geçerli olduğudur.
Örneğin girişimce tekstil işine yatırım yapmak istiyor veya var olan yatırımını genişletmek
istiyorsa ve yaptığı hesaplar sonucunda r < i çıkıyorsa, bu sadece söz konusu üretim kesimi
için geçerlidir. Bu durumda girişimci r > i olduğu örneğin ambalaj konusunda bir yatırım
yapmak isteyebilir.
Konuyu ekonominin tümü açısından ele aldığımızda mekanizmanın bu şekilde
çalıştığını söyleyebiliriz. Böylece, r ile i arasındaki farkın r lehine fazla olduğu sektörlere
doğru girişimciler yatırım yapmak üzere akarlar ve bu akış r = i olana kadar devam eder. Her
28
sektörde bu eşitlik kurulduğunda, ekonomi o günkü koşullarda optimum yatırım miktarına
ulaşmış olur. Bu duruma ulaşan ekonomi statik bir durum arz eder. Yatırımların canlanması
ve artması için r = i dengesinin r lehine bozulması gerekir. Bu ise ya r nin yükselmesi, ya da i
nin düşmesi ile mümkün olur. Oysa bir ekonomide yatırımlar arttıkça, sermayenin marjinal
etkinliğinin azalacağı ( r nin düşeceği) kabul edilmektedir. Bu durumda yatırımların artması
için cari faiz oranlarının düşmesi gerekmektedir.
c) Sermayenin Marjinal Etkinliği Eğrisi
Yatırımın Faiz Esnekliği
Ie= Yatırımdaki oransal değişme /Cari faizdeki oransal değişme
I
Ie   I
i
i
Milli Gelir ve Yatırım Hacmi
Yukarda faiz oranları yanında milli gelirdeki değişmelerin de yatırım hacmini
belirleyeceğini söylemiştik. Otonom ve uyarılmış yatırımlardan bahsederken, otonom
yatırımların milli gelirdeki artış ve azalışlardan bağımsız olduğunu, uyarılmış yatırımların ise
milli gelirdeki değişmelerden etkilendiğini, milli gelirde meydana gelecek bir artışın talebi ve
tüketim
harcamalarını
artırarak
yatırımları
özendirdiğini
açıklamıştık.
Buralardaki
açıklamalarımızda konu ettiğimiz yatırımlar, milli gelir artışlarına karşı duyarlı olan uyarılmış
yatırımlardır.
Bir ekonomide milli gelir arttığında tüketim harcamaları artacak, bu da mal ve hizmet
talebini canlandırarak yatırımdan beklenen hâsılat dizisinin ve sonuç olarak r katsayısının
yükselmesini, diğer bir ifadeyle karlılığın artmasını sağlayacaktır. Cari faiz oranı sabitken
milli gelirin artması r yi yükselteceğinden MEC eğrisinin tümüyle sağa, milli gelirin azalması
29
ise sola aşağıya kaydıracaktır. Belli bir cari faiz oranında MEC eğrisinin sağa kayması halinde
daha fazla, sola kayması halinde daha az yatırım yapılacaktır.
Buradan şu yaklaşımı yapabiliriz: Bir ekonomide yatırımların hacmini belirleyen iki
önemli değişken vardır. Bunlardan biri cari faiz oranı, diğeri de milli gelir düzeyidir. Bu
fonksiyonel ilişkiyi,
I=f(i,Y)
Şeklinde ifade edebiliriz. Bir ekonomide yapılan yatırımların bir kısmının otonom, bir
kısmının da uyarılmış yatırımlar olduğunu dikkate alarak yatırım fonksiyonunu,
I= f(Io+ a.Y)
olarak yazabiliriz. Burada Io otonom yatırımları, a marjinal yatırım eğilimini, a.Y
ifadesi de uyarılmış yatırımları göstermektedir. Marjinal yatırım eğilimi ile milli gelirin
çarpımı, bize milli gelir artışlarının ne miktarının yatırıma gideceğini açıklamaktadır.
Ortalama Yatırım Eğilimi ( API), Marjinal Yatırım Eğilimi (MPI)
API=I/Y
MPI=I/Y
olarak ifade edebiliriz. Marjinal yatırım eğilimi, uyarılmış yatırımı ifade eden
fonksiyonun eğimine eşittir
Şekil 27
Şekil 27 de Iu uyarılmış yatırımları göstermektedir. Yatırım fonksiyonunun doğrusal
olarak çizilmesi, MPI nin farklı milli gelir düzeylerinde değişmeyip hep aynı kaldığı
varsayımına dayanır. Oysa milli gelirin farklı düzeylerinde farklı MPI değerleri söz konusu
olabilir. Bu durumda yatırım fonksiyonunu eğri olarak çizmek gerekir.
Yatırım fonksiyonunun herhangi bir A noktasındaki MPI, AMYı açısının tanjantına,
diğer bir ifadeyle AYı in MYı oranına eşittir. Doğru üzerindeki her noktanın eğiminin aynı
olması nedeniyle, marjinal yatırım eğiliminin de her noktada aynı olacağı açıktır.
30
MPI=AY1/MY1
Aynı yatırım fonksiyonunda yine A noktasına göre API ise, YıOA açısının tanjantına,
yani o noktayı orijine birleştiren doğrunun eğimine eşittir. O halde ortalama yatırım eğilimini,
API= AY1/OY1
olarak formüle edebiliriz.
MODERN İSTİHDAM TEORİSİ KAPSAMINDA DENGE MİLLİ GELİR
DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ VE DEĞİŞMESİ
1. Devlet Faaliyeti Olmayan Kapalı Ekonomide Milli Gelir Düzeyinin
Belirlenmesi
AE
Toplam Arz (Y)
C
Toplam Talep (AE)
F
D
B
A
Y1
Y0
Y2
Milli Gelir
AE < Y, Y-AE= IU >0 , (I> IP) Y↓ (I=IU+ IP)
AE > Y, Y-AE= IU < 0 , (I< IP) Y↑
AE = Y, Y-AE= IU = 0 , Y Denge
B - Tasarruf Yatırım Eşitliği Yöntemine Göre Denge Milli Gelir Düzeyinin
Belirlenmesi
Y=C+I
Y= C + S
S=I
I, S
S
C
B
D
F
I
A
K
Y1
Y0
Y2
Y
AE < Y, Y-AE= IU >0 , (I> IP), S> IP Y↓ (I=IU+ IP)
AE > Y, Y-AE= IU < 0 , (I< IP), (S< IP) Y↑
AE = Y, Y-AE= IU = 0 , S= IP, Y Denge
31
1.1. Devlet Faaliyeti Olmayan Kapalı Ekonomide Milli Gelir Düzeyinin Değişmesi
AE
AE
a
b
AE2=C+I
D2
AE1=C+I
D1
Ao2
AE2(c2)
AE1(c1)
D2
D1
Ao1
Ao1
Y2
Y1
Y1
Y
Y2
Y
a. Çarpan
k=ΔY/ΔAo,
k>1,
(ΔAo=ΔC+ΔIo)
b-Yatırım Çarpanı ( Yatırım Çoğaltanı)
a) Basit Çarpan
Y = k . I
k=Y/I
Y=C+I
Y = C + I
I = Y- C
eşitliğini elde ederiz. Şimdi k=Y/I eşitliğinde I yerine Y-C yi yazarsak,
k= Y /(Y-C) olur. Pay ve paydayı Y ye bölersek, yatırım çarpanı formülü,
k
1
1
k
C
S
1
Y
Y
Örneğin MPS = 20/100 ise, tersi 100/20ye bu da 5 e eşittir. Yani k = 5 dir. Bunun
anlamı ekonomide yapılacak 5 Trilyon hacmindeki yatırımın kendisinin 5 katı kadar, yani 25
Trilyon miktarında gelir ve bunu gerçekleştirecek kadar istihdam yaratacağıdır. Eğer MPS
25/100 ise, bu takdirde k = 4 olacak ve 5 trilyonluk yatırım ancak 20 Trilyon gelir
yaratabilecektir.
I
Trilyon TL
Gerçekleşen Gelir
Y
c=060 K=2,5
10.0
6.0
3.6
2.1
0.7
25 Trilyon
Y
C=0,80 K=5
10.0
8.0
6.4
5.1
3.2
50 Trilyon
32
b)Süper Çarpan
Y = C+ I
eşitliğinde yatırımları otonom (Io ) ve uyarılmış yatırımlar (Ii ) olarak iki ayrı şekilde ifade
edersek,
Y= C + Ii + Io,
Y = C +  Ii + Io
olarak yazabiliriz. Uyarılmış yatırımlarda meydana gelecek değişiklik marjinal yatırım
eğilimine ve tüketim harcamalarındaki değişiklik de marjinal tüketim eğilimine bağlı
olduğundan, bir evvelki eşitliği,
Y= MPC . Y + MPI. Y+Io
Y- MPC .Y - MPI. Y = I0
Y(1-MPC-MPI) = Io
Io
Y 
1  MPC  MPI
ks 
1
1  MPC  MPI
şeklinde yazılabilir. Burada ΔY/ΔIo , yani gelirde meydana gelen değişikliğin otonom
yatırımlarda meydana gelen değişikliğe oranı bize süper çoğaltanı vereceğinden, ΔY/ΔIo
yerine süper çoğaltanı göstermek üzere ks kullanılmaktadır.
Öörneğimizde 10 Trilyon liralık bir yatırımın ΔC/ΔY = 0.60 ise, 25 Trilyon liralık bir gelir
artışına yol açtığını yani k = 2.5 olduğunu hesaplamıştık. Şimdi aynı örnekte marjinal yatırım
eğiliminin ΔI/ΔY=0.10 olduğunu da dikkate alarak süper çarpanı yukarıdaki formülümüze
göre hesap edelim:
ks =1/(1-0,6-0,1)=3,33
c. HIZLANDIRAN
h=I/Y
Dönemler Tüketim Gerekli
Sermaye
t1
100
400
t2
110
440
t3
115
460
t4
115
460
t5
110
440
İkame
Yatırım
ı40
40
40
40
0
Net
Yatırım
0
40
20
0
-40
Toplam
Yatırım
40
80
60
40
-40
Net Yatırım
Artış Oranı
%100
-%50
-%100
-∞
33
K-TASARRUF PARADOKSU
2. Devlet Faaliyetinin Olduğu Kapalı Bir Ekonomide Denge Milli Gelirinin
Belirlenmesi
- Kamu Harcamalarının, Transfer Harcamalarının ve Vergilerin Milli Gelir
Üzerindeki Etkisi
Y=C+I+G
C+I+G
C+I+G
D1
210
C+I
K
150
D
150
210
Y
Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta tüketimin kullanılabilir gelire bağlı
olduğudur. Çünkü devletin bulunduğu bir ekonomide transfer harcamaları (TR) kişilerin
kullanılabilir gelirini arttırıcı etki yaratırken vergiler (T) azaltıcı etki yaratmaktadır. Bu durum
dikkate alınarak yukarıdaki eşitlik tekrar düzenlenebilir.
Y=C+I+G
C=Co+cYD
YD=Y+TR-T
I, G, TR ve T otonom kabul edilirse,
Y= Co+cYD+Io+Go
Y= Co+c(Y+TRo-To)+Io+Go
yazılabilir.
Devletin olmadığı bir ekonomide, elde edilen milli gelirin bir kısmının tüketim
harcamalarına gittiğini bir kısmının da tasarruf edildiğini daha önce söylemiş ve bunu Y =
C+S eşitliği ile ifade etmiştik. Şimdi işe devlet de karıştığından milli gelirin bir kısmı da
34
vergilere gidecektir. Vergileri de T sembolü ile göstererek yukarıdaki eşitliği, (GKamu
cari+yatırım+transfer harcamalarını kapsamaktadır)
Y=C+S+T
şeklinde yazmamız gerekecektir. Buradan da,
C + I + G =C + S + T
ve nihayet,
I+G=S+T
eşitliğini yazabiliriz.
Bilindiği gibi ekonominin bir denge şartı da, tasarruf yatırım eşitliği (S=I) dir. Bu
durumda devlet harcamaları da vergilere eşit olacaktır.
G=T
Bu eşitlik mevcut iken devlet bütçesi denktir. Ama bu eşitlik her zaman mevcut
olmayabilir. Diğer bir ifadeyle kamu harcamaları, toplanan vergilerden az, bazen de çok
olabilir. Buna göre;
aa) Eğer G >T ise, devlet bütçesi açık veriyor demektir. Toplanan vergilerden daha
çok bir devlet harcaması söz konusudur. Bu harcama fazlası, eğer ekonomi eksik istihdamda
ise ve üretim artışını engelleyecek boğazlar yoksa ekonominin daha yüksek bir milli gelir
düzeyinde dengeye gelmesini sağlayabilecektir. Fakat ekonomi tam istihdamda ise, ya da tam
istihdamda olmadığı halde, üretim artışını engelleyecek dar boğazlar ve yapısal sorunlar
varsa, bu durumda harcama fazlası nominal gelirleri artıracak ve enflasyona neden
olabilecektir.
bb) Eğer G<T ise, bu kez devlet bütçesi fazla veriyor demektir. Devlet, topladığı
vergilerden daha azını harcamaktadır. Bu durumda kamu harcamaları ekonomide toplam
talebi azaltarak milli gelirde bir düşmeye yol açacaktır.
Örnek: Co=280 c=0,6 I=Io=100, G=Go=220 T=To=400, TR=TRo=200 iken, Denge
Milli gelir düzeyini hesaplayınız.
Y=C+I+G
Y=280+0,60(Y+200-400)+100+220
Y=480+0,60Y
Y=1200
Vergi Oranının Etkisi
Yukarıdaki açıklamalarda verginin otonom olduğu kabul edilmiştir. Oysa gerçek
hayatta vergi gelirlerini belirleyen en önemli unsurlardan biri gelir düzeyidir. Bu bağlamda
gelir ile vergi oranı arasındaki ilişki aşağıdaki gibi ifade edilebilir
T=f(Y)
T=To+tY
t=ΔT/ΔY
(0<t<1)
35
To otonom vergileri tY ise gelir tarafından belirlenen vergileri gösterir. T reel
gelirdeki artışın vergilerde ne kadarlık artışa yol açtığını gösterir ve marjinal vergi oranı
olarak adlandırılır. Verginin gelire bağlı olarak değiştiği dikkate alınırsa toplam harcama
denklemi:
AE=Co+c(Y+TRo-T)+Io+Go
AE=Co+c(Y+TRo-To-tY)+Io+Go
AE=Ao+c(1-t)Y
Ao=Co+Io+Go+cTR-cTo
Denge Gelir Düzeyinde Y=AE olduğu unutulmamalı
Bu durumda Denge
AE
AE=Ao1+cY
AE=Ao1+c(1-t)Y
D1
D2
Y2
Y1
Y
Örnek: Co=280 c=0,6 I=Io=100, G=Go=220 T=To+tY=80+0,20Y, TR=TRo=40 iken,
Denge Milli gelir düzeyini hesaplayınız.
Y=C+I+G
C=280+0,60(Y+TRo-T)
C=280+0,60(Y+40-80-0,20Y)
C=256+0,48Y
Y=256+0,48Y+I+G
Y=256+0,48Y+100+220
Y=576+0,48Y
Y=1108
Kamu Harcamaları Çarpanı
Y
KG 
G
ΔY = ΔC + ΔI + ΔG
(I=Io+Ii yani uyarılmış yatırımların varlığının kabulü durumunda)
ΔY= ΔY.MPC + ΔY.MPI + ΔG
şeklinde de yazabiliriz. Buradan da,
ΔY-ΔY.MPC - ΔY.MPI=ΔG
ΔY (1-MPC-MPI)=ΔG
1
1
Y 
G
Kg 
1  MPC  MPI
1  MPC  MPI
olarak elde ederiz.
Ancak yatırımların otonom kabul edilmesi durumunda söz konusu eşitlik aşağıdaki
gibi olacaktır
1
Kg 
1  MPC
36
Sayısal bir örnek verirsek; MPC = 0.65 ve MPI =0.10 olan bir ekonomide kamu
harcamaları çarpanı (transfer harcamalarını ve vergileri dikkate almıyoruz):
Kg=1/(1-0,65-0,10)=4
olacaktır. Bunun anlamı, eğer devlet 15 Milyar Dolarlık bir kamu harcaması yaparsa,
ekonomide 60 Milyar Dolarlık bir gelir elde edileceğidir..
Transfer Harcamaları Çarpanı
Transfer ödemelerinin milli geliri artırıcı etkisi, transfer ödemeleri çarpanı (Ktr)
katsayısı ile ölçülmektedir. Bu ise, (I=Io varsayımı altında)
K tr 
MPC
1  MPC
şeklinde formüle edilmektedir. Sayısal bir örnek verirsek, marjinal tüketim eğiliminin
0.70 olduğu bir ekonomide, devletin yaptığı ilave bir 10 Milyar Dolarlık bir transfer
harcamasının 23.3 Milyar Dolarlık bir gelir yaratacağını görürüz.
Ktr=0,70/(1-0,70)=2,3
Vergi Çarpanı
Kt  
MPC
1  MPC
Eğer ekonomide vergiler 50 Milyar Dolardan 60 Milyar Dolara çıkarılıyorsa ve
marjinal tüketim eğilimi 0.70 ise, bu durumda vergilerdeki bu 10 Milyar dolarlık artış,
kendisinin 2.3 katı kadar, yani 23.3 Milyar Dolarlık bir gelir azalmasına yol açacaktır.
Vergilerin otonom olmadığı kabul edildiğinde yani
T=T0+tY olması durumunda çarpan değişecektir.
kt  
c
1  c(1  t )
- Denk Bütçe Çarpanı
Y 
1
 MPC
G 
T
1  MPC
1  MPC
Eşitliğin
birinci
kısmı
kamu
harcamalarının
(yatırım
harcamaları
otonom
varsayılmıştır) milli gelirde meydana getireceği artışı, ikinci kısım ise vergilerin neden
olacağı azalışı ifade etmektedir. Sayısal bir örnekle konuyu açıklamak için ekonomide
vergiler 10 Milyar Dolar artırıldığını, bu nedenle kamu harcamalarının da 10 Milyar Dolar
arttığını varsayalım. Bu durumda milli gelirde meydana gelen değişiklik (MPC 0.80 kabul
edilmiştir);
ΔY=(1/(1-0,80))*10+(-0,80/(1-0,80))*10=10
37
olacaktır. O halde bütçe denk iken, ekonomide vergi gelirlerinin 10 Milyar Dolar
artırılması ve bunun tamamının devlet tarafından harcanması halinde, milli gelirdeki artış
sadece vergi gelirindeki artış, ya da kamu harcamalarındaki artış kadar olacaktır.
DENGE GELİRİ, DEFLASYONİST VE ENFLASYONİST AÇIK ve MALİYE
POLİTİKALARI
Basit bir ekonomi gibi kapalı bir ekonomide de denge koşulu toplam planlanan
harcamanın reel GDP’ye eşit olmasıdır.
AE=Y
Co+c(Y+TR-T)+Io+Go=Y
Diğer taraftan kapalı bir ekonomide denge koşulu aşağıdaki gibi ifade edilebilir.
S+T=Ip+G
AE<Y, S+T>Ip+G, S>Ip, Y-AE=S-Ip=Iu>0, I>Ip, Y düşer
AE>Y, S+T<Ip+G, S<Ip, Y-AE=S-Ip=Iu<0, I<Ip, Y yükselir
AE=Y, S+T=Ip+G, S=Ip, Y-AE=S-Ip=Iu=0, I=Ip, Y düşer
Bir ekonomide tam istihdam durumunda elde edilen gelire potansiyel gelir, tam
istihdam geliri ya da doğal gelir denir. Bu açıdan bakıldığında denge gelir düzeyi tam
istihdam gelir düzeyine eşit olabileceği gibi ondan küçük de olabilir. Bir ekonominin
kendiliğinden tam istihdam düzeyinde dengede olmadığı anlamına gelen bu konu deflasyonist
açık ve enflasyonist açık kavramları çerçevesinde incelenir.
Tam istihdam gelir düzeyinin, tam istihdam reel gelir düzeyinin Yf ile harcama AE1
dir ve dolayısıyla da denge Y1 de sağlanmıştır. Y1<Yf. İşgücünün bir kısmının işsiz olduğu
böyle bir durumda tam istihdam gelir düzeyindeki toplam planlanan harcama YfK tam
istihdam gelirinden KL kadar küçüktür. Tam istihdam düzeyindeki toplam planlanan harcama
ile tam istihdam gelir düzeyi arasındaki KL kadarlık bu negatif farka deflasyonist açık denir.
Deflasyonist açıkla karşı karşıya olan bir ekonomide ekonominin tam istihdam gelir
düzeyinde dengeye gelmesi için AE toplam planlanan harcamanın KL kadar yani deflasyonist
açık kadar artması gerekir. Bu maliye politikaları ile sağlanabilir.
Kapalı bir ekonomide otonom harcamayı oluşturan unsurlardan biri hükümet
harcamaları olduğundan deflasyonist açığı kapatmanın ilk yolu hükümetin kamu
harcamalarını KL kadar artırmasıdır. Bu durumda denge gelir düzeyi Y1’den Yf’ye
yükselmiştir.
ΔY=kgΔGo
Deflasyonist açığı kapatmanın ikinci yolu hükümetin transfer ödemelerini toplam
planlanan harcamanın KL kadar artmasını sağlayacak kadar artırmasıdır. Ancak bu durumda
38
deflasyonist açığı kapatmak için transfer ödemelerinde yapılması gereken artış kamu
harcamalarında yapılması gereken artıştan büyüktür. Çünkü kamu harcamaları arttığında
planlanan harcama kamu harcamalarındaki kadar artarken, transfer ödemeleri arttığında
planlanan harcamadaki artış transfer ödemelerindeki artıştan daha az artar. Çünkü bu durumda
planlanan harcama transfer ödemelerindeki artışın sadece marjinal tüketim eğilimine uyan
kısmı kadar artar. Dolayısıyla transfer ödemelerini deflasyonist açığın marjinaş tüketim
eğilimine oranı kadar arttırmak gerekir.
cΔTR=Deflasyonist Açık
ΔY=kgcΔTR
Kapalı bir ekonomide toplam planlanan harcama otonom harcama yanında hasıla
üzerinden marjinal tüketim eğilimine [c(1-t)] bağlı olduğundan deflasyonist açığı kapatmanın
üçüncü yolu hükümetin marjinal vergi oranını düşürmesidir. Bu durumda toplam planlanan
harcama doğrusu daha dik konuma gelir.
AE
AE=Ao1+c(1-t2)Y
AE=Ao2+c(1-t1)Y
AE=Ao1+c(1-t1)Y
L
K
Y1
Yf
Y
Yf tam gelir düzeyindeki toplam planlanan harcama tam istihdam gelir düzeyinden
küçük olmak yerine ondan büyük de olabilir. Y1>Yf. Bu duurmda tam istihdam gelir
düzeyindeki toplam planlanan harcama YfN potansiyel hasıladan MN kadar büyüktür. Bu
pozitif farka enflasyonist açık denir. Bunun nedeni söz konusu pozitif farkın fiyatların
yükselmesine yol açmasıdır. Bir başka deyişle enflasyonist açığın içerdiği planlanan harcama
fazlası aslında veri fiyat düzeyi üzerinden üretilen mal miktarının artmasına değil veri mal
miktarı üzerinden fiyatların artmasına yol açar. Bu nedenle de planlanan harcama AE1 iken
dengenin Y1 de sağlanmış olmasını tam istihdam gelirinin Y1 düzeyine yükselmesi biçiminde
değil tam istihdam gelir düzeyindeki bir ekonomide fiyatların yükselmesi sonucu nominal
gelirin Y1 düzeyine yükselmesi şeklinde yorumlamak gerekir.
Enflasyonist açıkla karşı karşıya kalan bir ekonomide ekonominin tam istihdam gelir
düzeyinde dengeye gelmesi için toplam planlanan harcamanın KL kadar yani enflasyonist
açık kadar azalması gerekir.
39
Bu açık hükümetin kamu harcamalarını enflasyonist açık kadar azaltması veya vergi
oranını enflasyonist açığı kapatacak kadar arttırması yoluyla kapatılabilir. Üçüncü yol ise
transfer ödemelerini enflasyonist açığın marjinal tüketim eğilimine oranı kadar azaltmaktır.
c(-ΔTR)=Enflasyonist Açık
-ΔTR=Enflasyonist Açık /c
ΔY=kgcΔTR
ΔY=kgΔGo
AE
AE=Ao1+c(1-t1)Y
AE=Ao2+c(1-t1)Y
AE=Ao1+c(1-t2)Y
N
M
Yf
Y1
Y
DIŞA AÇIK EKONOMİ ŞARTLARINDA DENGE MİLLİ GELİR DÜZEYİNİN
BELİRLENMESİ
Nominal Döviz Kuru ve Reel Döviz Kuru
Nominal Döviz Kuru
Bir birim yabancı paranın ulusal para cinsinden fiyatıdır. Yükselince yurtiçinde
üretilen mallar yabancılar için ucuzlar. Yabancı ülkelerde üretilen mallar ise ülke vatandaşları
için pahalılaşır. İhracat artar ithalat azalır.
Reel Döviz Kuru
Ülkedeki ve ticaret yapılan ülkelerdeki enflasyondan arındırılmış döviz kurudur. Reel
döviz kuru (R) yurtdışı fiyat düzeyi (P*)ile Yurtiçi fiyat düzeyi (P) arasındaki oranın nominal
döviz kuru (e) çarpımı biçiminde ifade edilir.
R=eP*/P
I- İhracat ve İhracatı Belirleyen Faktörler
X= f (R,Y*)
X
Xo2
Xo1
40
Y
- İthalat ve İthalatı Belirleyen Faktörler
Dolayısıyla M= f (R,Y) yazılabilir.
M
M
Mo
Mo
Y
M doğrusu ithalatın reel GSYİH ile aynı yönde değiştiğini gösterir. İthalat doğrusunun
eğimi marjinal ithalat eğilimine (m) eşittir ve ne kadar yüksek olursa ithalat doğrusu o kadar
dik olur. Otonom ithalat Mo reel GSYİH dışındaki değişkenler tarafından belirlenen ithalatı
temsil eder. Bu bağlamda reel döviz kuru yükselince otonom ithalat azalır. İthalat doğrusu
aşağıya kayar.
Net İhracat ve Net İhracatı Belirleyen Faktörler
XN=f(Y*, R, Y)
XN=XNo-mY
XN
XNo
XN=0
YoMo
Y
XN
Toplam Planlanan Harcama Ve Dışa Açık Ekonomide Denge Milli Gelir
Düzeyinin Belirlenmesi
Açık bir ekonomide planlanan toplam harcama
AE=C+Ip+G+XN
AE=Co+c(Y+Tro-T)+Io+Xo-Mo-mY
AE=Co+c(Y+Tro-To-tY)+Io+Xo-Mo-mY
AE=Co+Io+Go+Xo-Mo+cTro-cTo+ [c(1-t)-m)]Y
AE=Ao+ [c(1-t)-m)]Y
DIŞA AÇIK EKONOMİDE DENGE GELİRİ
Denge gelirinin hangi düzeyde oluşacağını iki ayrı yöntemle açıklamak mümkündür.
Birisi toplam arz toplam talep yöntemi, diğeri ise tasarruf yatırım eşitliği yöntemidir.
41
Dışa açık bir ekonomide denge koşulu toplam planlanan harcamanın reel GDP’ye eşit
olmasıdır.
AE<Y, Y-AE=Iu>0, I>Ip, Y düşmelidir.
AE>Y, Y-AE=Iu>0, I<Ip, Y artar
AE=Y, Y-AE=Iu=0, I=Ip, Y dengededir.
Y=AE=Co+Io+Go+Xo-Mo+cTro-cTo+[c(1-t)-m)]Y
Y=AE=Ao+ [c(1-t)-m)]Y
Tasarruf Yatırım Eşitliği Yöntemine Göre Denge Milli Gelir Düzeyinin
Belirlenmesi
Açık bir ekonomide mal piyasasında denge koşulu reel GSYİH’nın reel GDP’nin
tüketim tasarruf ve vergiler toplamına eşit olduğu noktasından hareket eden sızıntılar-ilaveler
yaklaşımı çerçevesinde de el alınabilir.
Y= C+I+G+X
Y=C+S+T+M
eşitliği ile özetlemek gerekecektir. Bu iki ifadeden yararlanarak aşağıdaki yeni eşitliği
yazabiliriz:
I + G + X =S + T + M
Eşitliğin sol tarafı Hanehalkı sektörü dışındaki sektörler tarafından satın alınmak
istenen Reel GDP’yi yani ilaveleri-enjeksiyonları; eşitliğin sağ tarafı ise reel GDP’nin hane
halkı tarafından satın alınmayan kısmını yani sızıntıları yansıtır. Dolayısıyla sızıntılar
ilavelerden büyük iken
S+T+M>Ip+G+X ise planlanan harcama reel GDP’den küçüktür ve bu durumda reel
GSYİH azalır.
AE<Y, Y-AE=Iu>0, I>Ip, S+T+M>Ip+G+X, Y Düşer
AE>Y, Y-AE=Iu<0, I<Ip, S+T+M<Ip+G+X, Y Düşer
AE=Y, Y-AE=Iu=0, I=Ip, S+T+M=Ip+G+X, Y Düşer
Burada önemle hatırlatmak istediğimiz şey denge için koşulun, ex-ante I+G+X in, yine
ex-ânte S+T+M ye eşit olmasıdır. Yoksa I=S, G=T ve X=M eşitliklerinin ayrı ayrı kurulmuş
olması zorunlu değildir
42
Y=AE
AE
AE= Ao+[c(1-t)-m)]Y
D0
Y0
Ip,G,X,S,T,M
Y
S+T+M
D0
Y0
Ip+G+X
Y
Açık Ekonomi Şartlarında Denge Milli Gelir Düzeyinin Değişmesi (Çarpan
Analizi)
Harcama çarpanı:
ke=ΔY/(ΔCo+ΔIo+ΔGo+XNo)=1/(1-c(1-t)+m)
Transfer ödemeleri çarpanı:
kTR=ΔY/ΔTRo=c/(1-c(1-t)+m)
Vergi Çarpanı:
kT=ΔY/ΔTo=-c/(1-c(1-t)+m)
- PARA VE BANKA
Paranın Doğuşu,
C=n(n-1)/2
Burada C değişim oranı sayısını, n değişime konu olan mal sayısını göstermektedir.
Resmi Para Arzı Tanımları
M1= Dolaşımdaki Para (Emisyona Çıkan Banknot+ Madeni Para – Banka Kasaları) ile
Vadesiz Mevduat’ın (Mevduat Bankaları, Katılım Bankaları ve TCMB’deki TL+Yabancı
Para YP)
M2= M1+ Vadeli TL +Yabancı Para (YP) Mevduatı’
M3 =M2 +Repo İşlem Hacmi’nin ve Para Piyasası Fonları’nın (B Tipi Likit Fonlar)
43
Aktifler
Nakit
Menkul Kıymetler
Krediler
Diğer Aktifler
Aktif Toplamı
Kaydi Para
4,8
4,2
14,6
1,4
25.0
Pasifler
Vadesiz Mevduatlar
Vadeli Mevduatlar
Diğer Pasifler
Net Sermaye
Pasif Toplamı
9,2
12,8
2,0
1,0
25,0
rD=Gerekli Rezervler / Vadesiz Mevduat
K=(1-rD)/rD*A A=Bankaya yatırılan ilk mevduat; rD=Zorunlu Karşılık Oranı
K=Bankanın yarattığı kredi miktarı; kaydi para, yarattığı yeni vadesiz mevduat
PARA TALEBİ
a)İş görme güdüsü (İşlem Amaçlı Para Talebi) gelir düzeyi ile mal ve iki fiyatlarının
bir fonksiyonu olduğunu söyleyebilir ve aşağıdaki fonksiyonu yazabiliriz.
m1= f(Y,P)
Bu fonksiyonda m1 iş görme güdüsü ile talep edilen para miktarını, Y gelir düzeyini, P
de fiyatlar genel düzeyini göstermektedir.
Verilen bu iki değişken sabitken ücretlerin ya da daha genel bir deyimle gelirlerin
ödenme sürelerinin uzaması ile (örneğin, haftalık ücret yerine aylık ücret ödenmesi ile) elde
tutulmak istenen para miktarının artacağı yukarda yaptığımız açıklamalardan hatırlanacaktır.
b) İhtiyat Amaçlı Para Talebi:
c) Spekülasyon Amaçlı Para Talebi: m2 spekülasyon güdüsü ile talep edilen para
miktarını, i faiz oranını ve P de fiyatlar genel düzeyini göstermektedir.
m2=f(i, P)
Şimdi yukarda verdiğimiz iki ayrı para talebini birleştirerek,
Md = mı+m2
yazabiliriz. Burada Md toplam para talebini, m1 aktif para talebini, m2 ise atıl para
talebini göstermektedir. Daha önce ise,
mı= f(Y,P)
yazmıştık. Şimdi bu iki fonksiyonu toplarsak yeni fonksiyonumuz,
Md= L(Y, i, P)
şeklinde olacaktır. Burada L likidite fonksiyonunu ifade etmektedir. O halde, bir
ekonomide para talebi, bu üç değişkenin bir fonksiyonu olarak farklı miktarlar olabilecektir.
44
C- PARA TALEBİ (LİKİDİTE) FONKSİYONU VE FAİZ ORANLARİ
i
i1
i2
Md
Md1 Md2
M
Paranın Reel Ekonomi Üzerine Etkisi
1. Dolaylı Kanal
2. Direkt Kanal
PARA MİKTARI İLE FİYATLAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER (PARANIN
DEĞERİ SORUNU)
A- Miktar Teorisi Ve Fisher Denklemi
MV + M'V'= PT
Burada M dolanımdaki para miktarını, V dolanımdaki paranın dolanım hızını yani
paranın belli bir dönemde kaç kez el değiştirildiğini M’ banka parasının miktarını, V’ banka
parasının dolanım hızını P fiyatlar genel düzeyini T de ticaret hacmini diğer bir ifade ile
paranın aracılık ettiği işlemlerin sayısını göstermektedir.
Denklemi banka parasını ve banka parasının dolanım hızını da sırasıyla M ve V
sembolleri ile gösterirsek denklem aşağıdaki gibi yazılabilir.
MV=PT
B.Miktar Teorisi ve Cambridge Denklemi
M=k.TP
Formülde M her türlü para arzını ya da miktarını, T kişilerin yapmayı tasarladıkları
işlem hacmini, k bu işleri yapabilmek için kişilerin ve kurumların yanlarında bulundurmak
istedikleri para miktarı ile işlem hacmi arasındaki oranı ve P de işlem konusu olan malların
ortalama fiyatını göstermektedir.
C- Paranın Değerini Açıklamada Keynes Teorisi
Para miktarındaki artış nedeniyle ortaya çıkan efektif talep artışının ekonomi
üzerindeki etkisi ekonominin içinde bulunduğu üç ayrı duruma (eksik, tam ve tam istihdama
yakın) göre farklı olacaktır.
45
Para Politikasının Yürütülmesi ve Para Politikası Araçları
i
AE
Ms1
Ms2
AE2
AE1
L
K
i1
i2
Md
M1
M2
M
Y1
Y2
Y
Ms ↑ =>i ↓=>I↑=>AE↑=>Y↑
46
Download