2013 C OLAĞAN DEVRESİ 33. PAZARI Sakın sizi saptırmasınlar Bazı kişiler tapınağın nasıl güzel taşlar ve adaklarla süslenmiş olduğundan söz edince İsa, «Burada gördüklerinize gelince, öyle günler gelecek ki, taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!» dedi. Onlar da O'na, «Peki, öğretmenimiz, bu dediklerin ne zaman olacak? Bunların gerçekleşmek üzere olduğunu gösteren belirti ne olacak?» diye sordular. İsa, «Sakın sizi saptırmasınlar» dedi. «Birçokları, `Ben O'yum' ve `Zaman yaklaştı' diyerek benim adımla gelecekler. Onların ardından gitmeyin. Savaş ve isyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek. Ama son hemen gelmez.» Sonra onlara şöyle dedi: «Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak. Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak. «Ama bütün bu olaylardan önce sizi yakalayıp zulmedecekler. Sizi havralara teslimedecek, zindanlara atacaklar. Benim adımdan ötürü kralların ve valilerin önüne çıkarılacaksınız. Bu size tanıklık etme fırsatı olacak. Buna göre kendinizi nasıl savunacağınızı önceden düşünmemekte kararlı olun. Çünkü ben size öyle bir konuşma yeteneği, öyle bir bilgelik vereceğim ki, size karşı çıkanların hiçbiri buna karşı direnemeyecek, bir şey diyemeyecek. Anne babalarınız, kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler. Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek. Ne var ki, başınızdaki saçlardan bir tel bile yok olmayacaktır. Dayanmakla canlarınızı kazanacaksınız. ooo0ooo Dayanmakla canlarınızı kazanacaksınız Bu Pazarın Kutsal Yazı metinleri umuda çağrıdır. Malaki kuşku içinde olan imanlılar için yazıyor. Herkes, Yeruşalem rahipleri bile, imanlarını yitirmiş görünüyor. Allah nerede? diye sormaya geliniyor. Ne yapıyor? Görevlerini kötüye kullanmakla beslenenlere karşı niye bir şey yapmıyor? Bu sorular bugünkü imanlıların da sorularıdır. Bu savaşlar niye? Bu rehine almalar niye? Bu şiddet niye? Bu sefalet niye? Fakat Allah'ın bize bir müjdesi var? Son sözün kötülüğün olmayacağını bildiriyor. İmanlılar cesaretlerini kırmamalıdırlar. Malaki, Allah'ın dürüst olduğunu hatırlatıyor. Adaleti yerleştirme tasarısı karşı durulmaz bir şekilde ilerliyor. Allah'ın günü geliyor. İmanlı bu dönüşü sabırsızlıkla bekliyor. İlk ve son olarak Allah'ın Baba olduğunu anladı. Allah'ın günü geliyor haberi onun için bir müjdedir. Peygamber bu günün “kızgın bir fırın” gibi olacağını belirtiyor. Hayır, bu söz bir tehdit sözü değil, Allah'ın insanlığa tutkulu sevgisinin açıklamasının bir şeklidir. Kendimizi eksiksiz “sevgi güneşine” sergilememize bir davettir. Bir benzetme bunu anlamamıza yardımcı olabilir: Döküm işçisi altın veya gümüşü arındırdığında onu ateşe veriyor. Onu yok etmek için değil, tüm güzelliğiyle parlaması içindir. Aynı şekilde sevgi, paylaşma, hizmet, dayanışma olan her şey yüceltilecektir. Şunu iyi bilmeliyiz ki Allah'ın gününden korkmamamız gerekir. Bugünkü dünyada tanıklılığını yapmamız gereken bir deneyimdir. Rabbimiz kendilerini Ona emanet edilenleri hiçbir zaman terk etmez. O, sonuna dek güçleridir, yüreklilikleridir, dayanaklarıdır. İkinci okumada Pavlus Allah'ın bu gelişini bekleyen imanlılara sesleniyor. O sırada bu gelişin yakın olduğuna inanılıyordu. Hıristiyanlar, bu durumda tasarılar yapmak, bir işe girişmek, çalışmak, boşuna olduğunu düşünüyorlardı. Kendilerini bu gelişe tamamıyla hazırlanmaları gerektiğini sanıyorlardı. Fakat Pavlus “aranızda bazılarının boş gezdiğini duyuyoruz. Bunlar hiçbir iş yapmıyor, başkalarının işine karışıp duruyorlar” diye sitem ediyor. İncil'e bakarsak İsa'nın Havarileri çalışırken çağırdığını görürüz. Allah'ın Egemenliğinin dönüşüne işimize ciddi çalışarak hazırlanmalıyız. Okuduğumuz İncil sayfası İsa'ya bağlılıkları nedeniyle zulüm edilmiş Hıristiyanlar için yazıldı. Yazar onları esasa çağırıyor. “Sakın kendinizi kara habercilere kaptırmayınız... Onları izlemeyiniz... Onlar Allah'ın adına konuşmuyorlar. Sadece kendilerini temsil ediyorlar. Mesih İsa'yı, çıldırtanlarda, tarihi abartanlarda aramayınız. Onu sınamalar ortasında esenliği verenlerde bulacağız. O. her şey kötüye gidince yaşamaya ve daha dürüst ve kardeşçe bir dünyanın kurulmasına yüreklilik verendir. Gene de İsa'nın bazı sözleri ürkütücüdür. Ona bağlı olanlara herkesin nefret edeceğini söylüyor. Fakat İncillere dikkatle bakarsak Onun da girişimleri nedeniyle nefret edildiğini görürüz. Bizim de, Rabbe olan imanımız ve Ona ve kardeşlere olan sevgimiz için eleştirildiğimiz oluyor. Çoğu kez Kilise hor görülüp alay ediliyor. O zaman aziz Fransua'nın bu duasını anımsayabiliriz: “Rab, sevilmektense sevmeyi aramamı sağla.” Demek ki bu Pazar günkü Kutsal Yazı metinlerinin amacı imanımızı uyandırmaktır. Çoğu kez yalnızca kötü gideni görüyoruz. Sızlanıyoruz, fakat kıpırdamıyoruz. Mesih İsa bugün bizi bağlandığımız antlaşamaya layık bir yaşam yaşamaya çağırıyor. Haça baktığımızda Onun kendisini eksiksiz ve sonuna kadar verdiğini görüyoruz. Bizi bu yolda onu izlemeye davet ediyor. Sınamalar eksik olmayacaktır. Fakat onları Mesih İsa'nın adına yaşayacak olanlar kurtulacaklar. Bizi yaşatan umudu bu şekilde kanıtlamamız için Rab bizi orada bekliyor. Söyleyeceklerimizi önceden düşünmemize lüzum yoktur. Bunu kendisi üstleniyor. Bunun birçok örneğimiz vardır. Mesela, kentinin en cahili olan Lurd'un Bernadet'i, onu sorgulayan polisler karşısında inanılmaz yanıtları oldu. Eğer İsa bize Ruh'unu göndermesi, bizi canlandıran iman ve umudun tanıklığını yapmamız içindir. Bu Pazar günü Rabbe geldik. Onu karşılamak ve yaşamımızda baş yerini Ona vermek istiyoruz. Daha insansal bir dünyayı kurmaya onunla çalışacağız. Evet, Rab, yaşamımızın merkezindesin. Senin için uyanık kalıyoruz, çünkü her iyinin Yaratanına hizmet etmek sürekli bir mutluluktur. Yüreğimizi seninkinin ebadına genişlet. Duamız, sözlerimiz ve danışmamızla bizi canlandıran umudun tanıkları olalım. Âmin. ooo0ooo http://www.puiseralasource.org/ Dua Ey RAB, kargaşalı zamanlar yaşıyoruz; savaşlar aralıksız birbirini izliyor, Batıda olsun, doğuda olsun, bunca kardeşlerimizin canlarını feda edecek kadar adına acı çekiyorlar. Sevginde kök saldır bizi ki, Ruh’un bizde tüm korkuları silsin. Umudumuz Sendedir, yaşamlarımız ellerindedir, tüm saçlarımız, tarafından sayılıdır. Ya RAB, yaşamlarımızın surlarısın. Nasıl korkabiliriz? Huzurumuz bozulmadan kara günlere meydan okumayı öğrenmemiz için İMAN, UMUT ve SEVGİMİZİ yenile. Dirilişinle, ey RAB, ölümü yendin kötülüğe galip geldin. Şanının görkeminde dönüşünü bekliyoruz !