12.sınıf 1.Dönem I.sınav çalışma notları: Namazın Şartları: (Dışından olan farzları)(Kuranda Salat kelimesi Namaz ve Dua anlamında geçmektedir) 1. Hadesten Taharet: Manevi pisliklerden temizlenmektir. Bu abdest almak, gusletmek, bunların mümkün olmadığı zamanlarda teyemmüm etmekle olur.2. Necâsetten Taharet: Gözle görülen pisliklerden temizlenmektir. Bu pislikler namaz kılan kimsenin vücudunda, elbisesinde, namaz kılacağı yerde olur.3. Setrü'l Avret: Örtülmesi gereken yerlerin kapatılması demektir. Erkeklerde diz kapağı ile göbek arası, kadınlarda ise el, yüz ve ayak dışındaki her yerin örtülmesi gerekir.4. İstikbâli Kıble: Namaz kılan kimsenin Kâbe yönüne yönelmesidir.( Kabe ve çevresindeki ibadet alanına Mescidi haram denilir) 5. Vakit: Farz ve Vacip olan her namaz için belli bir vakit vardır. Namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. .6.Niyet: Kılınacak olan namazın zihnen hatırlanmasıdır. İmamın imâmete, cemaatin da imama uymaya niyetlenmesi gerekir. Namazın Rükünleri: (İçinden olan farzları) 1. İftitah Tekbiri: namaza başlama tekbiridir. Niyetten sonra "Allahu Ekber" deyip eller yukarı kaldırılıp tekbir alınır.2. Kıyam: Namazda ayakta durmaktır. Gücü yetenler ayakta, yetmeyenler ise gücünün yettiği şekilde namazlarını kılarlar. 3. Kıraat: Namazda Kur'ân okumak demektir. en az üç kısa ayet miktarı okunmalıdır.4. Rükû: Kıraatten sonra eller dizlere erişecek şekilde eğilmekten ibarettir. 5. Sücûd: Rükûdan sonra ayak, diz ve ellerle beraber alnı ve burnu yere koymaktır. 6. Kade-i Âhire: Namazın sonunda "et-Tehiyyâtü" duasını okuyacak kadar oturmaktır. Cenaze ile ilgili kavramlar: Cenazenin yıkanmasından gömülmesine kadar yapılan işlemlerin tümüne Teçhiz, Kefenlenmesine Tekfin, Gömülmesine Defin, Gömüldükten sonra İmamın (veya Salih bir kişinin her Müslüman’ın bilmesi gereken temel bilgileri içeren dua okumasına Telkin, yıkanması için hazırlanan tahta masaya Teneşir, Namazının kılınması için konulduğu yüksekçe yere Musalla denir. Ahiret ile ilgili kavramlar: Doğmadan önce ruhların bulunduğu ortama Âlemi / Mülki beka, Öldükten sonra ruhların (kıyamete kadar) bulunduğu ortama Âlemi berzah, Ölümden sonra başlayan, kıyamet hesap verme sunuda Cennet Veya Cehennemle neticelenen sonsuz hayata Ahiret. Kıyametten sonra Yeniden dirilmeye Baas (ba’del mevt), Hesap vermek üzere toplanmaya Haşir, Toplanılan yere Mahşer, Yargılanma işlemine Mizan, Cennete ulaşmak için geçilmesi gereken son aşamaya (köprüye) Sırat, Cennet ile cehennem arasındaki bölgeye Araf Denilir. Kıyameti ve Baası başlatmakla görevli meleğe İsrafil, Başlatmak için kullandığı araca Sur, Kabirdeki sorgu meleklerine Münker-Nekir Cehennemin görevli meleklerin Zebani denir. Tövbe ve konuyla ilgili Ayetler: Kulun Allahtan bağışlanmasını istemesine Tövbe denir. Tövbe; Pişmanlık duyularak, Kesin kararlılıkla, Günahın ardından ilk fırsatta yapılmalı, Kabul olmaz diye umutsuzluğa düşülmemeli, ancak Ölüm anına bırakılmamalıdır. "Allah'ın kabul edeceği tövbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden tövbe edenlerin tövbesidir; işte Allah bunların tövbesini kabul eder; Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir. Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da içlerinden birine ölüm gelip çatınca "Ben şimdi tövbe ettim." diyenler ile kâfir olarak ölenler için (kabul edilecek) tövbe yoktur. Onlar için acı bir azap hazırlamışızdır." "O takva sahipleri ki bollukta da darlıkta da Allah için harcar öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” Hz. Peygamber, şöyle buyurmaktadır: "Bir insan öldüğünde, amelinin sevabı kesilir, amel defteri kapanır. Ancak şu üç kimsenin; Sadaka-i cariye (cami, medrese, çeşme gibi kalıcı hayır eseri), hayırlı, faydalı ilim (bir eser yazan veya ilmî icat ve keşif yapanlar), anne ve babasına hayır dua eden (salih ve hayırlı) bir çocuk bırakanların (sevap defteri) kapanmaz.” NOT: Bu konulara ilave olarak Cenaze namazının kılınışı(s21), Mevlit(s23), çalışılacak 12. sınıflar I. Dönem 2. sınav ÇALIŞMA KAGIDI Peygamberimiz(SAV) peygamberlik görevine seçilmiş bir insandır. Bu görevi nedeniyle O; Allahtan Vahiy alan, Getirdiği ilkeler kıyamete kadar geçerli olan, Tüm insanlığa gönderilmiş (Evrensel) son peygamberdir. Peygamberimizin sözlü ifadelerine Kavli / sözlü Sünnet, Davranışlarına Fiili Sünnet, Başkalarının davranışları karşısındaki tutumuna (Genellikle susarak onaylamasına) Takriri Sünnet denilir Tasavvuf: Arıtma, Saflaştırma anlamına gelen bu kelime; terim olarak nefsi kütü duygulardan arındırmak ve kötülük yapma isteğinden uzaklaştırmak için yapılan eğitim çabası şeklinde tanımlayabiliriz. Bu kavramın İslam tarihinde ortaya çıkışı 8.YY da meşhur İslam bilgini Hasan El Basri ile başladığı kabul edilir Kültürümüzde yer alan Tasavvufi akımlardan bazıları: Nakşibendilik: Kültürümüzde etkin olan tasavvufi yorumlardan biri olan Nakşibendilik. Muhammed Bahauddin Nakşibend (öl.1389/14.YY)'in görüşleri doğrultusunda oluşmuş bir tasavvufi düşünce akımdır. Muhammed Bahauddin Nakşibend. Buhara yakınlarındaki Kasr-ı Arffan köyünde dünyaya gelmiştir. Mezarı Buhara’dadır. Tasavvufi hayatın yoğun olarak yaşandığı bir çevrede doğmuş 0lan Muhammed Bahauddin Nakşibend. tasavvuf alanında eğitim almıştır. Sade bir hayat yaşamış haramlardan ve kötülüklerden uzak durmuştur. Tasavvuf alanında yoğunlaşmış, derin bilgi sahibi olmuş, çevresindeki insanları da irşat etmiştir. Yaptığı sohbetlerde insanlara İslam'ın inanç ve ibadet ilkelerini, tasavvufun inceliklerini anlatmıştır. Nakşibendiliğe göre insan hem dünyevi sorumluluklarını tam olarak yerine getirmeli hem de Allah'ı her an hatırında tutmalıdır. Kalbi kötü duygu ve düşüncelerden arındırmalı dini emirleri yerine getirmelidir. Nakşibendilikte zikre de önem verilir. Allah'ı çok zikreden kişinin, onun sevgisini kalbine yerleştireceğine ve bunun da kişiyi kötülüklerden koruyacağına inanılır. Nakşibendiliğe göre zikrin gizlice, kalpten yapılması esastır. Nakşibendilik Anadolu. Türkistan ve Hindistan başta olmak üzere geniş bir coğrafyada taraftar bulmuş, pek çok insan tarafından benimsenmiştir. Kadirilik: Ünlü mutasavvıf Abdülkadir Geylani(öl.1166/12.YY)'nin görüş ve düşünceleri çerçevesinde oluşup yaygınlaşmış tasavvufi akım. Kadirilik olarak adlandırılmaktadır. Abdülkadir Geylani. 1077 yılında Bağdat yakınlarındaki Geylan köyünde doğmuştur. İlk eğitimini Geylan'da almış, daha sonra da Bağdat'a gitmiştir. Bağdat'ta dönemin âlimlerinden ilim tahsil etmiş; tefsir, hadis, fıkıh ve kıraat okumuştur. İslami ilimlerde derinleşmiş, kendini yetiştirmiş, meşhur bir âlim olmuştur. Bağdat medreselerinde birçok öğrenci yetiştirmiştir. Zamanla tasavvuf ilmine yönelmiş, bu alanda da önemli bir konuma sahip olmuştur. Abdülkadir Geylani, tasavvuf alanındaki bilgisi, güzel ahlakı ve ilmf sohbetleriyle insanları etkilemiştir. Onun tasavvufi görüşleri zamanla Anadolu. Orta Asya ve Afrika'ya kadar yayılmıştır. Kadirilikte Allah'ı zikretmeye büyük önem verilir. Bu akıma mensup kimseler gündüzleri oruç tutup geceleri az uyumaya, sürekli Allah'ı tefekkür etmeye özen gösterirler. Fakirlere yardım etmek, hoşgörü ve tevazu sahibi olmak, günahlardan kaçınmak, kâmil biri olmak için gayret göstermek Kadirilikte önem verilen ilkelerdendir.(Genellikle cehri zikri tercih ederler) Kadirilikte; Yalan söylememek, İnsanlara eziyet etmekten kaçınmak, Başkalarına yük olmamak, İnsanların sahip olduğu şeylere tamah etmemek, Her ne sebeple olursa olsun yemin etmemek, dilini yemine alıştırmamak, Alçak gönüllü olmak, beddua etmekten kaçınmak vb. ilkelere büyük bir önem verilir. Ayrıca; Yesevilik(12.YY), Mevlevilik(13.YY), Âhilik(13.YY), Baktaşilik(13.YY) ve Bayramilik(14.YY) ten de söz edebiliriz. Tasavvufta nefis terbiyesi aşamaları: 1. Nefsi emmare: Kötülüğü emreden, Kendini ilahi kurallarla sınırlandırmak istemeyen nefis 2. Nefsi levvame: Kötülüğün farklında olan, Eğer yapar ise hemen pişmanlıkla kendini kınayan nefis 3. Nefsi mülhime: His ve sezgileri artmış, Kalbini kötülüklerden arındırmada ilerleme sağlamış nefis 4. Nefsi mutmainne: Doygunluğa ulaşmış, Tatmin olmuş, Günah eğilimi yok olmaya yüz tutmuş nefis 5. Nefsi raziyye: İyi - kötü Allahtan gelen her şeye razı olan nefis 6. Nefsi marziyye: Allahın kendisinden razı olduğu kanaati uyanmış nefis Not: Kuran-ı Kerim; Nefis terbiyesinde Mutmainne, Raziyye, Marziyye aşamasına ulaşan Müslümanları Cennetle müjdelemektedir. Tasavvufla ilgili bazı kavramlar: Zikir: Allahu tealayı sıkça anmak demektir. Sesli yapılmasına Zikri cehri; sessiz yapılmasına Zikri Hafiy denilir Rabıta: Mensubu olunan tasavvuf zinciri(Silsile)aracılığıyla Şeyhi ile manevi bağ oluşturmak için Kalben yoğunlaşma çabası. Keramet: Nefis terbiyesinde başarılı olan Mutasavvıfta Aldığı ilahi yardımlar sonucu görülen fevkalade haller Sema’: Mevlevilerin dönerek yaptıkları Zikir Uygulamasına denir. Semah: Günümüzde Bektaşilerin müzik eşliğinde (kadın-erkek birlikte) uyguladıkları ayine denir Riyazet: Kişinin; Güçlü bir irade ve sağlam bir kişiliğe sahip olabilmesi için Açlık, zorluk ve sıkıntılarla mücadele etmesi Seyrüsüluk: Kişinin bir tasavvuf ekolü içinde kendini kötülüğe sevk eden duygulardan arındırma çabasını sürdürme eğitimi. Halvet: Nefis terbiyesini kolaylaştırmak adına Geçici bir süre toplumdan uzaklaşmaya denilir Gaybet: Kalbi Allah ile meşgul olan mutasavvıfın çevresi ile iletişimini koparma anına Gaybet hali denir. Cezbe: Kişinin kendini zikrin mani çekimine kaptırarak kendinden geçmesi durumu. Marifet: Mutasavvıfın Kendi yaratılışından hareketle Allahın varlığı birliği ve kudretini kavramasına denilir. Fena fillah: Mutasavvıfın Kendisi dâhil yaratılan her varlıkta Allahın varlığını ve kudretini hissetmesine denilir