DEVLETLERİN ULUSLARARASI SORUMLULUĞU Hazırlayan Merve SEREN Devletlerin Uluslararası Sorumluluğu 1. Kavramsal Değerlendirme 2. Tarihçe ve Kodifikasyon 3. Uluslararası Hukuka Aykırı Eylemler 4. Devletin Sorumlu Organları 5. Zararın Tazmini 6. Sorumluluğu Ortadan Kaldıran Haller 7. Uluslararası Hukukta Yaptırımlar 1. Kavramsal Değerlendirme UA hukuk kişileri, uluslararası yükümlülüklerini genellikle iradî olarak oluşturdukları gibi, yine rızalarıyla veya yetkilendirdikleri bir merci hükmüyle sorumluluk üstlenirler. Bir devlet, ua örf ve adet kuralını ihlal eder veya bir antlaşmayla üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmekten kaçınırsa, ua hukuka aykırı bir davranış sergiler. Bu davranışından dolayı sorumlu tutulur ve yol açtığı zararları ödeme yükümlülüğü taşır. Sorumluluk şekli; 1. 2. Mümkün olduğu şekilde eski halin iadesi (restitutio in integrum) Zarar gören devlete uygun bir tazminat ödenmesi Sorumluluk derecesi, şekli ve kapsamı, ihlal edilen hukuk normunun niteliğine bağlıdır. 1. Bir devlet, ua hukukun emredici (jus cogens) normunu ihlal etmişse bütün devletlere karşı (ergo omnes) 2. Bir devlet, emredici olmayan (jus dispositivum-aksi kararlaştırılabilir) kuralı ihlal etmişse, sadece ihlalden doğrudan zarar görev devlete karşı sorumlu olur. 2. Tarihçe ve Kodifikasyon Devletlerin sorumluluğuna ilişkin temel düşüncelerin oluşması Grotius’a, Westphalia Barışına kadar eskiye dayanmaktadır. Ancak 19 yüzyılda ve özellikle sonraki dönemde uluslararası hukukun bu alanına özel bir ilgi oluşabilmiştir. Kodifikasyon çalışmaları ilk önce özel kuruluşlar ve uzman topluluklar tarafından yapılmıştır. İlk çalışma: (1925) Amerikan Uluslararası Hukuk Enstitüsü. MC Dönemi: 1924, Uluslar arası hukukun kodifikasyonu için Uzmanlar Komitesi oluşturulması kararı alındı. 1930, La Haye Konferansı yapıldı ama somut sonuç alınamadı. Neden? Devletlerin ulusal çıkar çatışmalar, siyasi bakış açısının farklılık arz etmesi yüzünden uzlaşamama.( Örnek: ABD- Latin Amerika ülkeleri arasında yabancılara yönelik davranışların sergilenmesi konusu ve yabancıların diplomatik koruması tartışmaları) Önemi: Görüş ayrılıklarına rağmen kısa sürede birçok devletin biraraya gelmesi ve ilkelerin oluşturulması yönünde çaba sarf etmeleri, önemli bir girişimdir. BM Dönemi: Md.13: BM Genel Kuruluna, öteki görevlerinin yanında “uluslar arası hukukun giderek geliştirilmesini ve kodifikasyonunu özendirme” görevi yüklenmektedir. Bu görevi çerçevesinde Genel Kurul, 21.11.1947 tarihli kararıyla “Uluslararası Hukuk Komisyonunu” kurmuştur. 1949: İlk oturumda, geçici olarak belirlenen ilk 14 konudan birisi “devletin sorumluluğu” olmuştur. Taslak: 52 yılda, 5 özel raportörün yaptığı kapsamlı bir çalışma ve 30 dan fazla raporun ortaya koyulması ile gerçekleşti. 2001 UHK Tasarısı: Devletin Uluslararası Hukuka Aykırı Fiil, Fiilin Bir Devlete İsnad Edilmesi, Uluslararası Yükümlülüğün İhlâli, Bir Devletin Bir Diğer Devletin Fiiliyle İlgili Olarak Sorumluluğu, Hukuka Aykırılığı Ortadan Kaldıran Durumlar, Devletin Uluslararası Sorumluluğunun İçeriği, Zararın Giderimi, Genel Uluslararası Hukukun Emredici Normlarından Doğan Yükümlülüklerin Ciddî İhlâlleri, Devletin Uluslararası Sorumluluğunun İşletilmesi, Devletin Sorumluluğuyla İlgili Başvuru ve Karşı Önlemler UHK Tasarısı Tasarıda, ua hukuka aykırılığın kesin ve net bir tanımı yapılmamıştır. Ancak devletler hukuka aykırı davranışlarının sonuçlarından sorumludurlar ve hiçbir devlet bundan muaf tutulamaz. Tasarıya göre, bir eylem veya hareketsizlik ua yükümlülüğe aykırı ise, bu ua hukukun ihlali demektir. İhlal keyfiyeti devletin iç hukuk kurallarına göre değil, uluslararası hukuk kurallarına göre belirlenir. (1969 Viyana Antlaşmalar Hukuki Sözleşmesi: bir devlet ua sözleşmeye aykırı davranışını kendi iç hukukuna dayanarak haklı gösteremez) UA Antlaşmaların ihlalinden, ua hukukun sujeleri olan devletler sorumludur.Ancak devletler birbirlerine tazminat öderler. Bu hak bireylere sadece ua antlaşmaların açıkça öngördüğü hallerde tanınır. Sonuç: Tasarıda kabul edilen hükümler, uluslararası sorumlulukla ilgili genel ilkelerin bir kanunu niteliğindedir. Bunlar, evrensel bir destek olmasa da, devletlerin geniş ölçüde üzerinde uzlaştıkları ilkelerdir. 3. Uluslararası Hukuka Aykırı Eylemler Taslağa göre, uluslararası hukuka aykırı bir eylem a) Uluslararası hukukun tanıdığı bir devlete isnat edilebilir b) O devletin uluslararası bir yükümlülüğünün ihlali niteliğinde bir eylem olmalıdır. Uluslararası Hukuk İhlallerinde Ayırım Suç Sorumluluğu A. Uluslararası Cürüm: Doğrudan etkilenenlerin olduğu kadar bütün devletler topluluğunun haklarını ihlal eden bir fiildir. (jus cogens-ergo omnes-kuuvet kullanma yasağı) UHK Md.19 Saldırganlık yasağı gibi, barış ve güvenliği sağlayan kuralların ihlali Kuvvet kullanarak sömürge oluşturmak, halkların kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesini güvence altına alan ilkelerin ihlali Kölelik, soykırım, ayrımcılık yasağı gibi ua yükümlülüklerin ihlali Çevre korunması yükümlülüğünün ağır ihlali TARTIŞMA (!) Suçun asıl unsuru kast (intention). Devletin kast sahibi olması mümkün olmadığı için, suçu işlemesi imkansızdır. (NürnbergTokyo Mahkemeleri) B. Uluslararası Suç: Yalnızca bundan zarar gören devletin haklarının ihlali sayıldığından, sorumluluk sadece doğrudan onlara karşıdır. İSNADİYET SORUNU Devlete atfedilebilecek bir misyon veya resmi bir eylem arasında nedensellik bağı olduğunun kanıtlanması gerekir. A. Silahlı Güçlere Mensup Kişilerin Eylemleri: Bir devletin silahlı güçlerine üye kişilerin eylemlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağıdır. Md 7. “Bir devletin organının eylemi bu organ ya da kişi yetkisini aşmış ya da emirleri ihlal etmiş olsa da uluslararası hukuk tarafından o devletin eylemi addedilecektir; yeter ki o kişi ya da organ o sıfatla hareket etmiş olsun.” B. De Facto Ajanlar: Hükümetin silahlı güçlerine karşı savaşan silahlı bir grubun hangi koşullarda yabancı bir devletin de facto ajanı olarak kabul edilebileceğidir Md 8.”Bir kişi ya da grup bir fiili işlerken bir devletin emrinde, idaresi ya da kontrolü altında hareket etmişse, söz konusu kişi ya da grubun eylemi uluslararası hukuka göre o devletin eylemi sayılır.” (UAD, Nikaragua Davası, ABD için yüksek düzeyde etkili kontrol kanıtı aranması) C. Resmi Otoritelerin Yokluğundaki Ya Da Zayıf Olduğu Durumlardaki Eylemler Resmi otoritelerin yokluğunda ya da zayıf olduğu hallerde sivillerin kendiliklerinden silahlanarak düşmanla karşı karşıya geldikleri hallerde bu sivillerin eylemlerinden ve ihlallerinden devlet sorumlu tutulmaktadır. D. Ayaklanma Hareketlerinin Eylemlerinden Sorumluluk Genel olarak ayaklanma halinde ayaklananların eylemlerinden devlet sorumlu tutulmamaktadır. Bununla birlikte ayaklanma başarıya ulaşarak iktidara gelmişse ya da yeni bir devlet kurmuşsa eylemlerinden devlet olarak sorumludur. Tartışma: Bir devletin yasadışı eylemlerinden sorumlu tutulabilmesi için mutlaka kusurlu olup olmaması gerekir mi? 2 görüş 1. Objektif veya Tehlike Sorumluluğu: Devletin kasten mi yoksa kusurlu olarak mı o tasarrufu yaptığının hiçbir önemi yoktur. 2. Subjektif Sorumluluk: Devletin sorumluluğu onun kusuruna dayanmalıdır. Bu kusur, zarar verme kastı (dolus) veya ihmal (culpa) şeklinde söz konusu olabilir. Sonuç: ua hukuku ihlal eden eylemlerin devletlere yüklenmesi ve devletlerin ua sorumluluğu konusunda bütün devletlere uygulanabilecek, çerçevesi net olarak çizilmiş ve sorunlara yanıt olabilecek bir hukuki çerçeve yoktur. 4. Devletin Sorumlu Organları UHK Tasarısı i. ii. iii. Yasama, yürütme ve yargı organlarının tasarrufları (Md. 6) Devletin iç hukukuna göre devlet adına işlem yapma yetkisine sahip birimlerin tasarrufları (Md.5) Resmi görev yapan kamu görevlilerinin tek başına veya birlikte yaptıkları eylem ve işlemler (Md.8) Resmi görevlilerin sorumlu olduğu hallerde, rütbe ve makamlarının önemi yoktur. Görevlilerin sadece yetki içinde değil, yetki dışında yaptıkları işlemler de sorumluluk doğurur. Devlet bu görevlilerin tümünün her türlü eylem ve işlemlerinden sorumludur. (Md.10) 5. Zararın Tazmini Eski Hale Getirme: Sorumlu devlet zarar gören devletin zararını aynen tazmin eder. Örn. Elçilik binasının tahrip edilmesi. Sorumlu devlet yeniden inşa ettirir ya da tamir ettirir. Maddi Tazminat: Eski hale getirmenin mümkün olmaması halinde, sorumlu devlet uygun bir tazminat öder. Ancak zararı her zaman matematiksel olarak hesaplamak ve zararın kapsamını belirlemek mümkün değildir. Örn. Fransa’nın Pasifik Okyanusunda yaptığı nükleer denemeler sonucu Yeni Zelanda ile arasında çıkan uyuşmazlık. 1990 hakem kararı sonucu, Fransa, maddi manevi tazminat kapsamında çifte tazminat ödemek zorunda kalmıştır. Manevi Tazminat: Çeşitli şekillerde gerçekleşir. Sorumlu devletin özür dilemesi, sembolik ödeme yapması, benzer olayların bir daha olmayacağına söz vermesi, ya da hakem veya mahkemenin ua hukuka aykırılığını tespit ettiği açıklayıcı kararı. 6. Sorumluluğu Ortadan Kaldıran Haller 1. 2. 3. 4. 5. 6. İlgili Devletin Onay Vermesi (Md.29/ devletlerarasındaki bu anlaşmanın jus cogens olmaması gerekir) Karşı Önlem (Md.30/ Diğer devletin sorumlu devlete karşı önlem alması sorumluluğu ortadan kaldırır.) Beklenmeyen Hal (Md.31/Sorumlu devletin denetimi dışında, beklenmeyen ve karşı konulamayacak şekilde bir olayın gerçekleşmesi durumudur. İlgili devletin durumun oluşmasına bizzat katkıda bulunmamış olması gerekir.) Zaruret Hali (Md.32/ Devletin kendi geleceğini, vatandaşlarını ya da sorumluluğu altında bulunan insanların hayatlarını kurtarmak amacıyla son çare olarak hareket etmesidir.) Olağanüstü Hal (Md.33/ Sorumlu devlet mevcut ve ağır tehlikeyi savuşturmak için tek çare kalması durumunda ve karşı devletin menfaatlerine esaslı bir zarar vermediğinde olur.) Meşru Savunma (BM Şartında öngörülen şekilde yasal bir meşru savunma tedbiri olmalıdır.) 7. Uluslararası Hukukta Yaptırımlar 1.Uluslararası Kuruluşların Yaptırımları a) Dışa Karşı Yaptırımlar: Örneğin BM Md.41 BMGK 1990/661 sayılı kararı ile Irak’a karşı ekonomik yaptırım uygulanmıştır. b) Kendi İçindeki Yaptırımlar: Üyelerden birinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi halindedir. Örn. GATT Antlaşması Md 6-16 dumping veya sübvansiyon yasağının ihlal edilmesi sonucu AB kendi içerisinde yaptırım uygulamıştır. 2. Devlet Yaptırımları a) Karşı Önlem: Devletin haksız eylemine cevaben, zorlama/durdurma/zararı karşılama amacıyla gerçekleşir.Ekonomik baskı, ambargo, diplomatik ilişkilerin kesilmesi, ticaret yollarının kapatılması gibi. Örn. ABD-İran diplomatik ilişkilerin kesilmesi b) Misliyle Davranma: Örn. İnsan hakları ağır bir şekilde ihlal eden devlete karşı diğer devlet/devletlerin antlaşma çerçevesinde yükümlü olmalarına rağmen ekonomik yardımı kesmeleridir. Misilleme, ölçülülük/orantısallık ilkesi, kuvvet kullanma yasağına uygun olmalıdır. 3. devletlerin ve insanların haklarını ihlal etmemelidir. Örn. İsrail Arap devletlerine karşı denetimsiz ve keyfi şekilde yoğun olarak misilleme uygulamaktadır. c) Meşru Savunma ve Zorunlu Savunma: Bir devletin askeri güç kullanarak karşılık vermesidir. BM Md. 51 uygun olarak yapılmalıdır. NOT: karşı önlem-misilleme-meşru savunma yaptırımlarını birbirinden kesin çizgilerle ayırmak zordur.