ÖZET Şen Y., Obez Çocuk ve Adölesanlarda Metabolik Sendrom Sıklığı ve Gelişimine Etki Eden Faktörler Uzmanlık Tezi: Dr. Yaşar Şen Tezin Yapıldığı Yıl: 2006 Tezin Yapıldığı Bölüm: Endokrinoloji Tez Danışmanı: Prof. Dr. Nurgün Kandemir Giriş ve amaç: Çocukluk döneminde başlayan ve ileri yaşlarda devam eden obezite morbidite ve mortaliteyi önemli ölçüde etkilemektedir. Gelişmiş ülkelerde obez çocuk ve adölesanlarda metabolik sendrom sıklığında bir artış gözlenmektedir. Ülkemizde ise metabolik sendrom ve sıklığı hakkında çocukluk yaş grubunda yeterli veri bulunmamaktadır. Bu çalışma obezite nedeniyle bölümümüze başvuran olgularda metabolik sendrom sıklığının ve sendroma yol açabilecek risk faktörlerinin (glukoz homeostaz bozuklukları, insülin rezistansı, dislipidemi, hipertansiyon) belirlenmesi amacı ile yapıldı. Yöntem: ıhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Pediatrik Endokrinoloji Ünitesinde Mart 2003 ile Mart 2005 tarihleri arasında obezite (vücut kitle indeksi>95 p) tanısı alan, 2-19 yaş arasında 180'i erkek (%51.1), 172'si kız (%48.9) toplam 352 çocuk ve adölesan çalışmaya alındı. Olguların doğum ağırlığı, anne sütü ve ma ma alım süresi, beslenme şekilleri, obezite başlangıç yaşı ve süresi, günlük aktivite ve sedanter yaşam için ayrılan süreler kaydedildi. Aile bireyleri ve yakınları arasında kardiyo-vasküler hastalık veya risk faktörlerinin varlığı, eğitim düzeyleri sorgulandı. Fizik muayeneleri yapıldıktan sonra, on iki saat açlığı takiben açlık serum glukozu, insülin, lipid profili ve karaciğer fonksiyon testleri için kan örneği alındı. Glukoz metabolizması toplam 231 olguda oral glukoz tolerans testi ile, 121 olguda ise açlık kan glukozu ve insülin düzeyleri ile değerlendirildi. Dünya Sağlık Örgütü ve NCEP ATP-III kriterlerinden uyarlanarak oluşturulan kriterlerden 3 veya daha fazlasını bulunduranlara metabolik sendrom tanısı konuldu. Ardından vücut kitle indeksi-Z skoru kullanılarak obezite derecesine göre 4 farklı gruba ayrıldı. Vücut kitle indeksi-Z skoru 1.51.99 olanlar hafif obez (n=16), 2.0-2.49 olanlar orta derecede obez (n=105), 2.5-2.99 arası olanlar ağır derecede obez (n=142) ve Z-skoru ~3 olanlar morbid obez (n=89) olarak tanımlandı. Elde edilen tüm veriler gruplar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Obez çocuk ve adölesanlar arasında metabolik sendrom sıklığı %41.8 olarak bulundu. Metabolik sendromlu olguların takvim yaşı, boy yaşı, boy, kilo, vücut kitle indeksi, vücut kitle indeksi-Z skoru, akantozis nigrikans, stria, sistolik ve diyastolik kan basınçları, obezite başlangıç yaşı, sedanter yaşam süresi, babanın yüksekokul mezunu olması, açlık kan şekeri, insülin, trigliserid, VLDLkolesterol, ALT, hiperinsülinizm, glukoz intoleransı, hipertansiyon, dislipidemi sıklığı daha fazla iken; HDL kolesterol düzeyi ve aktivite süresi ise daha düşüktü. Birinci ve ikinci derece akrabaların KV risk faktörleri ya da hastalıklarına sahip olması (obezite, diabetes mellitus, hipertansiyon, serebro-vasküler olay, miyokard infarktüsü, dislipidemi ve gebelik diabetes mellitusu) ile MS gelişimi arasında bir ilişki gözlenmedi. Tüm olgular arasında 2 KV risk faktörünü bulundurma oranı %37.5, 3 risk faktörünü bulundurma oranı %31.5, 4 risk faktörünü bulundurma oranı ise %10.3 idi. Metabolik sendrom ve KV risk faktörlerine sahip olma oranı obezite derecesinin artışıyla pozitifbir korelasyon göstermekteydi. Sonuç: Obez çocuk ve adölesanların %65'i ağır derecede obez grubunda yer almaktadır. Tüm obezlerin 2/5'inde metabolik sendrom ve 1/3'ünden biraz daha fazlasında ise en az bir KV risk faktörü bulunmaktadır. Buna rağmen çocuk ve adölesanlar arasında tip 2 diabetes mellitus az görülmektedir. Obezitenin başlama yaşı, sedanter yaşam ve babanın eğitim düzeyi MS gelişmesine katkı sağlamaktadır. Yaş, cinsiyet, pubertal durum, beslenme şekli ve akrabalarında MS varlığı gözetilmeksizin, akantozis nigrikansı ve striası bulunan, sedanter yaşamı tercih eden tüm obez çocuk ve adölesanlar kardiyovasküler risk faktörleri ve metabolik sendrom açısından dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Yüksek riske sahip bu bireylerin erken tanı ve tedavisi ile, metabolik sendrom ve diyabet gibi önemli morbiditelerin önüne geçilebilecektir. Ancak hepsinden daha önce yapılması gereken, daha kolay ve geçerli olan ise obezite gelişiminin engellenmesidir. Anahtar kelimeler: çocuk, adölesan, obezite, metabolik sendrom, kardiyovasküler risk faktörleri.