Don Kişot

advertisement
Don Kişot
2016 senesi “Don Kişot” romanının ünlü yazarı Miguel de Cervantes Saavedra’nın (15471616) 400. ölüm yıldönümü olup UNESCO tarafından anma yılı olarak ilan edildi. “Don
Kişot” romanında, İspanya’dan, Endülüs’teki ev ve topraklarından çıkarılan Morişkoların
evrensel dramını anlatılır. Aynı zamanda onaltı ve onyedinci yüzyıl Avrupası’nın Hıristiyan
ve İslam ilişkilerinin adeta bir resmini çeker. Modern edebiyat tarihinin ilk ve en önemli
eserleri arasında sayılırken, Franz Kafka dahil bir çok ünlü romancıya ilham verdiği de
söylenir. Bu romanın Endülüs yadigarı Morişkoların en çok zulme uğradığı tarihlerde, aniden
ve özellikle bir eli de çolak olan Cervantes tarafından ortaya çıkarılmasında bir anlam
aranabilir mi? Cervantes’in hayatına kısaca bakarsak, sanırım
bir sonuca varabiliriz.
Cervantes 1571 yılında İspanyol ve Venedikli’lerden oluşan haçlı ordusu ile Osmanlı
donanması arasında geçen İnebahtı’da savaşında, İtalya Calabria doğumlu ünlü Osmanlı
denizcisi Kılıç Ali Paşa (1500-1567) tarafından esir alınmıştır. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin hazırladığı bir belgeselde Osmanlı Padişahı Sultan III.Murad (1574-1595)
zamanında, Tophane İskelesi’nde Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından yaptırılan
caminin inşaatında amele olarak çalışmış olduğu da ortaya çıkarıldı. Mimar Sinan’ın 1580
yılında tamamladığı bu caminin inşaatında çalıştıktan sonra azad edildiği bilinir. Don Kişot
adlı romanı, yazar İspanya’ya döndükten sonra, 1609’daki Endülüslü Müslümanların büyük
göçünden hemen evvel 1605’te yayınladı. Bundan başka bir çok roman, hikaye ve tiyatro
oyunu yazmıştır. Kitabın içeriğine ve yorumlarına bakıldığında, Osmanlıya esir düşen
Cervantes’in o dönemde bir renegad (Dinden dönmüş) olabileceği ve Türk- İslam kültürünün
etkisi altında kaldığı anlaşılmaktadır. Gerçekte Cervantes’in bir Morişko olabileceği
konusunda da bilgiler vardır.
Fransız düşünür ve yazar Roger Garaudy (1913-2012) Arap-İslam ve Yahudi katkıları
sayesinde Avrupa kültürleri ile Doğu kültürlerinin birbirlerini karşılıklı beslediği Endülüs
mirasını içeren bu romanın, Eski Yunan ve Roma geleneğini aşarak, Hz.İbrahim
peygamber’e dayanan
Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman Doğu’nun sahip olduğu ortak
tevhidçi görüşü ve Allah’ın yaratıcı eylemi ile birleştirdiğinden söz eder. Garaudy’e göre
Don Kişot’un altın kuralı “Allah’tan kork ve kendini bil, çünkü bilgelik Allah korkusuyla
başlar” ilkesidir. Don Kişot’un seyisi Sancho Panza’nın “Doğru yaşayış vaaz yerine geçer,
başka da ilahiyat bilmem ben” söylemi etkileyicidir. Don Kişot’un romandaki sevgilisi
Dulcinea ile Sancho’nun eski komşusu Morişko Ricote’nin Hıristiyan görünümlü Müslüman
oldukları tüm edebiyat tarihçilerince kabul edilmiştir. Fransız Komünist Partisi üyelerinden
Roger Garaudy, Sorbone Üniversitesi profesörü olup Fransa Parlementosu’nda milletvekilliği
ve meclis başkan yardımcılığı yapmış değerli bir bilim adamıydı. Müslümanlığı daha
sonraları kabul eden Garaudy’nin Don Kişot’la ilgili kitabı diğer kitapları gibi son derece
ilginçtir.
Geçtiğimiz hafta Ankara Çankaya Belediyesi tarafından “Don Kişot’un İzleri” adlı bir
sergi açıldı. Bu sergide 1992’den beri UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan ve
prestijli sanat ödülleri dağıtan Almanya Goslar Müzesi’ne ait sanat ürünleri sergileniyor.
Sergide Don Kişot ile ilgili yazılmış kitaplar ve çizilmiş resimler yer almakta. Salvador Dali
ve Picasso başta, bir çok ressamın da eserleri, bu sergide görücüye çıktı. Yabancı sanatçıların
Don Kişot’a atfettikleri önemi ve ortaya koydukları eserleri görseniz şaşırırsınız. Yabancı bir
ressamın tablosunda, önde Meryem anamızla muhtemel Hz.İsa’nın (A.S.) çocukluk resmi
çizilmiş bir bayrakla yürüyen maskeli infazcı bir grup insan konu edilmiş. Bir tahterevanda
Müslüman bir kadını (Muhtemel cadı ilan ettikleri bir Endülüslü) ölüme taşıyorlar. Böylesi
tablolar aslında cehaletin bir göstergesi. İnananların bilinçsizliğini gösteriyor. Ortadoğu’daki
ve ülkemizdeki terör olayları gibi. Destroyer (yıkıcı) olmuş bir inanç uygulaması, insanlığa ne
mutluluk getirebilir? Acaba insanlar neye inandıklarını gerçekten bilmiyorlar mı? Oku emrine
rağmen…
Download